ABILIFY MAINTENA 400 mg uzun salımlı IM enjeksiyonluk 1 flakon Klinik Özellikler

Aripiprazol }

Sinir Sistemi > Antipsikotikler > Aripiprazol
Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 28 August  2015

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    ABILIFY MAINTENA, erişkinlerde şizofreni tedavisinde endikedir.

    ABILIFY MAINTENA® erişkinlerde bipolar I bozukluğun idame tedavisinde monoterapi olarak endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji:

    Yetişkinler

    Daha önce aripiprazol almamış hastalar için, ABILIFY MAINTENA'yı başlatmadan önce oral aripiprazol ile tolerabilite belirlenmiş olmalıdır.

    ABILIFY MAINTENA dozunun titrasyonu gerekli değildir.

    Başlangıç dozu, iki rejimden biri izlenerek uygulanabilir. Bu iki rejim arasında etkililik bakımından bir fark yoktur. Bu iki rejim arasındaki tercihte hastanın oral aripiprazol kullanımıyla ilişkili tutumu yol gösterici olabilir:

      Bir enjeksiyon başlangıcı: Başlama gününde, bir 400 mg ABILIFY MAINTENA enjeksiyonu uygulayın ve tedavinin başlangıcında terapötik aripiprazol konsantrasyonlarını korumak için art arda 14 gün boyunca günde 10 mg ila 20 mg oral aripiprazol ile tedaviye devam edin.

      4.3. Kontrendikasyonlar

      Aripiprazole veya diğer yardımcı maddelere karşı bilinen aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Antipsikotik tedavi sırasında, hastanın klinik durumunun düzelmesi birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu dönem boyunca hastalar yakından gözlenmelidir.

      image

      Konvansiyonel ve atipik antipsikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır.

      Aripiprazol doğrudan antidepresan tedavi amaçlı kullanılmamalıdır.

      Ani kaygı veya şiddetli psikotik durum yaşayan hastalarda kullanım:

      Ani kaygı veya şiddetli psikotik durum yaşayan hastalarda kullanım:

      Acil semptom kontolü gerekliliğinde, ani kaygı veya şiddetli psikotik durum yönetiminde

      ABILIFY MAINTENA kullanılmamalıdır.

      İntihar:

      İntihar davranışı psikotik hastalıkların doğasında var olan bir durumdur. ABILIFY MAINTENA başlandıktan sonra hemen sonra ya da diğer antipsikotiklerden ABILIFY MAINTENA'ya geçişte intihar vakaları bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). İntihar açısından yüksek riskli vakalarda antipsikotik tedavi ile yakın gözetim birlikte sürdürülmelidir.

      Kardiyovasküler hastalıklar:

      Bilinen bir kardiyovasküler hastalığı (miyokard infarktüsü veya iskemik kalp hastalığı öyküsü, kalp yetmezliği veya ileti anormalliği), serebrovasküler hastalığı olanlarda, hızlandırılmış ya da kötü huylu durumların da dahil olduğu, hastayı hipotansiyona (dehidratasyon, hipovolemi ve antihipertansif ilaçlarla tedavi) veya hipertansiyona eğilimli hale getiren durumlarda ABILIFY MAINTENA dikkatli kullanılmalıdır.

      Antipsikotik ilaçlara bağlı venöz tromboemboli (VTE) vakaları raporlanmıştır. Antipsikotiklerle tedavi olan hastalarda sıklıkla VTE risk faktörleri bulunduğu için ABILIFY MAINTENA tedavisine başlamadan önce ve tedavi sırasında tüm olası risk faktörleri tanımlanmalı ve koruyucu önlemler alınmalıdır (bkz. bölüm 4.8).

      QT Uzaması:

      Oral aripiprazol ile yapılan klinik çalışmalarda QT uzaması sıklığı plasebo ile benzer çıkmıştır. QT uzaması açısından aile öyküsü bulunanlarda aripiprazol dikkatli kullanılmalıdır.

      Tardif diskinezi:

      Antipsikotiklerle tedavi edilen hastalarda potansiyel olarak geri dönüşümü olmayan, istemsiz, diskinetik hareketlere ait bir sendrom gelişebilir. Bu sendrom prevalansının en yüksek olarak yaşlılar arasında olduğu, özellikle de yaşlı kadınlarda görülmesine rağmen, hangi hastada bu sendromun gelişme olasılığının yüksek olduğunu ön görmek mümkün değildir. Antipsikotik ilaçların tardif diskineziye neden olma potansiyellerindeki farklılıklar bilinmemektedir.

      Hastaya uygulanan tedavi süresi ve toplam kümülatif antipsikotik ilaç dozu arttıkça geri dönüşümsüz hale gelebilecek tardif diskinezi gelişme riski ve olasılığının artacağına inanılmaktadır. Ancak, düşük dozlarda nispeten kısa tedavi dönemlerinden sonra bile çok daha az yaygın olmakla birlikte bu sendrom gelişebilmektedir.

      Antipsikotik tedavi kesilirse bu sendrom kısmen veya tamamen gerileyebilmesine rağmen, yerleşmiş tardif diskinezi için bilinen bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak antipsikotik tedavinin kendisi, bu sendromun bulgu ve semptomlarını baskılayabilir (ya da kısmen baskılayabilir) ve dolayısıyla altta yatan nedeni maskeleyebilir. Bu sendromun uzun süreli gidişatı üzerine semptomatik baskılamanın etkisi bilinmemektedir.

      Bu düşünceler göz önüne alındığında ABILIFY MAINTENA, tardif diskinezi oluşumunu en aza indirecek mümkün olan en olası durumda reçete edilmelidir. Kronik antipsikotik tedavi, genel olarak 1) antipsikotik ilaçlara yanıt verdiği bilinen kronik hastalık şikayeti olan hastalar için ve

      2) alternatif, eşit etkili, fakat potansiyel olarak daha az zararlı tedaviler bulunmadığı veya uygun olmadıkları durumlar için saklanmalıdır. Kronik tedavi gerektiren hastalarda memnun edici bir klinik yanıt oluşturan en küçük doz ve en kısa tedavi süresi aranmalıdır. Sürekli tedavi ihtiyacı periyodik olarak yeniden değerlendirilmelidir.

      Bir yıl veya daha kısa süreli klinik çalışmalarda, aripiprazol tedavisi sırasında yaygın olmayan acil tedavi diskinezi raporlanmıştır. Tardif diskinezi bulgu ve semptomları ABILIFY MAINTENA ile tedavi edilen bir hastada görülürse, doz azaltılması veya ilacın kesilmesi düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.8). Bu semptomlar geçici olarak kötüleşebilir veya tedavinin kesilmesinden sonra ortaya çıkabilir. Ancak bazı hastalar bu sendromun varlığına rağmen ABILIFY MAINTENA ile tedavi gerektirebilir.

      Nöroleptik malign sendrom:

      Bazen nöroleptik malign sendrom (NMS) olarak adlandırılan potansiyel olarak ölümcül semptom kompleksi ABILIFY MAINTENA dahil antipsikotik ilaç uygulamasıyla ortaya çıkabilmektedir. Tüm dünyadaki klinik veri tabanında aripiprazol tedavisi sırasında seyrek olarak NMS vakaları meydana gelmiştir.

      NMS'nin klinik bulguları, hiperpireksi, kas katılığı, mental durum değişikliği ve otonomik kararsızlık bulgularıdır (düzensiz nabız veya kan basıncı, taşikardi, diaforezis ve kardiyak disritmi). Bunlara ek bulgular, yükselmiş kreatin fosfokinaz, miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliğini içerebilir. Bununla birlikte, zorunlu olarak NMS ile ilişkili olmayan yüksek kreatinin fosfokinaz ve rabdomiyoliz de rapor edilmiştir.

      Bu sendroma sahip hastaların tanısal değerlendirmesi karmaşıktır. Hem ciddi tıbbi hastalıklar (ör., pnömoni, sistemik enfeksiyon) hem de tedavi edilmemiş ya da yeterince tedavi edilmemiş ekstrapiramidal bulgu ve semptomları (EPS) içeren klinik görünüme ait olguların dışlanması tanıya ulaşmada önemlidir. Ayırıcı tanıda diğer önemli noktalar santral antikolinerjik toksisite, sıcak çarpması, ilaç ateşi ve primer santral sinir sistemi patolojisini içermektedir.

      NMS yönetimi şunları kapsamalıdır: 1) devam eden tedavide elzem olmayan antipsikotik ilaçların ve diğer ilaçların derhal kesilmesi; 2) yoğun semptomatik ve tıbbi izleme; ve 3) spesifik tedavisi bulunan eşlik eden herhangi bir ciddi tıbbi sorunun tedavisi. Komplike olmayan NMS için spesifik farmakolojik tedavi rejimi ile ilgili hiçbir genel kabul bulunmamaktadır.

      Eğer bir hasta NMS'den iyileştikten sonra antipsikotik ilaç tedavisine ihtiyaç duyarsa, ilaç tedavisinin yeniden başlanması dikkatli bir şekilde gözden geçirilmelidir. NMS tekrarlamaları bildirildiğinden hasta tedavideyken dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.

      Nöbet:

      Klinik çalışmalarda, aripiprazol tedavisi sırasında nadir görülen nöbet vakaları bildirilmiştir. Diğer antipsikotik ilaçlarla olduğu gibi, nöbet öyküsü olan veya nöbet eşiğini düşüren durumlara sahip hastada ABILIFY MAINTENA dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Nöbet eşiğini düşüren durumlar, 65 yaş ve yukarısındaki yaşlı popülasyonda daha sık olabilir.

      Demansla-ilişkili psikozu olan yaşlı hastalarda:

      Artan Mortalite

      Alzheimer Hastalığı'na bağlı psikozu olan yaşlı hastalarla yürütülen 3 plasebo kontrollü klinik çalışmada oral aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda (n= 938, ortalama yaş: 82,4; yaş aralığı: 56-99 yıl) ölüm riski plasebo grubuna göre daha yüksek bulunmuştur. Aripiprazolle tedavi edilen hastalarda ölüm riski %3,5 iken plasebo grubunda bu risk %1,7 olarak tespit edilmiştir. Ölüm nedenleri farklı olmakla birlikte çoğunun ya kardiyovasküler (ör., kalp yetmezliği, ani ölüm) ya da enfeksiyöz (ör., pnömoni) nedenli olduğu görünmektedir (bkz. bölüm 4.8).

      Serebrovasküler Advers Reaksiyonlar

      Oral aripiprazolle yürütülen bu çalışmalarda, ölüme de neden olan serebrovasküler advers reaksiyonların (ör., inme, geçici iskemik atak) sıklığında bir artış görülmüştür (ortalama yaş: 84, yaş aralığı: 78-88). Genel olarak bu çalışmalarda aripiprazol grubundaki hastaların %1,3'ünde serebrovasküler reaksiyonlar görülürken plasebo grubundaki hastalarda bu oran %0,6'ydı. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Bununla birlikte tek bir sabit doz çalışmasında oral aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda serebrovasküler advers reaksiyonlar için istatistiksel olarak anlamlı bir doz yanıt ilişkisi ortaya çıkmıştır (bkz. bölüm 4.8).

      ABILIFY MAINTENA, demansla-ilişkili psikozlu hastaların tedavisinde onaylı değildir.

      Aşırı Duyarlılık:

      Alerjik reaksiyon olarak karakterize edilen aşırı duyarlılık reaksiyonları aripiprazol ile gözlenebilir (bkz. bölüm 4.8).

      Disfaji:

      ABILIFY MAINTENA dahil antipsikotik ilaç kullanımı özofagus dismotilitesi ve aspirasyon ile ilişkilendirilmiştir. Aspirasyon pnömonisi riski olan hastalarda ABILIFY MAINTENA ve diğer antipsikotik ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır.

      Patolojik Kumar ve Diğer Dürtü Kontrol Bozuklukları:

      Aripiprazol reçete edilen hastalar arasında, daha önceden kumar oynama öykülerine sahip olup olmadıklarına bakılmaksızın, pazarlama sonrası raporlarda patolojik kumar oynama bildirilmiştir. Daha önceden patolojik kumar oynama öyküsüne sahip hastalar artmış risk altında olabilirler ve daha dikkatli izlenmelidirler (bkz. bölüm 4.8).

      Pazarlama sonrası vaka raporlarında hastaların kumar oynama için yoğun arzu yaşantıladıkları ve aripiprazol kullanırken bu arzuyu kontrol edemedikleri öne sürülmüştür. Daha az bildirilen diğer kompulsif davranışlar; cinsel arzular, alışveriş, yemek yeme/ tıkınarak yeme ve diğer dürtüsel ya da kompulsif davranışlardır. Hastalar bu davranışları anormal olarak tanımlamadıklarından aripiprazol reçete eden hekimlerin hastalarına/hasta yakınlarına yeni başlayan ya da yoğun olan, kumar oynama isteği, kompulsif cinsel dürtüler, kompulsif alışveriş, tıkınarak ya da kompulsif yemek yeme vb. kompulsif arzularla ilgili sorular sormaları önemlidir. Dürtü kontrol belirtilerinin altta yatan bozuklukla da ilişkili olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Hepsinde olmasa da bazı vakalarda, doz azaltımı ya da tedavi kesilmesi sonrası dürtüsellikte azalma bildirilmiştir. Kompulsif davranışlar eğer fark edilmezlerse hastanın kendisine ya da başkalarına zarar vermesi ile sonuçlanabilir. Hastada bu tarz dürtüler fark edildiğinde doz azaltılması ya da tedavinin kesilmesi düşünülebilir (bkz. bölüm 4.8).

      Düşmeler:

      Aripiprazol somnolans, postural hipotansiyon, motor ve duyusal dengesizliğe neden olarak düşmelere neden olabilir. Daha yüksek risk altındaki hastaları tedavi ederken dikkatli olunmalı ve daha düşük bir başlangıç dozu düşünülmelidir (örn., yaşlılar veya güçten düşmüş hastalar; bkz. bölüm 4.2).

      Metabolik değişiklikler:

      Atipik antipsikotik ilaçlar hiperglisemi/diabetes mellitus, dislipidemi ve kilo almayı içeren metabolik değişikliklerle ilişkilidir. Bu sınıftaki tüm ilaçların bazı metabolik değişiklikler oluşturdukları gösterilmekle birlikte her bir ilacın kendi özgün risk profili bulunmaktadır. Aşağıdaki metabolik verilerin aripiprazol oral formülasyonlarıyla tedavi edilen hastalardan elde edilmiş olmasına rağmen bu bulgular ABILIFY MAINTENA alan hastalar içinde uygundur.

      Hiperglisemi ve diabetes mellitus:

      Atipik antipsikotiklerle tedavi edilen bazı hastalarda aşırı hiperglisemi gözlenmiş ve diyabetik ketoasidoz, hiperosmolar koma veya ölümle ilişkilendirilmiştir. Aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda hiperglisemi raporları olmuştur. Atipik antipsikotik kullanımı ile glukoz anormallikleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi, şizofrenili hastalarda artmış diabetes mellitus riski olasılığı ve genel popülasyonda gittikçe artan diabetes mellitus sıklığı ile karmaşıktır. Bu karmaşıklıklarla atipik antipsikotik kullanımı ile hiperglisemiye bağlı advers

      reaksiyonlar arasındaki ilişki tam olarak anlaşılamamaktadır. Ancak, epidemiyolojik çalışmalar atipik antipsikotiklerle tedavi edilen hastalarda hiperglisemiye bağlı advers reaksiyon riskinin arttığını göstermektedir. Aripiprazol bu çalışmalar yapıldığında pazarda bulunmadığından aripiprazolün bu risk artışı ile ilişkili olup olmadığı bilinmemektedir. Atipik antipsikotiklerle tedavi edilen hastalarda hiperglisemiye bağlı advers reaksiyonlara ait kesin risk tahmini bulunmamaktadır. Atipik antipsikotik tedavisine başlanmış kesin tanılı diabetes mellitusu olan hastalar glukoz kontrolünde kötüleşme yönünden düzenli olarak izlenmelidir. Diabetes mellitus risk faktörlerine sahip hastalarda (ör., obezite, ailede diyabet öyküsü) atipik antipsikotiklerle tedaviye başlarken, tedavinin başlangıcında ve tedavi sırasında periyodik olarak açlık kan şekeri testi yapılmalıdır. Atipik antipsikotiklerle tedavi edilen her bir hasta polidipsi, poliüri, polifaji ve zayıflama gibi hiperglisemi semptomları yönünden izlenmelidir. Atipik antipsikotiklerle tedavi sırasında hiperglisemi semptomları gelişen hastalar açlık kan şekeri testi yaptırmalıdır. Bazı olgularda, atipik antipsikotikler kesildiğinde hiperglisemi çözülmüştür; ancak bazı hastalarda atipik antipsikotik kesilmesine rağmen antidiyabetik tedavinin sürdürülmesi gerekmiştir.

      Erişkin şizofreni hastalarıyla yürütülen kısa dönem, plasebo-kontrollü, randomize bir çalışmada, ABILIFY MAINTENA ile tedavi edilen hastalarda ortalama açlık kan şekeri değişimi +9,8 mg/dL (N=88) bulunurken, plasebo grubunda bu değişim +0,7 mg/dL (N=59) olarak tespit edilmiştir. Tablo 2'de ABILIFY MAINTENA ile tedavi edilen, başlangıç açlık kan şekeri düzeyleri normal ve sınırda olan hastaların oranı ve bu hastaların açlık kan şekeri düzeylerindeki değişim görülmektedir.

      Tablo 2: Erişkin şizofreni hastalarıyla yürütülen 12 haftalık plasebo kontrollü mono-terapi çalışmasında açlık kan şekeri düzeylerinde klinik olarak anlamlı değişiklik olan hastaların oranı

      Açlık Kan Şekeri

      Başlangıca göre kategori değişikliği (en az bir kez)

      Tedavi kolu

      n/N

      %

      Normal ila yüksek (<100 mg/dL ila ≥126 mg/dL)

      Aripiprazol

      7/88

      8,0

      plasebo

      0/75

      0,0

      Sınırda ila yüksek (≥100 mg/dL ve <126 mg/dL

      ila ≥126 mg/dL)

      Aripiprazol

      1/33

      3,0

      plasebo

      3/33

      9,1

      N = başlangıçta ve başlangıcı takiben en az bir kez açlık kan şekeri ölçüm sonucu olan hasta sayısı

      n = klinik olarak anlamlı yükselme olan hasta sayısı

      52 haftalık açık etiketli bipolar I çalışmasında ABILIFY MAINTENA® tedavisi başlanan hastalardan %1,1'inin başlangıç açlık kan şekeri normal değerlerdeyken çalışma sonunda yüksek değerlere doğru kayma görülmüş, sınır açlık kan şekeri değeri ölçülen %9,8 hastanın da kan şekeri değerlerinde yüksek değerlere kayma gözlenmiştir. Birleştirilmiş analizde normal ya da sınırda açlık kan şekeri değerleri olan %2,9 hastada yüksek açlık kan şekeri değerlerine kayma gözlenmiştir.

      Dislipidemi:

      Atipik antipsikotiklerle tedavi edilen hastalarda lipidlerde istenmeyen değişiklikler gözlenmiştir.

      Tablo 4'de ABILIFY MAINTENA kullanan erişkin şizofreni hastalarının dahil edildiği bir kısa dönem plasebo kontrollü randomize çalışma sonucunda total kolesterol, açlık trigliseridleri, açlık LDL kolesterolü ve HDL kolesterolünde değişiklik olan hasta oranları görülmektedir.

      Tablo 4: Erişkin şizofreni hastalarıyla yürütülen 12 haftalık plasebo kontrollü mono-terapi çalışmasında kan lipid parametrelerinde klinik olarak anlamlı değişiklik olan hastaların oranı

      Tedavi kolu

      n/N

      %

      Total kolesterol

      Normal ila Yüksek

      (<200 mg/dL ila ≥ 240 mg/dL)

      Aripiprazol

      3/83

      3,6

      Plasebo

      2/73

      2,7

      Sınırda ila Yüksek

      (<200~ <240 mg/dL ila ≥ 240 mg/dL)

      Aripiprazol

      6/27

      22,2

      Plasebo

      2/19

      10,5

      Herhangi bir yükselme (≥ 40 mg/dL)

      Aripiprazol

      15/122

      12,3

      Plasebo

      6/110

      5,5

      Açlık Trigliserid

      Normal ila Yüksek

      (<150 mg/dL ila ≥ 200 mg/dL)

      Aripiprazol

      7/98

      7,1

      Plasebo

      4/78

      5,1

      Sınırda ila Yüksek

      (150~ <200 mg/dL ila ≥ 200 mg/dL)

      Aripiprazol

      3/11

      27,3

      Plasebo

      4/15

      26,7

      Herhangi bir yükselme (≥ 50 mg/dL)

      Aripiprazol

      24/122

      19,7

      Plasebo

      20/110

      18,2

      Açlık LDL kolesterolü

      Normal ila Yüksek

      (<100 mg/dL ila ≥160 mg/dL)

      Aripiprazol

      1/59

      1,7

      Plasebo

      1/51

      2,0

      Sınırda ila Yüksek

      (100~<160 mg/dL ila ≥ 160 mg/dL)

      Aripiprazol

      5/52

      9,6

      Plasebo

      1/41

      2,4

      Herhangi bir yükselme (≥ 30 mg/dL)

      Aripiprazol

      17/120

      14,2

      Plasebo

      9/103

      8,7

      HDL kolesterolü

      Normal ila Düşük

      (≥40 mg/dL ila <40 mg/dL)

      Aripiprazol

      14/104

      13,5

      Plasebo

      11/87

      12,6

      Herhangi bir yükselme (≥ 20 mg/dL)

      Aripiprazol

      7/122

      5,7

      Plasebo

      12/110

      10,9

      N = başlangıçta ve başlangıcı takiben en az bir kez kan lipid ölçüm sonucu olan hasta sayısı

      n = klinik olarak anlamlı yükselme olan hasta sayısı

      52 haftalık açık etiketli bipolar I çalışmasında ABILIFY MAINTENA® tedavisi başlanan hastalardan başlangıç açlık kolesterol düzeylerinde değişim olan hastaların %2,1'inde total kolesterolde, %2,2'sinde LDL kolesterolde normal-yüksek değerlere ve %8,5'inde HDL başlangıç değerlerinden normal düşük düzeylere kayma gözlenmiştir. Normal başlangıç trigliserit değeri olan hastaların %3,6'sında değerlerde yükseğe doğru kayma ve %0,0'ında çok yükseğe doğru kayma saptanmıştır. Birleştirilmiş analizde normal ya da sınırda açlık kan trigliserid değerleri olan hastaların %1,0'inde bu çalışmada çok yüksek açlık kan şekeri değerlerine kayma olmuştur.

      Kilo alma:

      Şizofreni hastalarında atipik antipsikotik kullanımıyla kilo alımı ve eşlik eden hastalıklar, kötü yönetilen yaşam tarzı ve ciddi komplikasyonlar yaygın olarak gözlenmiştir. Oral aripiprazol reçete edilen hastalarda pazarlama sonrası kilo alımı raporlanmıştır. Genellikle diyabet geçmişi, tiroid bozuklukluğu veya hipofiz bezi adenomu gibi önemli risk faktörleri olan kişilerde gözlenmektedir. Klinik çalışmalarda aripiprazolün klinik olarak anlamlı kilo alımını indüklediği gösterilmemiştir (bkz. bölüm 4.8). Vücut ağırlığının klinik olarak izlenmesi önerilmektedir.

      Kısa süreli bir plasebo kontrollü çalışmada 12. haftada ortalama kilo değişimi ABILIFY MAINTENA ile tedavi edilen erişkin şizofreni hastalarında +3,5 kg (N=99), plasebo verilen hastalarda ise +0,8 kg (N=66) bulunmuştur. Tablo 3'de ABILIFY MAINTENA ile yapılan plasebo kontrollü, kısa süreli çalışmada vücut ağırlığında ≥%7 oranında artış olan erişkin şizofreni hastalarının yüzdesi görülmektedir.

      Tablo 3: 12 haftalık plasebo kontrollü çalışmada vücut ağırlığında ≥%7 oranında artışı olan erişkin şizofreni hastalarının yüzdesi

      Vücut ağırlığında ≥%7 oranında artış

      Tedavi kolu

      N

      Hasta n(%)

      Aripiprazol

      144

      31 (21,5)

      Plasebo

      141

      12 (8,5)

      N = başlangıçta ve başlangıcı takiben en az bir kez kan lipid ölçüm sonucu olan hasta sayısı

      52 haftalık açık etiketli bipolar I çalışmasında ABILIFY MAINTENA® tedavisi başlanan hastaların %1,8'i kilo artışı nedeniyle çalışmayı bırakmıştır. ABILIFY MAINTENA ile 52. haftanın sonunda başlangıçtan itibaren ortalama 1 kg artış görülmüştür. Bu çalışmada hastaların

      %21,4'ünde vücut ağırlığında ≥%7 oranında artış görülürken %15,4'ünde vücut ağırlığındaki artış ≤%7 olarak tespit edilmiştir.

      Ortostatik hipotansiyon:

      Aripiprazol, belki ï¡1-adrenerjik reseptör antagonist etkisi nedeniyle ortostatik hipotansiyona neden olabilir. Erişkin şizofreni hastalarıyla yürütülen kısa dönem randomize plasebo kontrollü çalışmada ABILFY MAINTENA ile tedavi edilen hastaların 1/167'sinde (%0,6) advers olay olarak presenkop tanımlanırken, plasebo ile tedavi edilen hastaların 1/172'sinde (%0,6) ortostatik hipotansiyon ve senkop bildirilmiştir. Randomize sürdürüm çalışmasının stabilizasyon fazı sırasında ABILIFY MAINTENA ile tedavi edilen erişkin şizofreni hastalarının 4/576'sında (%0,7) anormal ortostatik kan basıncını (1/576, %0,2), postural baş dönmesini (1/576, %0,2), presenkobu (1/576, %0,2) ve ortostatik hipotansiyonu (1/576, %0,2) da içeren ortostazla ilişkili advers olaylar görülmüştür.

      Kısa dönem plasebo kontrollü çalışmanın sonucunda her iki tedavi grubundaki hastalarda kan basıncında anlamlı ortostatik değişiklik (yatar durumdaki değerlerle ayakta durumdaki değerler karşılaştırıldığında kalp hızında ≥25'lik bir artışın eşlik ettiği sistolik kan basıncında ≥20 mmHg'lık bir azalma olarak tanımlanan) saptanmamıştır. Erişkin şizofreni hastaları ile yapılan randomize sürdürüm çalışmasının stabilizasyon fazında kan basıncındaki belirgin ortostatik değişiklik insidansı %0,2 (1/575) bulunmuştur.

