PENTAXIM 1 FLK+1 enj. 1 doz Farmakolojik Özellikler

Difteri + Boğmaca + Tetanoz + Polio + Hib Aşısı }

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Difteri, Tetanoz, Boğmaca, Çocuk Felci ve Hemöfilus influenza tip b enfeksiyonlarına karşı aşı, kombine bakteriyel ve viral aşılar.

ATC kodu : J07CA06

Difteri ve tetanoz toksinleri formaldehit ile detoksifiye edildikten sonra antılır. Çocuk felci aşısı, tip 1, 2 ve 3 çocuk felci virüslerinin Vero hücreleri üzerinde çoğaltılması ile elde edilir, arıtılır ve ardından formaldehit ile etkisizleştirilir.

Aselüler boğmaca bileşenleri (PT ve FHA) Bordetella pertussis
kültürlerinden ekstre edilir ve ardından arıtılır. Boğmaca toksini (PT) gluteraldehit ile detoksifiye edilir. Bunun üzerine boğmaca toksoidi (PTxd) halini alır. FHA olduğu gibi kalmaktadır. PTxd ve FHA’mn boğmacaya karşı korumada oldukça büyük öneme sahip iki bileşen olduğu kanıtlanmıştır.

Kapsüler polisakkarid PRP (poliribosil ribitol fosfat), Hemöfilus influenza tip b kültüründen çıkarılmakta ve tetanoz proteinine (T) konjuge edilerek PRP-T konjugat aşısı elde edilmektedir.

Kapsüler polisakkarid (poliribosil ribitol fosfat: PRP) insanlarda bir anti-PRP serolojik tepkisi oluşmasına yol açar. Bununla birlikte tüm polisakkarid antijenlerinde olduğu gibi immün tepkinin yapısı timo-bağımsız olup, bebeklerde düşük immünojenisite ile ve 15 aylıktan önce bir destek etkisinin olmaması ile kendini gösterir. Hemöfilus influenza tip b kapsüler polisakkaridin bir taşıyıcı protein olan tetanoz proteinine kovalent bağı, polisakkarid konjugat aşısının, bebeklerde spesifik bir anti-PRP seroloji tepkisinin ortaya çıkmasını sağlayan bir timo-bağımlı antijen gibi hareket etmesine ve bir destek etkisi elde edilmesine olanak sağlar.

Birincil aşılama sonrası bağışıklama tepkisi

Bebekler üzerinde yapılan immünojenisite araştırmaları birincil aşılamanın üçüncü dozundan bir ay sonra bebeklerin tamamında (%100) hem difteri hem de tetanoz antijenlerine karşı bir sero-koruyucu antikor seviyesi (>0.01 IU/ml) geliştiğini göstermektedir.

Boğmaca açısından birincil aşılamanın üçüncü dozundan bir ay sonra çocukların %93’ünde PT antikorlarında dört kat, FHA antikorlarında ise %88’in üzerinde bir artış gözlenmiştir. Birincil aşılama yapılan çocukların en az %99’unda çocuk felci virüsü tip 1, 2 ve 3’e karşı sero-koruyucu antikor titrleri gözlenmiştir (sero-nötrleştirmede seyreltmenin tersi (resiprokal) olarak ifade edildiğinde >5).

Çocukların en az %97.2’sinde birincil aşılamanın üçüncü dozundan bir ay sonra 0.15 p g/m F’nin üstünde anti-PRP titrleri elde edilmiştir.

Destek enjeksiyonunun ardından bağışıklık tepkisi

İlk destek dozundan (16-18 ay) sonra çocukların tamamında difteri (>0.1 IU/mL), tetanoz (>0.1 IU/mL), çocuk felci virüslerine (sero-nötrleştirmede seyreltmenin tersi (resiprokal) olarak ifade edildiğinde >5) karşı koruyucu antikorlar gelişmiştir.

Boğmaca antikorlarında sero-dönüşüm hızı (aşılama öncesi titrlerden dört kat fazla titre) PT (EIA) için en az %98, FHA (EIA) içinse %99’dur.

Bütün çocuklarda >1,0 pg/mL’lik bir anti-PRP antikor titrine ulaşılmıştır.

5.2. Farmakokinetik özellikler

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Geçerli değildir.

Hayvanlardan elde edilen verilerde beklenmeyen etkiler ve hedef organ toksisitesi gözlenmemiştir.

Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen lokal tolerans çalışmalarında aşımn iyi tolere edildiği gözlenmiştir.

Hipersensitivite çalışması gerçekleştirilmemiştir.

Arthus fenomen çalışması gerçekleştirilmemiştir.

Tek ve tekrarlanan doz toksisite çalışmalarında insanlar için hedef organ toksisitesi gözlenmemiştir.

Reprodüktif fonksiyon, karsinoj en potansiyel, mutajenik potansiyel, embriyofetal ve perinatal toksisite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.

En Yaygın Alerji Türleri En Yaygın Alerji Türleri Bağışıklık sistemi, polen, arı zehiri veya evcil hayvan gibi yabancı bir maddeye veya çoğu insanda reaksiyona neden olmayan bir yiyeceğe tepki gösterdiğinde alerjiler meydana gelir. Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır.