INTRON A, rekombinant DNA tekniğiyle üretilmiş, ileri derecede saflaştırılmış
interferon alfa-2b’nin steril, stabil bir formülasyonudur. Rekombinant interferon
alfa-2b suda çözünen bir protein olup, yaklaşık ağırlığı 19.300 daltondur.
Rekombinant interferon alfa-2b E. coli’den elde edilir, bu, insan lökositinden
alınan interferon alfa-2 geniyle melezleştirilmiş plazmid ihtiva eder.
INTRON A Enjektabl’ın aktivitesi internasyonel ünite (IU) şeklinde ifade edilir.
1 mg rekombinant interferon alfa-2b proteini 2x108 IU’ya tekabül eder.
İnternasyonel ünite, rekombinant interferon alfa-2b’nin aktivitesi ile, Dünya
Sağlık Örgütünün hazırladığı insan lökosit interferon internasyonel referans
preparatının aktivitesi karşılaştırılarak tayin edilir.
INTRON A Liyofilize toz halinde sunulur, enjeksiyondan önce solüsyon haline
getirilir. INTRON A Enjeksiyon için toz, krem renklidir.
Bir flakonda 10 MIU rekombinant interferon alfa-2b içerir.
Ayrıca, 2.27 mg dibazik sodyum fosfat, 0.55 mg monobazik sodyum fosfat,
20 mg amino asetik asit, 1 mg insan albumini içerir.
1. Kronik Hepatit B: Kompanse karaciğer hastalığı olan erişkin hastaların
tedavisinde kullanılır. Bu hastaların en az 6 ay serum HbsAg pozitif olmaları
ve serum ALT düzeyinin yükselmesiyle birlikte HBV replikasyonu (serum
HbeAG pozitif) olması lazımdır. INTRON Enjektabl ile tedaviye başlamadan
önce, kronik hepatit varlığını kesinleştirmek ve karaciğer tahribatının
boyutunu görmek için karaciğer biyopsisinin yapılması tavsiye edilir.
2. Kronik Hepatit C/NANB: Karaciğer dekompansasyonu olmadan
karaciğer enzimleri yüksek, kronik hepatit C/NANB’li erifikin hastalarda
hastalığın aktivitesini azaltmak için kullanılır. Bu hastalarda yapılan
çalışmalarda, INTRON A Enjektabl’ın serum ALT düzeyini normale
döndürdüğü, serum HCV RNA klirensini sağladığı ve karaciğer histolojisini
düzelttiği gösterilmiştir. 12-18 ay süreyle INTRON A Enjektabl ile tedavi gören hastalardan sağlanan klinik deneyim, 6 aydan sonra tedaviyi bırakanlara
nazaran uzun süreli tedavi gören hastaların daha fazlasında, daha kalıcı
cevap sağlanabildiğini ortaya koymuştur.
Kronik hepatit teşhisini koymak için karaciğer biyopsisi yapılmalıdır.
3. Kronik Delta Hepatiti: Kronik delta hepatiti bulunan hastaların
tedavisinde kullanılır.
4. Larenks Papillomatozu: Larenks papillomatozlu çocuk ve erişkinlerin
tedavisinde kullanılır.
5. Hairy Cell Lösemisi: “Hairy Cell” lösemisi bulunan hastaların tedavisinde
kullanılır.
6. Kronik Miyeloid Lösemi: Kronik miyeloid lösemi (KML) hastalarının
tedavisinde kullanılır.
7. KML’ye İlişkin Trombositoz: Trombositoz, sıklıkla KML ile ilgilidir.
INTRON A KML’ye ilifikin trombositozlu hastalarda olumlu cevap vermiştir.
8. Multipl Miyeloma: İndüksiyon tedavisinin bir bölümü olarak kullanılır.
İndüksiyon tedavisiyle objektif iyileşme görülen hastaların idame tedavisinde
ve nüks görülen hastalarda kullanılır.
9. Non-Hodgkin Lenfoma: Yüksek dereceli (Evre III ve IV) folliküler
lenfomada, kemoterapiye ilave olarak kullanılır (örneğin CHOP benzeri rejim).
Ayrıca, INTRON A Enjektabl düşük dereceli Non-Hodgkin Lenfomalı
hastaların tedavisinde de endikedir.
10. Edinilmiş İmmün Yetmezlik Sendromu’na (AIDS) ilişkin Kaposi
Sarkomu: Fırsatçı enfeksiyon hikayesi bulunmayan AIDS’li hastalarda
görülen Kaposi sarkomunun tedavisinde kullanılır.
11. Renal Cell Karsinomu: İlerlemiş böbrek kanseri olan hastalarda
kullanılır.
12. Over Kanseri: Kemoterapiyi veya radyoterapiyi takiben halâ minimum
hastalık kalıntısı olan hastaların tedavisinde kullanılır.
13. Metastatik Karsinoid Tümör (Pankreatik Endokrin Tümörler):
Metastatik karsinoid tümör.
14. Habis Melanoma: Ameliyatı takiben hastalıktan kurtulmuş olan ancak
nüks ihtimali bulunan erişkin hastalarda ek tedavi olarak kullanılır. Ameliyatla
iyileşemeyecek olan metastatik habis melanomalı erifikin hastalarda,
kemoterapinin bir parçası olarak uygulanır.
İNTRAVEZİKAL UYGULAMA
15. Yüzeyel İdrar Kesesi Kanseri: Hücre kanseri ve karsinoma in situ dahil
olmak üzere yüzeyel idrar kesesi kanserinde erişkin hastalara intravezikal
olarak uygulanır.
İNTRALEZYONAL UYGULAMA
16. Condyloma Acuminata: Condyloma acuminata’lı erişkin hastalara
intralezyonal olarak uygulanır. Diğer tedavilere cevap vermeyen hastalarda
veya lezyonları INTRON A ile daha çabuk tedavi olabilecek olan hastalara
INTRON A tavsiye edilir.
17. Bazal Hücre Karsinomu: Yüzeyel ve nodüloülseratif bazal hücre
karsinomalı hastalarda intralezyonal olarak uygulanır.
18. Kütanöz T-Hücre Lenfoması (Mycosis Fungoides): Biyopsi ile
kanıtlanmış leke veya plak evresinde mycosis fungoides’li hastalara
intralezyonal olarak uygulanır.
19. Aktinik Keratoz: Güneşe maruz kalma sonucu aktinik keratoz teşhisi
koyulmuş hastalara intralezyonal olarak uygulanır.
Rekombinant interferon alfa-2b ya da INTRON A’nın her hangi bir bileşenine
aşırı duyarlığı olanlarda kontrendikedir.
06TT69352INR
INTRON A 10 MIU
Liyoflize Toz içeren Enjektabl Şakon
İnterferon alfa – 2b
SUBKÜTAN, İNTRAMÜSKÜLER, İNTRAVENÖZ, İNTRALEZYONAL
UYGULAMA VE İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON İÇİNDİR.
Akut, ağır aşırı duyarlılık reaksiyonları (örn. ürtiker, anjiyoödem,
bronkokonstriksiyon, anaşaksi) tedavi sırasında görülmüştür. Eğer böyle bir
reaksiyon gelişirse, ilaç kesilmeli ve uygun tıbbi tedavi hemen başlatılmalıdır.
Geçici deri döküntülerinde tedavinin durdurulması gerekmez.
INTRON A, kuvvetsiz hastalarda tedbirle kullanılmalıdır. Örneğin, akciğer
hastalığı, diabeti (ketoasidoza yatkın) olanlarda, koagülasyon bozukluğu
(tromboşebit, akciğer embolisi) ya da ağır miyelosüpresyonu olanlarda dikkatli
olunmalıdır.
Diğer kemoterapötik ajanlarla kombine olarak INTRON A Enjektabl toksisite
artışına neden olabilir (şiddet ve süre bakımından), bu da diğer ilaca bağlı
olarak hayatı tehdit edici nitelikte olabilir.
Birkaç ajanla birlikte yapılacak olan tedavilerde INTRON A’nın dozunun
dikkatli ayarlanması gereklidir. Diğer ilacın da dozu dikkatle ayarlanmalıdır.
Grip benzeri sendroma ilişkin olarak ateş de interferon tedavisi sırasında
bildirilmiştir, ateş nedeni olabilecek diğer unsurlar göz önüne alınmalıdır.
INTRON A Enjektabl dekompanse karaciğer hastalığı olan kronik hepatitlilere
uygulanmamalıdır. Ayrıca, otoimmün hepatitli ya da otoimmün hastalık
hikayesi olanlara, ya da immün sistemi baskı altında olan transplantlı
hastalara uygulanmamalıdır. Bu hastalarda karaciğer hastalığını
şiddetlendireceği için INTRON A tedavisi tavsiye edilmez.
Ölümle sonuçlanan hepatotoksisite çok ender görülmüştür. Dolayısıyla,
karaciğer fonksiyonu anormalliği gelişen hastalar çok yakından izlenmeli ve
semptomlar ilerlerse tedavi durdurulmalıdır.
Dekompanse karaciğer hastalığı olanlarda INTRON A kullanılmamalıdır.
Kronik hepatit B’li hastalarda eğer karaciğer fonksiyonunda azalma varsa
(örn. albuminde azalma ya da protrombin süresinde uzama) INTRON A
tedavisi için uygun değildir ve eğer INTRON A tedavisi sırasında
aminotransferazlarda bir alevlenme oluşursa, klinik dekompansasyon riski
artabilir. Bu hastalarda INTRON A tedavisine başlamadan, muhtemel risk
oluşabilecek yarar karşısında tartılmalıdır.
Yeterli hidratasyon INTRON A Enjektabl tedavisi görenlerde idame
ettirilmelidir, zira bazı hastalarda, sıvı eksilmesine bağlı hipotansiyon
görülmüştür. Sıvı takviyesi gerekebilir.
INTRON A Enjektabl tedavisi gerekli olan, hikayesinde konjestif kalp hastalığı, miyokard enfarktüsü ya da hikayesinde veya halen aritmik bozukluğu olanlaryakından izlenmelidir.
Önceden kalp rahatsızlığı olan ya da ilerlemiş kanserli hastaların
tedavisinden önce ve tedavi sırasında elektrokardiyogramları alınmalıdır.
Primer olarak supraventriküler olan kalp aritmileri klasik tedaviye cevap verir
ancak, INTRON A tedavisinin kesilmesini gerektirir.
Çok nadir, interferon alfa ile tedavi olan hastalarda fatalite dahil akciğer
infltratları, pnömonit ve pnömoni gözlenmiştir. Etiyolojisi tanımlanmamıştır.
Ateş, öksürük, dispne, ya da diğer solunum semptomları geliştiren hastaların
göğüs röntgeni alınmalıdır. Eğer göğüs röntgeni akciğer infiltratları
gösteriyorsa ya da akciğer fonksiyon bozukluğu işareti varsa, hasta yakından
izlenmeli ve eğer uygunsa interferon alfa tedavisi durdurulmalıdır. Bu durum
daha sık kronik hepatit C/NANB’li hastalarda görülmekle birlikte interferon alfa ile tedavi gören kanserli hastalarda da bildirilmiştir.
Mevcut psikiyatrik hastalığı olanlar, özellikle depresyon ya da ağır psikiyatrik
bozukluğu olanlar INTRON A ile tedavi edilmemelidir.
Eğer ağır merkezi sinir sistemi etkileri, özellikle depresyon gözlenirse,
INTRON A tedavisi kesilmelidir. Depresyonla, konfüzyonla ya da diğer
belirtilerle ortaya çıkan MSS etkileri, INTRON A alan bazı hastalarda
gözlenmiştir. Nadiren, intihar düşüncesi ya da teşebbüsü bildirilmiştir, bunlar
yüksek dozla tedavi görenlerdir. Bu etkiler genellikle geri dönüşümlüdür, pek
azında iyileşme 3 haftayı bulmuştur. Yüksek doz INTRON A Enjektabl ile
nöbetler bildirilmiştir.
Retina kanamaları, pamuksu lekeler, retina arteri ya da veni tıkanıklıkları
Sistemik Uygulama:
Sık bildirilen yan etkiler, ateş, yorgunluk hali, baş ağrısı ve miyaljidir. Ateş ve
yorgunluk hali tedavi durdurulduktan sonra 72 saat içinde ortadan kalkar ve
dozla orantılıdır.
Titreme, anoreksi, bulantı sık görülür.
Daha seyrek görülen yan etkiler, kusma, diare, artralji, asteni, somnolans, baş
dönmesi, ağız kuruluğu, alopesi, gribe benzer belirtiler, sırt ağrısı, depresyon,
kırıklık, ağrı, terleme artışı, tat almada değişiklikler, iritabilite, uykusuzluk,
konfüzyon, konsantrasyon bozukluğu ve hipotansiyondur.
Çok ender bildirilen yan etkiler karın ağrısı, deri döküntüsü, sinirlilik,
enjeksiyon bölgesinde rahatsızlık, parestezi, herpes simplex, pruritus, göz
ağrısı, anksiyete, epistaksis, öksürük, farenjit, akciğer infiltratları, pnömonit ve
pnömoni, şuur bozukluğu, kilo kaybı, yüzde ödem, dispne, dispepsi, taşikardi,
hipertansiyon, iştah artışı, libido kaybı, hipoestezi, tat alma bozukluğu, gevşek
feçes, diş eti kanaması, nöropati ve polinöropati. Hipertiroidi ya da hipotiroidi
de ender görülür, ölümcül olanı dahil hepatotoksisite çok ender bildirilmiştir
(UYARILAR/ÖNLEMLER Bölümüne bakınız).
Kardiyovasküler yan etkilerin özellikle aritminin, önceden mevcut
kardiyovasküler hastalığa bağlı olarak ortaya çıkması muhtemeldir. Geçici
tersine dönüşümlü kardiyomiyopati ender olarak daha önce şikayeti
olmayanlarda ortaya çıkmıştır.
Klinik bakımdan anlamlı laboratuar anormallikleri daha ziyade 10 milyon IU
günlük dozların üzerinde görülmektedir. Bunlar, granülosit ve beyaz kan
hücresi sayısında azalma, alkali fosfatazda yükselme, laktat dehidrojenazda;
serum kreatininde, serum üre azotunda ve TSH düzeylerinde yükselmedir.
Bazı hepatitli olmayan hastalarda ve kronik hepatit B’li (viral DNAp klirensi ile
birlikte) bazı hastalarda serum ALT/AST (SGPT/SGOT) düzeylerinin
yükselmesi anormallik olarak kaydedilmiştir.
İntralezyonal Uygulama: Çoğu bildirilen yan etki hafif ve orta şiddette
olmuştur, bunlar geçici ve geri dönüşümlüdür. Condyloma acuminata için
tedavi gören hastalarda bildirilen yan etkiler tedavi edilmekte olan lezyon
sayısına göre bunun bir sonucu olarak doza bağlı artış gösterir. Sık rastlanan
yan etkiler grip benzeri semptomlardır (titreme, üşüme, ateş, baş ağrısı,
miyalji, kırıklık). Diğer sık bildirilen yan etkiler, bulantı, yorgunluk, baş
dönmesi, artralji, sırt ağrısıdır, ayrıca uygulama bölgesinde yanma, kaşıntı,
ağrı ve kanama olabilir. Bu bölgedeki yan etkiler ilaca değil uygulama
şekline bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Nadiren bildirilen yan etkiler diare,
uyku hali, depresyon, ağrı, dispepsi, terlemede artış, grip benzeri
semptomlar, konfüzyon, halsizlik, kusma, yüzde kızarma, bacak krampları,
asteni, tat alma duygusunda değişiklik, dermatit ve pruritus. Düşük beyaz kan hücresi sayımı, yüksek serum karaciğer enzim (AST/SGOT) düzeyleri ve düşük trombosit sayımı, INTRON A Enjektabl’ın lezyon içine uygulandığı vakalarda bildirilmiştir. Bu laboratuar bulguları geçicidir ve hızla düzelme gösterir ve hafif ya da orta şiddette meydana gelir. INTRON A uygulanmasından sonra çok nadir aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir.
Kan rahatsızlıkları: Hemolitik anemi, gamma globulin artışı, koagülasyon
bozukluğu.
Bütün olarak vücut: Dehidratasyon, hiperkalsemi, kaşeksi, periferik ödem,
lenfadenopati, periorbital ödem, habis hiperpreksi, transplant reddi, asidoz.
Kardiyovasküler: Çarpıntı, postural hipotansiyon, göğüste ağrı, bradikardi,
kalp yetmezliği, atrial fibrilasyon, aritmi, ekstrasistol, angina pektoris,
tromboşebit, periferik iskemi.
Merkezi ve Periferik Sinir Sistemi: Amnezi, stupor, konvülziyonlar,
hipertoni, hiperestezi, sıcak basmaları, migren, ensefalopati, tremor, koma,
ekstrapiramidal rahatsızlık, parezi, konuşma bozukluğu, senkop, tinnitus,
vertigo, anormal koordinasyon, ataksi, afazi, MSS disfonksiyonu, anormal
yürüyüş, hiperkinezi, distoni, paralizi.
Endokrin sistem: Jinekomasti, virilizm, diabetes mellitusun ağırlaşması,
INTRON A Enjektabl tedavisi ile ortaya çıkabilecek baş ağrısını gidermek ve
ateşi düşürmek için asetaminofen (parasetamol) kullanılabilir. Tavsiye edilen
parasetamol dozu, INTRON A uygulanmadan 30 dakika önce 500 mg - 1 g’dır.
INTRON A Enjektabl ile birlikte narkotikler, hipnotikler ya da sedatişer ihtiyatla uygulanmalıdır.
INTRON A Enjektabl ile diğer ilaçlar arasındaki etkileşim ayrıntılı olarak
incelenmemiştir. Potansiyel miyelosüpresif ajanlarla beraber INTRON A
uygularken tedbirli olunmalıdır.
Zidovudin ile INTRON A birarada uygulandığında beyaz kan hücreleri
üzerinde sinerjik yan etkiler oluşabilir. Bu iki ajanı birlikte kullananlarda,
doza bağlı olarak nötropeni insidansı tek zidovudin ile beklenenden daha
yüksek olmuştur.
LABORATUAR TESTLERİ
INTRON A Enjektabl ile tedavi sırasında düzenli olarak ve tedaviye
başlamadan önce, standart kan testleri ve kan kimyası kontrolü yapılmalıdır
(tam kan sayımı ve diferansiyel sayım, trombosit sayımı, elektrolitler,
karaciğer enzimleri, serum ALT, serum bilirubin ve albumin, serum protein
ve serum kreatinin buna dahildir). Tiroid uyaran hormon (TSH) düzeyleri,
INTRON A tedavisine başlamadan önce normal sınırlar içinde olmalıdır.
Tiroid fonksiyon bozukluğuna işaret eden semptomların geliştiği hastaların
tiroid fonksiyonu değerlendirilmelidir.
Hepatit tedavisi olan hastalarda, kontrol 1; 2; 4; 12; 16; haftalarda ve daha
sonra tedavi bitene kadar her ay yapılmalıdır. Eğer INTRON A tedavisi
sırasında ALT alevlenirse (> başlangıç değerinin iki katı) karaciğer
yetersizliği işaret ve belirtileri gözlenene kadar INTRON A devam ettirilir.
ALT alevlenmesi sırasında, iki haftalık aralarla protrombin süresi, ALT, alkali
fosfataz, albumin ve bilirubin düzeyleri kontrol edilir.
INTRON A YA STERİL CAM YA DA PLASTİK ATILAN ŞIRINGA İLE
UYGULANIR.
Parenteral ilaçlar, uygulanmadan önce renk değişimi ve katı madde içeriği
bakımından kontrol edilmelidir. Deri altına uygulanan idame dozları hekim
kararına bağlı olarak, istenirse hasta tarafından uygulanabilir.
Trombosit sayısı 50.000/mm3’den az olan hastalara INTRON A adale içine
uygulanmamalıdır, bunun yerine deri altı tercih edilmelidir. Eğer INTRON A
Enjektabl ile tedavi sırasında bir yan etki oluşursa, doz ayarlanmalı
(%50 azaltma), ya da yan etki ortadan kalkana kadar tedaviye ara
verilmelidir. Eğer doz yeterince ayarlandıktan sonra sürekli veya tekrarlayan
tahammülsüzlük gelişirse, ya da hastalık ilerlerse, INTRON A Enjektabl
tedavisi kesilmelidir.
1. Kronik Hepatit B: –Standart-müşterek kararla tavsiye edilen doz
şeması– Tavsiye edilen doz haftada 30-35 milyon IU’dur. 16 hafta boyunca,
ya her gün 5 milyon IU dozda ya da haftada 3 defa 10 milyon dozda,
intramüsküler ya da subkütan olarak uygulanır.
2. Kronik Hepatit C/NANB: Tavsiye edilen doz, 18 aya kadar haftada
3 defa üç milyon IU’dur, subkütan olarak uygulanır. Çoğu hastada 12 hafta
içinde ALT düzeylerinde iyileşme görülebilmektedir. Üç milyon IU’ye cevap
vermeyen bazı hastalara daha yüksek dozlar uygulanabilir, doz haftada üç
defa 10 milyon IU’ye kadar çıkartılabilir. INTRON A tedavisini takiben
hastalığı nüksedenlere, evvelce cevap verdikleri dozla tekrar tedaviye
başlanabilir.
3. Kronik Delta Hepatiti: INTRON A Enjektabl, başlangıçta en az üç-dört
ay, haftada üç defa 5 milyon IU/m2 dozda subkütan olarak uygulanır. Doz
hastanın tahammülüne göre ayarlanabilir.
4. Larenks papillomatozu: Lazerle tümörlü dokunun alınmasından sonra, haftada üç defa (gün aşırı), 3 milyon IU/m2 INTRON A deri altına uygulanır.
Doz, hastanın ilaca gösterdiği toleransa göre ayarlanabilir. Tedaviye cevap
alınması için 6 aydan fazla tedavi gerekebilir.
5. Hairy Cell Lösemisi: Tavsiye edilen INTRON A Enjektabl doz, haftada
3 defa (gün aşırı), 2 milyon IU/m2’dir ve subkütan ya da intramüsküler
olarak uygulanır. Doz hastanın ilaca toleransına göre ayarlanabilir. Dalağı
alınmış ya da alınmamış hastalar, transfüzyon ihtiyacında benzer azalmayla
birlikte, ilaca, benzer cevap verirler.
Bir ya da daha fazla hematolojik değifikenin normale dönmesi 2 aylık tedavi
süresi alır. Üç değifikenin ise (granülosit, trombosit, hemoglobin düzeyleri)
düzelmesi 6 ay ya da daha uzun sürebilir. Tedaviye başlamadan önce,
06TT69352IN 03-04-2001 15:00 Pagina 1
PRESS PARMA PM1 IN03GV 06TT69352IN (verso) pms 201 maroon
periferik kan hemoglobin, trombosit, granülosit ve kemik iliği “hairy cell”
sayımı yapılmalıdır. Tedaviye cevabın olup olmadığını tayin etmek üzere bu
parametreler tedavi esnasında düzenli olarak kontrol edilmelidir. Eğer cevap
alınırsa, laboratuar bulguları, yaklaşık üç ay dengede kalıncaya kadar ve
daha fazla iyileşme görülmeyene kadar tedaviye devam edilmelidir. Eğer
6 ay içinde tedaviden cevap alınmazsa tedavi kesilmelidir. Hastalık hızla
ilerlemedikçe ya da aşırı tahammülsüzlük olmadıkça, bu küre devam
edilmektedir.
INTRON A ile tedaviye ara verildikten sonra tekrar INTRON A ile tedavi
uygulandığında %90’dan fazla hastadan cevap alındığı bilinmektedir.
6. Kronik Miyeloid Lösemi: Tavsiye edilen INTRON A Enjektabl dozu,
günde 4-5 milyon IU/m2’dir, deri altına uygulanır. 0.5 milyon IU/m2 ile
10 milyon IU/m2 arasındaki dozlar, beyaz kan hücresi miktarını kontrol
etmek için gerekebilir. Beyaz kan hücre sayımı kontrol edildiğinde, doz
haftada üç defa (gün aşırı) verilebilir. Çalışmalar, hastalığın kronik fazında
olan hastalardan INTRON A tedavisi ile cevap alma ihtimalinin daha fazla
olduğunu göstermiştir. Tedaviye teşhis koyulur koyulmaz başlamak gerekir
ve en az 18 ay tam hematolojik cevap alınana kadar tedaviye devam
edilmelidir. Cevap verecek olan hastalarda genellikle hematolojik cevap
tedavinin ilk iki üç ayında görülür. Bu hastalar, tam hematolojik cevap
al