      Lökopeni, nötropeni ve agranülositoz: Sınıf Etkisi:

      Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyimlerde oral aripiprazol dahil antipsikotik ajanlarla ilişkili, geçici lökopeni ve nötropeni bildirilmiştir. Ayrıca agranülositoz da bildirilmiştir.

      Lökopeni/nötropeni için olası risk faktörleri önceden mevcut olan düşük lökosit sayısı ve ilaca bağlı lökopeni/nötropeni öyküsüdür. Klinik olarak önemli düşük lökosit sayısı veya ilaca bağlı lökopeni/nötropeni öyküsü olan hastalarda tedavinin ilk birkaç ayı içerisinde sık olarak tam kan sayımı yapılmalıdır. Böyle bir hastada, diğer nedensel faktörlerin olmadığı durumda lökosit sayısında klinik olarak önemli azalmaya ait ilk bulguda ABILIFY MAINTENA'nın kesilmesi düşünülmelidir. Klinik olarak önemli nötropenili hastalar ateş veya enfeksiyonun diğer bulguları yönünden izlenmeli ve böyle semptom ve bulgular ortaya çıkarsa vakit geçirmeden tedavi edilmelidir. Ciddi nötropenili (mutlak nötrofil sayısı <1000/mm3) hastalarda ABILIFY MAINTENA kesilir ve düzelinceye kadar lökosit sayıları takip edilir.

      Kognitif/Bilişsel ve motor bozukluk potansiyeli:

      Diğer antipsikotikler gibi ABILIFY MAINTENA, karar verme, düşünme veya motor becerileri olumsuz etkileyebilir. ABILIFY MAINTENA'nın kendilerini olumsuz etkilemediğinden emin olana kadar hastalar otomobil dâhil tehlikeli makineleri kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.

      Vücut ısısı düzenlemesi:

      Antipsikotik ajanların vücudun kendi iç ısısını düşürme yeteneğini bozdukları düşünülmektedir. Vücudun kendi iç sıcaklığında yükselmeye katkıda bulunabilecek durumları (ör., yoğun egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, antikolinerjik aktivitesi olan ilaçlarla birlikte alımı ya da dehidratasyona maruz kalma) yaşayacak hastalarda ABILIFY MAINTENA reçete edilirken özen gösterilmelidir.

      Uyku apnesi sendromu:

      ABILIFY MAINTENA kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesi riski taşıyan (örn; aşırı kilolu/obezler veya erkekler) hastalarda ABILIFY MAINTENA kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

      Bu tıbbi ürün her bir enjektabl toz içeren flakonunda 19,76 mg karboksimetil selüloz sodyum, 1,76 mg sodyum fosfat monobazik monohidrat ve pH ayarı için kafi miktarda sodyum hidroksit içermektedir. Bu tıbbi ürün her “dozâ€unda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      ABILIFY MAINTENA ile etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. Aşağıdaki bilgiler oral aripiprazol ile yapılan çalışmalarda gözlenen bilgilerdir.

      Alfa1-adrenerjik reseptör antagonist etkisi nedeniyle, aripiprazol antihipertansif ilaçların etkisini arttırma potansiyeli taşır. Aripiprazolün MSS (Merkezi Sinir Sistemine) primer etkilerinden dolayı, aripiprazolün alkol veya sedasyon gibi advers reaksiyon ile örtüşen diğer MSS ilaçları ile kombine uygulamasında dikkat edilmesi gerekir (bkz. bölüm 4.8). Eğer aripiprazol, QT uzaması veya elektrolit dengesizliğine sebep olan ilaçlarla birlikte uygulanacaksa dikkat edilmesi gerekir.

      Başka ilaçların aripiprazol üzerindeki etkisi:

      Aripiprazol, CYP2D6 ve CYP3A4 enzimleri ile birçok yoldan metabolize olur.

      Kinidin ve diğer güçlü CYP2D6 inhibitörleri

      Sağlıklı gönüllülerde oral aripiprazol klinik denemelerinde, CYP2D6 güçlü inhibitörü (kinidin) C'ı değiştirmeksizin aripiprazolün EAA'nı, %107 artırdı. Aktif metabolit dehidro-

      aripiprazolün EAA ve C'ı, sırasıyla %32 ve %47 olarak düştü. Fluoksetin ve paroksetin gibi CYP2D6'nın diğer güçlü inhibitörleri ile benzer etkiler beklendiğinden, benzer doz azaltılması uygulanmalıdır (bkz. bölüm 4.2).

      Ketokonazol ve diğer güçlü CYP3A4 inhibitörleri

      image

      Sağlıklı gönüllülerde oral aripiprazol klinik denemelerinde, CYP3A4 güçlü inhibitörü (ketokonazol) aripiprazolün EAA'nı ve C'ını sırasıyla %63 ve %37 olarak arttırdı. Aktif metabolit dehidro-aripiprazolün EAA ve C'ı, sırasıyla %77 ve %43 olarak arttırdı. CYP2D6 yavaş metabolizatörler de, hızlı metabolizatörlerle kıyaslandığında CYP3A4 güçlü inhibitörleri ile birlikte kullanımı yüksek aripiprazol plazma konsantrasyonu ile sonuçlanır (bkz. bölüm 4.2). Ketokonazol veya diğer potent CYP3A4 inhibitörleri ile aripiprazol kullanımında potansiyel yararlar potansiyel risklere ağır basmalıdır. Diğer güçlü CYP3A4 inhibitörleriyle, itrakonazol ve HIV proteaz inhibitörleri gibi, kullanımda da benzer etkiler ve benzer doz azaltılması beklenir (bkz. bölüm 4.2). CYP2D6 veya CYP3A4 inhibitörleri kesilecekse, aripiprazol dozu bu ilçalarla ek tedaviye başlanmadan önceki doza çıkarılmalıdır. Zayıf CYP3A4 (ör., diltiazem) veya CYP2D6 (ör., essitalopram) inhibitörleri ile birlikte kullanımında, aripiprazol plazma konsantrasyonunda az bir artış beklenir.

      Karbamazepin ve diğer CYP3A4 indükleyiciler

      Oral aripiprazolün (30 mg) yalnız uygulamasına kıyasla karbamazepin gibi güçlü bir CYP3A4 indükleyicisiyle kullanımı aripiprazol Cve EAA geometrik ortalamalarını sırasıyla %68 ve

      %73 azaltır. Karbamazepin uygulamasından sonra dehidro-aripiprazol Cve EAA geometrik ortalamaları oral aripiprazolün yalnız kullanımına kıyasla sırasıyla %69 ve %71 azalır. ABILIFY MAINTENA'nın diğer CYP3A4 indükleyiciler (rifampisin, rifabutin, fenitoin, fenobarbital, primidon, efavirenz, nevirapin ve St. John's Wort gibi) ile birlikte kullanımında benzer etkiler beklenir. Aripiprazol kan değerlerinin düşmesi ve etki seviyelerinin altında olması sebebiyle CYP3A4 indükleyiciler ile birlikte ABILIFY MAINTENA kullanımından sakınılmalıdır.

      Valporat ve lityum

      Valporat veya lityum, aripiprazol ile birlikte kullanıldığında aripiprazol konsantrasyonlarında belirgin bir değişiklik gözlenmez, bu sebeple valproat veya lityumun, ABILIFY MAINTENA ile birlikte kullanılması durumunda doz ayarlaması yapmak gerekmez.

      Aripiprazolün başka ilaçlar üzerindeki etkisi:

      Klinik çalışmalarda 10-30 mg/gün oral dozundaki aripiprazolün, CYP2D6 substratları (dekstrometorfan/3-metoksimorfinan oranı), CYP2C9 (varfarin), CYP2C19 (omeprazol) ve CYP3A4 (dekstrometorfan) metabolizması üzerinde bir etkisi yoktur. İlaveten aripiprazol ve dehidro-aripiprazol, in-vitro CYP1A2 metabolizmasını değiştirme potansiyeli göstermez. Bu sebeple, ABILIFY MAINTENA'nın bu enzimlerin aracılık ettiği herhangi bir ilaç etkileşiminde rol alması beklenmez.

      Aripiprazol, lamotrijin, dekstrometorfan, varfarin, omeprazol, essitalopram veya venlafaksin ile birlikte kullanıldığında, ilaç konsantrasyonlarında önemli bir değişiklik yoktur. Bu sebeple, ABILIFY MAINTENA ile birlikte kullanımda doz ayarlaması yapılması gerekmez.

      Aripiprazolün santral sinir sistemi depresan etkileri göz önüne alındığında, ABILIFY MAINTENA' nın diğer santral-etkili ilaçlar veya alkol ile kombine kullanılışı sırasında dikkatli olunması gerekir.

      Alfa adrenerjik antagonizma özelliği nedeniyle, aripiprazolün bazı antihipertansif ajanların etkisini artırma potansiyeli vardır.

      Eğer aripiprazol QT uzaması yaptığı bilinen veya elektrolit dengesizliği yapan ilaçlarla birlikte kullanılırsa dikkatli olunmalıdır.

      Serotonin sendromu: Aripiprazol alan hastalarda serotonin sendromu vakaları raporlanmıştır. Bu durumda oluşabilecek olası belirti ve bulgular özellikle SSRI/SNRI grubu ilaçlarla veya aripiprazol konsantrasyonunu artıran ilaçlarla birlikte kullanımda gözlenmektedirler.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      :

      Gebelik Kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Hastalar aripiprazol tedavisi sırasında hamile kalırlarsa ya da hamile kalmayı planlıyorlarsa doktorlarına haber vermelidirler.

      Gebelik dönemi

      Aripiprazol ile gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü klinik çalışmalar yapılmamıştır. Bazı konjenital anomaliler tanımlanmışsa da aripiprazolle direkt nedensel ilişki kurulamamıştır. Hayvan çalışmaları potansiyel gelişimsel toksisiteyi dışlayamamıştır. Reçete edilirken ABILIFY MAINTENA'nın uzun etkili özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.

      Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ajanlara (ABILIFY MAINTENA dahil) maruz kalmış yeni doğanlar doğumdan sonra ekstrapiramidal ve/veya kesilme sendromu semptomları yönünden risk altındadır. Bu semptomlar; ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozukluklarıdır. Sonuç olarak yeni doğanlar dikkatlice monitorize edilmelidir.

      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya

      / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz; bölüm 5.3).

      İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

      İnsanlarda yetersiz güvenlilik verileri ve hayvan üreme çalışmalarında ortaya çıkan sonuçlar nedeniyle ABILIFY MAINTENA gebelikte yalnızca potansiyel yararı fetüs üzerine taşıdığı potansiyel riske ağır basıyorsa kullanılmalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Aripiprazol insan sütüne geçmektedir. İlacın anne için önemi veya emzirmenin bebek için önemi dikkate alınarak emzirmenin veya ilacın kesilmesi yönünde bir karar verilmelidir.

      Üreme yeteneği / Fertilite

      Üreme toksisitesi çalışmaları verilerine göre aripiprazol fertiliteyi azaltmamıştır.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Aripiprazol santral sinir sistemi ve görme yetisi üzerine etkileri nedeniyle araç kullanma yetisi üzerinde minör ya da orta düzeyde bozulmalara neden olabilir. Bu etkiler sedasyon, sersemlik, senkop, görme bulanıklığı ve çift görmeyi içerir. Bu nedenle hastalar bu ilaca hassasiyetleri anlaşılmadan araç kullanmamaları yönünde uyarılmalıdır.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      İki tane çift-kör, kontrollü klinik çalışmada erişkin şizofreni hastalarındaki ABILIFY MAINTENA ile ilgili en sık gözlenen advers ilaç reaksiyonu (≥%5), kilo artışı (%9,0), akatizi (%7,9), uykusuzluk (%5,8) ve enjeksiyon yerinde ağrıydı (%5,1).

      Bipolar I bozukluğu bulunan erişkin hastalarda yürütülen iki tane çift-kör, plasebo kontrollü, randomize (idame) çalışmada ABILIFY MAINTENA® ile ilgili en sık gözlenen advers ilaç reaksiyonu ≥%5'dir ve plasebodan fazladır, kilo artışı (%22,7) ve akatizi (%20,5).

      Advers Reaksiyon Tablosu

      Aripiprazol tedavisi sırasında gözlenen istenmeyen etkiler aşağıda listelenmiştir. Tablo klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası kullanım sırasında raporlanan istenmeyen etkilere dayanmaktadır.

      Tüm istenmeyen olaylar sistem, organ sınıfı ve sıklık durumuna göre listelenmiştir;

      Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila 1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila 1/100); seyrek (≥1/10.000 ila 1/1.000); çok seyrek (1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her sıklık grubunda istenmeyen etkiler daha ciddi istenmeyen etkilerle başlanıp istenmeyen olayın ciddiyeti azalacak şekilde devam edilmiştir.

      Pazarlama sonrası raporlanan istenmeyen etkilerin sıklığı spontan raporlama ile gerçekleştiği için mümkün olamamaktadır. Bu nedenle pazarlama sonrası raporlanan istenmeyen etkilerin sıklığı “bilinmiyor†olarak sınıflanmaktadır.

      Şizofreni

      Yaygın

      Yaygın Olmayan

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Nötropeni Anemi Trombositopeni

      Nötrofil sayısında

      azalma

      Kan beyaz küre sayısında azalma

      Lökopeni

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Aşırı duyarlılık

      Alerjik reaksiyon (örn. anafilaktik reaksiyon, dilde şişme, dilde ve yüzde ödem, kaşıntı veya ürtikere eşlik eden anjioödem)

      Endokrin hastalıkları

      Kan prolaktin düzeyinde azalma Hiperprolaktinemi

      Diyabetik hiperosmolar koma, Diyabetik ketoasidoz

      Yaygın

      Yaygın Olmayan

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Vücut ağırlığında artış Diyabet

      Vücut ağırlığında azalma

      Hiperglisemi Hiperkolesterolemi Hiperinsülinemi Hiperlipidemi Hipertrigliseridemi İştah bozukluğu

      Anoreksi Hiponatremi

      Psikiyatrik hastalıkları

      Ajitasyon Anksiyete Huzursuzluk Uykusuzluk

      İntihar düşüncesi Psikotik bozukluk Halusinasyon Delüzyon Hiperseksüalite Panik reaksiyon Depresyon Afektif labilite Disfori

      Uyku bozukluğu Diş gıcırdatma Libido azalması Değişken ruh hali

      Tamamlanmış intihar

      İntihar girişimi Patolojik derecede kumar oynama Sinirlilik

      Dürtü kontrol bozuklukları Aşırı alışveriş yapma

      Aşırı yeme Agresyon Poryomani

      Sinir sistemi hastalıkları

      Ekstrapiramidal bozukluklar Akatizi, Tremor Diskinezi Sedasyon Somnolans

      Baş dönmesi Baş ağrısı

      Distoni

      Tardif diskinezi Parkinsonizm Hareket bozukluğu Psikomotor hiperaktivite Huzursuz bacak sendromu Kaslarda dişli çark rijiditesi

      Hipertoni Bradikinezi Salya artışı

      Tat almada bozukluk Olmayan kokuları alma

      Nöroleptik malign sendrom

      Grand mal konvülsiyon Serotonin sendromu Konuşma bozukluğu

      Göz hastalıkları

      Okülojirik kriz Bulanık görme Göz ağrısı Diplopi Fotofobi

      Kardiyak hastalıkları

      Ventriküler ekstrasistol Bradikardi

      Taşikardi EKG'de T dalgası

      amplitüdünde azalma Normal olmayan EKG EKG'de T dalgası inversiyonu

      Ani açıklanamayan ölüm

      Kardiyak arrest Torsades de pointes Ventriküler aritmi QT uzaması

      Yaygın

      Yaygın Olmayan

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Vasküler hastalıkları

      Hipertansiyon Ortostatik hipotansiyon Kan basıncında yükselme

      Senkop Venöz tromboemboli

      (pulmoner emboli ve derin ven trombozu dahil)

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

      Öksürük Hıçkırık

      Uyku apnesi sendromu

      Orofarengeal spazm Laringospazm Aspirasyon pnömonisi

      Gastrointestinal hastalıkları

      Ağız kuruluğu

      Gastroözofageal reflü Dispepsi

      Kusma Diyare Bulantı

      Üst karın bölgesinde ağrı Karında rahatsızlık hissi

      Kabızlık

      Sık bağırsak hareketi Artmış tükrük sekresyonu

      Pankreatit Disfaji

      Hepato-bilier hastalıkları

      Anormal karaciğer fonksiyon testleri Karaciğer enzimlerinde artma

      Alanin aminotransferaz düzeyinde artma Gamma-glutamil transferaz düzeyinde artma

      Kan bilirübin düzeyinde artma

      Aspartat aminotransferaz düzeyinde artma

      Karaciğer yetmezliği Sarılık Hepatit

      Alkalen fosfataz yüksekliği

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Alopesi Akne Rozasea Egzema

      Deride sertleşme

      Döküntü

      Işığa duyarlılık reaksiyonları Hiperhidroz Eozinofili ve Sistemik Semptomlar ile İlaç Reaksiyonu (DRESS)

      Yaygın

      Yaygın Olmayan

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

      İskelet ve kas katılığı

      Kas rijiditesi Kas spazmı Kas tikleri Kas gerginliği Kas ağrısı

      Ekstremite ağrısı Artralji

      Sırt ağrısı

      Eklem hareket kısıtlılığı Trismus

      Ense sertliği

      Rabdomiyoliz

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Nefrolitiazis Glikozüri

      İdrar retansiyonu İdrar tutamama

      Gebelik, pueperiyum durumları ve perinatal hastalıkları

      Neonatal ilaç çekilme sendromu (bkz. bölüm 4.6)

      Üreme sistemi ve meme hastalıkları

      Erektil disfonksiyon

      Galaktore Jinekomasti Meme hassasiyeti

      Vulvovajinal kuruluk

      Priapizm

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

      Enjeksiyon yerinde ağrı Enjeksiyon yerinde sertleşme Yorgunluk

      Yüksek ateş Asteni

      Yürüme bozukluğu Göğüste rahatsızlık Enjeksiyon yerinde reaksiyon Enjeksiyon yerinde eritem

      Enjeksiyon yerinde şişme

      Enjeksiyon yerinde rahatsızlık Enjeksiyon yerinde kaşıntı

      Susama

      Halsizlik

      Vücut sıcaklığının ayarlanmasında bozukluk (hipotermi ya da yüksek ateş gibi) Göğüs ağrısı Periferik ödem

      Araştırmalar

      Kan kreatinin fosfokinaz düzeyinde artış

      Kan şekeri düzeyinde artış

      Kan şekeri düzeyinde

      azalma

      Glikoz ile hemoglobin düzeyinde artış

      Bel çevresinde artış Kan kolesterol düzeyinde azalma Kan trigliserid düzeyinde azalma

      Kan glukoz düzeyinde dalgalanma

      Bipolar I Bozukluğu

      Yaygın

      Yaygın Olmayan

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      İştah artışı

      Psikiyatrik hastalıklar

      Anksiyete Depresyon

      Sinir sistemi hastalıkları

      Tremor Sedasyon Somnolans Bradikinezi

      Göz hastalıkları

      Bulanık görme

      Gastrointestinal hastalıkları

      Kabızlık

      Üreme sistemi ve meme hastalıkları

      Erektil disfonksiyon

      Araştırmalar

      Artmış kan kreatinin fosfokinaz düzeyi

      Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı

      Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları

      Şizofreni hastalarında iki denemenin çift-kör, kontrollü evreleri süresince, enjeksiyon bölgesi reaksiyonları gözlendi; görülenler genelde hafif-orta şiddette idi ve zamanla düzeldi. Enjeksiyon bölgesinde ağrı (insidans %5,1) enjeksiyondan sonra ortanca (medyan) 2 günde başladı ve 4 gün sürdü.

      ABILIFY MAINTENA'nın gluteal ve deltoid uygulama sonrası biyoyararlanımını karşılaştıran açık etiketli bir çalışmada deltoid uygulamada enjeksiyon bölgesi reaksiyonları gluteal uygulamaya göre hafifçe daha fazla görülmüştür. ABILIFY MAINTENA'nın gluteal bölgeye uygulandığı çalışmalarla karşılaştırıldığında deltoid bölge uygulamasında tekrarlayan enjeksiyon bölgesi ağrısı daha fazla tespit edilmiştir.

      Lökopeni

      Nötropeni, ABILIFY MAINTENA ile klinik programda bildirilen ve genellikle ilk enjeksiyondan sonraki 16.gün civarında başladı ve ortalama 18 gün sürdü.

      Ekstrapiramidal Semptomlar (EPS)

      Stabil şizofreni hastalarında yapılan denemelerde, ABILIFY MAINTENA (%18,4) oral aripiprazol (%11,7) tedavisine kıyasla daha yüksek EPS semptom sıklığı ile ilişkiliydi. Akatizi en sık (%8,2) gözlenen semptomdu ve tipik olarak ilk enjeksiyondan sonra 10. gün civarında başladı ve ortanca 56 gün sürdü.

      Akatizili hastalar tipik olarak antikolinerjik tedavi aldılar. Aldıkları tedavi esas olarak benzatropin mesilat ve triheksifenidil idi. Propranolol ve benzodiazepinler (klonazepam ve diazepam) gibi daha az kullanılan maddeler akatizi kontrolü için uygulandı.

      Parkinsonizm olayları sıklık bakımından takip etti (ABILIFY MAINTENA %6,9; oral aripiprazol %4,15 10-30 mg tablet grupları ve plasebo %3,0).

      Distoni

      Sınıf etkisi: Distoni semptomları, uzamış anormal kas grubu kasılmaları, duyarlı bireylerde tedavinin ilk birkaç gününde görülebilir. Distonik semptomlar arasında boyun kaslarında spazm, boğazda sıkışmaya doğru ilerleme, yutma güçlüğü, nefes alma güçlüğü, dilin öne doğru çıkması sayılabilir. Bu semptomlar düşük dozlarda görülebilirken, birinci jenerasyon antipsikotik tıbbi ürünlerin yüksek dozlarında daha şiddetli ve daha kuvvetli ve daha sık görülürler. Akut distoni riskinde artış erkeklerde ve daha genç yaş gruplarında görülür.

      Kilo

      Şizofreni hastalarında denemenin 38-haftalık çift-kör, aktif-kontrollü evresi süresince başlangıca göre %7 ve üzerinde kilo artış insidansı ABILIFY MAINTENA grubu için %9,5 ve oral aripiprazol tablet (10-30 mg) grubu için %11,7 idi. Başlangıca göre %7 ve üzerinde kilo kaybı insidansı son vizitte ABILIFY MAINTENA için %10,2 ve oral aripiprazol tablet (10-30 mg) için

      %4,5 idi.

      Şizofreni hastalarında 52-haftalık çift-kör, plasebo kontrollü evre süresince başlangıca göre %7 ve üzerinde kilo artış insidansı son vizitte ABILIFY MAINTENA grubu için %6,4 ve plasebo grubu için %5,2 idi. Başlangıca göre %7 ve üzerinde kilo kaybı insidansı son vizitte ABILIFY MAINTENA için %6,4 ve plasebo için %6,7 idi. Çift-kör tedavi süresince, başlangıca göre son vizitte ortalama kilo değişimi ABILIFY MAINTENA için -0,2 kg ve plasebo için -0,4 kg idi (p= 0,812).

      Prolaktin

      Onaylı endikasyon(lar)da yürütülen klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrasında tedavi başlangıcı ile kıyaslandığında aripiprazol kullananlarda serum prolaktin düzeylerinde artış ve azalmalar (bkz. bölüm 5.1) gözlendi.

      Patolojik Kumar ve Diğer Dürtü Kontrol Bozuklukları

      Aripiprazol ile tedavi edilen hastalarda patolojik kumar oynama, hiperseksüalite, kompulsif alışveriş ve aşırı veya kompulsif yemek yeme meydana gelebilir (bkz. bölüm 4.4).

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel:0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      ABILIFY MAINTENA'yla yürütülen klinik çalışmalarda advers olaylarla bağlantılı hiçbir doz aşımı bildirilmemiştir. Bu tıbbi ürünün kazara damar içine enjekte edilmemesi konusunda dikkat edilmesi gerekmektedir. Kazara bir doz aşımı/ damar içi enjeksiyon durumu olmuşsa ve/veya böyle bir durumla ilgili şüphe mevcut ise hasta yakın gözlem altında tutulmalıdır. Herhangi bir ciddi tıbbi bulgu ya da belirti ortaya çıkarsa kesintisiz elektrokardiyografik izlemi de içeren monitorizasyon başlatılmalıdır. Medikal gözetim ve monitorizasyon hasta iyileşene kadar devam etmelidir.

      Doz yüklemesi simülasyonunda öngörülen medyan aripiprazol konsantrasyonunun 4500 ng/ml'ye ya da üst terapötik sınırın 9 katına çıktığı gözlenmiştir. Olası bir doz yüklemesi durumunda aripiprazol konsantrasyonunun yaklaşık 3 gün içinde hızlıca terapötik pencerenin üst sınırına düşeceği öngörülmektedir. 7. günde medyan aripiprazol konsantrasyonları daha da düşerek doz yüklemesinin yapılmadığı IM depo doz uygulaması sonrası ulaşılan düzeye inmektedir. Doz aşımı parenteral ürünlerle oral ürünlere göre daha az ortaya çıkmaktadır. Oral aripiprazol ile doz aşımı referans bilgisi aşağıda sunulmuştur.

      Belirti ve bulgular

      Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası deneyimde erişkinlerde kazara ya da bilerek alınan en yüksek akut doz tahminen 1260 mg kadar (önerilen günlük aripiprazol dozunun 41 katı) olmuş ve ölüm gözlenmemiştir. Gözlemlenen önemli tıbbi belirti ve bulgular; letarji, artmış kan basıncı, uyku hali, taşikardi, bulantı, kusma ve ishaldir. Ek olarak çocuklarda kazara gerçekleşen yüksek doz alımı (195 mg'a kadar) ölümle sonuçlanmamıştır. Bildirilen önemli tıbbi belirti ve bulgular somnolans, geçici bilinç kaybı ve ekstrapiramidal belirtileridir.

      Doz aşımının tedavisi:

      Doz aşımı tedavisi destekleyici tedavi üzerinde yoğunlaşmalıdır; havayolu, oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalı ve belirtiler tedavi edilmelidir.

      Çoklu ilaç alımı ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla kardiyovasküler izleme hemen başlatılmalı ve muhtemel aritmileri tespit etmek için kesintisiz elektrokardiyografik monitorizasyon yapılmalıdır. Kesinleşmiş ya da şüpheli herhangi bir aripiprazol doz aşımı sonrası, yakın tıbbi gözetim ve izleme hasta iyileşene kadar devam etmelidir.

      Hemodiyaliz

      Her ne kadar aripiprazol doz aşımının tedavisinde hemodiyalizin etkisi hakkında hiçbir bilgi yoksa da, aripiprazolün plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanması nedeniyle hemodiyalizin yarar sağlaması olası değildir.

      Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır.