BORTIREL 3.5 mg IV/SC enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için toz Klinik Özellikler

Bortezomib }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Diğer Kanser İlaçları
Dem İlaç San. Tic. Ltd. Şti. | 20 December  2022

KLİNİK ÖZELLIKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    BORTİREL (bortezomib) en az bir sıra tedavi almış ve hematopoetik kök hücre transplantasyonu olmuş veya hematopoetik kök hücre transplantasyonuna uygun olmayan, ilerleyen multipl miyelom tanılı yetişkin hastaların tedavisinde monoterapi veya pegile lipozomal doksorubisin veya deksametazon ile kombine olarak endikedir.

    BORTİREL (bortezomib), hematopoetik kök hücre transplantasyonu ile birlikte yüksek doz kemoterapi için uygun olmayan, daha önce tedavi edilmemiş multipl miyelom tanılı yetişkin hastaların tedavisinde melfalan ve prednizon ile kombine olarak endikedir.

    BORTİREL (bortezomib), hematopoetik kök hücre transplantasyonu ile birlikte yüksek doz kemoterapi için uygun olan, daha önce tedavi edilmemiş multipl miyelom tanılı yetişkin hastaların indüksiyon tedavisinde deksametazon ile veya deksametazon ve talidomid ile kombine olarak endikedir.

    BORTİREL (bortezomib) daha önceden antrasiklin ve/veya alkilleyici ajan veya bu tedavilerin rituksimab ile kombinasyonlarını içeren tedavilerden en az birini uygun dozda ve uygun süre almış ve buna rağmen nüks eden veya tedaviye dirençli mantle hücreli lenfoma hastalarının tedavisinde endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    BORTİREL tedavisi kanser hastalarının tedavisinde deneyimli bir hekimin yönetiminde başlatılmalıdır, fakat BORTİREL kemoterapötik ajanların kullanımı konusunda uzman ve deneyimli bir sağlık personeli tarafından uygulanabilir. BORTİREL'in sulandırma işlemi sağlık personelince yapılmalıdır (bkz. Bölüm 6.6).

    BORTİREL 3,5 mg enjeksiyonluk solüsyon için toz intravenöz veya subkütan yoldan uygulanabilir.

    BORTİREL diğer yollardan uygulanmamalıdır. İntratekal uygulama ölümle sonuçlanmıştır. BORTİREL ile yeniden tedavi konusunda bilgiler kısıtlıdır (bkz. Bölüm 5.1).

    Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

    Progresif multipl miyelom tedavisinde pozoloji (Daha önce en az bir sıra tedavi almış hastalar)

    Monoterapide:

    BORTİREL, 21 günlük bir tedavi siklusunda iki hafta süreyle haftada iki kez 1, 4, 8 ve 11. günlerde olmak üzere intravenöz veya subkütan yoldan önerilen 1,3 mg/m vücut yüzey alanı dozunda uygulanır. Bu üç haftalık dönem bir tedavi siklusu olarak alınmalıdır. Hastaların tam remisyon doğrulanması sonrası 2 siklus daha BORTİREL almaları önerilir. BORTİREL ile tedavi sırasında tam remisyon elde edilemeyen hastaların da toplamda 8 siklus olana kadar BORTİREL ile tedaviye devam etmeleri önerilir. Birbirini izleyen BORTİREL dozları arasında en az 72 saatlik bir süre bırakılmalıdır.

    Monoterapi için tedavi sırasında doz ayarlamaları ve tedavinin yeniden başlatılması:

    Aşağıda belirtildiği gibi, nöropati dışında herhangi bir Evre 3 hematolojik-olmayan ya da Evre

    4 hematolojik toksisitenin başlaması durumunda BORTİREL tedavisi geçici olarak durdurulmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). Toksisite semptomları düzeltildikten sonra, BORTİREL tedavisi %25 oranında azaltılmış bir doz (1,3 mg/m/doz, 1,0 mg/m/doz'a düşürülür; 1,0 mg/m/doz 0,7 mg/m/doz'a düşürülür) kullanılarak yeniden başlatılabilir. En düşük dozda toksisite semptomları düzelmezse ve tedaviden sağlanacak yarar olası riskten belirgin bir şekilde yüksek değilse BORTİREL tedavisini sonlandırma düşünülmelidir.

    Nöropatik ağrı ve/veya periferik nöropati:

    BORTİREL ile ilişkili nöropatik ağrı ve/veya periferik nöropati ortaya çıkan hastaların tedavisi Tablo 1'deki gibi yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Önceden ciddi nöropatisi bulunan hastalar, ancak dikkatli bir risk/yarar değerlendirmesi yapıldıktan sonra BORTİREL ile tedavi edilmelidir.

    Tablo 1: BORTİREL ile ilişkili nöropatik için önerilen* pozoloji değişiklikleri

    Nöropatinin derecesi

    Doz ve şema değişikliği

    Evre 1 (asemptomatik; derin tendon reflekslerin kaybı veya parestezi) ağrı ya da

    fonksiyon kaybı yok.

    Değişiklik yok

    Evre 1 ağrılı ya da Evre 2 (orta dereceli semptomlar; aletli Gündelik Yaşam Aktivitelerini (GYA)** kısıtlayan)

    BORTİREL dozu 1,0 mg/m'ye düşürülür veya BORTİREL tedavi şeması haftada bir defa 1,3 mg/m olacak şekilde değiştirilir.

    Evre 2 ağrılı ya da Evre 3 (şiddetli semptomlar; kişisel bakım GYA*** kısıtlayan)

    Toksisite düzelinceye kadar BORTİREL tedavisine ara verilir. Toksisite düzeldiğinde, BORTİREL'in haftada bir 0,7 mg/m'ye düşürülmüş dozu ile tedaviye tekrar başlanır.

    Evre 4 (yaşamı tehdit eden sonuçları olan; acil girişim gerektiren) ve/veya şiddetli otonom nöropati

    BORTİREL tedavisi sonlandırılır.

    * Faz 2 ve 3 multipl myelom çalışmalarındaki doz ayarlamaları ve pazarlama sonrası deneyim temel alınmıştır. Evrelemede NCI Ortak Toksisite Kriterleri CTCAE v 4.0 temel alınmıştır.

    ** Aletli GYA: yemek pişirilmesi, yiyecek ve giysiler için alışveriş yapılması, telefon kullanılması, paranın idaresi ve bunun gibi aktivitelerdir.

    *** Kişisel bakım GYA: yatağa bağımlı olmama ve yıkanma, giyinip soyunma, kendi yemeğini yiyebilme, tuvaleti kullanabilme ile ilaçlarını alabilme gibi aktivitelerdir.

    Pegile lipozomal doksorubisin ile kombinasyon tedavisi:

    BORTİREL, 21 günlük bir tedavi siklusunda iki hafta süreyle haftada iki kere 1, 4, 8 ve 11. günlerde olmak üzere intravenöz veya subkütan yoldan önerilen 1,3 mg/m vücut yüzey alanı dozunda uygulanır. Bu 3 haftalık dönem bir tedavi siklusu olarak kabul edilir. Birbirini izleyen BORTİREL dozları arasında en az 72 saatlik bir süre bulunmalıdır.

    Pegile lipozomal doksorubisin, BORTİREL tedavi siklusunun 4. gününde, BORTİREL enjeksiyonundan sonra 1 saat süreyle intravenöz infüzyon olarak 30 mg/m dozda uygulanır. Hastalarda hastalık ilerlemesi görülmediği ve hastalar tedaviyi tolere edebildikleri sürece bu kombinasyon tedavisi 8 siklusa kadar uygulanabilir. Tam yanıt elde eden hastalar, tam yanıt elde edildiğine dair ilk bulgudan sonra, tedavinin 8 siklustan daha fazla sürmesi gerekse bile, en az 2 siklus süreyle daha tedaviye devam edebilirler. Paraprotein seviyeleri 8 siklustan sonra düşmeye devam eden hastalar, tedavi tolere edildiği ve yanıt elde edilmeye devam edildiği sürece tedaviye devam edebilirler.

    Pegile lipozomal doksorubisin hakkında daha fazla bilgi için, ilgili Kısa Ürün Bilgisi'ne bakınız.

    Deksametazon ile kombinasyon:

    BORTİREL, 21 günlük bir tedavi siklusunda iki hafta süreyle haftada iki kere 1, 4, 8 ve 11. günlerde olmak üzere intravenöz veya subkütan yoldan önerilen 1,3 mg/m vücut yüzey alanı dozunda uygulanır. Bu 3 haftalık dönem bir tedavi siklusu olarak kabul edilir. Birbirini izleyen BORTİREL dozları arasında en az 72 saatlik bir süre bulunmalıdır.

    Deksametazon, BORTİREL tedavi siklusunun 1, 2, 4, 5, 8, 9, 11 ve 12. günlerinde 20 mg dozda oral yoldan uygulanır.

    Bu kombinasyon tedavisinin ilk 4 siklusundan sonra yanıt elde eden veya hastalığı stabil hale gelen hastalar, maksimum 4 ilave siklus boyunca aynı kombinasyon tedavisini almaya devam edebilirler. Deksametazon hakkında daha fazla bilgi için, ilgili Kısa Ürün Bilgisi'ne bakınız.

    Progresif multipl miyeloma sahip hastalarda kombinasyon tedavisi için doz ayarlamaları

    Kombinasyon tedavisine ilişkin BORTİREL doz ayarlamaları için, yukarıda monoterapi başlığı altında açıklanan doz modifikasyonu kılavuzunu okuyunuz.

    Hematopoetik kök hücre transplantasyonuna uygun olmayan ve önceden tedavi edilmemiş multipl miyelomlu hastalarda pozoloji

    Melfalan ve prednizonla kombinasyon tedavisi:

    BORTİREL (bortezomib) Tablo 2'de gösterildiği gibi, oral melfalanla ve oral prednizonla kombinasyon halinde intravenöz veya subkütan yoldan uygulanır. 6 haftalık bir periyod, bir tedavi siklusu olarak kabul edilir. BORTİREL, siklus 1-4'te haftada iki defa uygulanır (gün 1, 4, 8, 11, 22, 25, 29 ve 32). BORTİREL, siklus 5-9'da haftada bir defa uygulanır (gün 1, 8, 22 ve 29). Birbirini izleyen BORTİREL dozları arasında en az 72 saatlik bir süre bırakılmalıdır.

    Melfalan ve prednizon her bir BORTİREL tedavi siklusunun ilk haftasındaki ilk 4 günde (gün 1, 2, 3 ve 4) oral yoldan uygulanır.

    9 BORTİREL kombinasyon tedavi siklusu uygulanır.

    Tablo 2: Melfalan ve prednizonla kombinasyon halinde kullanıldığında BORTİREL için önerilen pozoloji

    Haftada iki defa BORTİREL (Siklus 1-4)

    Hafta

    1

    2

    3

    4

    5

    6

    M

    (1,3mg/m)

    Gün Gün

    1 4

    Gün Gün

    8 11

    dinlenme periyodu

    Gün Gün

    22 25

    Gün Gün

    29 32

    dinlenme periyodu

    M (9 mg/m)

    P (60 mg/m)

    Gün Gün Gün Gün

    1 2 3 4

    -- --

    dinlenme periyodu

    -- --

    -- --

    dinlenme periyodu

    Haftada bir defa BORTİREL (Siklus 5-9)

    Hafta

    1

    2

    3

    4

    5

    6

    M

    (1,3mg/m)

    Gün -- -- -- 1

    Gün 8

    dinlenme periyodu

    Gün 22

    Gün 29

    dinlenme periyodu

    M (9 mg/m)

    P (60 mg/m)

    Gün Gün Gün Gün

    1 2 3 4

    --

    dinlenme periyodu

    --

    --

    dinlenme periyodu

    M= BORTİREL; M = melfalan, P = prednizon

    Melfalan ve prednizon ile kombine tedavide, tedavi sırasında dozun ayarlaması ve tedavinin yeniden başlatılması:

    Yeni bir tedavi siklusunun başlatılmasından önce:

      Trombosit sayımı ≥70 x 10/L, MNS (mutlak nötrofil sayısı) ≥1,0 x 10/L olmalıdır.

      Hematolojik olmayan toksisitelerde Evre 1'e ya da başlangıç noktasına düzelme meydana gelmiş olmalıdır.

    Tablo 3: Melfalan ve prednizonla kombinasyon halinde kullanıldığında bortezomibin takip eden sikluslar sırasındaki pozoloji değişiklikleri

    Toksisite

    Doz değişikliği ya da ertelemesi

    Bir siklus sırasında meydana gelen hematolojik toksisite:

    Bir sonraki siklusta melfalan dozunu %25 azaltmayı düşününüz

      Önceki siklusta uzun süreli Evre 4 nötropeni ya da trombositopeni veya kanamayla birlikte seyreden

    Bir BORTİREL dozu gününde (gün 1 haricinde) trombosit sayımı ≤ 30 x 10/L ya da MNS ≤ 0,75 x 10/L olduğu takdirde

    BORTİREL tedavisi durdurulmalıdır

    ≥3 doz ya da haftada bir defa

    şeklindeki uygulama sırasında ≥ 2 doz)

    BORTİREL dozu 1 doz seviyesi düşürülmelidir (1,3 mg/m'den 1 mg/m'ye ya da 1 mg/m'den

    0,7 mg/m'ye)

    Evre ≥ 3 hematolojik olmayan toksisiteler

    BORTİREL tedavisi toksisite semptomlarında Evre 1'e ya da başlangıç noktası temelinde düzelme meydana gelene kadar kesilmelidir. Ardından BORTİREL doz seviyesinde bir doz azaltma yapılmasıyla tedavi yeniden başlatılabilir (1,3 mg/m'den 1 mg/m'ye ya da 1 mg/m'den 0,7 mg/m'ye). BORTİREL ile ilişkili nöropatik ağrı ve/veya periferik nöropati için BORTİREL tedavisini Tablo 1'de özetlendiği şekilde durdurunuz ve/veya değiştiriniz.

      Bir siklusta birkaç BORTİREL dozu verilmediği takdirde (haftada iki defa şeklindeki uygulama sırasında

    Melfalan ve prednizon konusunda daha fazla bilgi, ilgili Kısa Ürün Bilgisi'ne bakınız.

    Hematopoetik kök transplantasyon şansı olan ve önceden tedavi edilmemiş multipl miyelomlu hastalarda pozoloji (indüksiyon tedavisi)

    Deksametazon ile kombine tedavi:

    BORTİREL, 21 günlük bir tedavi siklusunda iki hafta süreyle, haftada iki kez 1, 4, 8 ve 11. günlerde olmak üzere intravenöz veya subkütan yoldan önerilen 1,3 mg/m vücut yüzey alanı dozunda uygulanır. Bu 3 haftalık dönem bir tedavi siklusu olarak kabul edilir. Birbirini izleyen BORTİREL dozları arasında en az 72 saatlik bir süre bırakılmalıdır.

    Deksametazon, BORTİREL siklusunun 1, 2, 3, 4, 8, 9, 10 ve 11 günlerinde ağızdan 40 mg olarak uygulanır.

    Bu kombinasyon dört tedavi siklusu uygulanır. Deksametazon ve talidomid ile kombine tedavi:

    BORTİREL 28 günlük bir tedavi siklusunda iki hafta süreyle, haftada iki kez 1, 4, 8 ve 11. günlerde olmak üzere intravenöz veya subkütan yoldan 1,3 mg/m vücut yüzey alanı dozunda uygulanır. Bu dört haftalık periyod bir tedavi siklusu olarak kabul edilir. Birbirini izleyen BORTİREL dozları arasında en az 72 saatlik bir süre bırakılmalıdır.

    Deksametazon, BORTİREL siklusunun 1, 2, 3, 4, 8, 9, 10 ve 11 günlerinde ağızdan 40 mg olarak uygulanır.

    Talidomid günde 50 mg olarak tedavinin ilk 14 gününde ağızdan uygulanır. Eğer tolere edilirse, 15-28. günler arasında talidomid dozu günlük 100 mg'a ve sonraki günlerde de 2. siklus sonrası günlük 200 mg'a çıkarılabilir (bkz. Tablo 4).

    Bu kombinasyon dört tedavi siklusu uygulanır. En azından kısmi cevap alınan hastalarda 2 ek tedavi siklusu yapılması önerilir.

    Tablo 4: Hematopoetik kök hücre transplantasyona uygun olan, önceden tedavi edilmemiş multipl miyelomlu hastalarda deksametazon ve talidomid ile kombinasyon halinde kullanıldığında BORTİREL için önerilen pozoloji

    M+ Dx

    Siklus 1-4

    Hafta

    1

    2

    3

    M(1,3

    mg/m)

    Gün 1

    --

    --

    Gün 4

    Gün 8

    --

    --

    Gün 11

    dinlenme periyodu

    Dx

    40 mg

    Gün 1

    Gün 2

    Gün 3

    Gün 4

    Gün 8

    Gün 9

    Gün 10

    Gün 11

    --

    M+ Dx

    + T

    Siklus 1

    Hafta

    1

    2

    3

    4

    M(1,3

    mg/m)

    Gün 1

    --

    --

    Gün 4

    Gün 8

    Gün 11

    Dinlenme periyodu

    Dinlenme periyodu

    T

    50 mg

    Günlük

    Günlük

    --

    --

    T 100

    mg

    --

    --

    Günlük

    Günlük

    Dx

    40 mg

    Gün 1

    Gün 2

    Gün 3

    Gün 4

    Gün 8

    Gün 9

    Gün 10

    Gün 11

    --

    --

    Siklus 2 – 4

    M(1,3

    mg/m)

    Gün 1

    --

    --

    Gün 4

    Gün 8

    Gün 11

    Dinlenme periyodu

    Dinlenme periyodu

    T

    200 mga

    Günlük

    Günlük

    Günlük

    Günlük

    Günlük

    Dx

    40 mg

    Gün 1

    Gün 2

    Gün 3

    Gün 4

    Gün 8

    Gün 9

    Gün 10

    Gün 11

    --

    --

    M= BORTİREL; Dx = deksametazon, T = talidomid

    BORTİREL ile ilişkili doz ayarlamalarında, monoterapi için tanımlanan doz modifikasyon kılavuzları takip edilmelidir.

    Ayrıca, BORTİREL diğer kemoterapötik tıbbi ürünlerle birlikte uygulandığında, bu ürünler için Kısa Ürün Bilgilerindeki tavsiyeye göre toksisite durumunda uygun doz azaltmaları dikkate alınmalıdır.

    Daha önceden tedavi almış ve buna rağmen nüks eden veya tedaviye dirençli mantle hücreli lenfoma (MCL) hastalarında pozoloji

    28 günlük bir tedavi siklusunda iki hafta süreyle, haftada iki kez 1, 4, 8 ve 11. günlerde olmak üzere intravenöz veya subkütan yoldan 1,3 mg/m vücut yüzey alanı dozunda uygulanır.

    Uygulama şekli:

    İntravenöz enjeksiyonla uygulama:

    BORTİREL 3,5 mg sulandırılmış solüsyon, periferik veya santral intravenöz bir kateterden 3- 5 saniyelik bolus enjeksiyon şeklinde ve bunu takiben enjeksiyonluk 9 mg/ml (%0,9'luk) sodyum klorür çözeltisi ile yıkanarak uygulanır. Birbirini izleyen BORTİREL dozları arasında en az 72 saatlik bir süre bırakılmalıdır.

    Subkütan enjeksiyonla uygulama:

    BORTİREL 3,5 mg sulandırılmış solüsyon, uyluktan (sağ veya sol) veya karından (sağ veya sol) subkütan olarak uygulanır. Solüsyon, 45-90 derece açıyla subkütan olarak uygulanmalıdır. Takip eden enjeksiyonlar için farklı uygulama bölgesi seçilmelidir.

    BORTİREL'in subkütan olarak uygulanması sonrasında yerel enjeksiyon bölgesi reaksiyonu oluşursa, bir sonraki subkütan uygulamanın ya daha düşük konsantrasyonla yapılması (BORTİREL 3,5 mg sulandırılmış solüsyonu, 2,5 mg/ml konsantrasyon yerine 1 mg/ml konsantrasyonda olacak şekilde hazırlanmalıdır) ya da intravenöz enjeksiyona geçilmesi önerilir.

    BORTİREL diğer ilaçlarla birlikte uygulandığında, uygulama talimatları için bu ürünlerin Kısa Ürün Bilgilerine bakınız.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer yetmezliği:

    Hafif şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanmasına gerek yoktur ve önerilen BORTİREL dozuna göre tedavi edilmelidirler. Orta şiddette veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda BORTİREL ile tedaviye, ilk tedavi siklusunda 0,7 mg/m'lik azaltılmış dozla başlanarak hastanın toleransına göre 1,0 mg/m'lik dozlara yükseltilerek ya da 0,5 mg/m'lik dozlara düşürülerek tedaviye devam edilir (bkz Tablo 5 ve Bölüm 4.4 ve 5.2)

    Tablo 5: Karaciğer yetmezliği olan hastalar için önerilen BORTİREL başlangıç dozu modifikasyonu

    Karaciğer yetmezliğinin derecesi*

    Bilirubin Seviyesi

    SGOT

    Seviyeler

    (AST)

    Başlangıç modifikasyonu

    dozu

    Hafif

    ≤ 1,0x NÜS

    > NÜS

    Doz ayarlamasına yok.

    gerek

    > 1,0x- 1,5x NÜS

    Herhangi biri

    Doz ayarlamasına yok.

    gerek

    Orta derecede

    > 1,5x- 3x NÜS

    Herhangi biri

    Birinci siklus BORTİREL 0,7 mg/m'ye düşürülebilir. Takip eden sikluslarda hasta toleransına bakılarak 1,0 mg/m'ye doz artışı

    veya 0,5 mg/m'ye doz azalması düşünülebilir.

    Ciddi

    > 3x NÜS

    Herhangi biri

    SGOT = serum glutamik oksaloasetik transaminaz; AST = aspartat aminotransferaz; NÜS = normal aralık üst sınırı.

    * karaciğer yetmezliğinin kategorizasyonu için NCI Organ Disfonksiyon Çalışma Grubunun sınıflaması (hafif, orta, ciddi derecede) temel alınmıştır.

    Böbrek yetmezliği:

    Bortezomibin farmakokinetik özellikleri hafif ve orta dereceli böbrek yetmezliğinden (kreatinin klerensi> 20 ml/dakika/1,73 m) etkilenmez; bu nedenle, bu tür hastalarda dozun ayarlaması gerekli değildir. Bortezomibin farmakokinetik özelliklerinin diyaliz tedavisi görmeyen ağır böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <20 ml/dakika/1,73 m) olan hastalarda etkilenip etkilenmediği bilinmemektedir. Diyaliz BORTİREL konsantrasyonlarını azaltabileceğinden ilaç diyaliz prosedüründen sonra uygulanmalıdır (bkz Bölüm 5.2).

    Pediyatrik popülasyon:

    BORTİREL'in 18 yaş altı çocuklardaki güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir (bkz Bölüm 5.1 ve 5.2). Mevcut veriler Bölüm 5.1'de tanımlanmıştır ancak pozoloji için herhangi bir tavsiyede bulunulmaz.

    Geriyatrik popülasyon:

    Multipl miyelomlu veya mantle hücre lenfomalı 65 yaşın üzerindeki hastalarda doz ayarlamasının gerekli olduğunu gösteren herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.

    Daha önce tedavi görmemiş, yüksek doz kemoterapiye ve hematopoetik kök hücre transplantasyonuna uygun olan multiple miyelom hastalarında BORTİREL ile yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bu sebeple bu popülasyonda herhangi bir doz ayarlaması önerilemez.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    BORTİREL, bortezomib, boron ya da mannitole karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

    Akut diffüz infiltratif pulmoner ve perikardiyal rahatsızlığı bulunan hastalarda kontrendikedir.

    BORTİREL diğer ilaçlarla kombine olarak kullanıldığında, ilave kontrendikasyonlar için diğer ilaçların da Kısa Ürün Bilgilerine bakılması önerilir.

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    BORTİREL diğer ilaçlarla kombine olarak kullanıldığında, BORTİREL ile tedaviye başlamadan önce diğer ilaçların da Kısa Ürün Bilgilerine bakılmalı, talidomid ile kombine kullanılacağında ise, özellikle gebelik testine ve önlemlerine dikkat edilmelidir (bkz. Bölüm 4.6).

    İntratekal uygulama:

    Bortezomibin yanlışlıkla intratekal yoldan uygulanmasına bağlı fatal vakalar görülmüştür. BORTİREL 3,5 mg enjeksiyonluk solüsyon için toz, intravenöz veya subkütan uygulama için kullanılabilir.

    BORTİREL intratekal yoldan uygulanmamalıdır. Gastrointestinal toksisite:

    BORTİREL tedavisi çok yaygın sıklıkta, bulantı, diyare, konstipasyon ve kusma dahil gastrointestinal toksisiteye neden olabilir. Bağırsak tıkanması vakaları çok az rapor edilmiş olmakla birlikte (bkz Bölüm 4.8) konstipasyon şikayeti olan hastalar yakından takip edilmelidir.

    Hematolojik toksisite:

    BORTİREL tedavisi çok yaygın olarak hematolojik toksisitelere (trombositopeni, nötropeni ve anemi) neden olur.

    BORTİREL ile tedavi edilen relaps olmuş multipl miyelom hastalarında ve rituksimab, siklofosfamid, doksorubisin ve prednizon ile kombine olarak BORTİREL (MR-CAP) ile tedavi edilen, daha önce tedavi almamış mantle hücreli lenfoma hastaların yapılan çalışmalarında, en sık görülen hematolojik toksisite geçici trombositopeniydi. Trombositlerin her bir bortezomib tedavi siklusunun 11. gününde en düşük düzeyde olup, bir sonraki siklusdan önce tipik olarak başlangıç seviyesine dönmüştür. Kümülatif trombositopeniye ilişkin bir kanıt bulunamamıştır. Ölçülen ortalama en düşük trombosit sayısı tek-ajan multipl miyelom çalışmalarında başlangıç değerinin yaklaşık %40'ı ve MCL çalışmasında %50'si düzeyinde olmuştur. İleri evre miyelomu olan hastalarda trombositopeninin şiddeti tedavi öncesi trombosit sayısı ile ilişkiliydi: başlangıçtaki trombosit sayısı <75.000/mikroL olan 21 hastanın %90'ının trombosit sayısı çalışma sırasında 25.000/mikroL veya altına indi (10.000/ mikroL altına inen %14 hasta dahil); bunun tersine başlangıçtaki trombosit sayısı >75.000/ mikroL olan 309 hastanın yalnızca %14'ünün trombosit sayısı çalışma sırasında 25.000

    /mikroL düzeyine veya altına indi.

    Mantle hücreli lenfoma hastalarında (LYM-3002 çalışması), BORTİREL-dışı tedavi grubu ile karşılaştırıldığında (rituksimab, siklofosfamid, doksorubisin, vinkristin ve prednizon [R- CHOP]), BORTİREL tedavi grubunda (MR-CAP) daha yüksek (%5,8'e karşı %56,7) Evre 3 veya daha şiddetli trombositopeni insidansı vardı. İki tedavi grubu, kanama olaylarının tüm-

    evrelerinin genel insidansı (MR-CAP grubunda %6,3 ve R-CHOP grubunda %5,0)

    bakımından ve Evre 3 veya daha şiddetli kanama olayları (MR-CAP: 4 hasta [% 1,7]; R- CHOP: 3 hasta [%1,2]) bakımından benzerdi. R-CHOP grubundaki hastaların %2,9'u ile karşılaştırıldığında MR-CAP grubunda, hastaların %22,5'i trombosit transfüzyonu almıştır.

    BORTİREL tedavisi ile ilişkili olarak gastrointestinal ve intraserebral hemoraji bildirilmiştir. Bu yüzden, trombosit sayımları her bir BORTİREL dozundan önce izlenmelidir. Trombosit sayısı <25.000/mikroL olduğunda (melfalan ve prednizonla kombine kullanıldığında ≤30.000/ mikroL ise) BORTİREL tedavisi durdurulmalıdır (bkz Bölüm 4.2). Tedavinin potansiyel yararları risklerine karşı özellikle orta ve ciddi trombositopeni ve kanama risk faktörlerine karşı dikkatlice değerlendirilmelidir.

    Bundan dolayı, BORTİREL ile tedavi süresince trombosit değerlerini içeren detaylı tam kan sayımlarıyla (CBC) sık takip edilmelidir. Klinik olarak uygun olduğunda trombosit transfüzyonu göz önünde bulundurulmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

    Mantle hücreli lenfoma hastalarında, sikluslar arasında geri dönebilen geçici nötropeni gözlenirken, kümülatif nötropeniye ait kanıt bulunamamıştır. Nötrofiller BORTİREL tedavisinin her bir siklusunun 11. günü en düşük değerinde olup, bir sonraki siklustan önce tipik olarak başlangıç değerine dönmüştür. LYM-3002 çalışmasında, koloni stimüle eden faktör desteği MR-CAP kolundaki hastaların %78'ine ve R-CHOP kolundaki hastaların

    %61'ine verilmiştir. Nötropenili hastalar artmış enfeksiyon riskinde olduklarından, enfeksiyon belirti ve bulguları açısından izlenmeli ve acilen tedavi edilmelidirler. Granülosit koloni stimüle eden faktörler, hematolojik toksisite için yerel standart uygulamaya göre uygulanabilir. Granülosit koloni stimüle eden faktörlerin profilaktik kullanımı, siklus uygulamasında tekrarlayan gecikmeler olduğunda düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.2).

    Herpes zoster virus reaktivasyonu:

    BORTİREL ile tedavi edilen hastalarda antiviral profilaksi yapılması düşünülmelidir. Daha önceden tedavi görmemiş multipl miyelomlu hastalarda yapılan faz 3 çalışmasında herpes zoster reaktivasyonunun toplam insidansı, Bortezomib + Melfalan + Prednizon tedavisi alanlarda, Melfalan + Prednizon tedavisi alanlara göre daha sıktı (sırasıyla %14'e karşılık %4).

    Mantle hücreli lenfoma hastalarında (LYM-3002 çalışması), herpes zoster enfeksiyonu MR- CAP kolunda %6,7 ve R-CHOP kolunda %1,2 idi (bkz. Bölüm 4.8).

