A-FERIN FORTE 650 mg 30 tablet Klinik Özellikler

Klorfeniramin Maleat + Parasetamol }

Solunum Sistemi > Diğer Soğuk Algınlığı Kombinasyonları
Hüsnü Arsan İlaçları A.Ş. | 30 December  1899

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Grip ve soğuk algınlığına bağlı burun akıntısı, aksırma, burun ve boğazda kaşıntı, baş ağrısı, adale ağrısı, boğaz ağrısı, vücut kırıklığı, ateş, nezle, gözlerde sulanma ve kaşıntı gibi durumlarda kullanılır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi:

    12 yaş ve üzerinde 4-6 saat ara ile 1 tablet önerilir. Gerektiğinde 4 saat ara ile 1 tablet uygulanabilir.

    Günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır.

    Hekim önerisi yoksa üç ardışık günden daha fazla kullanılmamalıdır.

    Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.

    Uygulama şekli:

    Oral olarak uygulanır. Bir bardak su ile alınmalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/karaciğer yetmezliği:

    Hafif-orta şiddette karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.4). Şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde ise kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.3).

    Pediyatrik popülasyon:

    6-12 yaş arasındaki çocuklar:

    6-12 yaş arası kullanımı önerilmemektedir.

    Parasetamolün günlük en yüksek dozu 10-15 mg/kg bölünmüş dozlarda 60 mg/kg'dır. Klorfeniramin maleatın önerilen dozu 4-6 saatte bir yarım (1/2) tablettir.

    Maksimum günlük doz: Her 24 saat içinde 3 tablet (12 mg)'tir.

    6 yaş altındaki çocuklar:

    6 yaş altında kullanılmamalıdır.

    Geriyatrik popülasyon:

    Parasetamolün yaşa bağlı nedenlerle geriyatrik hastalarda kullanımını sınırlayacak bir neden bildirilmemiştir. Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur; fakat, zayıf, hareketsiz yaşlılarda doz ve dozlama sıklığı azaltılmalıdır (bkz. bölüm 5.2). Klorfeniramin maleatın nörolojik antikolinerjik etkisinin yaşlılarda görülme olasılığı daha fazladır. Bu nedenle daha düşük dozlarda kullanılmalıdır (günlük maksimum 3 tablet).

    4.3. Kontrendikasyonlar

    A-FERİN FORTE aşağıdaki durumlarda kontrendikedir;

    herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda (bkz. bölüm 6.1).

    Parasetamol nedeni ile:

    İçeriğindeki parasetamol sebebiyle, şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi >9) ve böbrek

    yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır.

    Klorfeniramin maleat nedeni ile:

    Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) klorfeniraminin antikolinerjik özelliklerini şiddetlendirebileceği için; son 14 gün içinde MAO inhibitörü ile tedavi edilen hastalarda kontrendikedir.

    Bakterilere karşı etkili ilaç olan furazolidon belirgin MAO inhibisyonu yaptığından, A-FERİN

    FORTE ile birlikte kullanılmamalıdır.

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    Parasetamol:

    Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10

    mL/dakika) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/ risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.

    Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir. 12 – 48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1 – 6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.

    Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur. Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.

    Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi

    <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.

    Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz (ALT)

    düzeyi yükselebilir.

    Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.

    Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.

    Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol kullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjezik nefropatisi) yol açabilir.

    Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak hemoliz vakaları görülebilir.

    Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, bu hastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.

    Orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi riskinde bir

    artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.

    Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.

    Parasetamol içeren diğer ilaçların A-FERİN FORTE ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.

    3 – 5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmaması halinde, hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışması önerilir.

    Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.

    Klorfeniramin maleat:

    Antikolinerjik etkilere sahip diğer ilaçlar ile yaygın olarak kullanılan klorfeniramin; epilepsi, glokom dahil göz içi basıncının artışı, prostat hipertrofisi, şiddetli hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, bronşit, bronşektazi veya astım, idrar retansiyonu ve karaciğer yetmezliği durumlarında dikkatli kullanılmalıdır.

    Çocuklarda ve yaşlılarda nörolojik antikolinerjik etkiler ve paradoksal uyarı (örneğin, enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik) görülme olasılığı daha fazladır.

    Alkolün etkilerini arttırabileceği için, alkol ile eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.

    Antihistaminik içeren öksürük ve soğuk algınlığı ilaçları dahil, antihistaminik içeren diğer ilaçlar

    ile birlikte kullanılmamalıdır.

    A-FERİN FORTE her dozunda 1 mmol (23 mg)dan az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma

    bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    Parasetamol:

    Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve

    dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.

    Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine

    ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.

    Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.

    Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini artırabilir.

    Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran†(International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdır.

    5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron,

    farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.

    Parasetamol ve azidotimidin (AZT-zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.

    Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.

    Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.

    St. John's Wort (Hypericum perforatum–sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.

    Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.

    Klorfeniramin:

    Klorfeniraminin hipnotik veya anksiyolitik ilaçlarla eş zamanlı kullanımı sedatif etkilerde artışa neden olabilir; bu nedenle klorfeniramini bu ilaçlar ile eş zamanlı olarak almadan önce tıbbi tavsiye alınmalıdır.

    Klorfeniramin fenitoin metabolizmasını inhibe eder ve fenitoin toksisitesine neden olabilir. Klorfeniraminin antikolinerjik etkileri MAO inhibitörleri ile şiddetlenebilir (bkz. bölüm 4.3). Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

    Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması bildirilmemiştir.

    Pediyatrik popülasyon:

    Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması bildirilmemiştir.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    Gebelik kategorisi C'dir.

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

    A-FERİN FORTE tedavisinin çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrolü üzerine etkisi olduğunu gösteren çalışma bulunmamaktadır.

    Yine de çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

    Gebelik dönemi

    A-FERİN FORTE'nin gebelikte kullanım güvenliliği belirlenmemiştir. Parasetamol plasentayı geçer ve fötal dolaşımda maternal dolaşımdakine benzer düzeylere ulaşır. Bununla beraber, parasetamol terapötik dozlarının kısa süreli olarak anne tarafından alınmasının insanda teratojenik etkilerle ilişkili olmadığına dair epidemiyolojik kanıtlar vardır.

    Parasetamol için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelisim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

    Klorfeniramin maleatın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Klorfeniraminin üçüncü trimesterde kullanımı yenidoğanlarda ve prematüre neonatallerde olumsuz etkiler ile sonuçlanabilir. Uzman hekim tarafından gerekli olduğu belirtilmedikçe gebelik süresince kullanılmamalıdır.

    Laktasyon dönemi

    Parasetamol ile yapılan emziren annelerdeki bir farmakokinetik çalışmada 650 mg'lık dozun

    %1'inden azı anne sütünde saptanmıştır. Benzer sonuçlar diğer çalışmalarda da bulunmuştur. Bu

    nedenle emziren anne tarafından terapötik dozların alınması bebek üzerinde bir risk oluşturmaz.

    Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminler laktasyonu inhibe edebilir ve anne sütüne geçebilir. Uzman hekim tarafından gerekli olduğu belirtilmedikçe laktasyon süresince kullanılmamalıdır.

    Üreme yeteneği/Fertilite

    Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların fertilite üzerine engelleyici etkisi olduğu bildirilmekle birlikte kesin sonuca varılmamıştır.

    Klorfeniraminin üreme yeteneği/fertilite üzerine etkisini değerlendiren yeterli veri bulunmamaktadır.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    Parasetamol

    Bazı hastalarda parasetamol kullanımına bağlı olarak baş dönmesi veya somnolans görülebilir. Parasetamol kullanan hastaların uyanık kalmalarını gerektiren faaliyetler sırasında dikkatli olmaları gerekmektedir.

    Klorfeniramin maleat

    Klofeniramin maleatın antikolinerjik özellikleri hastaların araç ve makine kullanma yeteneklerini ciddi bir şekilde engelleyebilen uyuşukluk, baş dönmesi, bulanık görme ve psikomotor bozukluklara neden olabilir. Sedasyona yol açabilir. Bu nedenle dikkat gerektiren makinelerde çalışanlarda, tehlikeli ve/veya yüksek yerlerde çalışanlarda veya vasıta kullananlarda kazaya neden olabileceğinden, A-FERİN FORTE kullanımı sırasında bu gibi işler yapılmamalıdır.

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Klinik çalışmalar ve satış sonrası gözetim çalışmalarından elde edilen verilere göre istenmeyen etkiler aşağıda organ sistem sınıflamasına ve sıklıklarına göre sunulmuştur.

    Sıklıklar şöyle tanımlanabilir: Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Parasetamol:

    Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda

    toksisite görülmesi muhtemeldir

    Kan ve lenf sistemi hastalıkları

    Seyrek:

    Çok miktarda alındığında anemi, methemoglobinemi, uzun süreli kullanımda hemolitik anemiye bağlı trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni ve pansitopeni gibi kan sayımı değişiklikleri

    Bu yan etkiler parasetamol ile neden-sonuç ilişkisi içinde değildir.

    Çok seyrek:

    Agranülositoz

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Seyrek:

    Alerjik reaksiyonlar, anafilaksi Çok seyrek:

    Lyell sendromu Bilinmiyor:

    Bronkospazm, pozitif alerji testi, immün trombositopeni

    Sinir sistemi hastalıkları

    Yaygın:

    Baş ağrısı, baş dönmesi, somlonans, parestezi Bilinmiyor:

    Santral sinir sistemi stimülasyonu, ensefalopati, insomni, tremor

    Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

    Yaygın:

    Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri Seyrek:

    Analjezik astım sendromu da dahil astım ve bronkospazm

    Gastrointestinal hastalıklar

    Yaygın:

    Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon Yaygın olmayan:

    Gastrointestinal kanama Seyrek:

    İshal

    Hepatobiliyer hastalıklar

    Seyrek:

    Çok miktarda alındığında hepatik bozukluk

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Seyrek:

    Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil).

    Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

    Yaygın olmayan:

    Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli

    uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.

    Klorfeniramin maleat:

    Kan ve lenf sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor:

    Hemolitik anemi, kan diskrazileri

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor:

    Alerjik reaksiyon, anjioödem, anafilaktik reaksiyonlar

    Metabolizma ve beslenme hastalıkları

    Bilinmiyor:

    Anoreksi

    Psikiyatrik hastalıklar

    Bilinmiyor:

    Konfüzyon*, eksitasyon*, iritabilite*, kabus görme*, depresyon

    Sinir sistemi hastalıkları

    Çok yaygın:

    Sedasyon, somnolans Yaygın:

    Konsantrasyon ve koordinasyon bozukluğu, baş dönmesi, baş ağrısı

    Göz hastalıkları

    Yaygın:

    Bulanık görme

    Kulak ve iç kulak hastalıkları

    Bilinmiyor:

    Kulak çınlaması

    Kardiyak hastalıklar

    Bilinmiyor:

    Palpitasyon, taşikardi, aritmi

    Vasküler hastalıklar

    Bilinmiyor:

    Hipotansiyon

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

    Bilinmiyor:

    Bronşial sekresyonların koyulaşması

    Gastrointestinal hastalıklar

    Yaygın:

    Bulantı, ağız kuruluğu

    Bilinmiyor:

    Kusma, karın ağrısı, diyare, dispepsi

    Hepato-bilier hastalıklar

    Bilinmiyor:

    Hepatit, sarılık

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Bilinmiyor:

    Eksfolyatif dermatit, raş, ürtiker, fotosensitivite

    Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

    Bilinmiyor:

    Kas çekilmesi, kas güçsüzlüğü

    Böbrek ve idrar hastalıkları

    Bilinmiyor:

    İdrar retansiyonu

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Yaygın:

    Yorgunluk Bilinmiyor:

    Göğüste tıkanıklık

    *Çocuklarda ve yaşlılarda nörolojik antikolinerjik etkiler ve paradoksal uyarı (örneğin, enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik) görülme olasılığı daha fazladır.

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Parasetamol:

    Yetişkinlerde 10 gramdan fazla kullanılması halinde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı sirotik olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha seyrektir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarılanma ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. C-aminopirinden sonra COatılımında azalma bildirilmiştir. Bu plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarılanma ömrü veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir.

    Parasetamole bağlı fulminan karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminan karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Seyrek olarak, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesine karşın renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.

    Semptom ve belirtiler:

    Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajının, dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin zamanı 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.

    Tedavi:

    Hastayı gecikmiş hepatoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminan karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.

    Klorfeniramin maleat:

    Klorfeniramin maleatın aşırı dozu, genelde antihistaminik, antikolinerjik ilaçların aşırı doz alımı

    gibi tedavi edilir.

    Semptom ve belirtiler:

    Klorfeniraminin tahmini letal dozu 25-50 mg/kg vücut ağırlığı arasındadır. Sedasyon, SSS'nin

    paradoksal eksitasyonu, toksik psikoz, konvülziyonlar, apne, antikolinerjik etkiler, distonik

    reaksiyonlar ve aritmilerin de dahil olduğu kardiyovasküler kollaps doz aşımının semptom ve

    bulguları arasındadır.

    Tedavi:

    Semptomatik ve destekleyici önlemler kardiyak, respiratuvar, renal, hepatik fonksiyonları ve ayrıca sıvı ve elektrolit dengesi dikkate alınarak sağlanmalıdır. Oral yolla doz aşımı meydana gelirse, aktif kömür ile tedavi değerlendirilmelidir, yakın zamanda alınan doz aşımı ve kullanım için herhangi bir kontrendikasyon yoktur (1 saat içinde uygulandığında en etkin şekilde tedavi edilir). Hipotansiyon ve aritmi dikkatlice tedavi edilmelidir. SSS konvülziyonları i.v. diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi vakalarda hemoperfüzyon kullanılabilir.

    Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Yüksek Tansiyon Yüksek Tansiyon Hipertansiyon sürekli anormal derecede yüksek olan kan basıncıdır. Tansiyon atardamarlarınızdaki kanın basıncıdır.