AVAMYS 27.5 mcg 120 doz burun spreyi Farmakolojik Özellikler

Flutikazon Furoate }

Solunum Sistemi > Topikal Dekonjestanlar ve Diğer Nazal İlaçlar > Flucticasone furoate
Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş | 30 December  1899

Eğer 2 püskürtme yapılması gerekliyse, 3'üncü ve 4'üncü basamaklar tekrarlanır.

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Nazal preparatlar, dekonjestanlar ve topikal kullanılan diğer nazal preparatlar, kortikosteroidler

    ATC kodu: R01AD12

    Flutikazon furoat; glukokortikoid reseptör affinitesi ileri derecede yüksek, güçlü anti- inflamatuvar etkilere sahip, sentetik, triflorlu bir kortikosteroiddir.

    Klinik etkililik ve güvenlilik:

    Yetişkinlerde ve ergenlerde mevsimsel alerjik rinit:

    Plaseboya kıyasla günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyi 4 çalışmanın tümünde nazal semptomları (rinore, nazal konjesyon, hapşırmak, nazal kaşıntı) ve oküler semptomları (kaşıntı/yanma, gözde yaşlanma/sulanma ve gözlerde kızarma) anlamlı olarak iyileştirmiştir. Etkililik günde bir kez uygulama ile 24 saatlik doz uygulama periyodu boyunca korunmuştur.

    Terapötik etki başlangıcı ilk uygulama sonrası 8 saat gibi erken bir dönemde görülmüş ve bunu izleyen birkaç günde ilave iyileşme gözlenmiştir.

    Flutikazon furoat burun spreyi 4 çalışmanın tümünde hastaların tedaviye genel yanıt algısını ve hastaların hastalıkla bağlantılı yaşam kalitesini (Rinokonjonktivit yaşam kalitesi anketi- RQLQ) anlamlı olarak iyileştirmiştir.

    Yetişkinler ve ergenlerde kronik ya da uzun süreli devam eden alerjik rinit:

    Günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyi üç çalışmada plaseboya kıyasla nazal semptomları ve hastaların tedaviye genel yanıt algısını anlamlı olarak iyileştirmiştir.

    Günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyi bir çalışmada plaseboya kıyasla oküler semptomları ve hastaların hastalıkla bağlantılı yaşam kalitesini (RQLQ) anlamlı olarak iyileştirmiştir.

    Etkililik günde bir kez uygulama ile 24 saatlik periyot boyunca korunmuştur.

    Flutikazon furoatın (günde bir kez 110 mikrogram intranazal sprey) oküler güvenliliğini değerlendirmek üzere tasarlanmış iki yıllık çalışmada, pereniyal alerjik riniti olan yetişkinler ve ergenler ya flutikazon furoat (n=367) ya da plasebo (n=181) kullanmıştır.

    Birincil sonuçlar [posterior subkapsüler opasitede artışa kadar geçen süre (Lens Opasiteleri Sınıflama Sistemi (LOSS), Versiyon III'de başlangıca göre ≥0,3 (LOSS III derece)) ve intraoküler basınç (İOB) artışına kadar geçen süre (başlangıca göre ≥7 mmHg)] iki grup

    arasında istatistiksel olarak anlamlı değildir. Posterior subkapsüler opasitedeki artışlar (başlangıca göre ≥0,3) 110 mikrogram flutikazon furoat ile tedavi edilen kişilerde [14 (%4)] plaseboya kıyasla [4 (%2)] daha sık olmuş ve flutikazon furoat grubundan on kişide ve plasebo grubundan iki kişide yapısal olarak geçici bulunmuştur. İOB artışları (başlangıca göre

    ≥7 mmHg) 110 mikrogram flutikazon furoat ile tedavi edilen kişilerde daha sık olmuştur: günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat için 7 (%2) ve plasebo için 1 (<%1). Bu olaylar flutikazon furoat grubundan altı kişi ve plasebo grubundan bir kişide yapısal olarak geçici olmuştur.

    52 ve 104. haftalarda her iki tedavi grubundan hastaların %95'inde her bir gözde posterior subkapsüler opasite değerleri başlangıç değerinin ± 0,1'i içinde olmuştur, 104. haftada her iki tedavi grubundan hastaların ≤%1'inde posterior subkapsüler opasitede başlangıca göre ≥0,3 artış olmuştur. 52 ve 104. haftalarda hastaların çoğunda (>%95) İOB değerleri başlangıç değerinin ± 5mmHg içinde olmuştur. Posterior subkapsüler opasite ya da İOB artışlarına katarakt ya da glokom gibi herhangi bir advers olay eşlik etmemiştir.

    Pediyatrik popülasyon:

    Çocuklarda mevsimsel ve kronik ya da uzun süreli devam eden alerjik rinit:

    Pediyatrik pozolojide çocuklarda alerjik rinit popülasyonundan etkililik verilerinin değerlendirilmesi temel alınır.

    Mevsimsel alerjik rinitte, günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyi etkili olmakla birlikte, günde bir kez 55 mikrogram flutikazon furoat burun spreyi ve plasebo arasında hiçbir sonlanım noktasında anlamlı farklar gözlenmemiştir.

    Perennial alerjik rinitte, günde bir kez 55 mikrogram flutikazon furoat burun spreyi 4 haftalık tedavi boyunca günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyinden daha tutarlı bir etkililik profili ortaya koymuştur. Aynı çalışmada 6 ve 12 hafta boyunca ve 6 haftalık HPA ekseni güvenlilik çalışmasında yürütülen post-hoc analiz günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyinin etkililiğini desteklemiştir.

    Günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyinin 2 ila 11 yaşındaki çocuklarda adrenal fonksiyon üzerindeki etkisinin değerlendirildiği 6 haftalık bir çalışma, plaseboya kıyasla 24 saatlik serum kortizolü üzerinde anlamlı bir etkinin söz konusu olmadığını göstermiştir.

    Randomize, çift kör, paralel gruplu, çok merkezli, bir yıllık plasebo kontrollü bir klinik büyüme çalışmasında ergenlik öncesi çağda 474 çocukta (kızlar için 5 ila 7,5 yaş ve erkekler için 5 ila 8,5 yaş) stadiometri ile günde bir kez 110 mikrogram flutikazon furoat burun spreyinin büyüme hızı üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. 52 haftalık tedavi periyodunda ortalama büyüme hızı plaseboya (5,46 cm/yıl) kıyasla flutikazon furoat (5,19 cm/yıl) kullanan hastalarda daha düşüktür. Ortalama tedavi farkı yılda -0,27 cm'dir [%95 CI -0,48 ila -0,06].

    Çocuklarda mevsimsel ve kronik ya da uzun sureli devam eden alerjik rinit (6 yaş altı):

    Hem mevsimsel hem de pereniyal alerjik rinitte 2 ila 5 yaşındaki, 176'sı flutikazon furoata maruz kalmış toplamda 271 hastada güvenlilik ve etkililik çalışmaları yürütülmüştür. Bu grupta güvenlilik ve etkililik iyi bilinmemektedir.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    :

    Genel özellikler

    Emilim:

    Flutikazon furoat karaciğer ve bağırsakta tam olarak emilmez ve kapsamlı birinci geçiş metabolizmasına uğrar; bu da ihmal edilebilir sistemik maruziyet ile sonuçlanır. Günde bir kez 110 mikrogram intranazal doz uygulaması tipik olarak ölçülebilir plazma konsantrasyonları (<10 pg/ml) ile sonuçlanmaz. İntranazal flutikazon furoat için mutlak biyoyararlanım %0,50 olup, 110 mikrogramın uygulanmasından sonra sistemik olarak 1 mikrogramdan az flutikazon furoat tespit edilir (Bkz. Bölüm 4.9).

    Dağılım:

    Flutikazon furoatın plazma proteinlerine bağlanma oranı %99'dan fazladır. Flutikazon furoat vücutta yaygın olarak dağılır ve kararlı plazma düzeylerindeki ortalama dağılım hacmi 608 litredir.

    Biyotransformasyon:

    Flutikazon furoat sistemik dolaşımdan, başlıca hepatik metabolizma aracılığıyla sitokrom P450 enzimi CYP3A4 ile (toplam plazma klerensi 58,7 L/s) inaktif 17β-karboksilik metabolitine (GW694301X) dönüştürülerek hızla temizlenir. Başlıca metabolizma yolu S- florometil karbotioat fonksiyonunun17β-karboksilik metaboliti oluşturmak üzere hidrolizidir. In vivo çalışmalarda furoat kısmının flutikazon oluşturmak üzere parçalandığına dair bir kanıta rastlanmamıştır.

    Eliminasyon:

    Oral veya intravenöz flutikazon furoatın esas olarak dışkı yoluyla eliminasyonu, bu kortikosteroidin ve metabolitlerinin safra yoluyla atıldığını göstermektedir. İntravenöz kullanımı izleyen eliminasyon fazı yarı-ömrü 15,1 saattir. Oral ve intravenöz dozların sırasıyla %1'i ve %2'si, böbrekler yoluyla vücuttan atılır.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Böbrek bozukluğu:

    Sağlıklı gönüllülerde intranazal uygulama sonrası flutikazon furoat, idrarda ölçülebilen düzeylerde değildir. Dozla ilişkili materyalin %1'inden daha küçük bir bölümü idrarla atıldığından böbrek bozukluğunun, flutikazon furoat farmakokinetiğini etkilemesi beklenmemektedir.

    Karaciğer bozukluğu:

    Karaciğer bozukluğu olan hastalarda intranazal flutikazon furoat ile yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Karaciğer bozukluğu olan hastalara flutikazon furoatın inhale uygulamasından sonra (flutikazon furoat ya da flutikazon furoat/vilanterol şeklinde), elde edilen veriler intranazal uygulama için de geçerlidir. Tek doz oral inhale 400 mikrogramlık flutikazon furoatla ilgili bir çalışmada, orta derecede karaciğer yetmezliği (Child Pugh B) olan hastalarda sağlıklı deneklere kıyasla, artan C(%42) ve EAA(%172) ile orta düzeyde kortizol düzeylerinde azalma (ortalama olarak %23) ile sonuçlanmıştır. Oral inhale flutikazon furoat/vilanterolun 7 gün süreyle tekrarlı dozlarından sonra orta dereceli ila şiddetli karaciğer bozukluğu (Child-Pugh B - C) olan hastalarda, sağlıklı gönüllüler ile karşılaştırıldığında, flutikazon furoat sistemik maruziyetinde artış olmuştur (EAAile ölçüldüğünde ortalama iki kat). Flutikazon furoat sistemik maruziyetinde orta dereceli karaciğer bozukluğu olan hastalardaki artış (flutikazon furoat/vilanterol 200/25 mikrogram), sağlıklı gönüllüler ile karşılaştırıldığında serum kortizol düzeyinde ortalama %34'lük bir düşüş ile

    ilişkilendirilmiştir. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda serum kortizol üzerinde herhangi bir etki olmamıştır (flutikazon furoat/vilanterol 100/12,5 mikrogram). Bu bulgulara dayanılarak, 110 mikrogram intranazal flutikazon furoatın orta derecede şiddetli karaciğer bozukluğu (Child-Pugh B) olan hastalardaki öngörülen ortalama maruziyetinin, kortizol supresyonu ile sonuçlanması beklenmez.

    Pediyatrik popülasyon:

    Hastaların çoğunda, günde bir kez 110 mikrogram dozunda verilen flutikazon furoat tipik olarak plazmada ölçülemeyecek düzeylerdedir (<10 pikogram/mL). Pediyatrik hastaların

    %15,1'inde günde bir kez 110 mikrogram intranazal flutikazon furoatı takiben ve yalnızca

    %6,8'sinde günde bir kez 55 mikrogram intranazal flutikazon furoatı takiben ölçülebilir düzeyler tespit edilmiştir. Daha küçük çocuklarda (6 yaşın altındaki çocuklar) flutikazon furoatın ölçülebilir düzeylerinin daha yüksek insidansına dair bir kanıt yoktur. 55 mikrogramda ölçülebilir düzeye sahip deneklerde ortalama flutikazon furoat konsantrasyonu 2-5 yaş ve 6-11 yaş için sırasıyla 18,4 pikogram/mL ve 18,9 pikogram/mL'dir. 110 mikrogramda ölçülebilir düzeylere sahip olan deneklerde ortalama flutikazon furoat konsantrasyonu 2-5 yaş ve 6-11 yaş için sırasıyla 14,3 pikogram/mL ve 14,4 pikogram/mL'dir. Sonuçlar 12 yaş üzeri ergenlerde görülen sonuçlar ile benzerdir (55 mikrogramda ölçülebilir düzeye sahip deneklerde ortalama konsantrasyon 15,4 pikogram/mL,

    110 mikrogramda ölçülebilir düzeye sahip deneklerde ortalama konsantrasyon 21,8 pikogram/mL).

    Geriyatrik popülasyon:

    Bu yaş grubuna ait farmakokinetik veriler yalnızca az sayıda (≥ 65 yaş, n=23/872; %2,6) hastadan elde edilmiştir. Plazmada ölçülebilen flutikazon furoat konsantrasyonları insidansının ileri yaşlardaki hastalarda, gençlerdekinden daha yüksek olduğunu gösteren hiçbir kanıt yoktur.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Genel toksikoloji çalışmalarından elde edilen bulgular, diğer glukortikoidlerle gözlemlenenlere benzer olup, aşırı farmakolojik aktivite ile ilişkilidir. Önerilen nazal dozların minimum sistemik maruziyetle sonuçlandığı göz önünde bulundurulduğunda, bu bulguların insanlar için geçerli olması muhtemel değildir. Konvansiyonel genotoksisite testlerinde flutikazon furoat ile genotoksik etki gözlemlenmemiştir. Ayrıca, sıçanlar ve farelerde yürütülen iki yıllık inhalasyon çalışmalarında tümör insidansında tedaviyle ilişkili artış olmamıştır.

    Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.