    Hepatit B Virüs (HBV) reaktivasyonu ve enfeksiyonu:

    Rituksimab BORTİREL ile birlikte kullanıldığında, tedaviye başlanmadan önce HBV enfeksiyonu riski olan hastalarda daima HBV taraması yapılmalıdır. Hepatit B taşıyıcıları ve hepatit B geçmişi olan hastalar, BORTİREL ile rituksimab kombinasyon tedavisi sırasında ve sonrasında aktif HBV enfeksiyonunun klinik ve laboratuvar bulguları yönünden izlenmelidir. Antiviral profilaksi göz önünde bulundurulmalıdır. Daha fazla bilgi için rituksimab'ın Kısa Ürün Bilgisine bakınız.

    Progresif multifokal lökoensefalopati (PML):

    BORTİREL kullanan hastalarda çok seyrek olarak ölüm ve PML ile sonuçlanan nedeni bilinmeyen John Cunningham (JC) virus enfeksiyonu bildirilmiştir. PML tanısı konulan hastalar ya daha önce immünosüpresif tedavi görmüşlerdir ya da immünosüpresif tedavileri

    devam ediyordur. Çoğu PML vakası ilk BORTİREL dozundan 12 ay sonra görülmüştür. Hastalar, merkezi sinir sistemi problemlerinin ayırıcı tanısı kapsamında PML'yi düşündüren yeni veya kötüleşen nörolojik semptomlar ya da bulgular açısından düzenli aralıklarla izlenmelidir. PML tanısından şüphelenildiğinde, hasta PML konusunda bir uzmana yönlendirilmelidir ve PML için tanı yöntemleri başlatılmalıdır. PML tanısı koyulursa, BORTİREL uygulaması kesilmelidir.

    Periferik nöropati:

    BORTİREL tedavisi, çok yaygın olarak başlıca duyusal olan periferik bir nöropatiye neden olur. Ancak, duyusal periferik nöropati ile birlikte veya olmaksızın ciddi motor nöropati olguları da bildirilmiştir. Tedavinin erken dönemlerinde periferik nöropati görülme sıklığı artar ve tedavinin beşinci siklusunda en üst seviyeye ulaştığı gözlenmiştir.

    Hastalar, yanma hissi, hiperestezi, hipoestezi, parestezi, rahatsızlık, nöropatik ağrı veya güçsüzlük gibi nöropati semptomları açısından dikkatle izlenmelidir.

    Bortezomibin intravenöz kullanımıyla subkütan kullanımı karşılaştırılan Faz 3 çalışmasında, Evre 2 ya da daha şiddetli periferik nöropati olay sıklığı subkütan enjeksiyon grubunda %24 iken, intravenöz enjeksiyon grubunda %41 idi (p=0,0124). Evre 3 ya da daha şiddetli periferik nöropati olay sıklığı ise subkütan enjeksiyon grubunda %6 iken, intravenöz enjeksiyon grubunda %16 olarak bulundu (p=0,0264). MMY-3021 çalışmasında intravenoz yoldan uygulanan bortezomib ile görülen tüm evrelerdeki periferik nöropati insidansı, BORTİREL'in intravenöz yoldan uygulandığı önceki çalışmalardan daha düşüktü.

    Yeni bir periferik nöropati ya da periferik nöropatide kötüye gidiş yaşayan hastalarda nörolojik değerlendirme yapılmalıdır; BORTİREL dozunda, tedavi şemasında veya uygulama yolunun subkütana değiştirilmesi şeklinde degişiklik yapılması gerekli olabilir (bkz Bölüm 4.2). Nöropati destekleyici tedavi ve diğer tedavilerle yönetilmiştir.

    BORTİREL'i nöropati ile ilişkili diğer ilaçlarla (talidomid gibi) kombinasyon tedavisi şeklinde alan hastalarda, tedaviden kaynaklı nöropati nörolojik değerlendirme ile erken ve düzenli izlenmeli ve uygun doz azaltılması veya tedavinin kesilmesi düşünülmelidir.

    Periferik nöropatiye ek olarak postural hipotansiyon ve bağırsak tıkanmasıyla seyreden şiddetli konstipasyon gibi advers reaksiyonlara otonomik nöropatinin katkısı olabilir. Otonomik nöropati ve otonomik nöropatinin istenmeyen etkilere katkısına ilişkin veriler sınırlıdır.

    Konvülsiyonlar:

    Daha önceden konvülsiyon ya da epilepsi anamnezi olmayanlarda yaygın olmayan bir şekilde konvülsiyonlar bildirilmiştir. Konvülsiyon açısından herhangi bir risk faktörü bulunan hastaların tedavisinde özel dikkat edilmelidir.

    Hipotansiyon:

    Bortezomib tedavisi yaygın olarak ortostatik/postüral hipotansiyonla ilişkili bulunmuştur. İstenmeyen etkilerin çoğu hafif-orta şiddetteydi ve bu olaylar tedavi boyunca gözlenmiştir. Bortezomib (intravenöz enjeksiyonla uygulanan) tedavisi almaktayken ortostatik hipotansiyon gelişen hastalarda, Bortezomib tedavisinden önce ortostatik hipotansiyon öyküsü

    bulunmuyordu. Hastaların çoğunda ortostatik hipotansiyonun tedavi edilmesi gerekmişti. Ortostatik hipotansiyonlu hastaların küçük bir bölümünde senkop görülmüştür. Ortostatik/postüral hipotansiyon bortezomibin bolus infüzyonuyla doğrudan ilişkisi yoktur. Muhtemel bir komponenti otonomik nöropati olsa da bu olayın mekanizması bilinmemektedir. Otonomik nöropati bortezomib uygulanmasıyla ilişkili olabilir veya bortezomib uygulanması altta yatan diyabetik ya da amiloidotik nöropatiyi alevlendirebilir. Hipotansiyon ile bağlantılı olduğu bilinen ilaçları kullanansenkop öyküsü olan hastaların veya tekrarlayan diyare ya da kusmaya bağlı dehidrate olan hastaların tedavisi sırasında dikkatli davranılmalıdır. Ortostatik/postural hipotansiyon tedavisi, antihipertansif ilaç tedavilerinin ayarlanmasını, rehidratasyonu ve mineralokortikoidler ve/veya sempatomimetiklerin uygulanmasını içerebilir. Baş dönmesi, göz kararması, bayılma gibi semptomları olan hastalar tıbbi yardım almaları konusunda bilgilendirilmelidirler.

    Geri Dönüşümlü Posterior Ensefalopati Sendromu (PRES):

    BORTİREL alan hastalarda Geri Dönüşümlü Posterior Ensefalopati Sendromu rapor edilmiştir. Geri Dönüşümlü Posterior Ensefalopati Sendromu nadir, sıklıkla geri dönüşümlü ve nöbet, hipertansiyon, baş ağrısı, letarji, konfüzyon, körlük, diğer görsel ve nörolojik bozukluklar ile ortaya çıkan, hızlı gelişen nörolojik bir rahatsızlıktır. Teşhisin doğrulanmasında beyin görüntüleme için, tercihen MRI (Magnetik Rezonans Görüntüleme) kullanılmaktadır. Geri Dönüşümlü Posterior Ensefalopati Sendromu görülen hastalarda BORTİREL tedavisi kesilmelidir.

    Kalp yetmezliği:

    Bortezomib tedavisi sırasında akut konjestif kalp yetmezliğinin geliştiği ya da ağırlaştığı ve/veya yeni sol ventriktül ejeksiyon fraksiyonunda azalma başlangıcı bildirilmiştir. Sıvı retansiyonu kalp yetmezliğinin işaret ve semptomları açısından predispozan faktör olabilir. Kalp hastalığı açısından risk faktörü olan hastalar veya mevcut kalp hastalığı olanlar yakından izlenmelidir.

    Elektrokardiyografik araştırmalar:

    Klinik araştırmalarda, izole olgularda QT-aralığında uzama saptanmıştır; nedensellik ilişkisi saptanamamıştır.

    Pulmoner bozukluklar:

    BORTİREL kullanan hastalarda pnömonit, interstisyel pnömoni, akciğer filtrasyonu, Akut Respiratuar Distres Sendromu (ARDS) gibi etiyolojisi bilinmeyen akut diffüz infiltratif pulmoner hastalık seyrek olarak bildirilmiştir (bkz Bölüm 4.8). Bu olayların bazıları ölümcül olmuştur. Temel olarak potansiyel tedavi sonrası akciğer değişikliklerini değerlendirmek için tedavi öncesi göğüs grafisi önerilir.

    Yeni veya kötüleşen pulmoner semptomlar (örn: öksürük, dispne) görüldüğünde hızla tanıya yönelik değerlendirme yapılmalıdır ve hastalar uygun şekilde tedavi edilmelidir. BORTİREL tedavisine devam etmeden önce yarar/risk oranı değerlendirilmelidir.

    Bir klinik çalışmada, relaps olmuş akut myelojenik lösemi için 24 saatlik infüzyon ile verilen yüksek doz sitarabin (günde 2 mg/m) ile birlikte daunorubisin ve bortezomib verilen her iki hasta, tedavinin erken döneminde ARDS nedeniyle ölmüş ve çalışma sonlandırılmıştır. Bu

    yüzden, bu spesifik tedavinin 24 saatlik yüksek doz sitarabin (günde 2 mg/m) infüzyonu ile eş zamanlı uygulanması tavsiye edilmemektedir.

    Böbrek yetmezliği:

    Multipl miyelom hastalarında renal komplikasyonlara sık rastlanır. Böbrek yetmezliği olan hastalar yakından takip edilmelidirler (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2)

    Karaciğer yetmezliği:

    Bortezomib karaciğer enzimleri tarafından metabolize edilir. Orta şiddette ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda bortezomib maruziyeti artmıştır. Bu hastalar azaltılmış dozda BORTİREL ile tedavi edilmelidir ve toksisiteler açısından yakından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2)

    Hepatik olaylar:

    Birlikte çoklu ilaç tedavisi gören hastalarda ve altta yatan ciddi medikal bozuklukların olduğu hastalarda seyrek karaciğer yetmezliği olguları bildirilmiştir. Bildirilen diğer hepatik olaylar karaciğer enzimlerinde artma, hiperbiluribinemi ve hepatiti içermektedir. Bu değişiklikler BORTİREL tedavisinin kesilmesi ile birlikte geri dönüşümlü olabilir (bkz. Bölüm 4.8).

    Tümör lizis sendromu:

    Bortezomibin sitotoksik bir ajan olması ve malign hücreleri ve MCL (mantle hücreli lenfoma) hücrelerinin hızla öldürebilmesi nedeniyle, tümor lizis sendromu komplikasyonları ortaya çıkabilir. Tümör lizis sendromu riski taşıyan hastalar, tedaviden önce yüksek tümör yükü olan hastalardır. Bu hastalar yakından izlenmeli ve uygun önlemler alınmalıdır.

    Birlikte uygulanan ilaçlar:

    Bortezomib güçlü CYP3A4 inhibitörleriyle kombinasyon halinde verildiğinde hastalar yakından izlenmelidir. Bortezomib CYP3A4 veya CYP2Cl9 substratlarıyla kombine edildiğinde dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

    Normal karaciğer fonksiyonları doğrulanmalı ve oral antidiyabetik kullanan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

    Potansiyel immünokompleks aracılı reaksiyonlar:

    Serum hastalığı tipi reaksiyonlar, döküntü ile birlikte poliartrit ve proliferatif glomerülonefrit gibi potansiyel immünokompleks aracılı reaksiyonlar yaygın olmayan bir sıklıkla rapor edilmiştir. Ciddi reaksiyonlarla karşılaşılması durumunda bortezomib kullanımı kesilmelidir.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    In vitro çalışmalar bortezomibin sitokrom P450 (CYP) izoenzimleri olan 1A2, 2C9, 2C19, 2D6 ve 3A4'ün zayıf bir inhibitörü olduğunu göstermektedir. CYP2D6'nın bortezomibin metabolizmasına olan katılımının sınırlı (%7) olmasına dayanarak, CYP2D6 zayıf metabolize edici fenotipinin bortezomibin genel dispozisyonunu etkilemesi beklenmemektedir.

    Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazolün, bortezomibin (intravenöz yoldan enjekte edilen) farmakokinetikleri üzerindeki etkisinin değerlendirildiği bir ilaç-ilaç etkileşimi çalışması 12 hastadan elde edilen veriler temelinde bortezomibin EAA değerinde %35'1ik bir ortalama artış meydana geldiğini ortaya koymuştur (GA[1,032-1,772]). Dolayısıyla, bortezomib güçlü CYP3A4 inhibitörleriyle (örneğin ketokonazol ve ritonavir) kombinasyon halinde verildiğinde hastalar yakından izlenmelidir.

    Güçlü bir CYP2C19 inhibitörü olan omeprazolün, bortezomibin (intravenöz yoldan enjekte edilen) farmakokinetikleri üzerindeki etkisinin değerlendirildiği bir ilaç-ilaç etkileşimi çalışmasında, 17 hastadan elde edilen veriler temelinde, bortezomibin farmakokinetiği üzerinde hiçbir anlamlı etki söz konusu değildi.

    Güçlü bir CYP3A4 indükleyicisi olan rifampisinin, bortezomibin (intravenöz yoldan enjekte edilen) farmakokinetikleri üzerindeki etkisinin değerlendirildiği bir ilaç-ilaç etkileşimi çalışmasında, 6 hastadan elde edilen veriler temelinde bortezomibin EAA değerinde %45'lik bir azalma meydana geldiği gösterilmiştir. Bu nedenle BORTİREL ile güçlü CYP3A4 indükleyicilerin birlikte kullanımı, etkililikte azalmaya neden olabileceğinden önerilmemektedir. CYP3A4 indükleyicilere örnek olarak rifampisin, karbamazepin, fenitoin, fenobarbital ve St. John's Wort (sarı kantaron) gösterilebilir.

    Aynı ilaç-ilaç etkileşimi çalışmasında, daha zayıf bir CYP3A4 indükleyicisi olan deksametazonun etkisi de değerlendirilmiştir. 7 hastadan elde edilen veriler temelinde, bortezomibin (intravenöz yoldan enjekte edilen) farmakokinetiği üzerinde hiçbir anlamlı etki söz konusu değildi.

    Melfalan-prednizonun, bortezomibin (intravenöz yoldan enjekte edilen) farmakokinetikleri üzerindeki etkisinin değerlendirildiği bir ilaç-ilaç etkileşimi çalışması 21 hastadan elde edilen veriler temelinde bortezomibin ortalama EAA değerinde %17'lik bir artış meydana geldiğini ortaya koymuştur. Bu, klinik açıdan anlamlı kabul edilmemektedir.

    Klinik çalışmalar sırasında, oral hipoglisemik ilaçlar kullanan diyabetik hastalarda yaygın olmayan bir şekilde hipoglisemi ve yaygın bir şekilde hiperglisemi bildirilmiştir. BORTİREL tedavisi sırasında oral antidiyabetik ajanlar kullanan hastalarda kan glukoz düzeylerinin yakından izlenmesi ve antidiyabetik ilaçlarının dozunun ayarlanması gerekli olabilir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

    Pediyatrik popülasyon:

    Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    Gebelik kategorisi D

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

    BORTİREL'i kullanırken veya tedaviden 3 ay sonrasına kadar hem erkek hem de kadın hastalar doğum kontrolüyle ilgili tüm önlemleri aldıklarından emin olmalıdırlar.

    Gebelik dönemi

    Bortezomib'in gebelik süresince kullanımı ile ilgili klinik çalışma bulunmamaktadır. Bortezomibin teratojenik potansiyeli tam olarak araştırılmamıştır.

    Klinik dışı çalışmalarda bortezomibin sıçan ve tavşanlarda maternal olarak tolere edilebilen en yüksek dozlarında embriyonal/fötal gelişim üzerinde bir etkisi olmamıştır. Bortezomibin doğum ve doğum sonrası gelişim üzerindeki etkilerini araştıran hayvan çalışmaları yapılmamıştır (bkz Bölüm 5.3). BORTİREL, hastanın klinik durumu BORTİREL ile tedaviyi gerekli kılmıyorsa gebelik döneminde kullanılmamalıdır. BORTİREL'in gebelik sırasında kullanılması ya da hastanın bu ilacı kullanırken gebe kalması durumunda, hastanın fetüs icin söz konusu olan potansiyel tehlikeler konusunda bilgilendirilmesi gereklidir.

    Talidomid, yaşamı tehdit eden ciddi doğum defektlerine neden olan, bilinen bir insan teratojenik aktif maddedir. Talidomid, gebelik önleme programının tüm koşulları yerine getirilmedikçe, gebelik sırasında ve çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlarda kontrendikedir. Talidomid ile kombinasyon halinde BORTİREL alan hastaların, talidomid gebelik önleme programına uymaları gerekmektedir. Daha fazla bilgi için talidomidin Kısa Ürün Bilgisi'ne bakınız.

    Bortezomibin gebelik ve/veya fetüs/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. BORTİREL gerekli olmadıkça (tedavinin anneye olan faydasının fetüs için taşıdığı potansiyel riskten daha fazla olduğu düşünülmedikçe) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

    Laktasyon dönemi

    Bortezomibin insanlarda anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde ciddi advers reaksiyon potansiyeli bulunması nedeniyle, kadın hastalara BORTİREL ile tedavi sırasında bebeklerini emzirmemeleri öğütlenmelidir.

    Üreme yeteneği/Fertilite

    BORTİREL ile fertilite çalışmaları yapılmamıştır (bkz. Bölüm 5.3).

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    BORTİREL'in araç ve makine kullanımı üzerinde orta dereceli etkileri olabilir. BORTİREL çok yaygın olarak bitkinlik, yaygın olarak baş dönmesi, yaygın olmayan bir sıklıkla senkopla ve yaygın olarak ortostatik/postural hipotansiyon ya da bulanık görme ile bağlantılı olabilir. Bu nedenle hastalar otomobil ya da makine kullandıklarında dikkatli davranmalıdır bu semptomları yaşayanlara araç ve makine kullanmaması tavsiye edilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Güvenlilik profili özeti

    Bortezomib ile tedavi sırasında yaygın olmayan bir şekilde bildirilen ciddi advers etkiler arasında kalp yetmezliği, tümör lizis sendromu, pulmoner hipertansiyon, geri dönüşümlü posterior lökoensefalopati sendromu, akut diffüz infiltratif pulmoner hastalıklar ve nadiren de otonom nöropati bulunmaktadır.

    Bortezomib ile tedavi sırasında en yaygın bildirilen advers etkiler bulantı, diyare, konstipasyon, kusma, halsizlik/yorgunluk, pireksi, trombositopeni, anemi, notropeni, periferal nöropati (duyusal nöropati dahil), baş ağrısı, parestezi, iştah azalması, dispne, döküntü, herpes zoster ve miyalji olmuştur.

    Multipl Miyelom

    Aşağıda sıralanan istenmeyen etkiler araştırmacılarca Bortezomib ile nedensellik ilişkisi olarak ilişkili ya da ilişkili olması muhtemel olarak değerlendirilenlerdir. Advers reaksiyonlar 3.996'sı 1,3 mg/m dozda Bortezomib ile tedavi uygulanan 5.476 hastalık entegre bir veri setinden alınmıştır. Bortezomib toplamda 3.974 multipl miyelom hastasına uygulanmıştır.

    Aşağıda sıralanan advers reaksiyonlar sistem-organ sınıflaması ve sıklıklarına göre sıralanmıştır. Sıklık derecelendirmesi şu şekilde yapılmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık sıralaması içinde istenmeyen etkiler şiddetliden hafife doğru azalan sırayla yer almaktadır. Advers etkilerin tanımlanmasında MedDRA versiyon 14.1 kullanılmıştır. Listede klinik çalışmalarda görülmemesine rağmen pazarlama sonrası deneyim sırasında görülen advers reaksiyonlar da yer almaktadır.

    Bortezomib ile tedavi edilen multipl miyelom hastalarında klinik çalışmalardaki advers reaksiyonlar ve endikasyondan bağımsız tüm pazarlama sonrası advers reaksiyonları:

    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

    Yaygın:

    Herpes zoster (vücuda yayılmış ve oftalmik dahil), pnömoni*, herpes

    simplex*, fungal enfeksiyon*

    Yaygın olmayan:

    Enfeksiyon*, bakteriyel enfeksiyon*, viral enfeksiyon*, sepsis (septik şok dahil)*, bronkopnömoni, herpes virüs enfeksiyonu*, herpetik meninjiyoensefalit, bakteriyemi (stafilokoklara bağlı olanlar dahil), hordeolum, influenza, selülit, tıbbi cihazla ilişkili enfeksiyon, cilt enfeksiyonu*, kulak enfeksiyonu*, stafilokok enfeksiyonu, diş

    enfeksiyonu*

    Seyrek:

    Menenjit (bakteriyel dahil), Epstein-Barr virüs enfeksiyonu, genital

    herpes, tonsillit, mastoidit, post viral halsizlik sendromu

    İyi ve kötü huylu tümörler (Kistler ve Polipler dahil)

    Seyrek:

    Malign neoplazm, plazmasitik lösemi, renal hücreli karsinoma, kitle,

    mikozis fungoides, benin neoplazm*

    Kan ve lenf sistemi hastalıkları

    Çok yaygın:

    Trombositopeni*, nötropeni*, anemi*

    Yaygın:

    Lökopeni*, lenfopeni*

    Yaygın olmayan:

    Pansitopeni*, febril nötropeni*, koagülopati*, lökositoz*, lenfadenopati,

    hemolitik anemi

    Seyrek:

    Yaygın damar içi koagülasyon, trombositoz*, hiperviskozite sendromu, başka şekilde sınıflandırılmamış (NOS) trombosit bozuklukları, trombotik mikroanjiyopati (trombositopenik purpura dahil), başka

    şekilde sınıflandırılmamış (NOS) kan hastalıkları, hemorajik diyatez, lenfositik infiltrasyon

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Yaygın olmayan: Anjiyoödem, hipersensitivite*

    Seyrek: Anafilaktik şok, amiloidoz, tip-III immün-kompleks aracılı reaksiyon

    Endokrin hastalıklar

    Yaygın olmayan:

    Cushing sendromu*, hipertiroidizm*, düzensiz antidüretik hormon

    (ADH) sekresyonu

    Seyrek:

    Hipotiroidizm

    Metabolizma ve beslenme hastalıkları

    Çok yaygın:

    İştah azalması

    Yaygın:

    Dehidrasyon, hipokalemi*, hiponatremi*, kan şekerinde anormallik*,

    hipokalsemi*, enzim anormalliği*

    Yaygın olmayan:

    Tümör lizis sendromu, sağlıklı olamama*, hipomagnezemi*, hipofosfatemi*, hiperkalemi*, hiperkalsemi*, hipernatremi*, anormal

    ürik asit*, diabetes mellitus*, sıvı retansiyonu

    Seyrek:

    Hipermagnezemi*, asidoz, elektrolit dengesizliği*, sıvı yüklenmesi, hipokloremi*, hipovolemi, hiperkloremi*, hiperfosfatemi*, metabolik

    hastalık, vitamin B kompleks eksikliği, vitamin Bl2 eksikliği, gut, iştah artması, alkol intoleransı

    Psikiyatrik hastalıklar

    Yaygın:

    Mizaçta değişiklik*, anksiyete bozukluğu*, uyku bozukluğu*

    Yaygın olmayan:

    Mental bozukluk*, halüsinasyon*, psikiyatrik bozukluk*, konfüzyon*,

    huzursuzluk

    Seyrek:

    İntihar düşünceleri*, uyum bozukluğu, deliryum, libido azalması

    Sinir Sistemi hastalıkları

    Çok yaygın:

    Nöropati*, periferik sensör nöropati, disestezi*, nevralji*

    Yaygın:

    Motor nöropati*, bilinç kaybı (bayılma dahil), baş dönmesi*, tat alma

    duyusunda bozukluk*, letarji, baş ağrısı*

    Yaygın olmayan:

    Tremor, periferik sensörimotor nöropati, diskinezi*, serebral koordinasyon ve denge bozuklukları*, hafıza kaybı (demans dışı)*, ensefalopati*, Geri Dönüşümlü Posterior Ensefalopati Sendromu, , nörotoksisite, konvülsiyon bozuklukları*, post-herpetik nöralji, konuşma bozukluğu*, huzursuz bacak sendromu, migren, siyatik, dikkat

    bozukluğu, anormal refleksler*, parosmi

    Seyrek:

    Serebral hemoraji*, intrakraniyel hemoraji (subaraknoid dahil)*, beyin ödemi, geçici iskemik atak, koma, otonom sinir sistemi dengesizliği,

    otonom nöropati, kraniyal palsi* paraliz*, parezi*, presenkop, beyin

    kökü sendromu, serebrovasküler bozukluk, sinir kökü lezyonu, psikomotor hiperaktivite, spinal kord kompresyonu, başka şekilde sınıflandırılmamış (NOS) kognitif bozukluklar, motor disfonksiyon, başka şekilde sınıflandırılmamış (NOS) sinir sistemi hastalığı, radikülit, salya artışı, hipotoni, Guillain-Barre sendromu, demiyelinizan polinöropati

    Göz hastalıkları

    Yaygın:

    Gözde şişme*, görmede anormallik*, konjonktivit*

    Yaygın olmayan:

    Gözde hemoraji*, göz kapağı enfeksiyonu*, şalazyon, blefarit, göz enflamasyonu*, diplopi, göz kuruluğu*, gözde iritasyon*, göz ağrısı, lakrimasyonda artış, gözde akıntı

    Seyrek:

    Korneal lezyon*, ekzoftalmi, retinit, skotom, başka şekilde sınıflandırılmamış (NOS) göz hastalığı (göz kapağı dahil), kazanılmış dakriyoadenit, fotofobi, fotopsi, optik nöropati, değişik derecelerde

    görme bozukluğu (körlüğe kadar gidebilen)*

    Kulak ve iç kulak hastalıkları

    Yaygın:

    Vertigo*

    Yaygın olmayan:

    Disakuzi (tinnitus dahil)*, işitmede bozulma (sağırlık dahil sağırlığa

    kadar olan), kulakta rahatsızlık hissi*

    Seyrek:

    Kulak kanaması, vestibuler nöronit, başka şekilde sınıflandırılmamış

    (NOS) kulak hastalıkları

    Kardiyak hastalıklar

    Yaygın olmayan:

    Kardiyak tamponad, kardiyopulmoner arest*, kalp fibrilasyonu (atriyal fibrilasyon dahil), kalp yetmezliği (sol ve sağ ventriküler dahil)*, aritmi*, taşikardi*, çarpıntı, anjina pektoris, perikardit (perikardial efüzyon dahil)*, kardiyomiyopati*, ventiküler disfonksiyon*, bradikardi

    Seyrek:

    Atriyal flutter, miyokard enfarktüsü*, atrioventriküler blok*, kardiyovasküler hastalık (kardiyojenik şok dahil), Torsade de pointes, kararsız anjina, kardiyak kapak bozukluğu*, koroner arter yetmezliği,

    sinüs aresti

    Vasküler hastalıklar

    Yaygın:

    Hipotansiyon*, ortostatik hipotansiyon, hipertansiyon*

    Yaygın olmayan:

    Serebrovasküler olay, derin ven trombozu*, hemoraji*, trombofilebit (yüzeysel olan dahil), dolaşım kolapsı (hipovolemik şok dahil), filebit, yüzde kızarma*, hematom (perirenal dahil)*, periferik dolaşımın zayıflaması*, vaskülit, hiperemi (oküler dahil)*

    Seyrek:

    Periferik embolizm, lenfödem, solukluk, eritromelalji, vazodilatasyon,

    ven diskolarasyonu, venöz yetmezlik

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

    Yaygın:

    Dispne*, burun kanaması, üst/alt solunum yolu enfeksiyonu*, öksürük*

    Yaygın olmayan:

    Pulmoner embolizm, plevral effüzyon, pulmoner ödem (akut dahil), pulmoner alveolar hemoraji, bronkospazm, kronik obstrüktif akciğer hastalığı*, hipoksemi*, solunum yolu konjesyonu*, hipoksi, plörezi*,

    hıçkırık, rinore, disfoni, hırıltılı solunum

    Seyrek:

    Solunum yetmezliği, akut respiratuvar distres sendromu, apne, pnömotoraks, atelektazi, pulmoner hipertansiyon, hemoptizi, hiperventilasyon, ortopne, pnömonit, respiratuvar alkalöz, taşipne, pulmoner fibrozis, bronşiyel bozukluk*, hipokapni*, interstisiyel akciğer hastalığı, akciğer infiltrasyonu, boğazda gerginlik, boğazda kuruma, üst solunum yolunda sekresyon artışı, boğazda tahriş, üst

    solunum yolu öksürük sendromu

    Gastrointestinal hastalıklar

    Çok yaygın:

    Mide bulantısı ve kusma semptomları*, diyare*, konstipasyon

    Yaygın:

    Gastrointestinal hemoraji (mukozal olanlar dahil)*, dispepsi, stomatit*,

    abdominal gerginlik, orofarengeal ağrı*, karın ağrısı (mide-bağırsak ve dalak ağrısı dahil)*, ağız hastalığı*, gaz

    Yaygın olmayan:

    Pankreatit (kronik dahil)*, hematemez, dudaklarda şişme*, gastrointestinal tıkanıklık (ince bağırsak ve bağırsak tıkanıklığı)*, karında rahatsızlık hissi, oral ülserasyon*, enterit*, gastrit*, dişeti kanaması, gastroözofageal reflü hastalığı*, kolit (Clostridium difficile dahil), iskemik kolit, gastrointestinal enflamasyon*, disfaji, iritabl bağırsak sendromu, başka şekilde sınıflandırılmamış (NOS) gastrointestinal hastalık, dilde renk değişikliği,gastrointestinal motilite

    bozukluğu*, tükürük bezleri hastalığı*,

    Seyrek:

    Akut pankreatit, peritonit*, dilde ödem*, assit, özofajit, çeilit, fekal inkontinans, anal sfinkter atonisi, fekaloma*, gastrointestinal ülserasyonlar ve perforasyon*, dişeti hipertrofisi, megakolon, rektal akıntı, orofaringeal kabarcıklar*, dudak ağrısı, periodontit, anal fissür,

    dışkılama alışkanlığında değişiklik, proktalji, anormal feçes

    Hepato-bilier hastalıklar

    Yaygın:

    Hepatik enzim anormalliği*

    Yaygın olmayan:

    Hepatotoksisite (karaciğer hastalığı dahil), hepatit*, kolestaz

    Seyrek:

    Karaciğer yetmezliği, hepatomegali, Budd-Chiari sendromu,

    sitomegalovirüs hepatit, karaciğer kanaması, kolelitiyazis

    Deri ve deri- altı doku hastalıkları

    Yaygın:

    Döküntü*, prurit*, eritem, kuru cilt

    Yaygın olmayan:

    Eritema multiforme, ürtiker, akut febril nötrofilik dermatoz, toksik deri erüpsiyonu, toksik epidermal nekroz, Stevens-Johnson sendromu, dermatit*, saç hastalığı* peteşi, ekimoz, deri lezyonu, purpura, deri nodülü*, psoriyazis, hiperhidrozis, gece terlemesi, bası yarası, akne*,

    sıvı kabarcıkları*, pigmentasyon bozukluğu*

    Seyrek:

    Deri reaksiyonu, Jessner lenfositik infiltrasyon, palmar-plantar eritrodizestezi sendromu, subkütan hemoraji, Livedo retikülaris, deride indurasyon, papül, fotosensitivite reaksiyonu, sebore, soğuk terleme,

    başka şekilde sınıflandırılmamış (NOS) deri hastalığı, eritroz, deri yaraları, tırnak bozukluğu

    Kas-iskelet, bağ dokusu ve kemik hastalıkları

    Çok yaygın:

    Kas-iskelet ağrısı*

    Yaygın:

    Kas spazmları*, ekstremitede ağrı, kas zayıflığı

    Yaygın olmayan:

    Kas seyirmesi, eklem şişmesi, artrit*, eklem sertliği, miyopati* ağrılık

    hissi

    Seyrek:

    Rabdomiyoliz, temporo-mandibüler eklem sendromu, fistül, eklemlerde

    şişlik, çene kemiğinde ağrı, kemik hastalığı, kas-iskelet sistemi ve bağ doku enfeksiyonu ve iltihabı*, sinoviyal kist

    Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

    Yaygın:

    Renal bozukluk*

    Yaygın olmayan:

    Akut böbrek yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği* idrar yolu enfeksiyonu*, idrar yolu belirti ve semptomları*, hematüri*, üriner

    retansiyon, işeme bozukluğu*, proteintüri, azotemi, oligüri*, pollaküri

    Seyrek:

    Mesane iritasyonu

    Üreme sistemi ve meme hastalıkları

    Yaygın olmayan:

    Vajinal kanama, genital ağrı* erektil disfonksiyon

    Seyrek:

    Testis hastalığı*, prostatit, kadınlarda meme hastalığı, epididimal

    gerginlik, epididimit, pelvik ağrı, vulva ülserasyonu

    Konjenital ve kalıtımsal/genetik hastalıklar

    Seyrek: Aplazi, gastrointestinal malformasyon, iktiyozis

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Çok yaygın:

    Pireksi*, yorgunluk, asteni

    Yaygın:

    Ödem (periferik dahil), titreme, ağrı*, kırıklık*

    Yaygın olmayan:

    Genel fiziki durumda kötüleşme*, yüzde ödem*, enjeksiyon yeri reaksiyonu*, mukozal bozukluk*, göğüste ağrı, yürüme bozukluğu, üşüme, ekstravazasyon*, kateterle ilişkili komplikasyonlar*, susama,

    göğüste rahatsızlık hissi, vücut sıcaklığının değiştiğini hissetme*, enjeksiyon yerinde ağrı*

    Seyrek:

    Ölüm (ani ölüm dahil), çoklu organ yetmezliği, enjeksiyon yerinde hemoraji* herni (hiyatus dahil)*, yara iyileşmesinde gecikme*, enflamasyon, enjeksiyon yerinde filebit*, hassasiyet, ülser, iritabilite,

    kardiyak olmayan göğüs ağrısı, kateter bölgesinde ağrı, yabancı cisim varmış hissi

    Araştırmalar

    Yaygın:

    Kiloda azalma

    Yaygın olmayan:

    Hiperbilirubinemi*, anormal protein analiz sonuçları*, vücut ağırlığında artış, anormal kan test sonuçları*, C-reaktif proteinde

    artma

    Seyrek:

    Anormal kan gazı sonuçları*, elektrokardiyografide anormallikler (QT uzaması dahil)*, INR anormalleşmesi*, mide pH'ında azalma, trombosit agregasyonunda artış, troponin I düzeyinde yükselme, virüs

    tanıma ve seroloji*, anormal idrar analiz sonuçları*

    Yaralanma ve zehirlenmeler

    Yaygın olmayan:

    Düşme, kontüzyon

    Seyrek:

    Transfüzyon reaksiyonu, kırıklar*, sertlikler*, yüzde yaralanma, eklem yaralanması*, yanıklar, laserasyon, işleme bağlı ağrı,

    radyasyon yaralanması*

    Cerrahi ve tıbbi prosedürler

    Seyrek: Makrofaj aktivasyonu NOS: başka şekilde sınıflandırılmamış

    * MedDRA terminolojisine göre birden fazla yerde sınıflandırılmış

    Mantle Hücreli Lenfoma (MCL)

    Rituksimab, siklofosfamid, doksorubisin ve prednizon ile kombine olarak 1,3 mg/m dozunda bortezomib (MR-CAP) ile tedavi edilen 240 MCL hastasındaki bortezomibin güvenlik profili rituksimab, siklofosfamid, doksorubisin, vinkristin ve prednizon (R-CHOP) ile tedavi edilen

    242 hastaya karşılık aşağıda belirtilen başlıca farklılıklarla multipl myelom hastalarında gözlenen güvenlik profili ile oldukça tutarlıdır. Kombinasyon tedavisinin (MR-CAP) kullanımı ile ilişkili tanımlanan ilave advers ilaç reaksiyonları hepatit B enfeksiyonuı (<%1) ve miyokardiyal iskemidir (%1,3). Her iki tedavi kolundaki bu olayların benzer insidansları, bu advers ilaç reaksiyonlarının sadece bortezomibe dayandırılabilir olmadığını göstermiştir. Multipl miyelom çalışmalarındaki hastalar ile kıyaslandığında, MCL hasta popülasyonundaki dikkate değer farklılıklar, hematolojik advers reaksiyonlar (nötropeni, trombositopeni, lökopeni, anemi, lenfopeni), periferik duyusal nöropati, hipertansiyon, pireksi, pnömoni, stomatit ve saç hastalıkları %5 ve daha fazla insidanstaydı.

    MR-CAP kolundaki ile benzer veya daha yüksek bir insidans ve MR-CAP kolunun bileşenleri ile en azından bir olasılıkla veya muhtemel sebep ilişkisi olan %1 ve daha fazla insidans ile belirlenen bu advers ilaç reaksiyonları aşağıda listelenmiştir. Multipl miyelom çalışmalarındaki geçmiş verilere dayanarak araştırmacılar tarafından bortezomib ile en azından bir olasılıkla veya muhtemel sebep ilişkisine sahip olduğu düşünülen MR-CAP kolunda belirlenen advers ilaç reaksiyonları da aşağıdaki listeye dahil edilmiştir.

    Aşağıda sıralanan advers reaksiyonlar sistem-organ sınıflaması ve sıklıklarına göre sıralanmıştır. Sıklık derecelendirmesi şu şekilde yapılmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık sıralaması içinde istenmeyen etkiler şiddetliden hafife doğru azalan sırayla yer almaktadır. Advers etkilerin tanımlanmasında MeDRA versiyon 16 kullanılmıştır.

    MR-CAP ile tedavi edilen Mantle Hücreli Lenfoma hastalarında klinik çalışmalardaki advers reaksiyonlar:

    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

    Çok yaygın:

    Pnömoni*

    Yaygın:

    Sepsis (septik şok dahil)*, Herpes zoster (vücuda yayılmış ve oftalmik dahil), Herpes virüs enfeksiyonu*, bakteriyel enfeksiyonlar*, üst/alt

    solunum yolu enfeksiyonu*, fungal enfeksiyon*, Herpes simpleks*

    Yaygın olmayan:

    Hepatit B, enfeksiyon*, bronkopnömoni

    Kan ve lenf sistemi hastalıkları

    Çok yaygın:

    Trombositopeni*, febril nötropeni, nötropeni*, lökopeni*, anemi*,

    lenfopeni*

    Yaygın olmayan:

    Pansitopeni*

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Yaygın:

    Hipersensitivite*

    Yaygın olmayan:

    Anafilaktik reaksiyon

    Metabolizma ve beslenme hastalıkları

    Çok yaygın:

    İştah azalması

    Yaygın:

    Hipokalemi*, kan şekerinde anormallik*, hiponatremi*, diabetes

    mellitus*, sıvı retansiyonu

    Yaygın olmayan:

    Tümör lizis sendromu

    Psikiyatrik hastalıklar

    Yaygın:

    Uyku hastalıkları ve bozuklukları*

    Sinir sistemi hastalıkları

    Çok yaygın:

    Periferik duyusal nöropati, disestezi*, nevralji*

    Yaygın:

    Nöropatiler*, motor nöropati*, bilinç kaybı (bayılma dahil), ensefalopati*, periferik sensorimotor nöropati, baş dönmesi*, tat alma

    duyusunda bozukluk*, otonomik nöropati

    Yaygın olmayan:

    Otonom sinir sistemi dengesizliği

    Göz hastalıkları

    Yaygın:

    Görmede anormallik*

    Kulak ve iç kulak hastalıkları

    Yaygın:

    Disakuzi (tinnitus dahil)*

    Yaygın olmayan:

    Vertigo*, işitmede bozukluk (sağırlık dahil, sağırlığa kadar olan)

    Kardiyak hastalıklar

    Yaygın:

    Kardiyak fibrillasyon (atriyal dahil), aritmi*, kalp yetmezliği (sol ve

    sağ ventriküler dahil)*, miyokardiyal iskemi, ventriküler disfonksiyon*

    Yaygın olmayan:

    Kardiyovasküler hastalık (kardiyojenik şok dahil)

    Vasküler hastalıklar

    Yaygın:

    Hipertansiyon*, hipotansiyon*, ortostatik hipotansiyon

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

    Yaygın:

    Dispne*, öksürük*, hıçkırık

    Yaygın olmayan:

    Akut respiratuvar distres sendromu, pulmoner emboli, pnömonit,

    pulmoner hipertansiyon, pulmoner ödem (akut dahil)

    Gastrointestinal hastalıkları

    Çok yaygın:

    Bulantı ve kusma semptomları*, diyare*, stomatit*, konstipasyon

    Yaygın:

    Gastrointestinal hemoraji (mukozal olanlar dahil)*, abdominal gerginlik, dispepsi, orofarenks ağrısı*, gastrit*, oral ülserasyon*, karında rahatsızlık, disfaji, gastrointestinal enflammasyon*, abdominal

    ağrı (gastrointestinal ve dalak ağrısı dahil)*, ağız hastalığı*

    Yaygın olmayan:

    Kolit (klostridiyum diffisile dahil)*

    Hepato-bilier hastalıklar

    Yaygın:

    Hepatotoksisite (karaciğer hastalığı dahil)

    Yaygın olmayan:

    Karaciğer yetmezliği

    Deri ve deri-altı doku hastalıkları

    Çok yaygın:

    Saç hastalığı*

    Yaygın:

    Kaşıntı*, dermatit*, döküntü*

    Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

    Yaygın:

    Kas spazmı*, kas-iskelet ağrısı*, ekstremitede ağrı

    Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

    Yaygın:

    İdrar yolu enfeksiyonu*

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Çok yaygın:

    Pireksi*, bitkinlik, halsizlik

    Yaygın:

    Ödem (periferik dahil), titreme, enjeksiyon yeri reaksiyonu*, kırıklık*

    Araştırmalar

    Yaygın:

    Hiperbilirubinemi*, anormal protein analizi*, kiloda azalma, kiloda

    artma

    * Birden fazla MedDRA tercih edilen terimin gruplandırılması Seçilmiş advers reaksiyonların tanımlanması:

    Herpes zoster virüsü reaktivasyonu:

    Multipl miyelom:

    M+M+P kolundaki hastaların %26'sına antiviral profilaksi uygulanmıştır. M+M+P tedavisi grubundaki antiviral profilaksi almamış hastalar için herpes zoster insidansı %17 iken, antiviral profilaksi almış olan hastalarda insidans %3 olmuştur.

    Mantle hücreli lenfoma:

    MR-CAP kolundaki 240 hastanın 137'sine (%57) antiviral profilaksi uygulanmıştır. MR- CAP kolunda antiviral profilaksi almamış hastalar için herpes zoster insidansı %10,7 iken, antiviral profilaksi almış olan hastalarda insidans %3,6 olmuştur (bkz. Bölüm 4.4).

    Hepatit B Virus reaktivasyonu ve enfeksiyon:

    Mantle hücreli lenfoma:

    Ölümcül sonuçlar ile HBV enfeksiyonu bortezomib-dışı tedavi grubundaki (rituksimab, siklofosfamid, doksorubisin, vinkristin ve prednizon; R-CHOP) hastaların %0,8'inde (n= 2) ve rituksimab, siklofosfamid, doksorubisin ve prednizon ile kombine bortezomib (MR-CAP) alan hastaların %0,4'ünde (n= 1) oluşmuştur. Hepatit B enfeksiyonlarının genel insidansı, MR-CAP veya R-CHOP ile tedavi edilen hastalarda benzerdi (sırasıyla %0,8 ve %1,2).

    Kombinasyon tedavisinde periferik nöropati:

    Multipl Miyelom:

    Bortezomibin indüksiyon tedavisi olarak kullanıldığı deksametazon (çalışma IFM-2005-01) ve deksametazon-talidomid (çalışma MMY-3010) kombinasyon tedavilerinde görülen periferik nöropati insidansları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:

    Tablo 6: İndüksiyon tedavisi sırasında toksisite ile görülen periferik nöropati ve periferik nöropati nedeniyle tedaviyi bırakma insidansları

    IFM-2005-01

    MMY-3010

    VAD

    MDx

    TD

    MTDx

    (N=239)

    (N=239)

    (N=126)

    (N=130)

    PN insidansı (%)

    Bütün evre PN

    3

    15

    12

    45

    ≥ Evre 2 PN

    1

    10

    2

    31

    ≥ Evre 3 PN

    <1

    5

    0

    5

    PN nedeniyle tedaviyi bırakma (%)

    <1

    2

    1

    5

    VAD= vinkristin, doksorubisin, deksametazon; MDx= Bortezomib, deksametazon; TDx= talidomid, deksametazon; MTDx= Bortezomib, talidomid, deksametazon, PN= periferik nöropati

    Not: Periferik nöropati tercih edilen terimleri içerir: periferik nöropati, periferik motor nöropati, periferik duyusal nöropati ve polinöropati.

    Mantle hücreli lenfoma:

    Bortezomibin rituksimab, siklofosfamit, doksorubisin ve prednizon (R-CAP) ile kullanıldığı LYM-3002 çalışmasında, kombinasyon tedavilerinde görülen periferik nöropati insidansları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:

    Tablo 7: LYM-3002 çalışmasında toksisite ile görülen periferik nöropati ve periferik nöropati nedeniyle tedaviyi bırakma indisanları

    MR-CAP (N = 240)

    R-CHOP (N = 242)

    PN insidansı (%)

    Bütün evre PN

    30

    29

    ≥ Evre 2 PN

    18

    9

    ≥ Evre 3 PN

    8

    4

    PN nedeniyle tedaviyi bırakma 2 <1 (%)

    MR-CAP=Bortezomib, rituksimab, siklofosfamit, doksorubisin ve prednizon; R-CHOP= rituksimab, siklofosfamit, doksorubisin, vinkristin ve prednizon; PN= periferik nöropati Periferik nöropati tercih edilen terimleri içerir: periferik duyusal nöropati, periferal nöropati, periferal motor nötropati ve periferik sensorimotor nöropati.

    Yaşlı MCL hastaları:

    MR-CAP kolundaki hastaların %42,9'u ve %10,4'ü sırasıyla 65-74 yaş aralığında ve 75 yaş ve üzerindeydi. 75 yaş ve üzerindeki hastalarda MR-CAP ve R-CHOP'un her ikisi de daha az tolere edilmesine rağmen, ciddi advers olay oranı MR-CAP gruplarında %68 iken, R-CHOP grubunda %42 idi.

    Subkütan yoldan uygulanan ile intravenöz yoldan tek ajan olarak kullanılan bortezomibin güvenlilik profilinde belirgin farklılıklar:

    Faz 3 çalışmasında subkütan yoldan bortezomib alan hastalarda tedaviyle ilişkili Evre 3 ve daha şiddetli advers reaksiyonların toplam sıklığı bortezomibin intravenöz yoldan uygulandığı hastalardakine göre %13 azalmış; tedaviyi bırakma sıklığı da %5 daha az olmuştur. Subkütan uygulamanın yapıldığı grupta diyare, gastrointestinal ve abdominal ağrı, astenik durumlar, üst solunum yolu enfeksiyonu ve periferik nöropatinin toplam sıklığı, intravenöz uygulamanın yapıldığı gruptakinden %12-15 kadar daha az olmuştur. Buna ek olarak subkütan uygulamanın yapıldığı grupta intravenöz yoldan uygulama yapılan gruba kıyasla Evre 3 ya da daha şiddetli periferik nöropati oranı %10 ve periferik nöropati nedeniyle tedaviyi bırakma oranı da %8 daha az olmuştur.

    Subkütan uygulama yapılan hastaların %6'sında çoğunlukla kızarıklık olmak üzere lokal bir advers reaksiyon görülmüştür. Vakalarda ortalama 6 günde düzelme görülmüş, iki hastada doz ayarlanması gerekmiştir. Hastaların ikisinde yani %1'inde (kaşıntı olan 1 vaka ile kızarıklık olan bir vakada) reaksiyonlar şiddetliydi.

    Subkütan uygulama yapılan grupta tedavi sırasında ölüm oranı %5 iken, intravenöz uygulamanın yapıldığı grupta bu oran %7 olmuştur. Progresif hastalık nedeniyle ölüm subkütan uygulama yapılan hastalarda %18 iken, intravenöz uygulamanın yapıldığı grupta bu oran %9 olmuştur.

    Relaps olmuş multipl miyelom hastaların yeniden tedavisi:

    Daha önce en az bir kez bortezomib içeren bir tedavi almış olan relaps olmuş 130 multipl miyelom hastasında Bortezomib'in yeniden başlandığı bir çalışmada, hastaların en az

    %25'inde görülen en yaygın tüm evre yan etkileri trombositopeni (%55), nöropati (%40), anemi (%37), diyare (%35) ve konstipasyon (%28) olmuştur. Tüm evre periferik nöropati ve evre ≥3 periferik nöropati sırasıyla hastaların %40'ında ve %8,5'inde görülmüştür.

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Hastalarda önerilen dozun iki katından daha yüksek düzeydeki doz aşımı, ölümcül sonuçları olan akut başlangıçlı semptomatik hipotansiyon ve trombositopeni ile ilişkili bulunmuştur. Preklinik kardiyovasküler güvenlilik çalışmaları için Bölüm 5.3'e bakınız.

    Bortezomib doz aşımı için bilinen spesifik antidot mevcut değildir. Bir doz aşımı durumunda, hastanın vital bulguları izlenmeli ve kan basıncını (sıvılar, pressörler ve/veya inotropik ajanlar gibi) ve vücut sıcaklığını korumak için uygun destekleyici bakım sağlanmalıdır (bkz Bölüm 4.2 ve 4.4).

    Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek İyi akıl ve ruh sağlığı sahip olmaktan ziyade, yaptığınız şeylerdir. Akıl ve ruhsal olarak sağlıklı olmak için kendinize değer vermeli ve kendinizi kabul etmelisiniz. Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur.