PLOXAL-S 50 mg 5 mg/10 ml 1 IV inf. için kon.çöz. içeren flakon Klinik Özellikler

Okzaliplatin }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Diğer Kanser İlaçları > Okzaliplatin
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. | 17 May  2013

4.1. Terapötik endikasyonlar

Okzaliplatin, 5-fluorourasil (5-FU) ve folinik asit (FA) ile kombinasyon halinde aşağıdaki durumlarda endikedir:

• Primer tümörün total rezeksiyonundan sonra evre III (DUKE’s C) kolon kanserinin adjuvan tedavisi

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji

SADECE ERİŞKİNLERDE KULLANILIR.

PLOXAL-S, 0.2mg/ml-0.70 mg/ml arasında bir konsantrasyona ulaşmak için, 250 ila 500 ml %5’lik (50 mg/ml) dekstroz çözeltisi içinde, 2 ila 6 saatlik infüzyon şeklinde uygulanır. 0.70 mg/ml, 85 mg/ m2 PLOXAL-S dozunun klinik uygulaması için en yüksek konsantrasyondur.

PLOXAL-S, daha çok 5-fluorourasilin (5-FU) sürekli infüzyonuyla beraber kullanılmıştır. İki haftalık tedavi planı olarak, bolus ve sürekli infüzyonu kombine eden 5-fluorourasil (5-FU) tedavi programları kullanılmıştır.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Önerilen okzaliplatin dozu, adjuvan tedavi için, 12 kür boyunca (6 ay) iki haftada bir intravenöz olarak kullanılan 85 mg/m ’dir.

Metastatik koleraktal kanserin tedavisi için, PLOXAL-S dozu, iki haftada bir intravenöz olarak kullanılan 85 mg/m ’dir.

Verilen doz tolerabiliteye göre ayarlanmalıdır.

Uygulama şekli:

PLOXAL-S ya bir merkezi venöz kateter ya da periferik ven yoluyla intravenöz infüzyonla uygulanır.

PLOXAL-S uygulaması hiperhidrasyon gerektirmez.

PLOXAL-S infüzyonu her zaman 5-fluorourasil (5-FU) infüzyonundan önce uygulanmalıdır.

Damar dışına çıktığı takdirde, uygulamaya hemen son verilmelidir. PLOXAL-S kullanımdan önce seyreltilmelidir. İnfüzyon için konsantre çözeltiyi seyreltmek için sadece %5’lik (50 mg/ml) dekstroz solüsyonu kullanılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

PLOXAL-S, ağır böbrek yetmezliği olan hastalar için incelenmemiştir. Böbrek fonksiyonları orta derecede bozuk olan hastalar için, tedaviye normalde önerilen doz ile başlanabilir. Hafif böbrek disfonksiyonu olan hastalar için ise, doz ayarlamasına gerek yoktur.

Karaciğer yetmezliği:

Farklı düzeylerde karaciğer yetmezliği olan hastaların dahil edildiği bir faz I çalışmada, hepatobiliyer bozuklukların sıklık ve şiddeti, hastalığın ilerleyici niteliğiyle ve başlangıçtaki bozuk karaciğer fonksiyon testleriyle ilişkili bulunmuştur.

Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler olan hastalarda klinik geliştirme çalışmaları sırasında hiçbir doz ayarlaması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda ve ergenlerde kullanımına ilişkin klinik veri mevcut değildir. PLOXAL-S, pediyatrik popülasyonda kullanılmaz.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

Okzaliplatin aşağıdaki hastalarda kontrendikedir:

• Okzaliplatine karşı bilinen aşırı duyarlık öyküsü olanlarda,

• Emzirenlerde,

• İlk küre başlamadan önce, nötrofil sayısı <2x109/L ve/veya trombosit sayısı <100x109/L olan kemik iliği baskılanması olan hastalarda,

• İlk küre başlamadan önce, fonksiyon bozukluğu ve periferik duyusal nöropatisi olan hastalarda,

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Okzaliplatin sadece, uzmanlaşmış onkoloji bölümlerinde kullanılmalı ve yetkili bir onkoloğun denetimi altında uygulanmalıdır.
_

Orta seviyede böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalardaki toleransına ilişkin bilginin sınırlı olması sebebiyle, uygulama ancak hasta için yarar/risk oranı değerlendirildikten sonra yapılmalıdır. Bu durumda böbrek fonksiyonları yakından takip edilmeli ve doz toksisiteye göre ayarlanmalıdır.

Platin bileşiklerine karşı alerjik reaksiyon öyküsü olan hastalar alerjik semptomlar yönünden takip edilmesi gerekir. PLOXAL-S’e karşı anafilaksi benzeri bir reaksiyon olursa, infüzyon hemen durdurulmalı ve uygun semptomatik tedaviye başlanmalıdır. PLOXAL-S uygulamasının yeniden başlatılması kontrendikedir.

PLOXAL-S’in damar dışına çıkması durumunda, infüzyon hemen durdurulmalı ve lokal semptomatik tedaviye başlanmalıdır.

Özellikle özgün nörolojik toksisite gösteren diğer ilaçlarla eş zamanlı kullanıldığında, PLOXAL-S’in nörolojik toksisitesi dikkatle izlenmelidir. Nörolojik muayene periyodik olarak, her bir uygulamadan önce ve sonra yapılması gerekir.

2 saatlik infüzyon sırasında ya da infüzyonu izleyen saatlerde akut laringofaringeal dizestezi gelişen hastalarda bir sonraki okzaliplatin infüzyonu 6 saat süresince uygulanmalıdır. Bu tür dizestezilerin önüne geçmek için hasta, soğuğa maruz kalmaması ve PLOXAL-S uygulaması sırasında ya da uygulamayı izleyen saatlerde, serin/soğuk yiyecekler ve/veya içecekler almaktan kaçınması konusunda bilgilendirilmelidir.

Eğer nörolojik semptomlar (parestezi, dizestezi) meydana gelirse, bu semptomların süresi ve şiddetine bağlı olarak şu PLOXAL-S doz ayarlamasının yapılması gerekir:

• Eğer semptomlar 7 günden fazla sürerse ve ağrılıysa, bir sonraki PLOXAL-S dozu metastaz tedavisinde 85 mg/m2’den 65 mg/m2’ye ve adjuvan tedavide 85 mg/m2’den 75 mg/m2’ye düşürülmelidir.

• Eğer parestezi, fonksiyon bozukluğu olmaksızın bir sonraki küre kadar

devam ederse, bir sonraki okzaliplatin dozu, metastaz tedavisinde 85’den 2 2 2 65 mg/m ’ye ve adjuvan tedavide 85 mg/m ’den 75 mg/m ’ye

düşürülmelidir.

• Eğer parestezi, fonksiyon bozukluğu ile bir sonraki küre kadar devam ederse, PLOXAL-S kesilmelidir.

• Eğer, PLOXAL-S tedavisinin kesilmesinin ardından bu semptomlar düzelirse, tedavinin yeniden başlatılması düşünülebilir.

Hastalar, tedavinin sonlanmasından sonra periferik duyusal nöropatinin kalıcı semptomlarının görülme olasılığı hakkında bilgilendirilmelidir. Adjuvan tedavide,

lokalize orta şiddette paresteziler ya da fonksiyonel aktiviteleri engelleyebilen paresteziler tedavi kesildikten 3 yıl sonrasına kadar devam edebilir.

Bulantı ve kusma olarak oluşan gastrointestinal toksisite, profilaktik ve/veya terapötik antiemetik tedaviyi gerekli kılar.

Özellikle PLOXAL-S ile 5-fluorourasil (5-FU) kombinasyon halinde kullanılırken, şiddetli diyare/kusma sebebiyle dehidratasyon, paralitik ileus, intestinal obstrüksiyon, hipokalemi, metabolik asidoz ve böbrek fonksiyon bozukluğu gözlenebilir.

Eğer bir tedavi kürünün ardından hematolojik toksisite ortaya çıkarsa (nötrofiller <1.5x109/L veya trombositler <50x109/L) veya tedavi başlangıcından (ilk kür) önce kemik iliği baskılanması varsa, sonraki kürün uygulanması, hemotolojik değerler kabul edilebilecek düzeylere ulaşana kadar ertelenmelidir. Tedaviye başlanmadan ve sonraki her bir kürden önce formül lökositle birlikte tam kan sayımı yapılmalıdır.

Hastalar, PLOXAL-S ve 5-fluorourasil (5-FU) uygulamasından sonra diyare/kusma, mukozit/stomatit ve nötropeni riski konusunda bilgilendirilmelidir. Böylece uygun bir yaklaşım geliştirilmesi için hekimle acilen bağlantı kurabilirler.

Eğer nötropeniyle birlikte ya da nötropenisiz olarak mukozit/stomatit görülürse, mukozit/stomatit 1. dereceye ya da daha düşük bir seviyeye inmek üzere iyileşene ve/veya nötrofil sayısı >1.5x109/L olana kadar bir sonraki tedavi ertelenmelidir.

PLOXAL-S 5-fluorourasil ile kombine edildiği için (folinik asit (FA) ile ya da folinik asitsiz), 5-fluorourasille (5-FU) ilgili toksisiteler için olağan doz ayarlamaları yapılır.

Eğer 4. derece diyare, 3.-4. derece nötropeni (nötrofiller <1x109/L), 3.-4. derece

trombositopeni (trombositler <50x109/L) ortaya çıkarsa, 5-fluorourasilin dozunun

azaltılmasının gerekmesinin yanı sıra PLOXAL-S dozu da, metastaz tedavisinde 2 2 2 2 85 mg/m ’den 65 mg/m ’ye, adjuvan tedavide ise 85 mg/m ’den 75 mg/m ’ye

düşürülmelidir.

Balgamsız öksürük, dispne, krepitan raller ya da radyolojik pulmoner infiltratlar gibi açıklanamayan solunumsal semptomlar varlığında, başka pulmoner incelemeler bir interstisyel akciğer hastalığı bulunmadığını ortaya koyana kadar PLOXAL-S kesilmelidir.

Karaciğer metastazlarına bağlı olmadığı açıkça bilinen karaciğer fonksiyon testi anormallikleri veya portal hipertansiyon ortaya çıkması durumunda, çok nadir vakalarda ilaca bağlı hepatik vasküler bozukluklar olabileceği dikkate alınmalıdır.

Klinik öncesi çalışmalarda PLOXAL-S ile genotoksik etkiler gözlenmiştir. Dolayısıyla PLOXAL-S ile tedavi edilen erkek hastaların tedavi sırasında ve 6 aya kadar sonrasına kadar baba olmamaları ve PLOXAL-S geri dönüşümsüz

olabilecek anti-fertilite etkisine sahip olabileceğinden spermlerin korunması için gerekli tavsiyeyi almaları önerilmektedir.

Kadınlar PLOXAL-S ile tedavi sırasında gebe kalmamalı ve etkin bir korunma metodu kullanılmalıdır.

PLOXAL-S ile adjuvan tedavi sırasında ağırlık artışı (çok yaygın) ve metastatik tedavi sırasında kilo azalması (yaygın) görülebilir.

Laboratuar testleri

PLOXAL-S tedavisi sırasında, beyaz kan hücreleri sayımının (hemoglobin, trombosit sayımı ve kan kimyası dahil) Standard takibi önerilir. PLOXAL-S tedavisi laboratuar test sonuçlarını şu şekilde değiştirir.

Çok yaygın:Hepatik enzim artışı, serum alkalen fosfataz artışı, serum bilirubin

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Nefrotoksik ilaçlarla birlikte kullanımı:

Platin bileşikleri esas itibariyle böbreklerden elimine edildiğinden, PLOXAL-S’in nefrotoksik ilaçlarla aynı anda kullanımı klerensi azaltabilir. Aynı zamanda, bu konuya ilişkin yapılmış bir çalışma yoktur.

Sitokrom P-450 enzim sistemi ile ilişkili olarak, in-vitro plazma proteinlerine PLOXAL-S bağlanmasında, şu bileşiklerle hiçbir önemli değişiklik gözlenmemiştir: Eritromisin, salisilatlar, granisetron, paklitaksel ve sodyum valproat.

5-fluorourasil (5-FU) ile birlikte kullanımı:

2 haftada bir, 5-fluorourasil uygulamasından hemen önce 85 mg/m ’lik tek bir PLOXAL-S dozu verilen hastalarda, 5-fluorourasile maruziyet düzeyinde değişim olmadığı gözlenmiştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Tedavi sırasında ve tedavinin kesilmesinden kadınlarda 4 ay, erkeklerde 6 ay sonrasına kadar gebelikten korunmak için uygun korunma önlemleri alınmalıdır. Okzaliplatin’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı etkileri bulunmaktadır.

PLOXAL-S gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

Klinik öncesi bulgulara dayanarak, okzaliplatinin önerilen terapötik dozlarda fetüs üzerinde öldürücü ve/veya teratojenik etki gösterme olasılığı vardır. Bu sebeple, PLOXAL-S gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

PLOXAL-S, emzirme döneminde kontrendikedir.
Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

PLOXAL-S ve 5-fluorourasil/folinik asid (5-FU/FA) kombinasyonu ile en yaygın görülen advers olaylar gastrointestinal (diyare, bulantı, kusma ve mukozit), hematolojik (nötropeni, trombositopeni) ve nörolojik (akut ve doza bağlı kümülatif periferik duyusal nöropati) olaylardır. Genel olarak, bu advers olaylar PLOXAL-S ve 5-FU/FA kombinasyonu ile, tek başına 5-FU/FA ile görülenden daha sık ve şiddetlidir.

Advers olaylar sistem organ sınıfı ve sıklığa göre şu yaklaşımla sıralanmıştır: Çok yaygın (>1/10), yaygın (> 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100), seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000) ve çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın: Enfeksiyon

Yaygın: Rinit, üst solunum yolu enfeksiyonu, febril nötropeni/

nötropenik sepsis

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Çok yaygın: Anemi, nötropeni, trombositopeni, lökopeni, lenfopeni Seyrek: Otoimmun trombositopeni, hemolitik anemi

Bağışıklık sistemi bozuklukları

Çok seyrek: Alerji/alerjik reaksiyonlar+

Metabolizma ve beslenme bozuklukları

Çok yaygın: Anoreksi, glisemi anormallikleri, hipokalemi, natremi anormallikleri

Yaygın: Dehidrasyon

Yaygın olmayan: Metabolik asidoz

Psikiyatrik bozukluklar

Yaygın: Depresyon, uykusuzluk

Yaygın olmayan: Sinirlilik

Sinir sistemi bozuklukları

Çok yaygın: Periferik duyusal nöropati, baş ağrısı, duyusal bozukluk, tad

sapması, baş ağrısı Yaygın: Baş dönmesi, motor nörit, menenjizm

Seyrek: Dizartri

Göz bozuklukları

Yaygın: Konjonktivit, görme anormalliği

Seyrek: Görme keskinliğinde geçici azalma, görme alanı bozuklukları,

optik nörit

Kulak ve iç kulak bozuklukları

Yaygın: Ototoksisite

Seyrek: Sağırlık

Vasküler bozukluklar

Çok yaygın: Epistakis

Yaygın: Hemoraji, ateş basması, hematüri, derin ven trombozu,

pulmoner embolizm, rektal hemoraji

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozuklukları

Çok yaygın: Dispne, öksürük Yaygın: Hıçkırık, göğüs ağrısı

Seyrek: İnterstisiyel akciğer hastalığı, pulmonerfibrozis

Gastrointestinal bozukluklar

Çok yaygın: Diyare, bulantı, kusma, stomatit/mukozit, karın ağrısı, kabızlık Yaygın: Dispepsi, gastroözofajiyal reflü

Yaygın olmayan: İleus, bağırsak tıkanması Seyrek: Kolit (C.difficile diyaresi dahil)

Deri ve deri altı doku bozuklukları

Çok yaygın: Deri bozukluğu, alopesi

Yaygın: Deride pulpul dökülme (örn. el ve ayak sendromu), eritematöz

döküntü, döküntü, terlemede artış, tırnak bozukluğu

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik bozuklukları

Çok yaygın: Sırt ağrısı Yaygın: Artralji, iskelet ağrısı

Böbrek ve idrar bozuklukları

Yaygın: Dizüri, işeme sıklığı anormalliği, böbrek fonksiyonlarında

bozukluk.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar

Çok yaygın: Yorgunluk, ateş++, asteni, enjeksiyon yeri reaksiyonu+++, karaciğer fonksiyon anomalileri ile ilişkili olanlar dahil kan testi sonuçlarında değişiklikler

+ Deri döküntüsü (özellijkle ürtiker), konjonktivit, rinit gibi yaygın alerjik reaksiyonlar. Bronkospazm, anjioödem, hipotansiyon ve anaflaktik şok dahil olmak üzere yaygın anaflaktik reaksiyonlar.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

PLOXAL-S’in doz aşımına karşı antidot bilinmemektedir. Doz aşımı vakalarında, istenmeyen etkilerin şiddetlenmesi beklenebilir. Hematolojik parametrelerin takibine başlanmalı ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır.

Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. En Yaygın Alerji Türleri En Yaygın Alerji Türleri Bağışıklık sistemi, polen, arı zehiri veya evcil hayvan gibi yabancı bir maddeye veya çoğu insanda reaksiyona neden olmayan bir yiyeceğe tepki gösterdiğinde alerjiler meydana gelir.