MAXALT 10 mg rapidisc 6 ağızda eriyen tablet Farmakolojik Özellikler

Rizatriptan }

Sinir Sistemi > Migren İlaçları > Rizatriptan
Organon Turkey İlaçları Ltd. Şti. | 6 September  2022

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Seçici serotonin (5HT) agonisti

    ATC Kodu: N02C C04

    Etki mekanizması:

    Rizatriptan insan 5HTve 5HTreseptörlerine yüksek afinite göstererek seçici olarak bağlanır. 5HT, 5HT, adrenerjik alfa, alfaveya beta; D, D, dopaminerjik, histaminik H, muskarinik veya benzodiazepin reseptörleri üzerinde farmakolojik aktivitesi çok az vardır veya hiç yoktur.

    Rizatriptanın migren türü baş ağrısını tedavideki terapötik aktivitesi, bir atak sırasında genişlediği düşünülen ekstraserebral intrakranial kan damarları üzerinde ve onları inerve eden trigeminal duyu sinirleri üzerinde rizatriptanın 5HTve 5HTreseptörlerine sağladığı agonist etki ile ilişkilendirilebilir. 5 HTve 5 HTreseptörlerinin aktivasyonu, duyarlı dokularda inflamasyonun azalması ve santral trigeminal ağrı sinyal iletimininde azalma ile sonuçlanan ağrıya neden olan intrakranial kan damarlarında konstriksiyon ve nöropeptid salıverilmesinin inhibisyonuna neden olur.

    Farmakodinamik etkiler:

    Erişkinler

    MAXALT ağızda dağılan tabletin migren ataklarının akut tedavisindeki etkililiği, MAXALT tabletler ile benzer dizayn edilmiş iki çok merkezli, randomize, plasebo kontrollü çalışmada araştırılmıştır. Bir çalışmada (n=311) verilen dozdan 2 saat sonra MAXALT ağızda dağılan tablet ile tedavi yapılan hastalarda iyileşme oranları rizatriptan 5 ve 10 mg için yaklaşık %66 iken plasebo grubunda %47 olarak bulunmuştur. Daha büyük bir çalışma grubunda (n=547) verilen dozdan 2 saat sonra MAXALT ağızda dağılan tablet 5 mg ile tedavi yapılan hastalarda iyileşme oranları %59 ve 10 mg ile tedavi yapılan hastalarda %74 iken plasebo

    grubunda %28 olarak bulunmuştur. MAXALT ağızda dağılan tablet aynı zamanda migren nöbetleri ile birlikte görülen hareketsizlik, bulantı, fotofobi, fonofobi de iyileşme meydana getirmiştir. 10 mg'lık doz ile yapılan iki klinik çalışmadan birisinde dozun verilmesini takiben 30 dakika gibi kısa bir sürede ağrının belirgin bir şekilde iyileştiği görülmüştür (bkz. bölüm 5.2).

    Oral tabletle yapılan çalışmalara dayanılarak rizatriptan, adet başlangıcından 3 gün önce veya sonra görülen menstrual migrenin tedavisinde etkili bulunmuştur.

    Adölesanlar (12-17 yaş)

    Yaşları 12 ile 17 arasında değişen pediyatrik hastalarda MAXALT ağızda dağılan tabletin etkililiği çok-merkezli, randomize, çift-kör, plasebo-kontrollü, paralel gruplu bir çalışmada değerlendirilmiştir (n=570). Hasta popülasyonunun NSAİİ'lere ve asetaminofen tedavisine geçmişten beri yanıtsız olması şart koşulmuştur. Çalışma için uygun özellikler taşıyan bir migren baş ağrısı yaşayan hastalara ilk önce ağrı başladıktan sonra 30 dakika içerisinde plasebo veya rizatriptan uygulanmıştır. 15 dakikalık plasebo döneminden sonra, plaseboya yanıt vermeyen hastalar tek bir migren atağını plasebo veya rizatriptan ile tedavi etmiştir. Vücut ağırlığına dayalı bir dozlama stratejisi kullanılarak, 20 kg ile <40 kg arası hastalar 5mg rizatriptan ve ≥40 kg hastalar 10mg rizatriptan almıştır.

    Bu zenginleştirilmiş popülasyon çalışmasında, tedaviden 2 saat sonra ağrıdan kurtulma olarak tanımlanan birincil etkinlik son noktası (orta derecede veya şiddetli ağrının azalarak ağrı yokluğuna gerilemesi) bakımından aktif tedavi ile plasebo arasında %9'luk bir fark gözlenmiştir (rizatriptan ile %31 ve plasebo ile %22; p=0,025). Ağrı giderimi (orta derecede veya şiddetli ağrının azalarak hafif ağrıya veya ağrı yokluğuna gerilemesi) olarak tanımlanan ikincil son nokta açısından hiçbir anlamlı fark saptanmamıştır.

    Çocuklar (6-11 yaş)

    MAXALT ağızda dağılan tabletin etkinliği aynı akut plasebo-kontrollü klinik çalışmada (n=200) 6-11 yaş arası pediyatrik hastalarda da değerlendirilmiştir. Tedaviden 2 saat sonra ağrısı tamamen dinen hastaların yüzdesi MAXALT ağızda dağılan tablet 5 mg ve 10 mg alan hastalarda plasebo alan hastalarla karşılaştırıldığında istatistiksel yönden anlamlı olarak farklı bulunmamıştır (%39,8'e karşı %30,4, p=0,269).

    MAXALT ağızda dağılan tablet migren hastalarının migren atağını, sıvı yutmak zorunda kalmadan tedavi edilebilmelerini sağlar. Bu da örneğin sıvı olmadığı durumlarda ilacın daha erken alınabilmesini sağlar ve sıvı yutulması ile gastrointestinal semptomların kötüleşmesinin önüne geçilmiş olur.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Emilim:

    Rizatriptan oral uygulanmasını takiben hızlıca ve tamamen absorbe olur. Ortalama oral biyoyararlanım yaklaşık %40-45 ve ortalama plazma pik konsantrasyonunu (C) yaklaşık 1,58 saatte (T) erişilir. Rizatriptan ağızda dağılan tabletin uygulanmasını takiben maksimum plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi, tablete göre 30-60 dakika daha geçtir.

    Yiyeceklerin etkisi: Ağızda dağılan tabletlerin emilimine yiyeceklerin etkisi ile ilgili henüz bir çalışma yapılmamıştır. Rizatriptan tabletler için tok durumda verildiklerinde T1 saat gecikmiştir. Ağızda dağılan tabletler yemeklerden sonra uygulandığında rizatriptanın emiliminde daha fazla gecikme meydana gelebilir (bkz. bölüm 4.2).

    Dağılım:

    Rizatriptan plazma proteinlerine minimum olarak bağlanır (%14). Dağılım hacmi erkek hastalarda yaklaşık 140 litre ve kadın hastalarda 110 litredir.

    Biyotransformasyon:

    Rizatriptanın primer metabolizma yolu monoamin oksidaz A tarafından oksidatif deaminasyon yolu ile farmakolojik olarak aktif olmayan indol asetik asit metabolitine dönüşmesidir. 5-HTreseptörleri üzerinden ana bileşiğe aktivite bakımından benzer olan N-monodesmetil-rizatriptan minör derecede oluşur, fakat rizatriptanın farmakodinamik aktivitesi ile belirgin bir şekilde ilişkilendirilemez. N-monodesmetil-rizatriptanın plazma konsantrasyonları anabileşiğin yaklaşık %14'ü olup, benzer oranda elimine olur. Diğer minör metabolitler N-oksit, 6-hidroksi bileşiği, 6-hidroksi metabolitinin sülfat konjügatıdır. Bu minör metabolitlerin hiçbiri farmakolojik olarak aktif değildir. C-işaretli rizatriptanın oral uygulanmasını takiben sirkülasyondaki plazma radyoaktivitesi yaklaşık %17 olarak hesaplanır.

    Eliminasyon:

    İntravenöz uygulamayı takiben EAA erkeklerde orantısal olarak artarken kadınlarda yaklaşık olarak 10-60 g/kg doz oranında artış kaydeder. Oral uygulamayı takiben EAA yaklaşık olarak 2,5-10 mg doz oranında artış kaydeder. Rizatriptanın erkeklerde ve kadınlarda plazma yarılanma ömrü yaklaşık 2-3 saattir. Rizatriptanın plazma klerensi erkeklerde yaklaşık 1000- 1500 ml/dk ve kadınlarda 900-1100 ml/dk ve bunun yaklaşık %20-30'u renal klerenstir. 14-C işaretli rizatriptanın oral uygulamasını takiben radyoaktivitenin yaklaşık %80'i idrarla atılırken verilen dozun yaklaşık %10'u feçesle atılır. Bu da metabolitlerin primer olarak böbrekler yoluyla atıldığını göstermektedir.

    İlk geçiş metabolizmasıyla uyumlu olarak idrarla atılan oral dozun yaklaşık %14'ü rizatriptan olarak değişmeden atılır ve %51'i indol asetik asit metaboliti olarak atılır. İdrarda %1'den fazla aktif N-monodesmetil metaboliti bulunmaz.

    Eğer rizatriptan maksimum doz rejimine göre uygulanırsa günden güne plazmada ilaç akümülasyonu meydana gelmez.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Aşağıdaki veriler oral tablet formülasyonu ile yapılan çalışmalara dayanmaktadır.

    Migren atağı olan hastalar:

    Bir migren atağı rizatriptanın farmakokinetiğini etkilememektedir.

    Cinsiyet:

    Rizatriptanın EAA ‘sı (10 mg oral) kadınlarla karşılaştırıldığında erkeklerde %25 daha düşüktür, C%11 daha düşük iken Tyaklaşık olarak aynı zamanda gözlemlenir. Bu belirgin farmakokinetik farklılıklar klinik olarak anlamlı değildir.

    Yaşlılar:

    Tablet uygulanmasını takiben yaşlı hastalarda gözlemlenen rizatriptanın plazma konsantrasyonu (yaklaşık 65 ile 77 yaş arasında), genç erişkinlerde gözlemlenenler ile benzer bulunmuştur.

    Pediyatrik popülasyon:

    Yaşları 6 ile 17 arasında değişen migrenli pediyatrik hastalarda rizatriptan (ağızda dağılan tablet formülasyonu şeklinde) ile bir farmakokinetik çalışma yürütülmüştür. 5 mg rizatriptan ağızda dağılan tabletin tek bir dozunun vücut ağırlığı 20-39 kg olan pediyatrik hastalara veya 10 mg rizatriptan ağızda dağılan tabletin tek bir dozunun vücut ağırlığı 40 kg ve daha fazla olan pediyatrik hastalara uygulanmasından sonra ortalama maruz kalımlar, yetişkinlere 10 mg rizatriptan ağızda dağılan tabletin tek bir dozunun uygulanmasından sonra gözlenen

    maruz kalımdan sırasıyla %15 daha düşük ve %17 daha yüksek bulunmuştur. Bu farkların klinik anlamlılığı belirsizdir.

    Karaciğer yetmezliği (Child Pugh Skoru 5-6):

    Karaciğerde hafif alkolik siroz olan hastalara oral olarak tablet uygulanmasını takiben rizatriptanın plazma konsantrasyonları genç erkek ve kadın hastalarda birbirine benzer olarak bulunmuştur. Orta derecede karaciğer yetmezliği görülen hastalarda (Child Pugh Skoru 7) EAA (%50) ve C(%25)'da belirgin bir azalma gözlenir. Child Pugh Skoru >7 (şiddetli karaciğer yetmezliği olan) hastalarda farmakokinetik çalışma yapılmamıştır.

    Böbrek yetmezliği:

    Böbrek yetmezliği olan hastalar (kreatinin klerensi 10-60 ml/dk/1,73m) rizatriptan tablet uygulamasından sonra EAA değeri sağlıklı kişilerinkinden belirgin olarak farklı değildi. Hemodiyaliz hastalarında (kreatinin klerensi <10 ml/dk/1,73m) rizatriptan EAA'sı böbrek fonksiyonları normal olanlara göre %44 daha büyüktü. Böbrek yetmezliğinin bütün derecelerinde rizatriptan uygulanan hastaların maksimum plazma konsantrasyonu sağlıklı kişilerle benzer bulunmuştur.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel, reprodüktif ve gelişimsel toksisite, güvenlilik farmakolojisi, farmakokinetik ve metabolizma ile ilgili yapılan konvansiyonel çalışmalara dayanan preklinik bilgilerde insanlar için herhangi bir risk tespit edilmemiştir.

    Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır.