NOVOPYRINE 1 gr/2 ml 10 ampül Klinik Özellikler

Metamizol Sodyum }

Sinir Sistemi > NONNARKOTİK ANALJEZİKLER > Metamizol Sodyum
Osel İlaç San. Ve Tic. A.Ş | 13 July  2012

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Şiddetli veya dirençli ağrı ve ateş

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Doktorun başka bir önerisi yoksa aşağıda bildirilen dozlar uygulanır.

    Hızlı analjezik etki gerektiğinde ya da oral veya rektal uygulamanın endike olmadığı durumlarda intravenöz veya intramüsküler uygulama tavsiye edilir.

    Yetişkinler ve 15 yaş ve üzerindeki gençler:

    İntravenöz (i.v.) veya intramusküler (i.m.) yoldan uygulanacak bir defalık doz 2-5 mL'dir. Bir defalık bu dozlar günlük maksimum doz 10 mL'ye (5 g) kadar artırılabilir.

    Uygulama şekli:

    Kas içine ve damar içine uygulanır.

    NOVOPYRİNE ampul mutlaka hekim tavsiyesiyle kullanılmalıdır. İntravenöz uygulama hekim kontrolü altında yapılmalıdır.

    Bildirilen bu bir defalık dozlar günde 4 kereye kadar tekrarlanabilir.

    Kullanım şekline ilişkin uyarılar:

    Şok tedavisi için gerekli önlemler alınmalı, enjeksiyon çözeltisi vücut ısısına getirildikten sonra uygulanmalıdır.

    Şiddetli kan basıncı düşüklüğü ile şok halinin ortaya çıkmasında en sık rastlanan sebep enjeksiyonların hızlı yapılmasıdır. Bu nedenle, ani kan basıncı düşmesine karşı intravenöz enjeksiyonlar hasta yatar durumdayken kan basıncı, nabız ve solunum kontrol altında tutulmak kaydıyla çok yavaş, dakikada 1 mL'yi geçmeyecek şekilde yapılmalıdır. Alerjik olmayan kan basıncı düşüklüğü doza bağlı olabileceği için 1 g'ın üzerindeki metamizol dozları ancak kesin bir endikasyon varsa kullanılmalıdır. NOVOPYRİNE enjeksiyonluk çözeltisi aynı enjektörde başka ilaçlarla karıştırılmamalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:

    Böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda, metamizolün eliminasyon hızı azaldığı için yüksek dozlardan kaçınılmalıdır. Ancak, kısa süreli tedavi için dozun azaltılması gerekmez. Böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan hastalarda uzun dönemli tedavi ile ilgili olarak kazanılmış yeterli deneyim mevcut değildir.

    Pediyatrik popülasyon:

    Tıbbi zorunluluk olmadıkça, NOVOPYRİNE 3 aylıktan küçük veya 5 kg'dan düşük ağırlıktaki bebeklere uygulanmamalıdır. Bir yaşından küçük çocuklarda NOVOPYRİNE yalnızca intramusküler yoldan uygulanmalıdır.

    Yaklaşık 30 kg ağırlığındaki bir çocukta bir defalık doz 0,4 ila 1 mL'dir.

    Vücut ağırlığı daha düşük veya daha fazla olanlarda doz uygun şekilde azaltılır veya artırılır.

    Aşağıdaki doz şeması yol gösterici olabilir.

    Vücut ağırlığı

    i.m. (tek doz)

    i.v. (tek doz)

    Maksium doz/gün

    3-11 aylık (5-8 kg)

    0,1-0,2 mL

    -

    0,4 g

    1-3 yaş (9-15 kg)

    0,2-0,5 mL

    0,2-0,5 mL

    1 g

    4-6 yaş (16-23 kg)

    0,3-0,8 mL

    0,3-0,8 mL

    1,6 g

    7-9 yaş (24-30 kg)

    0,4-1 mL

    0,4-1 mL

    2 g

    10-12 yaş (31-45 kg)

    0,5-1,5 mL

    0,5-1,5 mL

    3,0 g

    13-14 yaş (36-46 kg)

    0,8-1,8 mL

    0,8-1,8 mL

    3,6 g

    Geriyatrik popülasyon:

    Yaşlı hastalarda ve genel durumu bozuk hastalarda böbrek ve karaciğer fonksiyonlarındaki olası bozulmalar göz önünde bulundurulmalıdır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      Metamizol ya da diğer pirazolonlara (örn. fenazon, propifenazon) veya pirazolidinlere

      önceden gelişen agranülositoz

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Metamizol kaynaklı agranülositoz, en az bir hafta süren immüno-alerjik kökenli bir olaydır. Bu reaksiyonlar çok nadirdir, ancak şiddetli ve yaşamı tehdit edici olabilir ve ölümle sonuçlanabilir. Bunlar doza bağlı değildir ve tedavi sırasında herhangi bir zamanda ortaya çıkabilirler.

      Tüm hastalar, muhtemelen nötropeniyle ilişkili olan aşağıdaki belirti veya bulguların herhangi birinin görülmesi halinde derhal ilacı bırakmaları ve doktorlarına danışmaları gerektiği konusunda uyarılmalıdır; ateş, titremeler, boğaz ağrısı, oral kavitede ülserasyon.

      image

      Nötropeni (< 1.500 nötrofil/mm): Nötropeni söz konusu olduğunda, tedavi derhal kesilmeli, tam kan sayımı acil olarak kontrol edilmeli ve normal değerlere dönünceye değin izlenmelidir.

      Pansitopeni: Pansitopeni ortaya çıkması halinde tedavi hemen kesilmeli, kan değerleri normale dönene kadar tam kan sayımı ile takip yapılmalıdır.

      Bütün hastalar, metamizol kullanımı sırasında kan diskrazisinin göstergesi olabilecek belirti ve bulguların (örn. genel kırıklık, enfeksiyon, düşmeyen ateş, ekimoz, kanama, solukluk) görülmesi halinde hemen doktora başvurmaları konusunda uyarılmalıdır.

      Anafilaktik şok: Bu tip reaksiyonlar esas olarak duyarlı hastalarda ortaya çıkmaktadır. Bu

      Inedenle, astımlı ya da atopik hastalarda metamizol dikkatle yazılmalıdır (Bkz. bölüm 4.3).

      Ağır deri reaksiyonları: Metamizol kullanımı sırasında Stevens-Johnson Sendromu (SJS) ve Toksik Epidermal Nekroliz (TEN) gibi yaşamı tehdit eden deri reaksiyonları

      bildirilmiştir. SJS veya TEN belirti veya bulgularının (genellikle içi sıvı dolu kabarcıklar veya mukoza lezyonlarınıneşlikettiği, giderekşiddetlenen deri döküntüleri)gelişmesi

      halinde metamizol tedavisi hemen kesilmeli ve bir daha hiçbir zaman yeniden

      uygulanmamalıdır. Hastalar belirti ve bulgular konusunda bilgilendirilmeli ve özellikle tedavinin ilk haftalarında deri reaksiyonları yönünden sıkı takibe alınmalıdır.

      Anafilaktik/Anafilaktoid reaksiyonlar

      Uygulama yolu seçilirken parenteral uygulamanın anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar açısından daha yüksek bir risk taşıdığı göz önüne alınmalıdır.

      Özellikle aşağıdaki hastalar metamizole karşı olası şiddetli anafilaktoid reaksiyonlar açısından özel bir risk altındadırlar (bkz. bölüm 4.3):

        Bronşiyal astımı olan hastalar; özellikle de aynı anda rinosinusitis polipozisi olanlar

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        NOVOPYRİNE Siklosporin ile birlikte kullanıldığında siklosporin seviyelerini düşürebilir. Bu nedenle düzenli olarak kontrol yapılması gereklidir.

        NOVOPYRİNE klorpromazinle birlikte kullanıldığında ağır hipotermi oluşabilir.

        Pirazolonlar ile oral antikoagülanlar, kaptopril, lityum, metotreksat ve triamteren arasında etkileşimler olabildiği ve kombine kullanımda antihipertansiflerin ve diüretiklerin etkinliğinin değişebildiği bilinmektedir. Metamizolün bu etkileşimlere ne düzeyde neden olduğu bilinmemektedir.

        Metotreksata metamizol eklenmesi, özelikle yaşlı hastalarda metotreksatın hematotoksisitesini artırabilir. Bu nedenle bu kombinasyondan kaçınılmalıdır.

        NOVOPYRİNE %5 glukoz, %0,9 NaCl ya da ringer laktat çözeltisinde çözünebilir. Ancak stabiliteleri sınırlı olduğu için bu çözeltiler hemen uygulanmalıdır.

        Geçimsizlik olasılığı nedeniyle NOVOPYRİNE başka enjektabl ilaçlarla birlikte uygulanmamalıdır.

        Metamizol eş zamanlı uygulandığında asetilsalisilik asidin tormbosit agregasyonu üzerindeki etkisini azaltabilir. Bu nedenle bu kombinasyon kardiyoprotektif amaçlı düşük doz asetilsalisilik asit kullanan hastalara dikkatli uygulanmalıdır.

        NOVOPYRİNE bupropion kan düzeylerinin düşmesine yol açabilir. Bu nedenle NOVOPYRİNE vebupropionun eş zamanlı kullanımında dikkatli olunması önerilir.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi: C

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.

        Gebelik dönemi

        Metamizol plasentayı geçer. İlacın fetusa zararlı olduğuna dair bir bulgu mevcut değildir: Metamizol sıçanlarda ve tavşanlarda teratojenik etki göstermemiştir. Maternal olarak da toksik olan yüksek dozlarda ise fetotoksisite gözlenmiştir. Ancak yine de NOVOPYRİNE'in gebelikte kullanımı ile ilgili klinik veriler yetersizdir.

        Bu yüzden, gebeliğin ilk trimesterında NOVOPYRİNE'in kullanılmaması önerilir. İkinci trimesterda, sadece potansiyel yarar ve risk bir doktor tarafından dikkatlice tartıldıktan sonra kullanılabilir.

        NOVOPYRİNE gebeliğin son trimesterında kullanılmamalıdır. Çünkü metamizol'ün sadece zayıf bir prostaglandin sentez inhibitörü olmasına rağmen, duktus arteriozusun erken kapanması ve hem maternal hem de neonatal trombosit agregabilitesindeki bozulmaya bağlı olarak perinatal komplikasyonların ortaya çıkma olasılığı göz ardı edilemez.

        Laktasyon dönemi

        Metamizol metabolitleri anne sütüne geçer. NOVOPYRİNE uygulanması sırasında ve sonraki 48 saat boyunca emzirmekten kaçınılmalıdır.

        Üreme yeteneği /Fertilite

        Sıçan ve tavşanlardaki çalışmalar teratojenik potansiyel göstermemiştir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        Önerilen dozaj sınırları içinde konsantrasyon ve reaksiyon yeteneği üzerinde bilinen herhangi bir istenmeyen etki yoktur. Ancak yine de, en azından yüksek dozlarda, konsantrasyon ve reaksiyon yeteneğinin bozulabileceği ve bu yeteneğin özel önem taşıdığı durumlarda (örneğin araç ya da makine kullanma) bir riskin oluşabileceği göz

        önüne alınmalıdır (özellikle de alkol kullanımı söz konusu ise).

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:

        Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila ≤ 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila ≤ 1/100); seyrek (≥ 1/10000 ila ≤ 1/1000); çok seyrek (≤ 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Seyrek: Ölümle sonuçlanabilen pansitopeni, aplastik anemi, agranülositoz ve lökopeni Çok seyrek: Trombositopeni

        Bu reaksiyonların immünolojik kaynaklı olduğu kabul edilir. Bunlar, daha önce hiçbir komplikasyon olmaksızın birçok kez NOVOPYRİNE kullanılmış olmasına rağmen yine de oluşabilir.

        Agranülositozun tipik belirtileri enflamatuar mukozal lezyonlar (örn. orofarengeal, anorektal, genital), boğaz ağrısı, ateştir (hatta bazen beklenmedik şekilde persistan ya da rekürren ateş). Ancak, antibiyotik tedavisi uygulanan hastalarda agranülositozun tipik belirtileri minimal düzeyde olabilir.

        NOVOPYRİNE kullanan hastalarda Eritrosit sedimantasyon hızı çok artmıştır ve lenf nodları tipik olarak hafif bir şekilde büyümüştür ya da büyüme söz konusu değildir.

        Trombositopeninin tipik belirtileri artan kanama eğilimi ile deride ve muköz membranlarda peteşilerdir.

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar

        Seyrek: Metamizol, anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlara neden olabilir.

        Çok seyrek: Bu reaksiyonlar şiddetli ve yaşamı tehdit eder bir hal alabilir ve bazen ölümle sonuçlanabilir. Bu reaksiyonlar NOVOPYRİNE daha önce defalarca hiçbir şikayete yol açmadan kullanılmış olsa bile ortaya çıkabilir.

        Bu tür reaksiyonlar; metamizol uygulamasından hemen sonrasında ya da saatler sonra ortaya çıkabilir. Ancak buradaki olağan durum; uygulamadan sonraki ilk bir saat içinde reaksiyonun oluşmasıdır.

        Orta derecedeki anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar tipik olarak kutanöz ve mukozal semptomlar (kaşınma, yanma, kızarma, ürtiker, kabartılar gibi), dispne ve daha az sıklıkla gastrointestinal şikayetler halinde ortaya çıkar.

        Hafif reaksiyonlar zamanla jeneralize ürtiker, şiddetli anjiyoödem (hatta larinksi de kapsayacak şekilde), şiddetli bronkospazm, kardiyak aritmiler, kan basıncında düşüş (bazen öncesinde kan basıncı artışıyla birlikte) ve dolaşım şoku ile şiddetli formlara ilerleyebilir.

        Analjezik astım sendromu olan hastalarda, bu intolerans reaksiyonları tipik olarak astım

        atakları şeklinde görülür.

        Kardiyak hastalıklar

        Bilinmiyor: Kounis sendromu

        Vasküler hastalıklar

        Bilinmiyor: İzole hipotansif reaksiyonlar

        Zaman zaman, uygulama esansında ya da uygulama sonrası geçici izole hipotansif reaksiyonları ortaya çıkabilir (muhtemelen farmakolojik kaynaklı olan ve anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonun diğer belirtilerini içermeyen) ve nadir olgularda bu reaksiyon kan basıncında kritik düşüş şeklinde görülebilir. Hızlı enjeksiyon bu gibi hipotansif reaksiyonun oluşma riskini artırabilir.

        Deri ve deri altı dokusu hastalıkları

        Seyrek: Makülopapülöz döküntü.

        Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu ya da Lyell sendromu, dolaşım şoku.

        Sıklığı bilinmiyor: Yukarıda bahsedilen kutanöz ve mukozal anafilaktik/anafilaktoid manifestasyonların yanı sıra, zaman zaman sabit ilaç erüpsiyonları (bkz. Bölüm 4.4).

        Böbrek ve idrar hastalıkları

        Çok seyrek: Özellikle böbrek hastalığı öyküsü olan hastalarda, böbrek fonksiyonu akut olarak kötüleşebilir (akut böbrek yetmezliği), akut interstisyel nefrit ve bazı olgularda oligüri, anüri veya proteinüri ortaya çıkabilir.

        Bazen idrarda kırmızı renklenme gözlenmektedir; bu durum, düşük konsantrasyonda bulunan birmetabolite (rubazonik asit) bağlı olabilir.

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Enjeksiyon bölgesinde ağrı ve lokal reaksiyonlar meydana gelebilir. Tabloya bazen flebitde eklenebilir.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel:0 800 314 00 08; faks:0 312 218 35

        99)

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Belirtiler:

        Akut doz aşımı sonrası bulantı, kusma, abdominal ağrı, böbrek fonksiyon bozukluğu/akut

        böbrek yetmezliği (örn. interstisyel nefrite bağlı olarak) ve daha nadir olarak merkezi sinir

        sistemi semptomları (baş dönmesi, somnolans, koma, konvülziyonlar), kan basıncında

        düşüş (bazen şoka dönüşebilen) ve kardiyak aritmiler (taşikardi) bildirilmiştir.Çok yüksek dozlardan sonra, zararsız bir metabolitinin (rubazonik asit) atılımı sonucu idrar rengi kırmızıya dönebilir.

        Tedavi:

        Metamizolün bilinen spesifik bir antidotu yoktur. Eğer ilaç yeni alınmışsa, etkin maddelerin daha fazla sistemik emilimini sınırlamak amacıyla primer detoksifikasyona yönelik (örn. gastrik lavaj) ya da emilimi azaltıcı (örn. aktif kömür) önlemler alınabilir. İlacın ana metaboliti (4-N-metilarninoantipirin) hemodiyaliz, hemofiltrasyon, hemoperfüzyon ya da plazma filtrasyonu yoluyla elimine edilebilir.

        Sırt Ağrısı Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir. Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur.