DOMIRPA 200 mg/50 mg tablet (30 tablet) Farmakolojik Özellikler

Levadopa + Benserazid Hcl }

Sinir Sistemi > Dopaminerjik İlaçlar > Levodopa ve Dekarboksilaz İnhibitörü
Saba İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 22 March  2022

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Levodopa ve dekarboksilaz inhibitörleri ATC kodu: N04BA02

    Etki mekanizması

    DOMİRPA anti-Parkinson bir ajandır. Levodopa dopaminin metabolik öncüsüdür. Dopamin, Parkinson hastalarının striatumunda, pallidumunda ve substantia nigrasında (siyah madde) ciddi şekilde tükenmiştir ve levodopa kullanımının bu merkezlerde bulunan dopamin düzeyini artırdığı düşünülmektedir.

    Ancak, dopa dekarboksilaz enzimi tarafından levodopanın dopamine dönüştürülmesi de ekstraserebral dokularda gerçekleşir. Sonuç olarak tam terapötik etki elde edilemeyebilir ve yan etkiler meydana gelebilir.

    Levodopayla birlikte levodopanın ekstraserebral dekarboksilasyonunu bloke eden periferal dekarboksilaz inhibitörünün eklenmesinin önemli avantajları vardır; bunlar azalmış gastro- intestinal istenmeyen etkiler, tedavinin başlangıcında daha hızlı cevap alınması ve doz rejiminin daha basit olmasıdır. DOMİRPA klinik çalışmalarda en iyi sonuçları sağladığı gösterilen levodopa ve benserazidin 4:1 oranında kombinasyonudur.

    Her replasman tedavisi gibi, DOMİRPA ile uzun süreli tedavi gerekli olacaktır.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel özellikler

    Emilim:

    Doz öncesi kan tahlillerinde düşük seviyelerde endojen levodopa görülür.

    DOMİRPA'nın oral uygulamasından sonra, levodopa ve benserazid başlıca ince barsağın çoğunlukla üst bölümlerinden hızlıca absorbe olur ve bu kısımdaki absorbsiyon, bölgeden bağımsızdır. Etkileşim çalışmaları, tek başına levodopa uygulamasıyla karşılaştırıldığında benserazidle birlikte uygulanan levodopanın emiliminin daha yüksek olduğunu göstermektedir. DOMİRPA'nın oral alımından yaklaşık 1 saat sonra, levodopanın maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşılır.

    Standart DOMİRPA kullanımı ile levodopanın mutlak biyoyararlanımı % 98'dir.

    Levodopanın maksimum plazma konsantrasyonu ve absorbsiyon miktarı (EAA) dozla orantılı olarak artar (50-200 mg levodopa). Pik levodopa plazma konsantrasyonu % 30 daha düşüktür ve DOMİRPA standart bir öğünden sonra verildiğinde daha geç oluşur. Gıda alımı levodopa absorpsiyonunu genel olarak %15 kadar azaltmaktadır ancak bu değişken olabilir.

    Dağılım:

    Levodopa gastrik mukoza ve kan beyin bariyerini doyurulabilir bir transport sistemi ile geçer. Plazma proteinlerine bağlanmaz.

    Levodopanın tersine, benserazid terapötik dozlarda kan beyin bariyerini geçmez. Benserazid başlıca böbrek, akciğer, ince barsak ve karaciğerde toplanır.

    Biyotransformasyon:

    Levodopa metabolizmasının 2 ana yolu, daha sonra minör derecede norepinefrine ve daha büyük ölçüde inaktif metabolitlere dönüştürülen dopamin oluşturmak üzere dekarboksilasyon ve eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 15 saat olan ve DOMİRPA'nın terapötik dozlarını alan hastalarda biriken 3-O-metildopayı oluşturan O-metilasyondur. Benserazid ile birlikte uygulandığında levodopanın azalmış periferik dekarboksilasyonu, levodopa ve 3-O-metildopa'nın daha yüksek plazma seviyelerine yansır.

    Benserazid, barsak mukozası ve karaciğerde trihidroksibenzilhidrazine hidroksillenir. Bu metabolit, aromatik aminoasit dekarboksilazın güçlü bir inhibitörüdür.

    Eliminasyon:

    Periferik dekarboksilaz inhibitörü benserazidin varlığında, levodopanın eliminasyon yarı-ömrü yaklaşık 1,5 saattir. Parkinson hastalığı olan yaşlılarda, eliminasyon yarı-ömrü biraz (yaklaşık %25) daha uzundur. Levodopanın plazmadan klirensi yaklaşık 430 mL/dak'dır.

    Benserazid hemen hemen tamamen metabolize olarak elimine olur. Metabolitler esas olarak idrarla (%64) ve daha az miktarda feçesle (%24) atılır.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Bkz. Bölüm Gebelik ve laktasyon

    Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir.