GASTRODEX 30 mg 28 mikropellet kapsül Klinik Özellikler

Lansoprazol }

4.1. Terapötik endikasyonlar

- Aktif duodenal ülser,

- Heiicobacter pylori enfeksiyonu ile seyreden duodenal ülser,

- Aktif benin gastrik ülser,

- NSAİ ilaçlarla ilişkili gastrik ülser,

- Gastroözofageal reflü hastalığı ve eroziv özafajit,

- Zollinger-Ellison sendromunun da dahil olduğu patolojik hipersekresyon durumları,

4.2.   PozoIoji ve Kullanım Şekli Pozoloji:

Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde lansoprazolün mutad dozlan aşağıdadır:

Duodenal ülser: Önerilen oral doz 2 hafta süreyle günde 1 kez 30 mg’dır. Yeterli tedavi olmaması durumunda bu dozda 2 hafta daha kullanılır. İdame tedavisi ise günde 1 kez 15 mg’dır.

Duodenal ülser rekürrensi riskini azaltmak için H.Pylori
eradikasyonu:
Üçlü tedavi rejiminde; 7 gün süreyle günde 2 kez (12 saat arayla) 30 mg lansoprazol, 1 g amoksisilin ve 500 mg klaritromisin birlikte uygulanır. İkili tedavi rejiminde ise; 14 gün süreyle günde 3 kez (8 saat arayla) 30 mg lansoprazol ile 1 g amoksisilin birlikte uygulanır.

Gastrik ülser: Önerilen oral doz 4 haftaya kadar günde 1 kez 30 mg’dır. Bu süre içinde tedavi olmazsa aym dozda 4 hafta daha kullanılabilir.

NSAİ
ilaçlarla ilişkili gastrik ülser:
Önerilen oral doz 4 hafta günde 1 kez 30mg’dır. Yeterli tedavi olmaması durumunda 4 hafta daha kullanılır. Risk altındaki hastalarda veya iyileşmeyen ülserlerde daha uzun süre kullanılabilir.

Gastroözofageal reflü hastalığı ve eroziv özofajitin kısa süreli tedavileri: Önerilen oral doz günde 1 kez 15 mg ya da 30 mg’dır.Lansoprazol etkisini kısa sürede gösterir. Önerilen günde 1 kez 30 mg oral uygulama 4 hafta içinde etkisini göstermez ise başka tetkikler önerilir.

Erozif özofajitte önerilen oral doz 8 haftaya kadar, günde 1 kez 30 mg’dır. 8 haftalık tedaviye cevap vermeyen hastalarda (%5-10) 8 haftalık ek bir tedavi daha uygulanabilir. İdame tedavisi ise günde 1 kez 15 mg’dır.

Zollinger-Ellison sendromunun da dahil olduğu patolojik hipersekresyon durumları:

Önerilen oral başlangıç dozu günde 1 kez 60 mg’dır. Doz ve tedavi süresi hastanın ihtiyacına göre belirlenmelidir. Günde 2 kez 90 mg’a kadar uygulama yapılan hastalar vardır. 120 mg’dan daha yüksek olan günlük dozlar bölünerek uygulanmalıdır. Aralık vermeden dört yıl süre ile lansoprazol kullanan hastalar bildirilmiştir.

Uygulama Şekli:

Lansoprazol yemeklerden önce oral olarak alınmalıdır. Kahvaltıdan önce alınması idealdir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması gerekmez.

Karaciğer yetmezliği:

Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz düşürülmeli veya doz aralığı açılmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda klerensin azalması nedeniyle doz ayarlaması gerekebilir. Klinik zorunluluk yoksa günlük 30 mg dozun aşılmaması gerekir.

4.3.   Kontrendikasyonlan

LANSODEX Mikropellet Kapsül, içeriğindeki etkin maddeye (lansoprazol) veya diğer bileşenlerinden herhangi bir maddeye karşı hassasiyeti olanlarda kontrendikedir.

4.4.   Özel Uyanlar ve Özel Kullanım Tedbirleri

Lansoprazol tedavisi gastrik malignite belirtileri maskeleyebilir. Bu nedenle hastalar tedaviye başlamadan önce gastrik malignite olasılığı açısından değerlendirilmelidir.

Lansoprazole bağlı azalan gastrik asitliğin gastrointestinal sistemde normalde yer alan bakterilerin gastrik miktarım arttırması beklenir.

Lansoprazol tedavisi, Salmoneila ve campylobacter gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskinin kısmen artmasına neden olabilir.

Uzun dönem omeprazol tedavisi ile atrofik gastrit görülmüştür. Bu lansoprazol ile de görülebilir.

Peptik ülser tedavisinde, mütemadiyen NSAID tedavisi alma ihtiyacı olan yüksek riskli hastalarda kontrollü davranılmalıdır.

Geriyatrik hastalar: Ülser iyileşme hızı, yan etki insidansı ve laboratuar testi anormallikleri bakımından yaşlı ve genç hastalar benzer Özellikler sergilemektedirler. Bu nedenle yaşlı hastalarda doz ayarlaması ve uygulamada değişiklik yapmak gerekmez.

Pediyatrik hastalar: Lansoprazolün pediyatrik hastalarda kullanılması önerilmez.

Karaciğer yetmezliği: Orta ve ciddi karaciğer yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır. Şiddetli hepatik yetmezliği olan hastalarda ortalama plazma yanlanma ömrü uzar ve eğri altında kalan alan (EAA) değeri artar. Bu nedenle ağır hepatik yetmezliği olan hastalarda 30 mg’lık günlük doz aşılmamalıdır.

Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir.

4.5.   Diğer İlaçlarla Etkileşim ve Diğer Etkileşim Türleri

Lansoprazol esas olarak sitokrom P450 CYP3A4 ve CYP2C19 enzim sistemi ile metabolize olur. Klinik çalışmalarda antiprin, indometazin, ibuprofen, fenitoin, propranolol, prednizolon, diazem, klaritromisin ve terfenadin gibi sitokrom P450 enzimiyle metabolize olan diğer ilaçlann sağlıklı gönüllülere uygulanması ile klinik olarak anlamlı ilaç etkileşimleri bildirilmemiştir. Bu bileşikler CYP1A2, CYP2C9, CYP2C19, CYP206 ve CYP3A gibi farklı sitokrom izozimleri ile metabolize edilmektedir.

Lansoprazol ile teofilin (CYP1 A, CYP3A) eşzamanlı alındığında, teofilin klerensinde küçük bir artış (%10) gözlenmektedir. Teofilin klerensindeki bu ufak değişimin klinik anlamı bilinmemektedir. Klinik olarak etkin teofilin kan düzeylerini elde etmek için, lansoprazol tedavisine başlarken veya keserken, bazı hastaların teofilin dozunda ayarlama gerekebilir. Lansoprazolün amoksisilin ile klinik anlamı olan bir etkileşimi bildirilmemiştir.

Takrolimusun plazma konsantrasyonlannda artışa yol açtığından dolayı birlikte kullanımlarında dikkatli olunmalıdır.

Tek doz 30 mg lansoprazol ile 20 mg omeprazolün tek başlarına ve 1 g sukralfat ile uygulandıklan çapraz tasanmlı bir çalışmada; proton pompası inhibitörlerinin emilimi azalmış ve biyoyararlammlan sırasıyla % 17 ve % 16 oranlannda azalmıştır. Bu nedenle, lansoprazol sukralfattan en az 30 dakika önce alınmalıdır. Lansoprazolün antiasitlerle eş zamanlı uygulanması bu tür bir etkiye yol açmaktadır.

Lansoprazol gastrik asit sekresyonunu uzun süreyle ve güçlü bir biçimde engeller. Bu nedenle teorik olarak, biyoyararlanımında mide pH’ımn etkili olduğu bilinen ilaçlann (ketokonazol, itrakonazol, ampisilin esterleri, demir tuzlan ve digoksin) emilimini etkileyebileceğinden, lansoprazol ile bu ilaçlann eş zamanlı uygulanmasında dikkatli olmak gerekir.

Gastrik mukozal iritasyona sebep olabileceğinden etanol ile alınmamalıdır.

Flovoksamin, lansoprazolün plazma konsantrasyonlannı yükselteceğinden birlikte kullanım durumlannda doz azaltma durumu söz konusu olabilir.

Lansoprazol ve diğer proton pompası inhibitörleri, emilimi gastrik asit varlığına bağımlı olan HIV proteaz inhibitörü atazanavirin sistemik konsantrasyonlannı büyük ölçüde azaltır ve atazanavirin terapötik etkisinin kaybına ve HIV direnci gelişmesine neden olabilir. Bu nedenle, lansoprazol ve diğer proton pompası inhibitörleri, atazanavir ile birlikte uygulanmamalıdır.

Sağlıklı kişilerde yapılan bir çalışmada, varfarin ve tek veya çoklu doz şeklinde 60 mg lansoprazolün birlikte uygulanması, varfarin farmakokinetiği ve protrombin zamanında herhangi bir değişikliğe neden olmamıştır. Ancak proton pompası inhibitörü ve varfarini birlikte kullanan bazı hastalarda, INR ve protrombin zamanındaki artışlar anormal kanamalara hatta ölüme yol açabilir. Proton pompası inhibitörü ve varfarinin beraber kullanıldığı hastalann, INR ve protrombin zamanında olabilecek artışlar yönünden izlenmesi gerekebilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Hiç bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi :B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Lansoprazol için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ embriyonal/fetal gelişim/ doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda etkin doğum kontrolü uygulanmasına gerek yoktur.

Gebelik dönemi

Hamile kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. Lansoprazolün hayvan çalışmalannda fetusa teratojenik etkisi gösterilmemiştir. Hayvan üreme çalışmalan her zaman insandaki cevabı yansıtmayacağından, lansoprazol gebelikte ancak açıkça gerekirse uygulanmalıdır.

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi

Lansoprazol ve metabolitlerinin deney hayvanlannda anne sütüne geçtiği saptanmıştır ancak insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilacın anne sütüne geçtiği bilindiğinden, anne sütü alan bebeklerde ciddi yan etkiye yol açma potansiyeli ve hayvan çalışmalannda karsinojenite potansiyeline sahip olduğu saptandığından, ilacın anne için önemi de düşünülerek; emziren annelerde emzirmenin mi, yoksa tedavinin mi kesileceğine karar verilmelidir.

Üreme yeteneği/F ertilite

Lansoprazolün, 150 mg/kg/gün oral dozlarda (vücut yüzey alanına göre Önerilen insan dozunun 40 katı) uygulandığı dişi ve erkek sıçanlarda fertilite ve üreme performansı üzerine bir etkisi görülmemiştir.

Hamile sıçanlara maksimum 150 mg/kg/gün (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 40 katı) ve hamile tavşanlarda 30mg/kg/gün (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 16 katı) oral dozlarda uygulandığı teratojenite çalışmalannda fertilitenin bozulması veya fetus hasarlannı gösteren herhangi bir veri saptanmamıştır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Lansoprazolün araç ve makine kullanımı gibi dikkat isteyen eylemlere bilinen bir etkisi yoktur.

4.8. İstenmeyen etkiler

Klinik çalışmalarda LANSODEX ile ilgili en sık bildirilen yan etkiler ve ilaçla ilişkisi daha belirgin olan istenmeyen reaksiyonlar aşağıda vücüt sistemlerine göre sıklık derecesine göre listelenmiştir. [Her bir sistem organ sımfı içinde advers etkiler, aşağıdaki tanımlamalara uygun olarak sınıflandırılmıştır.Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Trombositopeni, eozinofıli, lökopeni Seyrek: Anemi,

Çok seyrek: Agranülositoz, pansitopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygm olmayan: Aleıjik reaksiyon, anafılaktoid reaksiyon
Endokrin hastalıkları

Yaygm olmayan:Glukokortikoid artışı, hiperglisemi

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan: Depresyon

Seyrek: İnsomniya, halüsinasyon, sersemlik

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Baş ağnsı, baş dönmesi

Seyrek: Uykusuzluk, vertigo, parestezi, şuur bulanıklığı, tremor

Göz bozukluklan

Seyrek: Görme bozukluklan

Kulak ve iç kulak hastalıklan

Yaygm olmayan: Kulak çınlaması

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Anjina, aritmi, göğüs ağrısı
Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Bulantı, diyare, kann ağnsı, kabızlık, kusma, şişkinlik, ağız ve boğaz kuruluğu Seyrek:Glosit, yemek borusu kandidiyazı, pankreas iritasyonu, tat alma bozukluğu Çok seyrek: Kolit, stomatit

Hepato-bilier hastalıklar

Yaygın: Karaciğer enzimlerinde artış Seyrek: Hepatotoksisite, sanlık

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Üritiker, kaşıntı, döküntü

Seyrek: Peteşi, purpura, fotosensitivite, eritrema multiforme Çok Seyrek: Stevens- Johnson Sendromu, toksik epidermal nekroliz

Kas ve iskelet sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Eklem romatizması, miyalji

Üriner sistem hastalıkları

Seyrek: İnterstisyel ferfit

Tüm dünyada yapılan Faz 2 ve 3 çalışmalarda 6100’den fazla hastaya farklı doz ve sürelerde lansoprazol uygulanmıştır. Hem kısa dönemli, hem de uzun dönemli çalışmalarda tedavi genellikle iyi tolere edilmiştir.

Bu çalışmalarda olasılıkla lansoprazol kullanımı ile ilişkili, %1’den daha sık ve plasebo grubundan fazla gözlenen yan etkiler; karnı ağrısı (%1.8), bulantı (%1.4) ve diyare (%3.6)dir.

Baş ağnsı %1’den yüksek oranda görülmekle birlikte, plasebo grubunda daha sıktır. Plasebo grubunda ve lansoprazolün 15 ve 30 mg uygulandığı hastalarda diyare sıklığı benzer olmakla birlikte, lansoprazalün 60 mg uygulandığı grupta daha sıktır (sırasıyla %2.9, %1.4, %4.2 ve %7.4) İdame tedavisinde olasılıkla tedaviyle ilişkili olarak en sık gözlenen yan etki diyaredir.

Yerel ve çok uluslu çalışmalarda hasta veya deneklerde (>1/1,000 ila <1/100) aralığında gözlenen diğer yan etkiler aşağıda belirtilmektedir.

Genel: Anafılaktoid benzeri reaksiyon, asteni, kandidiyazis, göğüs ağnsı (hiçbir şekilde açıklanamayan), malez, kannda şişlik, aleıjik reaksiyonlar, sırt ağnsı, karsinom, titreme, ödem, ateş, grip benzeri semptomlar, halitozis, enfeksiyon (hiçbir şekilde açıklanamayan), boyun ağnsı, boyunda sertlik, ağn, pelvik ağn.

Kardiyovasküler sistem: Anjina, serebrovasküler olaylar/serebral enfarktüs, aritmi, bradikardi, hipertansiyon/hipotansiyon, miyokard enfarktüsü, palpitasyon, şok (dolaşım bozukluğu), senkop, taşikardi, vazodilatasyon, migren.

Sindirim sistemi: Anormal dışkılama, melena, anoreksi, bezoar, konstipasyon, ağız kuruluğu, susama, dispepsi, disfaji, geğirme, özofagus stenozu, özofagus ülseri, özofajit, feçeste renk değişiklikleri, flatulans, gastrik nodüller/fundus salgı bezlerinde polipler, kardiyospazm, kolelitiyazis, enterit, gastrit, gastroenterit, kolit, gastrointestinal anomali, gastrointestinal bozukluk, gastrointestinal kanama, hematemez, iştah artışı, barsak kanaması, rektal bozukluk, rektal kanama, tenesmus, stomatit, ülseratif kolit, kusma ve bulantı ve ishal, bulantı ve kusma, ülseratif stomatit, dilde değişiklikler, ağız ülserasyonu, artmış salivasyon, glossit, dişeti kanaması, oral moniliazis.

Endokrin sistem: Diabetes mellitus, hiperglisemi/hipoglisemi, guatr, hipotiroid

Hematolojik ve lenfatik sistem: Agranülositoz, anemi, aplastik anemi, hemoliz, hemolitik anemi, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, trombositopeni, trombotik trombositopenik purpura, lenfadenopati.

Metabolitik bozuluklar ve beslenme: Gut, kilo alma/kilo kaybı, dehidratasyon, periferal ödem, hiperglisemi/hipoglisemi

Kas-iskelet sistemi: Artrit, artralji, muskuloskeletal ağn, miyalji, kemik bozukluğu, eklem bozukluğu, bacak kramplan, miyasteni, sinovit

Sinir sistemi: Ajitasyon, amnezi, anksiyete, apati, konfüzyon, depresyon, sersemlik, bayılma, halusinasyon, hemipleji, sardırganlıkta artma, libido azalması/artması, sinirlilik, parestezi, düşünce bozukluklan, uyku bozukluğu, uykusuzluk, anormal rüyalar, somnolans, konvülziyon, depresonalizasyon, diplopi, emosyonel labilite, nevroz, tremor, vertigo, hiperkinezi, hipertoni, hipestezi

Solunum sistemi: Astım, bronşit, öksürükte artma, dispne, epistaksis. hemoptizi, hıçkırık, pnömoni, üst solunum yolu enflamasyonu/enfeksiyonu, larenkste neoplazi, farenjit, plevral bozukluk, solunum bozukluğu, rinit, sinüzit, stridor

Deri ve ekleri: Akne, alopesi, prutirus, döküntü, ürtiker, kontakt dermatit, kuru cilt, saç bozukluğu, deri bozukluğu, tırnak bozukluğu, makülopapüler döküntü, fıks erüpsiyon, terleme, deri kanseri

Özel duyurular: Bulanık görme, anormal görme, konjoktivit, kuru göz, fotofobi, retinal dejenerasyon, sağırlık, göz ağnsı, görme alanı kusuru, duymada bozukluk, otitis media, konuşmada bozukluk, tat alma duyusunda bozukluk, tat duygusu kaybı, kulak çınlaması, parosmi

Ürogenital sistem: Adet düzensizlikleri, anormal adet, dismenore, menoraji, lökore, albüminüri, memede büyüme/jinekomasti, meme ağnsı, memede hassasiyet, glukozüri, hematüri, impotans, böbrek taşı, üriner sistem taşlan, böbrek ağrısı, dizüri, poliüri, üretal ağn, üriner sistem enfeksiyonu, sık idrara çıkma, sıkışma, işeme sorunu, peniste sorun, testislerde bozukluk, vajinit

Pazarlama Sonrası İstenmeyen Etkiler

Lansoprazolün pazarlanmasından sonra ek bazı istenmeyen etkiler bildirilmiştir. Bunlann büyük bir kısmı yabancı kaynaklıdır ve lansoprazol ile ilişkileri kurulmamıştır. Bu reaksiyonlar, büyüklüğü bilinmeyen bir grup tarafından gönüllü olarak bildirildiğinden, sıklık derecesi tahmini yapılamamıştır. Bu istenmeyen etkiler aşağıda sıralanmıştır.

Genel: Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar Sindirim sistemi: Hepatotoksisite, pankreatit, kusma

Hematolojik ve lenfatik sistem: angranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, trombositopeni, trombotik trombositopenik purpura Kas-iskelet sistemi: Miyozit

Deri ve ekleri: Eritema multiform, Steven-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroz (bazen

hayatı tehdit edici) gibi ciddi dermatolojik reaksiyonlar

Özel duyurular: Konuşmada bozukluk

Ürogenital sistem: İntertisyel nefrit, idrar retansiyonu

Laboratuar testlerindeki değişmeler: Karaciğer fonksiyon testlerindeki bozukluk, SGOT (AST) artışı, SGPT (ALT) artışı, kreatinin artışı, alkalen fosfataz artışı, globulinlerde artış, GGPT artışı, lökosit değerlerinde artma/azalma/değişiklik, eritrositlerde anormallik, bilirubinemi, eozinofıli, hiperlipidemi, elektrolitlerde artma/azalma, trombositlerde artma/azalma/değişiklik ve gastrin değerlerinde artma, albumin globulin oranında değişiklik, kan potasyum seviyesinde artış, kan üre düzeyinde artış, hemoglobinde düşüş, kolestrolde artma/azalma, glukokoidlerde artma, LDH artışı, gaitada gizli kan pozitifliği, idrarda kristal varlığı görülebilir. Ek bazı izole laboratuar değişiklikleri bildirilmiştir.

SGOT ve SGPT değerlerinin takip edildiği plasebo kontrollü çalışmalarda, son kontroldeki enzim artışlanmn plasebo grubunda %0.4 (4/978) ve lansoprazol grubunda %0.4 (11/2677) oranında normalin üst sınırlannın üç katma çıktığı saptanmıştır. Çalışmalar boyunca, lansoprazol grubundaki hiçbir hastada sanlık bildirilmemiştir.

Lansoprazolün amoksisilin veya amoksisilin/klaritromisin ile kombine kullanıldığı araştırmalarda; bu kombinasyonlar ile ilişkili laboratuar bulgusu anormallikleri gözlenmemiştir.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Lansoprazolün fare (vücut yüzey alanına göre insanlara önerilen maksimum dozun 1300 katı) ve sıçanlara (vücut yüzey alanına göre insanlara önerilen maksimum dozun 675.7 katı) 5000 mg/kg’a kadar uygulanması ile ölüm veya herhangi bir klinik bulguya rastlanmamıştır.

Lansoprazol, hemodiyaliz ile dolaşımdan uzaklaştınlamamaktadır. 600 mg lansoprazol kullandığı bildirilen bir vakada semptomatik ve destekleyicidir.

Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur.