Abdi İbrahim İlaç İlaçları URALYT-U Granül KUBFarmakolojik Özellikler

URALYT-U Granül Farmakolojik Özellikler

 }

Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1.   Faraıakodinamik özellikler

Farmakoterapötik Grup: Alkali sitratlar. üriner kökenli yapıları çözücüler.

ATC Kodu: G04BC01

Uralyt-U, 6:6:3:5 oranında ve % 97.108 potasyum-sodyum-hidrojen-sitrat içeren, suda serbestçe çözünen bir bileşiktir. Granül formundadır. Etkin madde olan K^Na^l^CûHiOT); kristal yapıdadır ve molekül ağırlığı 1321.06’ dır.

Sitrat, bir trikarboksilik asit olan ve nötralden zayıf alkali aralıkta tümüyle çözünen sitrik asidin bir anyonudur.

Günümüzde idrarı alkalileştirmede (nötralizasyon tedavisi) kuvvetli bazlarla zayıf asitlerin tuzları kullanılmaktadır. Kullanılan bu bileşimin asit bileşeni metabolize olmalıdır. Alkali sitratlardan gelen sitrat iyonu, oksidatif metabolizasyonla karbondioksit ya da bikarbonata yıkılır. Alkali iyonlardan kalan baz, böbreklerden elimine edilir ve bu sırada idrar pH’smı yükseltir.

Alkali sitratlarm ağız yolundan uygulanmasıyla, idrarın nötralizasyonu ya da alkalileştirilmesi mümkün olmaktadır; alınan yanıt dozla ilişkilidir.

Potasyum sodyum hidrojen sitratın 1 gramı (8.8 mmol alkali) idrarın pH’sını 0.2-0.3 ünite kadar yükseltir. Disosiyasyon oranı arttığından ürik asit ya da sistinin çözünürlüğü de artar. Ürik asit taşlarının eridiği radyolojik olarak gösterilmiştir.

İdrarın alkalileşmesi dışmda, artmış sitrat sekresyonu ve bunla eşzamanlı kalsiyum atılımında azalmaya bağlı olarak, sitrat atılımı da artar.

Potasyum sodyum hidrojen sitrat bu mekanizmalarla kalsiyum oksalat oluşumunu azaltır; çünkü zayıf asit durumunda sitrat iyonları kalsiyumla stabil kompleks oluşturur.

Buna bağlı olarak sitrat iyonları, kalsiyum oksalatın (ve kalsiyum fosfatın) kristalleşmesi ve bu kristallerin bir araya gelerek kümeleşmelerinin çok etkili bir fizyolojik inhibİtörü olarak kabul edilmelidir.

Sistinüri ve sistin taşı formasyonu: idrarın alkalileştirilmesi, sistinin çözüııürlü lüğünü artırır. İdrar pH değeri 7.5 ve 8.5 arasında olmalıdır.

Sitostatik ilaçların böbreklerden geçmesi sırasında aynı düzenleme mekanizmaları geçerlid ir. Sitostatikler ve metabolitlerinin idrardaki pH’a bağlı çözünürlükleri (öm.metotreksat) yanında metabolitlerin yoğunluğu (örn. Oksazafosforin grubu sitostatikler) ile hidrojen iyonunun idrar konsantrasyonu arasında bir korelasyonun bulunduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.

Potasyum sodyum hidrojen sitrat, sitostatik tedavisinde adjuvan olarak kullanıldığında, sekonder ürolojik ve nefrotoksik reaksiyonları önleyebilmesi için, idrar pH’sı 7.0’ ın üstünde tutulmalıdır.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler Emilim

10 gram potasyum sodyum hidrojen sitratın ağız yolundan alınması vücuda yaklaşık 36 mmol sitrat sağlar ki bu miktar sitrat, vücuttaki enerji metabolizması sırasında bir günde kullanılan sitratın %T sinden azdır.

Biyotransformasyon

Sitrat hemen tümüyle metabolize olur.

Eliminasyon

Uygulanan dozun yalnızca %1.5-2’lik bölümü idrarla değişmeden atılır.

Bir günlük dozda potasyum sodyum hidrojen sitratın ağız yolundan alınması sonrası, eşdeğer miktarlarda sodyum ve potasyum böbrekler yoluyla 24-48 saatte atılır. Uzun süreli uygulamalar sırasında günlük atılan sodyum ve potasyum miktarı, alınan miktarlarla dengelenir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Hayvanlarda yapılan çalışmaların sonucu, reçetelenen dozda potasyum sodyum hidrojen sitratın (6:6;3:5) toksisitesinin çok düşük olduğu gösterilmiştir.

Sıçanlarda yapılan kronik testlerde oral olarak lg/kg’a kadar veya 3 g/kg’dan az dozlarda güvenli olduğu gösterilmiştir.

Sıçanlar ve tavşanlarda gerçekleştirilen üreme toksisite testlerinde 2 g/kg dozlarında herhangi bir teratojen ya da embriyotoksik/fetotoksik etki görülmemiştir.

Kullanılma amacı ve süresi göz önüne alındığında herhangi bir kanserojenik ve mutajenik etkiye yol açması beklenmez.

Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. Travma Sonrası Bunalımı Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir.