Orva İlaçları TRIAKNE %10 emulsiyon jel 50 G KUBFarmakolojik Özellikler

TRIAKNE %10 emulsiyon jel 50 G Farmakolojik Özellikler

Benzoil Peroksit }

Dermatolojik İlaçlar > Sivilce İlaçları > Benzoil Peroksit
Orva İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş. | 4 July  2017

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu:    Topikal kullanılan antiakne preparatları - Peroksitler

ATC Kodu:    D10AE01

Benzoil peroksit, yüksek lipofılik özellikte oksidan bir maddedir. Antibakteriyel özellikleri de olan, etkili bir keratolitik ve komedolitik bir ilaçtır.

Benzoil peroksitin akne vulgaris tedavisindeki etkinliği, primer olarak Propionibacterium acnes’ ç karşı gösterdiği antibakteriyel etkisine bağlıdır.

Benzoil peroksitin antibakteriyel etkinliği, bakteriyel proteinleri oksitleme yeteneğine sahip aktif veya serbest-radikal oksijen şahmına bağlıdır.

Pilosebase bez kanallarında ve komedonların içinde çoğalan Propionibacterium acnes ve Staphylococcus epidermidis bakterilerine karşı bakterisit etkisi vardır. Bu bakteriler, yağ bezi salgısında yani sebumda bulunan trigliseridleri okside ederler ve serbest yağ asitleri oluşur. Bu bakterilerin ortadan kalkmasıyla, yağ bezi salgısındaki serbest yağ asitleri azalır.

Benzoil peroksitin Propionibacterium acnes lokal popülasyonunu ve böylece sebase bezlerdeki tahriş edici yağ asitlerinin oluşumunu azaltmada etkili olduğu gösterilmiştir.

Benzoil peroksitin akne tedavisindeki etkinliğinin, antienflamatuvar ve keratolitik etkilerine de bağlı olduğu düşünülmektedir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

 Genel Özellikler

Benzoil peroksit topikal uygulama sonrasında dermatofarmakokinetiği üzerine yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte, topikal uygulama sonrası sistemik dolaşıma geçebilecek olan benzoil peroksitin vücutta uğradığı dağılım, metabolizma ve eliminasyon yolakları aşağıda belirtilmiştir.

Emilim: Benzoil peroksitin çok az bir miktarı deriden emilir.

Dağılım: Benzoil peroksit deriden emilim sırasında benzoik asite metabolize olur ve uygulanan dozun %5’inden daha düşük bir miktarı benzoik asit olarak sistemik dolaşıma geçer.

Biyotransformasvon: Benzoil peroksit, deride metabolize olarak benzoik asite dönüşür. Eliminasyon: Benzoik asit, idrar ile atılır.

Doğrusallık / doğrusal olmayan durum: Bu konuda yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

İnsanlarda benzoil peroksit nedeniyle sistemik toksisite oluştuğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda, cilt yoluyla uygulanan benzoil peroksitin; eritem ve ödem de dahil olmak üzere hafif - orta şiddette cilt tahriş potansiyeli olduğu ortaya koyulmuştur. Benzoil peroksit tedavisi ile fototoksik ve fotoalerjik reaksiyonlar da bildirilmiştir.

Karsinojenez / mutajenez

Benzoil peroksitin karsinojenitesi ve mutajenitesi, fare ve hamsterlerde farklı uygulama yollarında 42-100 haftalık çalışmalarda incelenmiştir. Genel kanı; benzoil peroksitin topikal akne preparatı olarak, %2,5’tan %10’a kadar olan derişimlerde genel olarak karsinojen ve fotokarsinojen olmadığı ve güvenli olduğudur.

Benzoil peroksitin genotoksisitesi in vitro ve in vivo olarak araştırılmıştır. Benzoil peroksit birkaç in vitro çalışmada hafif mutajenik özellik gösterse de, genel genotoksisite profili önemli bir biyolojik ilişki göstermemektedir.

Bir çok bulgu, benzoil peroksitin karsinojen olmadığını göstermektedir. Ancak, kansere yüksek derecede yatkınlığı olan farelerin kullanıldığı çeşitli çalışmalarda, benzoil peroksitin tümör oluşumunu teşvik ettiğine dair bulgular mevcuttur. Bu bulguların insanlar için klinik önemi bilinmemektedir. Benzoil peroksitin Ames Salmonella testi ve Mouse Dominant Lethal Test i de içeren diğer testlerde mutajen olmadığı görülmüştür. Ames Salmonella testi, sıklıkla maddelerin spermatogenez üzerindeki etkilerini değerlendirmek için kullanılır. Benzoil peroksitin üreme yeteneğini azalttığına dair yayınlanmış bir veri bulunmamaktadır.

Benzoil peroksitin bakterilerde gen mutasyonuna neden olmadığı gibi, Çin hamster akciğer hücrelerinde kromozomal bozukluğa da neden olmadığı gösterilmiştir. İn vivo olarak yapılan memeli eritrosit mikronükleus testlerinde negatif sonuçlar gözlenmiştir. Benzoil peroksitin genotoksik olmadığı ortaya koyulmuştur.

Benzoil peroksitin karsinojen olduğunu gösteren herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.

Üreme toksisitesi (Fertilite ve hamilelik)

Tekrarlanan doz ve üreme/gelişme toksisite çalışmasında, erkek sıçanlara 29 gün boyunca ve dişi sıçanlara 41-51 gün boyunca oral olarak benzoil peroksit (250, 500 ve 1000 mg/kg/gün) uygulanmıştır. Çiftleşme periyodunda, çiftleşme hızında, gebe kalma oranında, doğum oranında, gebelik periyodunda, luteinizasyon sayısında, implantasyon sayısında ve implantasyon sonrası embriyo ve fötus kayıp sayısında tedaviye bağlı herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir. Köpek yavrularında, yüksek doz grubunda vücut ağırlığı önemli ölçüde azalmıştır. Üreme toksisitesinde yan etki görülmeyen seviye 500 mg/kg/gün olarak belirlenmiştir.

Akut toksisite

Benzoil peroksitin akut oral toksisitesi oldukça düşüktür. LD50 değeri farelerde >2000 mg/kg ve sıçanlarda 5000 mg/kg’dır. 24,3 mg/L inhalasyonu takiben erkek sıçanlarda ölüm meydana gelmemiştir.

Hayvanlar üzerinde yapılmış toksisite çalışmaları, benzoil peroksitin topikal uygulandığında toksik olmadığını ortaya koymuştur.

iritasyon

Benzoil peroksitin; 24 saat yama testleri sonunda, tahriş edici etkisinin oldukça az olduğu gözlenmiştir. Benzoil peroksit, damlatıldıktan sonra 5 dakika içinde yıkandığı taktirde tavşan gözlerinde tahrişe neden olmamıştır. Ancak, 24 saatten daha uzun süren uygulamada tahriş meydana gelmiştir.

Hayvanlar üzerinde, benzoil peroksit deriye uygulama ile hafiften orta şiddete kadar eritem, ödem gibi cilt tahrişlerine neden olmuştur. Benzoil peroksit tedavisine bağlı fototoksik ve fotoalerjik reaksiyonlar oluşmuştur.

Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur. Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur.