TELORA 40 Mg tablet Klinik Özellikler
{ }
4.1. Terapötik endikasyonlar
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Erişkinler:
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Önerilen doz günde bir kez 40 mg’dır. Bazı hastalar günlük 20 mg doz ile yarar sağlayabilirler. Hedeflenen kan basıncının elde edilemediği durumlarda, telmisartan dozu maksimum günde tek doz 80 mg’a arttırılabilir.
Telmisartan, alternatif olarak, telmisartan ile birlikte kullanıldığında kan basıncında ilave bir düşürücü etki yaptığı gösterilen hidroklorotiyazid gibi, tiyazid tipi diüretikler ile kombine olarak da kullanılabilir. Doz artırımı düşünüldüğünde, maksimum antihipertansif etkinin tedavi başlangıcından genellikle 4-8 hafta sonra elde edildiği akılda tutulmalıdır.
Şiddetli hipertansiyonu olan hastalarda günlük 160 mg’a kadar dozlarda telmisartan. gerek tek başına gerekse 12.5 - 25 mg hidroklorotiyazid ile kombinasyon halinde iyi tolere edilmiş ve etkili olmuştur.
Uygulama şekli:
TELORA tek başına ya da yiyeceklerle birlikte alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Hemodiyalizde olanlar da dahil olmak üzere, böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Telmisartan kandan hemofıltrasyon ile uzaklaştırılamaz.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda günlük doz 40 mg’ı geçmemelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Etkinlik ve güvenliliği konusundaki veriler kısıtlı olduğu için, TELORA’nın 18 yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin maddeye veya ilacın bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık,
• Gebelik,
• Laktasyon,
• Biliyer obstrüktif bozukluklar.
• Şiddetli karaciğer yetmezliği,
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Gebelik:
Gebelik sırasında anjiyotensin II reseptör antagonistleri başlatılmamalıdır.
Anjiyotensin II reseptör antagonisti tedavisine devam edilmesinin gerekli olduğu düşünülmediği sürece, gebelik planlayan hastalarda, gebelikte kullanım için kanıtlanmış bir güvenlilik profiline sahip alternatif anti-hipertansif tedavi ajanlarına geçiş yapılmalıdır.
Gebelik tanısı konulduğunda, anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle tedavi derhal durdurulmalı, ve uygunsa alternatif bir tedavi başlatılmalıdır.
Renovasküler hipertansiyon:
Bilateral renal arter stenozlu veya tek işlevsel böbreğindeki arterde stenozu olan hastalar, renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla tedavi edildiğinde, şiddetli hipotansiyon ve böbrek yetmezliği riski artar.
Renal yetmezlik ve böbrek transplantı:
TELORA böbrek fonksiyonları bozulmuş hastalarda kullanıldığında serum potasyum ve kreatinin düzeylerinin periyodik olarak izlenmesi önerilmektedir. Yeni böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda TELORA uygulaması ile ilgili deneyim bulunmamaktadır.
İntravasküler hacim kavbı:
Yoğun diüretik tedavi, diyetteki tuzun kısıtlanması, diyare veya kusma sonucunda hacim ve/veya sodyum kaybına uğramış hastalarda, özellikle ilk dozdan sonra semptomatik hipotansiyon görülebilir. Bu gibi tablolar, özellikle hacim ve/veya sodyum kayıpları TELORA uygulamasından önce düzeltilmelidir.
Renin-aniivotensin-aldosteron sisteminin ikili blokajı:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibe edilmesinin bir sonucu olarak, duyarlı kişilerde, özellikle bu sistemi etkileyen tıbbi ürünler kombine edildiğinde, böbrek fonksiyonlarında değişmeler (akut böbrek yetmezliği dahil) bildirilmiştir. Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin ikili blokajı (örn. bir anjiyotensin II reseptör antagonistine bir ACE inhibitörü eklenmesi) bu nedenle, bireysel olarak tanımlanan olgular ile kısıtlanmalı ve böbrek fonksiyonları yakından izlenmelidir.
Renin-aniivotensin-aldosteron sisteminin stimüle olduğu diğer durumlar:
Vasküler tonusu ve böbrek fonksiyonu başlıca renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi aktivitesine dayanan hastalarda (öm.. şiddetli konjestif kalp yetmezliği veya renal arter stenozu dahil altta yatan bir böbrek bozukluğu olan hastalar), bu sistemi etkileyen diğer ilaçlarla tedavi esnasında, akut hipotansiyon, hiperazotemi. oligüri veya nadiren akut renal yetmezlik görülmüştür.
Primer aldosteronizm:
Primer aldosteronizmi olan hastalar genellikle, renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu üzerinden etki gösteren antihipertansif ilaçlara cevap vermeyeceklerdir. Bu nedenle TELORA kullanımı önerilmemektedir.
Aortik ve mitral kapağı stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:
Diğer vazodilatörlerde olduğu gibi, aort ya da mitral stenozu, veya obstrüktif hipertrofık kardiyomiyopatisi olan hastalarda özel dikkat gereklidir.
