DEPALEX XR 500 mg uzun etkili 30 film tablet Klinik Özellikler

Sodyum Valproad + Valproik Asit }

Sinir Sistemi > Antiepileptikler > Valproik Asit
Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 10 January  2017

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Jeneralize veya parsiyel epilepsiler:

      Primer jeneralize nöbetler: Petit mal, grand mal, miyoklonik epilepsiler,

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Kız çocukları ve çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar:

      Valproat tedavisi epilepsi ya da bipolar bozukluk tedavisinde deneyimli bir uzman doktor tarafından başlatılmalı ve izlenmelidir.

      Valproat, diğer tedaviler etkisiz değilse ve tolere edilebiliyorsa, kız çocukları ve çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda kullanılmamalıdır. Böyle bir durumda valproat, Valproat Gebelik Önleme Programı doğrultusunda reçete edilerek kullanılır (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

      DEPALEX XR, uzatılmış salımlı formülasyondur ve doruk plazma konsantrasyonlarını düşürerek 24 saatlik periyotta plazma konsantrasyonunun daha düzenli olmasını sağlar.

      Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

      Günlük doz hastanın yaşı ve vücut ağırlığı dikkate alınarak düzenlenmelidir ve kişiden kişiye değişen cevap göz önünde bulundurulmalıdır.

      Günlük doz, serum konsantrasyonu ve terapötik etki arasında net bir ilişki kurulamadığından, optimum doz klinik cevaba göre saptanmalıdır. Eğer nöbetlerin kontrolü yeterli düzeyde değilse veya advers etkilerden şüphe ediliyorsa, klinik takibe ek olarak valproik asidin plazma düzeyinin saptanması düşünülebilir. Bildirilen etkili plazma düzeyi genelde 40-100 mg/litre (300-700 µmol/litre)'dir.

      DEPALEX XR tedavisine başlama (oral uygulama):

        Başka bir antiepileptik uygulanmayan hastalarda doz 2-3 gün aralarla artırılarak bir hafta içinde optimum doza ulaşılır.

        Bir başka antiepileptik ile tedaviden sodyum valproat tedavisine geçerken iki hafta içinde yavaş yavaş DEPALEX XR dozunu artırarak optimum doz ayarlanmalı ve diğer

        preparatlarla tedavi azaltılarak kesilmelidir.

        Eğer gerekiyorsa başka bir antiepileptik ilavesi yavaş yavaş doz artırılarak yapılmalıdır

      (bkz. bölüm 4.5).

      Pozoloji:

      Epilepsi:

      Başlangıç dozu genellikle günde 10-15 mg/kg olup, daha sonra optimum dozaja kadar çıkılır (bkz " DEPALEX XR tedavisine başlama"). Ortalama günlük doz 20-30 mg/kg'dır.

      - Erişkinlerde dozaj 20-30 mg/kg/gün civarındadır.

      Bipolar bozukluklara bağlı maninin önlenmesi ve tedavisinde:

      Tavsiye edilen başlangıç dozu günde 20 mg/kg sodyum valproattır. İstenilen klinik etkinliği sağlayacak minimum terapötik doza ulaşmak için doz mümkün olduğunca çabuk artırılmalıdır.

      Bipolar bozuklukların idame tedavisi için tavsiye edilen doz günde 1000 mg ila 2000 mg arasındadır. İstisnai durumlarda, doz günde 3000 mg'dan fazla olmayacak şekilde artırılabilir. Dozlar bireysel klinik cevaba göre ayarlanmalıdır.

      Profilaktik tedavi en düşük etkin doz ile kişiye özel olarak uygulanmalıdır.

      Uygulama şekli:

      Ağızdan uygulanır.

      Uzun etkili formun (DEPALEX XR 500 mg) kullanılması ilacın günde bir kez verilmesine imkan tanır; günde tek doz uygulaması tam olarak nöbet kontrolünün sağlandığı epilepsi vakalarında mümkündür.

      DEPALEX XR 500 mg, erişkinlerin ve 17 kg'ın üzerindeki çocukların kullanımı içindir; 6 yaşın altındaki çocuklarda kullanıma uygun değildir.

      DEPALEX XR'ın bölünebilir olması ince bir doz ayarlamasına olanak sağlar. Tabletler ezilmemelidir, çiğnenmeden yutulmalıdır ve tercihen yemeklerle birlikte alınmalıdır.

      Günlük dozlardan birinin yanlışlıkla atlanması halinde, bir sonraki doz, doktorun tavsiye ettiği şekilde, normal olarak alınmalıdır. Atlanan dozu telafi etmek için, dozun iki katı alınmamalıdır.

      Birden fazla dozun atlanması halinde ise, hemen doktora başvurulmalıdır.

      Tedavi düzenli olarak sürdürülmeli, doktora danışılmadan herhangi bir değişiklik yapılmamalı veya kesilmemelidir. Tedavinin kademeli olarak kesilmesi gerekir. Tedavinin birdenbire bırakılması (veya dozun büyük oranda azaltılması), nöbetlerin yeniden ortaya çıkmasına neden olabilir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Karaciğer yetmezliği:

      Aynı metabolik yolu kullandıkları için DEPALEX XR ve salisilatlar aynı anda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 4.8).

      Valproik asidin de tedavilerine dahil olduğu hastalarda, ölümle sonuçlanabilen karaciğer yetmezliği dahil, karaciğer fonksiyon bozukluğu ortaya çıkmıştır (bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.4).

      Salisilatlar 16 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır (bkz. Aspirin/salisilat ürün bilgisi

      - Reye Sendromu). Bunun yanı sıra, 3 yaşın altındaki çocuklarda DEPALEX XR ile birlikte kullanım, karaciğer toksisitesi riskini artırabilir.

      Böbrek yetmezliği:

      Dozajın azaltılması gerekebilir. Plazma konsantrasyonlarının takibi yanıltıcı olabileceğinden, dozaj klinik takibe göre ayarlanmalıdır (bkz. Bölüm 5.2)

      Pediyatrik popülasyon:

      Epilepsi:

      DEPALEX XR 500 mg formu 6 yaşın altındaki çocuklar için uygun değildir.

        6-11 yaş arası çocuklarda dozaj 30 mg/kg/gün civarındadır.

        Ergenlik çağındaki çocuklarda 20-30 mg/kg

        Kompleks parsiyel nöbetlerde 10 yaş ve yukarısı için kullanılmalıdır.

        Bipolar bozukluklara bağlı maninin önlenmesi ve tedavisi:

        Valproatın bipolar bozukluklara bağlı maninin önlenmesi ve tedavisindeki güvenliliği ve etkililiği 18 yaşın altındaki hastalarda değerlendirilmemiştir.

        Geriyatrik popülasyon:

        Yaşlılarda sodyum valproatın farmakokinetiği değişiyorsa da klinik önemi sınırlıdır ve dozaj nöbetlerin kontrolüne göre düzenlenmelidir.

      4.3. Kontrendikasyonlar

        DEPALEX XR'ın aşağıdaki durumlarda kullanımı kontrendikedir:

        Uygun bir alternatif tedavinin mevcut olması durumunda hamilelikte (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6)

        Gebelik Önleme Programı koşulları yerine getirilmediği takdirde çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6)

        Valproat, divalproat, valpromid veya ilaç içindeki yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılık öyküsü olanlarda

        Akut hepatit

        Kronik hepatit

        Kişide veya ailede özellikle ilaca bağlı ağır hepatit hikayesi (Child Pugh C)

        Hepatik porfiri

        Üre döngüsündeki enzim eksikliği olanlarda (Bkz. Bölüm 4.4)

        Mitokondrial enzim polimeraz ï§ (POLG) enzimini kodlayan nükleer gende mutasyonun neden olduğu mitokondrial hastalığı (örneğin, Alpers-Huttenlocher Sendromu) olan hastalarda ve POLG ile ilişkili bozukluk şüphesi olan 2 yaşından küçük çocuklarda (Bkz. Bölüm 4.4)

        St. John's Wort (Sarı kantaron) ile birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.5).

      image

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Özel uyarılar

      Gebelik Önleme Programı

      Valproat, yüksek teratojenik potansiyele sahiptir ve uterusta valproata maruz kalan çocuklarda konjenital malformasyon ve nörogelişimsel bozukluk riski yüksektir (Bkz. bölüm 4.6). Valproat, kız çocuklarında ve çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda yalnızca diğer tedaviler etkisiz olduğunda ya da tolere edilemediğinde kullanılmalıdır. Başka bir tedavi imkanı yoksa, aşağıdaki Gebelik Önleme Programı'na uyulmalıdır.

      DEPALEX XR, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

        Uygun bir alternatif tedavinin mevcut olması durumunda gebelikte (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6)

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Kontrendike olan kombinasyonlar:

          St. John's Wort (Sarı Kantaron):

          Azalmış plazma konsantrasyonu riski ve antikonvülsan etkililikte azalma.

          Önerilmeyen kombinasyonlar:

          Lamotrijin:

          Ciddi deri reaksiyonları (toksik epidermal nekroliz) riskinde artış.

          Ayrıca, lamotrijin plazma konsantrasyonlarında artış meydana gelebilir (sodyum valproat ile azalmış hepatik metabolizma)

          Eğer birlikte uygulanması gerekli görülürse, yakından klinik takip gereklidir.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Valproat, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4):

            Epilepsiyi tedavi edecek uygun bir alternatifin mevcut olduğu sürece gebelik sırasında

            4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

            Araç ve makine kullanan hastalar, özellikle antikonvülsan politerapisi alıyorsa veya sersemlik halini arttırabilecek diğer ilaçlar ile birlikte bu ilacı kullanıyorsa, sersemlik hali yapabileceği riskine karşı uyarılmalıdır.

            4.8. İstenmeyen etkiler

            Aşağıda sıralanan advers etkilerin sıklığına ilişkin bilgiler şöyle tanımlanmıştır:

            Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

            (Kist ve polipler de dahil olmak üzere) iyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar:

            Seyrek: Miyelodisplastik sendrom

            Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

            Yaygın: Anemi, trombositopeni

            Genelde sistematik olarak fark edilen ve klinik belirti vermeyen, doza bağlı trombositopeni vakaları bildirilmiştir.

            Trombositopeninin asemptomatik olması durumunda, eğer trombosit miktarı uygun ve epileptik hastalığın kontrolü mümkünse, yalnızca sodyum valproat pozolojisinin azaltılmasıyla, genellikle bu trombositopeninin düzelmesi sağlanabilir.

            Yaygın olmayan: Pansitopeni, lökopeni

            Seyrek: Kemik iliği aplazisi veya saf kırmızı kan hücresi aplazisi, agranülositoz, makrositik anemi, makrositoz.

            Endokrin hastalıklar:

            Yaygın olmayan: Uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması sendromu (IADHS), hiperandrojenizm (hirsutizm, virilizm, akne, erkek tipi alopesi ve/veya androjen hormon seviyesinde artış)

            Seyrek: Hipotiroidizm (Bkz. Bölüm 4.6).

            Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

            Yaygın: Hiponatremi

            Seyrek: Hiperamoniyemi* (Bkz. Bölüm 4.4), obezite

            *Sıklıkla karaciğer fonksiyon testlerinde değişikliğe neden olmayan özellikle birden fazla ilaç ile tedavi esnasında izole ve orta derecede hiperamoniyemi ortaya çıkabilmektedir. Bu durum tedavinin kesilmesini gerektirmez. Nörolojik semptomların eşlik ettiği hiperamoniyemi (komaya kadar giden) de bildirilmiştir. Bu vakalarda daha ileri tetkiklere başvurulmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

            Psikiyatrik hastalıklar:

            Yaygın: Konfüzyonel durum, halüsinasyonlar, agresyon*, ajitasyon*, dikkat bozukluğu* Seyrek: Anormal davranış*, psikomotor hiperaktivite*, öğrenme bozukluğu*

            *Bu yan etkiler daha çok pediyatrik popülasyonda gözlenir.

            Sinir sistemi hastalıkları:

            Çok yaygın: Tremor

            Yaygın: Ekstrapiramidal bozukluk**, stupor*, sedasyon, konvülsiyon*, bellek bozukluğu, baş ağrısı, nistagmus, bulantı veya baş dönmesi.

            Yaygın olmayan: Koma*, ensefalopati*, letarji*, geri dönüşümlü parkinsonizm**, ataksi, parestezi.

            Seyrek: Diplopi, tedavinin kesilmesini takiben birkaç hafta ya da birkaç ay içinde geriye dönebilen sinsi ve yavaş başlangıçlı kognitif bozukluklar** (demansın tüm klinik özelliklerini gösterebilen) bildirilmiştir.

            *Tedavi sırasında bazen geçici komaya/ensefalopatiye kadar gidebilen stupor ve letarji, tek başına veya konvülsiyonlarda paradoksal artışla birlikte görülmüştür ve tedavi durdurulduğunda veya doz azaltıldığında, azalmıştır. Bu etkiler genellikle birden fazla ilaçla tedavi sırasında (özellikle fenobarbital veya topiramat) ve valproat dozu birden artırıldığında ortaya çıkar.

            **Bu semptomlar serebral atrofinin görüntüleme bulguları ile ilişkili olabilir.

            Kulak ve iç kulak hastalıkları:

            Yaygın: Sağırlık

            Vasküler hastalıklar:

            Yaygın: Hemoraji (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8)

            Yaygın olmayan: Kutanöz vaskülit, özellikle lökositoklastik vaskülit

            Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:

            Yaygın olmayan: Plevral efüzyon

            Gastrointestinal hastalıklar:

            Çok yaygın: Bulantı

            Yaygın: Bazı hastalarda tedavinin ilk günlerinde sıklıkla sindirim sistemine ait yan etkiler (kusma, esas olarak ginjival hiperplazi olmak üzere ginjival bozukluklar, stomatit, üst karın ağrısı, diyare) görülebilir, bunlar çoğunlukla tedaviyi durdurmaya gerek kalmadan bir kaç gün içinde kendiliğinden ortadan kalkar.

            Yaygın olmayan: Bazen fatal olabilen, tedavinin erken kesilmesine ihtiyaç duyulabilecek pankreatit (Bkz. bölüm 4.4).

            Hepato-bilier hastalıklar:

            Yaygın: Karaciğer hastalığı (Bkz. bölüm 4.4).

            Deri ve deri altı doku hastalıkları:

            Yaygın: Geçici ve/veya doza bağlı olarak alopesi, tırnak ve tırnak yatağı bozuklukları

            Yaygın olmayan: Anjiyoödem, deri reaksiyonları, saç bozuklukları (saç yapısı anormallikleri, saç rengi değişiklikleri, saç uzama anormallikleri gibi)

            Seyrek: Toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu ve eritema multiforme, DRESS Sendromu (eozinofili ve sistemik semptomların görüldüğü ilaç reaksiyonu) veya ilaç aşırı duyarlılık reaksiyonu.

            Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:

            Yaygın olmayan: Valproatla uzun süre tedavi gören hastalarda kemik mineral yoğunluğunda azalma, osteopeni, osteoporoz ve kırıklar. Valproatın kemik metabolizmasını etkileme mekanizması henüz belirlenememiştir.

            Seyrek: Akut sistemik lupus eritematosus (Bkz. Bölüm 4.4), rabdomiyoliz (Bkz. Bölüm 4.4).

            Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:

            Yaygın: Üriner inkontinans

            Yaygın olmayan: Renal yetmezlik

            Seyrek: Enürezis, üriner inkontinans, tubulointerstisyel nefrit,geri dönüşümlü Fanconi sendromu

            Üreme sistemi hastalıkları ve meme hastalıkları:

            Yaygın: Menstrüel düzensizlikler Yaygın olmayan: Amenore

            Seyrek: Spermatogenez üzerine etki (özellikle sperm motilitesinde azalma) (Bkz. Bölüm 4.6), polikistik over

            Çok seyrek: Jinekomasti

            Konjenital ve kalıtımsal/genetik hastalıklar:

            Konjenital malformasyonlar ve nörogelişimsel bozukluklar (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6)

            Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

            Yaygın olmayan: Hipotermi, şiddetli olmayan periferik ödem

            Araştırmalar:

            Yaygın: Kilo artışı*

            Seyrek: Koagülasyon faktörlerinde azalma (en az birinde), koagülasyon testlerinde anormallik (protrombin zamanında uzama, aktive parsiyel tromboplastin zamanında uzama, trombin zamanında uzama, INR'de uzama gibi) (Bkz. Bölüm. 4.4 ve 4.6), vitamin B8 (biotin) eksikliği/biotinidaz eksikliği.

            *Kilo artışı polikistik over sendromu için bir faktör olduğundan dikkatlice izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.4).

            Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

            Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye

            Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta:tufam@titck.gov.tr; tel:0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

            4.9. Doz aşımı ve tedavisi

            Akut, ağır doz aşımının belirtileri; bir dereceye kadar derin olabilen hafif koma hali dahil, müsküler hipotoni, hiporefleksi, miyozis, metabolik asidoz, solunum fonksiyonlarının bozulması, hipotansiyon ve dolaşım kollapsı/kardiyovasküler şoktur.

            Az sayıda serebral ödeme bağlı intrakraniyal hipertansiyon vakası bildirilmiştir.

            Doz aşımının hastanedeki tedavisi: Alımından 10-12 saat sonrasına kadar yararlı olabilecek gastrik lavaj; etkili diürezin idamesi; kalp ve solunum fonksiyonlarının takibi.

            Çok ciddi vakalarda eğer gerekirse renal diyaliz yapılabilir.

            Bu tip zehirlenmede prognoz genelde olumludur. Ancak, birkaç ölüm raporlanmıştır. Valproat formülasyonundaki sodyum doz aşımında hipernatremiye yol açabilir.

            Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir.