Novartis İlaçları JAKAVI 5 mg 56 tablet Kısa Ürün Bilgisi

JAKAVI 5 mg 56 tablet Kısa Ürün Bilgisi

Ruksolitinib }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar
Novartis Sağlık,Gıda ve Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş. | 22 May  2015

1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

JAKAVI 5 mg Tablet

2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde

Ruksolitinib fosfat                  6,6 mg (5 mg ruksolitinib serbest bazına karşılık gelir)

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.


3.   FARMASÖTİK FORMU

Bir yüzünde “NVR” ve diğer yüzünde “L5” yazan, eğimli, beyaz veya beyaza yakın tabletler


  • 4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    • 4.1. Terapötik endikasyonlar

      Miyelofibrozis (MF):

      • •  JAKAVI, en az bir seri tedaviye yanıtsız, DIPSS plus skoru orta/yüksek olup, kemik iliği nakline uygun olmayan primer miyelofibrozis, post polistemik miyelofibrozis veya esansiyel trombositemi sonrası ikincil miyelofibrozis tanılı hastalarda splenomegaliye bağlı semptomların tedavisinde endikedir.

      Polisitemi vera (PV):

      • •  Polisitemi vera tanısı konmuş olup; günlük en az 2 gram dozunda veya hastanın tolere edebildiği azami doz kadar hidroksiüre ile 3 aylık tedaviye rağmen azalma göstermeyen massif splenomegali (USG ile dalak en uzun çapının 20 cm den fazla olması veya karın orta hattından sağ tarafa taşmış splenomegali) ve buna ilişkin semptomların varlığında,

      • •  Massif splenomegali ve buna bağlı semptomların varlığı durumunda uygulanan hidroksiüre tedavisine bağlı kabul edilemez non-hematolojik toksisitelerin varlığında endikedir.

      • 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji:

        Monitorizasyon talimatları:

        Anti-kanser ilaçların uygulanmasında deneyimli hekimler tarafından tedavi yapılmalıdır.

        Kan hücre sayımları: JAKAVI ile tedaviye başlanmadan önce tam kan sayımı gerçekleştirilmelidir.

        Akyuvar fraksiyonları dahil, tam kan sayımları, JAKAVI dozları stabilize olana kadar 2 ila 4 haftada bir, daha sonra klinik durumun gerektirdiği şekilde izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

        Başlangıç dozu:

        Ruksolitinibin MF’de önerilen başlangıç dozu, trombosit sayısı 100.000 ile 200.000/mm3 arası olan hastalarda günde iki kez oral yolla verilen 15 mg, trombosit sayısı >200.000/mmolan hastalarda ise günde iki kez 20 mg’dır. Ruksolitinibin PV’de önerilen başlangıç dozu günde iki kez oral yolla verilen 10 mg’dır.

        Trombosit sayıları 50.000/mm3 ve 100.000/mm3 arasında olan hastalarda başlangıç dozuna ilişkin bir önerinde bulunulabilmek açısından yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu hastalarda önerilen maksimum başlangıç dozu günde iki kez 5 mg’dır ve bu hastalarda doz dikkatle titre edilmelidir.

        Doz düzenlemeleri:

        Dozlar, güvenlilik ve etkililik esas alınarak titre edilebilir. 50.000/mm3’ten düşük trombosit sayımları ya da 500/mm3’ten düşük mutlak nötrofil sayımları durumlarında tedaviye ara verilmelidir. PV’de, hemoglobin düzeyi 8 g/dL’nin altına düştüğünde tedaviye ara verilmedidir. Kan değerleri bu düzeylerin üzerine geri döndüğünde tedaviye günde iki kez 5 mg ile tekrar başlanabilir ve akyuvar fraksiyonları dahil, tam kan sayımlarının dikkatli izlemi esas alınarak aşamalı olarak artırılabilir.

        Trombosit sayıları 100.000/mm3’ün altına düştüğü takdirde, trombositopeni için doza ara vermekten kaçınmak amacıyla dozun düşürülmesi düşünmelidir. PV’de hemoglobin düzeyi 12 g/dL’nin altına düştüğünde de dozun azaltılması düşünülmedidir, 10 g/dL’nin altına düştüğünde ise dozun azaltılması önerilir.

        Etkililiğin yetersiz olduğu düşünülüyorsa ve trombosit ve nötrofil sayıları yeterliyse, dozlar günde iki kez maksimum 5 mg’lık artış ile, maksimum doz günde iki kez 25 mg olacak şekilde yükseltilebilir.

        Başlangıç dozu, tedavinin ilk dört haftasında yükseltilmemelidir ve bu süreden sonra 2 haftalık aralıklardan daha sık artırılmamalıdır.

        Maksimum ruksolitinib dozu günde iki kez 25 mg’dır.

        Eşzamanlı güçlü CYP3A4 inhibitörleri veya flukonazol ile doz ayarlaması:

        Ruksolitinib, güçlü CYP3A4 inhibitörleri veya hem CYP2C9 ve hem de CYP3A4 enzimlerinin inhibitörleri (örn; flukonazol) ile birlikte uygulanırken ruksolitinibin toplam günlük dozu günde iki kez uygulamak üzere yaklaşık %50 azaltılmalıdır. Ruksolitinibin günde 200 mg’dan fazla flukonazol dozlarıyla birlikte kullanılmasından kaçınılmalıdır.

        Güçlü bir CYP3A4 inhibitörüne veya CYP2C9 ve CYP3A4 enzimlerinin inhibitörlerine (örn; flukonazol) başlanırken hematolojik parametrelerin ve ruksolitinib ilişkili advers reaksiyonların klinik işaret ve semptomlarının daha sık izlemi önerilir.

        Uygulama sıklığı ve süresi:

        Fayda-risk değerlendirmesi, pozitii’ kaldığı sürece tedaviye devam edilebilir.

        Bir doz atlanırsa, hasta ek bir doz almamalı, reçetede belirtilen bir sonraki dozunu almalıdır.

        Uygulama şekli:

        JAKAVI, oral yolla uygulanır, aç veya tok karnına alınabilir.

        Tedavinin bırakılması

        Tedavi, fayda-risk pozitif kaldığı sürece sürdürülebilir. Bununla birlikte 6 aydan sonra dalak boyutunda bir azalma yoksa veya semptomlarda tedavinin başlangıcından beri bir iyileşme görülmemişse tedavi bırakılmalıdır.

        Bir derece klinik iyileşme göstermiş hastalar için, dalak boyutunda başlangıç boyutuna göre %40 artış korunmuşsa (dalak hacminde kabaca %25 artışa eşdeğer) ve hastalıkla ilişkili semptomlarda dikkat çekici bir iyileşme görülmüyorsa ruksolitinib tedavisinin bırakılması önerilmektedir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

        Böbrek yetmezliği:

        Hafif ila orta derecedeki böbrek yetmezliği olan hastalarda spesifik doz ayarlaması gerekli değildir.

        Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi (KLkr) < 30mL/dk), trombosit sayısına bağlı olarak önerilen başlangıç dozu MF hastaları için günde iki kez uygulamak üzere yaklaşık %50 azaltılmalıdır. Şiddetli böbrek yetmezliği olan PV hastalarında önerilen başlangıç dozu günde iki kez 5 mg’dır. Ruksolitinib tedavisi sırasında hastalar etkililik ve güvenlilik açısından dikkatle izlenmedidir.

        Diyalize giren son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) olan hastalar için en iyi doz seçeneğine karar verebilmek açısından sınırlı veri mevcuttur. Bu popülasyonda mevcut verilere dayalı farmakokinetik/farmakodinamik simülasyonlar, hemodiyalize giren SDBY’li MF hastalarında başlangıç dozunun, diyalizden sonra ve sadece hemodiyaliz gününde uygulanmak üzere 15-20 mg’lık tek doz ya da 12 saat arayla verilen 10 mg’lık iki doz olduğunu düşündürmektedir. Trombosit sayıları 100.000/mm3 ile 200.000/mm3 arasında olan MF hastalarında 15 mg’lık tek doz önerilmektedir. Trombosit sayıları >200.000/mm3 olan MF hastalarında 20 mg’lık tek doz ya da 12 saat arayla verilen 10 mg’lık iki doz önerilmektedir. Sonraki dozlar (tek uygulama ya da 12 saat arayla verilen 10 mg’lık iki doz) hemodiyaliz günlerinde her diyaliz seansından sonra uygulanmalıdır.

        Diyalize giren SDBY’li PV hastalarında önerilen başlangıç dozu 10 mg’lık tek doz ya da 12 saat arayla verilen 5 mg’lık iki doz olup diyaliz sonrasında ve sadece hemodiyaliz gününde uygulanmalıdır. Bu doz önerileri simülasyonlara dayanmaktadır ve SDBY’de yapılacak herhangi bir doz düzenlenmesi her hastada güvenlilik ve etkililik açısından dikkatle izlenmelidir. Peritoneal diyalize ya da sürekli venovenöz hemofiltrasyona giren hastalarda doz uygulamasına ilişkin veri bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.2).

        Karaciğer yetmezliği:

        Herhangi bir düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda, trombosit sayımına dayalı olan önerilen başlangıç dozu günde iki kez uygulamak üzere yaklaşık %50 azaltılmalıdır. Ardışık dozlar dikkatli güvenlilik ve etkililik takibi temelinde ayarlanmalıdır. Ruksolitinib kullanırken karaciğer bozukluğu tanısı alan hastalarda, diferansiyel lökosit sayımı dahil tam kan sayımları JAKAVI ile tedavi başlatıldıktan sonra ilk 6 hafta boyunca her iki haftada bir ve ardından karaciğer fonksiyon testleri ve kan sayımları istikrar kazandığında klinik olarak endike olduğu şekilde takip edilmelidir. Ruksolitinib dozu sitopeni riskini azaltmak amacıyla titre edilebilir.

        Pediyatrik popülasyon:

        JAKAVI’nin çocuklarda ve 18 yaşa kadar ergenlerde güvenliliği ve etkililiği saptanmamıştır. Veri bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.1)

        Geriyatrik popülasyon (>65 yaş):

        Yaşlı hastalar için ek olarak doz ayarlaması gerekmemektedir.

        • 4.3. Kontrendikasyonlar

          Etkin maddeye ya da formülasyondaki bileşenlerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

          Gebelikte ve emziren annelerde kontrendikedir.

          • 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            Kan hücre sayımında düşüşler (Miyelosupresyon)

            JAKAVI tedavisi, trombositopeni, anemi ve nötropeni dahil hematolojik advers olaylara neden olabilir. JAKAVI ile tedavi başlatılmadan önce akyuvar fraksiyonları dahil tam kan sayımı yapılmalıdır (monitorizasyon sıklığı için bkz. Bölüm 4.2). Trombosit sayımı 50.000/mm3’ten düşük olan veya mutlak nötrofil sayımı 500/mm3’ten düşük olan hastalarda tedavi bırakılmalıdır.

            Tedavi başlangıcında trombosit sayısı düşük olan (<200.000/mm3) hastalarda tedavi sırasında trombositopeni gelişme olasılığının daha yüksek olduğu gözlenmiştir.

            Trombositopeni çoğu durumda geri dönüşlü olmuş ve genellikle dozun azaltılması ya da JAKAVI tedavisine geçici olarak ara verilmesiyle kontrol edilebilmiştim Ancak, klinik gerekliliğe göre trombosit transfüzyonları gerekli olabilir (bkz. Bölüm 4.2 ve bölüm 4.8).

            Anemi geliştiren hastalarda kan nakli gerekebilir. Anemi geliştiren hastalarda doz düzenlemeleri ya da tedaviye ara verilmesi de düşünülebilir.

            Hemoglobin düzeyi tedavinin başlangıcında 10 g/dL’nin altında olan hastalar, daha yüksek başlangıç hemoglobin düzeyine sahip hastalara kıyasla 8 g/ dL’lik bir hemoglobin düzeyi gelişmesi açısından daha yüksek risk taşır (%30,1’e karşı %79,3). Başlangıç hemoglobini 10 g/ dL olan hastalar da hematoloji parametreleri ve JAKAVI ile ilişkili advers ilaç reaksiyonlarının klinik belirti ve semptomlarına ilişkin daha sık takip önerilme’ktedir.

            Nötropeni (Mutlak Nötrofil Sayımı (MNS) <500/mm3) genellikle geri dönüşlü olmuştur ve JAKAVI tedavisine geçici olarak ara verilmesiyle kontrol edilebilmiştir (bkz. Bölüm 4.2 ve bölüm 4.8).

            Klinik duruma göre akyuvar fraksiyonları dahil tam kan sayımı izlemi ve gerektiği takdirde doz ayarlaması yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve bölüm 4.8).

            Enfeksiyonlar

            JAKAVI ile tedavi edilen hastalarda ciddi bakteriyel, mikobakteriyel, fungal, viral ve fırsatçı enfeksiyonlar oluşmuştur. Hastalar ciddi enfeksiyon gelişme riski açısından değerlendirilmelidir. Hekimler, JAKAVI almakta olan hastaları, enfeksiyon belirti ve semptomları açısından dikkatle gözlemlemeli ve gerektiğinde tedaviyi hızla başlatmalıdır. Aktif ciddi enfeksiyonlar giderilene kadar JAKAVI tedavisi başlanmamalıdır.

            JAKAVI alan hastalarda tüberküloz bildirilmiştir. Tedaviye başlamadan önce hastalar aktif ve inaktif (“latent”) tüberküloz açısından yerel gerekliliklere göre değerlendirilmelidir. Bu tıbbi öykü, tüberküloz ile olası önceki temas ve/veya uygun şekilde röntgen, tüberkülin testi ve/veya interferon-gama-salıverilme analizi gibi uygun bir taramayı içerebilim Reçete yazan hekimlere özellikle ağır hasta olan veya immünitesi zayıflamış hastalarda yalancı negatif tüberkülin deri testi bulguları olabileceği hatırlatılmalıdır.

            JAKAVI alan kronik HBV enfeksiyonu olan hastalarda alanin aminotransferaz ve aspartat aminotransferaz değerlerinde artış ile ilişkili olsun veya olmasın Hepatit B viral yükünde (HBV-DNA titresi), artışlar bildirilmiştir. Kronik HBV enfeksiyonu olan hastalarda JAKAVI’nin viral replikasyon üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Kronik HBV enfeksiyonu olan hastalar klinik kılavuzlara göre tedavi edilmeli ve izlenmelidir.

            Herpes Zoster

            Hekimler, herpes zoster işaret ve semptomları hakkında hastaları eğitmeli, mümkün olduğunca kısa sürede tedavi için başvurmalarını tavsiye etmelidir.

            Progresif multifokal lökoensefalopati

            JAKAVI tedavisinde progresif multifokal lökoensefalopati (PML) bildirilmiştir. Hekimler, hastaların fark edemeyebileceği, PML’ye işaret eden semptomlar (örn., kognitif, nörolojik ya da psikiyatrik semptomlar veya belirtiler) konusunda özellikle dikkatli olmalıdır. Hastalar bu yeni ya da ağırlaşan semptomlar ya da belirtiler için takip edilmeli ve bu tip semptomlar/belirtiler meydana gelirse, bir nöroloji uzmanına sevk edilmeli ve PML için uygun tanısal değerlendirmeler düşünülmelidir. PML’den şüphelenilirse, tanı dışlanıncaya kadar ilaç verilmemedidir.

            Melanom dışı deri kanseri

            Ruksolitinib ile tedavi edilen hastalarda bazal hücre, skuamöz hücre ve merkel hücreli karsinom dahil olmak üzere melanom dışı deri kanserleri (MDDK) bildirilmiştir. Bu hastaların çoğunun öyküsünde hidroksiüre ile uzun süreli tedavi ya da önceden MDDK veya pre-malign deri lezyonları bulunmaktadır. Ruksolitinib ile nedensellik ilişkisi saptanmamıştır. Deri kanseri açısından risk altında olan hastalarda periyodik deri muayenesi önerilmektedir.

            Lipid anormallikleri / yükselmeleri

            JAKAVI ile tedavi total kolesterol, yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol ve trigliserid gibi lipid parametrelerindeki artışlarla ilişkilendirilmiştir. Lipid takibi ve klinik kılavuzlara göre dislipidemini tedavisi önerilmektedir.

            Özel popülasyonlar

            Böbrek yetmezliği

            Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda JAKAVI’nin başlangıç dozu azaltılmalıdır. Diyalize giren son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda, MF hastaları için başlangıç dozunda trombosit sayıları esas alınmalıdır. Sonraki dozlar (MF hastalarında 20 mg’lık tek doz veya 12 saat arayla verilen 10 mg’lık iki doz; PV hastalarında 10 mg’lık tek doz veya 12 saat arayla verilen 5 mg’lık iki doz) sadece hemodiyaliz günlerinde her diyaliz seansından sonra uygulanmalıdır. Güvenlilik ve etkililik dikkatle izlenerek ek doz düzenlemeleri yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve bölüm 5.2).

            Karaciğer yetmezliği

            Karaciğer yetmezliği olan hastalarda JAKAVI’nin başlangıç dozu yaklaşık %50 azaltılmalıdır. Sonraki doz düzenlemeleri için ilacın güvenliliği ve etkililiği esas alınmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve bölüm 5.2).

            Etkileşimler

            Eğer JAKAVI, güçlü CYP3A4 inhibitörleri veya hem CYP2C9 ve hem de CYP3A4 enzimlerinin inhibitörleri (örn; flukonazol) ile bir arada uygulanacaksa, doz günde iki kez uygulanmak üzere yaklaşık %50 azaltılmalıdır (monitorizasyon sıklığı için bkz. Bölüm 4.2 ve bölüm 4.5).

            Sitoredüktif tedavilerin ve hematopoietik büyüme faktörlerinin JAKAVI ile eşzamanlı kullanımı çalışılmamıştır. Bu eşzamanlı uygulamaların güvenliliği ve etkililiği bilinmemektedir (bkz. Bölüm 4.5).

            Geri çekme etkileri:

            JAKAVI’nin kesilmesini veya bırakılmasını takiben, miyelofibrozis semptomları yaklaşık bir haftalık bir periyotta geri dönebilir. Özellikle akut araya giren hastalık varlığında, daha ağır semptomları olan hastaların JAKAVI’yi kullanmayı bıraktığı bildirilmiştir. JAKAVI’nin aniden bırakılmasının bu olaylara katkıda bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir. Aniden bırakma gerekli olmadıkça, her ne kadar azaltmanın faydası kanıtlanmamış olsa da JAKAVI dozunun kademeli olarak azaltılması düşünülmelidir.

            Yardımcı maddeler:

            JAKAVI laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği veya glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu olan hastalar bu tıbbi ürünü kullanmamalıdır.

            • 4.5 Diğer tıbbi ürünler iie etlkleşinıler ve diğer etkiieşim ii’kiileri

            Etkileşim çalışmaları sadece erişkinlerde yürütülmüştür.

            Ruksolitinib CYP3A4 ve CYP2C9 ile katalizlenen metabolizma ile elimine olur. Böylece bu enzimleri inhibe eden ilaçlar artmış ruksolitinib maruziyetine yol açabilir.

            Ruksolitinib dozunun azaltılmasını gerektiren etkileşimler

            CYP3A4 inhibitörleri

            lopinuvirritonavir. ritonavir, mibefradil. nefazodon. nelfinavir, posakonazol, sakmavir.

            telaprevir,    telitromisin,   vorikonazol gibi. ancak bunlarla sınırlı olmayan)

            Sağlıklı gönüllülerde ruksolitinibin (10 mg’lık tek doz) güçlü CYP3A4 inhibitörü ketokonazol ile bir arada uygulanması, tek başına ruksolitinib ile karşılaştırıldığında sırasıyla %33 ve %91 daha yüksek ruksolitinib Cmaks ve EAA değerleri ile sonuçlanmıştır. Eşzamanlı ketokonazol uygulaması ile yarılanma ömrü 3,7 saatten 6 saate uzamıştır.

            Ruksolitinib, güçlü CYP3A4 inhibitörleri ile bir arada uygulanırken, ruksolitinibin toplam günlük dozu günde iki kez uygulanmak üzere yaklaşık %50 azaltılmalıdır. Hastalar, sitopeniler açısından yakından izlenmelidir (haftada iki kez) ve doz, güvenlilik ve etkililik esas alınarak titre edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2).

            Hem CYP2C9 ve hem de CYP3A4 inhibitörleri

            CYP2C9 ve CYP3A4 enzimlerinin inhibitörleri olan tıbbi ürünler (örn., flukonazol) kullanıldığında dozda %50 azaltma düşünülmelidir. Ruksolitinibin günde 200 mg’dan fazla flukonazol dozlarıyla birlikte kullanılmasından kaçınılmalıdır.

            Enzim indükleyicileri

            CYP3A4 indükleyicileri (avasimib, karbamazepin. _fenobarbıtal. _fenitoin, rifabutin, rifampin (rifampisin), sarı kantaron (Hypericum perforatıım) gibi ancak bunlarla sınırlı olmayan): Hastalar yakından izlenmeli ve doz güvenlilik ve etkililik temelinde titre edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2).

            Potent CYP3A4 indükleyicisi rifampisini (10 gün boyunca günlük 600 mg dozda) takiben 50 mg tek doz olarak ruksolitinib verilen sağlıklı gönüllülerde, ruksolitinib EAA’sı tek başına ruksolitinib uygulamasından sonra olandan %70 daha düşük bulunmuştur. Ruksolitinib aktif’ metabolitlerinin maruziyeti değişmemiştir. Genel olarak ruksolitinib farmakodinamik aktivitesi benzer olup, CYP3A4 indüksiyonunun farmakodinamik üzerinde minimum etkisinin olduğunu düşündürmektedir. Bununla birlikte, bu Emaks’a yakın farmakodinamik etkilerle sonuçlanan yüksek ruksolitinib dozu ile ilgili olabilir. Bir hastada güçlü bir enzim indükleyicisi ile tedavi başlatıldığında ruksolitinib dozunun artırılması gerekebilir.

            Dikkate alınması gereken diğer etkileşimler

            Hafif veya orta kuvvetli CYP3A4 inhibitörleri (siprofloksasin, eritromisin, amprenavir, atazanavir, diltiazem, simetidin gibi ancak bunlarla sınırlı olmayan):

            Orta kuvvetli bir CYP3A4 inhibitörü olan eritromisini dört gün süreyle günde iki kez 500 mg dozunda alan sağlıklı gönüllülerde JAKAVI’nin 10 mg’lık tek dozunun tek başına kullanımına kıyasla Cmaks değerinde %8, EAA değerinde %27 artış olmuştur.

            JAKAVI, hafif veya orta kuvvetli CYP3A4 inhibitörleri (örn, eritromisin) ile bir arada uygulanırken doz ayarlaması gerekmemektedir. Orta kuvvetli CYP3A4 inhibitörleri ile tedavi başlatılırken hastalar sitopeniler açısından yakından izlenmelidir.

            Diğer ilaçlar ile etkileşim:

            P-glikoprotein ve diğer taşıyıcılarla taşınan bileşikler

            Ruksolitinib bağırsakta meme kanserine direnç proteinini ve P-glikoproteini inhibe edebilir. Bu inhibisyon, debigatran eteksilat, siklosporin, rosuvastatin ve muhtemelen digoksin gibi bu taşıyıcıların substratlarına sistemik maruziyeti artırabilir. Etkilenen madde için terapötik ilaç takibi veya klinik takip tavsiye edilir.

            Bağırsakta meme kanserine direnç proteini ve P-gp için potansiyel inhibisyon, uygulamalar arasındaki süre mümkün olduğunca uzun tutularak an aza indirilebilir

            Hematopoetik büyüme faktörleri

            Hematopoetik büyüme faktörleri ve ruksolitinibin eşzamanlı kullanımı araştırılmamıştır. Ruksolitinib ile Janus İlişkili Kinaz (JAK) inhibisyonunun hematopoetik büyüme faktörlerinin etkililiğini azaltıp azaltmadığı ya da hematopoetik büyüme faktörlerinin ruksolitinibin etkililiğini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir (bkz. Bölüm 4.4).

            Sitoredüktif tedaviler

            Eşzamanlı sitoredüktif tedavi ve ruksolitinib kullanımı araştırılmamıştır. Bu eşzamanlı uygulamanın güvenliliği ve etkililiği bilinmemektedir (bkz. Bölüm 4.4).

            Sağlıklı gönüllülerle gerçekleştirilen bir çalışma ruksolitinibin oral CYP3A4 substratı midazolamın metabolizmasını inhibe etmediğini göstermiştir. Bu nedenle, ruksolitinib ile kombine edilen CYP3A4 substratlarının maruziyetinde herhangi bir artış beklenmemektedir. Sağlıklı gönüllülerle gerçekleştirilen başka bir çalışma ruksolitinibin etinil estradiol ve levonorgestrel içeren bir oral kontraseptifin farmakokinetiğini etkilemediğini göstermiştir. Dolayısıyla, eşzamanlı ruksolitinib uygulanmasıyla bu kombinasyonun kontraseptif etkililiğinin olumsuz yönde etkilenmesi beklenmemektedir.

            Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

            Böbrek yetmezliği:

            Böbrek yetmezliği olan hastalarla ilgili bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

            Karaciğer yetmezliği:

            Karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilgili bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

            Pediyatrik popülasyon:

            Pediyatrik hastalarla ilgili bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

            • 4.6. Gebelik ve laktasyon

              Genel tavsiye

              Gebelik kategorisi C’dir.

              Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

              Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, JAKAVI ile tedavi sırasında gebe kalmaktan kaçınmak üzere uygun önlemleri almalıdır.

              JAKAVI ile tedavi sırasında gebelik oluşursa, hasta bazında fayda-risk değerlendirmeleri yapılmalı ve fetüs üzerine potansiyel riskler ile ilgili olarak hasta bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 5.3).

              Gebelik dönemi

              Gebe kadınlarda JAKAVI ile yeterli çalışma bulunmamaktadır.

              Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar ruksolitinibin embriyotoksik ve fetotoksik olduğunu göstermiştir. Sıçanlarda veya tavşanlarda teratojenisite gözlenmemiştir. Bununla birlikte, maruz kalma marjları en yüksek klinik doza kıyasla düşüktür ve dolayısıyla sonuçların insanlarla ilişkisi sınırlıdır (bkz. Bölüm 5.3).

              İnsanlar için potansiyel risk bilinmemektedir. JAKAVİ gebelikte kontrendikedir. Gebelik süresince JAKAVI kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).

              Laktasyon dönemi

              Emzirme esnasında JAKAVI kullanılmamalıdır, bu nedenle tedavi başladığında emzirmeye ara verilmedidir. Ruksolitinib ve/veya metabolitlerinin anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Emzirilen çocuk için risk göz ardı edilemez. Hayvanlardan elde edilen farmakodinamik/toksikolojik veriler ruksolitinib ve/veya metabolitlerinin anne sütüne geçtiğini göstermiştir.

              Üreme yeteneği/Fertilite

              Ruksolitinibin fertilite üzerindeki etkisine dair insanda veri bulunmamaktadır. Hayvan çalışmalarında, fertilite üzerinde herhangi bir etki gözlenmemiştir.

              • 4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

                JAKAVI’nin sedatU’ etkisi yoktur, ya da göz ardı edilebilecek kadar azdır. Bununla birlikte, JAKAVI aldıktan sonra baş dönmesi yaşayan hastalar, araç veya makine kullanmaktan kaçınmalıdır.

                • 4.8. İstenmeyen etkiler

                  Güvenlilik profilinin özeti

                  Güvenlilik değerlendirmeleri, faz 2 ve 3 çalışmalarda JAKAVI alan toplam 982 hastaya (MF ya da PV) dayanmaktadır.

                  Miyelofibrozis

                  İki pivot çalışma COMFORT-I ve COMFORT-irnin randomize periyodunda JAKAVI’ye medyan maruziyet süresi 10,8 ay olmuştur (aralık 0,3 ila 23,5 ay). Hastaların büyük kısmı (%68,4) en az 9 ay süreyle tedavi edilmiştir. 301 hastanın 111’inde (%36,9) başlangıçtaki trombosit sayısı 100.000/mm3 ile 200.000/mm3 arasında ve 190’unda (%63,1) başlangıç trombosit sayısı >200.000/mm3 idi.

                  Bu klinik çalışmalarda advers olaylara bağlı olarak tedaviyi bırakma durumu, nedensellik ilişkisine bakılmaksızın hastaların %11,3’ünde gözlenmiştir.

                  Ek sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları trombositopeni ve anemidir.

                  Hematolojik advers reaksiyonlar (tüm Advers Olaylar için Ortak Terminoloji Kriterleri [CTCAE] dereceleri) anemi (%82,4), trombositopeni (% 69,8) ve nötropeniyi (%16,6) içermiştir.

                  Anemi, trombositopeni ve nötropeniyi doz ilişkili yan etkilerdir.

                  Hematolojik olmayan en sık üç advers reaksiyon morarma (%21,3), sersemlik hali (%15,3) ve baş ağrısı (%14,0) olmuştur.

                  Hematolojik olmayan en sık üç laboratuar anomalisi alanin transaminaz (ALT) yükselmesi (%27,2), aspartat aminotransferaz (AST) yükselmesi (%19,9) ve hiperkolesterolemidir (%16,9). Faz 3 MF klinik çalışmalarda CTCAE derece 3 veya 4 hiperkolesterolemi, aspartat aminotransferaz yükselmesi ya da CTCAE derece 4 alanin aminotransferaz yükselmesi gözlenmemiştir.

                  Uzun süreli güvenlilik:

                  Uzun dönem güvenlilik, başlangıçta ruksolitinibe randomize edilen hastalara (n=301; 0,03 ila 68,1 maruziyet, medyan maruziyet 33,4 ay) ve kontrol tedavilerinden geçiş yaptıktan sonra ruksolitinib alan hastalara (n=156; 0,5 ila 59,8 ay maruziyet, medyan maruziyet 25 ay) ait verileri içeren toplam 457 hastanın katıldığı iki faz 3 çalışmanın verileri kullanılarak değerlendirilmiştir. Maruziyet süresi uzadıkça advers olayların kümülatif sıklığı artmıştır. Bu güncellenen veriler ile, advers olaylara bağlı olarak tedaviden ayrılma durumu, ruksolitinib ile tedavi edilen hastaların %27,4’ünde gözlenmiştir.

                  Polisitemi vera

                  JAKAVI’nin güvenliliği açık etiketli, randomize ve kontrollü faz 3 RESPONSE ve faz 3b RESPONSE 2 çalışmalarında 184 PV hastasında değerlendirilmiştir. Aşağıda listelenen advers ilaç reaksiyonları ruksolitinib ve Mevcut En İyi Tedavi’ye (BAT) maruz kalım randomize çalışma periyodlarını (RESPONSE’da 32. haftaya, RESPONSE 2’de 28. haftaya kadar) yansıtmaktadır. Randomize çalışma periyodlarında JAKAVI’ye ortalama maruz kalma 7,85 aydır (0,03 - 7,85 ay aralığında)

                  Advers olaylara bağlı olarak tedaviyi bırakma durumu, nedensellik ilişkisine bakılmaksızın, JAKAVI ile tedavi edilen hastaların %2,2’sinde gözlenmiştir.

                  Hematolojik advers reaksiyonlar (herhangi bir CTCAE derecesi) anemi (%40,8) ve trombositopeniyi (%16,8) içermiştir. CTCAE derecesi 3 ve 4 anemi veya trombositopeni sırasıyla %1,1 ve %3,3 oranında bildirilmiştir.

                  Hematolojik olmayan en sık üç advers reaksiyon sersemlik hali (%9,2), konstipasyon (%8,7) ve hipertansiyon (%6,5) olmuştur.

                  Advers reaksiyonlar olarak tanımlanan en sık görülen üç hematoloji dışı laboratuvar anormalliği (herhangi bir CTCAE derecesi) aspartat aminotransferaz düzeyinde yükselme (%26,1), alanin aminotransferaz düzeyinde yükselme (%22,3) ve hiperkolesterolemi (%20,7) olmuştur. Bir adet CTCAE derece 3 alanin aminotransferaz yükselmesi olayı hariç olmak üzere bunların tümünün CTCAE derece 1 ve 2 olduğu belirlenmiştir.

                  Uzun dönem güvenlilik, başlangıçta ruksolitinibe randomize edilen hastalara (n=184; 0,03 ila 43,5 ay maruziyet, medyan maruziyet 18,9 ay) ve kontrol tedavilerinden geçiş yaptıktan sonra ruksolitinib alan hastalara (n=149; 0,2 ila 33,5 ay maruziyet, medyan maruziyet 12 ay) ait verileri içeren iki faz 3 çalışmanın verileri kullanılarak değerlendirilmiştir Maruziyet süresi uzadıkça advers olayların kümülatif sıklığı artmış fakat herhangi bir yeni güvenlilik bulgusu ortaya çıkmamıştır. Maruziyet için düzeltme yapıldıktan sonra advers olay oranları genellikle randomize çalışmaların karşılaştırmalı periyotları sırasında gözlenenler ile karşılaştırılabilir olmuştur.

                  Klinik çalışmalardan bildirilen advers ilaç reaksiyonlarının tablo özeti

                  Klinik çalışmalar programında advers ilaç reaksiyonlarının şiddeti, CTCAE esas alınarak değerlendirilmiştim derece 1= hafif, derece 2= orta, derece 3= şiddetli ve derece 4= yaşamı tehdit edici ya da maluliyete neden olan.

                  Klinik çalışmalardan bildirilen advers ilaç reaksiyonları (Tablo 1) MedDRA sistem organ sınıfına göre listelenmektedir. Her bir organ sınıfı içinde advers ilaç reaksiyonları sıklığa göre sıralanmakta, en sık reaksiyonlar ilk sırada gösterilmektedir. Ayrıca, her advers ilaç reaksiyonu için karşılık gelen sıklık kategorisi, aşağıdaki sisteme göredir (CIOMS III): çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); sıklığı bilinmiyor.

                  Tablo 1 Faz 3 çalışmalarda bildirilen advers ilaç reaksiyonlarının sıklık kategorisi (COMFORT-I, COMFORT-II, RESPONSE, RESPONSE 2)

                  Advers ilaç reaksiyonu

                  MF hastaları için sıklık kategorisi

                  PV hastaları için   sıklık

                  kategorisi

                  Enfeksiyonlar             ve

                  enfestasyonlar

                  İdrar yolu enfeksiyonları a,d

                  Çok yaygın

                  Yaygın

                  Pnömoni

                  Yaygın

                  -

                  Herpes zoster a,d

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Sepsis

                  Yaygın

                  Tüberküloz e

                  Yaygın olmayan

                  -

                  Kan    ve    lenf    sistemi

                  hastalıkları b,d

                  Anemi b

                  -

                  -

                  CTCAEc derece 4 (<6,5g/ dL)

                  Çok yaygın

                  Yaygın olmayan

                  CTCAEc derece 3

                  (<8- 6,5g/ dL)

                  Çok yaygın

                  Yaygın olmayan

                  Herhangi bir CTCAEC derecesi

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  Trombositopeni b

                  CTCAEc derece 4 (<25.000/mm3)

                  Yaygın

                  Yaygın olmayan

                  CTCAEc derece 3 (50.000 - 25.000/mm3)

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Herhangi bir CTCAEC derecesi

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  Nötropeni b

                  CTCAEc derece 4 (<500/mm3)

                  Yaygın

                  -

                  CTCAEC derece 3 (<1.000 - 500/mm3)

                  Yaygın

                  -

                  Herhangi bir   CTC’AEC

                  derecesi

                  Çok yaygın

                  -

                  Kanama (intrakraniyal ve gastrointestinal        kanama,

                  morarma ve diğer kanamamalar dahil herhangi bir kanama)

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  İntrakraniyal kanama

                  Yaygın

                  -

                  Gastrointestinal kanama

                  Yaygın

                  -

                  Morarma

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  Diğer   kanama   (burun

                  kanaması, prosedür sonrası kanama ve hematüri dahil)

                  Yaygın

                  Çok yaygın

                  Metabolizma ve beslenme hastalıkları

                  Kilo artışı a

                  Çok yaygın

                  Yaygın

                  Hiperkolesterolemi b

                  CTCAEc derece 1 ve 2

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  Hipertrigliseridemi b

                  CTCAEc derece 1

                  -

                  Çok yaygın

                  Sinir sistemi hastalıkları

                  Sersemlik hali a

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  Baş ağrısı 3

                  Çok yaygın

                  -

                  Gastrointestinal hastalıkları

                  Flatulans 3

                  Yaygın

                  -

                  Konstipasyon 3

                  -

                  Yaygın

                  Hepato-bilier hastalıkları

                  Alanin        aminotransferaz

                  yükselmesi b

                  CTCAEc derece 3 (> 5x - 20 x ULN)

                  Yaygın

                  Yaygın olmayan

                  Herhangi bir CTCAEc derecesi

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  Aspartat       aminotransferaz

                  yükselmesi b

                  Herhangi bir CTCAEc derecesi

                  Çok yaygın

                  Çok yaygın

                  Vasküler hastalıkları

                  Hipertansiyon a

                  -

                  Çok yaygın

                  a     Sıklık, advers olay verilerine dayanmaktadır.

                  • - Bir advers ilaç reaksiyonunun (ADR) birden fazla kez görüldüğü bir kişi, o ADR

                  kategorisinde bir kez sayılmıştır.

                  • - ADR’ler tedavi devam ederken ya da tedavinin sonlandığı tarihten sonraki 28 güne kadar

                  bildirilmiştir.

                  b     Sıklık, laboratuar verilerine dayanmaktadır.

                  • - Bir ADR’nin birden fazla kez görüldüğü bir kişi, o ADR kategorisinde bir kez sayılmıştır.

                  • - ADR’ler tedavi devam ederken ya da tedavinin sonlandığı tarihten sonraki 28 güne kadar

                  bildirilmiştir.

                  c     Advers Olaylar için Ortak Terminoloji Kriterleri (CTCAE) Versiyon 3.0; derece 1 = hafif,

                  derece 2 = orta, derece 3 = şiddetli, derece 4 = yaşamı tehdit edici

                  d      Bu ADR’ler metinde ele alınmaktadır.

                  e       Sıklık, klinik çalışmalarda ruksolitinib uygulanan tüm hastalara dayanmaktadır (N=4755)

                  Tedavi kesildikten sonra MF hastalarında yorgunluk, kemik ağrısı, yüksek ateş, prurit, gece terlemeleri, semptomatik splenomegali ve kilo kaybı gibi MF semptomlarında dönüş olabilir. Klinik çalışmalarda MF semptomları için toplam semptom skoru, doz uygulaması kesildikten sonraki 7 gün içinde aşamalı olarak başlangıç değerlerine dönmüştür. (bkz. Bölüm 4.4)

                  Seçilen advers ilaç reaksiyonlarının tanımı

                  Anemi

                  Faz 3 klinik çalışmalarda, ilk CTCAE derece 2 veya daha yüksek dereceli aneminin başlamasına kadar geçen medyan süre 1,5 ay olmuştur. Bir hasta (%0,3) anemi nedeniyle tedaviden ayrılmıştır.

                  Ruksolitinib alan hastalarda ortalama hemoglobin düşüşleri, tedavinin 8 ila 12 haftasından sonra başlangıcın yaklaşık 10 g/L altında en düşük değerlere ulaşmıştır ve ardından aşamalı olarak düzelerek, başlangıcın yaklaşık 5 g/L altında yeni bir kararlı duruma ulaşmıştır. Hastalarda bu patern, tedavi sırasında transfüzyon almış olup olmamalarından bağımsız bir şekilde gözlenmiştir.

                  Randomize, plasebo kontrollü çalışmada (COMFORT-I), JAKAVI tedavisindeki hastaların %60,6’sı ve plasebo uygulanan hastaların %37,7’si randomize tedavi sırasında eritrosit transfüzyonu almıştır. COMFORT-II çalışmasında eritrosit transfüzyonu oranı JAKAVI kolunda %53,4 iken en iyi mevcut tedavi (BAT) kolunda %41,1 olmuştur.

                  Pivot çalışmaların randomize periyodunda anemi, PV hastalarında MF hastaları ile karşılaştırıldığında daha düşük sıklıkta görülmüştür (%40,8 karşısında % 82,4). PV popülasyonunda, CTCAE derecesi 3 ve 4 olaylar %2,7 oranında bildirilirken MF hastalarında sıklık %42,56 olmuştur.

                  Trombositopeni

                  Faz 3 klinik çalışmalarda, derece 3 veya 4 trombositopeni gelişen hastalarda, trombositopeninin başlangıcına kadar geçen medyan süre 8 hafta olmuştur. Trombositopeni genellikle dozun azaltılması ya da ara verilmesiyle geri dönüşümlü olmuştur. 50.000/mmüzerindeki trombosit sayılarına dönüş için medyan süre 14 gün olmuştur. Randomize periyod boyunca trombosit transfüzyonları, ruksolitinib alan hastaların %4,7’sine ve kontrol rejimleri alan hastaların %4,0’üne uygulanmıştır. Ruksolitinib tedavisindeki hastaların %0,7’si ve kontrol rejimleri alan hastaların %0,9’u trombositopeni nedeniyle çalışmadan ayrılmıştır. Çalışmaların randomize periyodu boyunca ruksolitinibe başlamadan önce trombosit sayısı 100.000/mm3 ila 200.000/mm3 olan hastalarda derece 3 ya da 4 trombositopeni sıklığı, trombosit sayısı >200.000/mm3 olan hastalar ile karşılaştırıldığında daha yüksek olmuştur (%64,2 karşısında %38,5).

                  Pivot çalışmaların randomize periyodunda, trombositopeni yaşayan hastaların oranı MF (%69,8) hastaları ile karşılaştırıldığında PV (%16,8) hastalarında daha düşük olmuştur. Şiddetli (CTCAE derecesi 3 ve 4) trombositopeni sıklığı PV hastalarında (%2,7), MF hastalarına (%11,6) kıyasla daha düşük bulunmuştur.

                  Nölropeni

                  Faz 3 klinik çalışmalarda, derece 3 veya 4 nötropeni geliştiren hastalarda, nötropenin başlangıcına kadar geçen medyan süre 12 hafta olmuştur. Nötropeni nedeniyle doz uygulamalarına ara verilmesi ya da dozun azaltılması, hastaların %1’inde söz konusu olmuştur ve hastaların %0,3’ü nötropeni nedeniyle çalışmadan ayrılmıştır.

                  PV hastalarındaki pivot çalışmaların randomize periyodunda, nötropeni üç hastada bildirilmiş olup (%1,6) bu hastalardan biri CTCAE derece 4 nötropeni geliştirmiştir.

                  Kanama

                  Faz 3 pivotal çalışmalarda kanama olayları (intrakranial ve gastrointestinal, morarma ve diğer kanama olayları dahil) ruksolitinibe maruz kalan hastaların %32,6’sı ve referans tedavileri (plasebo veya en iyi mevcut tedavi) kullananların %23,2’sinde bildirilmiştir. Derece 3-4 olayların sıklığı ruksolitinib veya referans tedavilerle tedavi edilen hastalar için benzerdir (%3,1’e karşı %4,7). Tedavi sırasında kanama olayları görülen hastaların çoğu morarma bildirmiştir (%65,3). Morarma olayları referans tedavilere kıyasla ruksolitinib kullanan hastalarda daha sık bildirilmiştir (%11,6’ya karşı %21,3). İntrakranial kanama J ruksolitinibe maruz kalan hastaların %1’inde ve referans tedavilere maruz kalanların %0,9’unda bildirilmiştir. Gastrointestinal kanama referans tedavilere maruz kalanların %3,1’ine kıyasla ruksolitinibe maruz kalan hastaların %5’inde bildirilmiştir. Diğer kanama olayları (burun kanaması, prosedür sonrası hemoraji ve hematüri gibi olaylar dahil) ruksolitinib ile tedavi edilen hastaların %13,3 ve referans tedavilerle tedavi edilenlerin %10,3’ünde bildirilmiştir.

                  PV hastalarındaki faz 3 çalışmaların karşılaştırmalı periyodunda kanama olayları (intrakranial ve gastrointestinal kanama, morarma ve diğer kanama olaylarını içerir) ruksolitinib ile tedavi edilen hastaların %16,8’inde, RESPONSE çalışmasında en iyi mevcut tedavi alan hastaların %15,3’ünde ve RESPONSE 2 çalışmasında en iyi mevcut tedavi alan hastaların %12’sinde bildirilmiştir. Morarma, ruksolitinib ile tedavi edilen hastaların %10,3’ünde, RESPONSE çalışmasında en iyi mevcut tedavi alan hastaların %8,1’inde ve RESPONSE 2 çalışmasında en iyi mevcut tedavi alan hastaların %2,7’sinde bildirilmiştir. Ruksolitinib uygulanan hastalarda herhangi bir intrakranial kanama ya da gastrointestinal hemoraji olayı bildirilmemiştir. Ruksolitinib ile tedavi edilen bir hasta bir adet derece 3 kanama olayı yaşamıştır (prosedür sonrası kanama); hiçbir derece 4 kanama bildirilmemiştir. Diğer kanama olayları (burun kanaması, prosedür sonrası hemoraji, dişeti kanaması dahil), ruksolitinib ile tedavi edilen hastaların %8,7’sinde, RESPONSE çalışmasında en iyi mevcut tedavi alan hastaların %6,3’ünde ve RESPONSE 2 çalışmasında en iyi mevcut tedavi alan hastaların %6,7’sinde bildirilmiştir.

                  Enfeksiyonlar

                  Faz 3 pivotal çalışmalarda hastaların %1’inde derece 3 veya 4 idrar yolu enfeksiyonu, %4,3’ünde herpes zoster ve %1’inde tüberküloz bildirilmiştir. Faz 3 klinik çalışmalarda sepsis hastaların %3’ünde bildirilmiştir. Ruksolitinib ile tedavi edilen hastaların uzun süreli takibi, zaman içinde sepsis oranında artış yönünde bir eğilim olmadığını göstermiştir.

                  PV hastalarındaki pivot çalışmaların randomize periyodunda, bir (%0,5) CTCAE derece 3 idrar yolu enfeksiyonu bildirilirken derece 4 idrar yolu enfeksiyonu bildirilmemiştir. Herpes zoster oranı PV hastalarında (%4,3) ve MF hastalarında (%4) benzer olmuştur. PV hastalarında bir CTCAE derece 3 post-herpetik nevralji bildirimi olmuştur.

                  Artmış sistolik kan basıncı

                  Faz 3 pivotal klinik çalışmalarda, en az bir vizitte kontrol ile tedavi edilen hastaların %19,5’ine kıyasla hastaların %31,5’inde sistolik kan basıncında başlangıca göre 20 mmHg veya daha fazla bir artış kaydedilmiştir. COMFORT-I çalışmasında, sistolik kan basıncında başlangıca göre ortalama artış ruksolitinib ile 0-2 mmHg iken, plasebo kolunda 2-5 mmHg azalma görülmüştür. COMFORT-II çalışmasında, ortalama değerler ruksolitinib ile tedavi edilen ve kontrol ile tedavi edilen hastalar arasında küçük bir fark göstermiştir.

                  PV hastalarındaki pivot çalışmaların randomize periyodunda, ortalama sistolik kan basıncı ruksolitinib kolunda 0,65 mmHg yükselirken BAT kolunda 2 mmHg düşüş olmuştur.

                  Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

                  Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta:tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

Novartis Sağlık,Gıda ve Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş.
Geri Ödeme KoduA15609
Satış Fiyatı TL
Önceki Satış Fiyatı
Original / JenerikOriginal İlaç
Reçete DurumuNormal Reçeteli bir ilaçdır.
Barkodu8699504012088
Etkin Madde Ruksolitinib
ATC Kodu L01EJ01
Birim Miktar 5
Birim Cinsi MG
Ambalaj Miktarı 56
Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar
İthal ( ref. ülke : Isvicre ) ve Beşeri bir ilaçdır. 
JAKAVI 5 mg 56 tablet Barkodu