DAPLONG 60 mg 18 film kaplı tablet Kısa Ürün Bilgisi

Dapoksetin }

Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > DİĞER ÜROLOJİK ÜRÜNLER
Celtis İlaç San. Tic. Ltd. Şti | 25 April  2017

1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

DAPLONG 60 mg film kaplı tablet

2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde: 60 mg dapoksetine eşdeğer 67,16 mg dapoksetin hidroklorür

Laktoz monohidrat DC 84,84 mg

Kroskarmelloz sodyum 10,00 mg

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.


3.   FARMASÖTİK FORMU

Film kaplı tablet.

Mavi renkli, yuvarlak, bikonveks film kaplı tabletler.


4.1. Terapötik endikasyonlar

DAPLONG, 18 ile 64 yaş arası erkeklerdeki prematür ejakülasyonun (PE) tedavisinde endikedir.

DAPLONG sadece aşağıdaki kriterleri tümünü sağlayan hastalara reçetelenmelidir:

• İntravajinal ejekülasyon gecikme süresi iki dakikadan az olan; ve

• Minimal cinsel uyan ile penetrasyon öncesinde, penetrasyon anında ya da penetrasyondan kısa bir süre sonra olan ve hastanın arzuladığı sürede(ı önce gerçekleşen persistan veya rekürren ejakülasyon; ve

• PE’nin bir sonucu olarak belirgin kişisel sıkıntı (stres) ya da kişiler arası ilişkilerde zorluk; ve

• Ejakülasyonun kontrolünün zayıf olması; ve

• Son 6 aydaki cinsel birleşme girişimlerinin çoğunda prematür ejakülasyon hikayesi.

DAPLONG yalnızca, öngörülen cinsel birleşme Öncesinde isteğe bağlı tedavi uygulanabilir.

olarak

elidir.


4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:

Erişkin erkekler (18-64 yas)

Tüm hastalar için önerilen başlangıç dozu gerektiğinde ilişkiden yaklaşık 1 il^ 3 saat öncesinde alman 30 mg’dır. DAPLONG ile tedaviye 60 mg ile başlanmamalıdır.

DAPLONG günlük olarak sürekli alınan bir tedavi için değildir. DAPLONG yalnızca cinsel aktivite planlandığı zaman alınmalıdır. DAPLONG 24 saatte bir defadan fazla alınma nalıdır. 30 mg ile alınan bireysel yanıt yetersizse ve hastada orta şiddetli veya şiddetli advers reaksiyonlar ya da prodromal senkop belirtileri görülmemişse doz, gerektiğinde jilişkiden yaklaşık 1 ila 3 saat öncesinde alman maksimum Önerilen doz olan 60 mg’a yükseltilebilir. 60 mg doz ile advers olayların görülme sıklığı ve şiddeti daha fazladır.

Başlangıç dozunda hastada ortostatik reaksiyonlar görülürse, doz 60 mg’a yükseltilmemelidir (Bkz. Bölüm 4.4.). j

Prematür ejakülasyon tedavisi için DAPLONG’u seçen hekim, hastadaki risk-yarar dengesini ve tedavinin daha sonraki seyrini belirlemek amacıyla tedavinin ilk dört haftasında ve ya 6 doz sonrasında hasta tarafından bildirilen yararlan ve riskleri değerlendirmelidir,

DAPLONG’un 24 haftadan uzun süreli kullanımındaki etkililik ve güveni iliğiyle ilgi] i veriler sınırlıdır. Tedaviye devam etme yönünde klinik gereksinim ve DAPLONG tedavisinin risk-yarar dengesi en azından altı ayda bir yeniden değerlendirilmelidir.

Uygulama şekli:

Oral yoldan kullanım içindir. Acı tadından kaçınmak için tabletler bütün olarak yutuln]lalıdır. Tabletlerin, tam dolu, en az bir bardak suyla alınması önerilir. DAPLONG yemeklerle] birlikte ya da aç kamına alınabilir (Bkz. Bölüm 5.2.).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Hafif ya da orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunması öneri] ir. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda DAPLONG kullanımı önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4. ve 5.2.).

Karaciğer yetmezliği:

Orta ve ağır karaciğer yetmezliği (Child-Pugh B ve C) olan hastalarda DAPLONG kılllanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. ve 5.2.).

Pediyatrik popüiasyon:

DAPLONG 18 yaş altı bireylerde kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popüiasyon:

DAPLONG’un 65 yaş ve üzerindeki hastalardaki etkililik ve güvenliliği gösteri (Bkz. Bölüm 5.2.).

memiştir


CYP2D6 enzimini zayıf metabolize ettiği bilinen ya da potent CYP2D6 inhibit ürleriyle tedavi gören hastalar:

CYP2D6 enzimini zayıf metabolize ettiği bilinen ya da Potent CYP2D6 inhibitörleriyle tedavi gören hastalarda DAPLONG dozunun 60 mg’a çıkarılması sırasında dikkatli olunmas ı tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.4., 4.5. ve 5.2.).

Orta dereceli veya potent CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla tedavi gören hast ılar

4.3. Kontrendikasyonlar

DAPLONG, dapoksetin hidroklorüre ya da ilacın bileşimindeki yardımcı maddelerden herhangi birine aşın duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

DAPLONG’un, aşağıdaki ciddi kardiyak patolojilerde kullanımı kontrendikedir:

• Kalp yetmezliği (NYHA evre II-IV)

• AV blok ya da hasta sinüs sendromu gibi ileti bozukluklan

• Ciddi iskemik kalp hastalığı

• Ciddi kapak hastalığı

• Senkop hikayesi Hastanın hikayesinde mani ya da ağır depresyon bulunması Monoamin oksidaz (M AO) inhibitörleri ile birlikte ya da M AO inhibitörü bir ilaçla tejdavinin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kullanımı kontrendikedir. Aynı şekilde, DAIfLONG uygulanmasından sonraki 7 gün içinde bir MAO inhibitörü uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm

4.5.).

Tioridazin ile birlikte ya da tioridazin ile tedavinin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kullanımı kontrendikedir. Aynı şekilde, DAPLONG uygulanmasından sonraki 7 gün içinde tioridazin uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5.).

Serotonin gerialım inhibitörleri [selektif serotonin geri alım inhibitörleri (Sİ SRİ’ lar), serotoninnorepinefrin gerialım inhibitörleri (SNRTlar), trisiklik antidepresanlar (pCATar)] veya serotonerjik etkili diğer tıbbi/bitkisel ürünlerle [öm., L-triptofan, triptanlar, 1 ramadol, linezolid, lityum, san kantaron (St. John’s Wort-Hypericum perforatum)] birlikte kul anımı ya da bu tıbbi/bitkisel ürünlerin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kul anılması kontrendikedir. Aynı şekilde, DAPLONG uygulanmasından sonraki 7 gün idinde bu tıbbi/bitkisel ürünler uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5.).

Ketokonazol, itrakonazol, ritonavir, sakuinavir, telitromisin, nefazadon, nelfinavir, atızanavir vb. potent CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.1.).

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Genel öneriler

DAPLONG yalnızca bölüm 4.1. ve 5.1.’deki kriterlerin hepsinin bulunduğu prematür ejakülasyonu olan erkeklerde endikedir, DAPLONG prematür ejakülasyon tanısı almamış erkeklerde reçete edilmemelidir. Prematür ejakülasyonu olmayan erkeklerde güvenliliği gösterilmemiştir ve prematür ejakülasyonu olmayan erkeklerde ejakülasyonu geciktirici etkileri hakkında veri bulunmamaktadır.

Cinsel fonksiyon bozukluklarının diğer formları:

Tedavi öncesi hastalar erektil disfonksiyon dahil diğer cinsel bozukluklar açısından hekimler tarafından dikkatli bir biçimde incelenmelidirler. DAPLONG, PDE5 inhibitörü kullanmakta olan erektil disfonksiyonu olan erkeklerde kullanılmamalıdır.

Ortostatik hipotansiyon:

Tedaviye başlamadan önce, hekim tarafından ortostatik olaylarla ilgili anamnezin de ılındığı dikkatli bir tıbbi inceleme gerçekleştirilmelidir. Tedaviye başlamadan önce ortostatik bir test (yatar durumdayken ve ayaktayken ölçülen kan basıncı ve nabız sayısı) uygulanmalıdır. Hastada kanıtlanmış bir ortostatik reaksiyona işaret eden bulgular varsa ya da ortost ıtik bir reaksiyondan kuşkulanılıyorsa DAPLONG kullanımından kaçınılmalıdır.

Klinik çalışmalarda ortostatik hipotansiyon raporlanmıştır. İlacı reçeteleyen hastalannda, ayağa kalktıktan hemen sonra sersemlik hissi gibi olası prodromal semp

hekim,

omları


tecrübe ederlerse, hemen yere uzanarak başlannı vücudunun diğer bölgelerinden aşağıda

tutmalannı ya da başlannı dizlerinin arasında tutacak şekilde oturarak, semptomlar d kadar bu durumda beklemelerini öğütlemelidir. Hekim hastasını, uzun süre yatar ya da oturur pozisyonda kaldıysa, aniden ayağa kalkmaması konusunda da bilgilendirmelidir.

zelene


İntihar/intihar düşünceleri:

Majör depresif bozukluğu ve diğer psikiyatrik bozuklukları olan çocuk ve adolesanlarda yapılan kısa süreli çalışmalarda SSRITar dahil antidepresanlar plaseboyla karşılaştırıldığında, intiharla ilgili düşünce ve intihar riskini arttırdığı bildirilmiştir. Yirmi dört yaşından büyüklerde gerçekleştirilen kısa süreli çalışmalarda ise, antidepresanlar plaseboyla karşılaştırıldığında intiharla ilgili düşünce ve intihar riskinde bir artışa neden olmamıştır. Prematür ejakülasyonun tedavisi için dapoksetin kullanılan klinik çalışmalardı. İntihar Değerlendirmesinde Kolombiya Sınıflaması [Columbia Classifıcation Algorhythm of Suicide Assessment (C-CASA)], Montgomery-Asberg Depresyon Derecelendirme Skalası (Montgomery-Asberg Depression Rating Scale) ya da Beck Depresyon Envanteri-fl (Beck Depression Inventory-II) ile değerlendirmelerde tedaviye bağlı bir intihar girişimifıe işaret eden kesin bir belirti görülmemiştir.

Senkop:

Tedavi sırasında senkop ya da baş dönmesi, sersemlik hali, göz kararması gibi s&nkopun prodromal belirtileri görülebileceğinden hastalar, aralannda araç kullanımı ve kullanımı tehlikeli makinelerin de bulunduğu yaralanmaya neden olabilecek işleri yapmaktan kaçınmaları konusunda uyanlmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8.).

Bulantı, baş dönmesi/sersemlik hali ve terleme gibi senkopun olası prodromal semptomlan dapoksetin ile tedavi edilenlerde plaseboya oranla daha sık olarak bildirilmiştir. i Klinik çalışmalarda Holter monitorizasyonu yapılan hastalarda bradikardi veya sinül; arresti ile birlikte görülen bilinç kaybıyla karakterize senkop vakaları etyolojik olarak vazovagal olarak değerlendirilmiş ve büyük çoğunluğu dozun alınmasını izleyen ilk 3 saatte, ilk dozdan sonra veya çalışmayla ilişkili işlemler sırasında (kan alınması, ortostatik manevralar ve kan basıncı ölçümleri gibi) görülmüştür. Bulantı, baş dönmesi, sersemlik hissi, çarpıntı, asteni, konfüzyon ve aşın terleme gibi olası prodromal semptomlar genel olarak dozun alınmasını izleyen ilk 3 saatte ve sıklıkla senkoptan önce görülmektedir. Hastalar, DAILONG tedavisinin herhangi bir aşamasında prodromal semptomlarla birlikte veya prcldromal semptomlar görülmeksizin senkop atağı geçirebilecekleri konusunda uyanlmalıdır. İlacı reçeteleyen hekimler, hastalannda bilinç kaybına bağlı düşmeler nedeniyle gelişebilece k ciddi hasar olasılığını azaltmak amacıyla, hastalanna tedavi sırasında uygun hic rasyon sağlanmasının önemi ve prodromal bulgu ve semptomlan nasıl tanıyabilecekleri konusunda danışmanlık vermelidir. Hasta olası prodromal semptomları tecrübe ederse, hemen yere yatırılarak başının vücudunun diğer bölgelerinden aşağıda kalması sağlanmalı ya da başını dizlerinin arasında tutacak şekilde oturtularak semptomlar düzelene kadar bu durumda bekletilmelidir. İlacı kullananlar senkop ya da diğer merkezi sinir sistemi etkilerinin görülmesi durumunda, aralarında araç kullanma veya tehlikeli makine kullar ma gibi yaralanmaya neden olabilecek durumlardan kaçınmaları konusunda uyanimahcir (Bkz. Bölüm 4.7.).

Kardiyovasküler risk faktörü bulunan hastalar Faz 3 çalışmalara kardiyovasküler hastalığı olanlar dahil edilmemiştir. Sbnkoptan kaynaklanan kardiyovasküler advers sonuçların riski (kardiyak senkop ve diğer dedenlere bağlı senkop), altta yatan yapısal kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda (öm, kalbin çıkışında dokümante edilmiş bir obstrüksiyon, kalp kapak hastalığı, karotis stenozu ve koroner arter hastalığı) artmıştır. Bu artmış riskin altta yatan kardiyovasküler hasta lığı olan hastalarda vazovagal senkopa neden olup olmayacağını belirlemek için mevcut veriler yetersizdir.

Keyif verici ilaçlarla birlikte kullanım Hastalara DAPLONG’u, keyif verici (uyuşturucu/uyancı) ilaçlarla birlikte kullannftıamalan öğütlenmelidir. Seratoneıjik etkisi olan ketamin, etilendioksimetamfetamin (MDMA) ve lizeıjik asit dietilamid (LSD) gibi keyif verici ilaçlar, DAPLONG ile birlikte alındıklarında ciddi advers olaylara yol açabilirler. Bu reaksiyonlar arasında aritmi, hipertermi ve sterotomn sendromu bulunmaktadır ve reaksiyonlar bunlarla sınırlı kalmayabilir. DAPLONG’un

narkotikler ve benzodiazepinler gibi sedatif özellikleri olan keyif verici ilaçlarla kullanımı somnolans ve baş dönmesi/sersemlik hali gibi belirtileri arttırabilir.

birlikte


Etanol

Hastalara DAPLONG’u alkolle birlikte kullanmamaları tavsiye edilmelidir.

Alkolün dapoksetinle kombine edilmesi alkolle ilişkili nörokognitif etkileri arttırabilir. Birlikte kullanımda senkop gibi nörokardiyojenik advers olaylarda da artış görülerek kazaen yaralanma riski artar; bu nedenle hastalara DAPLONG kullanıyorken, alkol allnaktan kaçınmaları tavsiye edilmelidir (Bkz Bölüm 4.5. ve 4.7.).

Vazodilatasyon özelliği olan tıbbi ürünler

DAPLONG, ortostatik toleransta olası bir azalmaya yol açabileceğinden, vazodilatasyona neden olan tıbbi ürünleri (alfa adrenerjik reseptör antagonistleri ve nitratlar gibi) kullanan hastalara dikkatle reçete edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.5.).

Orta dereceli CYP3 A4 inhibisyonu yapan ilaçlar:

Orta derecede CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla birlikte kullanımda 30 mg’llk dozlar aşılmadan dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2. ve 4.5.).

Potent CYP2D6 inhibitörleri:

Potent CYP2D6 inhibitörleriyle tedavi gören ya da CYP2D6 enzimini zayıf metabolize ettiği bilinen hastalarda dozun 60 mg’a arttırılması, dozla ilişkili advers olaylann görülme sıklığını ve şiddetini arttırabilecek şekilde ilaca maruziyet düzeylerini arttırabileceğinden dikkatli olunması tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.2., 4.5. ve 5.2.).

Mani:

DAPLONG mani/hipomani ya da bipolar bozukluk hikayesi olan hastalarda kullanamamak ve bu bozukluklara ait semptomlann geliştiği hastalarda kullanılıyorsa kesilmelidir.

Konvülziyon:

SSRTlann konvülsiyon eşiğini düşürme potansiyeli nedeniyle, DAPLONG kullanımı sırasında konvülziyon görülen herhangi bir hastada ilacın kullammı kesilmeli ve unstabil epilepsisi olan hastalarda DAPLONG kullanımından kaçınılmalıdır. Epilepsisi kontrol altındaki hastalar yakından izlenmelidir.

18 yaş altı çocuk ve adolesanlarda kullanım:

DAPLONG 18 yaş altı bireylerde kullanılmamalıdır.

Depresyon ve/veya psikiyatrik bozukluklar:

Depresyonun altta yatan bulgu ve semptomlan bulunan hastalar, DAPLONG ile tlbdaviye başlamadan önce tanımlanmamış bir depresif bozukluğun olup olmadığım ortaya çıkarmak için değerlendirilmelidir. DAPLONG’un SSRTlar ve SNRI’lar dahil antidepresanlarla birlikte kullammı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3.). DAPLONG ile prematür ejakülasyond tedavi etmek için devam etmekte olan bir depresyon ya da anksiyete tedavisinin kesilmesi önerilmez. DAPLONG şizofreni gibi psikiyatrik bir hastalığı olan ya da komorbid depresyonu olan erkeklerde, depresyon ile ilişkili semptomlarda kötüleşme halinde, bu durumun alttı yatan psikiyatrik hastalığın mı, uygulanan ilaç tedavisinin mi bir sonucu olduğu ayırt edilejneyecegı için kullanılmamalıdır. Hekimler hastalarını, herhangi bir zaman gelişebilecek ve k< indilerini sıkıntıya sokan düşünce ya da hislerini bildirmeleri konusunda teşvik etmeli ve tedavi sırasında depresyon ile ilişkili bulgu ve semptomlar görülürse DAPLONG uygulamasına son vermelidir.

Hemoraji:

SSRTların kullanımı ile kanama anormallikleri bildirilmiştir. Kanama ya da p bozukluğu hikayesi olan hastalarda ve özellikle trombosit fonksiyonlarını etkileyen

htılaşma

ilaçlarla


(öm., atipik antipsikotikler ve fenotiyazinler, asetil salisilik asit, nonsteroidal antiinfkmatuvar ilaçlar [NSAİ ilaçlar], anti-trombosit ajanlar) veya antikoagülanlar ile (öm. varfarin) DAPLONG’un birlikte kullanımında dikkatli olunması tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.5j).

Böbrek yetmezliği:

Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda DAPLONG kullanımı önerilmez; hafif ya da orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda ise dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölün: 4.2. ve

5.2.).

Yoksunluk etkileri:

Kronik depresyonun tedavisi için uzun süreli SSRI kullanımının ani olarak kesilmesinin şu semptomlara neden olduğu bildirilmiştir: disforik mizaç, irritabilite, ajitasyon, baş dönmesi, duyusal bozukluklar (Öm., elektrik çarpması hissi tarzında paresteziler), anksiyete, kor füzyon baş ağrısı, letarji, emosyonel labilite, insomnia ve hipomani.

Prematür ejakülasyonu olanlarda 62 gün süreyle 60 mg dapoksetinin günlük ya da gerektiğinde kullanımı şeklinde tasarlanmış bir çift kör klinik çalışmada günfck doz uygulanan gruptan plasebo uygulanan gruba geçen hastalarda geri çekilme sendromA ya hiç görülmemiş ya da hafif orta dereceli uykusuzluk ve baş dönmesi gibi hafif çekilme b dirtileri bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 5.1.).

Laktoz uyarısı

Bu tıbbi ürün laktoz ihtiva eder. Nadir kalıtımsal laktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gefrekir.

Sodyum uyarısı

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Farmakodinamik etkileşimler

Monoamin oksidaz inhibitörleriyle etkileşim potansiyeli:

SSRI ilaçları, monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri ile birlikte kullanan hastalarda aralarında hipertermi, rijidite, myoklonus, vital bulgularda olası hızlı oynamalar ile seyreden otonom instabilite ile deliryum ve komaya ilerleyebilen ileri ajitasyonu da içeren mental durum değişikliklerinin de bulunduğu ciddi, bazen fatal olabilen reaksiyonlar rapor e dilmiştir. Bu reaksiyonların, SSRI bir ilacı bıraktıktan kısa bir süre sonra MAO inhibitörleri kullanmaya başlayan hastalarda da görülebildiği bildirilmiştir. Bazı vakalar nöroleptik malign ; lendroma benzeyen özelliklerle kendisini göstermiştir. SSRI ilaçlarla MAO inhibitörlerinin bir arada kullanımını inceleyen hayvan verileri, bu ilaçların kan basıncının yükseltilmesi ve davranışsal eksitasyonunun uyarılması açısından sineıjik etkili olabileceğini öngörmektedir. Bı. nedenle DAPLONG, MAO inhibitörleriyle birlikte ya da bir MAO inhibitörü ilacın bırakılmasından sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Aynı şekilde, DAPLONG uygulanmasında ı sonraki 7 gün içinde bir MAO inhibitörü uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3.).

Tioridazin ile etkileşim potansiyeli:

Tioridazin monoterapisi, ciddi ventriküler aritmilerle ilişkili QTc intervalinde uzamaya neden olur. DAPLONG gibi CYP2D6 izoenzimini inhibe eden tıbbi ürünler, tioridazinin metabolizmasını inhibe ederek tioridazinin plazma düzeylerinin yükselmesini neden oluyormuş gibi durmaktadır. Bu nedenle, QTc intervalinde uzama etkisini arttırmaları beklenir. DAPLONG, tioridazin ile birlikte ya da tioridazinin bırakılmasından sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Aym şekilde, DAPLONG uygulanmasından sonraki 7 gün içinde tioridazin uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3,).

Serotoneıjik etkili tıbbi / bitkisel ürünler:

Diğer SSRI ilaçlar gibi DAPLONG da, serotoneıjik etkileri olan tıbbi/bitkisel irünlerle [MAO inhibitörleri, L-triptofan, triptanlar, tramadol, linezolid, SSRI ilaçlar, SNRI ilaçlar, lityum ve san kantaron (St.John’s Wort, Hypericum perforatum)] ile birlikte kullanı dığında serotoninle ilişkili etkilere neden olabilir. DAPLONG, diğer SSRI ilaçlar, MAO inhipitörleri ya da diğer serotoneıjik etkileri olan tıbbi/bitkisel ürünlerle birlikte veya bu tıbbifbitkisel ürünlerin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Aym şekilde DAPLONG

uygulanmasından sonraki 7 gün içinde bu tıbbi/bitkisel ürünler uygulanmamalıdı Bölüm 4.3.).

(Bkz,


Merkezi sinir sistemi üzerinde etkili tıbbi ürünler:

DAPLONG’un prematür ejakülasyonu olan hastalarda merkezi sinir sistemi üzerinde etkili tıbbi ürünlerle (öm., antiepileptikler, antidepresanlar, antipsikotikler, anksiyolitikl^r, sedatif hipnotikler) birlikte kullanımı sistematik olarak değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, DAPLONG’un bu tür bir tıbbi ürünle kullanımı gerektiğinde dikkatli olunması öneri ır.

Farmakokinetik etkileşimler

Birlikte uygulanan tıbbi ürünlerin dapoksetinin farmakokinetiğine etkileri:

İnsanlarda karaciğer, böbrekler ve barsak mikrozomlannda yapılan in vitro dalışmalar dapoksetinin primer olarak CYP2D6, CYP3A4 ve flavin mono-oksijenaz 1 (FMOl) mzimleri tarafından metabolize edildiğini göstermektedir. Bu nedenle, bu enzimlerin inhibitörleri dapoksetinin klirensini azaltabilir.

CYP3A4 inhibitörleri:

Potent CYP3A4 inhibitörleri:

Ketokonazol (7 gün süreyle günde iki defa 200 mg) kullanımı dapoksetinin (tek do Cmax değerini %35 ve AUCjnf değerini %99 arttırmıştır. Bağlanmamış dapoksetinin ve desmetildapoksetinin de katkısı dikkate alındığında, potent CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında aktif fraksiyonun Cmax düzeyi yaklaşık %25 artabilir ve AUC değer] katlanabilir. Aktif fraksiyonun Cmax düzeyi ve AUC değerlerindeki yükselmeler,

60 mg)


eri ikiye üzellikle


fonksiyonel CYP2D6 enziminin bulunmadığı popülasyonda, yani CYP2D6 yavaş m< :tabolize

edicilerde ya da CYP2D6 enziminin potent inhibitörleriyle kombine kullanımda

daha da


belirgin olabilir. Bu nedenle DAPLONG’un ketokonazol, itrakonazol, ritonavir, saLuinavir, telitromisin, nefazadon, nelfınavir ve atazanavir gibi potent CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3.).

Orta derecede CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlar:

Orta derecede CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla (Öm., eritromisin, klaritiomısm, flukonazol, amprenavir, fosamprenavir, aprepitant, verapamil, diltiazem) birlikte kullanım, özellikle CYP2D6 enzimini yavaş metabolize edenlerde olmak üzere, dapoksetin ve desmetildapoksetin maruziyetinde önemli artışlara neden olabilir. Bu ilaçlardan hlbrhangi biriyle birlikte kullanımda, maksimum dapoksetin dozları 30 mg olmalıdır (Bkz. Bölim 4.2.,

4.4. ve aşağısı).

Bu önlemler, genotipleme ya da fenotipleme yöntemiyle hastanın "CYP2D6 enzimini yoğun metabolize eden” olarak doğrulanmadığı durumlarda her hasta için geçerlidir. CYP2D6

enzimini yoğun metabolize eden olduğu doğrulanan hastalarda dapoksetinin potent

inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında maksimum doz olarak 30 mg’lık dozlann kullanılması ve orta dereceli CYP3A4 inhibisyonu yapan ilaçlarla birlikte 60 mg’lık dozlarda kullanıldığında dikkatli olunması Önerilir.

CYP3A4


Potent CYP2D6 inhibitörleri:

Fluoksetinin (7 gün süreyle 60 mg/gün) kullanımı dapoksetinin (tek doz 60 mg) Cma|c değerini %50 ve AUCinf değerini %88 arttırmıştır. Bağlanmamış dapoksetinin ve desmetildaj oksetinin de katkısı dikkate alındığında, potent CYP2D6 inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında aktif fraksiyonun Cmax düzeyi yaklaşık %50 artabilir ve AUC değerleri ikiye katlanabjlir. Aktif fraksiyonun Cmax düzeyi ve AUC değerlerindeki yükselmeler, CYP2D6 enzimini yavaş metabolize edenlerde beklenen yükselmelerle benzerdir ve dozla ilişkili advers olaylann görülme insidansı ve şiddetinde bir artışla sonuçlanabilir (Bkz. Bölüm 4.4.).

PDE5 inhibitörleri:

DAPLONG, ortostatik toleransta olası bir azalmaya yol açabileceğinden, PDE5 i

ıhibitörü


kullanan hastalarda kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.4.). Dapoksetinin (50 mg) farmakokinetiği, tadalafıl (20 mg) ve sildenafıl (100 mg) ile kombine kullanıldığı tek doz çapraz bir çalışmada değerlendirilmiştir. Tadalafıl, dapoksetinin farmakokinetiğini etkilememiştir. Sildenafıl ise dapoksetinin farmakokinetiğinde, klinik açıdan anlamlı etkileşimlere neden olması beklenmeyecek ölçüde hafif değişikliklere yol açmıştır (AUCinf değerlerinde % 22 ve Cmax değerlerinde % 4 artış). Buna rağmen DAPLONG crtostatik toleransta olası bir azalma nedeniyle, PDE5 inhibitörü kullanan hastalara dikkatle reçete edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4.). DAPLONG ile PDE5 inhibitörlerinin bir arada kullammı ortostatik hipotansiyona yol açabilir (Bkz. Bölüm 4.4.). DAPLONG’un, hem prematür ejakülasyonu, hem de erektil disfonksiyonu olan erkeklerde dapoksetin ile) PDE5 inhibitörlerinin bir arada kullanımındaki etkililik ve güvenliliği gösterilmemiştir.

Dapoksetinin birlikte uygulanan tıbbi ürünlerin farmakokinetiğine etkileri Tamsulosin:

Günlük dozlarda tamsulosin alanlarda, tek ya da multipl dozlarda 30 mg veya 60 mg dapoksetin alınması, tamsulosinin farmakokinetiğinde değişikliğe neden olmaz. Dapoksetinin tamsulosin alan hastalann tedavisine eklenmesi ortostatik profilde bir değişikliğe yol a pnarnış ve tamsulosinin tek başına kullanılmasıyla, 30 ya da 60 mg dozunda dapoksetin ile kombine kullanımı arasında ortostatik etkiler açısından bir fark görülmemiştir; ancak ortostatik toleransta olası bir azalma nedeniyle alfa adreneıjik reseptör antagonisti almakta olan hastalara DAPLONG dikkatli reçetelenmelidir (Bkz. Bölüm 4.4.).

CYP2D6 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:

Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün) sonrasında tek doz 50 mg disipramin kullanımı, desipramin monoterapisine göre, desipraminin ortalama
Cmax
değerini %11 ve
AUCmf
değerini %19 oranında arttırmıştır. Dapoksetin CYP2D6 tarafından metabolize edilen ilaçların plazma konsantrasyonlarında benzer bir artışa yol açabilir. Bu durumurl klinikle ilişkisi düşük olasılıktadır.

CYP3A4 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:

Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün), midazolamın (tek doz 8 mdt)
AUCinf
değerini yaklaşık % 20 oranında (-%60 ile +%\8 arasında) azaltmıştır. Bu durumur klinikle ilişkisi olasılıkla çoğu hastada düşüktür.
CYP3A
etkinliğindeki artışın, dar bir ferapötik penceresi olanve esas olarak
CYP3A
tarafından metabolize edilen tıbbi ürünlerle birlikte kullanan bazı bireylerde klinikle ilişkisi olabilir.

CYP2C19 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:

Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün) sonrasında tek dozda 40 mg omeprazol kullanımı, omeprazolün farmakokinetiğini etkilememiştir. Dapoksetin n diğer CYP2C19 substratlannın farmakokinetiğini etkilemesi olası değildir.

CYP2C9 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler:

Dapoksetinin multipl dozları (6 gün süreyle 60 mg/gün) sonrasında tek doz 5 mg kullanımı, gliburidin farmakokinetiğini ya da farmakodinamisini etkilen^ Dapoksetinin, diğer CYP2C9 substratlannın farmakokinetiğini etkilemesi olası değildi

gliburid

emiştir.


r.


n ven ımında oksetin ini ve


Varfarin ve koagülasyon ve/veya trombosit fonksiyonlarını etkilediği bilinen tıbbi ürünler Varfarinin kronik kullammı ile dapoksetinin birlikte kullanımını değerlendim bulunmamaktadır; bu nedenle kronik varfarin kullanan hastalarda DAPLONG kullaı dikkat edilmesi gerekir (Bkz. Bölüm 4.4.). Yapılan bir farmakokinetik çalışmada dap (6 gün süreyle 60 mg/gün) tek dozda 25 mg kullanılan varfarinin farmakokineti ğ farmakodinamiğini (PT veya INR) etkilememiştir. SSRI’leri ile kanama anormallikleri olduğuna dair bildirimler vardır (Bkz. Bölüm 4.4.).


Etanol:

Tek doz olarak 0.5 g/kg (yaklaşık iki içecek) etanol kullanımı, dapoksetinin (tek dok 60 mg) farmakokinetiğini etkilememiştir; ancak etanolle birlikte alınan dapoksetin somnolansı arttırmış ve hastalann kendilerinin değerlendirdiği uyanıklık durumunu önemli derecelerde azaltmıştır.

Dapoksetin etanolle birlikte uygulandığında, kognitif bozukluğu değerlendiren farmakodinamik Ölçümlerde de (Parmak Uyanıklık Hızı, Sayı Sembol Yer Değiştin ne Testi) aditif bir etki görülmüştür. Alkol ile DAPLONG bir arada alındıklarında baş iönmesi, sersemlik hali, reflekslerde yavaşlama ya da karar vermeyle ilgili değişiklikler gibi advers

etkilerin görülme olasılığı ya da şiddetleri artar. Alkolün dapoksetinle kombine

edilmesi


alkolle ilişkili etkileri arttırabilir ve senkop gibi nörokardiyojenik advers olaylarda artış görülerek kazaen yaralanma riski artar; bu nedenle hastalara DAPLONG kullanıyorkpn, alkol almaktan kaçınmaları tavsiye edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4. ve 4.7.).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Dapoksetin ile yalnızca erişkin popülasyonda etkileşim çalışması yapılmıştır.

Pediyatrik popüiasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

DAPLONG’un kadınlarda kullanım endikasyonu bulunmamaktadır.

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (kontrasepsiyon

Bu konuya ilişkin klinik veri mevcut değildir.

Gebelik dönemi

Dapoksetin için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3.).

Laktasyon dönemi

Dapoksetin ya da metabolitlerinin insan sütüyle salgılanıp salgılanmadıkları bilinmemektedir.

Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Dapoksetinin araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileri çok az ya da orta derecelidir. Klinik çalışmalarda dapoksetin kullananlarda sersemlik hali, dikkatte bozulmal senkop, görmede bulanıklık ve somnolans bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar, aralarında araç ve kullanımı tehlikeli makinelerin de bulunduğu senkop ya da diğer merkezi sinir s istemiyle ilgili etkiler oluştuğunda hasar oluşturabilecek durumlardan kaçınmaları k muşunda uyarılmalıdır.

4.8. İstenmeyen etkiler

Dapoksetinin güvenilirliği, çift kör, plasebo kontrollü beş çalışmada prematür ejakülasyonu olan 4224 hastada araştırılmıştır. Çalışmalara katılan 4224 deneğin 1616’sına 30 mg dozunda dapoksetin gerektikçe ve 2608’ sına 60 mg dozunda dapoksetin gerektikçe veya gündü tek doz olarak uygulanmıştır.

Faz 3 klinik çalışmalar sırasında en sık rapor edilen advers ilaç reaksiyonlan şunlardı ve dozla ilişkiliydi: Bulantı (30 mg ve 60 mg dapoksetin gruplarında sırasıyla %11.0 ve %22,2), baş dönmesi (%5.8 ve %10.9), baş ağnsı (%5.6 ve %8.8), diyare (%3.5 ve %6.9), insomnıa (%2.1 ve %3.9) ve yorgunluk (%2.0 ve %4,1). İlacın kesilmesine neden olan advers olaylardan en sık görülenleri bulantı (dapoksetin ile tedavi alanlann % 2.2’sinde) ve baş iönmesi (dapoksetin ile tedavi alanların % 1.2’sinde) idi.

Klinik çalışmalarda dapoksetin tedavisi uygulananlarda bildirilen advers ilaç reaksiyonlan aşağıda Iistelenmiştir.

Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygm (>1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/: 0.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Psikiyatrik hastalıkları

Insomnia, anksiyete, ajitasyon, huzursuzluk, libido azalması, depresyon, anormal rüyalar

Yaygın:

Yaygın olmayan:


Depresyon, depresif ruh hali, sinirlilik, kabus görme, uyku bdzukluğu, diş gıcırdatma, öforik mizaç, kayıtsızlık hissi, apati, mizaç dejji uyku başlangıcındaki insomnia, uyku ortası insomnia, anj^rgazmi, konfüzyonel durum, hipervijilans, anormal düşünce, dezoryantasyon, libido kaybı

Sinir sitemi hastalıkları

Baş dönmesi, baş ağrısı

Çok yaygın: Yaygm:

Yaygın olmayan: Seyrek:

Göz hastalıkları

Yaygm:

Yaygm olmayan:


Uykuya meyil, dikkat bozukluğu, tremor, parestezi Tat bozukluğu, hipersomnia, letarji, sedasyon, bilinç bask vazovagal senkop, postüral baş dönmesi, akatizi Egzersize bağlı baş dönmesi, ani uyku bastırması

lanması.


Görmede bulanıklık Midriyazis, görsel bozukluklar

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygm: Çınlama

Yaygm olmayan: Vertigo

Kardiyak hastalıkları

Yaygın olmayan: Sinüs arresti, sinüs bradikardisi, taşikardi

Vasküler hastalıkları

Yaygın: Yüzde kızarma

Yaygm olmayan: Yüzde sıcaklıkla birlikte kızarma, hipotansiyon, sistolik hipertan

»iyon


Solunum, göğüs bozukluklan ve mediastinal hastalıkları

Yaygın: Sinüs konjesyonu, esneme

Gastrointestinal hastalıkları

Çok yaygm: Bulantı

Diyare, ağız kuruluğu, kusma, karın ağrısı, üst karında ağrı flatulans, midede rahatsızlık hissi, karında distansiyon, konstij Karında rahatsızlık hissi, epigastrik rahatsızlık hissi Acil defekasyon ihtiyacı

asyon


Yaygm olmayan: Seyrek:


Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Hiperhidrozis

Yaygın olmayan: Kaşıntı, soğuk terleme

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Yaygm: Erektil disfonksiyon

Yaygm olmayan: Ejakülasyonun gerçekleşmemesi, erkek genital organ parestezfsi, erkek

orgazm bozukluğu

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

Halsizlik, irritabilite

Yaygın:

Yaygm olmayan:

Araştırmalar

Yaygm:

Yaygm olmayan:


Asteni, sıcak hissetme, gergin hissetme, anormal hissetnfe, içkili hissetme

Kan basıncında yükselme Kalp hızında artış, diyastolik kan basıncında yükselme, ortos basıncında yükselme

atik kan


Klinik çalışmalarda Holter monitorizasyonu yapılan hastalarda bradikardi veya sini s arresti ile birlikte görülen bilinç kaybıyla karakterize senkop vakaları ilaçla ilişkil olarak değerlendirilmiştir. Vakaların büyük çoğunluğu dozun alınmasını izleyen ilk 3 szatte, ilk dozdan sonra veya çalışmayla ilişkili işlemler sırasında (kan alınması, ortostatik manevralar ve kan basıncı ölçümleri gibi) görülmüştür. Senkoptan önce sıklıkla prodromal seıriptomlar görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.4.).

Faz 3 çalışmalarda önerilen dozlardan yüksek dozlarla tedavi edilen hastalarda caha sık olmasıyla gösterildiği üzere senkop ve olası senkopla ilişkili prodromal semptomlar dozla ilişkilidir.

Klinik çalışmalarda ortostatik hipotansiyon bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4.). Dapoksetinin klinik geliştirme programlarında, çalışmalara katılan popülasyona bağlı olarak değişen sıklıkta bilinç kaybı ile karakterize senkop bildirilmiştir; senkop sıklığı, Faz 3 plasebo

kontrollü klinik çalışmalarda % 0.06 (30 mg) ile % 0.23 (60 mg) arasında değişirken, prematür ejakülasyonu olmayan sağlıklı gönüllülerde yapılan Faz 1 çalışmalarda % 0.64 olarak bildirilmiştir.

Uzun süreli (9 ay) açık etiketli çalışmalarda raporlanan advers ilaç reaksiyonları da çift-kör çalışmalarda bildirilenlerle paraleldir ve ek bir advers ilaç reaksiyonu bildirilmemiştir.

Yoksunluk etkileri

Kronik depresyonun tedavisi için uzun süreli SSRI kullanımının ani olarak kesilnİesinm şu semptomlara neden olduğu bildirilmiştir: disforik mizaç, irritabilite, ajitasyon, baş i dönmesi, duyusal bozukluklar (öm, elektrik çarpması hissi tarzında paresteziler), anksiyete, kc nfuzyon, baş ağrısı, letarji, emosyonel labilite, insomnia ve hipomani. i

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Klinik çalışmalarda doz aşımı vakası bildirilmemiştir.

Dapoksetin ile gerçekleştirilen bir klinik farmakoloji çalışmasında 240 mg’a kajiar olan günlük dozlarda (3 saat arayla verilen iki 120 mg’lık doz) beklenmeyen bir advdrs olaya rastlanmamıştır. Genel olarak, SSRI ilaçlarla olan doz aşımı belirtileri somnolans,) bulantı-kusma gibi gastrointestinal bozukluklar, taşikardi, tremor, ajitasyon ve baş dönmesi gibi serotonin tarafından oluşturulan advers reaksiyonlardan ibarettir. I

Doz aşımı durumunda, gerektiği ölçüde standart destekleyici önlemler alın^nalı ve uygulanmalıdır. Dapoksetin hidroklorürün proteinlere yüksek oranda bağlanma öz illiği ve büyük bir dağılım hacmi olması nedeniyle, doz aşımı durumunda zorlu diürez, diyaliz, hemoperfüzyon ve kan değişimi gibi yöntemlerin faydalı olması olası değildir. DAPLONG’un bilinen spesifik bir antidotu bulunmamaktadır.

5. farmakolojik özellikler


5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

FarmakoterapÖtik grup: Diğer Ürolojikler ATC kodu: G04BX14

Etki mekanizması:

Dapoksetin, IC50 değerleri 1.12 nM olan güçlü bir selektif serotonin gerialım ifıhibitörü (SSRI) ilaçtır; insanlardaki majör metabolitleri desmetildapoksetin (IC5o<l*0 nM) ve didesmetildapoksetin (ICso=2.0 nM) eşdeğer güçteyken dapoksetin-N-oksit daha faz güçlü (IC50-282 nM) seratonin gerialım inhibisyonu yapar.

İnsanlarda ejakülasyon esas olarak sempatik sinir sistemince yönetilmektedir. Ejajkülasyon yolağı, başlangıç olarak beyindeki bir dizi nükleusun (medial preoptik ve paravjntriküler nükleuslar) etkisi altındaki beyin sapı tarafından yönetilen ve bir spinal refleks merkezinden orijin alır.

Dapoksetinin prematür ejakülasyondaki etkisinin nöronlardaki serotonin geri aliminin inhibisyonu ardından nörotransmitterin presinaptik ve postsinaptik reseptörlerde btkisinin potensiyalize olması yoluyla olduğuna inanılmaktadır.

Sıçanlarda dapoksetin ejakülatuar dışarı fırlatma refleksini, supraspinal seviyedeki lateral paragigantoselüler nükleus (LPGi) üzerinde etki ederek inhibe eder. Seminal vezikü ileri, vas deferensi, prostatı, bulboüretral kasları ve mesane boynunu innerve eden postgar gliyonik sempatik lifler, bu yapıların koordineli bir şekilde kasılmasını sağlayarak ejakü|asyonun oluşmasını sağlar. Dapoksetin sıçanlarda bu ejakülatuar refleksi modüle eder.

Klinik çalışmalar:

Dapoksetinin prematür ejakülasyonun tedavisindeki etkinliği toplam 6081 deneğin ra edildiği çift kör, plasebo kontrollü beş klinik çalışmayla gösterilmiştir. Çalışma! edilenler 18 yaş ve üzerindeydi, çalışmaya alınmadan önceki 6 aylık dönemdeki cin| deneyimlerinin çoğunda bir prematür ejakülasyon hikayesi bulunuyordu, ejakülasyon DSM-IV tam kriterlerine göre belirlenmişti: kısa ejakülasyon süre çalışmada saat durdurma yöntemiyle ölçülen intravajinal ejakülasyon gecikme süresinin [IELT; vajinal penetrasyondan intravajinal ejakülasyona kadar geçen süre] ji dakika veya daha kısa olması şeklinde belirlenmiştir), ejakülasyon üzerindeki kontrolün zayıf olması, duruma bağlı belirgin sıkıntı ya da ilişki kurma zorluğu olması.

Erektil disfonksiyon dahil diğer cinsel bozuklukların olduğu bireyler ya da drematür ejakülasyon nedeniyle diğer farmakoterapi formlarım kullananlar çalışmalarjı dahil edilmemiştir.

Tüm randomize çalışmaların sonuçlan birbiriyle tutarlı bulunmuştur. Etkinlik 12 hafta tedaviden sonra görülmüştür. Çalışmalardan birinde çalışmaya hem Avrupa Birli ği’nden (AB), hem de AB dışından hastalar dahil edilmiş ve tedavi süresi 24 hafta olarak tutulmuştur.

Bu çalışmaya, 385’i plasebo, 388’i gerektiğinde 30 mg dapoksetin alacak şekilde ve 389’u gerektiğinde 60 mg dapoksetin alacak şekilde toplam 1162 denek randomize edilmiştir. Aşağıdaki tabloların ilkinde tüm tedavi gruplarında çalışma sonundaki ortalama ve medyan IELT’ler, İkincisinde ise çalışma sonunda ortalama IELT süresinde en azından sjesifık bir düzey sağlanan deneklerin kümülatif dağılımı gösterilmiştir. Diğer çalışmalarda ye 12’inci haftanın havuzlanmış analizinde tutarlı sonuçlar görülmüştür.

Tablo 1: Çalışma sonunda bulunan en küçük kareler yöntemine göre ortalama ve (J medyan IELT süreleri*


Dapoksetin |>0 mg


Ortalama IELT


Plasebo


Dapoksetin 30 mg


Ortanca


1.05 dk.


1.72 dk.


1.91 dk.


0.6 dk.** [0.37, 0.72]


0.9 dk.** [0.66, 1.06]


Plasebodan farklılık [%95 Güven Aralığı]


En küçük kareler yöntemine göre ortalama


1.7 dk.


2.9 dk.


3.3 dk.


Plasebodan farklılık [%95 Güven Aralığı]


1.2 dk.** [0.59, 1.72]


1.6 dk.** [1.02,2.16]


* Başlangıçtan sonra değeri olmayan hastalar için başlangıç değerleri ileri doğru taşııfmıştır. **Farklılık istatistiksel olarak anlamlı düzeydeydi (P-değeri < 0.001).

Tablo 2: Çalışma sonunda ortalama IELT süresinde en azından spesifik bir düzey sa| lanan denekler*


IELT

(dk.)


Plasebo

%


60


Dapoksetin 30 mg

%


Dapoksetin

%


mg


>1.0


51.6


68.8


77.6


>2.0


23.2


44.4


47.9


>3.0


14.3


26.0


37.4


>4.0


10.4


18.4


27.6


>5.0


7.6


14.3


19.6


>6.0


5.0


11.7


14.4


>7.0


3.9


9.1


9.8


>8.0


2.9


6.5


8.3


Başlangıçtan sonra değeri olmayan hastalar için başlangıç değerleri ileri doğru taşım aıştır


IELT’deki uzamanın boyutu başlangıçtaki IELT ile ilişkilidir ve denekler arasında fi göstermektedir. Dapoksetin tedavisinin klinikle ilişkisi daha sonra gerçekleştirilej hasta bildirimleri ve yanıt verenlerin analiziyle de gösterilmiştir.

Ejakülasyonun kontrolünde en az iki kategori artış ve ejakülasyonla ilişkili sıkıntıda kategorilik bir azalma görülen hastalar "tedaviye yanıt veren" birey olarak tanıml

kİ ılıklar birçok

in az bir inmiştir.


Çalışmanın 12 ya da 24’üncü haftasında her iki dapoksetin grubunda yer alan deneklerin plaseboya oranla istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazlası tedaviye yanıt vermiştir. Onikinci haftada yanıt verenlerin oranı (havuzlanmış analiz) dapoksetin 30 mg (%11.1 - %95 GA [7.24; 14.87]) ve 60 mg (% 16.4- %95 GA [13.01; 19.75]) alanlarda plasebo alanlara göre daha yüksek orandaydı.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Dapoksetin oral uygulama sonrası hızla emilir, hemen tümüyle plazma proteinlerine bağlı olarak hızlı bir dağılıma uğrar, karaciğer ve böbreklerdeki multipl enzim sistemleri taıafından metabolize edildikten sonra idrarla konjuge metabolitler şeklinde elimine edilir. Elimiı Lasyonu hızlıdır ve oral yoldan uygulama sonrası terminal yanlanma ömrü 19.3 saattir.

Emilim:

Dapoksetin oral uygulama sonrası, tabletin alınmasından sonra yaklaşık 1 -2 saatte mal plazma konsantrasyonuna (Cmax) ulaşılacak şekilde hızla emilir. Mutlak biyoyara r %42’dir (%15 ila %76 aralığında) ve 30 mg ile 60 mg dozlar arasında maruziyette (A Cmax) dozla orantılı artışlar görülmüştür. Birden fazla doz alımı durumunda hem dapokt hem de aktif metaboliti desmetildapoksetinin (DED) AUC değerleri, tek dozda alı göre yaklaşık %50 daha yüksek olmaktadır.

:sımum lanımı UC and etinin, rttnasına


Yağ oram yüksek yemekle birlikte alınması dapoksetinin Cmax değerini hafifçe (%10) ve pik plazma konsantrasyonuna (AUC) ulaşma zamanını hafifçe (%12) uzatmış

paltmış ır. Bu


a?


20

değişiklikler klinik olarak anlamlı değildir. DAPLONG yemeklerle birlikte ya |la yemek haricinde alınabilir.

Dağılım:

In vitro koşullarda dapoksetinin % 99Man fazlası insan serum proteinlerine bağlı| metabolit olan desmetildapoksetinin (DED) % 98.5’i proteinlere bağlıdır. Da ortalama kararlı düzey dağılım hacmi 162 litredir.

ır. Aktif oksetinin

e flavin ;mleri ile


Biyotransformasyon:

Yapılan in vitro çalışmalar dapoksetinin esas olarak CYP2D6, CYP3A4 ı monooksijenaz (FMO-1) olmak üzere karaciğer ye böbreklerdeki multipl enzim sist

metabolize olduğu göstermiştir. 14C-dapoksetin oral yoldan uygulama sonrasında, N-oksidasyon, N-demetilasyon, naftil hidroksilasyon, glukuronidasyon ve sülfatlarıma şeklinde metabolize olur. Oral uygulama sonrası presistemik ilk geçiş etkisine işaret ederi kanıtlar bulunmaktadır.

İntakt dapoksetin ve dapoksetin-N-oksit plazmada dolaşan majör maddelelr olarak bulunmuştur.

Yapılan bir seri in vitro bağlanma ve taşınma çalışmasında dapoksetin-N-oksit metabolitinin aktif olmadığını göstermiştir. Diğer metabolitler arasında dolaşımdaki tıbbi ilaçla ilişkili maddelerin %3’ünden azını oluşturan desmetildapoksetin ile didesmetildapoksetin bulunmaktadır. In vitro bağlanma çalışmalannda desmetildapoksetinin (DED) dapbksetinle eşit potense sahip olduğu ve desmetildapoksetinin dapoksetininin potensinin %50’sme sahip olduğu gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.1). Bağlanmamış DED’e olan maruziyet oranını gösteren AUC ve Cmax değerleri serbest dapoksetin maruziyetinin sırasıyla yaklaşık %50 vs %23’ü kadardır.

Eliminasyon:

Dapoksetin esas olarak idrarla konjuge metabolitler şeklinde elimine edilir. İdrarda değişmeden atılan aktif madde tespit edilememiştir. Oral uygulamadan sonra dapoksetinin, uygulama sonrası 24 saatte pik plazma konsantrasyonlan %5’ten düşük ve terminal y<ırı ömrü yaklaşık 19 saat olacak şekilde yaklaşık 1.5 saatlik bir başlangıç (dispozisyon) yarı ömrü vardır. Oral uygulanma sonrası DED’in terminal yanlanma ömrü yaklaşık 19 saattir.

Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:

Konu ile ilgili bir bilgi mevcut değildir.

Özel popülasyonlardaki farmakokinetik özellikler:

DED metaboliti, özellikle DED’e olan maruziyetin arttığı durumlarda DAP farmakolojik etkinliğine katkıda bulunur. Aşağıda bazı popülasyonlarda aktif parametresindeki artış sunulmaktadır. Bunlar bağlanmamış dapoksetin ve DE maruziyetin toplamıdır. DED, dapoksetinle eşit potense sahiptir. Kesin olarak bili hesaplamalarda DED’in de MSS’ye dapoksetinle aynı şekilde dağıldığı varsayılmakt

ONG’un fraksiyon y e olan ımese de dır.


Irk:

Tek doz 60 mg dapoksetin kullanılarak gerçekleştirilen bir klinik farmakolojik analizde beyaz, siyah, İspanyol asıllı ve Asya kökenli ırklar arasında istatistiksel açıdan aıllamlı bir fark tespit edilmemiştir. Japon ırkından ve beyaz ırktan hastalarda farmakokinetik özelliklerin karşılaştırıldığı bir klinik çalışmada dapoksetinin plazma düzeyleri, Japon ırkınBan olan hastalarda, bu ırktaki hastaların vücut ağırlığının daha az olmasına bağlı olarak % 10 ile % 20 daha yüksek olarak bulunmuştur (AUC ve maksimum konsantrasyonlar). İlaca çok düşük miktarda daha fazla maruz kalmanın anlamlı bir klinik etkisi beklenmemektedir.

analizi, etreler ve


jtm


tljililik


Yaslılar (65 vas ve üzeri"):

60 mg dapoksetin kullanılarak gerçekleştirilen tek doz klinik farmakoloji çalışmasını}! sağlıklı yaşlı erkeklerle sağlıklı genç erişkin erkekler arasında farmakokinetik par; (Cmax, AUCinf, Tmax) açısından bir farklılık göstermemiştir. Bu popülasyonda e güvenlilik belirlenmemiştir (Bkz. Bölüm 4.2.).


Böbrek yetmezliği:

Hafif (kreatinin klirensi 50 ile 80 ml/dakika), orta (kreatinin klirensi 30 ile <50 mİ/di kika) ve şiddetli (kreatinin klirensi <30 ml/dakika) böbrek yetmezliği olan hastalar ile böbrek işlevleri normal hastalarda (kreatinin klerinsi > 80 ml/dakika) 60 mg dapoksetin kullanılaraJ l bir tek doz klinik farmakoloji çalışması gerçekleştirilmiştir. Azalan renal fonksiyonlarla dapoksetinin AUC’sinde artıl yönünde bir eğilim görülmemiştir. Veriler kısıtlı olmasına rağmen AUC değerleri ağır böbrek yetmezliği durumunda böbrek işlevleri normal olanlannkin: oranla yaklaşık 2 kat yüksektir. Dapoksetinin renal diyalize gerek duyan haslalardaki farmakokinetiği değerlendirilmemiştir (Bkz. Bölüm 4,2. ve 4.4,).

Karaciğer yetmezliği:

Dapoksetin ve DED’in farmakokinetiği hafif derecede karaciğer yetmezliği olan hatalarda değişmez. Orta derecede karaciğer yetmezliği (Child-Pugh sınıf B) olan haftalarda bağlanmamış dapoksetinin doruk plazma konsantrasyonları (Cmax) %55 ve AUC peğerleri %120 kadar artar. Aktif fraksiyonun Cmax değerleri ise değişmeden kalırken AUC ^eğerleri ikiye katlanmaktadır. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda bağlanmamış dapbksetinin Cmax değerleri değişmeden kalırken AUC değerleri üç kattan fazla artmaktadır. Aktif fraksiyonun AUC değerleri ise birkaç kat artmaktadır (Bkz. Bölüm 4.2. ve 4.3.).

CYP2D6 Polvmorfizmi:

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Preklinik türlerde (fare, sıçan, tavşan, köpek ve maymunlar) yapılan ve maksimu|n tolere edilebilen dozlar uygulanarak güvenlilik farmakolojisi, tekrarlayan doz toksikolojisi, genetik toksikoloji, karsinojenite, bağımlılık/geri çekilme olasılıkları, fototoksisite ve gelişimsel üreme toksikolojisini değerlendiren preklinik çalışmalarla dapoksetinin tam bir güvenlilik değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışmalarda, preklinik türlerde biyo-dönüşümün insanlı ıra göre daha hızlı olmasına bağlı olarak maksimum tolere edilen dozlarda bazı farmakokinetik maruziyetle ilgili göstergeler (Cmax ve AUC0-24 st), insanlarda gözlenenlere yaklaşmıştır. Ancak vücut ağırlığına göre düzeltilmiş dozlar 100 kattan fazlaydı. Bu çalışmalann herhangi birinde klinikle ilişkili güvenlilik tehlikesi bulunmamıştır.

Dapoksetin, Maksimum Önerilen İnsan Dozunun (Maximum Recommended IIuman Dose; MRHD) 60 mg olduğu göz önünde tutularak erkeklere verilen mutat dozun yaklaşık iki katı maruziyet (AUC) sağlayan 225 mg/kg/gün dozlanna kadar olan dozlarda ve yaklaşık iki yıl süreyle sıçanlarda kullanıldığında karsinojen bir etki oluşturmamıştır. Dapoksetin aynı zamanda uygulanabilecek en yüksek doz olan 6 ay süreyle 100 mg/kg ve 4 ay süreyle 200 mg/kg dozunda uygulandığında Tg.rasH2 farelerinde tümör oluşumuna neden olmamıştır.

Farelerde oral yoldan 6 ay süreyle günde 100 mg/kg uygulanmada sabit durumdaki dapoksetin maruziyeti, klinikte tek dozda 60 mg’lık tek dozla sağlanandan düşüktür.

Erkek ve dişi sıçanlarda fertilite, üreme performansı ya da üreme organ morfolojisi üzerinde bir etki görülmemiş ve sıçan veya tavşanlarda embriyotoksisite ya da fetotoksisit|ye işaret eden herhangi advers bir bulguya rastlanmamıştır. Üreme toksikolojisi çalışmalan arasında perinatal ve postnatal dönemde maruziyete bağlı advers etki görülme riskini değerlendiren çalışmalar yer almamaktadır.

6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Mikrokristalin selüloz Laktoz monohidrat DC Kroskarmelloz sodyum Aerosil 200 Magnezyum stearat Opadry II Blue 85F30535

- FD&C Blue #2 Alüminyum Lak (E 132)

- Polietilen glikol

- Polivinil alkol

- Talk

6.2. Geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3. Raf ömrü

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetriıeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.

Ağız Kanseri Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır. Lösemi Kan Kanseri Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür.

İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

Celtis İlaç San. Tic. Ltd. Şti
Satış Fiyatı 3593.54 TL [ 22 Sep 2023 ]
Önceki Satış Fiyatı 3593.54 TL [ 15 Sep 2023 ]
Original / JenerikOriginal İlaç
Reçete DurumuNormal Reçeteli bir ilaçdır.
Barkodu8697927091208
Etkin Madde Dapoksetin
ATC Kodu G04BX14
Birim Miktar 60
Birim Cinsi MG
Ambalaj Miktarı 18
Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > DİĞER ÜROLOJİK ÜRÜNLER
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. 
DAPLONG 60 mg 18 film kaplı tablet Barkodu