DUTAPROS 0,5 Mg Yumuşak kapsül Klinik Özellikler

 }

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.

4.1. Terapötik endikasyonlar

DUTAPROS prostat büyüklüğünü azaltmak, semptomları hafifletmek, üriner akışı iyileştirmek ve akut üriner retansiyon (AUR) ve iyi huylu prostat hiperplazisi (BPH) ile ilgili cerrahi riskini azaltmak suretiyle, BPH’yi tedavi eder ve ilerlemesini durdurur.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Yetişkin erkekler (yaşlılar dahil)

DUTAPROS ’un tavsiye edilen dozu günde bir kez oral yolla alman bir kapsüldür (0.5 mg).
Erken safhalarda bir iyileşme görülse de, tedaviye tatmin edici bir yanıt alınıp alınmadığını objektif olarak değerlendirebilmek için en az 6 aylık bir tedavi gerekebilir.

BPH tedavisinde, DUTAPROS bir alfa-bloker olan tamsulosin (0.4 mg) ile kombine olarak uygulanabilir.

Uygulama şekli:

DUTAPROS aç veya tok karnına alınabilir (Bkz bölüm 5.2).

Kapsül içeriği ile temas edilmesi orofaringeal mukozada iritasyona neden olabileceğinden, kapsüller bütün olarak yutulmalı ve çiğnenmemeli veya açılmamalıdır.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer yetmezliğinin dutasterid farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir, bu sebeple hafif ila orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz: bölüm 4.4 ve bölüm 5.2). Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, dutasterid kullanılması kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).

Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliğinin dutasterid farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir. Bununla beraber, böbrek yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir (bkz: bölüm 5.2-Böbrek yetmezliği).

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda kullanımı kontrendikedir.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

DUTAPROS, dutasteride, diğer 5a-redüktaz inhibitörlerine veya preparatın herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

DUTAPROS’un kadınlar ve çocuklarda kullanımı kontrendikedir (bkz: bölüm 4.6).

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

4.6. Gebelik ve laktasyon

Karaciğer yetmezliğinin dutasterid farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir.
Dutasterid geniş ölçüde metabolize olduğundan ve yarı ömrü 3 ile 5 hafta arası olduğundan, karaciğer hastalarına dutasterid verilirken dikkatli olunmalıdır, (bkz: bölüm 4.2 ve bölüm 5.2).

Tamsulosin ile kombine tedavi

iki adet 4 yıllık çalışmada kalp yetmezlik insidansı (raporlanmış olayların , primer olarak kalp yetmezliği ve konjestif kalp yetmezliği birleşiminden oluşan bir terim) kombinasyon tedavisi almayan kişilere oranla, bir alfa bloker (asıl olarak tamsulosin) ile dutasterid kombinasyonu alan kişilerde daha yüksektir. Bu iki çalışmada, kalp yetmezliği insidansı düşüktür (<%1) ve çalışmalar arasında değişkenlik göstermiştir. Her iki çalışmada tüm kardiyovasküler advers etkilerin insidansında dengesizliğin olmadığı gözlenmiştir. Dutasterid (tek başına veya bir alfa blokerle kombine olarak) ve yetmezlik arasında nedensel bir ilişki saptanmamıştır (bkz.
Klinik çalışmalar) DUTAPROS, ihmal edilebilir miktarda gliserol ihtiva etmektedir, bu yardımcı maddelere bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.

DUTAPROS, bütil hidroksitoluen ihtiva etmektedir. Lokal deri reaksiyonlarına (örneğin kontak dermatite) ya da gözlerde ve mukoz membranlarda iritasyona sebebiyet verebilir.

Prostat Spesifik Antijen (PSA) ve prostat kanseri teşhisi üzerindeki etkileri:

DUTAPROS tedavisine başlamadan önce ve sonrasında periyodik olarak, prostat kanseri değerlendirmelerinin yanında dijital rektal muayene yapılmalıdır.

Prostat spesifik antijenin (PSA) serum konsantrasyonu, prostat kanserinin teşhis edilmesi için yapılan taramanın önemli bir unsurudur. DUTAPROS ortalama serum PSA seviyelerinde, tedaviden altı ay sonra yaklaşık % 50’lik bir düşüşe neden olur.

Dutasterid alan hastalarda, dutasterid tedavisinden altı ay sonra yeni bir PSA başlangıç düzeyi saptanmalıdır. Daha sonrasında da düzenli olarak PSA değerlerinin takip edilmesi tavsiye edilir.

Dutasterid kullanırken en düşük PSA seviyesinden uzun süreli herhangi bir artış, prostat kanserinin (özellikle yüksek derecedeki kanser) varlığına veya dutasterid tedavisinin uyumsuzluğuna işaret edebilir ve eğer bu değerler, 5a-redüktaz inhibitörü almayan erkekler için normal olsa dahi dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir (bkz: Klinik çalışmalar).

Dutasterid tedavisi, yeni bir başlangıç düzeyi saptandıktan sonra prostat kanserinin teşhisinde yardımcı bir araç olan PSA’nın kullanımını engellemez. Gelişmekte olan prostat kanseri riski artmış hastalarda yapılan dört yıllık bir çalışmada, yeni bir PSA başlangıç dozunun tespit edilmesini takiben (tedaviden 6 ay sonra), dutasterid alan erkekler plasebo alan erkekler ile karşılaştırıldığında, prostat kanseri (özellikle yüksek dereceli kanser) teşhisini gösteren PSA’daki artışlar daha fazladır (bkz: Klinik çalışmalar).

Toplam serum PSA seviyeleri, tedavi kesildikten sonraki 6 ay içinde başlangıç değerlerine geri döner.

Serbest PSA’nın toplam PSA’ya oranı DUTAPROS etkisi altında dahi sabit kalır. Doktorlar DUTAPROS tedavisindeki erkeklerde prostat kanserinin teşhisine yardımcı olması için serbest PSA yüzdesini seçtikleri takdirde, bunun değerinde herhangi bir ayarlama yapmak gerekmez.

Diğer üriner sistem hastalıklarının değerlendirilmesi

BPH’nin alt üriner sistem semptomları prostat kanseri gibi diğer üriner sistem hastalıklarının belirtileri olabilir. Hastalar DUTAPROS ile tedaviye başlamadan önce ve periyodik olarak tedavi süresince prostat kanseri veya diğer üriner sistem hastalıkları açısından kontrol edilmelidir. Geniş rezidüel üriner hacime sahip ve/veya üriner akışı aşırı derecede azalmış hastalar 5a- redüktaz inhibitör tedavisi için uygun olmayabilirler ve obstriiktif üropatiye karşı takip edilmeleri gerekir.

Kan Nakli

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

İn vitro ilaç metabolizması çalışmaları dutasteridin insan sitokrom P450 izoenzimi CYP3A4 tarafından metabolize olduğunu göstermektedir. Bu yüzden, CYP3A4 inhibitörlerinin mevcut olduğu durumlarda kan konsantrasyonlarında yükselme görülebilir.

Faz II verileri, CYP3A4 inhibitörleri olan verapamil (%37) ve diltiazem (%44) ile birlikte verildiğinde dutasteridin klerensinde bir düşüş olduğunu göstermektedir. Bunun tersine, bir başka kalsiyum kanalı antagonisti olan amlodipin dutasterid ile beraber verildiğinde, klerenste herhangi bir düşüş görülmemiştir. Güvenlik aralığının genişliği nedeniyle (hastalara altı aya kadar, tavsiye edilen dozun on katma kadar dozlar verilmiştir), CYP3A4 inhibitörlerinin varlığında dutasteridin klerensinde bir azalma ve bunun sonucunda dutasteride daha fazla maruz kalmanın, klinik olarak önemli sonuçlar doğurması olası değildir. Bu nedenle herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur.

Dutasterid in vitro olarak, insan sitokrom P450 izoenzimleri CYP1A2, CYP2C9.CYP2C19 ve CYP2D6 tarafından metabolize edilmemektedir.

Dutasterid ne insanlarda in vitro olarak sitokrom P450 ilaç metabolize edici enzimlerini inhibe etmekte, ne de sıçanlar ve köpeklerde in vivo olarak sitokrom P450 enzimleri CYP1A, CYP2B ve CYP3A?yı uyarmaktadır.

İn vitro çalışmalar dutasteridin varfarin, diazepam veya fenitoini plazma proteinlerinden ayırmadığını veya bu model bileşiklerin dutasteridin yerini almadığını göstermektedir.
İnsanda klinik ilaç etkileşim çalışmaları tamsulosin, terazosin, varfarin, digoksin ve kolestiramini içerir ve bunlarla klinik açıdan önemli herhangi bir etkileşim gözlenmemiştir.
Diğer bileşiklerle spesifik etkileşim çalışmaları yapılmamasına rağmen, büyük faz III çalışmalarında dutasterid alan kişilerin yaklaşık %90’ı beraberinde başka ilaçlar da almışlardır.

Dutasterid ile beraber anti-hiperlipidemikler, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri, beta-adrenerjik blokerler, kalsiyum kanal blokerleri, kortikosteroidler, diüretikler, nonsteroidal anti-enflamatuvar ilaçlar (NSAİD’ler), fosfodiesteraz Tip V inhibitörleri ve kinolon antibiyotikler kullanıldığında, beraber kullanımdan kaynaklanan klinik açıdan önemli herhangi bir advers etkileşim gözlenmemiştir.

İki hafta boyunca dutasterid ile kombine halde tamsulosin ve terazosin verilerek bir ilaç etkileşim çalışması yapılmıştır. Sonucunda herhangi bir farmakokinetik veya farmakodinamik etkileşim görülmemiştir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Veri yoktur.

Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi X

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Dutasterid kadınlarda çalışılmamıştır, çünkü klinik öncesi verilere göre, dolaşımdaki dihidrotestosteron seviyesinin baskılanması DUTAPROS’a maruz kalan annenin karnındaki erkek fetüsün dış genital gelişimini inhibe etmektedir (bkz. bölüm 5.3).

Gebelik dönemi

DUTAPROS’un kadınlarda kullanımı kontrendikedir.

Laktasyon dönemi

DUTAPROS’un insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. DUTAPROS emziren kadınlar tarafından kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

Klinik çalışma verileri

BPH için Dutasterid Monoterapisi

Dutasterid ile yapılan plasebo kontrollü üç faz III çalışmada araştırmacı tarafından ilaçla ilgili olduğu düşünülen şu advers olaylar (insidans > % 1), plaseboya kıyasla daha sık olarak bildirilmişlerdir:

İstenmeyen etki

Tedavinin ilk yılındaki insidans

Tedavinin ikinci yılındaki insidans

Plasebo

N=2158

Dutasterid

N=2167

Plasebo

N=1736

Dutasterid

N=1744

İmpotans

%3

%6

%1

%2

Libido değişimi (düşüş)

%2

%4

<%1

<%1

Ejakülasyon düzensizlikleri

<%1

%2

<%1

<%1

Meme bozuklukları*

<%1

%1

<%1

%1

* Meme büyümesi ve/veya meme hassasiyeti de dahil

Daha sonraki 2 yılda yapılan açık-etiketli takip çalışmalarında advers olay profilinde bir değişiklik görülmemiştir.

BPH için Dutasterid ve Tamsulosin Kombinasyon Tedavisi

Günde bir kez uygulanan dutasterid 0.5 mg ve tamsulosin 0.4 mg’ın kombinasyon şeklinde ve monoterapi olarak 4 yıl boyunca uygulamasının karşılaştırıldığı CombAT (Dutasterid ve Tamsulosin Kombinasyonu) Çalışmasında, araştırmacı tarafından ilaca bağlı olduğu düşünülen şu advers olaylar (kümülatif insidans >% 1) bildirilmiştir:

Advers reaksiyon

Tedavi periyodu süresince insidans

1. yıl

2. yıl

3. yıl

4. yıl

Kombinasyon a (n)

Dutasterid

Tamsulosin

(n=1610)

(n=1623) (n= 1611)

(n=1428)

(n=1464) ( n=1468)

(n=1283)

(n=1325) (n=1281)

(n=1200)

(n=1200) (n=l112)

Impotens

Kombinasyon a

% 6

% 2

<% 1

<% 1

Dutasterid

% 5

% 2

<% 1

<% 1

Tamsulosin

% 3

% 1

<% 1

% 1

Libido değişimi (azalma)

Kombinasyon a

% 5

<% 1

<% 1

%0

Dutasterid

% 4

% 1

<% 1

%0

Tamsulosin

% 2

<% 1

<% 1

<% 1

Ejakülasyon

Bozuklukları

Kombinasyon a

% 9

% 1

<% I

<% 1

Dutasterid

% 1

<% 1

<% 1

<% 1

Tamsulosin

% 3

<% 1

<% 1

<% 1

Meme

bozuklukları b

Kombinasyon a

% 2

<% 1

<% 1

<% 1

Dutasterid

% 2

% 1

<% 1

<% 1

Tamsulosin

<% 1

<% 1

<% 1

%0

Baş dönmesi

Kombinasyon a

% 1

<% 1

<% 1

<% 1

Dutasterid

<% 1

% 1

<% 1

<% 1

Tamsulosin

% 1

<% 1

<% 1

%0

“kombinasyon : günde 0.5 mg dutasterid ve günde 0.4 mg tamsulosin "meme hassasiyeti ve meme büyümesini de kapsar.

Pazarlama sonrası veriler

Aşağıdaki advers ilaç reaksiyonları organ sistemi sınıflandırması ve sıklıklara göre verilmiştir. Sıklıklar, çok yaygın ( >1/10 ), yaygın (>1/100 ve <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ve <1/100), seyrek (>1/10.000 ve <1/1.000) ve izole raporlar dahil çok seyrek (<1/10.000) şeklinde tanımlanmıştır. Pazarlama sonrası veriler gerçek sıklıktan çok raporlama oranına göre saptanmıştır.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Çok seyrek: Döküntü, kaşıntı, ürtiker, lokalize ödem ve anjiyoödem dahil alerjik reaksiyonlar
Deri ve deri altı doku bozuklukları

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar ve belirtiler: Dutasterid ile yapılan gönüllü çalışmalarında, dutasteridin 40 mg/gün’e (terapötik dozun 80 katı) kadar olan dozları önemli güvenilirlik kaygıları olmaksızın 7 gün boyunca uygulanmıştır. Klinik çalışmalarda, günde 5 mg’lık dozlar 6 ay boyunca verildiğinde, 0.5 mg’lık terapötik dozlarda meydana gelen advers etkilere ilave herhangi bir etki meydana gelmemiştir.

Tedavi: DUTAPROS için belirli bir antidot bulunmamaktadır, bu yüzden doz aşımından şüphelenildiği durumlarda uygun şekilde semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.

Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör.