SORMODREN 4 mg 50 tablet {8699548010446} Farmakolojik Özellikler

Bornaprin Hcl }

Sinir Sistemi > Antikolinerjikler > Bornaprin HCL
Abbott Laboratuvarları İthalat İhracat Tic. Ltd. Şti. | 30 December  1899

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Anti-parkinson İlaçlar - Antikolinerjik ilaçlar-Tersiyer aminler

ATC kodu: N04AA11

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Emilim:

Bornaprin içeren metabolitlerin 9.5 ng eşdeğer/mL veya 14.5 ng eşdeğer/mL’lik maksimum plazma konsantrasyonuna eş değer pik plazma radyoaktivitesine, iki gönüllüde (31 ve 38 yaşlarında, 62 ve 75 kg ağırlığında), vücut ağırlığı başına 0.03 mg 14C-işaretli bornaprin hidroklorür tekli oral doz olarak uygulandıktan 1 saat ve 2 saat sonra ulaşılmıştır.

Dağılım:

Bornaprinin yaklaşık %72’ si plazma proteinlerine bağlanır. Metabolizma:

Bornaprin, büyük ölçüde metabolize edilir. Ana metabolit, beş izomerin oluşmasıyla birlikte, bisiklik halkada hidroksilasyon ile üretilmektedir. İnsanlarda aromatik halkada hidroksilasyon ve N-deetilasyonu gözlenmemiştir, benzer şekilde esteroliz de gözlenmemiştir. Değişmemiş bornaprin sadece küçük miktarlarda geri kazanılmıştır.
Radyoaktif olarak işaretlenmiş ana bileşik ve metabolitlerin terminal plazma eliminasyon yarılanma ömrünün yaklaşık 30 saat

olduğu görülmüştür. 1991 yılında gerçekleştirilen bir biyoyararlanım çalışmasında, ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 5.2 saat olarak bulunmuştur.

Atılım:

Bornaprin ve metabolitleri ağırlıklı olarak renal yoldan atılır.

İki gönüllü üzerinde yapılan çalışmaya göre, uygulanan dozun sırasıyla %34.5 ve %50.2’si 24 saat sonra idrarda bulunmuştur. 5 gün sonra 1 ve 2 numaralı gönüllüler için uygulanan dozun sırasıyla %69.3 ve %86.2’si idrarda bulunmuştur. Feçesle 5 gün içerisinde Gönüllü 1 ve 2 için sırasıyla %1.3 ve %6.2’ si atılmıştır.

Biyoyararlanım

1991 yılında 24 sağlıklı genç gönüllü ile bir biyoyararlanım çalışması yapılmıştır. Tek doz 4 mg bornaprin hidroklorürün uygulanmasından sonra, oral referans çözeltisine karşı 1 Sormodren tablete ilişkin aşağıdaki değerler aşağıdaki tabloda sunulmuştur:

Sormodren tablet

Bornaprin çözeltisi

Maksimum plazma konsantrasyonları

3,3 [ng/mL]

3,7 [ng/mL]

(Cmaks)

(0,7-7,2)

(0,9-13,9)

Maksimum plazma konsantrasyonuna

1,8 [saat]

1,6 [saat]

ulaşma süresi (tmaks)

(1,0-4,0)

(1,0-3,0)

Konsantrasyon-zaman eğrisi altında

22.2 [ng • s/mL]

25.4 [ng • s/mL]

kalan alan (AUCo-®)

(2,5-83,1)

(7,2-95,9)

Değerler ortalamalar ve aralıklar (minimum, maksimum) olarak verilmiştir

5.3.   Klinik öncesi güvenilirlik verileri

Kronik toksisite: Bornaprin 28 hafta süresince uygulanan 20 mg/kg’lık oral dozda belirgin bir yan etki görülmeksizin Wistar sıçanları tarafından iyi tolere edilmiş olup toksisite yönünden aynı dozda uygulanan atropine benziyordu. 0.5 -2 mg/kg’lık oral dozda Beagle köpeği üzerinde uygulanan 28 haftalık bir deneyde de bornaprinin toksik etkiye yol açtığını gösteren herhangi bir veri elde edilmemiştir.

Ancak sıçanda 70 ile 250 mg/kg’lık oral dozlarda, köpekte ise 8 mg/kg’lık oral dozda uygulandığında karaciğer metabolizmasının kısmen eski haline döndürülebilir şekilde etkilendiği görülmüştür.

Mutajenite ve tümör oluşum potansiyeli: Tümör oluşum potansiyeli konusunda hayvanlar üzerinde yapılmış uzun süreli araştırmalar yoktur.

2 invitro çalışmada bornaprin mutajenik potansiyel göstermemiştir.

Üreme toksisitesi: Bornaprin, gebe Sprague-Dawley ve Wistar sıçanları ve gebe Rus tavşanlarına organogenezisin duyarlı evrelerinde 20 ve 70 mg/kg’lık dozlar halinde verildi. Hiç bir doz aralığında maddeye bağlı sakatlıklar gözlenmedi; emziren sıçanlara uygulanması sırasında genç hayvanların gelişiminin ve embriyonal ya da fetal gelişimin doğrudan etkilendiği de tespit edilemedi.

Bornaprinin özel bir teratojen riske neden olduğuna dair bilgiler yetersiz olduğundan ihtiyatlı davranılması tavsiye edilir. Ancak, fertilite ve perinatal-postnatal gelişime ilişkin hiçbir hayvan çalışması verisi mevcut değildir. Ayrıca, üreme toksisitesinin insan denekler üzerindeki etkilerine ilişkin hiçbir kapsamlı bilgi mevcut değildir. Bu nedenle gebe kadınlarda kullanımından kaçınılmalıdır.

Antikolinerjikler laktasyonu engeller.

Anne sütüyle atılımına dair bir bilgi mevcut değildir.

Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.