Hızlı intravenöz infüzyon hipotansiyon ve şoka (örn. deride kızarma, taşikardi, kollaps
ve ürtiker gibi) yol açabilir.
Yüksek Desferal dozları, özellikle plazma ferritin düzeyleri düşük olan hastalarda görme
ve işitme bozukluklarına yol açabilir (Bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”). Böbrek
yetersizliği nedeni ile idame diyalizi uygulanan ve ferritin düzeyleri düşük olan hastalar
advers reaksiyonlara özellikle yatkın olabildiklerinden bir tek Desferal dozu ile bile
görme bozukluğu belirtileri bildirilmiştir. Tedavi düşük dozda uygulandığında yan etki
riski azaltılır. Görsel veya işitsel bozukluklar görüldüğünde, ilacın kullanılmasına hemen
son verilmelidir. Desferal’in neden olduğu değişiklikler, erken tanınması halinde
genellikle geri dönüşümlüdür. Daha sonra Desferal tedavisine daha düşük dozla, görme
ve işitme işlevleri yakından izlenerek yeniden başlanabilir.
Metal kompleksin yaklaşık yarısı, böbrek işlevi normal olan aşırı demir yüklü hastalarda
böbrekler yoluyla atılır. Bu nedenle, ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli
olmak gerekir. Deferoksaminin demir ve alüminyum kompleksleri vücuttan diyalizle
uzaklaştırılabilir; böbrek yetmezliği olan hastalarda bunların vücuttan uzaklaştırılması,
diyaliz nedeniyle artabilir.
Yüksek Desferal dozları ile ferritin düzeyleri düşük olan, ya da genç yaştaki (tedavi
başlangıcında 3 yaşın altındaki) hastalarda büyüme geriliği ile ilişki bulunmuştur (Bkz.
“Kullanım Şekli ve Dozu”: Kronik demir birikmesinde tedavi). Büyüme geriliği eğer
Desferal’in aşırı dozları ile ilişkili ise bunun aşırı demir yüklemesi ile ilişkili olandan
ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Doz 40 mg/kg’ın altında tutulabilirse Desferal ile büyüme
geriliği çok nadirdir; büyüme geriliği bu değerin üzerindeki dozlarla ilişkilendirilmiş ise
dozun azaltılmasından sonra büyüme hızı, bazı hastalarda tedavi öncesi düzeylere
dönebilir, ancak beklenen erişkin boyuna ulaşılamaz.
Akut demir zehirlenmesi olan hastalarda ve talasemi hastalarında da intravenöz yoldan
çok yüksek Desferal dozları ile tedaviyi takiben akut respiratuvar distres sendromu
bildirilmiştir. Bu nedenle önerilen günlük dozlar aşılmamalıdır.
Aşırı demir yüklemesi olan hastalarda Desferal’in, özellikle Yersinia enterocolitica ve
Yersinia pseudotuberculosis ile olan enfeksiyonlara duyarlılığı arttırabileceği
bildirilmiştir. Desferal tedavisindeki bir hastanın ateşi akut enterit/enterokolit, yaygın
abdominal ağrı veya farenjitle birlikte yükselirse, tedavi geçici olarak kesilmeli,
bakteriyolojik testler yapılmalı ve uygun antibiyotik tedavisine bir an önce başlanmalıdır.
Enfeksiyon iyileştikten sonra, Desferal tedavisine tekrar başlanabilir.
Demir ve/veya alüminyum birikimi nedeniyle Desferal alan hastalarda, ciddi bir mantar
enfeksiyonu olan mukormikoz vakaları çok nadiren bildirilmiştir. Enfeksiyon şüphesi
doğuran herhangi bir belirti veya semptom karşısında Desferal tedavisi durdurulmalı,
mikolojik testler yapılmalı ve hemen gerekli tedaviye başlanmalıdır. Mukormikozun Desferal kullanmayanlarda da görülebilmesi, bu enfeksiyonun gelişmesinde diyaliz,
diabetes mellitus, asit-baz dengesi bozuklukları, hematolojk maliniteler,
immünosupressif ilaçlar veya diğer faktörler nedeniyle bağışıklık sisteminin yetersizliği
gibi daha başka etmenlerin de rol oynayabileceğini göstermektedir.
Demir kompleksi atılırken, idrarın kırmızımsı-kahverengi olmasına yol açabilir.
Desferal önerileni aşan dozlarda uygulanmamalıdır. İlaç %10’u aşan
konsantrasyonlarda subkutan olarak verilmemelidir, çünkü lokal reaksiyon riski artar
(Bkz. Kullanım talimatları). İntramusküler uygulamanın yegane seçenek olması halinde
enjeksiyonu kolaylaştırmak için daha yüksek konsantrasyonların uygulanması
gerekebilir.
Önerilen %10’luk konsantrasyonlarda hazırlanmış solüsyon berrak, veya renksiz ya da
hafif sarımsı olabilir. Sadece berrak olan solüsyonlar uygulanabilir. Opak ya da bulanık
solüsyonlar atılmalıdır. Enjeksiyon tekniğine çok dikkat edilmelidir.