MIKAFUNGUS 100 mg I.V infüzyonluk çözelti hazırlamak için toz 1 flakon Klinik Özellikler

Mikafungin }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Sistemik Antimikotikler > Micafungin
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş. | 26 October  2021

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    MİKAFUNGUS,

      Pediatrik hastalar (yenidoğanlar dahil) ve erişkin hastalarda,

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:

      Antifungal ajanların uygun kullanımında resmi kılavuzlar göz önünde bulundurulmalıdır. MİKAFUNGUS tedavisine, fungal enfeksiyonların tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından başlanmalıdır.

      Fungal kültür ve diğer ilgili laboratuar çalışmaları için (histopataloji dahil) neden olan organizmayı veya organizmaları izole etmek ve tanımlamak amacıyla örnekler tedaviden önce alınmalıdır. Tedavi, kültürlerin ve diğer laboratuvar çalışmalarının sonuçları öğrenilmeden önce başlatılabilir. Ancak, bu sonuçlar elde edildiğindeantifungaltedavibunauygun olarak düzenlenmelidir.

      MİKAFUNGUS'un doz rejimi aşağıdaki tablolarda belirtildiği üzere hastanın vücut ağırlığına bağlıdır.

      Yetişkinlerde, 16 yaşındaki ve daha büyük adolesanlarda ve yaşlılarda kullanımı

      Endikasyon

      Vücut ağırlığı>40 kg

      Vücut ağırlığı≤40 kg

      İnvaziv kandidiyazisin tedavisi

      100 mg/gün*

      2mg/kg/gün*

      Özofageal kandidiyazisin tedavisi

      150mg/gün

      3mg/kg/gün

      Aspergillus ve Candida

      enfeksiyonlarının profilaksisi

      50 mg/gün

      1 mg/kg/gün

      İnvaziv aspergillozun tedavisi

      100-150 mg/gün (Ağır vakalarda hastanın durumuna göre doz 300 mg/gün'e çıkartılabilir)

      2-3 mg/kg/gün (Ağır vakalarda hastanın

      durumuna göre doz 6 mg/kg/gün'e çıkartılabilir)

      Tedavi süresi:

      İnvaziv kandidiyazis: Candida enfeksiyonunun tedavi süresi minimum 14 gün olmalıdır. Antifungal tedaviye, iki ardışık kan kültürü negatif çıktıktan sonra ve enfeksiyona dair klinik bulgu ve semptomlarının düzelmesinden sonra en az bir hafta daha devam edilmelidir.

      Özofageal kandidiyazis: Özofageal kandidiyazisin tedavisinde, MİKAFUNGUS, klinik bulgu ve semptomların düzelmesinden sonra en az bir hafta daha uygulanmalıdır.

      Candida enfeksiyonlarının profilaksisi: Candida enfeksiyonunun profilaksisinde, MİKAFUNGUS, nötrofil sayısının düzelmesinden sonra en az bir hafta daha uygulanmalıdır.

      İnvaziv aspergilloz: Klinik, radyolojik, mikolojik ve serolojik değerlendirme ile elde edilen tedavi yanıtına göre tedavi süresi düzenlenir.

      Uygulama şekli:

      Sulandırılarak hazırlandıktan ve seyreltildikten sonra, çözelti yaklaşık 1 saat boyunca intravenöz infüzyonla uygulanmalıdır. Daha hızlı infüzyonlar, histaminin aracılık ettiği reaksiyonlarda artışla sonuçlanabilir (Hazırlama talimatları için, Bkz. Bölüm 6.6).

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:

      Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması yapılması gerekli değildir (Bkz. Bölüm 5.2).

      Karaciğer yetmezliği:

      Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması yapılması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda mikafungun kullanımına ilişkin mevcut veriler yetersizdir ve kullanımı bu hastalarda önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 5.2).

      Pediyatrik popülasyon:

      MİKAFUNGUS, çocuklarda (yenidoğanlar dahil) ve 16 yaşından küçük adolesanlarda kullanılabilir. Eşit etkinlik çalışmalarına prematüre bebekler de dahil edilmiştir.

      ≥4 aylık çocuklarda ve 16 yaşından küçük adolesanlarda kullanımı

      Endikasyon

      Vücut ağırlığı > 40 kg

      Vücut ağırlığı ≤ 40 kg

      İnvaziv kandidiyazisin tedavisi

      100 mg/gün*

      2 mg/kg/gün*

      Özofageal kandidiyazisin tedavisi

      150 mg/gün

      3 mg/kg/gün

      Aspergillus ve Candida

      enfeksiyonlarının profilaksisi

      50 mg/gün

      1mg/kg/gün

      İnvaziv aspergillozun tedavisi 100 mg/gün*

      100-150 mg/gün (Ağır vakalarda hastanın durumuna göre doz 300 mg/gün'e çıkartılabilir)

      2-3 mg/kg/gün (Ağır vakalarda hastanın

      durumuna göre doz 6 mg/kg/gün'e çıkartılabilir)

      ≤4 aylık çocuklarda (yenidoğanlar dahil) kullanımı

      Endikasyon

      İnvaziv kandidiyazisin tedavisi

      4 -10 mg/kg/gün*

      Özofageal kandidiyazisin tedavisi

      6 mg/kg/gün

      Aspergillus ve Candida enfeksiyonlarının profilaksisi

      2 mg/kg/gün

      lge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

      İnvaziv aspergillozun tedavisi

      4 -6 mg/kg/gün (Ağır vakalarda hastanın

      durumuna göre doz 12 mg/kg/gün'e çıkartılabilir)

      * 4 aylıktan küçük çocuklarda invaziv kandidiyazisin tedavisi 4 mg/kg mikafungin dozu ile erişkinlerde ulaşılan 100mg/gün dozuna yaklaşık denk düşmektedir. Eğer merkezi sinir sistemi (MSS) enfeksiyonundan şüphelenirse, mikafunginin MSS'ne doza bağımlı penetrasyonundan ötürü daha yüksek bir doz (örneğin 10 mg/kg) kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2). Kontrollü klinik çalışmalarda, MSS tutulumu olan 4 aylıktan küçük çocuklarda (yenidoğanlar dahil) invaziv kandidiazis tedavisinde 4 ve 10 mg/kg dozlarının etkililik ve güvenliliği yeterince değerlendirilmemiştir.

      Tedavi süresi:

      İnvaziv kandidiyazis: Candida enfeksiyonunun tedavi süresi minimum 14 gün olmalıdır. Antifungal tedaviye, iki ardışık kan kültürü negatif çıktıktan sonra ve enfeksiyona dair klinik bulgu ve semptomlarının düzelmesinden sonra en az bir hafta daha devam edilmelidir.

      Özofageal kandidiyazis: Özofageal kandidiyazisin tedavisinde, MİKAFUNGUS, klinik bulgu ve semptomların düzelmesinden sonra en az bir hafta daha uygulanmalıdır.

      Aspergillus ve Candida enfeksiyonlarının profilaksisi: Aspergillus ve Candida enfeksiyonunun profilaksisinde, MİKAFUNGUS, nötrofil sayısının düzelmesinden sonra en az bir hafta daha uygulanmalıdır. İki yaşın altındaki hastalarda MİKAFUNGUS ile deneyim sınırlıdır.

      İnvaziv aspergilloz: Klinik, radyolojik, mikolojik ve serolojik değerlendirme ile elde edilen tedavi yanıtına göre tedavi süresi düzenlenir.

      Geriyatrik popülasyon:

      Yetişkinlere kıyasla özel bir kullanım şekli bulunmamaktadır (Bkz. Pozoloji uygulama sıklığı ve süresi).

      Diğer:

      Cinsiyet/Irk: Cinsiyet veya ırka göre özel bir doz ayarlaması yapılması gerekli değildir (Bkz. Bölüm 5.2).

      4.3. Kontrendikasyonlar

      MİKAFUNGUS etkin maddeye, diğer ekinokandinlere veya bileşiminde bulunan yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığı bulunan hastalarda kontrendikedir.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Karaciğerdeki etkileri:

      Sıçanlarda üç ay veya daha uzun süreli bir tedavi döneminden sonra, değişikliğe uğramış hepatosit odakları (FAH) ve hepatosellüler tümörler geliştiği gözlenmiştir.

      Sıçanlarda tümör gelişmesi için varsayılan eşik yaklaşık klinik maruziyet aralığındadır. Hastalarda terapötik kullanım için bu bulgunun ilgisi yok sayılamaz.

      Karaciğer fonksiyonu, mikafungin tedavisi sırasında dikkatle izlenmelidir. Adaptif rejenerasyon ve sonraki potansiyel karaciğer tümörü oluşumu riskini en aza indirmek için, ALT/AST'de anlamlı ve kalıcı bir yükselme halinde ilacın erken kesilmesi önerilmektedir. Mikafungin tedavisi, özellikle ilerlemiş karaciğer fibrozu, siroz, viral hepatit, neonatal karaciğer hastalığı veya konjenital enzim eksiklikleri gibi preneoplastik koşulları temsil ettiği bilinen şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu veya kronik karaciğer hastalıkları olan ya da hepatotoksik ve/veya genotoksik özellikler içeren eşzamanlı bir tedavi gören hastalarda, dikkatli bir risk/fayda analiziyle desteklenerek gerçekleştirilmelidir.

      Mikafungin tedavisi, hem sağlıklı gönüllülerde hem de hastalarda anlamlı karaciğer fonksiyonu bozukluğu (ALT, AST'de artış veya toplam bilirubin normal kabul edilen sınırın > 3 katı olması) ile ilişkilendirilmiştir. Bazı hastalarda, daha şiddetli hepatik disfonksiyon, hepatit veya ölümcül vakaları kapsayan karaciğer yetmezliği rapor edilmiştir. 1 yaşından küçük pediyatrik hastalar, karaciğer hasarına daha eğilimli olabilirler (Bkz. Bölüm 4.8).

      Anafilaktik Reaksiyonlar: Mikafunginin uygulanması sırasında, anafilaksi veya şok dahil anafilaksi benzeri reaksiyonlar görülebilir. Bu reaksiyonlar oluşursa, mikafungin infüzyonu kesilmeli ve uygun bir tedavi uygulanmalıdır.

      Cilt Reaksiyonları: Stevens Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroz gibi eksfolyatif kütanöz reaksiyonlar bildirilmiştir. Vücudunda kızarıklık meydana gelen hastalar yakından takip edilmelidir ve eğer lezyonlar ilerlerse mikafungin kesilmelidir.

      Hemoliz: Mikafunginle tedavi edilen hastalarda akut intravasküler hemoliz veya hemolitik anemi de dahil, seyrek olarak hemoliz vakaları rapor edilmiştir. Mikafungin tedavisi sırasında hemolize dair klinik bulgular veya laboratuvar bulguları geliştiren hastalar, bu durumlarının kötüleşip kötüleşmediğine dair kanıtlar açısından yakından izlenmeli ve mikafungin tedavisinin sürdürülmesinin risk ve faydası açısından değerlendirilmelidir.

      Böbrek Etkileri: Mikafungin böbrek sorunları, böbrek yetmezliği ve anormal böbrek fonksiyon testlerine neden olabilir. Hastalar, böbrek fonksiyonunun kötüleşmesi açısından yakından izlenmelidir.

      Diğer Tıbbi Ürünler ile Etkileşimler: Mikafungin ve amfoterisin B deoksikolatın birlikte uygulanması, sadece yararlar risklere açık bir şekilde ağır bastığında, amfoterisin B deoksikolat toksisitelerinin yakından izlenmesi ile gerçekleştirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.5).

      MİKAFUNGUS ile kombine olarak sirolimus, nifedipin veya itrakonazol alan hastalar, sirolimus, nifedipin veya itrakonozol toksisitesi açısından izlenmeli ve gerekirse sirolimus, nifedipin veya itrakonazol dozu düşürülmelidir (Bkz. Bölüm 4.5).

      Pediyatrik Popülasyon: Bazı advers reaksiyonların sıklığı, pediyatrik hastalarda yetişkin hastalarda olduğundan daha yüksektir (Bkz. Bölüm 4.8).

      Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermezâ€.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Mikafunginin, CYP3A aracılı yolaklarla metabolize olan ilaçlarla düşük etkileşim potansiyeli bulunmaktadır.

      Mikafungin ile mikofenolat mofetil, siklosporin, takrolimus, prednizolon, sirolimus, nifedipin, flukonazol, ritonavir, rifampisin, itrakonazol, vorikonazol ve amfoterisin B arasındaki etkileşim potansiyelini değerlendirmek amacıyla sağlıklı gönüllülerde ilaç etkileşim çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda, mikafungin farmakokinetiğinde değişim olduğunu kanıtlayan herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Bu ilaçlarla eşzamanlı uygulamalarda, mikafungin dozunun ayarlanmasına gerek yoktur.

      İtrakonazol, sirolimus ve nifedipin maruziyeti (EAA) mikafungin varlığında hafifçe artmıştır (sırasıyla %22, %21 ve %18).

      Mikafungin ve amfoterisin B deoksikolatın birlikte uygulanması %30'luk bir amfoterisin B deoksikolat maruziyeti artışı ile ilişkilendirilmiştir. Bu artış klinik olarak anlamlı olabileceği için, bu şekilde birlikte tedavi, sadece yararlar risklere göre açık bir şekilde ağır bastığında, amfoterisin B deoksikolat toksisitesinin yakından izlenmesi ile uygulanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

      MİKAFUNGUS ile kombinasyon halinde sirolimus, nifedipin veya itrakonazol alan hastalar sirolimus, nifedipin veya itrakonazol toksisitesi açısından izlenmeli ve gerekirse sirolimus, nifedipin veya itrakonazol dozu azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Mikafungin kullanan kadınlarda, tedavi altındayken özel bir doğum kontrol metodunun uygulanması konusunda herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.

      Gebelik dönemi

      Mikafunginin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, mikafungin plasenta bariyerini geçmiştir ve üreme toksisitesi görülmüştür (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. MİKAFUNGUS gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Mikafunginin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvan çalışmaları, mikafunginin anne sütüne geçtiğini göstermiştir. Emzirmeye devam etme/emzirmeyi kesme veya MİKAFUNGUS tedavisine devam etme/MİKAFUNGUS tedavisini kesme kararı, emzirmenin çocuğa faydası ve MİKAFUNGUS tedavisinin anneye faydası göz önünde bulundurularak alınmalıdır.

      Üreme yeteneği/Fertilite

      Hayvan çalışmalarında testiküler toksisite gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 5.3). Mikafunginin insanlarda erkek fertilitesini etkileme potansiyeli olabilir.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Mikafunginin araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde bir etkisi yoktur ya da ihmal edilebilir bir etkisi vardır. Bununla beraber hastalar mikafungin ile tedavi sırasında baş dönmesinin bildirildiği konusunda uyarılmalıdırlar(Bkz. Bölüm 4.8).

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Güvenlilik profilinin özeti

      Mikafungin ile yapılan klinik çalışma deneylerine dayanarak hastaların genel olarak %32,2'si advers ilaç reaksiyonları yaşamıştır. En sık rapor edilen advers reaksiyonlar bulantı (%2,8), kan alkalin fosfataz seviyesinde artış (%2,7), flebit (%2,5, esasen periferik damar yolu olan, HIV ile enfekte hastalarda), kusma (%2,5) ve aspartat aminotransferaz seviyesinde artıştır (%2,3).

      Aşağıdaki advers reaksiyonlar MedDRA sistem-organ sınıfı ve sıklığına göre şu yaklaşımla rapor edilmiştir:

      Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Yaygın olmayan: Pansitopeni, trombositopeni, eozinofili, hipoalbüminemi Seyrek : Hemolitik anemi, hemoliz (Bkz Bölüm 4.4).

      Bilinmiyor : Dissemine intravasküler koagülasyon

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Yaygın olmayan : Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyon (Bkz. Bölüm 4.4), aşırı duyarlılık. Bilinmiyor: Anafilaktik ve anafilaktoid şok (Bkz. Bölüm 4.4)

      Endokrin hastalıklar

      Yaygın olmayan: Hiperhidroz

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Yaygın: Hipokalemi, hipomagnezemi, hipokalsemi

      Yaygın olmayan : Hiponatremi, hiperkalemi, hipofosfatemi, anoreksi

      Psikiyatrik hastalıklar

      Yaygın olmayan : İnsomnia, anksiyete, konfüzyon

      Sinir sistemi hastalıkları

      Yaygın : Baş ağrısı

      Yaygın olmayan : Somnolans, titreme, baş dönmesi, disguzi

      Kardiyak hastalıklar

      Yaygın olmayan : Taşikardi, palpitasyonlar, bradikardi

      Vasküler hastalıklar

      Yaygın : Flebit

      Yaygın olmayan : Hipotansiyon, hipertansiyon, kızarma Bilinmiyor : Şok

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

      Yaygın olmayan : Dispne

      Gastrointestinal hastalıklar

      Yaygın : Bulantı, kusma, diyare, karın ağrısı Yaygın olmayan : Dispepsi, kabızlık

      Hepato-bilier hastalıklar

      Yaygın : Kan alkalin fosfataz seviyesinde artış, aspartat aminotransferaz seviyesinde

      artış, alaninaminotransferazseviyesinde

      artış, kandaki bilirubin seviyesinde

      Yaygın olmayan : Karaciğer yetmezliği (Bkz. Bölüm 4.4), gamma-glutamiltransferaz seviyesinde artış, sarılık, kolestaz, hepatomegali, hepatit

      Bilinmiyor : Fatal vakalar dahil hepatosellüler hasar (Bkz. Bölüm 4.4)

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Yaygın : Döküntü

      Yaygın olmayan : Ürtiker, pruritus, eritem

      Bilinmiyor : Toksik deri erupsiyonu, eritema multiforme, Stevens Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Bkz. Bölüm 4.4)

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Yaygın olmayan : Kan kreatinin seviyesinde artış, kan üre seviyesinde artış, ağır böbrek yetmezliği

      Bilinmiyor : Böbrek bozukluğu (Bkz. Bölüm 4.4), akut böbrek yetmezliği

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

      Yaygın : Pireksi, titreme

      Yaygın olmayan : Enjeksiyon bölgesinde tromboz, infüzyon bölgesinde enflamasyon, enjeksiyon bölgesinde ağrı, periferik ödem

      Araştırmalar

      Yaygın olmayan : Kandaki laktat dehidrojenaz seviyesinde artış

      Seçilen Yan Etkilerin Tanımı Olası alerji benzeri semptomlar:

      Klinik çalışmalarda döküntü ve titreme gibi advers reaksiyonlar rapor edilmiştir. Çoğunluğu hafif ila orta şiddettedir ve tedaviyi kısıtlayıcı değildir. Ciddi advers reaksiyonlar (örn. anafilaktoid reaksiyon % 0.2, 6/3028), mikafungin tedavisi sırasında yaygın olmayan şekilde ve yalnızca birden çok eşzamanlı ilacı gerektiren ciddi altta yatan koşulları (örn. ilerlemiş AIDS, maligniteler) olan hastalarda rapor edilmiştir.

      Hepatik advers reaksiyonlar:

      Klinik çalışmalarda mikafunginle tedavi edilen hastalarda hepatik advers reaksiyonlarının genel sıklığı %8,6'dır (260/3028). Hepatik advers reaksiyonların çoğunluğu hafif ve orta düzeydedir. En sık rapor edilen advers reaksiyonlar, ALP (%2,7), AST (%2,3), ALT (%2,0) ve kan bilirubin seviyesinde anormallikler (% 1,6) ve karaciğer fonksiyon testinde anormal sonuçtur (% 1,5). Birkaç hasta (%1,1, %0,4 ciddi) hepatik bir olay nedeniyle tedaviyi bırakmıştır. Yaygın olmayan ciddi hepatik disfonksiyon vakaları meydana gelmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).

      image

      Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları:

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon

      Bazı advers reaksiyonların (aşağıda listelenmiştir) sıklığı, pediyatrik hastalarda yetişkin hastalarda olduğundan daha yüksektir. Ayrıca, 1 yaşından küçük pediyatrik hastalarda, daha büyük pediyatrik hastalara kıyasla ALT, AST ve ALP'de yaklaşık iki kat daha sık artış yaşamıştır (Bkz. Bölüm 4.4).

      Bu farklılıkların muhtemel nedeni, yetişkinlere veya daha büyük pediyatrik hastalara kıyasla, altta yatan koşulların farklı oluşudur. Çalışmaya girildiği sırada, allojeneik HSCT (sırasıyla, % 29,4 ve

      % 13,4) ve hematolojik malignite (sırasıyla % 29,1 ve % 8,7) hastalarının yanı sıra nötropenisi olan pediyatrik hastaların oranı, yetişkin hastalardan birkaç kat daha yüksektir (çocukların ve yetişkinlerin sırasıyla % 40,2 ve % 7,3'ü).

      Kan ve lenfatik sistem hastalıkları

      Yaygın : Trombositopeni

      Kardiyak hastalıklar

      Yaygın : Taşikardi

      Vasküler hastalıklar

      Yaygın : Hipertansiyon, hipotansiyon

      Hepato-bilier hastalıklar

      Yaygın : Hiperbilirubinemi, hepatomegali

      Böbrek ve idrar yolu hastalıklar

      Yaygın : Akut böbrek yetmezliği, kandaki ürede artış

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Klinik çalışmalarda dozu sınırlandıran toksisite rapor edilmeden yetişkin hastalarda 8 mg/kg'a kadar tekrarlanan günlük dozlar (maksimum toplam doz 896 mg) uygulanmıştır. Bir spontan vaka bildiriminde, yenidoğan bir hastada 16 mg/kg/gün dozu uygulandığı rapor edilmiştir. Bu yüksek dozla ilişkili hiçbir advers reaksiyon belirtilmemiştir.

      Mikafunginin doz aşımı konusunda herhangi bir tecrübe bulunmamaktadır. Doz aşımı durumunda, genel destekleyici önlemler ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Mikafungin yüksek oranda proteine bağlıdır ve diyaliz ile atılamaz.

      Sulandırılarak hazırlanmış konsantratın tamamı her bir flakondan çekilmeli ve başlangıçta alındığı infüzyon şişesine/poşetine geri boşaltılmalıdır. Seyreltilmiş infüzyon çözeltisi hemen kullanılmalıdır. Işıktan korunduğunda ve yukarıda açıklanan şekilde seyreltildiğinde 25°C'de 96 saat boyunca, kimyasal ve fiziksel kullanım stabilitesi gösterilmiştir.

      Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.