Hiperkalemi:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla tedavi sırasında, özellikle de böbrek yetmezliği ve/veya kalp yetmezliği varlığında, hiperkalemi oluşabilir. Risk altındaki hastalarda serum potasyum düzeylerinin takibi önerilir.
Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen ilaçların kullanımı ile elde edilen deneyimler temelinde, potasyum tutucu diüretikler, potasyum destek preparatları, tuz yerine kullanılan potasyum içerikli bileşikler veya potasyum düzeyini artırabilen diğer ilaçlar (heparin, vb.) ile birlikte kullanım, serum potasyum düzeyinde artışa neden olabilir ve bu nedenle TELORA ile beraber kullanımlarında dikkatli olunmalıdır.
Karaciğer bozukluğu:
Telmisartan büyük oranda safra ile atılır. Biliyer obstrüktif bozuklukları veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda klerens azalması beklenebilir. TELORA bu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Sorbitol:
Bu ürün, önerilen maksimum günlük doz başına 334 mg sorbitol (E420) içermektedir. Ender bir kalıtımsal durum olan fruktoz intoleranslı hastalar bu ilacı kullanmamalıdır.
Sodyum:
Bu tıbbi ürün her dozunda I mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; bu nedenle sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Diğer:
Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile gözlendiği gibi. TELORA dahil anjiyotensin reseptör blokerleri. siyah olmayan ırka göre siyah ırkta kan basıncını
düşürmede daha az etkilidir. Bu durumun muhtemel nedeni, siyah hipertansif popülasyonda düşük renin düzeyi prevalansınm daha yüksek olmasıdır.
Herhangi bir antihipertansif ajan ile olduğu gibi, iskemik kardiyopatisi veya iskemik kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda kan basıncının aşırı düşürülmesi miyokard enfarktüsü veya inme (felç) ile sonuçlanabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Telmisartan diğer antihipertansif ajanların hipotansif etkilerini artırabilir. Klinik önemlilik taşıyan diğer etkileşimler bildirilmemiştir.
Eşzamanlı telmisartan uygulaması, digoksin, varfarin, hidroklorotiyazid, glibenklamid, ibuprofen, parasetamol, simvastatin ve amlodipin ile klinik önem taşıyan etkileşimlerle sonuçlanmamıştır. Digoksin için medyan plazma digoksin çukur konsantrasyonunda % 20 artma gözlenmiştir (tek bir olguda % 39); plazma digoksin düzeylerinin izlenmesi gündeme getirilmelidir.
Bir çalışmada telmisartan ve ramiprilin birlikte uygulanması, ramipril ve ramiprilatın AUCo-24
ve Cmaks değerlerinde 2.5 katına varan artışlara yol açmıştır. Bu gözlemin klinikte taşıdığı önem bilinmemektedir.
Lityum ile anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin birlikte uygulanması sırasında, serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşümlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Telmisartan dahil anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile de olgular bildirilmiştir. Bu nedenle, birlikte kullanımları sırasında serum lityum düzeylerinin izlenmesi önerilmektedir.
Non-steroid antienflamatuar ilaçlar ile tedavi (antienflamatuar dozaj rejimlerinde ASA, COX-2 inhibitörleri ve selektif olmayan NSAEİ’ler), dehidrate durumdaki hastalarda akut böbrek yetmezliği potansiyeli ile ilişkilidir. Telmisartan gibi renin-anjiyotensin sistemi üzerinden etkili olan bileşikler, sinerjik etki gösterebilirler. NSAEİ ve TELORA almakta olan hastalar, kombinasyon tedavisinin başlangıcında uygun ve yeterli bir şekilde hidrate edilmeli ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi: Gebeliğin ilk trimesteri için C. ikinci ve üçüncü trimesteri için D.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi:
Anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin gebelikte kullanılması kontrendikedir.
Telmisartan ile yürütülen klinik öncesi çalışmalarda teratojenik etki kaydedilmemiş, ama fetotoksisite gösterilmiştir.
İkinci ve üçüncü trimester sırasında anjiyotensin 11 reseptör antagonistleriyle temasın, insanlarda fetotoksisite (böbrek fonksiyonlarında azalma, oligohidramniyos, kafatası kemikleşmesinde gecikme) ve neonatal toksisiteyi (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) indüklediği bilinmektedir.
Anjiyotensin
II
reseptör antagonisti tedavisine devam edilmesinin gerekli olduğu
düşünülmediği sürece, gebelik planlayan hastalarda, gebelikte kullanım için
kanıtlanmış bir güvenlilik profiline sahip, alternatif anti-hipertansif tedavi ajanlarına geçiş yapılmalıdır. Gebelik tanısı konulduğunda, anjiyotensin
II
reseptör antagonistleriyle tedavi derhal durdurulmalı, ve uygunsa, alternatif bir tedavi
başlatılmalıdır.
Gebeliğin ikinci trimesterinden itibaren anjiyotensin
II
reseptör antagonistleriyle temas durumu ortaya çıkarsa, böbrek fonksiyonları ve kafatasının ultrason ile kontrol
edilmesi önerilir. Anneleri anjiyotensin
II
reseptör antagonisti almış olan bebekler hipotansiyon için yakından gözlenmelidir.
Laktasyon dönemi:
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.8. İstenmeyen etkiler
Kontrollü klinik araştırmalarda telmisartan ile bildirilen istenmeyen olayların bütünsel insidansı (% 41.4) genellikle plasebo ile (% 43.9) karşılaştırılabilir durumdaydı. İstenmeyen olayların insidansı, doza bağlı değildir ve hastanın cinsi, yaşı ya da ırkı ile herhangi bir bağıntı göstermemekteydi.
Aşağıdaki tabloda belirtilen istenmeyen etkilerin sıklık oranları şu şekildedir:
Çok yaygın >1/10
Yaygın >1/100 <1/10
Yaygın olmayan > 1/1000 < 1/100
Seyrek * > 1/10000 < 1/1000
Çok seyrek <1/10000
Bilinmiyor eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor
Sistem Organ Sınıfı | istenmeyen Etki | Sıklık Derecesi |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar | Ust solunum yolu enfeksiyonları | Seyrek |
idrar yolu enfeksiyonlan (sistit dahil) | Bilinmiyor* | |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Anemi | Seyrek |
Eozinofıli | Bilinmiyor* | |
T rombositopeni | Seyrek |
Sistem Organ Sınıfı | Istenmeven Etki | Sıklık Derecesi |
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Anaflaktik reaksiyon | Bilinmiyor* |
Aşırı duyarlılık | Seyrek | |
Metabolizma ve beslenme hastalıkları | Hiperkalemi | Yaygın olmayan |
Psikiyatrik hastalıkları | Anksiyete | Seyrek |
Uykusuzluk | Yaygın olmayan | |
Depresyon | Seyrek | |
Sinir sistemi hastalıkları | Senkop (baygınlık) | Seyrek |
Göz hastalıkları | Görme bozukluğu | Seyrek |
Kulak ve iç kulak hastalıkları | Vertigo | Yaygın olmayan |
Kardiyak hastalıkları | Bradikardi | Bilinmiyor* |
Taşikardi | Seyrek | |
Vasküler hastalıkları | Hipotansiyon | Yaygın olmayan |
Ortostatik hipotansiyon | Seyrek | |
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları | Dispne | Yaygın olmayan |
Gastrointestinal hastalıkları | Abdominal ağrı | Yaygm olmayan |
Diyare | Yaygın olmayan | |
Ağız kuruluğu | Seyrek | |
Dispepsi | Yaygın olmayan | |
Flatulans | Yaygm olmayan | |
Midede huzursuzluk | Seyrek | |
Kusma | Seyrek | |
Hepato-biliyer hastalıkları | Anormal hepatik fonksiyon/karaciğer bozukluğu | Seyrek |
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Egzama | Bilinmiyor* |
Hiperhidrozis | Yaygın olmayan | |
Eritem | Seyrek | |
Pruritus | Yaygın olmayan | |
Raş | Yaygm olmayan | |
ilaç döküntüsü | Seyrek | |
Toksik deri döküntüsü | Bilinmiyor* | |
Anjiyoödem | Seyrek | |
Ürtiker | Bilinmiyor* | |
Kas-iskelet, bağ dokusu ve kemik hastalıkları | Artralji | Seyrek |
Sırt ağrısı | Seyrek | |
Kas spazmları (bacaklarda kramp) | Yaygın olmayan | |
Ekstremite ağrısı (bacak ağrısı) | Seyrek | |
Miyalji | Yaygın olmayan | |
Tendon ağrısı (tendinite benzer semptomlar) | Bilinmiyor* | |
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları | Böbrek yetmezliği (akut böbrek yetmezliği dahil) | Yaygın olmayan |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları | Göğüs ağrısı | Yaygın olmayan |
Grip benzeri rahatsızlık | Seyrek | |
Asteni (halsizlik) | Yaygın olmayan | |
Araştırmalar | Hemoglobinde azalma | Bilinmiyor* |
Kanda ürik asit artışı | Seyrek | |
Kanda kreatinin artışı | Seyrek | |
Hepatik enzimlerde yükselme | Seyrek | |
Kanda keratin fosfokinaz artışı | Seyrek |
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
İnsanlarda doz aşımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır. Telmisartan doz aşımının en göze çarpan belirtileri hipotansiyon ve taşikardi idi; aynı zamanda bradkikardi de oluşmuştur. Eğer semptomatik hipotansiyon oluşursa destekleyici tedavi başlatılmalıdır. Telmisartan kandan hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz.
Artrit
Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
Depresyonu Anlamak
Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel
olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur? |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Mustafa Nevzat İlaç Sanayi A.Ş.
| Satış Fiyatı | TL |
| Önceki Satış Fiyatı | |
| Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
| Barkodu | |
| İthal ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
| Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
|---|---|---|
| Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
![]() |
Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. |
![]() |
Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. |
![]() |
Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez. |




