PRAMOFEN %1+%0.25 krem (50 G) Farmakolojik Özellikler

Pramoksin Hidroklorür + Fenilefrin Hidroklorür }

Kalp Damar Sistemi > Hemoroid (basur) Tedavisi İçin Kremler
Avixa İlaç Sanayi Tic. Ltd. Şti | 2 October  2018

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    ATC kodu : C05AX05

    Farmakoterapötik grup : Topikal kullanılan diğer antihemoroidaller

    Etki mekanizması:

    PRAMOFEN, pramoksin ve fenilefrin içermektedir. Fenilefrin kullanılan bölgede kan damarlarını geçici daraltarak sempatomimetik etki gösterir ve şişkinlik azalır. Pramoksin lokal anestezik etkilidir ve cilt üzerindeki sinirlere etki ederek uygulanan bölgede kaşıntı ve ağrıyı giderir.

    PRAMOFEN hemoroidin başlıca anal bölgede sekonder enflamasyonuna bağlı semptomlarını (ağrı, acı, iltihap, kaşıntı, gerginlik) kısa sürede giderir. Pramoksin, nöronal membranın sodyum iyonlara geçirgenliğini voltaja duyarlı sodyum kanallara ters bağlanarak ve bu kanalları engelleyerek düşürmektedir. Bu da membranın stabilizasyonunu sağlar ve dolayısıyla membran kutupsuzlaşması için gerekli olan iyonik akıları engeller, böylece yayılmış bir hareket potansiyelinin başlamamasına ve sonradan da iletimin engellenmesine yol açar.

    Lokal olarak sinir dokusuna uygun konsantrasyonlarda uygulandığında sinir iletimini engelleyen ilaçlar. Bunlar sinir sisteminin herhangi bir bölümünde ve her tür sinir lifinde etki ederler. Bir sinir gövdesi ile temas halinde bu anestezikler sinirle donatılmış alanda hem duyusal hem de hareket kasları felcine neden olabilir.

    Etkileri tamamen geri döndürülebilirdir. (Gilman AG ve arkadaşları, Goodman ve Gilman'ın Pharmacological Basis of Therapeutics adlı eserinin 8. basımından) Neredeyse tüm lokal voltaja bağımlı sodyum kanallarının etkinleşme eğilimini azaltarak etki etmektedirler.

    Bu ajanlar mukoz membranları aracılığıyla kolaylıkla sistemik dolaşıma alınırlar. Emilme oranı, uygulama yerindeki damarlılık oranı veya kan akışı hızından, uygulanan (konsantrasyon ve hacim) toplam dozajdan ve maruziyet süresinden etkilenmektedir Ayrıca antiinflamatuvar özelliği vardır ve inflamasyon ve ağrının oluşumunda mediyatör olarak rol oynayan pek çok endojen madde üzerine antagonist etki gösterir, hemoroide bağlı ağrı, iltihap ve kaşıntıyı giderir. Fenilefrin ise vazokontrüktör ( damar büzücü ) etkisi nedeniyle uygulama bölgesindeki kan akışını dengeler. Bu özelliği nedeniyle iç ve dış hemoroid için kullanılan bir ajandır.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel Özellikler

    Emilim:

    Fenilefrin, intravenöz ve ağızdan uygulama sonrasında sırasıyla dozun %86'sı ve %80'i olmak üzere neredeyse aynı 3H-aktivitesi atıldığından, tam enteral emilim varsayılabilir. Topikal uygulamada da benzer şekilde emilim sağlandığı varsayılmaktadır.

    Pramoksin, topikal uygulamada mukoza zarında emilerek sistemik dolaşıma katılır. Emilme oranı uygulama bölgesindeki uygulama süresine, kan akış hızı ve vaskülariteyle orantılır.

    Dağılım

    Fenilefrin periferal dokularda hızlı dağılım geçirir; ilacın belirli organ bölümlerinde depolanabileceğine dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Fenilefrinin farmakolojik etkileri ilacın dokulara alınmasıyla kısmen de olsa sonlanır. Fenilefrinin beyne nüfuzu minimal seviyede görülmektedir. Fenilefrin, büyük oranda anne sütüne geçiyor gibi gözükmemektedir. Pramoksin gibi ajanlar, deride ve gastrointestinal mukozada iyi emilir. Orta ila yüksek derecede protein bağlanmasıyla dağılımların hacmi genelde büyüktür. Öncelikle plazmapsödokolinesteraz tarafından metabolize edilirler; lidokain hepatik olarak metabolize edilir.

    Biyotransformasyon:image

    Fenilefrin ve metabolitleri çoğunlukla idrarla atılır. Ağızdan veya intravenöz uygulama sonrasında, dozun sırasıyla %80 veya %86'sı 48 saat içinde başta metabolit olmak üzere idrar ile atılır; oral dozunun yaklaşık %2,6'sı veya intravenöz dozun %16'sı ise değişime uğramamış ilaç olarak idrar ile atılır.

    Fenilefrin, bağırsak duvarında (ilk-geçiş) ve karaciğerde kapsamlı metabolizmaya uğrar. Metabolizmanın ana yolları arasında sülfat bağlanması (özellikle bağırsak duvarında ) ve oksidatif deaminasyonu (monoamin oksidaz tarafından (MAO)) kapsamaktadır; daha ufak çaplı da olsa glukuronidasyon da meydana gelir.

    Pramoksin N-oksidasyon ile hidrofilik metabolitlere dönüşerek böbreklerden atılmaktadır.image

    Eliminasyon

    Fenilefrin sistemik dolaşıma geçtikten yaklaşık 2,5-3 saat içinde elimine olur.

    Sistemik dolaşıma geçen pramoksinin %60'ı plasma proteinlerine bağlanır ve yaklaşık 48 saat içinde elimine olur

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Pramoksin:

    Pramoksin HCl LD50 değeri farelerde 300mg/kg (ip) ve 750 mg/kg (sc)'dir. Akut ve tekrarlanan doz toksisite çalışmalarında pramoksinin kullanım dozunda toksisite göstermediği anlaşılmıştır. Farmakokinetik veriler, ilacın emiliminden sonra metabolizmanın hızlı bir şekilde ilacı tamamen temizlediği göstermiştir. Rektal uygulama, minimum sistemik maruziyet ile etkili lokal konsantrasyonu sağlar.

    Fenilefrin:

    Fenilefrin HCl ile yapılan karsinojenite çalışmaları farelerde beslenme ile birlikte 2500 ppm'e kadar olan dozlarda ve sıçanlarda beslenmede 1250 ppm'e kadar olan dozlarda yapılarak

    tamamlanmıştır. Fenilefrin HCl, erkek veya dişi fare ve sıçanlarda herhangi bir karsinojenik etki göstermemiştir.

    Üreme toksisitesi

    Pramoksin:

    Üreme toksisitesi çalışmaları mevcut değildir.

    Fenilefrin:

    Fenilefrin HCl ile hayvanlarda üreme çalışmaları yapılmamıştır. Fenilefrinin sistemik kullanımında riskli olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır. Ayrıca, fenilefrin HCl'in gebe kadınlara uygulandığında öldürücü zarar verip vermeyeceği veya üreme kapasitesini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir. Bu ürün, gebelik sırasında sadece hekim tarafından zaruri olarak nitelendirildiği takdirde kullanılmalıdır.

    Şizofrenlik Şizofrenlik Şizofrenliğin psikiatrik teşhisi hakkında çok fazla anlaşmazlık vardır. Bu sayfadaki bilgiler, şizofrenliğin teşhisi, nedenleri ve tedavisi hakkındaki faklı teoriler hakkında bilgi verecektir. Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir.