FORANE likit 100 ml şişe {Abbott} Farmakolojik Özellikler

Isofluran }

Sinir Sistemi > Genel Anestezikler > İzofluran
Abbott Laboratuvarları İthalat İhracat Tic. Ltd. Şti. | 22 March  2013

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

İsofluran alev almayan bir inhalasyon anesteziğidir. Kimyasal olarak 1-kloro-2, 2, 2-trifluorometil eter’dir. Isofluran berrak stabil bir sıvı olup, herhangi bir kimyasal stabilizatöre ihtiyaç göstermez. İsofluran’ın hafif keskin, eterimsi bir kokusu vardır.

Açık renk şişelerde, indirekt güneş ışığına 5 yıl, hızlandırılmış ışık şartlarına 7 gün maruz bırakılan isofluran numunelerinin kompozisyonunda gaz kromatografisi ile hiçbir değişiklik tespit edilmemiştir. İsofluran metanoldeki 1 N sodyum metoksid solüsyonuna 6 aydan daha fazla maruz bırakıldığında kuvvetli baz stabilitesinden dolayı hiç alkali tüketmemiştir. İsofluran soda lime varlığında dekompoze olmaz (normal çalışma sıcaklıklarında) ve aluminyum, kalay, pirinç, bakır ve demir ile kimyasal reaksiyona girmez.

FORANE’in bazı fiziki konstantları:

Molekül ağırlığı Kaynama noktası (760 mmHg) Refraktif indeksi n20D Özgül ağırlığı 25 °C Buhar Basıncı, mmHg

18 °C’de 218 20 °C’de 238 22 °C’de 261

24 °C’de 285

25 °C’de 295

26 °C’de 311 30 °C’de 367 35 °C’de 450

İsofluran buhar basıncının tayini:

Log10 Pvap= A + B A= 8.056

T B= -1664.58

T= °C+273.16 (Kelvin)

37 °C’de ayrılma koefisyonları:

Su/gaz 0.61

Kan/gaz 1.43 Yağ/gaz 90.80

184.5 48.5 °C 1.2990-1.3005 1.496

25 °C’de kauçuk ve plastik için ayrılma koefisyonları:

Kauçuk borular/gaz Butilli kauçuk/gaz Polivinilklorür/gaz

62.0 75.0 110.0

2.0 (yaklaşık)

1.4 (yaklaşık)

1.1 (yaklaşık)

2.5 (yaklaşık)

Polietilen/gaz Poliüreten/gaz Poliolefin/gaz Butil asetat/gaz

Gaz kromotografisi ile saflık %99.9’dan daha iyidir.

Oksijen ve nitröz oksitte alev alırlık:

Alev almaz.

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Genel Anestezik ATC kodu: N01AB06

İndüksiyon ve özellikle uyanış hızlıdır. Hafif keskinliği gaz indüksiyon hızını sınırlandırırsa da, salivasyon veya trakeo-bronşiyal sekresyonlarda stimülasyon görülmez. Farengeal ve larengeal refleksler çabuk kaybolur. Anestezi seviyeleri isofluran ile çabuk değişir. Kalp ritmi stabil kalır. Anestezi derinliği arttıkça spontan solunum deprese olur. Solunum yakından takip edilmeli ve gerekirse yardım sağlanmalıdır.

İndüksiyon esnasında kan basıncında, cerrahi stimülasyonla normale dönen düşüş olur.

İdame esnasında anestezinin derinliği ile direkt alakalı olarak, periferal vazodilatasyondan dolayı kan basıncında düşme eğilimi olur ama kardiyak ritm stabil kalır. Kontrollü solunum ve normal PaCO2 ile kardiyak debi, artan anestezi derinliğine rağmen idame etmeye eğilimlidir. Bunun primer nedeni kalp hızının artarak vuruş hacmindeki azalmayı kompanse etmesidir. Spontan solunumla birlikte oluşan hiperkapni kalp hızını artırabilir ve kalp debisi uyanıklık düzeylerine yükselir.

Hafif isofluran anestezisi esnasında serebral kan akışında değişiklik olmaz ama daha derin seviyelerde yükselmeye meyil eder. Serebrospinal sıvı basıncındaki artışlar, hastanın anesteziden önce veya sonra hiperventile edilmesi ile önlenebilir veya tersine çevrilebilir.

Elektroensefalografik değişimler ve konvülsiyonlar isofluran ile oldukça seyrektir. Genellikle isofluran diğer volatil anestezikleri ile görülenlere benzer bir EEG (elektroensefalografi) paterni meydana getirir.

İsofluranın miyokardiyumu adrenaline karşı hassas hale getirme etkisi, enflurandan daha azdır. Sınırlı veriler, isofluran ile anestezi yapılan hastalarda, 1:200,000 adrenalin çözeltisinin 50 ml’ye kadar olan subkütan infiltrasyonunun ventriküler aritmiye neden olmadığını ortaya koymaktadır.

Normal seviyelerdeki anestezide bazı intraabdominal operasyonlar için kas gevşemesi yeterli olabilir fakat daha fazla gevşeme gerekli olduğunda küçük dozlardaki intravenöz kas gevşeticileri kullanılabilir.

23°C ve 9 jül/saniye’de 23°C ve 900 jül/saniye’de

İsofluran bütün bilinen kas gevşeticilerin etkisini güçlendirir. Özellikle en çok non-depolarizan ajanları etkiler.

Neostigmin non-depolarizan adale relaksanlarının etkisini tersine çevirir ama isofluranın relaksan etkileri üzerine tesiri yoktur. Yaygın olarak kullanılan bütün adale relaksanları isofluran ile uyumluluk gösterir.

İsofluran genel anestezinin indüksiyon ve idamesinde kullanılabilir. Sezaryen dışında hamilelik veya obstetrik anestezideki yerini belirleyecek yeterli veri bulunmamaktadır.

5.2. Farmakokinetik özellikler

İnsan vücudunda kısmen küçük bir isofluran metabolizması oluşmaktadır. Postoperatif periyotta isofluranın sadece %0.17’si üriner metabolitler olarak bulunur. Serum inorganik florür pik değerleri ortalaması genellikle 5 ^mol/litre’den azdır ve anesteziden 4 saat sonra oluşup, 24 saat içinde normal değerlere döner.

İsofluran uygulamasından sonra renal hasar izlerine rastlanmamıştır.

MAK (Minimum Alveolar Konsantrasyonu):

%100 Oksijen % 1.60

% 1.87 % 1.80 % 1.28 % 1.15 % 1.05

%70 N2O

Yaş

0-1 Aylık (yeni doğan)

1-6 aylık 6-12 aylık 26 ± 4

44 ± 7 64 ± 5

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

İsofluran’ın anestezik konsantrasyonlarına tekrarlı maruziyetten sonra hayvanlar üzerinde üreme çalışmaları yürütülmüştür. Farelere insan dozunun 6 katı kadar dozda isofluran verildiğinde, isofluran anestezisinin olası bir fetotoksik etkisinin olduğu gösterilmiştir. Tavşanlarla yapılan çalışmalar fertilite, gebelik veya doğum veya yavrunun yaşama yeteneği üzerine bir etki göstermemiştir. Teratojenite izi ortaya çıkmamıştır. Tavşanlardaki karşılaştırmalı deneyler benzer negatif sonuçlar doğurmuştur.

Hamile kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar olmadığı için bu çalışmaların insanla olan ilişkisi bilinmemektedir. Gebelikte güvenilirlik saptanmamıştır. Fakat gebelik sırasında anestezi için kullanılan ajanın herhangi bir spesifik yan etkisinden şüphenilecek bir neden bulunmamaktadır. Gebelik dönemine giren hastalarda isofluran ve diğer inhalasyon ajanlarıyla gerçekleştirilen anestezi sonrası kan kayıpları karşılaştırılabilirdir.

Sezaryen dışında obstetrik anestezide isofluran’ın güvenliliğini göstermek için yeterli bir veri elde edilmemiştir.

HIV ve Aids HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. Lösemi Kan Kanseri Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür.