DECAPEPTYL DEPOT 3.75 mg injeksiyonluk süspansiyon için toz ve çözücü Klinik Özellikler

Triptorelin Asetat }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Hormonlar > Triptorelin asetat
Ferring İlaç San.ve Tic. Ltd. Şti | 8 February  2013

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Erkeklerde:

      Tedavi amaçlı: İlerlemiş hormon bağımlı prostat kanserinin semptomatik tedavisinde.

      Tanı amaçlı: Prostat kanserinin hormon bağımlılığının ayırıcı tanısında.

      Kadınlarda:

      Semptomatik uterus miyomları olan kadınlarda kanama ve ağrı semptomlarını azaltmak için

      miyom boyutunun preoperatif olarak küçültülmesi.

      Primer olarak cerrahi tedavi gerektirmeyen şekilde over hormonogenezinin baskılanmasının endike olduğu zaman laparoskopi ile doğrulanan semptomatik endometriyozis.

      Yardımla üreme teknikleri (ART) için kontrollü over hiperstimülasyonu yapılan kadınlarda prematüre luteinize edici hormonun (LH) downregülasyonu ve artışının önlenmesi.

      Çocuklarda:

      9 yaş altı kızlarda ve 10 yaş altı erkeklerde doğrulanan santral puberte prekoks'un tedavisinde.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Ürün, tedaviye cevabın düzenli izlenmesi için gerekli donanımı olan ünitelerde, uygun bir

    uzmanın denetim ve gözetimi altında kullanılmalıdır.

    Enjeksiyonunun 6.6 kısmında verilen talimatlara harfiyen bağlı şekilde gerçekleştirilmesi

    önemlidir.

    Sulandırma işleminden sonra, süspansiyon derhal enjekte edilmelidir.

    Pozoloji:

    DECAPEPTYL DEPOT, her 28 günde bir kez subkutan olarak (örneğin; abdominal bölge, gluteal bölge veya uyluklar) ya da derin intramüsküler olarak enjekte edilir. Enjeksiyon her seferinde farklı bir yere uygulanmalıdır.

    Erkeklerde:

    Prostat kanseri tedavisi: Dört haftada bir 3,75 mg triptorelin uygulanır. Testosteron seviyesini

    sürekli baskılamak için dört haftalık tedavi dönemine uyum önem taşımaktadır.

    Diyagnostik olarak: Dört haftada bir 3,75 mg triptorelin uygulanır. Genellikle 3 aylık uygulamadan sonra prostattaki kanserin androjen bağımlı olup olmadığı belirlenebilmektedir.

    Kadınlarda:

    Uterus myomu ve endometriyozis: Dört haftada bir 3,75 mg triptorelin uygulanır. Pre-

    menopozal kadınlarda, tedavi siklusun ilk 5 gününde başlatılmalıdır.

    Yardımla üreme teknikleri: Siklusun 2. ya da 3. günü (foliküler faz), veya 21. gününde (luteal faz) tek enjeksiyon uygulaması.

    Çocuklarda:

    Santral puberte prekoks (CPP): Tedavi başlangıcındaki dozlar vücut ağırlığına göre ayarlanmalı ve 0.,14. ve 28. günlerde bir triptorelin enjeksiyonu yapılmalıdır. Daha sonra 4 haftada bir enjeksiyon uygulanır. Eğer etkisi yeterli olmazsa enjeksiyonlar 3 haftada bir uygulanabilir. Doz ayarlaması kişinin vücut ağırlığına göre yapılır. Kilosu 20 kg'dan az olan çocuklara 1,875 mg (yarım doz), 20 ile 30 kg arasında olanlara 2,5 mg (2/3 doz) ve 30 kg'dan fazla olanlara ise 3,75 mg (tam doz) triptorelin enjekte edilir.

    Uygulama sıklığı ve süresi:

    Erkeklerde:

    Prostat kanseri:

    DECAPEPTYL DEPOT tedavisi genellikle uzun süreli bir tedavidir.

    Kadınlarda:

    Uterus miyomları ve endometriozis:

    Tedavinin süresi endometriyozisin şiddetinin başlangıç derecesine, klinik belirtilerinin (fonksiyonel ve anatomik) oluşumuna ve tedavi süresince ultrasonografi ile belirlenen uterus miyomlarının büyüklüklerinin değişimine bağlıdır. Genelde maksimum elde edilebilir sonuç 3 ile 4 ay sonra beklenmektedir.

    Kemik yoğunluğu üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurulduğunda add-back (geri-

    ekleme) tedavisi olmaksızın DECAPEPTYL DEPOT tedavisi 6 ayı geçmemelidir.

    Çocuklarda:

    Santral puberte prekoks (CPP)

    Eğer kemik gelişimi kızlarda 12 yaşın üstüne ulaştıysa ve erkeklerde de 13 yaşın üstüne çıktıysa

    tedaviye son verilmelidir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Mevcut bilgiler doğrultusunda böbrek fonksiyon bozukluğu

    olan hastalarda doz azaltılması ya da uygulama aralıklarının uzatılması gerekli değildir.

    Pediyatrik popülasyon: Eğer kemik gelişimi kızlarda 12 yaşın üstüne ulaştıysa ve erkeklerde de 13 yaşın üstüne çıktıysa tedaviye son verilmelidir.

