GOYART 35 mg 4 film kaplı tablet Klinik Özellikler

Risedronate Sodium }

Kas İskelet Sistemi > Kemik İlaçları > Risedronate Sodyum
Genveon İlaç San. ve Tic. A.Ş. | 25 January  2013

4.1. Terapötik endikasyonlar

- Kırık riski yüksek olan postmenopozal osteoporozlu kadınlarda vertebra ve kalça kırık riskinin azaltılması amacı ile,

- Kırık riski yüksek olan osteoporozlu erkeklerde vertebra ve kalça kırık riskinin azaltılması amacı ile,

- Kortikosteroid kullanımına bağlı olarak gelişen osteoporozun tedavisinde kullanılır.

4.2.   Pozoloji ve Uygulama Şekli Pozoloji

GOYART için tavsiye edilen doz haftada bir kez 35 mg tablettir.

Uygulama sıklığı ve süresi:

GOYART için tavsiye edilen doz her hafta aynı gün 35 mg’dır.
Uygulama şekli:

GOYART oral yolla kullanım içindir. Bütün olarak su yardımıyla yutulmalı, çiğnenmemeli, emilmemeli ve ezilmemelidir.

Yiyecekler GOYART’ın emilimini bozar. Bu nedenle yeterli absorbsiyon sağlanılması için aşağıdaki şekillerde kullanılmalıdır.

- Günün ilk yemeğinden, ilk ilacından ya da ilk içeceğinden (su dışında) 30 dakika önce kullanılmalıdır.

- GOYART, mideye geçmenin kolaylaştırılması için dik durulurken bir bardak suyla (> 120 ml)

alınmalıdır. GOYART tablet alındıktan sonraki 30 dakika boyunca hastanın uzanmaması gerekmektedir. (Bkz. Uyarılar/Önlemler).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

GOYART’a ait yeterli miktarda klinik veri mevcut olmadığından GOYART ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <30 ml/dak) olan hastalarda kullanılmamalıdır. Kreatinin klerensi > 30ml/dak olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

Karaciğer yetmezliği olan hastalarda GOYART’ın güvenliğini ve etkinliğini gösterecek bir çalışma yoktur. Risedronat fare, köpek ve insan karaciğerinde metabolize olmaz. Farelerde ilacın çok az bir kısmı safra ile atılır. Dolayısıyla karaciğer yetmezliği olanlarda doz ayarlamasına gerek duyulmaz.

Pediyatrik popülasyon:

GOYART’ın 18 yaş altındaki çocuklarda güvenlilik ve etkinliği incelenmemiştir.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

GOYART, risedronat sodyum veya ilacın içerisinde yer alan maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

GOYART, hipokalsemi ve ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dak) durumunda kullanılmamalıdır (Bkz. Uyarılar/Önlemler).

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Tüm hastalarda, ancak özellikle kemik yıkımı belirgin olarak artmış pajeli hastalarda yeterli kalsiyum ve vitamin D alımı önemlidir. Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <30 ml/dak) olan hastalar için GOYART kullanımı önerilmez.

Menopoz sonrası osteoporozun tedavisinde bifosfonatların etkinliği düşük kemik mineral yoğunluğu (KMY) (kalça veya lumbal omur KMY T-skoru <-2.5 Standart Sapma) ve/veya tekrarlayan kırık ile ilişkilendirilir. İleri yaş veya kırık için klinik risk faktörleri, tek başına bifosfonat ile osteoporoz tedavisine başlamak için neden değildir. GOYART dahil bifosfonatların çok yaşlı kadınlarda (80 yaş üzeri) etkinliğini destekleyen veri sınırlıdır.

Bifosfonatlar disfaji, özofajit ve özofagus veya gastrik ülser gibi gastrointestinal bozukluklara neden olabilmektedirler. Bu nedenle, hastaların doz uygulama talimatlarına (Bkz. Kullanım şekli ve dozu) dikkat etmeleri gerekmektedir. Geçmişinde darlık veya akalazya gibi özofagus geçiş veya boşaltımını engelleyen özofagus hastalıkları olanlarda dikkatle kullanılmalıdır. Tablet alımından sonraki en az 30 dakika boyunca, dik durmaları mümkün olmayan hastalarda, risedronat kullanılmaz. Hastalar mideye geçişi hızlandırmak için GOYART’ı yeterli miktarda su ile almalı ve ilacı alımdan sonraki 30 dak. boyunca yatmamalıdırlar. GOYART tedavisine başlamadan önce, hipokalsemi ve diğer kemik ve mineral metabolizma bozuklukları tedavi edilmelidir.

Esas olarak intravenöz yoldan uygulanan bifosfonatları içeren tedavi rejimleri almakta olan kanser hastalarında, genellikle diş çekilmesi ve/veya lokal enfeksiyon (osteomiyelit dahi) ile bağıntılı çene osteonekrozu bildirilmiştir. Bu hastaların birçoğunun aynı zamanda kemoterapi ve kortikosteroidler de aldığı saptanmıştır. Çene osteonekrozu, oral bifosfonatlar almakta olan hastalarda da bildirilmiştir.

Birlikte bulunan risk faktörleri (örn. Kanser, kemoterapi, radyoterapi, kortikosteroidler, düşük nitelikli oral hijyen) olan hastalarda bifosfonatlarla tedaviden önce, uygun koruyucu diş hekimliği ile bir diş muayenesi yapılması düşünülmelidir.

Tedavi sırasında, bu hastalar mümkünse invazif dental girişimlerden kaçınılmalıdır. Bifosfonat tedavisi sırasında çene osteonekrozu gelişen hastalarda, dental cerrahi bu durumu alevlendirebilir. Dental girişim gerektiren hastalar için, bifosfonat tedavisinin kesilmesinin çene osteonekrozu riskini azaltıp azaltmadığını düşündüren herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Tedaviyi yürüten hekimin klinik değerlendirmesi hastanın bireysel yarar/risk değerlendirmesine dayanan tedavi planını yönlendirmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Spesifik ilaç-ilaç etkileşim çalışmaları yapılmamıştır, ancak klinik çalışmalar sırasında diğer ilaçlar ile klinik açıda anlamlı bir etkileşime de rastlanmamıştır. Risedronat metabolize olmaz ve karaciğerdeki mikrozomal enzim sistemi (Sitokrom P450) ile etkileşmez ve proteine bağlanma oranı düşüktür.

Kalsiyum takviyesi/Antisidler:

Kalsiyum, antisidler, çift değerli katyon içeren oral ilaçlarla beraber uygulanması, GOYART’ın emilimini etkiler.

Hormon replasman tedavisi:

Uygun olduğu düşünüldüğünde, GOYART hormon replasman tedavisiyle beraber kullanılabilir. Aspirin ve Nonsteroidal Antienflamatuvar (NSAI) İlaçlar:

Düzenli olarak aspirin veya NSAI ilaç kullanan hastalara GOYART ve plasebo verildiği faz üç çalışmada GOYART alan hastalarla plasebo alan hastalar arasında üst gastrointestinal bölgede yan etki oluşumunun benzer olduğu görülmüştür.

Polivalan katyon (kalsiyum, magnezyum, demir ve alüminyum gibi) içeren ilaçlar, yiyecek ve içecekler (su haricinde), GOYART’ın emilimini etkileyebileceğinden beraber alınmamalıdır. Hastaların GOYART’ın kanıtlanmış faydalarını görebilmeleri için GOYART tableti günün ilk yiyecek ya da içeceğinden en az 30 dakika önce yada günün herhangi bir saatinde alınan yiyecek ya da içecekten en az iki saat ara ile almaları gerekmektedir.

H2 Blokörleri ve proton pompa inhibitörleri:

H2 Blokörleri ve/veya proton pompa inhibitörleri kullanan hastalarda yapılan faz III çalışmalarda GOYART alan hastalarla plasebo alan hastalar arasında üst gastrointestinal sistemde yan etki oluşumunun benzer olduğu gözlenmiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Geriyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Risedronat’ın çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Gebelik dönemi

Risedronat’ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Gebeliğin son trimestrinde kullanımı, yeni doğanın ekstrapiramidal yapısında uzun süreli ancak geri

dönüşlü nörolojik rahatsızlıklar ile sonuçlanmıştır. Risedronat gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Risedronat’ın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilaç insan sütüne geçtiğinden ve bifosfonatların yeni doğanlarda olası yan etkileri nedeni ile emziren annenin ilacı kullanmasının önem derecesi göz önüne alınarak ilacın kullanımına ara verilmesi ya da bebeğin anne sütü ile beslenmesine son verilmesi düşünülmektedir.

Üreme yeteneği / Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

GOYART, glukokortikoid ile indüklenen Faz III osteoporoz çalışmalarına ve postmenopozal osteoporoz ile ilgili ve süresi 3 yıla kadar uzayan çalışmalara dahil edilen; 5700 den fazla hasta üzerinde araştırılmıştır. Bu çalışmalarda GOYART 5 mg’ın istenmeyen olay profili, genel olarak plasebo ile benzer bulunmuştur. İstenmeyen olayların çoğu hafif veya orta şiddette olarak değerlendirilmiştir ve tedavinin kesilmesine yol açmamıştır. Plasebo grubunda ciddi istenmeyen olay sıklığı % 24.9 iken, GOYART 5 mg grubunda % 26.3 bulunmuştur. İstenmeyen olay nedeniyle araştırmadan çıkarılan hastaların yüzdesi plasebo grubunda % 14.4, GOYART 5 mg grubunda % 13.5 olarak saptanmıştır.

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi bozuklukları

Yaygın: Ekimoz, anemi

Sinir sistemi bozuklukları

Yaygın: Depresyon, baş ağrısı, baş dönmesi, uykusuzluk (insomnia), endişe (anksiyete), nevralji, vertigo (baş dönmesi) hipertoni, parestezi

Göz hastalıkları

Yaygın: Katarakt, konjunktivit, Yaygın olmayan: İritis Bilinmiyor:Üveit

Kulak hastalıkları

Yaygın: Otitis media

Solunum sistemi bozuklukları

Yaygın: Faranjit, rinit, dispne, pnömoni

Gastrointestinal bozukluklar

Yaygın: Konstipasyon, bulantı, ishal, midede gaz, gastrit, gastrointestinal bozukluk, rektal bozukluk.

Seyrek: Düodenit ve glossit.

Hepato-bilier hastalıkları

Seyrek: Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler olduğu da rapor edilmiştir.

Deri ve deri altı doku bozuklukları

Yaygın: Kızarıklık, isilik, kaşıntı

Kas-İskelet ve kemik bozuklukları

Yaygın: Artalji, eklem bozukluğu, miyalji, kemik ağrısı, kemik bozukluğu, bacak krampları, bursit, tendon bozukluğu Bilinmiyor: Çene osteonekrozu

Ürogenital sistem bozuklukları

Yaygın: İdrar yolu infeksiyonu, sistit

Genel bozukluklar

Yaygın: Enfeksiyon, sırt ağrısı, ağrı, karın ağrısı, ense ağrısı, asteni, göğüs ağrısı, herni (fıtık)

Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır.