TELMODIP 80 mg/10 mg 28 tablet { Neutec Inhaler } Klinik Özellikler

Amlodipin + Telmisartan }

Kalp Damar Sistemi > Anjiyotesin II Antagonistleri Kombinasyonları > Telmisartan ve Amlodipin
Neutec İlaç San. Tic.A.Ş. | 14 November  2014

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Erişkinlerde esansiyel hipertansiyon tedavisinde kullanılır:

    Ekleme tedavisi olarak:

    TELMODİP, kan basıncı amlodipin ile yeterince kontrol edilemeyen erişkin hastalarda endikedir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

    Replasman tedavisi olarak:

    Telmisartan ve amlodipini ayrı tabletler halinde alan erişkin hastalar, bunun yerine, aynı dozlardaki bileşenleri içeren TELMODİP tablet kullanabilirler.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji:

    TELMODİP'in önerilen dozu günde bir tablettir.

    Önerilen maksimum doz, günde bir tablet TELMODİP 80 mg/10mg'dır. TELMODİP uzun süreli tedavi için endikedir.

    Ekleme tedavisi olarak:

    Kan basıncı 40 mg telmisartan ve 10 mg amlodipin birlikte kullanıldığı tedavilerle veya telmisartan-amlodipin kombinasyonu 80 mg/5 mg ile yeterince kontrol edilemeyen hastalarda, TELMODİP 80 mg/10 mg kullanılabilir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

    Sabit doz kombinasyonuna geçmeden önce her bir bileşenle (yani amlodipin ve telmisartan) tek tek doz ayarlaması yapılması önerilir. Klinik olarak uygun olduğunda, monoterapiden sabit doz kombinasyonuna doğrudan geçiş yapılabilir.

    10 mg amlodipin ile tedavi edilen hastalarda ödem gibi amlodipin dozunu sınırlayan herhangi bir advers etki oluşması halinde, bu hastalar günde bir kez 40 mg telmisartan ve 5 mg amlodipinin birlikte kullanıldığı tedaviye (1/2 tablet) geçirilebilir. Böylece, genel olarak beklenen antihipertansif etki azalmadan amlodipin dozu düşürülmüş olur.

    Replasman tedavisi:

    Telmisartan ve amlodipini ayrı tabletler halinde alan hastalar bunun yerine, uygulamayı kolaylaştırmak veya tedaviye uyuncu arttırmak için, aynı dozlardaki bileşenleri içeren TELMODİP tableti günde bir kez kullanabilirler.

    Uygulama şekli:

    TELMODİP, yiyeceklerle birlikte veya ayrıca alınabilir. Su ile birlikte alınması önerilir.

    Amlodipinin greyfurt veya greyfurt suyu ile alınması önerilmez, çünkü bazı hastalarda ilacın biyoyararlanımı ve bunun sonucunda kan basıncını düşürücü etkisi artabilir (Bkz. Bölüm 4.5).

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği:

    Hafif-orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli renal yetmezliği olan veya hemodiyalize giren hastalarla ilgili deneyim çok azdır. Amlodipin ve telmisartan diyaliz ile uzaklaştırılamadığı için bu hastalarda TELMODİP kullanımında dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

    Karaciğer yetmezliği:

    Hafif-orta derecede karaciğer yetmezliği olan kişilerde TELMODİP dikkatli kullanılmalıdır. Telmisartan dozu günde bir kez 40 mg'ı geçmemelidir (Bkz. Bölüm 4.4). Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda TELMODİP kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).

    Pediyatrik popülasyon:

    18 yaşın altındaki çocuklarda güvenliliği ve etkililiği bilinmemektedir. Herhangi bir veri mevcut değildir.

    Geriyatrik popülasyon:

    Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Çok yaşlı hastalarla ilgili çok az bilgi mevcuttur.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      Aktif maddelere, dihidropiridin türevlerine veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı hipersensitivite (Bkz. Bölüm 6.1)

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Gebelik:

      Gebelik sırasında anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye başlanmamalıdır. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavinin sürdürülmesi zorunlu görülmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar, gebelikte kullanımı güvenli kabul edilen alternatif bir antihipertansif tedaviye geçirilmelidir. Gebelik tanısı konur konmaz, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi hemen sonlandırılmalı ve eğer uygunsa alternatif bir tedavi başlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3, 4.6).

      Hepatik yetmezlik:

      Telmisartan büyük oranda safra yolu ile elimine edilir. Biliyer obstrüktif hastalığı veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda klerensin azalması beklenebilir. Ayrıca, tüm kalsiyum antagonistlerinde olduğu gibi, karaciğer fonksiyonları bozulmuş olan hastalarda amlodipinin de yarılanma ömrü uzar. Bu hastalarda önerilecek doz belirlenmemiştir. Bu nedenle bu hastalarda TELMODİP dikkatle kullanılmalıdır.

      Renovasküler hipertansiyon:

      Bilateral renal arter stenozu veya tek işlevsel böbrekte arter stenozu olan hastalarda renin- anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla tedavi uygulanırsa, şiddetli hipotansiyon ve renal yetmezlik riski artar.

      Renal bozukluk ve böbrek transplantasyonu:

      Renal fonksiyonları bozulmuş hastalarda TELMODİP kullanılması halinde, serum potasyum ve kreatinin düzeylerinin düzenli olarak izlenmesi önerilir. Yeni böbrek transplantasyonu geçirmiş hastalarda TELMODİP kullanımı ile ilgili deneyim yoktur. Telmisartan ve amlodipin diyaliz ile uzaklaştırılamaz.

      İntravasküler hipovolemi:

      Yoğun diüretik tedavisi, diyette tuz kısıtlaması, diyare veya kusma gibi nedenlerle sıvı ve/veya sodyum deplesyonu olan hastalarda, özellikle ilk dozdan sonra, semptomatik hipotansiyon görülebilir. Bu koşullar telmisartan kullanımından önce düzeltilmelidir. Eğer TELMODİP kullanımı ile hipotansiyon oluşursa, hasta sırtüstü yatırılmalı ve eğer gerekirse intravenöz yolla serum fizyolojik infüzyonu yapılmalıdır. Tedaviye kan basıncı stabilize olana kadar devam edilebilir.

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:

      ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrek fonksiyonunun azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS'ın dual blokajına yol açtığından ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).

      Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse, sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir.

      Diyabetik nefropatisi olan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokörleri birlikte kullanılmamalıdır.

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi stimülasyonu olan diğer durumlar:

      Vasküler tonusü ve renal fonksiyonları asıl olarak renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine bağlı hastalarda (ör: şiddetli konjestif kalp yetmezliği veya renal arter stenozu dahil altta yatan bir renal hastalığı olan hastalar) bu sistemi etkileyen ilaçlarla yapılan tedavi, akut hipotansiyon, hiperazotemi, oligüri veya nadiren akut renal yetmezlik ile ilişkili bulunmuştur (Bkz. Bölüm 4.8).

      Primer aldosteronizm:

      Primer aldosteronizmi olan hastalar genellikle renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu ile etki gösteren antihipertansif ajanlara cevap vermezler. Bu nedenle bu hastalarda telmisartan kullanımı önerilmez.

      Aort ve mitral kapakta stenoz, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:

      Diğer vazodilatörlerin kullanımında olduğu gibi, aort veya mitral stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda özel dikkat gereklidir.

      Stabil olmayan anjina pektoris, akut miyokard infarktüsü:

      Stabil olmayan anjina pektoriste, miyokard infarktüsü sırasında veya sonrasında 1 ay içinde TELMODİP kullanımını destekleyen bir veri yoktur.

      Kalp yetmezliği:

      İskemik olmayan etiyolojili, NYHA III ve IV kalp yetmezliği olan hastalarda yapılan uzun dönem, plasebo kontrollü bir çalışmada (PRAISE-2), kalp yetmezliğinin kötüleşme insidansında plasebo grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı bir fark olmamasına rağmen, amlodipin kullanımı ile pulmoner ödem bildirimlerinde artış ilişkili bulunmuştur (Bkz. Bölüm 5.1).

      Hiperkalemi:

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçların kullanımı hiperkalemiye yol açabilir. Hiperkalemi, yaşlı hastalarda, renal yetmezliği olanlarda, diyabetiklerde, potasyum düzeyinde yükselme yapan diğer ilaçlarla eş zamanlı kullanıldığında ve/veya eklenen başka bir hastalık veya durumda ölümcül olabilir.

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçların eş zamanlı kullanılmasına başlanmadan önce, yarar-zarar oranı mutlaka değerlendirilmelidir.

      Hiperkalemi oluşumunda göz önüne alınması gereken asıl risk faktörleri şunlardır:

        Diabetes mellitus, renal yetmezlik, yaş (>70)

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Klinik çalışmalarda sabit doz kombinasyonunun bileşenleri arasında bir etkileşim gözlenmemiştir.

        Kombinasyon ile sık görülen etkileşimler:

        Herhangi bir ilaç etkileşim çalışması yapılmamıştır.

        Dikkat gerektiren eş zamanlı kullanımlar:

          Diğer antihipertansif ilaçlar

          Diğer antihipertansif ilaçlarla birlikte kullanıldığında TELMODİP'in tansiyon düşürücü etkisi artabilir.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Gebelik kategorisi: D

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır.

          Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye devam etmek mutlaka gerekmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar, gebelikte kullanımının güvenli olduğu bilinen alternatif bir antihipertansif tedavisine geçirilmelidir.

          Gebelik dönemi

          Gebelerde telmisartan/amlodipin kombinasyonu kullanımı ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. Telmisartan/amlodipin kombinasyonu ile hayvanlarda üreme toksisitesi ile ilgili çalışmalar yapılmamıştır.

          Telmisartan:

          Anjiyotensin II reseptör antagonistleri gebelikte kontrendikedir.

          Telmisartan ile yapılan hayvan çalışmalarında üreme toksisitesi gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 5.3).

          ADE inhibitörlerinin birinci trimesterde kullanılması ile ortaya çıkan teratojenite riskine ait epidemiyolojik kanıtlar kesin sonuca ulaşmamıştır. Bununla birlikte riskteki küçük bir artış bile ihmal edilemez. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile kontrollü epidemiyolojik veriler olmamakla birlikte, bu sınıf ilaçların tümü için benzer riskler söz konusu olabilir.

          Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye devam etmek mutlak gerekli değilse, gebe kalmayı planlayan hastalar gebelikte kullanımının güvenli olduğu kabul edilen alternatif bir antihipertansif tedaviye geçirilmelidir. Hastanın gebe olduğu anlaşılır anlaşılmaz anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi hemen durdurulmalı ve uygun olduğu takdirde alternatif bir tedavi başlanmalıdır.

          Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanılmasının, hastalarda fetotoksisite (renal fonksiyonlarda azalma, oligohidramniyoz, kafa kemiklerinde kemikleşme geriliği) ve neonatal toksisite (renal yetmezlik, hipotansiyon, hiperkalemi) oluşturduğu bilinmektedir (Bkz. Bölüm 5.3.). Gebeliğin ikinci trimesterinden sonra anjiyotensin II reseptör antagonistlerine maruz kalınması halinde, böbrek fonksiyonlarının ve kafatasının ultrasonografik kontrolü önerilmektedir.

          Anneleri anjiyotensin II reseptör antagonisti kullanan infantlar, hipotansiyon açısından yakından izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

          Amlodipin:

          Gebe maruziyeti ile ilgili az sayıdaki veriler amlodipin veya diğer kalsiyum reseptör antagonistlerinin fetus üzerinde zararlı bir etkisini göstermemiştir. Bununla birlikte doğum süresinde uzama riski olabilir.

          Laktasyon dönemi

          Amlodipin insan sütüne geçer. Bebek tarafından alınan maternal dozun oranı, çeyrekler açıklığında tahmini olarak %3-7 ve en fazla %15 hesaplanmıştır. Amlodipinin infantlar üzerindeki etkisi bilinmemektedir.

          Emzirme sırasında telmisartan kullanımı ile ilgili bir veri olmadığı için bu dönemde TELMODİP kullanımı önerilmez. Özellikle yenidoğan veya preterm infantların emzirilmesi sırasında, laktasyon dönemindeki güvenlilik profilinin daha iyi olduğu bilinen alternatif bir tedaviye geçilmelidir.

          Üreme yeteneği/Fertilite

          Sabit doz kombinasyonu ile veya her bir etkin madde ile yapılmış kontrollü klinik çalışma verileri mevcut değildir. Telmisartan ve amlodipin kombinasyonu ile ayrıca bir üreme toksisitesi çalışması yapılmamıştır. Preklinik çalışmalarda, telmisartanın erkek ve dişi fertilitesi üzerinde bir etkisi

          gözlenmemiştir. Benzer şekilde amlodipin ile erkek ve dişi fertilitesi üzerinde bir etki gözlenmemiştir (Bkz. Bölüm 5.3).

          Preklinik ve in vitro çalışmalarda kalsiyum kanal blokörleri ile spermatozoa başında, fekondasyonu bozabilecek geri dönüşümlü biyokimyasal değişiklikler gözlenmiştir. Bu gözlemin klinik önemi bilinmemektedir.

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          TELMODİP'in araç ve makine kullanımı üzerinde orta dereceli etkileri vardır. Hastalar, senkop, somnolans, sersemlik veya vertigo gibi advers etkilerin ortaya çıkabileceği konusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8). Bu nedenle araç ve makine kullanımı sırasında hastalara dikkatli olmaları söylenmelidir. Bu tür advers etkileri yaşayan hastalar, araba veya makine kullanmak gibi potansiyel olarak tehlike taşıyan aktivitelerden kaçınmalıdır.

          4.8. İstenmeyen etkiler

          Güvenlilik profili özeti

          En sık gözlenen advers etki baş dönmesi ve periferik ödemdir. Seyrek olarak ciddi senkop oluşabilir (1.000 hastada 1'den az).

          Telmisartan/Amlodipin kombinasyonunun güvenliliği ve tolere edilebilirliği 3500'ün üzerinde hastanın katıldığı ve 2500'den fazlasının telmisartan ile birlikte amlodipin kullandığı 5 kontrollü klinik çalışmada değerlendirilmiştir.

          Advers etkilerin çizelgeli listesi

          Advers etkilerin yaygınlığı şu şekilde tanımlanır: çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

          Her sıklık grubunda advers etkiler ciddiyetteki azalmaya göre sıralanmıştır.

          Sistem organ sınıfı

          Yaygın

          Yaygın olmayan

          Seyrek

          Enfeksiyonlar ve

          enfestasyonlar

          sistit

          Psikiyatrik hastalıklar

          depresyon, anksiyete, insomnia

          Sinir sistemi hastalıkları

          baş dönmesi

          somnolans, migren, baş ağrısı, parestezi

          senkop, periferik

          nöropati, hipoestezi, disguzi, tremor

          Kulak ve iç kulak

          hastalıkları

          vertigo

          Kardiyak hastalıklar

          bradikardi,

          palpitasyon

          Vasküler hastalıklar

          hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon,

          flushing

          Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal

          hastalıklar

          öksürük

          Gastrointestinal hastalıklar

          abdominal ağrı, diyare, bulantı

          kusma, gingival

          hipertrofi, dispepsi, ağız kuruluğu

          Deri ve deri altı doku

          hastalıkları

          prurit

          ekzema, eritem,

          döküntü

          Kas-iskelet

          bozuklukları, bağ doku ve kemik

          hastalıkları

          artralji, kas spazmları (bacak krampları), miyalji

          sırt ağrısı,

          ekstremitelerde ağrı (bacak ağrısı)

          Böbrek ve idrar yolu

          hastalıkları

          noktüri

          Üreme sistemi ve

          meme hastalıkları

          erektil disfonksiyon

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine

          ilişkin hastalıklar

          periferik ödem

          asteni, göğüs ağrısı, kırıklık, ödem

          halsizlik

          Araştırmalar

          karaciğer enzimlerinde yükselme

          kan ürik asit

          düzeyinde yükselme

          Bileşenlerle ilgili ek bilgiler:

          Bileşenlerden herhangi biri ile (telmisartan veya amlodipin) daha önce bildirilmiş bir istenmeyen etki, telmisartan/amlodipin kombinasyonuyla yapılan klinik çalışmalarda veya pazarlama sonrası dönemde gözlenmemiş bile olsa, TELMODİP kullanımı ile de ortaya çıkabilir.

          Telmisartan:

          Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:

          Yaygın olmayan: Farenjit ve sinüzit dahil üst solunum yolu enfeksiyonu, sistit dahil üriner sistem enfeksiyonu

          Seyrek: Fatal sonuçlanabilen sepsis

          Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Anemi

          Seyrek: Trombositopeni, eozinofili

          Bağışıklık sistemi hastalıkları:

          Seyrek: Hipersensitivite, anaflaktik reaksiyonlar

          Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

          Yaygın olamayan: Hiperkalemi

          Seyrek: Hipoglisemi (diyabetik hastalarda)

          Göz hastalıkları:

          Seyrek: Görme bozuklukları

          Kardiyak hastalıklar:

          Seyrek: Taşikardi

          Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:

          Yaygın olmayan: Dispne

          Gastrointestinal hastalıklar:

          Yaygın olmayan: Flatulens Seyrek: Mide rahatsızlıkları

          Hepato-bilier hastalıklar:

          Seyrek: Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk, karaciğer hastalığı

          Deri ve deri altı doku hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Hiperhidroz

          Seyrek: Anjiyoödem (fatal sonuçlanabilen), ilaç erüpsiyonu, toksik deri erüpsiyonu, ürtiker

          Kas- iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:

          Seyrek: Tendon ağrısı (tendinit benzeri bulgular)

          Böbrek ve idrar hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Akut renal yetmezlik dahil renal bozukluk

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

          Seyrek: Grip benzeri hastalık

          Araştırmalar

          Yaygın olmayan: Kan kreatinin düzeyinde yükselme

          Seyrek: Kan kreatinin fosfokinaz düzeyinde yükselme, hemoglobin düzeyinde azalma.

          Amlodipin

          Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

          Çok seyrek: Lökositopeni, trombositopeni

          Bağışıklık sistemi hastalıkları:

          Çok seyrek: Hipersensitivite

          Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

          Çok seyrek: Hiperglisemi

          Psikiyatrik hastalıklar:

          Yaygın olmayan: Ruh halinde değişiklikler Seyrek: Konfüzyon

          Sinir sistemi hastalıkları:

          Çok Seyrek: Ekstrapiramidal sendrom

          Göz hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Görme bozuklukları

          Kulak ve iç kulak hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Tinnitus

          Kardiyak hastalıklar:

          Çok seyrek: Miyokart enfarktüsü, aritmi, ventriküler taşikardi, atriyal fibrilasyon

          Vasküler hastalıklar:

          Çok seyrek: Vaskülit

          Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:

          Yaygın olmayan: Dispne, rinit

          Gastrointestinal hastalıklar:

          Yaygın olmayan: Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler Çok seyrek: Pankreatit, gastrit

          Hepato-biliyer hastalıklar:

          Çok seyrek: Hepatit, sarılık ve hepatik enzimlerde yükselme (çoğunlukla kolestaz ile uyumlu)

          Deri ve deri altı doku hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Alopesi, purpura, cilt renginde solukluk, hiperhidroz

          Çok seyrek: Anjiyoödem, eritema multiforme, ürtiker, eksfoliyatif dermatit, Stevens- Johnson sendrom, fotosensitivite

          Bilinmiyor: Toksik epidermal nekroliz

          Böbrek ve idrar hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Miksiyon bozuklukları, pollaküri

          Üreme sistemi ve meme hastalıkları:

          Yaygın olmayan: Jinekomasti

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

          Yaygın olmayan: Ağrı

          Araştırmalar:

          Yaygın olmayan: Kilo artışı, kilo kaybı

          Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:

          Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.

          (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; Tel: 0 800 314 00 08; Faks: 0 312 218 35 99)

          4.9. Doz aşımı ve tedavisi

          Semptomlar:

          Doz aşımı ile ortaya çıkan belirti ve bulguların abartılmış farmakolojik etkilerle uyumlu olması beklenir. Telmisartan aşırı dozu ile en belirgin belirtilerin hipotansiyon ve taşikardi olması beklenir. Bradikardi, baş dönmesi, serum kreatinin düzeyinde yükselme ve akut renal yetmezlik de bildirilmiştir.

          Amlodipinin doz aşımı aşırı periferik vazodilatasyon ve muhtemelen refleks taşikardi ile sonuçlanabilir. Fatal sonuçlanabilen şoka kadar gidebilen belirgin ve muhtemelen uzun süreli sistemik hipotansiyon da bildirilmiştir.

          Tedavi

          Hasta yakından izlenmelidir, tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Müdahale, ilacın alınmasından itibaren geçen süreye ve semptomların şiddetine bağlıdır. Tavsiye edilen önlemler arasında kusturma ve/veya mide yıkanması bulunur. Aktif kömür kullanılması, hem telmisartan hem de amlodipin doz aşımının tedavisinde faydalı olabilir.

          Serum elektolitleri ve kreatinin düzeyleri sık aralıklarla izlenmelidir. Eğer hipotansiyon oluşursa hasta supin pozisyonda, ekstremiteler yüksekte tutulmalı, hızla tuz ve sıvı replasmanı yapılmalıdır. Destekleyici tedavi başlatılmalıdır. İntravenöz kalsiyum glukonat, kalsiyum kanal blokajı etkilerinin geri döndürülmesinde yararlı olabilir. Telmisartan ve amlodipin kandan hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz.

          İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir.