IROTEN 300 mg/15 ml konsantre infüzyon çözeltisi Klinik Özellikler

Irinotekan Hcl }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Diğer Kanser İlaçları > Irinotekan HCL
Actavis İlaçları A.Ş | 12 February  2013

4.1. Terapötik endikasyonlar

İROTEN, ileri evre kolorektal kanserli hastalann tedavisinde;

- İlerlemiş hastalık için daha Önce kemoterapi almamış hastalarda 5-FU ve folinik asit ile kombine olarak,

- 5-FU içeren tedavi rejimleriyle cevap alınamayan hastalarda tek ajan olarak kullanılır.

Küçük hücreli akciğer kanserinin yineleme gösteren veya tedaviye dirençli hastalarda 2.basamak tedavisinde:

- Küçük hücreli akciğer kanserinde 1. basamak tedavi sonrası yineleme gösteren veya

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi

Kolorektal kanser Monoterapi:

Önerilen İROTEN dozu üç haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 350 mg/m2’ dir.

Kombinasyon tedavisi:

İROTEN’in 5-florourasil (5-FU) ve folinik asit (FA) ile kombinasyon tedavisinde uygulanan tedavi rejimleri:

* İROTEN ile birlikte 5FU/FA, haftalık uygulama:

Önerilen İROTEN dozu, haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 80 mg/m2,dir, ardından folinik asit ve 5-FU infüzyonu yapılır. Tedavi 6 hafta sürdürülüp bir hafta ara verilir.

* İROTEN ile birlikte 5FU/FA, 2 haftada bir uygulama:

Önerilen İROTEN dozu, iki haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 180 mg/m2,dir, ardından folinik asit ve 5-FU infüzyonu yapılır.

* Değişmeli uygulama:

l.gün: Önerilen İROTEN dozu, iki haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 350 mg/m2,dir.

22 ila 26.günler: Folinik asit ardından 5-fluorourasil infüzyonu 6 haftada bir yapılır.

Küçük hücreli akciğer kanserinin yineleme gösteren veya tedaviye dirençli hastalarda 2. basamak tedavisinde:

Monoterapi:

Önerilen İROTEN dozu üç haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 300 mg/m2,dir.

Kombinasyon tedavisi:

İROTEN ile birlikte sisplatin uygulaması önerilir. İROTEN kemoterapinin 1., 8. ve 15. günlerinde 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 60 mg/m2 dozunda uygulanır. 1. gün İROTEN uygulamasının ardından 60 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 60 mg/m2 dozunda sisplatin uygulanır. Kemoterapi 4 haftada bir tekrarlanır.

Doz ayarlamaları:

İROTEN, tüm advers etkilerin NCI-CTC kriterlerine göre derece 0 veya T e kadar gerilemesinden ve tedaviye bağlı diyarenin tamamen ortadan kalkmasından sonra uygulanmalıdır.

Bir sonraki infüzyon verilirken İROTEN ve eğer varsa 5-FU dozu bir önceki infiizyon sırasında gözlenen advers etkinin en kötü derecesine göre azaltılmalıdır. Tedavi, tedaviye bağlı advers etkilerin düzeltilmesine izin vermek amacıyla 1-2 hafta ertelenmelidir.

Aşağıdaki advers etkiler görüldüğünde İROTEN ve/veya varsa 5-FU dozu % 15-20 azaltılmalıdır:

* hematolojik toksisite (nötropeni derece 4, febril nötropeni (nötropeni derece 3-4 ve ateş derece 2-4 ), trombositopeni ve lökopeni (derece 4)),

* nonhematolojik toksisite (derece3-4).

İROTEN ile tedaviye hastalıkta bir ilerleme ya da kabul edilemeyecek toksisite görülünceye kadar devam edilmelidir.

Uygulama şekli

İROTEN yalnızca intravenöz uygulama içindir. İROTEN solüsyonu periferal veya ana vene infiizyonla uygulanır.

İROTEN infüzyondan önce seyreltilerek kullanılır. Diğer enjektabl ilaçlar gibi İROTEN çözeltisi aseptik şartlarda hazırlanmalıdır.

Flakondaki İROTEN çözeltisinden gerekli miktar aseptik şartlarda şırınga ile alınıp %0.9 sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi içeren 250 veya 500 ml’lik infiizyon torbası ya da şişesine enjekte edilir. Çözeltinin final konsantrasyon aralığı 0.12 ila 2.8 mg/ml arasındadır. Ardından infüzyon torbası/şişesi manuel olarak iyice karıştırıldıktan sonra uygulamaya geçilir.

İROTEN sitotoksik kemoterapi uygulaması konusunda uzman ünitelerde ve mutlaka bir onkolog gözetiminde uygulanmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Böbrek yetmezliği:

İROTEN’in böbrek yetmezliği olan hastalarda güvenilirlik ve etkinliği incelenmediğinden bu hasta popülasyonunda dikkatli kullanılmalıdır.

İROTEN’in diyaliz hastalannda kullanımı önerilmez.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer fonksiyonlan bozuk hastalarda (bilirubini üst normal sınırın (ULN) 1 ila 1.5 katı ve transaminazlan >5x ULN olan hastalar) ağır nötropeni riski artar. Bu nedenle bu hasta popülasyonunda tam kan sayımı sık yapılmalıdır. Bilirubini ULN’ın 1.5 katından fazla olan hastalara İROTEN tedavisi uygulanmaz.

Pediyatrik popülasyon:

İROTEN’in pediyatrik hastalardaki güvenilirlik ve etkinliği incelenmemiştir.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

• Kronik inflamatuvar barsak hastalıklarında

• Evvelce ilacın ilk kullanımı süresinde görülmüş alerji vakalarında

• irinotekan hidroklorür veya ilacın bileşiminde bulunan maddelerden birine karşı alerjisi olanlarda

4.6. Gebelik ve laktasyon

• Bilirübin seviyesi normal üst sınırın 1.5 katından fazla olanlarda

• Ciddi kemik iliği yetmezliği olanlarda

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

İROTEN sitotoksik kemoterapi uygulaması konusunda uzman ünitelerde ve mutlaka bir onkolog gözetiminde uygulanmalıdır.
_____

İROTEN, advers etkilerinin türü ve insidansı gözönünde bulundurularak, aşağıdaki durumlarda ancak muhtemel yaran muhtemel terapötik risklerinden fazla ise verilmelidir.

• performans statüsü = 2 olan hastalar, risk faktörüne sahiptir.

• çok nadir olarak hastalann advers etkilerin kontrolü ile ilgili tavsiyelere uymayı istemedikleri durumlar (geç diyare başladığında derhal ve uzun süreli antidiyareik tedavi ile birlikte büyük miktarda sıvı alımı). Böyle hastalar için sıkı hastane denetimi önerilir.

Diyare

İROTEN, hem erken hem de geç diyareye sebep olabilir. Erken diyare genellikle geçicidir ve çok nadir olarak şiddetlidir. Hastalar İROTEN uygulamasından 24 saatten fazla bir süre geçtikten sonra veya bir sonraki kürden önce herhangi bir zamanda ortaya çıkabilecek geç diyare riski konusunda uyanlmalıdır. Monoterapide ilk sıvı dışkının görülme zamanı İROTEN infüzyonundan ortalama 5 gün sonradır. Hastalar diyarenin başladığını derhal doktorlanna bildirmeli ve uygun tedaviye hemen başlanmalıdır.

Diyare riski yüksek olan hastalar daha önce abdominal/pelvik radyoterapi görmüş olan, başlangıçta hiperlökositozu bulunan ve performans statüsü 2 ve üstü olan hastalardır. İyi tedavi edilmezse özellikle de beraberinde nötropeni bulunan hastalarda diyare yaşamı tehdit edici düzeyde olabilir.

İlk sıvı dışkı görülür görülmez hasta büyük miktarda elektrolit içeren içecekler içmeye başlamalı ve uygun antidiyare tedavisine hemen başlanmalıdır. Bu tedavi İROTEN’in uygulandığı merkez tarafından reçete edilecektir. Hasta hastaneden çıktıktan sonra diyare başlar başlamaz tedavisine başlayabilmesi için reçete edilmiş ilacı temin etmelidir. Bununla birlikte, hasta İROTEN uygulayan doktorunu ve üniteyi diyarenin meydana gelişi hakkında haberdar etmelidir.

Geç diyare dehidratasyona, elektrolit dengesizliğine veya sepsise yol açabileceğinden yaşamı tehdit edebilir. Geç diyarede önerilen tedavi yüksek doz loperamiddir (ilk uygulamada 4 mg ve daha sonra 2 saatte bir 2 mg). Tedavi son sıvı dışkı görüldükten sonra 12 saat sürdürülmeli ve değiştirilmemelidir. Loperamid uygulaması paralitik ileus riskinden dolayı hiçbir koşulda bu dozlarda ardarda 48 saatten uzun süre sürdiirülmemeli, 12 saatten az olmamalıdır.

Diyare ile birlikte ağır nötropeni (nötrofıl sayısı < 500 hücre/mm3) de mevcutsa, antidiyarik tedaviye ek olarak, geniş spektrumlu bir antibiyotik profilaktik olarak verilmelidir.

Aşağıdaki durumlarda, diyare tedavisi için antibiyotik tedavisine ek olarak hastane tedavisi önerilir;

• Diyare ile birlikte ateş,

• Ağır diyare (intravenöz hidratasyon gerektiren),

• Geç diyare nedeni ile kusması olan hastalar,

• Yüksek doz loperamid tedavisine rağmen 48 saatten uzun süren diyare,

• Hasta daha önceki kürlerde geç diyare geçirmiş olsa dahi loperamid profilaktik olarak verilmemelidir.

• Ağır diyare görülen hastalarda sonraki kürlerde doz azaltılması önerilir.

Nötropeni

İROTEN tedavisi sırasında haftalık olarak tam kan sayımı yapılması tavsiye edilir. Hastalar nötropeni riski ve ateşin Önemi konusunda uyarılmalıdır. Febril nötropeni (ateş >38°C ve nötrofıl sayısı <1000 hücre/mm3) geniş spektrumlu intravenöz antibiyotiklerle derhal tedavi edilmelidir.

Tedavi sırasında nötropenik ateş görülürse veya nötrofil sayısı <1000 hücre/ mm değerlerine düşerse tedaviye geçici olarak ara verilmelidir. Ciddi hematolojik etkiler görülen hastalarda bir sonraki kürde doz azaltılması önerilir.

Ağır diyare geçirmekte olan hastalarda enfeksiyon ve hematolojik toksisite riski artmıştır. Ağır diyaresi olan hastalarda tam kan sayımı yapılmalıdır.

Kolon uyarıcı faktörün rutin kullanımı gerekli değildir ancak belirgin nötropenisi olan hastalarda düşünülebilir.

Aşırı duyarlılık

İROTEN kullanımında şiddetli anaflaktik ve anaflaktoid reaksiyonlar gibi hipersensitivite reaksiyonlan görülmüştür.

Karaciğer yetmezi iği

Hiperbilirubinemisi olan hastalarda İROTEN’in klerensi azalır ve bu yüzden hematotoksisite riski artar.

Karaciğer fonksiyon testleri başlangıçta ve her kür öncesinde yapılmalıdır.

Karaciğer fonksiyonlan bozuk hastalar (bilirubini üst normal sınırın (ULN) 1 ila 1.5 katı ve transaminazlan >5x ULN olan hastalar) febril nötropeni ve ağır nötropeni riski altındadır ve dikkatle gözlenmelidir. Bilirubinin glukronidasyonu bozuk olan, Gilbert sendromu gibi rahatsızlığı olan hastalar İROTEN tedavisi sırasında artmış miyelosupresyon riski altındadır. Bilirubini ULN’m 1.5 katından fazla olan hastalara İROTEN uygulanmamalıdır.

Bulantı ve kusma

Her İROTEN tedavi küründen önce antiemetiklerle profilaktik tedavi önerilir. Bulantı ve kusma sıklıkla bildirilmiştir. Geç diyare nedeniyle kusması olan hastalar mümkün olduğu kadar çabuk hastaneye yatınlmalıdır.

Akut kolinerjik sendrom

Akut kolineıjik sendrom görülürse (erken diyare ve terleme, abdominal kramplar, lakrimasyon, miyozis ve salivasyon gibi çeşitli semptomlar) klinik olarak kontrendike değilse, atropin sülfat (0.25 mg subkütan) uygulanmalıdır. Astımlı hastalarda dikkatli olunmalıdır. Akut ve ağır

kolineıjik sendrom geçiren hastalarda sonraki İROTEN uygulamalarında profilaktik atropin sülfat kullanımı önerilir.

Barsak iltihabı veya obstrüksiyonu olan hastalar

Ülserasyon, kanama, barsak obstrüksiyonu ve infeksiyon ile birlikte barsak iltihabı vakalan görülmüştür. Barsak obstrüksiyonu hızlı antibiyotik desteği ile çözülene kadar hastalara İROTEN uygulanmamalıdır.

Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar

Genellikle şiddetli kusma ve/veya bulantıya bağlı sıvı kaybı olan hastalarda olmak üzere nadiren de olsa böbrek bozukluğu ve akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir.

Yaşlılar

Yaşlı hastalarda genel olarak biyolojik fonksiyonlarda, özellikle karaciğer fonksiyonlarında azalma meydana gelmesinin sıklığı nedeniyle bu popülasyonda İROTEN dozu dikkatle ayarlanmalıdır. 65 yaş üstündeki hastalar artan geç diyare riski nedeniyle yakından takip edilmelidir.

Diğer

İçeriğinde bulunan sorbitol nedeniyle, nadir kalıtımsal früktoz intolerans problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir.

Diyare ve/veya kusma nedeniyle dehidrate olmuş veya sepsis olan hastalarda çok nadir vakalarda böbrek yetmezliği, hipotansiyon ve dolaşım bozukluklan gözlenmiştir. Tedavi sırasında ve tedavi kesildikten sonra en az üç ay süre ile kontraseptif önlemler alınmalıdır.

Enjeksiyon bölgesi

İROTEN intravenöz uygulandığından ekstravazasyona karşı dikkatli olunmalı ve infiizyon yeri inflamasyon açısından izlenmelidir. Olası bir durumda enjeksiyon bölgesine steril su uygulanmalı ve buzla kompres yapılmalıdır.

Tromboemboli

İrinotekan içeren rejimlerin uygulandığı hastalarda tromboembolik olaylar görülmüş ve bu olaylann spesifik nedeni saptanamamıştır.

Laboratuvar testleri

irinotekanın her dozundan önce diferansiyel lökosit sayımı, hemoglobin ve trombosit sayımının dikkatle izlenmesi önerilmektedir.

Ürün sorbitol içerdiğinden dolayı, kalıtımsal früktoz intolerans problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir. Tedavi sırasında ve tedavi kesildikten sonra en az üç ay süreyle kontraseptif önlemler alınmalıdır.

Bu ürün pH ayan için NaOH içerir. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

İROTEN’in 5-FU/FA ile kombinasyonu sırasında gözlenen farmakokinetik parametreler monoterapisiyle gözlenen değerlere benzerdir.

İROTEN ve nöromusküler bloke edici ajanlar arasında etkileşim söz konusudur. İROTEN antikolinesteraz aktiviteye sahiptir ve antikolinesteraz akitiviteye sahip ilaçlar, suksametonyumun nöromusküler etkisini uzatabilir ve non-depolarizan ilaçların nöromusküler bloğunu antagonize edebilirler.

CYP3A4 enzim-indükleyici antikonvülzanlar olan fenitoin, fenobarbital veya karmazepinin yetişkinlerde ve çocuklarda eş zamanlı kullanımı irinotekan ve onun aktif metaboliti olan SN-38 maruziyetini büyük Ölçüde azaltır. Bu antikonvülzanları alan hastalar için, uygun bir başlangıç dozu resmi olarak tammlanmamıştır. Rifampin ve rifabutin diğer CYP3A4 uyarıcılarıdır. Antikonvülzan tedavi gereken hastalarda non enzim indükleyici ve antikonvülzanlar ile yer değiştirmenin, irinotekan tedavisine başlamadan en az 2 hafta önce yapılmasına dikkat edilmelidir.

Deksametazon, irinotekanın farmakokinetiğini değiştirmez.

Atazanavir sülfat, CYP3A4 ve UGT1A1 enzim inhibisyonu ile irinotekanın (SN- 38) düzey/etki artışına neden olabilir.

Ketakonazol, irinotekan ve aktif metabolitinin düzey/etki (SN-38) artışına neden olur. Ketakonazol uygulaması irinotekan tedavisinden 1 hafta önce kesilmelidir. İrinotekan tedavisi sırasında, ketokonazol kullanımı kontrendikedir.

CYP2B6 enzim inhibitörleri ile irinotekan düzey/etki artışı olurken, CYP2B6 indükleyicileri irinotekanın düzey/etki azalmasına neden olur.

St. John’s Wort İROTEN’in terapötik etkisinde azalmaya neden olur. İROTEN tedavisinden en az 2 hafta önce kullanımı bırakılmalıdır, irinotekan tedavisi sırasında, St. John’s Wort kullanımı kontrendikedir.

İROTEN’in miyelosupresyon ve diyare gibi yan etkileri benzer etkilere sahip diğer antineoplastik ilaçlarla şiddetlenebilir.

Deksametazonun antiemetik profılakside kullanımı İROTEN kullanan hastalarda görülebilen lenfositopeni ihtimalini artırır. Bununla birlikte ciddi fırsatçı infeksiyonlar görülmemiştir ve özellikle lenfositopeniye bağlanan bir komplikasyon yoktur.

Klinik çalışmalarda İROTEN ile aynı gün uygulanan proklorperazin kullanımında görülen akatizi oranı ilaçların farklı günlerdeki kullanımlarına göre daha yüksektir.

İROTEN tedavisi süresince laksatif kullanımının diyare şiddetini artırması beklenir.

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

İrinotekanın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.

İROTEN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

İrinotekanın gebelik döneminde kullanımıyla ilgili yapılmış yeterli ve iyi-kontrollü çalışma mevcut değildir. Eğer gebelik döneminde kullanılacaksa ya da kullanımı sırasında gebe kalınırsa, hasta ilacın fetusta meydana getirebileceği hasar konusunda bilgilendirilmelidir.

Laktasyon dönemi

Emziren sıçanlarda 14C-irinotekan sütte tesbit edilmiştir. İrinotekanın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emzirilen bebekler üzerinde ciddi advers etki potansiyeli nedeniyle İROTEN tedavisi sırasmda emzirmeye ara verilmelidir. İrinotekan emzirme döneminde kontrendikedir.

Üreme yeteneği/Fertilite

İROTEN’in embriyotoksik, fetotoksik ve terotojen olduğu tavşan ve sıçanlarda gösterilmiştir. Bu nedenle İROTEN gebelikte kullanılmamalıdır. Çocuk doğurma çağındaki kadınlar İROTEN tedavisi sırasında gebe kalmama konusunda uyarılmalı, böyle bir durum meydana geldiğinde doktorlarını derhal haberdar etmelidirler.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Hastalar, İROTEN uygulaması sonrası 24 saat içinde baş dönmesi ve görme bozukluklan olabileceği konusunda uyanlmalı ve bu semptomlar meydana geldiğinde araç ve makine kullanmamalan tavsiye edilmelidir.

4.8. İstenmeyen etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

in sıklık gruplandırması şöyledir:

Çok yaygın (>1/10); yaygm (>1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kardiyovasküler bozukluklar

Çok yaygm: Vazodilatasyon

Yaygm: Ödem, hipotansiyon, tromboembolik olaylar

Sinir sistemi bozukluklan

Çok yaygm: Kolineıjik bozukluklar (rinit, salivasyon artışı, miyozis, lakrimasyon, diyaforez, intestinal hiperperistaltizm), ateş, ağn, baş dönmesi, insomnia, baş ağnsı, üşüme)

Yaygm: somnolans, konfüzyon

Dermatolojik bozukluklar

Çok yaygm: Alopesi, döküntü

Endokrin bozukluklar

Çok yaygm: Dehidrasyon

Gastrointestinal bozukluklar

Çok yaygm: Diyare (geç ve erken), bulantı, abdominal ağrı, kusma, kramp, anoreksi, konstipasyon, mukozit, kilo kaybı, mide gazı, stomatit Yaygm: Abdominal şişlik, dispepsi

Hematolojik bozukluklar

Çok yaygm: Anemi, lökopeni, trombositopeni, nötropeni Yaygm: Nötropenik ateş, hemoraji, nötropenik enfeksiyon

Hepatik bozukluklar

Çok yaygm: Bilirübin artışı, alkalen fosfataz artışı Yaygm: SGOT artışı, sanlık

Nöromusküler ve iskelet sistemi bozuklukları

Çok yaygm: Halsizlik, sırt ağnsı

Solunum bozuklukları

Çok yaygm: Dispne, öksürük, rinit Yaygm: Pnömoni

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Kanser hastalannda 750 mg/m2 ye kadar tek doz uygulamada görülen istenmeyen etkiler önerilen dozda bildirilenlere benzerdir. Önerilen terapötik dozun yaklaşık iki katmda dozlarda ölümcül olabilecek doz aşımı bildirilmiştir. Burada en anlamlı istenmeyen etkiler, şiddetli nötropeni ve şiddetli diyare olmuştur.

Doz aşımı durumunda hasta özel bir ünitede tutulmalıdır. İROTEN’in bilinen bir antidotu yoktur.

Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. Ağız Kanseri Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır.