18 MIU:
Mililitrede 15 MIU rekombinant interferon alfa-2b, 1.8 mg dibazik sodyum fosfat, 1.3 mg monobazik sodyum fosfat, 0.1 mg disodyum edetat, 7.5 mg sodyum klorür, 1.5 mg m-krezol ve 0.1 mg polisorbat 80, y.m. enjeksiyonluk su içerir.
30 MIU:
Mililitrede 25 MIU rekombinant interferon alfa-2b, 1.8 mg dibazik sodyum fosfat, 1.3 mg monobazik sodyum fosfat, 0.1 mg disodyum edeteat, 7.5 mg sodyum klorür, 1.5 mg m-krezol ve 0.1 mg polisorbat 80 içerir.
l. Kronik hepatit B: Kompanse karaciğa hastalığı nlan erişkin, hesıalarım tedevisinde kullanılır. Bu hastalarınn en az 6 ay serum HBsAg pozitif olmaları ve serum ALT düzeyinin yükselmesiyle birlikte. HBV replikasyonu (serum HBeAG pozitif) olması Iazımdır. INTRON Enjeknabl ile tedaviye başlamadan önce; kronik hepatit varlığını kesinleştirmek ve karaciğer. Tahribatının boyutunu görmak için karaciğer biyopsisinin yapılması tavsiye edilir.
2. KronikHepatit C/NANB: Karaciğer dekompansasyonu olmadan karaciğer enzimleri yüksek, kronik hepatit C/NANB'li erişkin hastalarda hastalığın aktivitesini azaltmak için kullanılır: Bu hastalarda yapılan çalışmalarda; INTRON A enjektabl'ın serum ALT düzeyini normale döndiürdüğü, serum HCV RNA klirensini sağladığı ve karaciğer histolojisini düzelttiği gösterilmiştir.
12-18 ay süreyle INTRON A Enjekıtabl ile tedavi gören hastalardan sağlanan klinik deneyim, 6 aydan sonra tedaviyi bırakanlara nazaran uzun süreli tedavi gören hastaların daha fazlasında, daha kalıcı cevap sağlanabildiğini ortaya koymuştur.
Kronik hepatit teşhisini koymak için karaciğer biyopsisi yapılmalıdır.
3. Kronik Delta Hepatit: Kronik delta hepatiti bulunan hastaların tedavisinde kullanılır.
4. Larenks Pepillomatozu: Larenks pepillomatozlu çocuk ve erişkinlerin tedavisinde kullanılır.
5. "Hairy cell" Lösemisi: "Heiry cell" lösemisi bulunan hastaların tedevisinde kullanılır.
6. Kronik Miyelojen Lösemi: Kronik miyelojen Iösemili (CML) hastaların tedavisinde kullanılır.
7. CML'ye ilişkin Trombositoz: Tmmbositoz, sıklıkla CML ile ilgilidir. INTRON A CML'ye ilişkin trombositozlu hastalarda olumlu cevap verilmiştir,
8.Multipl Miyeloma: İndüksiyon tedavisinin bir bölümü olarak kullanılır. İndüksiyon tedavisinyle objektif jyileşme görüllen hastaların ideme tedavisinde ve nüks görülen hastalarda kullanılır.
9. Non-Hodgkin Lenfome: Yüksek dereceli (evre 3 ve 4) folliküler. lenfomada, kemoterepiye ilave olarak kullanılır (örn. CHOP benzeri rejim). Ayrıca INTRON A hastaların tedavisinde de endikedir.
10. Edinilmiş İmmün Yetmezlik Sendromu'na (AIDS) İlişkin Keposi Sarkomu: Fırsatçı enfeksiyon hikayesi bulunmayan AIDS' li hastalarda görülen Kaposi sukomunun tedavisinde kullanılır.
11. "Renel cell" Karsinomu: İlerlemiş böbrek kanseri olan, hastalarda kullanılır.
12. Over Kenseri: Kemoterapiyi veya redyoterapiyi takiben hala minimum hastalık kalıntısı olan hastaların tedavisinde kullanılır.
13 Metastatik Karsinoid Tümör (Penkreatik Endokrin, Tümörler):Metastaik karsinoid tümör.
14. Habis Melanoma: Ameliyatı takiben hastalıktan kurtulmuş olan ancak nüks ihtimali bulunan erişkin hastalarda ek tedavi olarak kullanılır. Ameliyatla iyileşemeyecek olan metastatik habis melanomalı erişkin hastalarda, kemoterapinin bir parçası olarak uygulanır.
İntravesikal uygulama
15. Yüzeysel İdrar Kesesi Kanseri. Hücre kanseri ve karsinoma in situ dahil olmak üzre yüzeysel idrar kesesi kanserinde erişkin hastalarda intravesikal olarak uygalanır.
16. Condylomata Acuminata: Condylomata acuminata erişkin hastalara intralezyonal olarak uygulanır. Diğer tedavilere cevap verilmeyen hastalarda veya lezyonları INTRON A ile tedaviye daha çabuk tedavi olabilecek olan hastalara INTRON A tavsiye edilir.
17. Bazal Hücre Karsinomu: Yüzeysel ve nodülolilseretif bazal hücre karsinomlu hastalarda intralezyonal olarak uygulanır. Kütanöz T-Hücre Lenfoması (Mycosis Fungoidd): Biyopsi ile kanıtlanmış leke veya plak evresinde mycosis fungoides'li hastalara intralezyonal olarak uygulanır.
19. Aklinik Keratoz: Güneşe maruz kalma sonucu aktinik keratoz teşhisi koyulmuş hastalarara intralezyonal olarak uygulanır.
Rekombinan interferon alfa-2b ya da İNTRON A'nın her hangi bir birleşimine aşırı duyarlığı olanlarda kontrendikedir.
Intron A Pen enjektabl çözelti koruyucu olarak m-krezol içerir; bazı hastalarda bu maddeye karşı alerjik reaksiyon gelişebilir.
Intron A tedavisi sırasında nadiren ilaca karşı akut, ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları (örn. ürtiker, anjiyoödem, bronkokonstriksiyon, anafilaksi) gözlenmiştir. Böyle bir reaksiyon gelişirse ilaç kesilmeli ve uygun tıbbi tedaviye hemen başlanmalıdır. Geçici deri döküntüleri tedavinin kesilmesini gerektirmez.
Kısıtlayıcı medikal hastalığı olan bireylerde Intron A dikkatle kullanılmalıdır (özellikle kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi bir akciğer hastalığı ya da ketoasidoza eğilimli diabetes mellitus’u olanlarda). Pıhtılaşma bozukluğu (örn. tromboflebit, akciğer embolisi) veya ciddi miyelosupresyonu olan hastalarda da dikkatli davranılmalıdır.
Intron A’nın diğer kemoterapötik ajanlarla kombinasyon halinde uygulanması, birlikte uygulanan ilaca bağlı olarak yaşamı tehdit edici ya da fatal olabilen toksisite riski artışına (şiddet ve süre olarak) yol açabilmektedir. En sık bildirilen yaşamı tehdit edici ya da fatal istenmeyen olaylar mukozit, diyare, nötropeni, renal bozukluk ve elektrolit bozukluğudur. Artan toksisite riski nedeniyle Intron A ve birlikte kullanılan kemoterapötik ajanlar için dikkatli doz ayarlamaları gerekmektedir.
Ateş, interferon tedavisi sırasında sıklıkla bildirilen grip-benzeri sendrom ile ilişkili olabilmekle birlikte, persistan ateşin diğer nedenleri de ortadan kaldırılmalıdır.
Intron A, dekompanse karaciğer hastalığı olan kronik hepatitli hastalara uygulanmamalıdır. Ayrıca, otoimmün hepatit veya otoimmün hastalık öyküsü olan hastalar ve immünosupresyonu olan transplantlı hastalara da uygulanmamalıdır. Intron A tedavisi bu hastalarda karaciğer hastalığının kötüleşmesine yol açabilir.
Ölümle sonuçlanan hepatotoksisite nadiren gözlenmiştir. Bu nedenle Intron A tedavisi sırasında karaciğer fonksiyon bozukluğu gelişen hastalar yakından izlenmeli ve semptomlar ilerlerse tedavi kesilmelidir.
Intron A, dekompanse karaciğer hastalığı olan hastalarda kullanılmamalıdır. Azalan hepatik sentez fonksiyonu bulgusu (örn. Albuminde azalma ya da protrombin süresinde uzama) olan, bununla birlikte tedavi kriterlerine uyan kronik hepatit B’li hastalarda Intron A tedavisi sırasında aminotransferazlarda bir alevlenme olursa klinik dekompansasyon riski artabilir. Bu hastaların Intron A ile tedavisi düşünülürken potansiyel riskler ile tedavinin potansiyel yararları değerlendirilmelidir.
HIV virüsü ile ko-enfekte kronik hepatitli hastalar ya da hemodiyalize giren hastalarda interferon alfa-2b’nin etkinliği gösterilmemiştir.
Ön veriler, interferon alfa tedavisinin karaciğer ve böbrek transplantlarında
greft reddi oranında artış ile ilişkili olabileceğini göstermektedir.
Intron A tedavisi alan hastalarda yeterli hidrasyon sağlanmalıdır, çünkü bazı hastalarda sıvı kaybına bağlı hipotansiyon görülmüştür. Sıvı replasmanı gerekebilmektedir.
Öyküsünde konjestif kalp yetersizliği, miyokard infarktüsü ve/veya eski ya da yeni aritmileri olan ve Intron A tedavisine gereksinim duyan hastalar yakından izlenmelidir. Daha önceden kardiyak anomalileri olan ve/veya ileri kanser evrelerinde bulunan bu hastalarda, tedavi öncesinde ve tedavi sırasında elektrokardiyogramlar çekilmelidir. Kardiyak aritmiler (başlıca supraventriküler) genellikle konvansiyonel tedaviye yanıt verirler, ancak Intron A tedavisinin kesilmesi gerekebilir.
Bazen ciddi hipertrigliseridemi ve hipertrigliseridemi alevlenmesi gözlenmiştir.
Bu durumda lipid düzeylerinin izlenmesi önerilmektedir.
İnterferon alfa ile tedavi edilen hastalarda, zaman zaman fatal olabilen pulmoner infiltrasyonlar, zatürre ve diğer akciğer enfeksiyonları ender olarak gözlenmiştir. Etyoloji tanımlanmamıştır. Ateş, öksürük, dispne ya da diğer solunum semptomları gelişen her hastada göğüs radyogramı çekilmelidir. Göğüs radyogramında pulmoner infiltratlar görülürse ya da pulmoner fonksiyon bozukluğSistemik uygulama – En sık bildirilen istenmeyen etkiler ateş, yorgunluk, başağrısı ve miyaljidir. Ateş ve yorgunluk tedavinin kesilmesi ya da bırakılmasından sonraki 72 saat içinde ortadan kalkar ve doz ile ilişkilidir.
Sık rastlanan istenmeyen etkiler rigor/titreme, anoreksi ve bulantıdır.
Daha az sıklıkla rastlanan istenmeyen etkiler ise kusma, diyare, artralji, asteni, somnolans, baş dönmesi, ağız kuruluğu, alopesi, grip benzeri semptomlar (spesifik olmayan) sırt ağrısı, depresyon, intihar girişimleri, ağrı, terleme artışı, tat almada değişiklik, irritabilite, uykusuzluk, konsantrasyon azalması ve hipotansiyondur.
Nadiren bildirilen istenmeyen reaksiyonlar ise karın ağrısı, döküntüler, sinirlilik, enjeksiyon bölgesindeki rahatsızlıklar, parestezi, herpes simpleks, kaşıntı, göz ağrısı, anksiyete, halusinasyon dahil psikoz, agresif davranış, epistaksis, öksürük, farenjit, pulmoner infiltrasyon, pnömoni, bilinç bozukluğu, kilo kaybı, yüzde ödem, dispne, dispepsi, taşikardi, hipertansiyon, iştah artışı, libidoda azalma, hipoestezi, tat alma bozukluğu, dışkıda yumuşama, dişeti kanaması, bacak krampları, nöropati ve polinöropati, rabdomiyoliz (bazen şiddetli), işitme bozukluğu ve renal yetersizliktir. Hiper- ve hipotiroidi de nadiren gözlenmiştir. Bazen fatal olabilen hepatotoksisite de nadiren gözlenmiştir [bkz. ÖNLEMLER bölümü].
İnterferon alfa ile tedavi edilen hastalarda nadiren retina kanamaları, pamuksu lekeler ve retinal arter ya da ven obstrüksiyonu görülmüştür.
Intron A’nın kullanıma sunulmasını takiben çok nadir olarak nefrotik sendrom, böbrek yetersizliği, diabetes mellitus’un alevlenmesi, diabetes mellitus, hiperglisemi, pankreatit, kardiyak iskemi,hipertrigliseridemi, kardiyak iskemi ve miyokard infarktüsü olguları da bildirilmiştir.
Çok ender olarak sarkoidozis ve sarkoidozis alevlenmesi bildirilmiştir.
İstenmeyen kardiyovasküler (CVS) reaksiyonlar ve özellikle aritminin, çoğunlukla önceden var olan CVS hastalığı ve önceki bir kardiyotoksik tedavi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Daha önceden kardiyak hastalığı olmayanlarda geçici geri dönüşümlü kardiyomiyopati nadiren bildirilmiştir.
En sık günde 10 milyon IU’dan yüksek dozlarda ortaya çıkan, klinik olarak anlamlı laboratuvar anormallikleri ise granülosit ve lökosit sayılarında düşüş, hemoglobin düzeyi ve trombosit sayısında düşüşler; alkalen fosfataz, laktat dehidrojenaz (LDH), serum üre, serum üre azotu ve TSH düzeylerinde artışlardır. Serum ALT/AST (SGPT/SGOT) düzeylerinde artış, hepatitli olmayan bazı hastalar ve viral DNAp’si temizlenmiş kronik hepatit B’li bazı hastalarda da gözlenmiş olan bir anormalliktir.
Pediyatrik – Kronik hepatit B için tedavi edilen çocuklardaki istenmeyen olaylar, erişkinlerde bildirilenler ile aynıdır. En sık bildirilen olaylar grip-benzeri semptomlar ve gastrointestinal bozukluklardır (örn. Kusma ve karın ağrısı). Benzer biçimde, nötropeni ve trombositopeni de bildirilmiştir. Bu yaş grubunda beklenebileceği gibi irritabilite sıklıkla bildirilmektedir. Olayların hiçbiri yaşamı tehdit edecek şiddette değildir; çoğunluğu orta-şiddetli yoğunluktadır ve doz azaltımı ya da ilacın kesilmesi ile ortadan kalkmıştır.
Pediyatrik hastalarda gözlenen klinik laboratuvar anormallikler erişkinlerde gözlenenler ile aynıdır.
Asetaminofen (parasetamol) Intron A tedavisi ile ortaya çıkabilecek ateş ve baş ağrısı semptomlarını gidermek üzere başarıyla kullanılmıştır. Önerilen asetaminofen dozajı 500 mg–1000 mg’dır ve Intron A uygulamasından 30 dakika önce verilir. Verilecek maksimum asetaminofen dozajı günde 4 kez 1 g’dır. Narkotik, hipnotik ya da sedatifler Intron A enjeksiyonu ile birlikte dikkatle uygulanmalıdır.
Intron A ve diğer ilaçlar arasındaki etkileşimler henüz tam anlamıyla değerlendirilmemiştir. Intron A potansiyel miyelosupresif ajanlarla birlikte uygulanırken dikkatli davranılmalıdır.
Intron A, zidovudin ile birlikte uygulandığında, lökosit sayısı üzerinde sinerjistik istenmeyen etki ortaya çıkabilir. Bu iki ajanı birlikte kullanan hastalar, zidovudin’in tek başına kullanılması ile beklenenden daha yüksek oranda doza bağımlı nötropeni göstermektedir.
Parenteral ilaçlar, uygulanmadan önce partikül ve renk değişimi açısından kontrol edilmelidir.
Subkutan uygulanan idame doz rejimleri için hasta, hekimin de onayı ile dozu kendi kendine uygulayabilir.
Trombosit sayısı 50.000/ mm3den düşük olan hastalara, Intron A subkutan yoldan uygulanmalıdır.
Herhangi bir endikasyon için Intron A ile tedavi sırasında istenmeyen reaksiyonlar gelişirse doz ayarlanmalı (%50 düşürülmeli) ya da istenmeyen reaksiyonlar kayboluncaya kadar tedavi kesilmelidir. Yeterli doz ayarlamasını takiben tekrar intolerans gelişirse ya da hastalık ilerlerse, Intron A enjeksiyonu ile tedavi durdurulmalıdır.
1. Kronik Hepatit B – Erişkinler – Önerilen doz 16 ila 24 hafta süreyle, haftada üç kez (gün aşırı) 10 milyon IU ya da günde 5 milyon IU şeklinde subkutan ya da intramüsküler yolla uygulanan, haftada 30 ila 35 milyon IU’dir. Pediyatrik (1 ile 17 yaş arası) – Önerilen doz, toplam 16 ile 24 hafta süreli tedavi için subkutan yolla uygulanan, ilk hafta haftada 3 kez (gün aşırı) 3 milyon IU/m2 ve bunu takiben haftada 3 kez 6 milyon IU/m2(maksimum haftada 3 kez 10 milyon IU) şeklindedir.
2. Kronik Hepatit C
Monoterapi : Önerilen doz, haftada üç kez (gün aşırı) subkutan yoldan uygulanan 3 milyon IU’dir. Yanıt veren hastaların çoğunda 12 ila 16 hafta içinde ALT düzeylerinde düzelme görülür. Onaltı haftalık tedavide ALT’nin normale döndüğü hastalarda Intron A tedavisi uzamış yanıt oranını düzeltmek için 18 ila 24 aya (72 ila 96 hafta) kadar uzatılmalıdır. 12 ila 16 haftalık tedavi sonrası ALT’nin normale dönmesi ile yanıt göstermeyen hastalarda Intron A tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
Ribavirin ile kombine tedavi : Kronik Hepatit C hastalarında ribavirin ile kombine tedavinin uygulandığı durumlarda dozaj önerileri, uyarılar/önlemler ve kontrendikasyonlar için ribavirinin onaylanmış prospektüs bilgilerine başvurulmalıdır.
Intron A tedavisini takiben relaps gösteren hastalar, daha önce yanıt verdikleri doz rejiminin aynısı ile tekrar tedavi edilebilir.
3. Laringeal Papillomatozis - Intron A enjeksiyonunun önerilen dozu, tümör kitlesinin cerrahi (lazer) yolla çıkarılmasından sonra başlanmak üzere, haftada üç kez (gün aşırı) subkutan yolla uygulanan 3 milyon IU/m2dir. Hastanın ilaca toleransına göre doz ayarlanabilmektedir. Tedaviye yanıt, altı aydan uzun bir süre gerektirebilir.
4. Tüylü Hücreli Lösemi - Intron A enjeksiyonunun önerilen dozu, haftada üç kez (gün aşırı) subkutan ya da intramüsküler yolla uygulanan 2 milyon IU/m2dir. Hastanın ilaca toleransına göre doz ayarlanabilir.
Splenektomi yapılmamış olan hastalar splenektomili hastalara benzer yanıtlar vermektedirler ve transfüzyon gereksinimlerinde de benzer düşüşler görülmektedir.
Bir ya da daha fazla hematolojik değişkendeki normale dönüş, genellikle tedavinin ilk iki ayı içinde başlamaktadır. Üç hematolojik değişkenin (granülosit sayısı, trombosit sayısı ve hemoglobin düzeyi) tümündeki düzelme altı ay ya da daha uzun bir süre gerektirebilmektedir. Tedavinin başlangıcından önce periferik kan hemoglobini, trombosit, granülosit, tüylü hücre ve kemik iliği tüylü hücrelerinin düzeyini belirlemek için gerekli testler uygulanmalıdır. Tedaviye yanıt ortaya çıkıp çıkmadığını belirlemek için tedavi sırasında bu parametreler periyodik olarak izlenmelidir. Eğer yanıt ortaya çıkarsa, herhangi bir düzelme gözlenene ve laboratuvar parametreleri yaklaşık üç ay stabil kalana kadar tedavi sürdürülmelidir. 6 ay içinde tedaviye yanıt ortaya çıkmazsa tedavi kesilmelidir. Hastalıkta hızlı bir ilerleme olmadığı ya da ciddi intolerans ortaya çıkmadığı sürece bu rejim sürdürülmelidir.
Intron A ile tedaviye ara verilmişse, tekrar Intron A ile tedavi uygulandığında hastaların %90’ından fazlasında yanıt alındığı gözden uzak tutulmamalıdır.
5. Kronik Myeloid Lösemi
Monoterapi – Intron A enjeksiyonunun önerilen dozu, subkutan yoldan uygulanan günlük 4 ila 5 milyon IU’dir. Lökosit sayısının kontrolünü sürdürebilmek için 0.5 mily