    Geriyatrik popülasyon: Yaşlılar için doz ayarlamasına gerek yoktur.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    Genel:

      Triptorelin, poli-(d,l-laktid koglikolid), dekstran veya diğer herhangi bir bileşene aşırı duyarlılık gösteren kişiler

      Gonadotropin serbestleyen hormon (GnRH) veya herhangi bir GnRH analoguna aşırı duyarlılık gösteren kişiler

      Kadınlarda:

      Hamilelik

      Laktasyon

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    Genel

    GnRH agonistlerinin kullanılması kemik mineral yoğunluğunun azalmasına sebep olabilir. İlk verilere göre erkeklerde GnRH agonistlerinin bifosfonatlar ile birlikte kullanımı kemik mineral yoğunluğunu azaltabilir. Osteoporoz için ilave risk faktörleri (örneğin kronik alkol alınması, sigara içme alışkanlığı, kemik mineral yoğunluğunu azaltan antikonvülsanlar ya da kortikoidler gibi ilaçlarla uzun dönemli tedavi, ailede osteoporoz geçmişi, beslenme bozukluğu) olan hastalarda özel dikkat gerekmektedir.

    Triptorelin kullanmadan önce hastanın gebe olmadığı doğrulanmalıdır.

    Nadiren, GnRH agonistleri ile tedavi, daha önceden bilinmeyen gonadotrop hücre hipofiz adenomun varlığını ortaya çıkarabilir. Bu hastalarda; ani baş ağrısı, kusma, görme bozukluğu ve oftalmopleji ile karakterize olan hipofizer apopleksi gelişebilir.

    Triptorelin gibi GnRH agonistlerle tedavisi süren hastalarda (şiddetli olabilen) depresyon gelişme riski artmaktadır. Hastalar bu doğrultuda bilgilendirilmeli ve eğer semptomlar olursa uygun görüldüğü şekilde tedavi edilmelidir.

    Depresyon da dahil olmak üzere ruh hali değişimleri kayıt edilmiştir. Depresyonu olduğu

    bilinen hastalar tedavi süresince yakından takip edilmelidir.

    Böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan hastalarda triptorelin ortalama 78 saatlik bir terminal yarı ömre sahiptir, sağlıklı kişilerde ise bu 35 saattir. In vitro fertilizasyon (IVF) endikasyonunda uzun süreli maruziyetine rağmen triptorelinin embriyo transferi sırasında dolaşımda olması beklenmemektedir.

    Erkeklerde Prostat kanseri

    Diğer herhangi bir GnRH agonistiyle olduğu gibi triptorelin, serum testosteron düzeylerinde başlangıçta hızlı ve geçici artış sağlar. Bunun sonucu olarak prostat kanserinin belirti ve semptomlarının geçici olarak kötüleştiği izole vakalar, tedavinin ilk haftalarında bazen gelişebilir. Serum testosteron düzeyinin başlangıçta artışına ve klinik semptomların kötüleşmesine karşılık tedavinin başlangıç evresinde ek olarak uygun bir antiandrojen ajanın uygulanması düşünülmelidir.

    Hastaların küçük bir yüzdesinde prostat kanserinin belirti ve semptomlarında geçici bir kötüleşme (tümör alevlenmesi) ve semptomatik olarak kontrol edilebilen, kansere bağlı ağrıda (metastatik ağrı) geçici bir artış görülebilir.

    Diğer GnRH agonistlerinde olduğu gibi, omurilikte bası veya üretra obstrüksiyonu izole vakalar şeklinde gözlenmiştir. Omurilikte bası veya böbrek yetmezliği gelişmesi durumunda, bu komplikasyonların standart tedavisine başlanmalı ve olağanüstü durumlarda acil orşiektomi (cerrahi kastrasyon) düşünülmelidir. Özellikle vertebral metastazı, omurilikte bası riski ve idrar yolu obstrüksiyonu olan hastalar tedavinin ilk haftalarında dikkatli takip edilmelidir.

    Cerrahi kastrasyon sonrası triptorelin, serum testosteron seviyelerinde ayrıca bir azalmaya

    sebep olmaz.

    Bilateral orşiektomi veya GnRH analoglarının uygulanması nedeniyle oluşan uzun süreli androjen deprivasyonu; osteoporoza ve artan kemik kırığı riskine sebep olabilen kemik kaybıyla ilişkilendirilmektedir.

    Androjen deprivasyon tedavisi QT aralığını uzatabilir. Doktorlar, DECAPEPTYL® DEPOT tedavisini başlatmadan önce, QT uzaması risk faktörü ya da geçmişi olan hastalarda ve QT aralığını (bkz. bölüm 4.5) uzatabilen ilaçları eş-zamanlı alan hastalarda Torsade de pointes potansiyelini içeren yarar risk oranını değerlendirmelidir.

    Ek olarak epidemiyolojik çalışmalara göre androjen deprivasyon tedavisi gören hastalar metabolik değişiklikler (örn. glukoz intoleransı) yaşayabilir ya da bu hastalarda kardiyovasküler hastalık riski artabilir. Ancak ileriye dönük veriler GnRH analoglarıyla tedavi ile kardiyovasküler mortalite arasında bir bağlantıyı doğrulamamıştır. Metabolik veya kardiyovasküler hastalıklar açısından yüksek risk altındaki hastalar tedaviye başlamadan önce dikkatlice değerlendirilmeli ve androjen deprivasyon tedavisi sırasında yeterince izlenmelidir.

    Terapötik dozlarda triptorelin uygulanması, pitüiter gonadal sistemin baskılanmasıyla sonuçlanır. Genellikle tedavi kesildikten sonra normal fonksiyona geri dönülür. Bu nedenle, tedavi sırasında ve GnRH analogları tedavisine son verildikten sonra yapılan diyagnostik pitüiter gonadal fonksiyon testleri yanıltıcı olabilir.

    Kadınlarda

    DECAPEPTYL® DEPOT sadece, dikkatli tanıdan sonra (örneğin laparoskopi) uygulanmalıdır. Triptorelin kullanmadan önce hastanın gebe olmadığı doğrulanmalıdır.

    Kemik mineral yoğunluğu kaybı

    GnRH agonistlerinin kullanılmasının, 6 aylık tedavi dönemi boyunca kemik mineral yoğunluğunun her ay ortalama %1 azalmasına neden olabileceği muhtemeldir. Kemik mineral yoğunluğunda her %10'luk azalma, kırık riskinde 2 – 3 kez artış ile bağlantılıdır. Bundan dolayı add-back (geri-ekleme) olmaksızın tedavi süresi 6 ayı geçmemelidir. Mevcut veriye göre kadınların çoğunluğunda kemik yoğunluğu kaybı tedavinin kesilmesinden 6 – 9 ay sonra geri dönüşümlü olabilmektedir.

    Kadınların çoğunda mevcut veriler tedavinin sonlanmasından sonra kemik kaybının düzeldiğini

    göstermektedir.

    Osteoporozu olan ya da osteoporoz için risk faktörleri (örneğin kronik alkol alınması, sigara içme alışkanlığı, kemik mineral yoğunluğunu azaltan antikonvülsanlar ya da kortikoidler gibi ilaçlarla uzun dönemli tedavi, ailede osteoporoz geçmişi, anoreksiya nevroza gibi beslenme bozukluğu) olan hastalarda özel veri mevcut değildir. Bundan dolayı kemik mineral yoğunluğunda azalmanın bu hastalarda daha zararlı olması muhtemel olduğundan triptorelin ile tedavi birey bazında düşünülmeli ve çok dikkatli bir değerlendirmeden sonra eğer tedavinin faydası riskten daha fazla olursa tedavi başlatılmalıdır. Kemik mineral yoğunluğu kaybını engellemek için önlemler alınmalıdır

    Uterus miyomları ve endometriozis

    Tedavi boyunca menstürasyon gerçekleşmez. Tedavi sürerken metroraji meydana gelmesi normal değildir (ilk ay dışında) ve plazma östrojen düzeyi doğrulanmalıdır. Bu düzey 50 pg/ml'den düşük olduğunda olası ilgili organik lezyonlar araştırılmalıdır. Tedavinin bırakılmasıyla birlikte over fonksiyonuna kaldığı yerden devam eder, örneğin menstural kanama en son enjeksiyondan 7-12 hafta sonra yeniden başlayacaktır.

    Gonadotropinlerin ilk salıverilmesiyle birlikte ovülasyon başlatılabildiğinden tedavinin birinci ayı süresince hormonal olmayan kontrasepsiyon uygulanmalıdır. Ayrıca menstrüasyon yeniden

    başlayana kadar veya başka bir kontrasepsiyon metodu belirlenene kadar son enjeksiyondan 4 hafta sonra kontrasepsiyon uygulanmalıdır.

    Uterus miyomlarının tedavisi süresince uterus ve miyom boyutu örneğin ultrasonografi vasıtasıyla düzenli olarak saptanmalıdır. Miyom dokusunun azalmasına kıyasla uterus boyutunun orantısız bir biçimde hızla küçülmesi nadiren görülse de kanama ve sepsise neden olabilir. Submukus miyomu olan hastalarda GnRH analog tedavisini takiben az sayıda kanama bildirilmiştir. Tipik olarak kanama, tedavi başlangıcından 6-10 hafta sonra görülmüştür.

    DECAPEPTYL DEPOT tedavisi süresince menstürasyonun kesilmesi gerektiğinden menstürasyon düzenli olarak devam ettiği takdirde hasta bu durumu doktoruna bildirmesi yönünde bilgilendirilmelidir.

    Downregülasyon ve prematüre LH'ın ani yükselmelerinin önlenmesi

    Yardımla üreme teknikleri (ART); çoklu gebelik, gebelik kaybı, ektopik gebelik ve konjenital malformasyon risk artışı ile ilişkilendirilmektedir. Bu riskler kontrollü over hiperstimülasyonunda yardımcı tedavi olarak DECAPEPTYL DEPOT kullanımında da geçerlidir. Kontrollü over hiperstimülasyonunda DECAPEPTYL DEPOT kullanımı over hiperstimülasyon sendromu (OHSS) ve over kist riskini artırabilir.

    GnRH analogları ve gonadotropinlerle indüklenen foliküler tutunma (yerleştirme), özellikle polikistik over sendromu olgularında yatkınlığı bulunan az sayıda hastada belirgin olarak artış gösterebilir.

    Diğer GnRH analoglarında olduğu gibi, triptorelinin gonadotropinlerle birlikte kullanılmasıyla ilişkilendirilen OHSS (Over hiperstimülasyon sendromu) bildirilmiştir.

    Over hiperstimülasyon sendromu (OHSS)

    OHSS komplike olmayan over büyümesinden farklı bir tıbbi olaydır. OHSS kendisini artan şiddet derecelerinde gösterebilen bir sendromdur. Belirgin over büyümesi, yüksek serum seks steroidleri ve vasküler permeabilite artışından oluşur. Permeabilite artışı, periton, plevra ve ender olarak perikard boşluklarında sıvı birikimiyle sonuçlanabilir.

    Şiddetli OHSS olgularında şu semptomlar gözlenebilir; abdominal ağrı, abdominal distansiyon, overlerde ileri derecede büyüme, kilo alma, dispne, oligüri ve bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal semptomlar. Klinik değerlendirmede hipovolemi, hemokonsantrasyon, elektrolit dengesizlikleri, assit, hemoperiton, plevral efüzyon, hidrotoraks, akut pulmoner distres ve tromboembolik olaylar açığa çıkabilir.

    Gonadotropin tedavisine karşı alınan aşırı over yanıtı, ovülasyonu tetiklemek üzere insan koryonik gonadotropini (hCG) uygulanmadığı sürece, ender olarak OHSS'ye yol açar. Bu nedenle over hiperstimülasyonu durumunda, hCG uygulamasını iptal etmek ve hastaya en az 4 gün süreyle koitustan kaçınmasını ya da bariyer yöntemlerini kullanmasını tavsiye etmek akılcı bir yaklaşım olacaktır. OHSS hızla ilerleyebilir (24 saat ile birkaç gün içerisinde) ve ciddi bir tıbbi olay haline gelebilir, bu nedenle hastalar hCG uygulamasından sonra en az iki hafta süreyle izlenmelidir.

    Gebelik gelişmesi durumunda OHSS daha şiddetli olabilir ve daha uzun sürebilir. OHSS en büyük sıklıkla hormon tedavisi bittikten sonra ortaya çıkar ve en yüksek şiddetine tedaviyi izleyen yedi ile on gün civarında ulaşır. OHSS sıklıkla, menstrüasyonun başlamasıyla spontan olarak geriler.

    Şiddetli OHSS ortaya çıkarsa, eğer halen devam ediyorsa gonadotropin tedavisi durdurulmalı ve hasta hastaneye yatırılmalı ve OHSS'ye spesifik tedavi başlatılmalıdır.

    Bu sendrom polikistik over hastalarında daha yüksek bir insidansta ortaya çıkmaktadır.

    Gonadotropinlerle birlikte GnRH agonistlerinin kullanılması tek başına gonadotropinlerin kullanılmasına göre OHSS riskini artırabilir.

    Over kistleri

    GnRH agonistiyle tedavinin başlangıcı süresince over kistleri oluşabilir. Bu kistler genellikle semptom oluşturmazlar ve fonksiyonel değildirler.

    Çocuklarda Prekoks püberte

    Tedavinin başlangıcında kronolojik yaş kızlarda 9 yaşın altı ve erkeklerde 10 yaşın altı olmalıdır.

    Tedavinin başında kız çocuklardaki ilk over stimülasyon ardından, tedavinin indüklediği

    östrojen geri çekilmesi, ilk ayda hafif orta derecede vajinal kanamaya yol açabilir.

    Tedavi tamamlandıktan sonra püberte özelliklerinin gelişimi meydana gelir. İlerideki doğurganlığı hakkında bilgi sınırlıdır. Bir çok kızda tedavi bittikten bir yıl sonra menstrüasyon başlar ki çoğu vakada düzenli olarak devam eder.

    Kemik mineral yoğunluğu, santral prekoks püberte için GnRH analog tedavisi sırasında azalabilir. Bununla birlikte tedavinin sonlanmasını takiben kemik kütle oluşumu korunur ve geç adolesan dönemde pik kemik kütlesi tedaviden etkilenmiş görünmez.

    GnRH agonisti tedavisi bırakılmasını takiben femur başı epifizi kayması görülebilir. GnRH agonistleri ile tedavi esnasında düşük östrojen konsantrasyonunun epifiz plağının zayıflamasına sebep olduğu yönünde bir teori ortaya konmaktadır. Tedaviyi durdurduktan sonra büyüme hızındaki artış, akabinde epifizin yer değiştirmesi için gerekli olan yanal kuvvetin azalmasına neden olur.

    Progresif beyin tümörü olan çocukların tedavisinde, risk ve yarar değerlendirmesi dikkatle yapılmalıdır.

    Yalancı puberte prekoks (gonadal veya adrenal tümör veya hiperplazi) ve gonadotropinden bağımsız puberte prekoks (testis toksikozu, ailevi Leydig hücre hiperplazisi) ekarte edilmelidir. Yetişkinlerde ve çocuklarda alerjik ve anafilaktik reaksiyonlar rapor edilmiştir. Bunlar hem lokal reaksiyonlar hem de sistemik semptomlardır. Patojenezi açıklanamamaktadır ve raporlama oranı çocuklardadahasıkgörülmektedir.

    Bu tıbbi ürün her flakonda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum içerir; yani aslında “sodyum içermezâ€.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    Triptorelin gonadotropinlerin hipofiz sekresyonunu etkileyen ilaçlarla birlikte kullanıldığında tedbir alınmalı ve hastanın hormonal durumu izlenmelidir.

    Androjen deprivasyon tedavisi QT aralığını uzatabildiğinden DECAPEPTYL DEPOT'un QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla eş-zamanlı kullanımı ya da Torsade de pointese neden olabilen Sınıf IA gibi (örneğin kinidin, disopramid) ya da sınıf III (örneğin amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid) gibi antiaritmik ilaçlar, metadon, motifloksasin, antipsikotikler açısından değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.4).

    Resmi ilaç-ilaç etkileşim çalışması yapılmamıştır. Histamin salan ürünler dahil yaygın olarak kullanılan tıbbi ürünlerle etkileşim olasılığı göz ardı edilemez.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Pediyatrik popülasyon: Geçerli değildir.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    Gebelikte kategorisi: X

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınların tedaviden önce gebe olunmadığından emin olunması gerekir. İnfertilite tedavisinde triptorelinin uygulandığı durumlar hariç, tedavi sırasında adet başlayıncaya kadar hormonal olmayan doğum kontrol yöntemleri kullanılmalıdır.

    Gebelik dönemi

    DECAPEPTYL DEPOT gebelikte kullanılmamalıdır; GnRH agonistlerinin eşzamanlı kullanımı düşük veya fetal anomali teorik riskiyle ilişkilendirilmektedir.

    Gebelik süresince triptorelin kullanımına dair çok kısıtlı sayıda veri artmış bir konjenital malformasyon riskine işaret etmemektedir. Ancak gelişme üzerine olan uzun dönem izleme çalışmaları oldukça kısıtlıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebeliğe veya fetal gelişime ilişkin doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir, ancak fetal toksisite ve gecikmiş doğuma dair belirtiler bulunmaktadır. Farmakolojik etkilerine dayanılarak gebelik ve yeni doğan üzerindeki zararlı etkisi göz ardı edilemez ve DECAPEPTYL DEPOT gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

    Triptorelin infertilite tedavisinde kullanıldığında, triptorelin ile gebelik veya herhangi bir oosit gelişimi veya sonucu arasında nedensel bir ilişkiyi akla getiren klinik kanıt bulunmamaktadır.

    Laktasyon dönemi

    Triptorelinin anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Emzirilen bebeklerde triptorelinin olası advers reaksiyonlarından dolayı uygulamadan evvel ve uygulama süresince emzirmeye ara verilmelidir.

    Üreme yeteneği/Fertilite

    Veri yoktur.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Klinik çalışmalarda triptorelin ile tedavi edilen hastalar arasında ve pazarlama sonrası rapor

    edilen istenmeyen etkiler aşağıda belirtilmektedir.

    Klinik çalışmalar süresince ve pazarlama sonrası gözetimlerden triptorelin ile tedavi edilen hastalarda bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda gösterilmektedir. Düşük testosteron ya da östrojen düzeyleri nedeniyle hastaların (erkeklerin %30'unda ve kadınların %75-%100'ünde) sıcak basması meydana gelmesi gibi hastaların büyük bölümünde istenmeyen etkilerin oluşması beklenir. Erkek hastaların %30-%40'ında impotans ve libido azalması beklenir. Kadın hastaların %10'nundan fazlasında kanama/lekelenme, terleme, vajinal kuruluk ve/veya disparoni (ağrılı cinsel ilişki), libido azalması, baş ağrısı ve ruh hali değişimleri olması beklenir.

    Tedavinin ilk haftası süresince testosteron seviyelerinin normal olarak yükselmesinden dolayı semptomlar kötüleşebilir ve şikayetler görülebilir (örneğin idrar yolu tıkanıklığı, metastaz nedeniyle iskelet ağrısı, omurilikte bası, kas ağrısı, bacaklarda lemfatik ödem). Bazı durumlarda idrar yolu tıkanıklığı böbrek fonksiyonunu azaltır. Asteni ile nörolojik baskı ve bacaklarda parestezi görülmüştür.

    Erkeklerde

    Güvenlilik profil özeti

    Diğer GnRH agonist tedavilerinde veya cerrahi kastrasyondan sonra görüldüğü gibi, triptorelin tedavisiyle ilgili en yaygın gözlenen istenmeyen etkiler, triptorelinin beklenen farmakolojik etkilerinden kaynaklanan etkilerdir: Başlangıçta testosteron seviyelerinde görülen artışın ardından testosteronun neredeyse tamamen baskılanmasıdır. Bu etkiler arasında, en yaygın olarak görülen istenmeyen etkiler ereksiyon bozukluğu (%44), sıcak basması (%50) ve libido kaybı (%40) bulunmaktadır. Klinik çalışmalar sırasında raporlanan potansiyel ilaç advers reaksiyonu da hipertansiyondur (%1).

    Sürekli salım formülasyonunun ilk enjeksiyonunu takiben ilk hafta içinde triptorelin dolaşan testosteronların seviyelerinde geçici bir artışa neden olur. Dolaşan testosteron seviyelerindeki bu ilk artışla birlikte, hastaların küçük bir yüzdesinde (≤ %5), prostat kanseri bulgu ve semptomlarında, kendisini genellikle üriner semptomlarda (< %2) veya semptomatik olarak kontrol edilebilen metastatik ağrıda (%5) meydana gelen bir artış olarak gösteren, geçici bir kötüleşme görülebilir. Bu semptomlar geçicidir ve genellikle bir ila iki hafta içinde kaybolurlar.

    Böbrek fonksiyonunda azalmaya neden olabilecek idrar yolu tıkanıklığı veya bacaklarda olası

    semptomlarında alevlenme şeklinde izole vakalar görülmüştür. Bundan dolayı, metastatik vertebral lezyonları ve/veya üst veya alt idrar yolu tıkanıklığı olan hastalar tedavinin ilk birkaç haftası süresince yakından izlenmelidir (bkz. bölüm 4.4).

    Klinik çalışmalarda anafilaktik reaksiyonlar görülmemiştir; pazarlama sonrası kullanım verilerine göre, bu yönde çok az vaka olduğu bildirilmiştir.

    Erkeklerde prostat kanserinin (N=266) tedavisinde kullanılan DECAPEPTYL DEPOT 3.75 mg ile yapılan klinik çalışmalarda bildirilen istenmeyen etkiler pazarlama sonrası deneyimle birleştirilmiştir. İstenmeyen etkilerin büyük çoğunluğu biyokimyasal veya cerrahi kastrasyon ile ilgili olduğu bilinmektedir.

    İstenmeyen etkiler aşağıdaki sınıflama kullanılarak sıklık gruplarına ayrılmıştır:

    Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

    Bilinmiyor: Nazofarenjit

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Yaygın: Aşırı duyarlılık

    Yaygın olmayan: Anafilaktik reaksiyon

    Metabolizma ve beslenme hastalıkları

    Yaygın olmayan: İştah kaybı

    Bilinmiyor: Diabetes mellitus, gut hastalığı, iştah artışı

    Psikiyatrik hastalıklar

    Çok yaygın: Libido azalması

    Yaygın: Ruh hali değişimleri, depresif ruh hali, depresyon, uyku bozukluğu

    Bilinmiyor: Uykusuzluk, bilinç bulanıklığı, aktivite azalması, öforik ruh hali, anksiyete, libido

    kaybı

    Sinir sistemi hastalıkları

    Yaygın: Baş ağrısı

    Bilinmiyor: Baş dönmesi, parestezi, tat alma duyusunda bozukluk, letarji (uyuklama), somnolans (uyku hali), distazi (ayakta duramama), hafıza bozukluğu

    Göz hastalıkları

    Bilinmiyor: Gözde normal dışı hassasiyet, görmede bozukluk, görüş bulanıklığı

    Kulak ve iç kulak hastalıkları

    Bilinmiyor: Kulak çınlaması, vertigo

    Vasküler hastalıklar

    Çok yaygın: Sıcak basması

    Yaygın olmayan: Embolizm, hipertansiyon Bilinmiyor: Hipotansiyon

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

    Yaygın olmayan: Şiddetli astım

    Bilinmiyor: Dispne (solunum güçlüğü), nefes darlığı, burun kanaması

    Gastrointestinal hastalıklar

    Yaygın: Bulantı

    Yaygın olmayan: Üst abdominal ağrı, ağız kuruması

    Bilinmiyor: Abdominal ağrı, kabızlık, diyare, kusma, abdominal şişkinlik, flatulans, gastralji

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Yaygın: Aşırı terleme

    Yaygın olmayan: Hipotrikoz, alopesi (saç dökülmesi)

    Bilinmiyor: Purpura hastalığı (deride ve mukozada küçük kanama), akne, kaşıntı, döküntü, su

    toplama, anjioödem, ürtiker

    Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

    Çok yaygın: Kemik ağrısı

    Yaygın: Miyalji, artralji (eklem ağrısı)

    Bilinmiyor: Sırt ağrısı, kas - iskelet ağrısı, kol ve bacaklarda ağrı, kas spazmları, kas güçsüzlüğü, eklem yeri sertliği, eklem yeri şişliği, kas şişliği, osteoartrit

    Böbrek ve idrar hastalıkları

    Çok yaygın: Dizüri (idrar yapmada zorluk)

    Üreme sistemi ve meme hastalıkları Çok yaygın: Ereksiyon bozukluğu Yaygın: Jinekomasti

    Yaygın olmayan: Testis atrofisi

    Bilinmiyor: Meme ağrısı, testis ağrısı, boşalma yetersizliği

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Yaygın: Enjeksiyon bölgesinde ağrı, enjeksiyon bölgesinde reaksiyon, bitkinlik, çabuk öfkelenme

    Bilinmiyor: Asteni (halsizlik), enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, enjeksiyon bölgesinde inflamasyon, ödem, ağrı, titreme, göğüs ağrısı, grip benzeri hastalık, yüksek ateş, kırıklık

    Araştırmalar

    Yaygın olmayan: Kanda laktat dehidrogenaz artışı, gamma glutamil transferaz artışı, aspartat aminotransferaz artışı, alanin aminotransferaz artışı, kilo alma, kilo kaybı

    Bilinmiyor: Kanda kreatinin artışı, kan basıncında artış, kanda üre artışı, kanda alkalen fosfataz artışı, vücut sıcaklığında artış, QT uzaması (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5)

    Seçilen istenmeyen etkilerin açıklanması

    Prostat kanserinin tedavisi için GnRH agonistlerinin kullanılması, artan kemik kaybıyla ilişkilendirilmektedir, osteoporoza neden olabilir ve kemik kırığı riskini artırabilir. Hafif düzeyde trabeküler kemik kaybı oluşabilir. Bu durum genellikle tedavi bırakıldıktan sonra 6  9 ay içinde geri dönüşlüdür (bkz. bölüm 4.4).

    Kadınlarda

    - Uterus miyomları ve endometriyozis

    Güvenlilik profil özeti

    Östrojen düzeylerinin düşmesi sonucu, triptorelin tedavisi ile ilişkili en çok bildirilen istenmeyen etkiler sıcak basması (%60), baş ağrısı (%20), aşırı terleme (%20), vajinal kuruluk (%19), libido azalması (%16), uyku bozukluğu (%12), genital kanama (%10), bitkinlik (%9), asteni (halsizlik) (%9), disparoni (ağrılı cinsel ilişki) (%8) ve ruh hali değişimleridir (%8). Buna ek olarak klinik çalışmalarda bildirilen olası ciddi istenmeyen etki depresyondur (%4).

    Tedavinin başında, plazma östrojen düzeylerinde başlangıçtaki geçici artıştan dolayı pelvik ağrı ve dismenore (ağrılı menstruasyonu) içeren çok yaygın (≥%10) olan endometriyozis semptomları şiddetlenebilir. Bu semptomlar geçicidir ve genellikle bir ya da iki haftada kaybolur.

    Klinik çalışmalarda anafilaksi reaksiyonları görülmemiştir ve pazarlama sonrası sadece çok az vaka rapor edilmiştir.

    Kadınlarda uterus myomu ve endometriosis (N=1022) tedavisinde kullanılan DECAPEPTYL DEPOT 3,75 mg ile yapılan klinik çalışmalarda bildirilen istenmeyen etkiler pazarlama sonrası deneyimle birleştirilmiştir.

    İstenmeyen etkiler aşağıdaki sınıflama kullanılarak sıklık gruplarına ayrılmıştır:

    Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Yaygın: Aşırı duyarlılık

    Yaygın olmayan: Anafilaktik reaksiyon

    Endokrin hastalıklar

    Yaygın: Hiperandrojenizm

    Psikiyatrik hastalıklar

    Çok yaygın: Libido azalması, ruh hali değişimleri, uyku bozukluğu Yaygın: Uykusuzluk, depresyon, depresif ruh hali

    Bilinmiyor: Bilinç bulanıklığı, anksiyete

    Sinir sistemi hastalıkları Çok yaygın: Baş ağrısı Yaygın olmayan: Parestezi Bilinmiyor: Baş dönmesi

    Göz hastalıkları

    Yaygın olmayan: Görmede bozukluk Bilinmiyor: Görüş bulanıklığı

    Kulak ve iç kulak hastalıkları

    Bilinmiyor: Vertigo

    Kardiyak hastalıklar

    Yaygın: Çarpıntı

    Vasküler hastalıklar

    Çok yaygın: Sıcak basması

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyon ve semptomları (HLT) Bilinmiyor: Dispne (solunum güçlüğü)

    Gastrointestinal hastalıklar

    Çok yaygın: Abdominal ağrı

    Yaygın: Bulantı, dispepsi (sindirim güçlüğü), gastrointestinal bozukluk,

    Bilinmiyor: Abnominal rahatsızlık, diyare, kusma

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Çok yaygın: Aşırı terleme Yaygın: Alopesi (saç dökülmesi)

    Bilinmiyor: Anjioödem, kaşıntı, kurdeşen, ürtiker

    Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

    Çok yaygın: Kemik ağrısı

    Yaygın: Miyalji, artralji (eklem ağrısı) Yaygın olmayan: Sırt ağrısı,

    Bilinmiyor: Kemik hastalığı(*), kas spazmı, kas zayıflığı

    Üreme sistemi ve meme hastalıkları

    Çok yaygın: Vajinal hemoraji, vulvavajinal kuruluk, genital hemoraji , disparoni, dismenore, ovaryan hiperstimülasyon sendromu, ovaryan hipertrofi, pelvik ağrı

    Yaygın: meme bozukluğu, çekilme kanaması

    Bilinmiyor: Memede ağrı, menoraji, metroraji (adetle ilgisi olmayan uterus kanamaları), amenore (adet görmeme)

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Çok yaygın: Asteni (halsizlik)

    Yaygın: Bitkinlik, enjeksiyon bölgesi reaksiyonu, enjeksiyon bölgesinde ağrı, çabuk öfkelenme

    Yaygın olmayan: Ödem

    Bilinmiyor: Pireksi (yüksek ateş), malez (halsizlik), enjeksiyon bölgesinde kızarıklık,

    enjeksiyon bölgesinde inflamasyon

    Araştırmalar

    Yaygın olmayan: Kanda laktat dehidrojenaz artışı, gamma glutamil transferaz artışı, aspartat aminotransferaz artışı, alanin aminotransferaz artışı, kan kolesterol artışı

    Bilinmiyor: Kan basıncı artışı, kilo artışı, kilo kaybı

    (*) Hafif düzeyde trabekülerkemikkaybıoluşabilir.Budurum genellikle tedavi bırakıldıktan

    Seçilen istenmeyen etkilerin açıklanması

    Çekilme kanaması, menoraji ve metrorajiyi de içeren genital kanama ilk enjeksiyonu takiben ilk ayda oluşabilir.

    Ovaryan hipertrofi, pelvik ve/veya abdominal ağrı görülebilir.

    - Kadınlarda Downregülasyon ve LH'ın ani yükselmelerinin önlenmesi

    Güvenlilik profil özeti

    En sık görülen istenmeyen etki over hiperstimülasyon sendromudur (%0.4). İnfertilite tedavisinde kullanıldığında, over hiperstimülasyon sendromu (bkz. bölüm 4.4), over büyümesi, pelvik ve/veya abdominal ağrı görülebilir.

    Klinik çalışmalarda anafilaktik reaksiyonlar görülmemiştir ve pazarlama sonrasında sadece çok az aşırı duyarlılık vakaları bildirilmiştir.

    Kadınlarda downregülasyon ve olgunlaşmamış (prematüre) LH şarjlarının (N=1180) önlenmesinde kullanılan DECAPEPTYL DEPOT ile yapılan klinik çalışmalarda bildirilen istenmeyen etkiler pazarlama sonrası deneyimle birleştirilmiştir.

    İstenmeyen etkiler aşağıdaki sınıflama kullanılarak sıklık gruplarına ayrılmıştır:

    Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık

    Psikiyatrik hastalıklar

    Bilinmiyor: Libido azalması, uyku bozukluğu, ruh hali değişimleri, depresyon, anksiyete, bilinç bulanıklığı

    Sinir sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor: Baş ağrısı, baş dönmesi

    Göz hastalıkları

    Bilinmiyor: Görüş bulanıklığı, görmede bozukluk

    Kulak ve iç kulak hastalıkları

    Bilinmiyor: Vertigo

    Vasküler hastalıklar

    Seyrek: Sıcak basması

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

    Bilinmiyor: Dispne (solunum güçlüğü)

    Gastrointestinal hastalıklar

    Bilinmiyor: Bulantı, abdominal ağrı, abdominal rahatsızlık, diyare, kusma

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Bilinmiyor: Aşırı terleme, anjioödem, kaşıntı, ürtiker, kurdeşen

    Üreme sistemi ve meme hastalıkları

    Yaygın olmayan: Over hiperstimülasyon sendromu

    Bilinmiyor: Disparoni, dismenore, genital hemoraji, menoraji, metroraji, over büyümesi,

    pelvik ağrı, vulvavajinal kuruluk, memede ağrı, amenore (adet görmeme)

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Seyrek: Enjeksiyon bölgesinde kızarıklık

    Bilinmiyor: Enjeksiyon bölgesinde inflamasyon, enjeksiyon bölgesinde ağrı, pireksi, malez

    Araştırmalar

    Bilinmiyor: Kilo artışı, kan basıncı artışı

    Çocuklarda

    Güvenlilik profil özeti

    Triptorelin ile en sık görülen istenmeyen etki vajinal kanama (%11), enjeksiyon yerinde ağrı (%10) ve enjeksiyon yerinde nodüldür (%8). Klinik çalışmalarda anafilaktik reaksiyonlar görülmemiş; sadece pazarlama sonrası kullanımda çok az vaka bildirilmiştir.

    Triptorelin kullanımı sırasında az sayıda femoral epifiz kayması vakası bildirilmiştir.

    Çocuklarda santral prekoks pübertenin (N=333) tedavisinde kullanılan DECAPEPTYL DEPOT 3.75 mg ile yapılan klinik çalışmalarda bildirilen istenmeyen etkiler pazarlama sonrası deneyimle birleştirilmiştir.

    İstenmeyen etkiler aşağıdaki sınıflama kullanılarak sıklık gruplarına ayrılmıştır:

    Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

    Yaygın: Rinit, üst solunum yolu enfeksiyonu

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Yaygın olmayan: Anafilaktik reaksiyon

    Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık reaksiyonu

    Psikiyatrik hastalıklar

    Yaygın: Ruh hali değişimleri, depresyon

    Bilinmiyor: Duygu durum değişikliği, sinirlilik

    Sinir sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor: Baş ağrısı

    Göz hastalıkları

    Bilinmiyor: Görmede bozukluk, görüş bulanıklığı

    Vasküler hastalıklar

    Bilinmiyor: Sıcak basması

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

    Bilinmiyor: Epistaksis

    Gastrointestinal hastalıklar

    Yaygın olmayan: Bulantı, kusma

    Bilinmiyor: Abdominal rahatsızlık, abdominal ağrı

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Bilinmiyor: Anjiyonörotik ödem, eritem, anjioödem, döküntü, ürtiker, alopesi

    Kas-iskelet bozuklukları ile bağdoku ve kemik hastalıkları

    Bilinmiyor: Miyalji, epifizyolizis*

    Üreme sistemi ve meme hastalıkları

    Yaygın olmayan: Vajinal kanama, vajinal akıntı

    Bilinmiyor: Genital kanama

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Yaygın: Enjeksiyon bölgesinde nodül

    Bilinmiyor: Ağrı, enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, enjeksiyon bölgesinde inflamasyon, enjeksiyon bölgesinde ağrı, malez (kırıklık)

    Araştırmalar

    Bilinmiyor: Kan basıncında artış, kilo artışı

    * Triptorelin kullanımı sırasında birkaç femur başı epifiz kayması vakaları bildirilmiştir.

    LH-RH agonistleriyle tedavi süresince var olan hipofiz bezi adenom büyüme durumları bildirilmiştir. Ancak bu durum triptorelin tedavisinde gözlenmemiştir.

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Triptorelinle kullanımı sonucu gerçekleşen doz aşımı hakkında, doz aşımının muhtemel advers etkileri hakkında bir sonuç çıkarmak için yeterli deneyim yoktur. Ambalaj formu ve farmasötik formu dikkate alındığında, doz aşımı olması beklenmemektedir.

    Eğer doz aşımı olursa, semptomatik olarak yönetilmelidir.

    Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.