ETHYLEX 50 mg 28 film tablet { 8699769090012 } Farmakolojik Özellikler

Naltrexone }

Sinir Sistemi > Bağımlılık İlaçları > Naltrekson
Dem İlaç San. Tic. Ltd. Şti. | 17 November  2011

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1.   Farmakodinamiközellikler

Farmakoterapötik grup: Alkol Bağımlılığının Tedavisinde Kullanılan İlaçlar ATC kodu: NO7BB04

Naltrekson hidroklorür sadece mimimum düzeyde agonist aktiviteye sahip olan spesifik bir opioid antagonistidir. Özellikle merkezi ve periferal sinir sisteminde yerleşik reseptörlerle stereospesifik olarak yarışarak etkisini gösterir. Naltrekson bu reseptörlere kompetitif olarak bağlanır ve dıştan alınan opioidlerin bağlanmasını bloke eder.

Etki Mekanizması

Naltrekson’un alkol bağımlılığındaki etki mekanizması henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, endojen opioid sistemle etkileşimde önemli bir rol oynadığı sanılmaktadır. İnsanlardaki alkol tüketiminin, endojen opioid sisteminin alkol indükleyici stimulasyonu aracılığı ile desteklendiği varsayılmaktadır.

Naltrekson tedavisi fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açmaz. Opioid antagonisti etkisine hiçbir tolerans görülmemiştir. Opiyatın hemen kesilmesinden sonraki uzak durma sürecinde, naltrekson, opiyatlara bağlı psişik arzuyu azaltır ve böylece tekrar kullanma istemi yüzdesini düşürür.

Naltrekson tiksindirici bir terapi olmayıp, alkol alındığı zaman disülfiram benzeri olumsuz bir reaksiyona neden olmaz.

Alkol bağımlısı hastaların naltreksonla tedavisinin göze çarpan etkisi, sınırlı miktarda alkol tüketiminin ardından, kontrol edilemeyen aşırı içki alımına geri dönüş riskini azaltmasıdır. Bu hastaya tam olarak kontrol kaybı sonucunda geriye dönüşten kaçmak için bir şans verir. Naltrekson, izole sınırlı alkol tüketiminde destekleyici olmadığı için, primer şiddetli özlem üzerinde de etkili olduğu görülmektedir.

5.2.   Farmakokinetiközellikler Genel Özellikler

Emilim:

Naltrekson hidroklorür oral alımından sonra gastrointestinal sistemden hızla ve tüm olarak absorbe olur ve yaklaşık 1 saat içerisinde pik plazma konsantrasyonuna ulaşılır.

Dağılım:

Naltrekson’un plazma proteinine bağlanması % 21 civarındadır. Sabit durum plazma düzeyi 8.55 mg/ml.dir.

Biyotransformasyon:

Naltrekson’un biyotransformasyonu büyük ölçüde karaciğerde ilk geçiş etkisi şeklinde gerçekleşir. Başlıca etkin metaboliti 6-beta-naltreksol ve az miktarda da 2-hidroksi-3-metoksi-6-beta-naltrekson’dur.

Eliminasyon:

Naltrekson hidroklorürün büyük kısmı böbrekler yoluyla atılmaktadır. Oral yoldan verilen dozun yaklaşık % 60’ı 48 saat içerisinde, glukuronize 6-beta naltrekson ve naltrekson şeklinde atılır. Naltrekson’un plazma yarı ömrü yaklaşık 4 saattir. 6-beta-naltreksol’un plazma yarı ömrü yaklaşık 13 saattir.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:

Maksimum naltrekson serum konsantrasyonu, ilacın dozu ile orantılıdır.
Hastalardaki karekteristik özellikler

Karaciğer yetmezliği: Sirozlu hastalarda naltrekson’un 5-10 kat daha yüksek plazma konsantrasyonları bildirilmiştir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Preklinik veriler, konvansiyonel güvenirlik, farmakoloji, tekrarlanan doz toksisite, genotoksisite, karsinojenik potansiyel, üreme toksisistesi çalışmalarına göre insanlarda hiçbir tehlike oluşturmadığını göstermiştir. Bununla birlikte, terapötik ve daha yüksek dozlarda insanlarda geri dönüşümlü karaciğer enzimlerinde artış bulunduğu için, artan dozlarda hepatotoksisite riski vardır.

Naltrekson 100 mg/kg dozda (insan terapötik dozunun yaklaşık 140 katı), sıçanlardaki yalancı gebelik düzeyinde belirgin bir artışa neden olmuştur. Çiftleştirilmiş dişi sıçanların gebelik oranında ise azalma oluşturmuştur. Bu gözlemlerin insanlardaki üreme ile ilişkisi ise bilinmemektedir.

Naltrekson, insan terapötik dozunun yaklaşık 140 katı dozlarda verildiği zaman sıçan ve tavşanlarda embryosidal etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Bu etki, gebelik öncesinde ve gebelik süresince 100 mg/kg naltrekson dozu uygulanan sıçanlarda ve organojenez dönemi süresince 60 mg/kg dozda naltrekson uygulanan tavşanlarda ortaya konmuştur.

Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör.