BLOK-L 10 mg IV enjeksiyon için liyofilize toz içeren 1 flakon+ 1 çözücü Farmakolojik Özellikler

Vekuronyum Bromur }

Kas İskelet Sistemi > Periferik Etkili Kas Gevşeticiler > Vekuronyum
Gensenta İlaç Sanayi A.Ş. | 30 December  1899

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Kas gevşetici, periferik etkili ilaçlar ATCkodu: M03AC03

BLOK-L (veküronyum bromür) nondepolarizan nöromüsküler blokaj yapan bir ilaçtır; kimyasal olarak aminosteroid l-(3a,17P-diasetoksi-2p piperidino-5a-androstan-16P-yl)-l metilpiperidinum bromür yapısındadır.

BLOK-L motor sinir sonlan ile çizgili kas arasındaki iletim işlemini, çizgili kasların motor plaklannda yerleşmiş nikotinik reseptörleri kompetitif olarak bloke eder ve asetilkolinin etkilerini önler.

Süksametonyum gibi depolarizan nöromüsküler blokaj yapan ilaçlardan farklı olarak BLOK-L kas fasikülasyonlanna neden olmaz.

Klinik doz aralığında veküronyum sempatik nikotinik reseptörleri engellememektedir ve böylece gangliyon bloke edici etkinlik göstermemektedir. İlave olarak, bu doz aralığında veküronyum parasempatik muskarinik reseptörleri engellememektedir ve böylece vagolitik etkinlik göstermemektedir.

Trakeal entübasyon:

80 ila 100 mikrogram veküronyum bromür/kg vücut ağırlığı doz aralığında intravenöz uygulamayı takiben 90 - 120 saniye sonra endotrakeal entübasyon için iyi-mükemmel koşullar ortaya çıkar; ve bu dozların uygulamasını takiben 3-4 dakika içinde de herhangi bir cerrahi girişim için yeterli kas paralizisi sağlanır. Bu dozda kontrol twitch (seğirme) yüksekliğinin (klinik süre) %25 geri dönme süresi 24 - 60 dakikadır. Bu dozda kontrol twitch yüksekliğinin %95 oranında geri dönme süresi 60 - 80 dakikadır. Daha yüksek dozlarda en yüksek blokajın elde edilen süresi kısalırken, etki süresi uzar.

Sürekli intravenöz infüzyon:

BLOK-L sürekli intravenöz infüzyon biçiminde sabit hızla verildiğinde, %90 oranında nöromüsküler blok sağlanır ve infüzyon sona erdiğinde nöromüsküler bloğun çözülmesi için geçen sürede klinik olarak anlamlı bir artış uzama görülmez.

İdame doz kontrol twitch yüksekliğinin %25 olduğu noktada verildiğinde veküronyum bromür kümülatif etkisi yoktur. Bu nedenle idame olarak birkaç ardışık doz verilebilir.

Bu özellikler BLOK-L’nin uzun süreli olduğu kadar kısa süreli cerrahi girişimlerde de kullanılabilmesini sağlar.

Nöromüsküler bloğun geri dönmesi:

Neostigmin, pridostigmin ya da edrofonyum gibi asetilkolinesteraz inhibitörlerinin verilmesi veküronyum bromürün etkisini antagonize eder.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Pediyatrik hastalar:

Yeni doğan ve süt çocukları:

Yenidoğan ve süt çocuklarında dengeli anestezi altında veküronyumun ED95 dozu yaklaşık olarak yetişkinlerdeki ile aynı bulunmuştur (yaklaşık 47 pg/kg vücut ağırlığı).

Yenidoğan ve süt çocuklarında veküronyum bromürün etkisinin başlama süresi, muhtemelen dolaşım zamanının daha kısa olması ve görece kardiyak atım hacminin fazla olması nedeniyle çocuk ve yetişkinlere göre daha kısadır. Bu hastalarda nöromüsküler blokaj yapan ilaçlara karşı nöromüsküler bileşimin daha duyarlı olması da etkinin daha hızlı başlamasından sorumlu olabilir.

Yenidoğan ve süt çocuklarında veküronyum bromürün etki süresi ve düzelme süresi yetişkinlere göre daha uzundur. Bu nedenle BLOK-L idame dozu daha seyrek aralıklarla verilmelidir.

Çocuklar:

Çocuklarda dengeli anestezi altında veküronyumun ED95 dozu yetişkinlerdekinden daha yüksek bulunmuştur (sırasıyla 81; 43 mikrogram/kg vücut ağırlığı). Yetişkinlerle karşılaştırıldığında etki süresi genellikle yaklaşık %30, düzelme süresi yaklaşık %20 - 30 daha kısadır.

Yetişkinlerde olduğu gibi, başlangıç dozunun yaklaşık dörtte biri ve kontrol twitch (seğirme) yüksekliğinin %25 geri dönmesinde verilen idame dozların pediyatrik hastalarda da kümülatif etkilere yol açtığı gözlenmemiştir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Emilim: İntravenöz uygulanmaktadır.

Dağılım: 100 - 150 mikrogram/kg veküronyumun intravenöz uygulamasını takiben veküronyumun dağılım yarılanma ömrü 1.2 - 1.4 dakikadır.

Veküronyum esas olarak ekstrasellüler sıvı kompartmanma dağılır. Kararlı konsantrasyonda erişkin hastalarda dağılım hacmi 0.18 - 0.51 1/kg.dır.

Biyotransformasvon: Veküronyumun metabolize olma oranı görece düşüktür. İnsanlarda veküronyuma göre %50 nöromüsküler blokaj potansiyeline sahip 3-hidroksi türevi karaciğerde oluşur. Renal ya da hepatik yetmezliği olmayan hastalarda bu metabolitin plazma konsantrasyonu saptanma sınırının altındadır ve veküronyum bromürün nöromüsküler blokaj etkisine katkıda bulunmamaktadır.

Eliminasvon: Veküronyumun plazma klerensi 3.0 - 6.4 ml/kg/dak ve plazma eliminasyon yarılanma ömrü 36-117 dakikadır.

Temel eliminasyon yolu safra atılımıdır. İntravenöz veküronyumun verilmesinden sonra 24 saat içinde verilen dozun %40 - 60T dörtlü bileşik olarak safradan atılır. Bu bileşiğin yaklaşık %95’i değişmemiş veküronyum ve %5’ten azı 3-OH veküronyumdur. Karaciğer ve/veya safra yolları hastalığı olan hastalarda muhtemelen klerensin azalması ve eliminasyon yarı ömrünün uzaması nedeniyle etki süresinin uzadığı gözlenmiştir.

Renal eliminasyon göreceli olarak düşüktür. BLOK-L verilmesinden sonra 24 saat içinde intravezikal kateterle toplanan idrarda atılan bileşik miktarı verilen dozun %20 - 30’udur. Renal yetmezliği olan hastalarda etki süresi uzayabilir. Bunun veküronyuma duyarlılığın artması sonucu gelişmesi mümkündür fakat plazma klerensinin azalmasının sonucu da olabilir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyonda veküronyum için sınırlı farmakokinetik veri bulunmaktadır. İntravenöz uygulama sonrasında, veküronyum plazma klerensi yenidoğanlar, süt çocukları ve çocuklar arasında benzerdir (2.8 - 9.0 ml/kg/dak.) ve yetişkinlerdeki klerensten fazla değildir. Kararlı durumdaki dağılım hacmi (Va*) süt çocuklarında yetişkin hastalardaki ile benzerdir (0.29 - 0.43 1/kg), ancak çocuklarda biraz daha küçüktür (0.13 - 0.32 1/kg).

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Veküronyum bromürün genotoksik, embriyotoksik ya da teratojenik potansiyeli yoktur. Sıçan, köpek ve kedilerde yapılan tek doz ve çoklu doz toksisite çalışmalarında insanlar için özel bir risk ortaya çıkmamıştır.

Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.