GRIPORT COLD 650 mg / 4 mg / 30 mg film kaplı tablet (20 tablet) Klinik Özellikler

Parasetamol + Klorfeniramin Maleat + Psodoefedrin Hidroklorür }

Solunum Sistemi > Diğer Soğuk Algınlığı Kombinasyonları
İlko İlaç San. ve Tic. A.Ş. | 5 September  2023

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    GRİPORT tablet; üst solunum yolları akut enfeksiyonlarının semptomatik tedavisinde endikedir. Analjezik, antipiretik, antihistaminik ve dekonjestan etkiye sahip kombinasyon preparatıdır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji, uygulama sıklığı ve süresi:

    12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde: 6 ya da 8 saat ara ile 1 tane alınmak üzere günde

    ortalama 3 ya da 4 tablettir. Günlük maksimum doz 4 tablettir.

    Alkol alan kişilerde, hepatotoksisite nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı (3 tableti) aşmaması gerekir.

    Semptomların giderilebilmesi için etkili olduğu en düşük dozda kullanılmalıdır.

    Uygulama şekli:

    GRİPORT, oral yoldan alınır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:

    Hafif-orta şiddette karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde ise kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm Kontrendikasyonlar).

    Pediyatrik popülasyon:

    12 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda kullanılmamalıdır.

    Geriyatrik popülasyon:

    Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur fakat herhangi bir hastalığın eşlik ettiği durumlarda doz ve dozlama sıklığı uygun bir şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm Farmakokinetik özellikler).

    4.3. Kontrendikasyonlar

    GRİPORT tablet aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.

      İlacın içindeki etkin maddeler veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı

      duyarlılığı olanlarda

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Parasetamol:

        Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.

        Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.

        Kloroform, siklopropan, halotan, enfluran veya izofluran gibi halojenli anestezik ajanlarla

        eşzamanlı kullanım, ventriküler aritmileri tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

        Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya oral kontraseptifler ve rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.

        Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.

        Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran†(International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir, arada bir tek seferlik ya da birkaç dozluk kullanımda kanama üzerine belirgin bir etki beklenmemektedir. Bundan dolayı, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdır.

        5-hidroksitriptamin serotonin tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron,

        farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir. Parasetamol ve azidotimidin (AZT- zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini

        artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.

        İmatinib ile eş zamanlı düzenli parasetamol kullanımından kaçınılmalı veya kullanım kısıtlanmalıdır.

        Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde böbreklerdeki olumsuz etkiye ve diğer istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.

        Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile

        azalabilir.

        St. John's Wort (Hypericum perforatum- sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini

        azaltabilir.

        Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün absorpsiyon hızı azalabilir. Probenesid, parasetamolün metabolizmasını engeller.

        Psödoefedrin hidroklorür:

        GRİPORT, MAOI/RIMA alanlarda kullanılmamalıdır. Trisiklik antidepresanlar, iştah bastırıcı ilaçlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar ve amfetamin benzeri psikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerin katabolizmasını etkileyen monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir (Bkz. Bölüm Kontrendikasyonlar). Moklobemid ve oksitosin ile birlikte kullanımı tansiyon yükselmesine sebebiyet verebilir. Psödoefedrin içermesinden dolayı GRİPORT, bretilyum, betanidin, guanetidin debrizokin, metildopa ve alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçların etkisini kısmen tersine çevirir. Kardiyak glikozidler disritmi riskine, ergot alkaloidleri ise ergotizm riskine sebep olabilir.

        Antikolinerjik (trisiklik antidepresanlar gibi) ilaçların etkisini artırır.

        Klorfeniramin maleat:

        Klorfeniramin, santral etkili ilaçların (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir.

        Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler ve antipsikotikler gibi santral sinir sistemi (SSS) depresanlarının etkilerini artırabilir. Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.

        Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.

        Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan

        birkaç gün önce kesilmelidir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Herhangi bir veri bulunmamaktadır.

        Pediyatrik popülasyon:

        Herhangi bir veri bulunmamaktadır.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Genel tavsiye:

        Gebelik kategorisi: C

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

        Gebelik dönemi

        GRİPORTiçin, gebelikte kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; gebelik, embriyo-fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik risk bilinmemektedir.

        Gebeliğin ilk üç aylık döneminde psödoefedrin maruziyeti ve fetal anormallikler görülmesi olasılığının bağlantısı göz önünde bulundurularak ilacın gebelik süresince kullanımından kaçınılmalıdır.

        Klorfeniramin maleatın hamile kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. İnsanlar için potansiyel risk bilinmemektedir. Üçüncü trimesterde kullanım yenidoğan veya prematüre yenidoğanlarda reaksiyonlara neden olabilir. Doktor tarafından önerilmedikçe hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.

        GRİPORT, gebelik döneminde yalnızca doktor tavsiyesi ile ve ilacın risk/fayda oranı göz önüne alınarak kullanılmalıdır.

        Laktasyon dönemi

        Emzirme döneminde hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.

        Psödoefedrin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etki derecesi bilinmemektedir. Ağız yoluyla tek doz psödoefedrin verilen annenin sütüyle 24 saat içinde bunun %0,4-0,7'sinin atılacağı tahmin edilmektedir. Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.

        GRİPORT, eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebek üzerindeki riskten fazla olacağına inanıyorsa dikkatle kullanılmalıdır.

        Üreme yeteneği/ Fertilite

        GRİPORT'un üreme yeteneği üzerindeki etkisi ile ilgili klinik çalışma bulunmamaktadır.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        GRİPORT uyuşukluğa, bazı hastalarda ise baş dönmesi veya somnolansa neden olabilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Uyku hali, sedatifler, trankilizanlar ve alkollü içeceklerin kullanımıyla artabilir.

        Klorfeniraminin antikolinerjik özellikleri uyuşukluğa, baş dönmesine, bulanık görme ve psikomotor bozukluklara neden olabilir ve bu da hastaların araç ve makine kullanma kabiliyetlerini ciddi biçimde engelleyebilir.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:

        Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

        Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda

        toksisite görülmesi muhtemeldir.

        Advers reaksiyonlar

        SIKLIK

        Parasetamol

        Psödoefedrin

        Klorfeniramin

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Anemi

        Seyrek

        Seyrek

        Hemolitik anemi

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Methemoglobinemi

        Seyrek

        Seyrek

        Trombositopeni

        Seyrek

        Seyrek

        Trombositopenik purpura

        Seyrek

        Seyrek

        Lökopeni

        Seyrek

        Seyrek

        Nötropeni

        Seyrek

        Seyrek

        Pansitopeni

        Seyrek

        Seyrek

        Agranülositoz

        Çok seyrek

        Seyrek

        Kan diskrazisi

        Bilinmiyor

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Alerjik reaksiyonlar

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Anaflaktik reaksiyon

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Lyell sendromu

        Çok seyrek

        Bronkospazm

        Bilinmiyor

        Pozitif alerji testi

        Bilinmiyor

        İmmün

        trombositopeni

        Bilinmiyor

        Anjiyoödem

        Bilinmiyor

        Metabolizma ve

        Anoreksi

        Bilinmiyor

        beslenme

        hastalıkları

        Psikiyatrik

        hastalıkları

        Sinirlilik

        Yaygın

        İnsomnia

        Yaygın

        Yorgunluk

        Yaygın olmayan

        Telaş hali

        Yaygın olmayan

        Ajitasyon

        Yaygın olmayan

        Halüsinasyon

        Seyrek

        Paranoid delüzyon

        Seyrek

        Konfüzyon

        Bilinmiyor

        Eksitabilite

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Depresyon

        Bilinmiyor

        Kabuslar

        Bilinmiyor

        Huzursuzluk

        Bilinmiyor

        Sinir sistemi Hastalıkları**

        Baş ağrısı

        Yaygın

        Bilinmiyor

        Yaygın

        Baş dönmesi

        Yaygın

        Yaygın

        Somlonans

        Yaygın

        Çok yaygın

        Parestezi

        Yaygın

        Santral sinir sistemi stimülasyonu

        Bilinmiyor

        Ensefalopati

        Bilinmiyor

        İnsomnia

        Bilinmiyor

        Tremor

        Bilinmiyor

        Sersemlik

        Yaygın

        İrritabilite

        Bilinmiyor

        Bilinmiyor

        Anksiteyete

        Bilinmiyor

        Konsantre olamama

        Yaygın

        Sedasyon

        Çok yaygın

        Koordinasyon

        bozukluğu

        Yaygın

        Çocuklarda paradoksikal eksitasyon

        Bilinmiyor

        Yaşlılarda

        konfüzyonel psikoz

        Bilinmiyor

        Göz hastalıkları

        Bulanık görme

        Yaygın

        Kulak ve iç kulak

        Tinnitus

        Bilinmiyor

        hastalıkları

        Kardiyak

        hastalıkları

        Taşikardi

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Hipertansiyon

        Seyrek

        Diğer kardiyak

        disritmiler

        Seyrek

        Palpitasyon

        Bilinmiyor

        Aritmi

        Bilinmiyor

        Hipotansiyon

        Bilinmiyor

        Vasküler

        Kan basıncı artışı

        Seyrek

        hastalıkları

        Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıkları

        Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri

        Yaygın

        Analjezik astım sendromu da dahil astım

        Seyrek

        Bronkospazm

        Seyrek

        Bronşial sekresyonda kalınlaşma

        Bilinmiyor

        Gastrointestinal

        hastalıkları

        Bulantı

        Yaygın

        Yaygın

        Yaygın

        Kusma

        Yaygın

        Yaygın

        Bilinmiyor

        Dispepsi

        Yaygın

        Bilinmiyor

        Flatulans

        Yaygın

        Karın ağrısı

        Yaygın

        Bilinmiyor

        Konstipasyon

        Yaygın

        Gastrointestinal kanama

        Yaygın

        olmayan

        Diyare

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Ağız kuruluğu

        Yaygın

        Yaygın

        Hepato-biliyer

        hastalıkları

        Hepatik bozukluk

        Seyrek

        Sarılık dahil hepatit

        Bilinmiyor

        Hepatik disfonksiyon

        Çok seyrek

        Deri ve derialtı doku hastalıkları

        Deri döküntüsü

        Seyrek

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Kaşıntı

        Seyrek

        Ürtiker

        Seyrek

        Bilinmiyor

        Alerjik ödem

        Seyrek

        Anjiyoödem

        Seyrek

        Akut jeneralize eksantematöz püstülozis

        Seyrek*

        Eritema multiform

        Seyrek

        Stevens-Johnson sendromu

        Seyrek*

        Toksik epidermal nekroliz

        Seyrek*

        Hipersensitivite

        reaksiyonları

        Seyrek

        Diğer sempatomimetiklerle çapraz reaksiyon

        Seyrek

        Alerjik dermatit

        Seyrek

        Eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar

        Bilinmiyor

        Fotosensitivite

        Bilinmiyor

        Deri reaksiyonları

        Bilinmiyor

        Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

        Kas seğirmesi ve

        inkoordinasyonu

        Bilinmiyor

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Papiler nekroz

        Yaygın

        olmayan

        Dizüri

        Yaygın olmayan

        Üriner retansiyon

        Yaygın olmayan

        Bilinmiyor

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

        Halsizlik

        Yaygın

        Göğüs sıkışması

        Bilinmiyor

        olabilir.)

        *Ölümcül sonuçlara neden olabilir. Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.

        ** Çocuklar ve yaşlılar nörolojik antikolinerjik yan etkilere ve paradoksal eksitasyona daha duyarlıdır (enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik gibi belirtiler) (Bkz. Bölüm 4.4).

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Parasetamol

        Parasetamolü 10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. C-aminopirinden sonra COatılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tubüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tubüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.

        Semptomlar: Parasetamol doz aşımı sonuçları karaciğer nakli ya da ölüme kadar varabilen karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Hepatik disfonksiyon ve karaciğer toksisitesi ile birlikte çoğu zaman akut pankreatit de gözlenmiştir. Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz, parasetamol doz aşımının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.

        Tedavi: Erken dönemde belirgin semptom olmamasına karşın hasta hemen hastaneye gönderilmelidir. Semptomlar bulantı ve kusma ile sınırlı olabilir ve doz aşımı şiddetini ya da organ hasarı riskini yansıtmayabilir. Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik

        lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N- asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.

        Özellikle kardiyovasküler sistem ve solunum yollarına ilişkin semptomatik ve destekleyici önlemler alınmalıdır. Konvülsiyonlar intravenöz diazepam ile kontrol altına alınmalıdır. Belirgin heyecanlanma ve halüsinasyonların tedavisi için klorpromazin kullanılabilir. Şiddetli hipertansiyonun fentolamin gibi bir alfa-adrenoreseptör blokörü ilaç ile tedavi edilmesi gerekebilir. Kardiyak aritmileri kontrol altına almak için beta-blokör bir ilaç kullanılması gerekebilir.

        Psödoefedrin

        Semptomlar: Psödoefedrin doz aşımında eksitasyon, huzursuzluk, halüsinasyon, hipertansiyon ve aritmi gibi merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem semptomları ortaya çıkabilir. Şiddetli olgularda psikoz, konvülsiyon, koma ve hipertansif kriz gelişebilir. Potasyumun hücre dışından hücre içine kayması nedeniyle serum potasyum düzeyi düşebilir.

        Tedavi: Solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonu gerekebilir. Beta blokörler kardiyovasküler komplikasyonları ve hipokalemiyi düzeltebilir. İstenirse, psödoefedrin atılımının hızlandırılması için asit diürezi veya diyaliz yapılabilir.

        Klorfeniramin maleat

        Semptomlar: Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikozis, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovasküler kolaps.

        Tedavi: Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorpsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik ve destekleyici önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır.

        Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.

        Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur.