Deva İlaçları TRILEVO tedavi paketi KUBKlinik Özellikler

TRILEVO tedavi paketi Klinik Özellikler

Amoksisilin + Levofloksasin + Lansoprazol }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1.   Terapötik Endikasyonları

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Bu ilaç erişkinler için hazırlanmıştır.

Önerilen yetişkin dozu: Günde 2 defa 12 saat ara ile (sabah ve akşam) 1 adet 30 mg lansoprazol mikropellet kapsül ve 1 adet 1000 mg amoksisilin tablet ve günde 1 defa (sabah) 1 adet 500 mg levofloksasin film tablet ile birlikte, 10 gün süre ile kullanılmalıdır.

Uygulama şekli:

TRİLEVO oral kullanım içindir. Her ilaç bölünmeden yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

TRİLEVO kreatinin klerensi 30 ml/dak.’nm altında olan hastalara önerilmez.

Lansoprazol metabolize olduktan sonra başlıca safra yolu ile itrah edilir. Bu nedenle ilacın farmakokinetik profili, yaşlılarda uygulanımmda olduğu gibi, orta dereceden şiddetli dereceye kadar hepatik bozukluktan etkilenebilir. Hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalara, lansoprazol verilirken dikkatli olunmalıdır. Ağır karaciğer yetmezliği olanlarda 30 mg’ dan yüksek günlük dozlar kullanılmamalıdır. Ciddi karaciğer rahatsızlığı olan hastalarda doz azaltılması göz önüne alınmalıdır.

Amoksisilin trihidrat. uzun süreli tedavide tüm güçlü ilaçlarda olduğu gibi, hematopoietik sistem, böbrek ve karaciğer fonksiyonları belirli aralıklarla izlenmelidir.

Pediyatrik popülasyon:

Bu ilaç erişkinler için hazırlanmıştır.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

TRİLEVO SADECE BELİRTİLEN ENDİKASYONDA VE ÖNERİLEN ŞEKİLDE KULLANILMALIDIR. BU AMBALAJDA BULUNAN MÜSTAHZARLAR AYRI AYRI VEYA KOMBİNASYON ŞEKLİNDE, BAŞKA TEDAVİLER İÇİN KULLANILMAMALIDIR.

Tedavi esnasında mikotik organizmalarla ve bakteriyel patojenlerle süperenfeksiyon riski oluşabilir. Böyle durumlarda, TRİLEVO uygulanması derhal kesilmeli ve uygun bir tedaviye geçilmelidir.

LEVOFLOKSASİN

Pediyatrik hastalarda, adolesan hastalarda (18 yaşın altındaki hastalarda), hamile ve emziren kadınlarda levofloksasinin güvenilirliği ve etkinliği belirlenmemiştir.

Sistemik:

Santral Sinir Sistemi: SSS stimülasyonu, tremor, sürekli hareket etme isteği, konfüzyon ve çok nadir olarak halüsinasyon veya nöbet hali görülebildiğinden SSS rahatsızlığı olduğu bilinen veya şüphe edilen kişilerde dikkatle kullanılmalıdır.

Üriner Sistem: Böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda tedbirli ve dikkatli kullanılmalıdır.

Kardiyovasküler Sistem:
Uzun QT sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır. Bradikardi, hipokalemi, hipomagnesemisi olan hastalarda ve bu semptomları mevcut olup aynı zamanda sınıf 1 a veya sınıf III antiaritmik ilaç kullanan bireylerde dikkatli olunmalıdır. Nadir olarak bildirilen vaskülitis, ventriküler aritmi durumlarında ilacın kullanımına son verilmelidir.

Deri ve Solunum Sistemi: Kinolon tedavisi ile anafılaksinin de dahil olduğu şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonları meydana gelebilir. Ciddi akut aşırı duyarlılık reaksiyonları epinefrin tedavisi yanı sıra oksijen, intravenöz sıvı, antihistaminiklerin, kortikosteroidlerin, presör aminlerin uygulanması ve hava yolunun açık tutulması dahil diğer resüsitasyon uygulamalarının yapılmasını gerektirebilir.

Alerjik reaksiyonlar; kaşıntı, ürtiker, dispne, yüzde ödem, bilinç kaybı, iğnelenme hissi, kardiyovasküler kollaps görüldüğünde ilacın kullanımına hemen son verilmelidir. Uzun süreli kullanım sonucunda süperenfeksiyon görülebilir.

Florokinolon tedavisi sırasında ve tedaviyi takip eden günlerde olası fotosensitivite reaksiyonlarına karşı dikkatli olunmalıdır. Nadir olarak Steven-Johnson sendromu ve Toksik epidermal nekroliz bildirilmiştir. Bu durumlarda ilaç derhal kesilmeli ve uygun destekleyici tedavi uygulanmalıdır.

Kas ve İskelet Sistemi: Tendon inflamasyonu ve/veya rüptürü bildirilmiştir. Ağrı veya tendon inflamasyonundan şüphelenilen hastalarda levofloksasin tedavisi hemen sonlandırılmalıdır.

Levofloksasinin de dahil olduğu Kinolon grubu antibiyotiklerin kullanımı sonrasında; his azalması, his kaybı ve yorgunlukla beraber görülebilecek periferal nöropati rahatsızlıkları oluşabilir. Bu durumlarda ağrı, hissizlik, halsizlik ve uyuşma gelişirse levofloksasin tedavisine son verilmelidir. Kinolonlar miyastenia gravisi şiddetlendirebilir.

Gastrointestinal Sistem: Psödomembranöz kolit ve buna bağlı diyare görülebilir.
Glikoz-6-fosfat dehidrogenaz aktivitesi eksikliği olan hastalarda kinolon grubu antibakteriyellerle hemolitik reaksiyonlar bildirildiğinden bu hastalarda levofloksasin dikkatle kullanılmalıdır.

Endokrin Sistem: Diyabet hastalarında diğer kinolon grubu (Ör: Gatifloksasin) ajanlarla da görüldüğü üzere hiperglisemi veya hipoglisemi gibi kan glukoz düzeyi bozuklukları bildirilmiştir. Bu hastalarda, kan glukoz düzeyi dikkatle takip edilmelidir. Levofloksasin ile tedavi edilmekte olan bir hastada hipoglisemik bir reaksiyon ortaya çıkarsa, levofloksasin tedavisi derhal kesilmeli ve uygun bir tedaviye başlanmalıdır.

LANSOPRAZOL

Lansoprazol metabolize olduktan sonra başlıca safra yolu ile itrah edilir. Bu nedenle ilacın farmakokinetik profili, yaşlılara uygulanımında olduğu gibi, orta dereceden şiddetli dereceye kadar hepatik bozukluktan etkilenebilir. Hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalara, lansoprazol verilirken dikkatli olunmalıdır. Ağır karaciğer yetmezliği olanlarda 30 mg’dan yüksek günlük dozlar kullanılmamalıdır.

Yaşlılarda tmax ve AUC (eğrinin altında kalan alan) değerleri gençlerinkinin 2 katıdır. Hepatik bozukluğu olan yaşlı hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Lansoprazol ile tedaviye semptomatik yanıt alınması; gastrik tümörün bulunmadığı anlamına gelmez. Mide ülserinden şüphe edildiğinde habis bir durum olup olmadığı araştırılmalıdır, çünkü tedavi, semptomları düzelterek tanıyı geciktirebilir.

Bu ilaç laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu ilaç sukroz içermektedir. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sukroz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Pediyatrik popülasyon: H.pylori ile enfekte pediatrik hastalarda TRİLEVO’nun emniyet ve etkinliği kanıtlanamamıştır

Geriyatrik popülasyon: Yaşlı hastalarda asemptomatik renal ve hepatik disfonksiyon olabilir. Bu hasta grubunda TRİLEVO kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

AMOKSİSİLİN

Penisilin tedavisi uygulanan hastalarda ciddi hatta ölümle sonuçlanabilen anaflaktoid tipte aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu tip reaksiyonlar özellikle birçok allerjene duyarlılığı olan kişilerde ve parenteral uygulamada, oral uygulamaya göre daha sık görülür.
Penisiline aşırı duyarlılığı olan kişilere sefalosporinlerle tedavi uygulandığında ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarının oluşabildiği bildirilmiştir. Penisilin tedavisine başlamadan önce penisilin, sefalosporin ve diğer allerjenlere karşı önceden duyarlılık reaksiyonu olup olmadığı iyice sorulmalıdır. Ciddi anaflaktoid reaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır.
Endikasyona göre oksijen ve i.v. steroidler verilmeli, hava yolu açık tutulmalı, gerekirse entübasyon uygulanmalıdır. Uzun süreli tedavide tüm güçlü ilaçlarda olduğu gibi hematopoetik sistem, böbrek ve karaciğer fonksiyonları belirli aralıklarla izlenmelidir. Tedavi sırasında bakteriyel patojenler (entorobakter, psödomonas) ve mantarlarla (kandida) süperenfeksiyon ihtimali unutulmamalıdır. Böyle bir durumda ilaç kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır.

TRİLEVO da dahil olmak üzere antibakteriyel tedavide kullanılan ilaçlar sadece bakteriyel infeksiyon tedavisinde kullanılmalıdır. Grip gibi viral infeksiyonlarda uygulanmamalıdırlar.
Mikotik veya bakteriyel patojenlerle süperenfeksiyon olasılığı tedavi süresince göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer süperenfeksiyon oluşursa, TRİLEVO tedavisi kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır.

Kanıtlanmış veya kuvvetle şüphelenilen bir bakteriyel enfeksiyon veya profılaktik endikasyon yokluğunda TRİLEVO kullanılması hasta için yarar sağlaması olası değildir ve ilaca dirençli bakterilerin gelişme riskini artırır.

Kreatinin klerensi 25 mL/dak’dan düşük hastalarda, TRİLEVO ile ranitidin bizmut sitrat kombinasyonunun kullanımı önerilmez.

Akut porfiri öyküsü olan hastalarda, TRİLEVO ile ranitidin bizmut sitrat kombinasyonu kullanılmamalıdır.

4.5.   Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

TRİLEVO, mide asit salgılanmasının uzun süreli inhibisyonuna neden olur. TRİLEVO, emilimi gastrik asit varlığına bağlı olan HIV proteaz inhibitörü atazanavirin sistemik konsantrasyonunu önemli ölçüde azaltır ve atazanavirin terapötik etkisinde kayıba ve HIV direnç gelişimine neden olabilir. Bu nedenle, TRİLEVO veya diğer proton pompa inhibitörleri atazanavir ile birlikte kullanılmamalıdır.

TRİLEVO, aynı zamanda gastrik pH’nın, biyoyararlanımın önemli bir belirleyicisi olduğu diğer ilaçların (örn., ketokonazol, ampisilin esterleri, demir tuzları, digoksin) emilimini etkileyebilir.

LEVOFLOKSASİN

Antasidler, sukralfat, demir tuzları, multivitaminler

Demir tuzları, sukralfat, çinko içeren multivitamin preparatları, magnezyum veya alüminyum içeren antasidler ile birlikte uygulandığında, levofloksasinin absorpsiyonu belirgin şekilde azalır. Bu ilaçlar Levofloksasin Film Tablet uygulanmasından en az iki saat önce veya 2 saat sonra uygulanmalıdır. Kalsiyum karbonat ile etkileşim görülmemiştir.

Teofılin

Teofılinin levofloksasinin absorpsiyon ve dispozisyonu üzerinde görünür bir etkisi yoktur.
Teofilinin diğer kinolon grubu ilaçlarla birlikte kullanılması eliminasyon yarı ömrünün uzamasına, serum teofılin seviyelerinin yükselmesine ve teofiline bağlı advers reaksiyon görülme riskinde artışa neden olabilir. Bu nedenle teofılin düzeyleri yakından takip edilmeli ve levofloksasin ile birlikte kullanılacağı zaman gerekli doz ayarlamaları yapılmalıdır.

Varfarin

Varfarinin levofloksasinin absorpsiyon ve dispozisyonu üzerinde görünür bir etkisi yoktur.
Levofloksasin ve varfarinin birlikte kullanılması protrombin zamanının uzamasına neden olur.
Hastalar kanama belirtisi yönünden de dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.

Siklosporin

Levofloksasinin doruk plazma konsantrasyonları üzerinde önemli bir etkisi yoktur.
Siklosporinin yarı ömrü, levofloksasin ile birlikte uygulandığında % 33 oranında artmaktadır.
Eş zamanlı olarak kullanıldıklarında doz ayarlaması gerektirmez.

Probenesid ve Simetidin

Levofloksasinin absorpsiyon oranı ve derecesi üzerinde belirgin etkileri yoktur. Probenesid ve simetidin levofloksasinin tübüler böbrek sekresyonunu azaltır. Levofloksasin ile birlikte alındığında, özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Digoksin, kalsiyum karbonat, ranitidin ile birlikte uygulanması halinde levofloksasinin farmakokinetiğinde klinik olarak önemli herhangi bir değişiklik olmamıştır.

Levofloksasin Mycobacterium tuberculosis’in üremesini inhibe ettiğinden tüberkülozun bakteriyolojik tanısında yalancı-negatif sonuçlar alınmasına neden olabilir.

Levofloksasin
Non-Steroid Anti İnflamatuar ilaçlarla
birlikte kullanıldığında, santral sinir sistemi stimülasyonu riskini arttırır. Beyin konvülsüyon eşiği düşerek konvülsiyon krizleri oluşabilir.

Levofloksasin
antidiyabetik ilaçlarla
beraber kullanıldığında kan glukoz seviyelerinde düzensizlikler oluşabilir. Hiperglisemi ve hipoglisemi durumları meydana gelebilir. Bu yüzden antidiyabetik ilaçlarla beraber levofloksasin kullanan hastaların kan glukoz seviyelerinin dikkatle takibi önerilmektedir.

Levofloksasin Sınıf
III
ve
I
antiaritmik ilaçlarla beraber kullanıldığında QT mesafesinde uzama meydana gelebilir. Beraber kullanımı durumunda hastanın periyodik olarak takip edilmesi önerilmektedir.

Levofloksasin QT mesafesini uzatma eğiliminde olan ilaçlarla beraber kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Levofloksasin, alosetron ile beraber kullanıldığında, alosetron’un konstipasyon, iskemik kolit gibi yan etkilerini artırabilir. Beraber kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Özelikle kortikosteroid kullanan yaşlılarda levofloksasin kullanımı tendon rüptürü riskini artırabilir. QT mesafesini uzatma riski bulunan fenotiyazinle ile levofloksasin’in beraber kullanımı önerilmemektedir.

LANSOPRAZOL

Lansoprazol sitokrom P450 enzim sistemi ile özellikle CYP3A ve CYP2C19 izozimleri ile metobolize olmakla birlikte sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalarda aynı sistemi kullanan varfarin, antipirin, indometazin, aspirin, ibuprofen, fenitoin, prednizolon, propranolol, aluminyum-magnezyum hidroksit antiasidleri veya diazepam ile klinik olarak önem taşıyan bir etkileşim saptanmamıştır. Lansoprazolün, teofılin ile birlikte kullanımı, teofılin klerensinde minör (% 10) bir artış oluşturabilir. Bu nedenle teofılin ile birlikte kullanım sırasında gereğinde doz ayarlaması yapabilmek için hastalar yakından takip edilmelidir.
Lansoprazolün sukralfat ile beraber kullanımı, absorpsiyonunu geciktirmiş ve lansoprazolün biyoyararlanımını % 30 düşürmüştür. Bu sebeple lansoprazol, sukralfat almadan en az 30 dakika önce kullanılmalıdır. Lansoprazol, aluminyum-magnezyum hidroksit antiasid müstahzarlarından 1 saat sonra uygulandığında, Cmax değerine istatistiksel olarak önemli bir etkisi olmamıştır.

Lansoprazol gastrik asit sekresyonunu inhibe ettiği için biyoyararlanımları açısından gastrik pH’nın önemli olduğu ketokonazol, ampisilin esterleri, demir tuzlan, digoksin gibi ilaçların emilimini etkileyebilir.

Lansoprazol antiasidlerle birlikte kullanıldığında biyoyararlılığı azalabilir. Bu nedenle antiasidlerle en az bir saat arayla kullanılmalıdır.

AMOKSİSİLİN

Amoksisilin, penisiline karşı allerjisi olanlarda kontrendikedir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel Tavsiye

Gebelik kategori C.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

TRİLEVO içerisinde yer alan ilaçların gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Gebelik dönemi

Hamile kadınlarla yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar mevcut değildir. Bu nedenle ilacın anneye sağlayacağı yararın fetusteki potansiyel riskden daha fazla olacağı düşünülen durumlarda kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi

Amoksisilin anne sütü ile çok düşük miktarlarda atılmaktadır. Levofloksasin anne sütü ile atılmaktadır. Birçok ilaç anne sütüne geçtiğinden bu ihtimal göz önünde tutulmalı ve dikkatli davranılmalıdır. Lansoprazolün etki ve emniyeti belirlenemediğinden emzirenlerde kullanılmamalıdır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

in görülme sıklıkları şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (> 1/10); yaygın (>

LEVOFLOKSASİN Metabolizma bozuklukları

Çok seyrek: Hipoglisemi (özellikle diyabet hastalarında)

Psikiyatrik bozukluklar

Seyrek: Anksiyete, depresyon, psikotik reaksiyonlar, ajitasyon

Çok seyrek: Hallüsinasyonlar, kendine zarar verme ile seyreden psikotik reaksiyonlar

Sinir sistemi bozuklukları

Yaygın olmayan: Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, uykusuzluk Seyrek: Uyuşma, titreme, konfüzyon, konvülzüyon

Çok seyrek: Hipoastezi, görme ve duyma bozuklukları, tat ve koku bozuklukları
Kardiyak bozukluklar

Seyrek: Taşikardi

Bilinmiyor: QT aralığında uzama
Vasküler bozukluklar

Seyrek: Hipotansiyon Çok seyrek: Şok

Solunum sistemi, göğüs hastalıkları ve mediastinal bozukluklar

Seyrek: Bronkospazm/nefes darlığı Çok seyrek: Aleıjik pnomoni
Hematolojik bozukluklar
Yaygın olmayan: Eozinofili, lökopeni Seyrek: Nötropeni, trombositopeni Çok seyrek: Agranuloz Bilinmiyor. HemoUtık anemi, pansitopeni
Gastrointestinal bozukluklar

Yaygın: Bulantı, ishal, karaciğer enzimlerinde (ALT, AST) yükselme Yaygın olmayan: İştahsızlık, kusma, karın ağrısı, dispepsi, bilirubinde artış Seyrek: Kanlı ishal (nadiren psödomembranöz kolit)

Çok seyrek: Hepatit

Deri ve deri altı bozuklukları

Yaygın olmayan: Kaşıntı, deri döküntüsü

Seyrek: Kızarıklık

Çok seyrek: Fotosensıtivite

Bilinmiyor: Steven-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroz, eritema multiforme
Kas-iskefet sistemi bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları

Seyrek: Eklem ağrısı, kas ağrısı, tendon iltihabı

Çok seyrek: Tendon kopması, kas yorgunluğu

Bilinmiyor: Rabdomiyoliz

Böbrek ve üriner sistem hastalıkları

Yaygın olmayan: Serum kreatininde artış

Çok seyrek: Akut renal yetersizlik

Diğer

Yaygın: Asteni, mantar ve diğer dirençli mikroorganizmaların üremesinde artış Çok seyrek: Ateş, anaflaktik benzeri şok

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Herhangi bir çalışma yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon

18 yaşın altındaki pediyatrik hastalar ve adolesanlarda güvenliliği ve etkililiği saptanmamıştır.
Çeşitli türlere ait juvenil dönemdeki hayvanlarda levofloksasin dahil kinolonlar artropati ve osteokondrosise neden olmuştur.

LANSOPRAZOL

Lansoprazol iyi tolere edilen bir ilaçtır. Lansoprazol kullanımı ile görülebilen belli başlı yan etkiler diyare veya konstipasyon, bulantı, baş ağrısı ve deri döküntüsüdür. İdame tedavisi süresince en sık rastlanan yan etki diyaredir.

Bu belirtiler tedavi kesildiğinde kaybolmaktadır. Kısa dönem ve uzun dönem tedavilerde lansoprazol ile tedavi edilen hastalarda çok nadir olarak şu yan etkiler görülmüştür:

Bütün Vücutta; asteni, kandidiyazis, göğüs ağrısı, ödem, ateş, grip benzeri sendrom, ağız kokusu, enfeksiyon, kırıklık.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları Bilinmiyor: Anemi, hemoliz.

Endokrin hastalıkları

Bilinmiyor: Diabetes mellitus, guatr, hiperglisemi/hipoglisemi.

Metabolizma ve beslenme hastalıkları Bilinmiyor: Gut, kilo artışı/kaybı.

Sinir sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Ajitasyon, amnezi, anksiyete, apati, konfüzyon, depresyon, baş dönmesi/senkop, halüsinasyonlar, hemipleji, saldırganlık, libido azalması, sinirlilik, parestezi, düşünce bozuklukları.

Göz hastalıkları

Bilinmiyor: Bulanık görme, gözde ağrı, görme alanında azalma.

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Bilinmiyor: Sağırlık, otitis media, kulak çınlaması,

Kardiyak hastalıkları

Bilinmiyor: Angina. serebrovasküler hasar, miyokard enfarktüsü,

Vasküler hastalıkları

Bilinmiyor: Hipertansiyon/hipotansiyon, palpitasyonlar, şok (dolaşım bozukluğu),

vazodilatasyon.

Solunum, göğüs bozuklukları ve mcdiastinal hastalıkları

Bilinmiyor: Astım, bronşit, öksürük artışı, dispne, burun kanaması, hemoptizi, hıçkırık, pnömoni, üst solunum yolu inflamasyonu/enfeksiyonu.

Gastrointestinal hastalıkları

Bilinmiyor: Anoreksi, kardiyospazm, kolelityazis, konstipasyon, ağız kuruluğu/susama, tat alma bozukluğu, dispepsi, disfaji, geğirme, özofajial stenoz, özofagus ülseri, özofajit, feçeste renklenme, flatulans, gastrik nodül/fundal salgı polipleri, gastroenterit, gastrointestinal hemoraji, hematemez, iştah artışı, tükrük artışı, melena, rektal hemoraji, stomatit, tenesmus, ülseratif kolit.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Bilinmiyor: Akne, alopesi, kaşıntı, kızarıklık, ürtiker.

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Bilinmiyor: Artrit/artralji, kas/ iskelet ağrısı, miyalji.

Genito-üriner hastalıklar

Bilinmiyor: Menstrüel bozukluklar, albüminüri, göğüslerde büyüme/jinekomasti, göğüslerde hassasiyet, glukozüri, hematüri, impotens, böbrek taşı.

Araştırmalar

Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler AST ve ALT artışı, kreatinin, alkalen fosfataz, globülin ve GGTP seviyelerinde artış, bilirubinemi, eozinofili, hiperlipemi, elektrolit ve kolesterol seviyelerinde artma/azalma, glukokortikoid ve LDH artışı, plateletlerde artma/azalma/düzensizlikler, gastrin düzeylerinde artış.

AMOKSİSİLİN Gastrointestinal hastalıkları

Bilinmiyor: Bulantı, kusma, diyare.

Hepato-bilier hastalıkları

Bilinmiyor: Hafif bir AST artışı bildirilmiş olmakla beraber klinik önemi bilinmemektedir.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Anemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, eozinofili, lökopeni ve agranülositoz bildirilmiştir. Bu belirtiler tedavi kesildiğinde genellikle kaybolmaktadır.

Aşırı duyarlılık reaksiyonları

Bilinmiyor: Eritematöz makülopopüler döküntüler ve üritiker. Ürtiker ve diğer deri döküntüleri ile serum hastalığı benzeri reaksiyonlar, antihistaminik ve gerekirse sistemik kortikosteroid uygulaması ile kontrol altına alınabilir. Bu tip reaksiyonlar görülmesi halinde tedavinin kesilmesi uygundur.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımı durumunda hastalar hemen doktorları, zehir kontrol merkezi veya acil servis ile temasa geçmelidirler. Her üç müstahzarın birlikte alımı nedeniyle artmış bir toksisite riski bulunduğuna dair farmakolojik bir veri mevcut değildir.

LEVOFLOKSASİN

Levofloksasinin aşırı doz durumlarında baş dönmesi, konfüzyon, bilinç kaybı ve konvülsif tutarıklar gibi santral sinir sistemi belirtileri ile bulantı ve mukozal erozyonlar gibi gastrointestinal sistem reaksiyonları görülebilir. Klinik farmakoloji çalışmalarında supra- terapötik dozun QT aralığını arttırdığı görülmüştür.

Aşırı doz durumunda hasta dikkatle takip edilmeli (EKG’si de dahil olmak üzere) ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Doz aşımı durumlarında gastrik lavaj uygulaması düşünülmelidir. Mide mukozasını korumak amacıyla antasidler kullanılabilir. Levofloksasin hemodiyaliz, peritoneal diyaliz veya sürekli ambulatuvar peritoneal diyaliz ile vücuttan uzaklaştırılamaz. Spesifik bir antidotu yoktur.

LANSOPRAZOL

Lansoprazolün bilinen bir antidotu yoktur. Diyaliz ile vücuttan uzaklaştırılamaz. Doz aşımı halinde semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır.

AMOKSİSİLİN

Doz aşımı durumunda tedavi kesilmeli; gerekli semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. Amoksisilin hemodiyaliz ile dolaşımdan uzaklaştırılır.

Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır.