PROPOFOL-LIPURO %1 10 mg/ml infüzyonluk veya enjeksiyonluk emülsiyon içeren 50 ml flakon Farmakolojik Özellikler

Propofol }

Sinir Sistemi > Genel Anestezikler > Propofol
B. Braun Medikal Dış Ticaret A.Ş | 17 November  2011

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Diğer genel anestezikler ATC kodu: N01AX10.

    Etki mekanizması

    PROPOFOL-LİPURO%1'in intravenöz verilişinden sonra, hipnotik etkinin başlaması hızlıdır. Enjeksiyon hızına bağlı olarak, anestezi indüksiyonunun zamanı 30 – 40 saniye arasındadır. Hızlı metabolizma ve atılım nedeni ile tekli bolus verilmesinden sonra etki süresi kısadır (4 – 6 dakika).

    Tavsiye edilen doz aralıklarında, tekrarlayan bolus enjeksiyonlarından veya infüzyondan sonra klinik olarak anlamlı akümülasyon görülmemiştir.

    Hastaların bilinci hızla yerine gelir. Farmakodinamik etki

    Anestezi indüksiyonu sırasında bazen muhtemelen vagolitik aktivite eksikliğine bağlı bradikardi ve hipotansiyon oluşabilir. Kardiyo-sirküler durum genellikle anestezinin idamesi sırasında normale döner.

    Saf uzun-zincirli trigliserid emülsiyonlarına kıyasla, karışık orta-zincirli ve uzun- zincirli trigliserid emülsiyonundaki propofol formülasyonu sulu fazda daha düşük serbest tıbbi ürün konsantrasyonlarına neden olur. Çok düşük serbest propofol konsantrasyonlarına bağlı olarak, bu fark karşılaştırmalı klinik çalışmalarda Propofol-Lipuro formülasyonları ile gözlenen azalmış ağrı sıklığı ve yoğunluğunu açıklayabilir.

    Pediyatrik popülasyon

    Çocuklarda propofol bazlı anestezi ile ilgili sınırlı çalışmalar, 4 saatlik süreye kadar güvenliliğin ve etkililiğin değişmediğini göstermektedir. Çocuklardaki kullanımı ile ilgili literatüre dayalı kanıtlar uzun prosedürler için kullanımını güvenlilik ve etkililikte değişiklikler olmadan dokümante etmektedir.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Emilim

    İntravenöz uygulamadan sonra propofolün yaklaşık %98'i plazma proteinine bağlanır.

    Dağılım:

    İntravenöz bolus uygulamasından sonra propofolün başlangıç kan seviyesi farklı kompartmanlara hızlı dağılım nedeni ile hızla düşer (ï¡-fazı). Dağılım yarılanma ömrü 2–4 dakika olarak hesaplanmıştır.

    Eliminasyon sırasında kan seviyesinde düşme daha yavaştır. ï¢-fazı sırasında eliminasyon yarılanma ömrü 30 – 60 dakika arasındadır. Bunun ardından, propofolün zayıf perfüze olan dokulardan tekrar dağılımını gösteren üçüncü derin kompartman belirgin hale gelir.

    Santral volüm dağılımı 0,2 – 0,79 l/kg vücut ağırlığı arasındadır, dağılım hacminin dengeli durumu 1,8 – 5,3 l/kg vücut ağırlığı arasındadır.

    Biyotransformasyon:

    Propofol başlıca karaciğerde propofolün glukuronatlarını ve onun yerine geçen kinol glukuronatları ve sülfat konjugatlarını oluşturmak üzere metabolize edilir. Tüm metabolitleri inaktiftir.

    Eliminasyon:

    Propofol hızla vücuttan temizlenir (total klirens yaklaşık 2 l/dakika). Klirens, başlıca, kan akışına bağlı olduğu karaciğerde, metabolizma ile gerçekleşir. Klirens yetişkinler ile karşılaştırıldığında çocuklarda daha yüksektir. Verilen dozun yaklaşık %88'i metabolitleri halinde idrardan atılır. Sadece %0,3'ü idrarla değişmeden atılır.

    Pediyatrik popülasyon

    İntravenöz 3 mg/kg tek doz uygulamasından sonra, propofol klirensi/kg vücut ağırlığı yaş ile aşağıdaki gibi artmıştır: Daha büyük çocuklara kıyasla (n=36, yaş ortalaması 4 aylık-7 yaş) ortalama klirens 1 aydan küçük neonatlarda (n=25) (20 ml/kg/dakika) çok daha düşüktür. Ayrıca, neonatlarda bireyler arası değişiklikler önemlidir (3,7 – 78 ml/kg/dakika). Büyük bir değişkenliği gösteren bu sınırlı çalışma verilerine göre, bu yaş grubu için doz tavsiyeleri verilememektedir.

    Yetişkinlerde (n=6) 23,6 ml/dakika/kg ile kıyaslayınca, yaşı daha büyük olan çocuklarda, 3 mg/kg tek bolus dozdan sonra ortalama propofol klirensi 37,5 ml/dakika/kg (4-24 aylık) (n=8), 38,7 ml/dakika/kg (11-43 aylık) (n=6), 48 ml/dakika/kg (1-3 yaş) (n=12), 28,2 ml/dakika/kg'dır

    (4 – 7 yaş) (n=10).

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Tekrarlanan doz toksisitesi ve genotoksisite üzerinde yürütülen konvensiyonel çalışmalara dayanan preklinik veriler insanlara spesifik bir zararı olmadığını göstermektedir. Karsinojenite çalışmaları yürütülmemiştir.

    Hafif ila orta dereceli anesteziyle sonuçlanan dozlarda hayvanlar üzerinde (primatlar dahil) yayınlanan çalışmalar, hızlı beyin büyümesi veya sinaptogenez süresi boyunca anestezik ajanların kullanımının, gelişmekte olan beyinde uzamış kognitif eksikliklerle ilişkilendirilebilen hücre kaybına yol açtığını göstermektedir. Bu klinik olmayan bulguların klinik önemi bilinmemektedir.

    Teratojenik etkiler gözlenmemiştir.

    Lokal tolerans çalışmalarında, intramüsküler enjeksiyon, enjeksiyon bölgesi etrafında doku hasarına neden olmuştur.

    Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki yoluyla bulaşır ve dölyatağı boynunda, idrar yollarında, anüste, makatta ve boğazda enfeksyona sebep olabilir.