Berko İlaçları N-CORT %0.055 nazal sprey 120 doz KUBFarmakolojik Özellikler

N-CORT %0.055 nazal sprey 120 doz Farmakolojik Özellikler

Triamsinolon Asetonat }

Solunum Sistemi > Topikal Dekonjestanlar ve Diğer Nazal İlaçlar > Triamsinolon
Berko İlaç ve Kimya Sanayi Ltd. Şti. | 20 September  2013

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Kortikosteroid (Topikal nazal)

ATC Kodu: R01AD11

Enflamasyonda, triamsinolon asetonid triamsinolonun daha etkili bir türevidir ve hayvan modellerinde prednizondan yaklaşık 8 kat daha potenttir.

Kortikosteroidlerin anti-aleıjik etki mekanizması kesin olarak bilinmemekle birlikte, alerjik hastalıkların tedavisinde klinik olarak çok etkili oldukları saptanmıştır.

Triamsinolon asetonid alerjik belirtiler ve semptomlar üzerinde anında etki yapmaz. Triamsinolon asetonid tedavisi gören bazı hastaların semptomlarında ilk gün içinde iyileşme görülebilir ve 3 ya da 4 gün içinde semptomların ortadan kalkması beklenebilir. Triamsinolon asetonid uygulaması vaktinden önce kesilirse semptomlar birkaç gün içinde yeniden ortaya çıkmayabilir.

Yetişkinlerde ve 6 yaşın üzerindeki çocuklarda yapılan klinik çalışmalarda, intranazal olarak günde 440 mikrograma ve 2-5 yaş arasındaki çocuklarda intranazal olarak günde 110 mikrograma kadar uygulanan triamsinolon asetonid dozlarıyla, hipotalamik-hipofız-adrenal aksında (HPA) hiçbir baskılanma gözlenmemiştir.

Yaşları 2-11 arasında değişen 140 çocuğun katıldığı altı haftalık plasebo kontrollü bir klinik çalışmada, günde bir kez 110 mikrogram veya 220 mikrogram dozunda uygulanan N-CORT’un HPA aksı üzerindeki etkisi, 24 saatlik serum kortizol EAA (Eğri Altındaki Alan) değeri ile değerlendirilmiştir. Çalışmada plaseboya kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir.

N-CORT’un 2-5 yaş grubundaki çocukların adrenal fonksiyonları üzerindeki etkisi göz ardı edilemez.

Yaşları 3-9 arasında değişen ve tedavi uygulanan 298 pediatrik hastada yürütülen bir yıllık, çift kör, plasebo kontrollü, paralel gruplu bir çalışmada, günde bir kez 110 mikrogram dozunda uygulanan N-CORT’un büyüme hızına etkisi stadiometri ile değerlendirilmiştir. Değerlendirilebilir hastaların (N-CORT 134; plasebo 133) birincil analizi, N-CORT grubunda tahmin edilen büyüme hızının, plasebo grubuna kıyasla 0,45 cm/yıl daha düşük olduğunu göstermiştir (%95 GA plasebodan 0,11-0,78 cm/ yıl daha düşüktür). Tedavi grupları arasındaki fark, ilaca başladıktan 2 ay sonra başlamıştır. Tedavi kesildikten sonraki 2 aylık izlem periyodunda, tedavi grubunda ortalama büyüme hızının başlangıç (tedavi öncesi) değerlerine döndüğü gözlenmiştir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

 Genel özellikler

Triamsinolon asetonid, nazal kortikosteroiddir. N-CORT, her dozunda 55 mikrogram triamsinolon asetonid içeren beher şişede 120 dozluk homojen görünümlü opak süspansiyondur.

Emilim:

Normal yetişkinlerde ve alerjik rinit bulunan yetişkin hastalarda, triamsinolon asetonidin 220 mikrogramlık tek dozunun intranazal uygulanması sonucunda, triamsinolon asetonid ab sorpsiyonunun düşük olduğu görülmüştür.

Dağılım:

Ortalama doruk plazma konsantrasyonu yaklaşık olarak 0,5 ng/mL (aralığı, 0,1 ila 1 ng/mL)’dir ve dozdan 1,5 saat sonra gerçekleşmiştir. Ortalama plazma ilaç konsantrasyonu 12’inci saatte 0,06 ng/mL’den az, 24’üncü saatte deney tespit limitinin altında olmuştur. Ortalama terminal yanlanma ömrü 3,1 saattir.

İntranazal olarak 110 mikrogram veya 220 mikrogramlık tek doz triamsinolon asetonid verilen sağlıklı gönüllülerde ve hastalarda doz oransallığı görülmüştür. Pediyatrik hastalara verilen birkaç dozdan sonra (440 mikrogram/gün), plazma ilaç konsantrasyonlannın, EAA, Cmaks ve Tmaks’ın yetişkin hastalarda görülen değerlere benzer olduğu görülmüştür.

Biyotransformasvon:

İnsan plazmasında triamsinolon asetonidin üç metaboliti belirlenmiştir. 613-hidroksitriamsinolon asetonid, 21-karboksitriamsinolon asetonid ve 21-karboksi-613-hidroksitriamsinolon asetonid. Ana bileşikle karşılaştırıldığında, her üç metabolitin de belirgin farmakolojik aktivitesi yoktur.

Eliminasvon:

Triamsinolon asetonid idrar ve feçesten konjuge olmamış metabolitler halinde atılır. Oral olarak alınan radyolojik işaretli bileşiğin yaklaşık %94’ünün idrar ve feçes ile atıldığı tespit edilmiştir. Bunun da yaklaşık %40’ı idrar ve yaklaşık %54’ü feçeste saptanmıştır.

Özel popülasvonlar Pediyatrik hastalar

Aleıjik riniti olan pediyatrik hastalarda (6-12 yaş grubu çocuklar) en yüksek doz düzeyi olan günde 440 mikrogram triamsinolon asetonid nazal sprey tedavisinden 6 hafta sonra farmakokinetik parametreler plazma ilaç düzeyinde hızlı bir düşüş göstermiştir; birikim çok az olmuş ya da birikim saptanmamıştır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Klinik öncesi çalışmalarında sadece glukortikoidler için tipik olan etkiler gözlenmiştir. Karsinoienite:

Rodentlerde yürütülen çalışmalar, tedaviyle ilişkili triamsinolon asetonidin kanserojen olduğu gösterilememiştir.

Mutaienite:

İn vitro testlerde (Salmonella bakterilerinde ters mutasyon testi ve Çin hamster över hücrelerinde ileri mutasyon testi) hiçbir mutajenisite bulgusuna rastlanmamıştır.

Teratoienite:

Diğer kortikosteroidlerde olduğu gibi, triamsinolon asetonidin hayvanlarda teratojenik olduğu ve (sıçan ve tavşanlarda) yarık dudak ve/veya internal hidrosefali ve aksiyel iskelet defektlerine neden olduğu gösterilmiştir. İnsan türünden olmayan primatlarda, MSS ve kraniyal malformasyonlar dâhil olmak üzere, diğer teratojenik etkiler gözlemlenmiştir.

Fertilite bozuklukları:

Triamsinolon asetonid, rodentlerde fetal rezorpsiyon, ölü doğma olgularında artış, yavru ağırlığı ve sağ kalım oranında azalmaya neden olmuştur, ancak gebelik oranlarında bir değişikliğe neden olmamıştır.

Lösemi Kan Kanseri Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör.