MAXITRO 500 mg IV enjeksiyonluk/infüzyonluk çözelti hazırlamak için toz (1 flakon) Klinik Özellikler

Azitromisin }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    MAXITRO, aşağıdaki duyarlı organizmalara bağlı enfeksiyonların tedavisinde endikedir. Önerilen doz, tedavi süresi ve uygulanan hasta popülasyonu bu enfeksiyonlarda farklı olduğundan, dozlama önerileri için Bkz. Bölüm Pozoloji ve uygulama şekli.

    Chlamydia pneumoniae, Haemophilus influenzae, Legionella pneumophila, Moraxella catarrhalis, Mycoplasma pneumoniae, Staphylococcus aureus ya da Streptococcus pneumoniae'nin neden olduğu toplumda kazanılmış pnömoni bulunan ve başlangıçta intravenöz tedavi gereken hastalarda; bronşit dahil alt solunum yolu enfeksiyonlarında; deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında; otitis media, farenjit/tonsilit ve sinüzit dahil üst solunum yolu enfeksiyonlarında endikedir.

    Ayrıca Haemophilus ducreyi'ye bağlı yumuşak şankr ve Chlamydia trachomatis'e bağlı, erkeklerde ve kadınlarda cinsel temasla bulaşan ve komplike olmayan genital enfeksiyonlar dahil, Neisseria gonorrhoeae ya da Myoplasma hominis'in neden olduğu pelvik inflamatuar hastalığı bulunan ve başlangıçta intravenöz tedavi gereken hastalarda endikedir, fakat beraberinde bir Treponema pallidum enfeksiyonu olup olmadığı saptanmalıdır.

    Enfeksiyona anaerobik mikroorganizmaların da eşlik ettiğinden şüpheleniliyorsa, MAXITRO

    anaerobik aktivesi bulunan bir antimikrobik ajan ile kombinasyon halinde uygulanmalıdır.

    MAXITRO'dan sonra azitromisin oral yoldan, gerektiği gibi verilmelidir (Bkz. Bölüm Pozoloji ve uygulama şekli).

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji

    Belirtilen mikroorganizmaların neden olduğu toplumda kazanılmış pnömoni bulunan erişkin hastaların tedavisi için MAXITRO en az 2 gün süreyle intravenöz yoldan 500 mg günlük tek doz olarak kullanılır. İntravenöz tedaviden sonra azitromisin, 7-10 günlük bir tedavi kürünü tamamlamak üzere günde 2 adet 250 mg olarak verilen günlük 500 mg oral doz olarak uygulanmalıdır. Oral tedaviye geçiş zamanlaması doktorun kararına göre ve klinik cevaba uygun olarak yapılmalıdır.

    Belirtilen mikroorganizmaların neden olduğu pelvik inflamatuar hastalığı bulunan erişkin hastaların tedavisi için MAXITRO 1-2 gün süreyle intravenöz yoldan 500 mg günlük tek doz olarak kullanılır. İntravenöz tedaviden sonra azitromisin, 7 günlük bir tedavi kürünü tamamlamak üzere günde 1 adet 250 mg oral doz olarak uygulanmalıdır. Oral tedaviye geçiş zamanlaması doktorun kararına göre ve klinik cevaba uygun olarak yapılmalıdır.

    Enfeksiyona anaerobik mikroorganizmaların da eşlik ettiğinden şüpheleniliyorsa, MAXITRO

    anaerobik aktivesi bulunan bir antimikrobik ajan ile kombinasyon halinde uygulanmalıdır.

    ayarlanmalıdır.

    İlaca dirençli bakterilerin gelişimini azaltmak ve MAXITRO ve diğer antibakteriyel ilaçların etkinliğini devam ettirebilemek için azitromisin, sadece duyarlı bakterilerin neden olduğu kanıtlanmış olan ya da bundan kuvvetle şüphelenilen enfeksiyonların tedavisi ya da önlenmesinde kullanılmalıdır. Kültür ve duyarlılık bilgisi elde edilince, antibakteriyel tedavinin seçilmesi ya da modifiye edilmesinde bunlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bu tür bulgular olmadığı zaman, lokal epidemiyoloji ve duyarlılık şekillerinin ampirik tedavinin seçimine katkısı bulunabilir.

    Uygulama sıklığı ve süresi:

    MAXITRO için infüzyon hızı ve infüzat konsantrasyonu 3 saat içinde 1 mg/ml ya da 1 saat içinde 2 mg/ml olmalıdır.

    Uygulama şekli:

    MAXITRO bolus enjeksiyon ya da intramüsküler enjeksiyon olarak verilmemelidir.

    İntravenöz uygulama için çözelti aşağıdaki gibi hazırlanır:

    Sulandırma

    MAXITRO'nun başlangıç çözeltisi, 500 mg flakona 4.8 ml steril enjeksiyonluk su ilave edilip, ilacın tümü eriyinceye kadar flakon çalkalanarak hazırlanır. MAXITRO vakum altında hazırlandığından, tam olarak 4.8 ml'lik steril enjeksiyonluk su kullanılmasını sağlamak için standart bir 5 ml'lik (otomatik olmayan) şırınga kullanılması önerilir. Sulandırılan çözeltinin her ml'sinde 100 mg azitromisin vardır.

    Sulandırılan MAXITRO'ya, uygulamadan önce görsel kontrol yapılmalıdır. Çözelti içerisinde partikül görülürse, kullanılmamalıdır.

    Uygulamadan önce çözelti aşağıdaki şekilde daha fazla seyreltilir:

    Seyreltme

    1,0-2,0 mg/ml'lik bir konsantrasyon aralığında MAXITRO elde etmek için, 100 mg/ml azitromisin çözeltisinden 5 ml, aşağıdaki seyrelticilerden herhangi birinin uygun miktarına ilave edilir:

      Normal Salin (% 0.9 sodyum klorür)

      4.3. Kontrendikasyonlar

      MAXITRO, azitromisine, eritromisine, makrolid ya da ketolid antibiyotiklerin herhangi birine karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda ve önceden azitromisin kullanımı ile ilişkili olarak kolestatik sarılık/hepatik disfonksiyon hikayesi olan hastalarda kontrendikedir.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Eritromisin ve diğer makrolidlerde olduğu gibi, MAXITRO tedavisi uygulanan hastalarda anjiyoödem ve anafilaksiyi içeren, nadir ciddi alerjik reaksiyonlar bildirilmiş, ayrıca Stevens Johnson sendromunu ve toksik epidermal nekrolizi içeren dermatolojik reaksiyonlar kaydedilmiştir. Seyrek olmasına rağmen ölümcül olaylar raporlanmıştır. Azitromisinle olan bu

      reaksiyonların bazıları tekrarlayan semptomlara sebep olmuş ve daha uzun bir gözlem ve tedavi

      süresi gerekmiştir.

      Bir alerjik reasiyon oluştuğu zaman ilaç tedavisi kesilmeli ve başka bir tedaviye geçilmelidir. Doktor semptomatik tedavi kesildikten sonra alerjik belirtilerin tekrardan oluşabileceğinin farkında olmalıdır.

      Antibakteriyel ajanlar ile tedavi kolonun normal florasını değiştirir ve bu da C. difficile üremesine yol açar. Hemen hemen bütün antibakteriyel ajanlarda olduğu gibi, MAXITRO tedavisi uygulanan hastalarda Clostridium difficile'ye bağlı diyare (CDAD) raporlanmıştır ve şiddeti hafif diyareden fatal kolite kadar değişebilir.

      C. difficile toksin A ve B üreterek CDAD gelişmesine sebep olmaktadır. C. difficile'nin hipertoksin üreten suşları artmış mortalite ve morbiditeye yol açmaktadır. Bu enfeksiyonlar antimikrobiyal tedaviye yanıtsız olabilir ve kolektomiye ihtiyaç duyulabilir. CDAD, antibiyotik kullanımını takiben diyare gelişen tüm hastalarda dikkate alınmalıdır.

      Antibakteriyel ajanların uygulanmasının ardından 2 aydan uzun bir süre sonra CDAD meydana geldiği kaydedildiğinden, dikkatli bir tıbbi hikaye gereklidir.

      CDAD'den şüphelenilir ya da bu kanıtlanırsa, uygulanmakta olan ve C.difficile'ye direkt etkisi olmayan antibiyotiğin durdurulması gerekebilir. Klinik uygulanabilirliğine göre, uygun sıvı ve elektrolit tedavisi, protein takviyesi, C. difficile'nin antibiyotik tedavisi ve cerrahi girişim değerlendirilmelidir.

      Bazılarının ölüm ile sonuçlandığı anormal karaciğer fonksiyonu, hepatit, kolestatik sarılık, hepatik nekroz, ve hepatik yetmezlik raporlanmıştır. Hepatite ait semptom ve bulgular oluştuğunda azitromisin kullanımı hemen kesilmelidir. Azitromisin daha çok karaciğerde metabolize olup, safra yolu ile elimine edildiğinden, ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalara MAXITRO verilirken dikkatli olunmalıdır.

      Glomerüler filtrasyon hızı <10 mL/dak olan bireylerde sınırlı veri olmasından dolayı, bu hastalara azitromisin verilirken dikkatli olunmalıdır.

      MAXITRO belirtilen şekildesul andırılmalıveseyreltilmeli; 60 dakikadan kısa olmayacak

      şekilde, infüzyon olarak uygulanmalıdır (Bkz. Bölüm Pozoloji ve uygulama şekli).

      İntravenöz azitromisin uygulaması ile lokal IV bölge reaksiyonları raporlanmıştır. Bu reaksiyonların sıklığı ve şiddeti, 500 mg azitromisin 1 saat içinde (250 ml'lik infüzyon olarak 2 mg/ml) ya da 3 saat içinde (500 ml'lik infüzyon olarak 1 mg/ml) verildiği zaman aynı olmuştur (Bkz. Bölüm İstenmeyen etkiler). 2.0 mg/ml'nin üzerindeki infüzyon konsantrasyonunun uygulandığı tüm gönüllülerde lokal IV bölge reaksiyonları meydana gelmiştir; bu nedenle, daha yüksek konsantrasyonlardan kaçınılmalıdır.

      Uzamış kardiyak repolarizasyonu ve QT aralığı, kardiyak aritmiler ve torsades de pointes oluşma riski diğer makrolid antibiyotikler ile olan tedavilerde görülmüştür. Azitromisin ile benzer etkiler, uzamış kardiyak repolarizasyon riski artmış olan hastalarda tamamiyle göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya torsades de pointes hastalarında kullanılmamalıdır.

      Azitromisin tedavisi uygulanan hastalarda myastenia gravis semptomlarının alevlenmesi ve yeni başlayan myastenik semptomlar raporlanmıştır.

      Kanıtlanmış ya da kuvvetle şüphelenilen bakteriyel enfeksiyon veya profilaktik bir endikasyonun bulunmadığı durumlarda azitromisin önerilmesi hastaya bir yarar sağlamayacak ve ilaca dirençli bakteri gelişme riskini artıracaktır.

      QT aralığında uzama

      Azitromisinin de içinde olduğu makrolid grubu ile tedavi edilen hastalarda, kardiyak aritmi ve torsades de pointes riskine işaret eden uzamış kardiyak repolarizasyon ve QT aralığı görülmüştür. Azitromisin alan hastalarda, pazarlama sonrası deneyimlerde spontan olarak torsades de pointes vakaları raporlanmıştır.

      Aşağıda yer alan hasta gruplarına azitromisin reçete edilirken ölüme neden olabilecek QT uzaması riski nedeniyle yarar-risk analizi yapılmalıdır.

        Kompanse edilemeyen kalp yetmezliği ya da bradiaritmiler, uzamış konjenital QT sendromu, Torsades de Pointes öyküsü olan, bilinen QT aralığı uzamış olan hastalar,

        QT aralığını uzattığı bilinenilaçlarıkullananhastalar,

        Düzeltilmemiş hipokalemi veya hipomagnezemi, klinik olarak belirgin bradikardi ve sınıf IA (kinidin, prokainamid) veya sınıf III antiaritmik ajanların kullanılma durumları (dofetilid, amiodaron, sotalol) gibi proaritmik duruma haiz hastalar,

        Yaşlı hastalar, ilaçla ilişkili QT aralığı uzaması durumuna daha duyarlı olabilir.

      MAXITRO her bir flakonda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani doza bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.

      Ürün yardımcı madde olarak mannitol içerir. Ancak, uygulama yolu nedeniyle herhangi bir olumsuz etki beklenmez.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Nelfinavir'in kararlı durumda azitromisinin tek bir oral dozu ile eş zamanlı uygulanması azitromisin serum konsantrasyonlarının artmasına neden olmuştur. Nelfinavir ile kombinasyon halinde uygulandığı zaman azitromisin dozunda bir ayarlanma yapılması önerilmemekle beraber, azitromisinin karaciğer enzim anormallikleri ve işitme bozukluğu gibi bilinen yan etkilerinin yakından izlenmesi gerekir (Bkz. Bölüm İstenmeyen etkiler).

      Sağlıklı 22 erkeğe 5 gün süreyle uygulanan azitromisinden sonra varfarin dozunun uygulandığı bir çalışmada protrombin süresi etkilenmemiş olmakla beraber, spontan pazarlama-sonrası raporlarında azitromisinin eş zamanlı uygulanmasının oral antikoagülanların etkilerini güçlendirebileceği düşünülmüştür. MAXITRO ile oral antikoagülanların eş zamanlı uygulandığı hastalarda protrombin zamanları dikkatle izlenmelidir.

      Azitromisin ile eş zamanlı uygulanma olasılığı bulunan ilaçlar ile ilaç etkileşim çalışmaları yapılmıştır. Terapötik dozlarda kullanıldığı zaman azitromisinin atorvastatin, karbamazepin, setirizin, didanozin, efavirens, flukonazol, indinavir, midazolam, rifabutin, sildenafil, teofilin (intravenöz ve oral), triazolam, trimetoprim/sulfametoksazol ya da zidovudin farmakokinetikleri üzerinde çok düşük bir etkisi olmuştur. Eş zamanlı uygulanan efavirens ya da flukonazolün azitromisin farmakokinetiği üzerinde düşük bir etkisi olmuştur; bu nedenle bu ilaçlardan herhangi biri azitromisin ile eş zamanlı uygulandığında, her iki ilacın dozunda ayarlama yapmak gerekmez.

      Azitromisin ile yapılan klinikçalışmalarda,aşağıda yer alan ilaçlar ile etkileşim

      kaydedilmemiştir; bununla beraber, potansiyel ilaç-ilaç etkileşimlerini değerlendirmek için spesifik ilaç etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. Yine de, bunlar makrolid ürünler ile gözlenmiştir. Azitromisin ve bu ilaçların eş zamanlı kullanılması ile ilaç etkileşim konusunda daha ileri bulgular elde edilinceye kadar, hastaların dikkatle izlenmesi önerilir:

        Digoksin – yüksek digoksin konsantrasyonları

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        :

        Gebelik Kategorisi: B

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon): Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

        Gebelik dönemi:

        Hayvan üreme çalışmaları her zaman insanlardaki cevabın tahmin edilmesinde belirleyici değildir. MAXITRO gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

        Laktasyon Dönemi:

        durdurulmayacağına ya da MAXITRO tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına / tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve MAXITRO tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

        Üreme yeteneği / Fertilite:

        Azitromisine bağlı hiçbir üreme bozukluğu kanıtı görülmemiştir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        i

        Azitromisinin hastanın araba sürme ve makine kullanma işlevleri üzerine etkisi olduğunu gösteren hiçbir kanıt bulunmamaktadır.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Klinik çalışmalarda rapor edilen yan etkilerin birçoğu hafif ve orta derecelidir ve ilacın kesilmesinin ardından ortadan kalkmışlardır.

        Rapor edilen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecesine göre listelenmiştir:

        Çok yaygın (≥1/10), yaygın ≥1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (≥1/1,000 ila < 1/100), seyrek (≥1/10,000 ila < 1/1,000), çok seyrek (< 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Enfeksiyon ve enfestasyonlar

        Yaygın: Vajinit.

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan: Lökosit, nötrofil ve trombosit sayısında geçici azalmalar, geçici alkalin fosfataz yükselmesi.

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan: Anafilaksi (nadiren fatal).

        Psikiyatrik hastalıkları

        Yaygın olmayan: Agresif tepkiler, anksiyete.

        Sinir sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan: Konvülsiyonlar, baş dönmesi/vertigo, baş ağrısı, somnolans, hiperaktivite, sinirlilik, ajitasyon, senkop, tad/koku değişikliği ve/veya kaybı.

        Kulak ve iç kulak hastalıkları

        Yaygın olmayan: İşitme kaybı, sağırlık ve/veya kulak çınlaması gibi işitme bozuklukları.

        Kardiyak hastalıkları

        Yaygın olmayan: Ventriküler taşikardi içeren çarpıntı ve aritmiler, hipotansiyon, anjiyoödem. Seyrek: QT uzaması ve Torsades de Pointes.

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

        Yaygın: Dispne

        Yaygın olmayan: Bronkospazm

        Gastrointestinal hastalıkları

        Yaygın: Anoreksi, bulantı, kusma/diyare (nadiren dehidrasyonla sonuçlanan), karında rahatsızlık (ağrı/kramp), stomatit.

        Yaygın olmayan: Dispepsi, kabızlık, gaz, psödomembranöz kolit, pankreatit, oral

        kandidiyazis, mukozit, gastrit. Seyrek: Dilde renk değişikliği. Bilinmiyor: Pilor stenoz

        Hepato-bilier hastalıkları

        Yaygın: ALT (SGPT), AST (SGOT), kreatinin, LDH ve bilirubin'in geçici yükselmesi. Yaygın olmayan: Hepatit ve kolestatik sarılık gibi karaciğer fonksiyon anormallikleri. Seyrek: Bazıları ölümle sonuçlanan hepatik nekroz ve karaciğer yetmezliği.

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Yaygın: Kaşıntı, döküntü. Yaygın olmayan: Ödem

        Seyrek: Eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz.

        Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

        Yaygın olmayan: Artralji

        Böbrek ve idrar hastalıkları

        Yaygın olmayan: İnterstisyel nefrit ve akut böbrek yetmezliği

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

        Yaygın: Enjeksiyon bölgesinde ağrı, lokal inflamasyon. Yaygın olmayan: Asteni, parestezi, yorgunluk, bitkinlik. Bilinmiyor: Malez.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda görülen advers etkiler, normal dozda görülenlere benzer olmuştur. Doz aşımı durumunda gerektiği şekilde genel semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.

        Lösemi Kan Kanseri Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki yoluyla bulaşır ve dölyatağı boynunda, idrar yollarında, anüste, makatta ve boğazda enfeksyona sebep olabilir.