DIKLORON EMULGEL FORTE %2.32 jel (50 G) Klinik Özellikler

Diklofenak }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    DİKLORON EMULGEL FORTE, aşağıdaki hastalıkların lokal semptomatik tedavisinde analjezik ve antiinflamatuvar olarak etkilidir:

      Osteoartrit, romatoid artrit, periartrit, tendinit, tenosinovit ve bursit gibi romatizmal hastalıklar,

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji:

      Yalnız haricen kullanım içindir.

      Yetişkinler ve 14 yaş ve üzeri adölesanlarda:

      DİKLORON EMULGEL FORTE, derinin etkilenen bölgesine yavaşça ovmak suretiyle uygulanır.

      Gerekli olan miktar ağrılı yerin genişliğine bağlıdır. Örneğin: etkilenen alanın büyüklüğüne göre 2 gram (yaklaşık kiraz büyüklüğünde) – 4 gram (yaklaşık ceviz büyüklüğünde) DİKLORON EMULGEL FORTE yaklaşık olarak 2,0-2,5 cm çapında bir alanı tedavi etmek için yeterlidir. Tercihen sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa uygulanmalıdır. Maksimum günlük doz 8 g'dır. Böylece maksimum haftalık doz 56 g'dır.

      Uygulama sıklığı ve süresi:

      7 günlük kullanım sonunda durumda bir gelişme olmazsa ya da kötüleşme gözlenirse doktora danışılmalıdır. Doktor tarafından farklı bir kullanım önerilmediğinde, yumuşak doku incinmelerinde ya da yumuşak doku romatizmasında 14 günden, artrit ağrısında 21 günden fazla kullanılmamalıdır.

      7 günlük kullanım sonunda durumda bir gelişme olmazsa ya da kötüleşme gözlenirse, hastanın altta yatan alternatif bir ağrı nedeni için doktora danışmalıdır.

      Uygulama şekli:

      Derinin etkilenen bölgesine yavaşça ovmak suretiyle uygulanır. Uygulamadan sonra eller yıkanmalıdır (parmak eklemlerinin artrozunun tedavisinde kullanıldığı durumlar hariç).

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

      Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması gerekmez.

      Pediyatrik popülasyon:

      DİKLORON EMULGEL FORTE'un 14 yaşın altındaki çocuklarda ve adelosanlarda kullanımı için etkililik ve güvenlilik datası bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 4.3). 14 yaş ve üzeri adölesanlarda, ağrı için 7 günden uzun süre kullanılması ya da semptomların kötüleşmesi durumunda doktora danışılması önerilmektedir.

      Geriyatrik popülasyon (65 yaş ve üzeri):

      Yaşlılarda DİKLORON EMULGEL FORTE'un yetişkin dozları kullanılabilir.

      4.3. Kontrendikasyonlar

        DİKLORON EMULGEL FORTE, diklofenak'a veya içerdiği yardımcı maddelerden (bkz. bölüm 6.1) herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        DİKLORON EMULGEL FORTE, oldukça geniş deri alanlarına ve uzunca bir süre uygulandığında sistemik yan etki olasılığı bertaraf edilemez. Bu şekilde uygulama düşünüldüğünde DİKLORON EMULGEL FORTE'un oral formlarının kısa ürün bilgisine başvurulmalıdır.

        Peptik ülseri veya öyküsü olan hastalar. İzole vakalarda bu durumun önemli bir geçmişi olanlarda bazı gastrointestinal kanama olasılığı bildirilmiştir. Prostaglandin sentetaz aktivitesini inhibe eden diğer ilaçlar gibi, diklofenak ve diğer NSAİ'ler, önceki bir bronşiyal astımı ya da öyküsü olan hastalarda bronkospazmı hızlandırabilir.

        DİKLORON EMULGEL FORTE, sadece zedelenmemiş ve sağlıklı deri üzerine uygulanmalıdır. Açık yaralara sürülmemelidir. Gözlerle ve mukoz membranlarla temas ettirilmemelidir.

        Uygulama sonrasında ciltte döküntü gelişirse tedavi kesilmelidir.

        DİKLORON EMULGEL FORTE, kapatıcı olmayan bandajlarla kullanılabilir; ancak hava geçirmeyen kapatıcı bandajlar kullanılmamalıdır.

        Sistemik yan etkilerin artışına neden olabileceğinden DİKLORON EMULGEL FORTE, NSAİ ilaçlarla birlikte kullanılacaksa dikkatli olunmalıdır.

        Nadir vakalarda, topikal olarak uygulanan antiinflamatuvar ürünlerin kullanılmasıyla böbrek fonksiyonlarının etkilenmesi gibi sistemik yan etkiler bildirilmiştir. Gastrointestinal kanama öyküsü olanlarda bu etkinin görülme olasıılığı bildirilmiştir.

        Bronşiyal astım ya da alerjik hastalığı olan/olmuş kişilerde bronkospazm görülebilir.

        Yaşlı hastalarda yan etkilerin ortaya çıkma eğilimi daha yüksek olduğu için NSAİ ilaçlar bu kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.

        İçerdiği yardımcı maddelerle ilgili bilgi

        DİKLORON EMULGEL FORTE,

          Propilen glikol içerdiğinden deride iritasyona neden olabilir.

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Jelin topikal uygulamasını takiben sistemik diklofenak absorbsiyonu çok düşük olduğundan herhangi bir etkileşim gözlenmesi beklenmez (bkz. bölüm 4.8). Aşağıdaki etkileşimler diklofenak oral formları ya da diğer NSAİ'lar ile gözlenmiştir.

          Lityum ve digoksin: Diklofenak lityum ve digoksin plazma konsantrasyonlarını arttırabilir.

          Antikoagülanlar: Klinik araştırmalar, diklofenakın antikoagülanların etkisi üzerinde bir etkisi olduğunu göstermese de, diklofenak ve antikoagülan tedavisinin birlikte kullanılması ile artan kanama riski raporları mevcuttur. Bu nedenle, antikoagülan dozajda değişiklik gerekmediğinden emin olmak için, bu tür hastaların yakından izlenmesine ihtiyaç vardır. Diğer NSAİ'larda olduğu gibi, yüksek dozda diklofenak trombosit agregasyonunu tersine çevrilebilir.

          Antidiyabetikler: Klinik çalışmalar, diklofenakın, klinik etkilerini etkilemeden oral antidiyabetik ajanlarla birlikte verilebileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, hipoglisemik ajanların doz ayarlanması gereken, hipoglisemik ve hiperglisemik etkilere ilişkin izole edilmiş raporlar bulunmaktadır.

          Siklosporin: Diklofenak dahil NSAİ'lar ile siklosporinin birlikte kullanan hastalarda nefrotoksisite vakaları bildirilmiştir. Buna hem NSAİ ilaç hem de siklosporinin kombine renal antiprostaglandin etkileri aracılık edebilir.

          Metotreksat: Metotreksat ve NSAİ'lar 24 saat içinde verildiğinde ciddi toksisite vakaları bildirilmiştir. Bu etkileşime NSAİ varlığında böbrek atılımının bozulmasından kaynaklanan metotreksat birikimi aracılık eder.

          Kinolon antimikrobiyaller: Kinolonlar ve NSAİ'lar arasındaki etkileşime bağlı olarak kasılmalar oluşabilir. Bu, önceden epilepsi veya konvülsiyon öyküsü olan veya olmayan hastalarda ortaya çıkabilir. Bu nedenle, zaten bir NSAİ ilaç alan hastalarda bir kinolon kullanımının değerlendirilmesinde dikkatli olunmalıdır.

          Diğer NSAİ ve steroidler: Bu ilacın diğer sistemik NSAİ ilaçlar ve steroidlerle birlikte kullanılması, istenmeyen etkilerin sıklığını artırabilir. Eşlik eden aspirin tedavisi, klinik önemi bilinmemekle birlikte her birinin plazma seviyesini düşürür.

          Diüretikler: Çeşitli NSAİ'lar diüretiklerin aktivitesini inhibe eder. Potasyum koruyucu diüretiklerle birlikte tedavi, serum potasyum seviyelerinin artması ile ilişkili olabilir, bu nedenle serum potasyum izlenmelidir.

          Mifepriston: NSAİ'lar, mifepriston uygulamasından sonraki 8-12 gün boyunca kullanılmamalıdır. NSAİ'lar, mifepristonun etkilerini azaltabilir.

          Antihipertansifler: NSAİ'ların antihipertansif ilaçlar (yani beta blokerler, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri, diüretikler) ile birlikte kullanılması, vazodilatör prostaglandin sentezinin inhibisyonu yoluyla antihipertansif etkisinde bir azalmaya neden olabilir.

          Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

          Etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

          Pediatrik popülasyon:

          Etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          :

          Gebelik kategorisi: C (1. ve 2. trimesterde) / D (3.trimesterde)

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

          Topikal diklofenakın sistemik konsantrasyonu çok az olmasına karşın etkin maddenin fetus ve yenidoğana etkileri tam olarak bilinmediğinden ilacı kullanmak zorunda olanlar uygun bir doğum kontrol yöntemiyle gebelikten korunmalıdır.

          Gebelik dönemi:

          Diklofenak için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.

          Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

          Diklofenak'ın topikal uygulama sonrasında sistemik konsantrasyonu, oral diklofenak ile karşılaştırıldığında daha azdır. NSAİ ilaçların sistemik alımı ile tedavi deneyimlerine dayanarak aşağıdakiler önerilir:

          Prostaglandin sentezinin inhibisyonu gebelik ve/veya embriyo/fetal gelişim üzerine ters etkili olabilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler erken gebelikte prostaglandin sentez inhibitörlerinin kullanımı sonrasında düşük, kardiyak malformasyon ve gastroşizi riskinde bir artışı ileri sürmektedir. Kardiyovasküler malformasyon için %1'den %1,5'a kadar mutlak risk artışı bulunmaktadır. Artan doz ve tedavi süresi ile riskin arttığı kabul edilmektedir.

          DİKLORON EMULGEL FORTE gerekli olmadıkça gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde kullanılmamalıdır. Gebelik planlayan ya da gebeliğin birinci ya da ikinci trimesterinde kullanan kadınlarda düşük dozla ve olabildiğince kısa süreli tedavi uygulanmalıdır. Gebeliğin üçüncü trimesterinde kesinlikle kullanılmamalıdır.

          Gebeliğin üçüncü trimesterinde fetusun prostaglandin sentez inhibitörlerine maruz kalmasıyla

            Kardiyopulmoner toksisite (ductus arteriosusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon)

            4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

            DİKLORON EMULGEL FORTE'un araç ve makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur.

            4.8. İstenmeyen etkiler

            Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

            Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

            Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

            Çok seyrek: Püstüler döküntü

            Bağışıklık sistemi hastalıkları

            Çok seyrek: Aşırı hassasiyet reaksiyonları (ürtiker dahil), anjiyoödem

            Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

            Çok seyrek: Astım

            Deri ve deri altı doku hastalıkları

            Yaygın: Döküntü, egzema, eritem, dermatit (kontakt dermatit dahil), kaşıntı Seyrek: Büllöz dermatit

            Çok seyrek: Fotosensitivite reaksiyonu

            Aşağıdaki yan etkiler oral diklofenak formlarıyla gözlemlenmiştir:

            Kan ve lenf sistemi hastalıkları

            Çok seyrek: Trombositopeni, lökopeni, anemi, aplastik anemi, agranülositoz.

            Bağışıklık sistemi hastalıkları

            NSAİ'larla aşırı duyarlılık reaksiyonları raporlanmıştır. Bu çok seyrek vakalar anaflaktik/anaflaktoid sistem reaksiyonlarını içeren hipotansiyon ve astım, ağırlaşmış astım, bronkospazm ya da dispne gibi solunum yolu reaktivitesini kapsamaktadır.

            Kardiyak hastalıklar

            Çok seyrek: İmpotens (diklofenaka bağlı olduğu bilinmemektedir), palpitasyon, göğüs ağrısı, hipertansiyon

            Sinir sistemi hastalıkları

            Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi ya da vertigo Seyrek: Uyuşukluk, yorgunluk

            Çok seyrek: Duygu bozukluğu, parestezi, hafıza bozukluğu, disoryantasyon, görüş bozuklukları (bulanık görme, diplopi), duyma bozukluğu. Tinnitus, uykusuzluk, konvülsiyon, anksiyete, depresyon, kabus görme, tremor, psikotik reaksiyonlar, tat almada değişiklik bozukluğu.

            Gastrointestinal hastalıklar

            Yaygın olmayan: Epigastrik ağrı, diğer gastrointestinal bozukluklar (ör: bulantı, kusma diyare, abdominal kramplar, dispepsi, flatulans, anoreksi)

            Seyrek: Gastrointestinal kanama, peptik ülser (kanamalı ya da perforasyonlu olan ya da olmayan), kanlı diyare

            Çok seyrek: Düşük gut bozuklukları (ör: spesifik olmayan hemorajik kolit ve ülseratif kolitte şiddetlenme ya da Crohn's protokolit, kolon hasarı ve daralma oluşumu), pankreatit, aftöz stomatit, glosit, özofagial lezyonlar, konstipasyon

            Hepato-bilier hastalıklar

            Yaygın olmayan: Serum aminotransferaz enzimlerinin yükselmesi (ALT, AST) Seyrek: Hepatit dahil karaciğer fonksiyon bozuklukları (izole vakalarda fulminan) sarılıklı/-sız

            Deri ve deri altı doku hastalıkları

            Yaygın olmayan: Raş ya da cilt kabartıları Seyrek: Ürtiker

            Çok seyrek: Ekzema, eritem multiform, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Lyell sendromu), ışığa duyarlılık reaksiyonu, eritroderma (eksfolyatif dermatit), saç dökülmesi alerjik purpura dahil purpura

            Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

            Çok seyrek: Akut böbrek yetmezliği, üriner abnormaliteler (örn: hematüri, proteinüri), intertisyel nefrit, nefrotik sendrom, papiller nekroz.

            Seyrek: Ödem

            Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

            Ruhsatlandırma sonrası şüpheli advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)

            4.9. Doz aşımı ve tedavisi

            Diklofenakın topikal uygulama ile sistemik absorbsiyonu çok düşük olduğundan aşırı doz görülmesi beklenmez.

            DİKLORON EMULGEL FORTE'un kaza ile yutulması (50 g'lık bir tüp 1 g diklofenak sodyuma eşdeğerdir) sonucu beklenen yan etkiler DİKLORON Tablet'in aşırı dozu ile gözlenen istenmeyen etkilere benzerdir.

            Yanlış kullanım veya kaza ile aşırı doz alımı (örneğin çocuklarda) nedeni ile belirgin sistemik yan etkilerin görülmesi durumunda, non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) ile zehirlenme tedavisinde uygulanan genel önlemler uygulanmalıdır. Özellikle ilacın alımından sonra kısa bir süre geçmiş ise, gastrik dekontaminasyon ve aktif kömür ile tedavi düşünülebilir.

            Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir.