TYGEPOL 50 mg I.V. infüzyonluk çözelti için liyofilize toz (10 flakon) Farmakolojik Özellikler

Tigecycline }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Tetrasiklinler > Tigesiklin
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş. | 2 October  2018

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Sistemik kullanılan antibakteriyel ilaçlar, Tetrasiklinler ATC kodu: J01AA12

    Etki mekanizması:

    Tigesiklin, bakterilerde ribozomların 30S alt ünitesine bağlanarak amino-asil tRNA moleküllerinin ribozomun A bölgesine girmesini bloke eder ve protein translasyonunu inhibe eder. Bu, uzayan peptid zincirine aminoasit moleküllerinin girişini engeller.

    Tigesiklin genellikle bakteriostatik olarak değerlendirilmektedir. Minimum inhibitör konsantrasyonun (MİK) 4 katı konsantrasyonda tigesiklin ile Enterococcus suşları, Staphylococcus aureus ve Escherichia coli'ye karşı koloni sayımında 2-log azalma görülmektedir.

    Direnç Mekanizması

    Tigesiklin, iki ana tetrasiklin direnç mekanizması olan ribozomal koruma ve efflux'un üstesinden gelebilir. Enterobacterler arasında tigesiklin ve minosikline dirençli izolatlar arasında çoklu ilaç direnci (MDR) efflux pompaları nedeniyle çapraz direnç gösterilmiştir. Tigesiklin ve çoğu antibiyotik sınıfı arasında hedef bazlı çapraz direnç yoktur.

    Tigesiklin Proteeae ve Pseudomonas aeruginosa'nın kromozomal olarak kodlanmış çoklu ilaç efluks pompasına duyarlıdır. Proteeae ailesi patojenleri (Proteus spp., Providencia spp., ve Morganella spp.) Enterobacteriaceae'ın diğer türlerine nazaran genellikle tigesikline karşı daha az duyarlıdır. Her iki gruptaki duyarlılığın azalması spesifik olmayan AcrAB çoklu ilaç efluks pompasının fazla ekspresyonuna bağlanmaktadır. Acinetobacter baumannii'de azalan duyarlılık, AdeABC efluks pompasının aşırı ekspresyonuna bağlanmıştır.

    Diğer antibakteriyel ilaçlarla kombinasyon halinde antibakteriyel aktivite

    İn vitro çalışmalarda, tigesiklin ve diğer yaygın olarak kullanılan antibiyotik sınıfları arasında antagonizm nadiren gözlenmiştir.

    Sınır değerler

    Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testi Komitesi (EUCAST) tarafından belirlenen minimum

    inhibitör konsantrasyonu (MİK) sınır değerleri aşağıdaki gibidir:

    EUCAST Sınır Değerleri

    Patojen

    Minimum İnhibitör Konsantrasyonu (MİK) sınır değeri (mg/L)

    ≤Duyarlı

    >Dirençli

    Enterobacterales: Escherichia coli ve

    Citrobacter koseri:

    ≤0,5

    >0,5

    Staphylococcus spp.

    ≤0,5

    >0,5

    Enterococcus spp

    ≤0,25

    >0,25

    Streptococcus grup A,

    B, C ve G

    ≤0,125

    >0,125

    () Diğer Enterobacterler için tigesiklinin etkinliği farklılık gösterir; Proteus spp., Morganella morganii ve Providencia spp'de yetersiz iken diğer türlerde değişken olabilir.

    Anaerobik bakteriler için polimikrobiyal intra abdominal enfeksiyonlarda klinik olarak etkililik kanıtları olmakla birlikte MİK değerleri, farmakokinetik/farmakodinamik FK/PD verileri ve klinik sonuç arasında bir kolerasyon yoktur. Bu yüzden duyarlılık eşik değeri verilmemiştir. Bilinmelidir ki Bacteroides ve Clostridium cins organizmalar için MİK dağılımı geniş olup 2 mg/L tigesiklini aşan değerleri içerebilir.

    Tigesiklinin enterekoklara karşı klinik etkililiği olduğuna dair sınırlı kanıt bulunmaktadır. Bunun yanında klinik çalışmalarda polimikrobiyal intra abdominal enfeksiyonların tigesiklin tedavisine yanıt verdiği gösterilmiştir.

    Duyarlılık:

    Edinilmiş direnç prevalansı coğrafik bölgelere göre ve belirli türler için zamana göre değişkenlik gösterebilir; bu nedenle, özellikle şiddetli enfeksiyonların tedavisinde dirençle ilgili lokal bilgi bulunması çok önemlidir. Aşağıda yer alan bilgiler, mikroorganizmaların tigesikline duyarlı olup olmayacağını belirlemeye yönelik tahmini bir kılavuz niteliğindedir:

    Patojen

    Yaygın Şekilde Duyarlı Türler

    Gram-pozitif Aeroblar Enterococcus spp.+ Staphylococcus aureus* Staphylococcus epidermidis Staphylococcus haemolyticus Streptococcus agalactiae*

    Streptococcus anginosus grubu* (S. anginosus, S. intermedius ve S. constellatus dahil)

    Streptococcus pyogenes*

    Viridans grup streptokoklar

    Gram-*negatif Aeroblar Citrobacter freundii* Citrobacter koseri Escherichia coli*

    Anaeroblar

    Clostridium perfringens† Peptostreptococcus spp.† Prevotella spp.

    Kazanılmış direncin sorun olabileceği türler

    Gram-negatif Aeroblar Acinetobacter baumannii Burkholderia cepacia Enterobacter cloacae* Klebsiella aerogenes Klebsiella oxytoca* Klebsiella pneumoniae*

    Stenotrophomonas maltophilia

    Anaeroblar

    Bacteroides fragilis grubu†

    Patojen

    Yapısal olarak dirençli organizmalar

    Gram negatif Aeroblar Morganella morganii Proteus spp.

    Providencia spp.

    Serratia marcescens Pseudomonas aeruginosa

    *Klinik çalışmalarda etkinliğin tatmin edici şekilde gösterildiği kabul edilen türleri ifade eder.

    † Bkz. Bölüm 5.1, Sınır değerler.

    Kardiyak Elektrofizyoloji

    Randomize, plasebo ve aktif, kontrollü dört kollu çapraz QTc çalışmasında 46 sağlıklı gönüllüde, tigesiklinin 50 mg veya 200 mg'lık tek bir intravenöz dozunun QTc aralığı üzerinde anlamlı etkisi gözlenmemiştir.

    Pediyatrik popülasyon

    Açık-etiketli, artan çoklu doz çalışmasında, 8 ila 11 yaşları arasında kİAE veya kCYDE'li 39 çocuğa tigesiklin (0,75, 1 veya 1,25 mg / kg) uygulandı. En fazla 14 ardışık gün olmak üzere,

    4. günde veya sonrasında oral antibiyotiğe geçme seçeneği ile tüm hastalar en az 3 ardışık gün boyunca IV tigesiklin aldılar.

    Klinik iyileşme son dozun uygulanmasından 10 ve 21 gün sonra değerlendirildi.

    Modifiye tedavi etme amaçlı (mITT) popülasyon sonuçlarındaki klinik cevabın özeti aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

    Klinik tedavi / mITT popülasyonu

    0,75 mg/kg

    1 mg/kg

    1,25 mg/kg

    Endikasyon

    n/N (%)

    n/N (%)

    n/N (%)

    kİAE

    6/6 (100,0)

    3/6 (50,0)

    10/12 (83,3)

    kCYDE

    3/4 (75,0)

    5/7 (71,4)

    2/4 (50,0)

    Genel

    9/10 (90,0)

    8/13 (%62,0)

    12/16 (75,0)

    Bu çalışmada birlikte kullanılan başka antibiyotikler de olduğu için, gösterilen etkinlilik verileri

    dikkatli incelenmelidir. Ayrıca, az hasta sayısı da dikkate alınmalıdır.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel özellikler

    Emilim:

    Tigesiklin intravenöz yolla uygulanır, dolayısıyla biyoyararlanımı %100'dür.

    Dağılım:

    Klinik çalışmalarda gözlemlenen konsantrasyonlarda (0,1-1,0 mcg/mL) tigesiklinin in vitro plazma proteinlerine bağlanma oranı ortalama %71-%89 arasındadır. Hayvan ve insanlar üzerinde yapılan çalışmalar tigesiklinin dokulara hızlı bir şekilde dağıldığını ortaya koymuştur.

    Tigesiklinin kan-beyin bariyerini geçebildiğine dair veri bulunmamaktadır.

    100 mg başlangıç dozu takiben her 12 saatte bir 50 mg tigesiklin verilen bir klinik farmakoloji çalışmasında 30 dakika infüzyon için kararlı durum serum tigesiklin Cdeğeri 866±233 ng/mL 60 dakika infüzyon için kararlı durum serum tigesiklin Cdeğeri ise 634±97 ng/mL'dir. Kararlı durum EAAdeğeri 2349±850 ng.s/mL'dir.

    Biyotransformasyon:

    Ortalama olarak, tigesiklinin % 20'sinden azının atılımdan önce metabolize olduğu tahmin edilmektedir. Sağlıklı erkek gönüllülerde, C-tigesiklin uygulamasının ardından idrar ve feçeste saptanan başlıca C işaretli materyal, tigesiklin olmuştur fakat her biri verilen dozun en fazla %10'u kadar miktarlarda olmak üzere, bir glukronid (N-asetil metaboliti) metaboliti ve tigesiklin epimeri de bulunmuştur.

    İnsan karaciğer mikrozomları ile yapılan in vitro çalışmalarda, sitokrom P450 (CYP) izoformlarından 1A2, 2C8, 2C9, 2C19, 2D6 ve 3A4 aracılığıyla gerçekleşen metabolizmaların tigesiklin ile kompetitif inhibisyon ile inhibe edilmediği gösterilmiştir. Ayrıca tigesiklin CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6 ve CYP3A inhibisyonunda NADPH'e bağımlılık göstermemiş olup bu durum CYP enzimlerinin mekanizma bazlı inhibisyonunun olmadığı hakkında fikir vermiştir.

    Eliminasyon:

    Tigesiklinin toplam klirensi intravenöz infüzyon sonrası 24 L/s'dir. Renal klirens toplam klirensin %13'üdür. Tigesiklin bireyler arası çeşitliliğin yüksek olmasına rağmen 42 saatlik çoklu dozdan sonra serumdan ortalama terminal yarılanma ömrü ile polieksponansiyel eliminasyon gösterir.

    Caco-2 hücrelerinin kullanıldığı in vitro çalışmalar, tigesiklinin digoksin akışını inhibe etmediğini gösterir, bu da tigesiklinin bir P-glikoprotein (P-gp) inhibitörü olmadığını gösterir. Bu in vitro bilgi, yukarıda açıklanan in vivo ilaç etkileşimi çalışmasında tigesiklinin digoksin klirensi üzerindeki etkisinin olmaması ile tutarlıdır (Bkz. Bölüm 4.5).

    P-gp'yı aşırı üreten hücre hattının kullanıldığı bir in vitro çalışmaya göre tigesiklin bir P-gp substratıdır. P-gp aracılı taşımanın tigesiklinin in vivo eğilimine potansiyel katkısı bilinmemektedir. P-gp inhibitörleri (örn. ketakonazol veya siklosporin) veya P-gp indükleyicileri (örn. rifampisin) ile birlikte kullanılması tigesiklinin farmakokinetiğini etkileyebilir.

    Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

    Tigesiklin doğrusal farmakokinetik özellik gösterir.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Karaciğer Yetmezliği:

    Hafif karaciğer bozukluğu olan hastalarda tigesiklinin tek-doz farmakokinetiğinin değişmediği gözlemlenmiştir. Buna karşılık orta düzeyde karaciğer bozukluğu olanlarda (Child Pugh B), tigesiklinin yarılanma ömrü % 23 uzamış ve sistemik klirensi de % 25 azalmıştır.

    Ayrıca, ileri derecede karaciğer bozukluğu olanlarda (Child Pugh C), tigesiklinin yarılanma ömrü %43 uzamış, klirensi ise %55 azalmıştır (Bkz. Bölüm 4.2).

    Böbrek Yetmezliği:

    Böbrek yetmezliği olan hastalarda tigesiklinin tek doz farmakokinetiğinin değişmediği gözlemlenmiştir (kreatin klirensi < 30 mL/dak, n=6). İleri derecede böbrek yetmezliğinde EAA, normal böbrek fonksiyonları olanlara oranla %30 artmıştır (Bkz. Bölüm 4.2).

    Geriyatrik Popülasyon:

    Sağlıklı yaşlı gönüllüler ile genç gönüllüler arasında farmakokinetik özellikler açısından önemli bir değişiklik gözlemlenmemiştir.

    Pediyatrik Popülasyon:

    Tigesiklin farmakokinetiği 2 çalışmada araştırılmıştır. Birinci çalışma 30 dakika boyunca intravenöz olarak tek doz tigesiklin alan (0,5, 1 veya 2 mg/kg doz, sırasıyla en yüksek 50 mg, 100mg ve 150 mg maksimum doza kadar) 8-16 yaş arası (n=24) kapsamaktadır. İkinci çalışma ise 30 dakika boyunca her 12 saatte bir intravenöz olarak çoklu doz tigesiklin alan (0,75, 1 veya 1,25 mg/kg, maksimum 50 mg doza kadar) 8-11 yaş arası (n=47) kapsamaktadır. Bu çalışmalarda hiçbir yükleme dozu uygulanmamıştır. Gözlemlenen farmakokinetik parametreler aşağıda verilmiştir.

    Çocuklarda 1 mg/kg'a normalize edilen doz ortalama ± SD tigesiklin Cve EAA

    Yaş (yıl)

    N

    C(ng/mL)

    EAA (ng.s/mL)*

    Tek doz

    8-11

    8

    3881±6637

    4034±2874

    12-16

    16

    8508±11433

    7026±4088

    Çoklu doz

    8-11

    42

    1911±3032

    2404±1000

    *tek doz EAA, çoklu doz EAA

    Önerilen 100 mg yükleme dozu ve her 12 saatte bir 50 mg sonrası hedef EAAyetişkinlerde yaklaşık 2500 ng.s/mL'dir.

    Her iki çalışmanın popülasyon FK analizinde, 8 yaş ve üstü yaştaki çocuklarda vücut ağırlığı tigesiklin klirensinin bir kovaryantı olarak tanımlandı.

    8 ile 12 yaş arası çocuklarda her 12 saatte bir 1,2 mg/kg tigesiklin (maksimum doz; her 12 saatte 50 mg) ve 12 ile 18 yaş arası adölesanlarda her 12 saatte 50 mg tigesiklin uygulanması, onaylanmış doz rejimi ile tedavi edilen erişkinlerdeki gözlemlenenlerle, karşılaştırılabilir maruziyete neden olacaktır.

    Bu çalışmalarda, birçok çocukta erişkin hastalardan daha yüksek Cdeğerleri gözlemlendi. Sonuç olarak, çocuklar ve ergenlerde tigesiklinin infüzyon hızına dikkat edilmelidir.

    Cinsiyet:

    Erkek ve kadınlar arasında tigesiklinin klirensi açısından klinik olarak anlamlı bir farklılık görülmemiştir. EAA değerinin kadınlarda erkeklere oranla %20 daha fazla olması tahmin edilmiştir.

    Irk:

    Tigesiklinin klirensinde ırka bağlı bir değişiklik gözlemlenmemiştir.

    Kilo:

    Vücut ağırlığı ≥ 125 kg olan kişilerin de dahil olduğu farklı kilolu hastalarda klirens, ağırlık- normalize klirens ve EAA değerleri kayda değer farklı değildir. Vücut ağırlığı ≥ 125 kg olan kişilerde EAA %24 daha azdı. Vücut ağırlığı ≥ 140 kg ve üzeri olan hastalar için veri bulunmamaktadır.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Sıçanlarda ve köpeklerde yapılan çoklu doz toksisite çalışmalarında sıçan ve köpeklerdeki EAA değerleri baz alınarak insandaki günlük dozların sırasıyla 8,0 ve 10,0 katı dozlardaki tigesiklin uygulamaları ile kemik iliğinde hiposellülerite ve renal ve gastrointestinal yan etkiler ile birlikte lenfoid tükenmesi / lenf bezleri, dalak ve timus atrofisi, eritrosit, retikülosit, lökosit ve trombosit sayısında azalma gözlemlenmiştir. Bu değişimlerin iki hafta doz uygulaması sonrasında geri dönüşümlü olduğu gösterilmiştir.

    Kemiğin renk değiştirmesi sıçanlarda gözlenmiş olup iki hafta doz uygulaması sonrasında geri

    dönüşümlü değildir.

    Hayvan çalışmaları sonuçlarına göre tigesiklin plasentayı geçerek fetal dokularda bulunmuştur. Üreme toksisite çalışmalarında tigesiklin ile sıçan ve tavşanlarda fetal ağırlıkta azalma (ossifikasyonda gecikme ile ilgilidir) ve tavşanlarda fetal kayıp gözlenmiştir. Tigesiklin sıçan veya tavşanlarda teratojenik değildir. Sıçanlarda EAA değeri baz alınarak insandaki günlük dozun 4.7 katı dozlardaki tigesiklin uygulamaları çiftleşmeyi veya fertiliteyi etkilememiştir. Dişi sıçanlarda, EAA temelinde insan günlük dozunun 4,7 katına kadar maruziyetlerde, yumurtalıklar veya östrus döngülerinde bileşik ile ilişkili herhangi bir etki olmamıştır.

    geçtiğini göstermiştir. Tigesiklinin kısıtlı oral biyoyararlanımı ile uyumlu olarak tigesiklinin

    maternal süte geçmesi sonucu emzirilen yavrularda tigesikline çok az veya herhangi bir sistemik maruziyet gözlenmemiştir.

    Hayvanlarda tigesiklinin karsinojenik potansiyelinideğerlendirmek için yapılan yaşam süresi çalışmaları yapılmamıştır, ancak tigesiklin kısa süreli genotoksisite çalışmaları negatif olmuştur.

    Hayvan çalışmalarında tigesiklinin bolus I.V. uygulaması ile birlikte bir histamin yanıtı ortaya çıktığı görülmüştür. Bu etkiler, sırasıyla sıçan ve köpeklerde, insandaki günlük dozların 14 ve 3 katı dozlarda kullanımı ile ortaya çıkmıştır.

    Tigesiklin uygulamasının ardından sıçanlarda herhangi bir fotosensitivite bulgusuna rastlanmamıştır.

    Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez.