Sistemik uygulama – En sık bildirilen istenmeyen etkiler ateş, yorgunluk, başağrısı ve miyaljidir. Ateş ve yorgunluk tedavinin kesilmesi ya da bırakılmasından sonraki 72 saat içinde ortadan kalkar ve doz ile ilişkilidir.
Sık rastlanan istenmeyen etkiler rigor/titreme, anoreksi ve bulantıdır.
Daha az sıklıkla rastlanan istenmeyen etkiler ise kusma, diyare, artralji, asteni, somnolans, baş dönmesi, ağız kuruluğu, alopesi, grip benzeri semptomlar (spesifik olmayan) sırt ağrısı, depresyon, intihar girişimleri, ağrı, terleme artışı, tat almada değişiklik, irritabilite, uykusuzluk, konsantrasyon azalması ve hipotansiyondur.
Nadiren bildirilen istenmeyen reaksiyonlar ise karın ağrısı, döküntüler, sinirlilik, enjeksiyon bölgesindeki rahatsızlıklar, parestezi, herpes simpleks, kaşıntı, göz ağrısı, anksiyete, halusinasyon dahil psikoz, agresif davranış, epistaksis, öksürük, farenjit, pulmoner infiltrasyon, pnömoni, bilinç bozukluğu, kilo kaybı, yüzde ödem, dispne, dispepsi, taşikardi, hipertansiyon, iştah artışı, libidoda azalma, hipoestezi, tat alma bozukluğu, dışkıda yumuşama, dişeti kanaması, bacak krampları, nöropati ve polinöropati, rabdomiyoliz (bazen şiddetli), işitme bozukluğu ve renal yetersizliktir. Hiper- ve hipotiroidi de nadiren gözlenmiştir. Bazen fatal olabilen hepatotoksisite de nadiren gözlenmiştir [bkz. ÖNLEMLER bölümü].
İnterferon alfa ile tedavi edilen hastalarda nadiren retina kanamaları, pamuksu lekeler ve retinal arter ya da ven obstrüksiyonu görülmüştür.
Intron A’nın kullanıma sunulmasını takiben çok nadir olarak nefrotik sendrom, böbrek yetersizliği, diabetes mellitus’un alevlenmesi, diabetes mellitus, hiperglisemi, pankreatit, kardiyak iskemi,hipertrigliseridemi, kardiyak iskemi ve miyokard infarktüsü olguları da bildirilmiştir.
Çok ender olarak sarkoidozis ve sarkoidozis alevlenmesi bildirilmiştir.
İstenmeyen kardiyovasküler (CVS) reaksiyonlar ve özellikle aritminin, çoğunlukla önceden var olan CVS hastalığı ve önceki bir kardiyotoksik tedavi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Daha önceden kardiyak hastalığı olmayanlarda geçici geri dönüşümlü kardiyomiyopati nadiren bildirilmiştir.
En sık günde 10 milyon IU’dan yüksek dozlarda ortaya çıkan, klinik olarak anlamlı laboratuvar anormallikleri ise granülosit ve lökosit sayılarında düşüş, hemoglobin düzeyi ve trombosit sayısında düşüşler; alkalen fosfataz, laktat dehidrojenaz (LDH), serum üre, serum üre azotu ve TSH düzeylerinde artışlardır. Serum ALT/AST (SGPT/SGOT) düzeylerinde artış, hepatitli olmayan bazı hastalar ve viral DNAp’si temizlenmiş kronik hepatit B’li bazı hastalarda da gözlenmiş olan bir anormalliktir.
Pediyatrik – Kronik hepatit B için tedavi edilen çocuklardaki istenmeyen olaylar, erişkinlerde bildirilenler ile aynıdır. En sık bildirilen olaylar grip-benzeri semptomlar ve gastrointestinal bozukluklardır (örn. Kusma ve karın ağrısı). Benzer biçimde, nötropeni ve trombositopeni de bildirilmiştir. Bu yaş grubunda beklenebileceği gibi irritabilite sıklıkla bildirilmektedir. Olayların hiçbiri yaşamı tehdit edecek şiddette değildir; çoğunluğu orta-şiddetli yoğunluktadır ve doz azaltımı ya da ilacın kesilmesi ile ortadan kalkmıştır.
Pediyatrik hastalarda gözlenen klinik laboratuvar anormallikler erişkinlerde gözlenenler ile aynıdır.