Naropin, yalnızca bölgesel anestezi konusunda deneyimli hekimler tarafından ya da bu hekimlerin denetiminde kullanılmalıdır.
Yeterli anestezi sağlamak için etkili en düşük doz hedeflenmelidir.
Uygulamada aşağıdaki doz tablosundan yararlanılabilir. Doz, istenen blok derecesi ve hastanın genel durumuna göre ayarlanmalıdır.
Genel bir kural olarak, cerrahi anestezide daha yüksek konsantrasyonların ve dozların uygulanması önerilir. Akut ağrı tedavisinde analjezi için düşük konsantrasyonların ve dozların kullanılması önerilir.
Enjeksiyonun damar içine yapılmadığından emin olabilmek için, enjeksiyon öncesinde ve enjeksiyon sırasında enjektör pistonu geriye çekilerek kontrol edilmelidir. Yüksek dozlar enjekte edilecekse, test dozu olarak 3-5 mL adrenalinli lidokain uygulanması önerilir. Doz yavaş olarak dakikada 25-50 mg hızında ya da bölünmüş dozlar şeklinde uygulanmalı ve bu sırada hastanın hayati fonksiyonları yakından izlenirken hastayla sözlü temas kurulmalıdır.
Toksisite belirtileri ortaya çıkarsa enjeksiyona derhal son verilmelidir.Enjeksiyonun yanlışlıkla damar içine yapılması, kalp hızının geçici olarak yükselmesi ile yanlışlıkla yapılan intratekal enjeksiyon spinal blok belirtileri ile anlaşılabilir.
Boyun bölgesinde pleksus bloğu sağlamak amacıyla 40 mL Naropin 7.5 mg/mL uygulanmasından sonra ropivakain bazı hastalarda en yüksek plazma konsantrasyonlarına ulaşarak merkezi sinir sistemi toksisitesine bağlı hafif semptomlar görülebilir. Bu nedenle 40 mL Naropin 7.5 mg/mL (300 mg ropivakain) üzerindeki dozlar önerilmemektedir.
Sezeryan operasyonlarında 7.5 mg/mL'nin üzerindeki konsantrasyonlar ile araştırma yapılmamıştır.
Sürekli infüzyon ya da tekrarlanan bolus enjeksiyonlarla sağlanan uzun süreli bloklarda, toksik plazma konsantrasyonlarına ulaşma ya da lokal sinir yaralanması riskinin bulunduğu unutulmamalıdır. Erişkinlerde 24 saat içinde cerrahi amaç ve postoperatif analjezi amacıyla toplam 800 mg'a kadar uygulanan ropivakain dozları ve postoperatif dönemde 72 saat boyunca saatte 28 mg'a varan hızlarda sürekli epidural infüzyon şeklindeki uygulamalar iyi tolere edilmiştir.
Postoperatif ağrı tedavisinde; blok, bolus tarzında 10 mg/mL veya 7.5 mg/mL'lik Naropin'in preoperatif olarak veya 7.5 mg/mL'lik Naropin'in postoperatif olarak uygulanması ile sağlanır.
Analjezinin 2 mg/mL Naropin infüzyonu ile devam etmesi sağlanabilir. Klinik araştırmalarda, saatte 6-14 mL'lik (12-28 mg) infüzyon hızlarının orta ya da şiddetli postoperatif ağrısı olan vakaların çoğunda yeterli analjezi sağladığı ve bu sırada sadece çok hafif ve ilerleyici olmayan motor bloğa yol açtığı gözlenmiştir. Bu yöntemle, narkotik analjezik gereksiniminde anlamlı bir azalma sağlanmıştır.
Klinik çalışmalarda, postoperatif ağrı tedavisi amacıyla 72 saat süreyle Naropin 2 mg/mL tek başına ya da 1-4 mg/mL fentanil ile kombine olarak epidural infüzyon yoluyla kullanılmıştır. Naropin 2 mg/mL (6-14 mL/saat) hastaların çoğunda yeterli analjezi sağlamıştır.
Naropin ve fentanil kombinasyonu analjeziyi güçlendirmiş ancak opioid yan etkilerine yol açmıştır.
Naropin koruyucu madde içermediğinden, açılan plastik infüzyon
torbasındaki kullanılmayan solüsyonlar atılmalıdır. Açılmamış torbalar
otoklavda tekrar sterilize adilmemelidir.
DOZ AŞIMI HALİNDE ALINACAK TEDBİRLER
Toksisite
Yanlışlıkla damar içine 200 mg ropivacain'in enjekte edildiği brakiyal
pleksus bloğunda 1 konvülsiyon vakası gözlendi
Semptomlar
Lokal anesteziklerin yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesi hızla toksik etkilere yol açabilir. Doz aşımlarında, enjeksiyon bölgesine ve doza bağlı olarak en yüksek plazma konsantrasyonlarına ulaşması bir-iki saat kadar sürebilir ve toksisite belirtileri gecikebilir. Bu nedenle hastalar en az birkaç saat gözetim altında tutulmalıdır.
Merkezi sinir sistemi toksisitesi, bulgu ve belirtilerin giderek ağırlaştığı bir tablodur. Önce görme ya da işitme bozuklukları, dudak ve dilde his kaybı, göz kararması ve baş dönmesi, ku