Actavis İlaçları BLOKACE 10 mg 30 tablet KUBKlinik Özellikler

BLOKACE 10 mg 30 tablet Klinik Özellikler

Ramipril }

Kalp Damar Sistemi > ACE İnhibitörleri > Ramipril
Actavis İlaçları A.Ş | 17 November  2011

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1.   Terapötik endikasy onlar

• Hipertansiyon

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

Dozaj istenilen antihipertansif etkiye ve hastanm ilaca karşı olan toleransına bağlıdır. Ramipril tedavisi uzun süreli bir tedavidir: Doktor tedavi süresini her bir hastanın durumuna göre ayarlar.

- Hipertansiyon tedavisi:

Önerilen başlangıç dozu günde bir kez alman 2.5 mg’dır. Alman cevaba göre doz 2-3 haftalık aralıklarla günde 5 mg’a kadar yükseltilebilir. Genel idame dozu günde 2.5 ila 5 mg ramiprildir; izin verilebilen maksimum günlük doz 10 mg’dır.

- Konjestİf kalp yetmezliği tedavisi:

Önerilen başlangıç dozu günde 1 kez 1.25 mg BLOKACE’dir. Hastanm cevabma bağlı olarak doz artırılabilir. Eğer doz artırılacak olursa, dozun 1-2 haftalık aralarla iki katma çıkarılması önerilir. Günlük 2.5 mg veya daha yüksek bir BLOKACE dozuna ihtiyaç duyulursa, bu tek doz halinde veya ikiye bölünmüş olarak alınabilir. İzin verilen en yüksek günlük doz 10 mg’dır.

Günde 1 kez 10 mg üzerindeki dozlar kontrollü klinik çalışmalarda yeterince araştınlmamıştır.

Kreatinin klerensi <0.6 ml/saniye olarak tammlanan şiddetli böbrek bozukluğu olan hastalar yeterince araştınlmamıştır.

Uygulama şekli:

BLOKACE tabletler, yemekler sırasında veya yemekten önce/sonra yeterli miktarda sıvı ile (yaklaşık 1/2 bardak su) bütün olarak yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:

Kreatinin klerensi (Vücut yüzey alanı başına 1.73 m2) 20-50 ml/dak arasındaki değerlerde böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda tedaviye günde 1 defa 1.25 mg BLOKACE ile başlanır. Böyle vakalarda uygulanacak en yüksek günlük doz 5 mg’dır.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda BLOKACE tedavisine verilen cevap artmış veya azalmış olabilir. Bu hastalarda tedavi sıkı tıbbi kontrol altında başlatılmalıdır. Bu vakalarda izin verilen en yüksek günlük doz 2.5 mg’dır.

Pediyatrik popülasyon:

BLOKACE’in çocuklarda, şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ve dializ hastalarında (kreatinin klerensi 20 mEdk’dan düşük olanlar, vücut yüzey alanı başına 1.73 m2) kullanımı ile ilgili yeterli deneyim kazamlamamıştır.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda günde 1.25 mg BLOKACE gibi azaltılmış başlangıç dozu düşünülmelidir.

Diğer:

Hipotansif etkinin özel bir risk teşkil ettiği hastalarda (öm. daralan koroner damarların kalp beslenmesini bozduğu durumlar veya beyni besleyen akışın eksilmesi), sıvı veya tuz kaybı tamamen düzeltilmemiş, şiddetli hipertansiyon durumlarında azaltılmış başlangıç dozu olarak 1.25 mg ramipril düşünülmelidir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Ramipril aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:

- Ramipril’e, diğer ACE inhibitörlerine veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık gösteren hastalar.

- Anjioödem geçmişi olan hastalarda.

- Renal arterin hemodinamik etkili stenozu, bilateral renal arter stenozu veya tek bir böbrekte arter darlığı olan hastalar.

- Hipotansif ya da hemodinamik olarak instabÜ durumda olan hastalar.

- Hamilelik.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

- Anjiyoödem - Baş, Boyun ve Ekstremiteler:

Bir ACE inhibitörü ile yapılan tedavi sırasında anjiyoödem oluşumu ilaç uygulamasının hemen kesilmesini gerektirir.

ACE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda yüz, ekstremdeler, dudaklar, dil, larenks ya da gırtlak anjiyoödemi bildirilmiştir. Ölüm riski olan anjiyonörotik ödemin acil tedavisi, EKG ve kan basıncı izlenmesi eşliğinde acil epinefrin uygulamasını (subkutan ya da yavaş intravenöz enjeksiyon) içerir. Hastanm, hastaneye yatırılarak en az 12-24 saat gözlenmesi ve ancak semptomların tam olarak giderilmesi halinde hastaneden çıkarılması tavsiye edilir.

- Anjiyoödem - İntestinal:

ACE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda intestinal anjiyoödem bildirilmiştir. Bu hastalar kann ağrısıyla (bulantı veya kusmanın eşlik ettiği veya etmediği) başvurmuştur; bazı vakalarda yüz anjiyoödemi de görülmüştür. İntestinal anjiyoödem semptomları ACE.inhibitörü kesildikten sonra düzelmiştir.

BLOKACE’in çocuklarda, şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ve dializ hastalarında (kreatinin klerensi 20 ml/dk’dan düşük olanlar, vücut yüzey alanı başına 1.73 m2) kullanımı ile ilgili yeterli deneyim kazanılamamıştır.

BLOKACE ile tedavi, devamlı tıbbi gözetim gerektirir.

- Hiper-stimüle renin anjiyotensin sistemli hastalar:

Hiper-stimule renin-anjiyötensin sistemli hastaların tedavisinde, özel tedbirler alınmalıdır (Bkz. bölüm 4.2). Özellikle bir ACE inhibitörü ya da birlikte bir diüretiğin ilk kez verildiği ya da ilk kez doz artışı yapıldığı zaman, bu tür hastalar, ACE inhibisyonuna bağlı böbrek fonksiyon bozukluğu ve kan basıncında akut belirgin düşme riski altındadırlar. Başlangıç dozları ya da başlangıç doz artırımlarında, kan basmcmda daha fazla akut düşüş olmayacağı anlaşılana kadar, sıkı kan basıncı takibi yapılmalıdır.

Renin anjiyotensin sisteminin belirgin aktivasyonu beklenmelidir, örneğin:

• Şiddetli ve özellikle malign hipertansiyonlu hastalarda. Tedavinin başlangıç evresi özel tıbbi kontrol gerektirir.

• Özellikle ağır ya da diğer antihipertansif potansiyeli olan maddelerle tedavi ediliyorsa. Eğer kalp yetmezliği şiddetliyse, tedavinin başlangıç evresi özel tıbbi kontrol gerektirir.

• Hemodinamikle ilişkili sol ventrikül içeri ya da dışarı akımında engel olan hastalarda (öm.aort ya da mitral kapakçık stenozu). Tedavinin başlangıç evresi özel tıbbi kontrol gerektirir.

• Hemodinamikle ilişkili renal arter stenozu olan hastalarda. Tedavinin başlangıç evresi özel tıbbi kontrol gerektirir. Diüretik tedavisinin kesilmesi gerekebilir. Aşağıda, ‘Böbrek fonksiyonun izlenmesi’ başlığı altında bulunan açıklamalara bakınız.

• Önceden diüretik tedavisi görmüş hastalarda. Diüretik kullanımın kesilmesinin ya da dozun düşürülmesinin mümkün olmadığı durumlarda, tedavinin başlangıç evresi özel tıbbi kontrol gerektirir.

• Sıvı ya da tuz kaybı olan ya da olabilecek hastalarda (yetersiz sıvı ya da tuz alımı sonucunda, ya da tuz ve sıvı açığının kapatılmasının yetersiz olduğu durumların öm. ishal, kusma ya da aşın terleme sonucunda).

Genellikle, su kaybı, hipovolemi ya da tuz kaybının, tedaviye başlamadan önce düzeltilmesi tavsiye edilir (bununla birlikte, kalp yetmezliği olan hastalarda, bu tür düzeltici işlemler aşın hacim yüklemesi riskine karşı dikkatlice tartılmalıdır). Bu koşullar klinik olarak yerinde olduğu zaman, BLOKACE tedavisi ancak eğer aynı zamanda kan basıncındaki aşırı düşüşü ve böbrek fonksiyon bozukluğunu önlemek üzere uygun adımlar atıldıysa başlatılmalı ya da sürdürülmelidir. Bkz. ‘Karaciğer hastalığı olan hastalar’.

- Karaciğer hastalığı olan hastalar:

Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda BLOKACE tedavisine verilen cevap artmış ya da azalmış olabilir. Ayrıca, ödemle ve/veya karında su birikimi ile birlikte şiddetli karaciğer sirozu olan hastalarda, renin anjiyotensin sistemi önemli bir biçimde aktive olabilir; bu yüzden, bu hastaların tedavisinde özel tedbirler alınmalıdır (Bkz. bölüm 4.2).

- Kan basıncındaki belirgin düşüşün özel risk oluşturduğu hastalar:

Kan basıncındaki istenmeyen belirgin düşüşün özel risk oluşturacağı hastalarda (öm. Hemodinamikle ilişkili koroner damarların ya da beyni besleyen kan damarlarının stenozu olan hastalar), tedavinin başlangıç evresi tıbbi kontrol gerektirir.

- Yaşlılar:

Bazı yaşlı hastalar özel olarak ACE inhibitorlerine karşı hassas olabilirler. Tedavinin başlangıcında böbrek fonksiyonun değerlendirilmesi tavsiye edilir. (Bkz bölüm 4.2)

- Böbrek fonksiyonunun izlenmesi:

Özellikle ACE inhibitörü ile tedavinin ilk haftalarında, böbrek fonksiyonunun izlenmesi tavsiye edilmektedir. Aşağıdaki sorunlara sahip hastalarda özel olarak izleme gereklidir;

• Kalp yetmezliği.

• Hemodinamikle ilişkili unilateral renal arter stenozu olan hastalar da dahil olmak üzere, renovaskuler hastalığı olan hastalar. İlk gruptaki hastalarda, serum kreatinindeki küçük bir artış bile böbrek fonksiyonun unilateral kaybının belirtisi olabilir.

• Böbrek fonksiyon bozukluğu

• Böbrek nakli

- Elektrolit izlemesi:

Serum potasyumun düzenli olarak takip edilmesi tavsiye edilmektedir. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda serum potasyum düzeyinin daha sık takip edilmesi gerekir.

- Hematolojik izleme

Olası bir lökopeninin tespitine olanak tanımak için beyaz kan hücre sayımının takibi tavsiye edilmektedir. Tedavinin başlangıç evresinde ve böbrek fonksiyon bozukluğu ile birlikte kolaj en hastalığı olanlarda (öm. lupus eritematoz ya da skleroderma) ya da kan sayımında değişikliklere yol açabilecek diğer ilaçlarla tedavi edilenlerde daha sık takip önerilmektedir. (Bkz. bölüm 4.8).

Bu tıbbi ürün 193,2 mg laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg’dan daha az sodyum ihtiva eder. Yani esasında “sodyum” içermez.

4.5.   Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Ramipril diğer maddeler veya materyallerle kullanıldığında aşağıdaki etkileşmeler dikkate alınmalıdır:

Gıda: Ramiprilin absorbsiyonu gıdalardan önemli bir şekilde etkilenmez.

Kontrendike kombinasyonlar: Bazı yüksek akım diyaliz ya da hemofıltrasyon membranları (örn. Poliakrilonitril membranlan) ve düşük dansiteli lipoprotein aferezi ile dekstran sülfatın kullanımı

gibi, kanm negatif yüklü yüzeylerle temasına yol açan ekstrakorporal tedaviler: Şiddetli anafılaktoid reaksiyonlar riski, (bkz. bölüm 4.3)

Tavsiye edilmeyen etkileşimler: Potasyum tuzlan, potasyum tutucu diüretikler veya heparin ile birlikte verildiğinde serumdaki potasyum konsantrasyonunda bir artış olabileceği düşünülmelidir. Potasyum içeren diüretiklerle (öm. spironolakton) ya da potasyum tuzlarıyla birlikte tedavi, serum potasyumunun sıkı takibini gerektirir.

Kullanım Önlemleri:

Antihipertansif ajanlar (öm. diüretikler) veya antihipertansif etkili diğer ilaçlar (öm. nitratlar, trisiklik antidepresanlar, anestezikler): Birlikte kullanıldıklannda antihipertansif etkinin

potansiyalize olma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır (Diüretikler için bkz. bölüm 4.2, 4.4 ve 4.8). Aym zamanda diüretik tedavi gören hastalarda, serum sodyumunun düzenli takibi tavsiye edilmektedir.

Vazopresör sempatomimetikler: Bunlar, BLOKACE’in antihipertansif etkilerini azaltabilirler. Özel olarak sıkı kan basıncı takibi tavsiye edilmektedir.

Allopurinol, immunsupressif ilaçlar, kortikosteroidler, prokainamid, sitostatikler ve kan tablosunu değiştirebilen diğer İlaçlar: Hematolojik reaksiyonlar artmış olabilir (Bkz. bölüm 4.4).

Lityum tuzları: Diğer ACE inhibitörleri ile lityum atılımım azaltılmaktadır. Bu durum serumdaki lityum düzeylerinin artmasına ve lityuma bağlı toksisitenin artmasına yol açabilir. Bu nedenle lityum seviyeleri izlenmelidir.

Antidiyabetik ajanlar (öm. İnsülin ve sulfonilüre türevleri): ACE inhibitörleri insülin direncini azaltabilir. İzole edilmiş vakalarda, böyle bir azaltma antidiyabetiklerle birlikte tedavi edilen hastalarda hipoglisemik reaksiyonlara yol açabilir. Birlikte uygulamanın başlangıç evresinde, bu yüzden, özellikle sıkı kan glikozu takibi tavsiye edilmektedir.

Dikkat edilmesi gereken durumlar: Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (öm. İndometasin) ve asetilsalisilik asit: BLOKACE’in antihipertansif etkisinin zayıflaması beklenmektedir. Ayrıca, ACE inhibitörlerinin ve NSAIDTerin birlikte kullanılması, böbrek fonksiyonun kötüleşme riskinin artmasına ve serum potasyumunda bir artışa yol açabilir.

Heparin: Serum potasyum konsantrasyonunda artış mümkündür.

Alkol: Artmış vazodilatasyon. BLOKACE alkolün etkisini arttırabilir.

Tuz: Yüksek gıdasal tuz alımı BLOKACE’in antihipertansif etkisini zayıflatabilir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

BLOKACE gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

4.3. Kontrendikasyonlar

). Bu yüzden tedaviye başlanmadan önce, hamilelik durumu değerlendirilmelidir.

ACE inhibitörü tedavisinin zorunlu olduğu hallerde hamilelikten kaçınılmalıdır.

Hasta hamile kalmak isterse, ACE inhibitörleri ile tedavi kesilmelidir; örneğin başka bir tedavi yöntemi ile değiştirilebilir.

Hasta tedavi sırasında hamile kalırsa, ramipril tedavisi mümkün olan en kısa sürede ACE inhibitörleri içermeyen başka bir tedavi rejimi ile değiştirilmelidir. Aksi takdirde fetüse zarar verme riski doğar.

Laktasyon dönemi:

Emzirme döneminde ramipril kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut olmadığı için ramipril tavsiye edilmez ve özellikle yeni doğan veya erken doğan bebekleri emzirme döneminde, güvenliği kanıtlanmış alternatif tedavi yöntemleri tercih edilmelidir.

Üreme Yeteneği / Fertilite:

Sıçan, tavşan ve maymunlardaki üreme toksikolojisi çalışmaları herhangi bir teratojenik özellik ortaya çıkarmamıştır.

Fertilite, erkek ve dişi sıçanlarda bozulmamıştır.

Fetal ve laktasyon dönemindeki dişi sıçanlara 50 mg/kg/vücut ağırlığı ya da üzerindeki günlük dozlarda uygulanan ramipril, bebekte geri dönüşümsüz böbrek haşan oluşturmuştur.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

BLOKACE bir antihipertansif olduğu için, birçok advers etkisi, adrenerjik kontr-regülasyon ya da organ hipoperfuzyonuyla sonuçlanan kan basıncı düşürücü etkisine göre ikincil etkilerdir. Diğer birçok etkisi (öm. elektrolit denge üzerindeki etkiler, bazı anafılaktoid reaksiyonlar ya da mukus membranlarmın inflamatuvar reaksiyonları), ACE inhibisyonu ya da bu ilaç sınıfının diğer farmakolojik etkilerinden kaynaklanır.

Advers etkiler MedDRA sistemine göre sıralandırılmışlardır.

Çok yaygın (>1/10); yaygm (>1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Yaygın

Yaygın

olmayan

Seyrek

Çok

seyrek

Bilinmiyor

Kardivak

hastalıklar

Angina pektoris veya miyokard infarktüsü dahil olmak üzere miyokard iskemisi, taşikardi, aritmi, palpitasyonlar, periferik ödem

Kan ve lenf

sistemi

hastalıkları

Eozinofıli

Lökosit

hücresi

sayısında

azalma

(nötropeni

veya

agranülositoz

dahil),

eritrosit

sayısında

azalma,

hemoglobinde

azalma,

trombosit

sayısında

düşüş

Kemik iliği yetersizliği, pansitopeni, hemolitik anemi

Sinir

sistemi

hastalıkları

Baş ağrısı, baş dönmesi

Vertigo, parestezi, disgezia (tat bozuklukları), agezia (tat alma duyusu kaybı)

Tremor,

denge

bozukluğu

İskemik inme ve geçici iskemik atak dahil olmak üzere serebral iskemi, psikomotor becerilerde bozukluk (reaksiyonların bozulması), yanma hissi, parozmi (koku bozuklukları)

Göz

hastalıkları

Görme

bulanıklığı dahil görme

bozuklukları

Konjunktivit

Kulak ve ic kulak hastalıkları

İşitme

bozukluğu,

tinnitus

Solunum sistemi. toraks ve mediasten hastalıkları

Prodüktif olmayan gıcık yapan öksürük, bronşit, sinüzit, dispne

Burun

tıkanıklığı,

astımın

şiddetlenmesi

dâhil olmak

üzere

bronkospazm

Gastrointes

tinal

hastalıklar

Gastrointestinal

enflamasyon

(gastrointestinal

kanaldaki

enflamatuvar

reaksiyonlar),

sindirim

bozuklukları,

abdominal

rahatsızlık,

dispepsi, diyare,

bulantı, kusma,

Fatal pankreatit (ACE

inhibitörleri ile fatal sonuç veren olgular çok istisnai olarak

bildirilmiştir), pankreas enzimlerinde artış, ince bağırsakta anjiyoödem, gastrit dahil üst abdominal ağrı, konstipasyon, ağız kuruluğu

Glossit

Aftöz stomatit (oral kavİtedeki enflamatuvar reaksiyonlar)

Böbrek ve üriner sistem hastalıkları

Akut böbrek yetersizliği dahil olmak üzere böbrek fonksiyon bozukluğu, idrar çıkışında artış, önceden mevcut olan

proteinürinin kötüleşmesi, kan üre artışı, kan kreatininde artış

Deri ve

subkutan

doku

hastalıkları

Özellikle makülo-papülerde raş

Fatal

sonuçlanabilen anjiyoödem (çok istisnai olarak,

anjiyoödemden kaynaklanan hava yolu tıkanıklığı fatal sonuç

verebilmektedir ) pruritus, hiperhidrozis (terleme)

Eksfolyatif

dermatit,

ürtiker,

onikoliz

Fotosens

itivite

reaksiyo

nu,

Toksik

epidermal

nekroliz,

Stevens-

Johnson

sendromu,

eritema

multiforme,

pemfıgus,

psoriasisin

şiddetlenmesi,

pemfıgoid ya da

likenoid

ekzantem veya

enantem,

alopesi

Kas-iskelet sistemi ve bağ doku hastalıkları

Kas spazmları (kas krampları), miyalji

Artralji

Metabolizm a ve

beslenme

hastalıkları

Kan potasyum düzeyinde artış

Anoreksi, iştah azalması

Kan sodyum

düzeyinde

düşüş

Vasküler

hastalıklar

Hipotansiyon,

ortostatik kan

basıncı düşüşü

(ortostatik

regülasyon

bozukluğu),

senkop

Cilt kızarması

Vasküler

stenoz,

hipoperfiizyon

(perfüzyon

bozukluklarını

n

alevlenmesi),

vaskülit

Raynaud

fenomeni,

Genel

bozukluklar

ve

uvsulama

verindeki

hastalıklar

Göğüs ağrısı,

bitkinlik

(yorgunluk),

Pireksi (ateş)

Asteni

(zayıflık)

İmmün

sistem

hastalıkları

Anafilaktik ya da anafılaktoid reaksiyonlar (ACE

inhibisyonunda insect venoma karşı ciddi anafilaktik ve anafılaktoid

reaksiyonlar artmaktadır), antinükleer antikor artışı

Hevatobiliv

er

hastalıklar

Karaciğer enzimi ve/veya konjuge bilirubin artışı

Kolestatik

sarılık,

Hepatoselüler

zarar.

Akut karaciğer yetersizliği, kolestatik veya hepatosellüler hasar (çok nadir fatal

sonuçlanabilir.)

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Geçici erektil impotans, libido azalması,

Jinekomasti

Psikiyatrik . hastalıklar

Depresif duygu

durum,

anksiyete,

sinirlilik,

somnolans dahil

olmak üzere

uyku

bozukluklan (sersemlik, uyku hali)

Konfüzyonel

durum

Dikkat

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Belirtiler: Doz aşımı, aşın periferal vazodilatasyon (belirgin hipotansiyon,’ şok ile), bradikardi, elektrolit bozukluklan ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.

Tedavi: Örneğin, mide lavajı, adsorbanların uygulanması, sodyum sülfat ile (mümkünse ilk 30 dakika içinde) primer detoksifıkasyon: Hipotansiyon durumunda, sıvı ve tuz açığının kapatılmasına ek olarak, al-adrenerjik agonistleri (öm. norepinefrin, dopamin) ve sadece bazı nadir araştırma laboratuvannda mevcut olan anjiyotensin II (anjiyotensinamid) uygulamaları, dikkate alınmalıdır.

Ramipril ya da ramiprilatın eliminasyonunu hızlandırmada, zorlu diürezin, idrar pH’ındaki değişimin ya da diyalizin etkisi ile ilgili hiçbir deneyim mevcut değildir. Ancak eğer, diyaliz ya da hemofıltrasyonun uygulanması düşünülüyorsa bölüm 4.35e bakınız.

İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir.