KUVAN 100 Mg Çözünebilir tablet Klinik Özellikler

 }

Merck İlaç Ecza ve Kimya Ticaret AŞ

4.1. Terapötik endikasyonlar

Kuvan fenilketonüri si (FKÜ) olan ve bu tedaviye yanıt verdiği gösterilmiş yetişkin ve 4 yaş ve üzerindeki pediyatrik hastalarda hiperfenilalaninemi (HFA) tedavisinde endikedir (bkz. bölüm 4.2).

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Kuvan tedavisi FKÜ ve BH4 eksikliği tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından başlanmalı ve izlenmelidir. Kuvan tercihen sabahlan olmak üzere her gün aynı zamanda ve bir öğünle birlikte günde bir kez kullanılmalıdır.

Kan fenilalanin düzeyinin yeterli kontrolü ve beslenme dengesinin sağlanması için Kuvan tedavisi sırasında diyet fenilalanin ve toplam protein aliminin aktif denetimi gerekir.

FKÜ ya da BH4 eksikliği nedeniyle gelişen HFA kronik bir durum olduğundan, yanıtlılık gösterildikten sonra Kuvan uzun süreli kullanılır. Bununla birlikte uzun süreli Kuvan kullanımına ilişkin veri sınırlıdır.

Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:

Kuvan 100 mg tablet olarak sunulmuştur. Vücut ağırlığına göre hesaplanan günlük doz 100’ün en yakın katına yuvarlanmalıdır. Örneğin, 401-450 mg arasında hesaplanan doz 400 mg olarak kabul edilip 4 tablet kullanılır. 451 - 499 mg arasında hesaplanan doz 500 mg olarak kabul edilir ve 5 tablet kullanılır.

FKÜ

Yetişkin ve pediyatrik FKÜ hastalarında Kuvan başlama dozu 10 mg/kg olup günde bir kez kullanılır. Doz, hekim tarafından belirlenen yeterli kan fenilalanin düzeyinin sağlanması ve korunması için 5-20 mg/kg/gün aralığında ayarlanır.

BH4 eksikliği

BH4 eksikliği olan yetişkin ve pediyatrik hastalarda Kuvan başlama dozu 2-5 mg/kg olup günde bir kez kullanılır. Doz günde 20 mg/kg doza dek ayarlanabilir. Terapötik etkiyi optimal düzeye çıkarmak amacıyla toplam günlük dozun 2 ya da 3’e bölünerek alınması gerekli olabilir.

Yanıtın saptanması

Kan fenilalanin düzeyinin sürekli yüksek olması sonucu pediyatrik hastalarda geri dönüşümsüz nörolojik bozuklukların klinik göstergelerinin ve yetişkinlerde psikiyatrik bozukluklar ve bilişsel kusurların ortaya çıkmasının önlenmesi için Kuvan tedavisine olabildiğince erken başlanması önemlidir.

Tedaviye yanıt Kuvan tedavisi ardından kan fenilalanin düzeyindeki düşüş ile saptanır. Kan fenilalanin düzeyleri tedaviye başlamadan önce ve önerilen başlangıç dozu ile başlanan Kuvan tedavisinin birinci haftanın sonunda kontrol edilmelidir. Kan fenialanin düzeylerinde tatminkar bir düşüş saptanmazsa, Kuvan dozu haftalık olarak en yüksek 20 mg/kg/gün olacak biçimde artırılır ve kan fenilalanin düzeyleri bir aylık periyotta izlenir. Bu periyotta diyet fenilalanin alımı sabit tutulmalıdır.

Tatminkar yanıt, kan fenilalanin düzeyinde 30 azalma ya da hastanın hekimi tarafından belirlenen terapötik kan fenilalanin düzeyi hedefine ulaşılması olarak tanımlanır. Tanımlanan bir aylık test periyodunda bu yanıt düzeyine ulaşamamış hastaların tedaviye yanıt vermediği düşünülmeli ve bu hastalara Kuvan tedavisi uygulanmamalıdır.

Kuvan tedavisine yanıt verdiği saptanan hastalarda doz tedavi yanıtına göre 5-20 mg/kg/gün aralığında ayarlanır.

Her doz ayarlamasından 1 ya da 2 hafta sonra kan fenilalanin ve tirozin düzeylerinin kontrol edilmesi ve daha sonra da sık aralıklarla izlenmesi önerilir. Kuvan tedavisi gören hastalar fenilalanin kısıtlı diyete devam etmelidir ve düzenli klinik değerlendirme yapılmalıdır (kan fenilalanin ve tirozin düzeylerinin, besin aliminin ve psikomotor gelişiminin izlenmesi gibi).

Uygulama şekli:

Tabletler günde bir kez olmak üzere ve emilimi artırmak için bir öğünle birlikte alınır; tercihen sabah olmak üzere her gün aynı zamanda alınması önerilir.

Hastalara şişedeki nem çekici kapsülü yutmamaları söylenmelidir.

Alınması gereken sayıda tablet bir bardak su içine konur ve çözülene kadar karıştırılır. Tabletlerin çözünmesi birkaç dakika sürebilir. Tabletler daha çabuk çözünmeleri için ezilebilirler. Çözeltide küçük parçacıklar görülebilir ve bu ilacın etkinliğini değiştirmez. Çözelti 15-20 dakika içinde içilmelidir.

100 mg altındaki dozlar için bir tablet 100 mİ su içinde çözdürülür ve gerekli doza karşılık gelen hacimdeki su içilir. Uygun çözelti hacminin alınmasının garanti edilmesi için uygun ölçekli bir araç kullanılabilir.

Yetişkinler

Alınması gereken sayıda tablet 120-240 mİ su içeren bir bardak içine konur ve çözülene kadar karıştırılır.

Pediyatrik popülasyon

Alınması gereken sayıda tablet 120 mİ su içeren bir bardak içine konur ve çözülene kadar karıştırılır.

Doz ayarlaması

Kuvan tedavisi kan fenialanin düzeylerini istenen terapötik düzeyin altına düşürebilir. Kan fenilalanin düzeyinin istenen terapötik aralıkta tutulabilmesi için, sapropterin dihidroklorür dozunun ayarlanması ya da diyetteki fenilalanin miktarının değiştirilmesi gerekebilir.

Doz ayarlamasından 1-2 hafta sonra özellikle çocuklarda kan fenilalanin ve tirozin düzeyleri test edilmeli ve tedavi eden hekimin yönlendirmesi ile daha sonra da sık izlenmelidir.

Kuvan tedavisi sırasında kan fenilalanin düzeyinde yeterli kontrol sağlanmadığı gözlendiğinde, Kuvan dozunda ayarlama yapılmadan önce hastanın tedaviye ve diyete uyumu gözden geçirilmelidir.

Kuvan tedavisi yalnızca hekim kontrolünde sonlandırılmalıdır. Kan fenilalanin düzeyleri artabileceğinden daha sık izlem gerekebilir. Kan fenilalanin düzeyinin istenen terapötik düzeyde korunması için diyet değişikliği gerekebilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Pediyatrik popülasyon:

Kuvan 4 yaş altındaki çocuklarda özel olarak çalışılmamıştır (bkz. bölüm 5.1).

Geriyatrik popülasyon:

Kuvan’ın güvenliliği ve etkinliği 65 yaş üzerindeki hastalarda değerlendirilmemiştir. Yaşlı hastalarda Kuvan kullanırken dikkatli olunmalıdır.

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

4.3. Kontrendikasyonlar

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kuvan tedavisi gören hastalar fenilalanin kısıtlı diyete devam etmelidir ve düzenli klinik değerlendirme yapılmalıdır (kan fenilalanin ve tirozin düzeylerinin, besin aliminin ve psikomotor gelişiminin izlenmesi gibi).

Fenilalanin-tirozin-dihidroksi-L-fenilalanin (DOPA) metabolik yolağında sürekli ve tekrarlayıcı disfonksiyon vücut proteinlerinde ve nörotransmiter sentezinde eksikliğe yol açabilir. Bebeklikte uzun süreli düşük kan fenilalanin ve tirozin düzeyleri nörolojik gelişimde bozulma ile ilişkili bulunmuştur. Kan fenilalanin ve tirozin düzeylerinin yeterli kontrolü ve beslenme dengesinin sağlanması için Kuvan tedavisi sırasında diyet fenilalanin ve toplam protein aliminin aktif denetimi gerekir.

Kan fenilalanin düzeyleri artabileceğinden hastalık tedavisi sırasında hekim gözetiminde olunması önerilir.

Uzun süreli Kuvan kullanımına ilişkin veri sınırlıdır.

Konvülziyona yatkınlığı olan hastalarda sapropterin kullanılırken dikkatli olunması önerilir. Bu hastalarda konvülziyonlar ve konvülziyonların alevlenme olayları bildirilmiştir. Sapropterin eşzamanlı olarak levodopa kullanan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır; birlikte kullanımları eksitabilite ve irritabilite artışına yol açabilir.

KUVAN’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Dihidrofolat redüktaz inhibitörleri (örn. metotreksat, trimetoprim) ile eşzamanlı kullanım çalışılmamış olmakla birlikte, bu ilaçlar BH4 metabolizmasını bozabilir. Kuvan kullanılırken bu ilaçlar alındığında dikkatli olunmalıdır.

BH4 nitrik oksit sentetaz için bir kofaktördür. Kuvan ile eşzamanlı olarak vazodilatasyona yol açan ilaç kullanılırken dikkatli olunmalıdır; nitrik oksit (NO) metabolizmasını etkileyen ya da klasik NO verici ilaçlar (örn. gliseril trinitrat (GTN), izosorbid dinitrat (ISDN), sodyum nitroprusid (SNP), molsidomin), fosfodiesteraz tip 5 (PDE-5) inhibitörleri ve minoksidil. Kuvan eşzamanlı olarak levodopa kullanan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

BH4 eksikliği olan yetişkin ve pediyatrik hastalarda; birlikte kullanımları eksitabilite ve irritabilite artışına yol açabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlarda etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

4 yaş altındaki çocuklarda etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Geriyatrik popülasyon:

Kuvan’ın güvenliliği ve etkinliği 65 yaş üzerindeki hastalarda değerlendirilmemiştir. Yaşlı hastalarda Kuvan kullanırken dikkatli olunmalıdır.

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye:

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü

Kuvan, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Kuvan’m gebe kadınlarda kullanımına klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. kısım 5.3).

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Gebelik dönemi

Gebelikte Kuvan kullanımına ilişkin klinik veri bulunmamaktadır. Hayvan çalışmaları gebelik, embriyo-fötal gelişim, doğum ya da postnatal gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı bir zararlı etki ortaya çıkarmamıştır.

Maternal kan fenilalanin düzeyleri gebelik öncesi ve sırasında çok dikkatli biçimde kontrol altında tutulmalıdır. Maternal fenilalanin düzeyleri gebelik öncesi ve sırasında dikkatli biçimde kontrol altında tutulmazsa anne ve fötüs için zararlıdır. Bu hasta grubunda gebelik öncesi ve gebelik sürecince hekim tarafından denetlenen diyet fenilalanin aliminin kısıtlanması ilk tedavi seçeneğidir.

Kuvan kullanımı yalnızca sıkı diyet denetimi ile kan fenilalanin düzeyinin yeterince düşürülemediği olgularda düşünülmelidir. Gebe kadınlarda kullanımında dikkatli olunması gerekir.

Laktasyon dönemi

Sapropterin’in insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Sapropterin’in süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da Kuvan tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve Kuvan tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

Kuvan klinik çalışmalarında sapropterin dihidroklorür (5 - 20 mg/kg/gün) ile tedavi edilmiş 579 hastanın yaklaşık %35’inde advers olay gözlenmiştir. En sık bildirilen olaylar baş ağrısı ve rinore olmuştur.

Kuvan öncü klinik çalışmalarında aşağıdaki istenmeyen etkiler saptanmıştır.

4.8. İstenmeyen etkiler

görülme sıklığı ve sistem organ sınıfına göre listelenmiştir.

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), sıklığı bilinmeyen; eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir.

Sinir sistemi bozukluklan:

Çok yaygın: Baş ağrısı

Solunum, göğüs ve mediastinal bozukluklar:

Çok yaygın : Rinore

Yaygın: Faringeal ağrı, nazal konjesyon, öksürük

Gastrointestinal bozukluklar:

Yaygın: Diyare, kusma, karın ağrısı

Metabolizma ve beslenme bozukluklan:

Yaygın: Hipofenilalaninemi

Sıklığı bilinmemekle beraber aşağıdaki şu belirtiler görülebilir.İmmun sistem bozukluklan Aşın duyarlılık reaksiyonlan (döküntü dahil)

Ek bilgi

Kan fenilalanin düzeylerinde tedavi öncesindeki düzeyin üzerinde artış olarak tanımlanan geri tepme, tedavi kesilmesinden sonra ortaya çıkabilir.

Pazarlama sonrası verilerde birkaç aşırı duyarlılık reaksiyonu (döküntü dahil) gözlemlenmiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonun güvenlilik profilinde, genel popülasyona kıyasla önemli farklılıklar bilinmemektedir. Özel popülasyonlarda çalışmalar yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Kuvan’ın önerilen en yüksek dozunun (20 mg/kg/gün) üzerinde kullanımında baş ağnsı ve sersemlik bildirilmiştir. Doz aşımı tedavisi semptomlara yönelik olmalıdır.

Depresyonu Anlamak Depresyonu Anlamak Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur? Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir.