Koçak İlaçları TEMOMID 100 mg 5 kapsül KUBKlinik Özellikler

TEMOMID 100 mg 5 kapsül Klinik Özellikler

Temozolomid }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Alkilleyici Ajanlar > Temozolomid
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. | 10 February  2012

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    TEMOMİD, birinci basamakta yeni tanı konmuş glioblastoma multiforme tedavisinde radyoterapi ile birlikte ve sonrasında endikedir.

    TEMOMİD, standart tedaviden sonra nükseden veya progresyon gösteren glioblastoma multiforme veya anaplastik astrositoma gibi malign glioma hastalarında endikedir.

    TEMOMİD, metastatik malign melanomlu hastaların tedavisinde endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    TEMOMİD sadece beyin tümörleri konusunda uzman doktorlar tarafından reçetelendirildiği zaman kullanılmalıdır.

    TEMOMİD yemekten en az bir saat önce, aç karnına verilmelidir. Uygulamadan önce veya sonra anti-emetik tedavisi uygulanabilir.

    TEMOMİD tedavisi hastalığın ilerlemesine kadar maksimum 2 yıl sürdürülebilir.

    Yeni teşhis edilen glioblastoma multiformeli erişkin hastalar:

    Eşzamanlı faz:

    TEMOMİD, radyoterapi (30 fraksiyonda verilen 60 Gy) ile eş zamanlı olarak, 42 gün süreyle günde 75 mg/m dozunda ve takibinde 6 kür adjuvan tedavi olarak oral yoldan verilir. Doz azaltılması önerilmez; ama hastanın toleransına göre doza ara verilebilir. Aşağıdaki koşulların tümü sağlanır ise, TEMOMİD ile eş zamanlı dönem 42 günden 49 güne kadar sürdürülebilir:

      mutlak nötrofil sayısı ≥ 1,5 x 10 /l;

      4.3. Kontrendikasyonlar

      TEMOMİD,

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Fırsatçı enfeksiyonlar ve enfeksiyonların reaktivasyonu

        TEMOMİD ile tedavi sırasında fırsatçı enfeksiyonlar (Pneumocystis jirovecii pnömonisi gibi) ve enfeksiyonların reaktivasyonu (hepatit B virüsü (HBV), sitomegalovirüs (CMV) gibi) gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8).

        Pneumocystis jirovecii pnömonisi

        Bir pilot çalışmada uzatılmış 42 günlük şemayla eşzamanlı olarak temozolomid ve radyoterapi alan hastaların Pneumocystis jirovecii pnömonisi (PCP) gelişimi yönünden özel bir riske sahip oldukları gösterilmiştir. Bu nedenle, 42 günlük (maksimum 49 günlük) rejimde eş zamanlı TEMOMİD ve radyoterapi alan bütün hastalara lenfosit sayısı ne olursa olsun PCP için profilaksi uygulanması gerekir. Lenfopeni ortaya çıkarsa, hastalar lenfopeni Evre ≤1'e gerileyinceye kadar profilaksiye devam etmelidir.

        Temozolomidin, daha uzun süreli bir dozaj rejiminde kullanılması durumunda PCP görülme sıklığı artabilir. Ancak, temozolomid alan tüm hastalar, özellikle de steroid kullanan hastalar, doz rejimine bakılmaksızın PCP açısından yakından izlenmelidir. Özellikle deksametazon veya diğer steroidlerle birlikte temozolomid kullanan hastalarda ölümcül solunum yetmezliği vakaları rapor edilmiştir.

        HBV

        Ölümle sonuçlanan bazı vakalarda, hepatit B virüsü (HBV) reaktivasyonuna bağlı hepatit rapor edilmiştir. Pozitif hepatit B serolojisi olan hastalarda (aktif hastalığı olanlar da dahil) tedaviye başlanmadan önce karaciğer hastalığında uzmanlara danışılmalıdır. Tedavi sırasında hastalar izlenmeli ve uygun şekilde tedavi edilmelidir.

        Herpetik meningoensefalit

        Pazarlama sonrası vakalarda, eş zamanlı steroid kullanan vakalar dahil, radyoterapi ile birlikte temozolomid alan hastalarda herpetik meningoensefalit (ölümle sonuçlanan vakalar dahil) görülmüştür.

        Hepatotoksisite

        Temozolomid ile tedavi edilen hastalarda ölümcül karaciğer yetmezliği dahil olmak üzere karaciğer hasarı bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Tedaviye başlamadan önce karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Bu testler anormal ise, hekimler temozolomide başlamadan önce ölümcül karaciğer yetmezliği potansiyeli dahil risk/yarar oranını değerlendirmelidir. 42 günlük tedavi kürü alan hastalarda, karaciğer fonksiyon testleri bu kürün ortalarında tekrarlanmalıdır. Tüm hastalarda, her bir tedavi küründen sonra karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Anlamlı karaciğer fonksiyon anormallikleri saptanan hastalarda hekimler tedaviye devam edilmesinin risk/yarar oranını değerlendirmelidir. En son temozolomid tedavisinden birkaç hafta sonra veya daha sonra karaciğer toksisitesi meydana gelebilir.

        Maligniteler

        Çok nadir olarak miyeloid lösemi dahil olmak üzere miyelodisplastik sendrom ve sekonder malignite vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).

        Anti-emetik tedavi

        Bulantı ve kusma temozolomid tedavisiyle çok yaygın şekilde görülür. TEMOMİD uygulanmadan önce veya uygulandıktan sonra anti-emetik tedavi uygulanabilir.

        Yeni teşhis edilen glioblastoma multiformeli erişkin hastalar için:

        Eş zamanlı fazın başlangıç dozundan önce anti-emetik profilaksisi önerilir ve monoterapi fazında

        anti-emetik profilaksisi kuvvetle önerilir.

        Rekürran veya progresif malign glioması olan hastalar:

        Önceki tedavi kürlerinde şiddetli (evre 3 veya 4) kusma yaşayan hastalarda anti-emetik tedavi gerekebilir.

        Laboratuvar parametreleri

        TEMOMİD ile tedavi edilen hastalar uzun süren pansitopeni dahil miyelosupresyon yaşayabilir; bu durum bazı vakalarda ölümle sonuçlanan aplastik anemiye neden olabilir. Bazı vakalarda karbamazepin, fenitoin ve sülfametoksazol/trimetoprim gibi aplastik anemiyle ilişkili tıbbi ürünlere eş zamanlı maruz kalım değerlendirmeyi karmaşıklaştırır. Tedaviden önce aşağıdaki laboratuvar parametreleri karşılanmalıdır: MNS ≥ 1,5 x 10/l ve trombosit sayısı ≥ 100 x 10/l. İlk dozdan 21 gün sonra (22. günde) veya o günden sonraki 48 saat içindetam kan sayımı yapılmalı ve MNS 1,5 x 10/l' nin üzerine ve trombosit sayısı 100 x 10/l'nin üzerine çıkıncaya kadar haftada bir tam kan sayımı yapılmalıdır. Herhangi bir kürde MNS 1,0 x 10/l'nin altına veya trombosit sayısı 50 x 10/l'nin altına düşerse bir sonraki kürde 1 doz düzeyi azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2). Doz düzeyleri 100 mg/m, 150 mg/m ve 200 mg/m'dir. Önerilen en düşük doz 100 mg/m'dir.

        Pediyatrik kullanım:

        Üç yaşın altındaki çocuklarda TEMOMİD kullanımına ilişkin klinik deneyim yoktur. Daha büyük yaştaki çocuklarda ve ergenlerde deneyim çok sınırlıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.1).

        Yaşlı hastalarda kullanım (70 yaş üzeri):

        Yaşlı hastalarda genç hastalara göre nötropeni ve trombositopeni riski daha fazladır. Bu nedenle, yaşlı hastalarda TEMOMİD kullanımında dikkatli olunmalıdır.

        Erkek hastalar:

        TEMOMİD ile tedavi edilen erkeklerin son dozu aldıktan sonraki 6. aya kadar çocuk sahibi olmamaları ve tedaviden önce spermlerin dondurularak korunması konusunda tavsiye alması önerilir (bkz. Bölüm 4.6).

        Diğer:

        TEMOMİD 68,19 mg laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

            4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

            Ayrı bir faz I çalışmada, ranitidinle birlikte temozolomid uygulaması temozolomidin emilim derecesinde ya da onun aktif metaboliti monometil triazenoimidazol karboksamide (MTIC) maruz kalımda değişikliklere yol açmamıştır.

            TEMOMİD yemekle birlikte uygulandığında C'daki %33'lük azalma ve EAA'da %9'luk azalma görülmüştür. C'daki değişimin klinik anlamlılığı bertaraf edilemeyeceğinden, TEMOMİD yemekle birlikte uygulanmamalıdır.

            Faz II çalışmalardaki popülasyon farmakokinetiği üzerinde yapılan bir analize dayanarak deksametazon, proklorperazin, fenitoin, karbamazepin, ondansetron, Hreseptör antagonistleri veya fenobarbital ile birlikte uygulanması, temozolomidin klerensini değiştirmemektedir. Valproik asit ile birlikte uygulanması durumunda temozolomid klerensinde küçük fakat istatistiksel olarak anlamlı bir azalma meydana gelmektedir.

            Temozolomidin diğer tıbbi ürünlerin metabolizması ya da eliminasyonu üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla hiçbir çalışma yapılmamıştır. Bununla beraber temozolomid karaciğerde metabolize edilmediği ve proteinlere düşük oranda bağlandığı için, diğer tıbbi ürünlerin farmakokinetiğini etkilemesi muhtemel değildir (bkz. Bölüm 5.2).

            Temozolomid ile diğer miyelosupresif ajanların kombine kullanımı, miyelosupresyon olasılığını artırabilir.

            Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

            Herhangi bir veri yoktur.

            Pediyatrik popülasyon

            Etkileşim çalışmaları yalnızca erişkinlerde yapılmıştır.

            4.6. Gebelik ve laktasyon

            Gebelik kategorisi: D

            Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

            Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara TEMOMİD kullanımı sırasında gebeliği önlemek için etkili kontrasepsiyon kullanmaları tavsiye edilmelidir.

            Gebelik dönemi

            Temozolomid'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin veri mevcut değildir. 150 mg/m temozolomid alan fare ve tavşanlarda yapılan klinik öncesi çalışmalarda teratojenite ve/veya fetal toksisite gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.3). TEMOMİD, gebe kadınlara verilmemelidir.

            Gebelikte kullanılması düşünülüyorsa, hasta fetusa yönelik potansiyel risk konusunda bilgilendirilmelidir.

            Laktasyon dönemi

            Temozolomidin anne sütüne geçip geçmediği bilinmediğinden TEMOMİD emziren kadınlarda kullanılmamalıdır.

            Üreme yeteneği/fertilite

            Sıçan ve köpeklerde erkek üreme sisteminde toksisite gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.3).

            Erkek fertilitesi

            Temozolomidin genotoksik etkileri olabilir. Bu nedenle temozolomid ile tedavi edilen erkeklere

            son dozu aldıktan sonra 6 aya kadar çocuk sahibi olmamaları ve temozolomid tedavisine bağlı geri dönüşsüz infertilite olasılığı nedeniyle tedaviden önce spermlerini dondurarak saklamaları (kriyokonservasyon) önerilmelidir.

            4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

            TEMOMİD bitkinlik ve uyku hali nedeniyle araç ve makine kullanma becerisi üzerinde hafif bir etki gösterebilir (bkz. Bölüm 4.8).

            4.8. İstenmeyen etkiler

            Güvenlik profilinin özeti Klinik çalışma deneyimi

            Klinik çalışmalarda temozolomid ile tedavi edilen hastalarda bildirilen en yaygın advers reaksiyonlar bulantı, kusma, konstipasyon, anoreksi, baş ağrısı, yorgunluk, konvülsiyonlar ve döküntüdür. Hematolojik advers reaksiyonların çoğu yaygın şekilde raporlanmıştır; derece 3 -4 laboratuvar bulgularının sıklığı Tablo 4'den sonra sunulmaktadır.

            Rekürren ve progresif gliomalı hastalarda bulantı (%43) ve kusma (%36) genellikle derece 1 veya 2'dir (24 saatte 0 – 5 kusma episodu) ve kendini sınırlayan tarzdadır veya standart antiemetik tedaviyle kolayca kontrol altına alınabilmiştir. Şiddetli bulantı ve kusma insidansı %4'dür.

            Advers reaksiyonların tablolaştırılmış listesi

            Klinik çalışmalarda gözlenen ve temozolomidin pazarlama sonrası kullanımı sırasında bildirilen advers reaksiyonlar Tablo 4'de listelenmektedir.

            Bu reaksiyonlar Sistem Organ Sınıfı ve sıklığa göre sınıflanmaktadır. Sıklık gruplamaları aşağıdaki standart oranlara göre tanımlanmaktadır: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor. Her bir sıklık gruplamasında istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sırasıyla sunulmaktadır.

            Tablo 4. Temozolomid ile tedavi edilen hastalarda bildirilen advers

            reaksiyonlar

            Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

            Yaygın:

            Enfeksiyonlar, herpes zoster, farenjit, oral kandidiyazis

            Yaygın olmayan:

            Fırsatçı enfeksiyon (PCP dahil), sepsis†, herpetik

            meningoensefalit†, CMV enfeksiyonu, CMV

            reaktivasyonu, hepatit B virüsü†, herpes simpleks, enfeksiyon reaktivasyonu, yara enfeksiyonu,

            gastroenterit

            (Kist ve polipler de dahil olmak üzere) İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar

            Yaygın olmayan:

            Miyelodisplastik sendrom (MDS), sekonder maligniteler (miyeloid lösemi dahil)

            Kan ve lenf sistemi hastalıkları

            Yaygın:

            Febril nötropeni, nötropeni, trombositopeni, lenfopeni, lökopeni, anemi

            Yaygın olmayan:

            Uzamış pansitopeni, aplastik anemi†, pansitopeni,

            peteşi

            Bağışıklık sistemi hastalıkları

            Yaygın:

            Alerjik reaksiyon

            Yaygın olmayan:

            Anaflaksi

            Endokrin hastalıklar

            Yaygın:

            Cushingoid

            Yaygın olmayan:

            Diabetes insipidus

            Metabolizma ve beslenme hastalıkları

            Çok yaygın:

            Anoreksi

            Yaygın:

            Hiperglisemi

            Yaygın olmayan:

            Hipokalemi, alkalen fosfataz artışı

            Psikiyatrik hastalıklar

            Yaygın:

            Ajitasyon, amnezi, depresyon, anksiyete, konfüzyon, insomni

            Yaygın olmayan:

            Davranış bozukluğu, emosyonel labilite, halüsinasyonlar, apati

            Sinir sistemi hastalıkları

            Çok yaygın:

            Konvülsiyonlar, hemiparezi, afazi/disfazi, baş ağrısı

            Yaygın:

            Ataksi, denge bozukluğu, bilişsel bozukluk, konsantrasyon bozukluğu, bilinç azalması, baş dönmesi, hipoestezi, hafıza bozukluğu, nörolojik bozukluk, nöropati, parestezi, somnolans, konuşma

            bozukluğu, tat duyumunda değişiklik, tremor

            Yaygın olmayan:

            Status epileptikus, hemipleji, ekstrapiramidal bozukluk,

            parosmi, yürümede anormallik, hiperestezi, duyusal

            bozukluk, anormal koordinasyon

            Göz hastalıkları

            Yaygın:

            Hemianopi, bulanık görme, görme bozukluğu,

            görme alanı defekti, diplopi, göz ağrısı

            Yaygın olmayan:

            Görme keskinliğinde azalma, gözlerde kuruluk

            Kulak ve iç kulak hastalıkları

            Yaygın:

            Sağırlık, vertigo, tinnitus, kulak ağrısı

            Yaygın olmayan:

            İşitme bozukluğu, hiperakuzi, otitis media

            Kardiyak hastalıklar

            Yaygın olmayan:

            Palpitasyon

            Vasküler hastalıklar

            Yaygın:

            Hemoraji, pulmoner emboli, derin ven trombozu, hipertansiyon

            Yaygın olmayan:

            Serebral hemoraji, yüzde ve boyunda kızarıklık, sıcak basması

            Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

            Yaygın:

            Pnömoni, dispne, sinüzit, bronşit, öksürük, üst solunum yolu enfeksiyonu

            Yaygın olmayan:

            Solunum yetmezliği†, interstisyel

            pnömonit/pnömonit, pulmoner fibroz, nazal konjesyon

            Gastrointestinal hastalıklar

            Çok yaygın:

            Diyare, konstipasyon, bulantı, kusma

            Yaygın:

            Stomatit, abdominal ağrı, dispepsi, disfaji

            Yaygın olmayan:

            Abdominal distansiyon, fekal inkontinans, gastrointestinal bozukluk, hemoroidler, ağız kuruluğu

            Hepato-bilier hastalıklar

            Yaygın olmayan:

            Karaciğer yetmezliği†, karaciğer hasarı, hepatit,

            kolestaz, hiperbilirübinemi

            Deri ve deri altı doku hastalıkları

            Çok yaygın:

            Döküntü, alopesi

            Yaygın:

            Eritem, cilt kuruluğu, prurit

            Yaygın olmayan:

            Toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu, anjiyoödem, eritema multiforme, eritroderma, deri soyulması, fotosensitivite reaksiyonu, ürtiker, ekzantem, dermatit, terleme artışı, anormal pigmentasyon

            Bilinmiyor:

            Eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS)

            Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

            Yaygın:

            Miyopati, kas güçsüzlüğü, artralji, sırt ağrısı, kas- iskelet ağrısı, miyalji

            Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

            Yaygın:

            Sık idrara çıkma, üriner inkontinans

            Yaygın olmayan:

            Dizüri

            image

            Üreme sistemi ve meme hastalıkları

            Yaygın olmayan:

            Vajinal hemoraji, menoraji, amenore, vajinit, meme ağrısı, impotans

            Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

            Çok yaygın:

            Yorgunluk

            Yaygın:

            Ateş, grip benzeri semptomlar, asteni, halsizlik, ağrı, ödem, periferik ödem

            Yaygın olmayan:

            Durumda ağırlaşma, rigor, yüzde ödem, dil renginde değişiklik, susama, diş hastalığı

            Araştırmalar

            Yaygın:

            Karaciğer enzimlerinde yükselme, vücut ağırlığında azalma, vücut ağırlığında artma

            Yaygın olmayan:

            Gama-glutamiltransferaz artışı

            Yaralanma, zehirlenme ve prosedüre bağlı komplikasyonlar

            Yaygın:

            Radyasyona bağlı hasar

            † Ölümle sonuçlanan vakaları içerir

            Yeni teşhis edilen glioblastoma multiformeli hastalar

            Laboratuvar sonuçları:

            Temozolomid dahil çoğu sitotoksik ajan için doz kısıtlayıcı olduğu bilinen miyelosupresyon (nötropeni ve trombositopeni) gözlemlenmiştir. Eş zamanlı ve monoterapi tedavi fazları için laboratuvar anormallikleri ve advers olaylar kombine edildiğinde, nötropenik olaylar dahil evre 3 veya evre 4 nötrofil anormallikleri hastaların %8'inde gözlenmiştir. Trombositopenik olaylar dahil evre 3 veya evre 4 trombosit anormallikleri temozolomid alan hastaların %14'ünde gözlenmiştir.

            Rekürran veya progresif malign gliomalı hastalar:

            Laboratuvar sonuçları:

            Evre 3 veya 4 trombositopeni ve nötropeni malign glioma için tedavi edilen hastaların sırasıyla

            %19 ve %17'sinde görülmüştür. Bu durum hastaların sırasıyla %8 ve %4'ünde temozolomid

            tedavisinin kesilmesini ve/veya hospitalizasyonu gerektirmiştir. Miyelosupresyon tahmin edilebilir olup (genellikle ilk birkaç kürde, en düşük noktası 21 ve 28. günler arasında görülmüş), düzelme hızlı ve genellikle 1-2 hafta içinde olmuştur. Kümülatif miyelosupresyona ilişkin kanıtlar gözlenmemiştir. Trombositopeni varlığı kanama riskini arttırabilir ve nötropeni veya lökopeni varlığı enfeksiyon riskini arttırabilir.

            Cinsiyet:

            Klinik çalışma deneyiminin popülasyon farmakokinetik analizinde 101 kadın ve 169 erkek hastadaki en düşük mutlak nötrofil sayısı ve 110 kadın ve 174 erkek hastadaki en düşük mutlak trombosit sayısı kaydedilmiştir. Evre 4 nötropeni, (MNS <500 hücre/mikrolitre), tedavinin 1. küründe kadınlarda % 12, erkeklerde %5, trombositopeni (< 20,000 hücre/mikrolitre) ise kadınlarda

            %9 erkeklerde %3 olarak saptanmıştır. 400 rekürran gliomalı hastayı içeren veri setinde, tedavininilk küründe Evre 4 nötropeni kadınların % 8, erkeklerin % 4'ünde gelişirken, Evre 4 trombositopeni kadınların %8, erkeklerin ise % 3'ünde gelişmiştir. Yeni glioblastoma multiforme tanısı konmuş 288 hastayı içeren bir çalışmada, tedavinin ilk küründe Evre 4 nötropeni kadınların % 3'ünde görülürken erkeklerde bu oran % 0'dır. Evre 4 trombositopeni ise kadınların % 1'inde görülürken erkeklerde bu oran % 0'dır.

            Pediyatrik popülasyon

            Oral temozolomid nüks eden beyin sapı glioması veya nüks eden yüksek dereceli astrositoması olan pediyatrik hastalarda (3-18 yaş arası) 28 günde bir 5 gün boyunca uygulanan bir rejimde çalışılmıştır. Veriler sınırlı olmakla birlikte, çocuklardaki toleransın erişkinlerdekiler ile aynı olması beklenir. Üç yaşın altındaki çocuklarda temozolomidin güvenliliği belirlenmemiştir.

            image

            Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

            image

            Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

            4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Hastalarda 500, 750, 1000 ve 1250 mg/m'lik (5 gün boyunca kür başına toplam doz) dozlar klinik olarak incelenmiştir. Doz kısıtlayıcı toksisite hematolojik toksisitedir ve birçok dozda bildirilmiştir, fakat yüksek dozlarda daha şiddetli olması beklenir. Bir hastada 10,000 mg'lık (5 gün boyunca tek bir kürde toplam doz) doz aşımı yaşanmıştır. Bildirilen yan etkiler; pansitopeni, pireksi, çoklu organ yetmezliği ve ölümdür. 5 günden uzun (64 güne kadar) tedavide önerilen dozu almış hastalarda enfeksiyon ile birlikte ya da enfeksiyonsuz kemik iliği supresyonu bildirilmiş ve bazı vakalarda şiddetli ve uzun süreli olmuş ve ölüm ile sonuçlanmıştır. Doz aşımı durumunda hematolojik inceleme gerekmektedir. Gerektiği takdirde destekleyici tedavi uygulanmalıdır.

        Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör.