RIMOSOPT göz damlasý 5 ml Klinik Özellikler

World Medicine İlaç San. ve Tic. Ltd.Şti

[ 27 June  2017 ]

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Topikal beta-blokörlere yeterli yanıt vermeyen kronik açık açılı glokom veya oküler hipertansiyonu olan hastalarda intraoküler basıncı (GİB) düşürmek için kullanılır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Yetişkinler için önerilen doz (yaşlılar dahil):

    Önerilen RİMOSOPT dozu, etkilenen göze (gözlere) 12 saat arayla günde 2 kez 1 damladır.

    Uygulama şekli:

    Göze damlatılarak uygulanır.

    Diğer göz damlalarıyla olduğu gibi, olası bir sistemik emilimi azaltmak için, gözyaşı kesesine medial kantusa baskı uygulanmalı(punktum oklüzyonu) ya da göz kapakları iki dakika boyunca kapanmalıdır. Bu yöntem, her bir damlanın damlatılmasından hemen sonra uygulanmalıdır. Bu, sistemik yan etkilerin azalmasını ve lokal aktivitenin artmasını sağlayabilir.

    Gözlerin ya da göz damlasının kontaminasyonundan kaçınmak için, damlalığın ucu herhangi bir yüzey ile temas ettirilmemelidir.

    Birden fazla topikal oftalmik ilaç kullanılıyorsa, ilaçlar en azından 5 dakika arayla uygulanmalıdır

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

    RİMOSOPT, karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda incelenmemiştir. Dolayısıyla bu hastaların tedavisinde dikkatli kullanılmalıdır.

    Pediyatrik popülasyon

    RİMOSOPT yeni doğanlarda ve küçük çocuklarda (2 yaşın altındakiler) kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3,4.4,4.8,4.9)

    RİMOSOPT'un etkililiği ve güvenliliği çocuklarda ve adolesanlarda (2 ila 17 yaş arası) saptanmamış olduğundan, çocuklarda ve adolesanlarda kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.4, 4.8, 4.9).

    Geriyatrik popülasyon:

    Topikal oftalmik kullanım ile ilgili olarak yaşlılarda herhangi bir dozaj ayarlaması bildirilmemiştir.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    Pediyatrik popülasyon

    İki yaş ve üstündeki çocukların, özellikle 2 ila 7 yaş arasındakilerin ve/veya 20 kg'dan az olanların, tedavisi dikkatli bir şekilde yapılmalı ve somnolansın yüksek insidansı ve ağırlığı nedeniyle yakından takip edilmelidir. RİMOSOPT'un etkililiği ve güvenliliği çocuklarda ve adolesanlarda (2 ila 17 yaş arası) saptanmamıştır (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.8).

    Göz hastalıkları:

    Bazı hastalar, klinik çalışmalarda RİMOSOPT'la alerjik tipte reaksiyonlar (alerjik konjunktivit ve alerjik blefarit) yaşamıştır. Alerjik konjunktivit, hastaların %5.2'sinde görülmüştür. Başlangıç genelde 3 ve 9 ay arasında olmuştur ve %3.1 oranında çalışma sonlandırılmıştır. Alerjik blefarit yaygın olmayan oranda (<%1) raporlanmıştır. Alerjik reaksiyonlar görüldüğü taktirde RİMOSOPT tedavisi kesilmelidir.

    RİMOSOPT ile gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir, bazı bildirimler intraoküler basınçta artış ile ilişkilendirilmiştir.

    RİMOSOPT, dar (kapalı) açılı glokom hastalarında çalışılmamıştır. Sistemik etkiler:

    Topikal olarak uygulanan diğer oftalmik ajanlar gibi, RİMOSOPT da sistemik olarak absorbe

    edilebilir. Bileşimindeki etken maddelerin bireysel olarak sistemik emiliminde bir artış gözlenmemiştir.

    Bileşimindeki beta-adrenerjik madde timolol nedeniyle, sistemik beta-blokörlerle görülebilen bazı kardiyovasküler, pulmoner ve sistemik beta-adrenerjik blokör ajanlarla görülen diğer tipte advers reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Topikal oftalmik uygulamadan sonraki sistemik advers reaksiyonlar insidansı, sistemik uygulamadan daha düşüktür. Sistemik absorpsiyonun düşürülmesi için, bkz. bölüm 4.2.

    Kardiyak hastalıklar:

    Timolol uygulamasını takiben, kardiyak yetmezlikle ilişkili nadir ölüm vakaları da dahil kardiyak reaksiyonlar raporlanmıştır. Kardiyovasküler hastalığı (örn: koroner kalp hastalığı, Prinzmetal anjina ve kardiyak yetmezlik) ve hipotansiyonu olan hastalarda, beta-blokörler ile tedavi dikkatli bir şekilde değerlendirilmeli ve diğer etkin maddelerle tedavi düşünülmelidir. Kardiyovasküler hastalıkları olan hastaların, bu hastalıkların kötüye gitme belirtileri ve advers reaksiyonlar bakımından izlenmesi gerekir.

    Betablokörler, kondüksiyon süresine olumsuz etkilerinden dolayı birinci derece kalp bloğu olan hastalara dikkatli verilmelidir.

    Sistemik beta blokörler ile olduğu üzere, koroner kalp hastalığı olan hastalarda tedavinin sonlandırılması gerekliyse, tedavi ritim hastalıkları, miyokardiyal enfarktüs veya ani ölümün engellenmesi için aşamalı olarak sonlandırılmalıdır.

    Vasküler hastalıklar:

    Ciddi periferal dolaşım bozukluğu (örn: ciddi Raynaud's hastalığı veya Raynaud's sendromu) olan hastaların tedavisi dikkatli yapılmalıdır.

    Respiratuar hastalıklar:

    Bazı oftalmik beta-blokörlerin uygulanmasından sonra, astımlı hastalarda bronkospazma bağlı ölüm dahil, respiratuar tepkiler bildirilmiştir. RİMOSOPT, hafif/orta şiddette kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalarda dikkatle ve sadece olası yarar potansiyel riskten fazlaysa uygulanmalıdır.

    Hipoglisemi/diyabet:

    Beta-blokör ajanlar, spontan hipoglisemisi olan veya labil diyabetik hastalara dikkatle uygulanmalıdır, zira beta-blokörler akut hipogliseminin belirti ve bulgularını maskeleyebilmektedir.

    Hipertiroidizm:

    Beta-blokörler hipertiroidizm bulgularını maskeleyebilir.

    RİMOSOPT, metabolik asidozu ve tedavi edilmeyen feokromositoması olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

    Korneal hastalıklar:

    Oftalmik beta-blokörler, gözde kuruluğa neden olabilir. Korneal hastalıkları olan hastalara dikkatle uygulanmalıdır.

    Diğer beta-blokör ajanlar:

    Halihazırda bir sistemik beta-blokör ajan kullanan hastalara timolol verildiğinde, intraoküler basınca etkisini veya sistemik beta-blokörlerin bilinen etkilerini potansiyalize edebilir. Bu hastaların tedaviye cevabı dikkatle izlenmelidir. İki adet topikal beta-adrenerjik blokör kullanımı tavsiye edilmemektedir (bkz. Bölüm 4.5).

    Anafilaktik reaksiyonlar:

    Beta-blokörler kullanılırken, çeşitli alerjenlere karşı ağır anafilaktik reaksiyon hikayesi ya da atopi hikayesi olan hastalar, bu alerjenlerin sebep olduğu tekrarlanan zorluklara karşı daha reaktif olabilir ve anafilaktik reaksiyonların tedavisinde kullanılan olağan adrenalin dozuna yanıt vermeyebilirler.

    Koroidal dekolman:

    Aközü baskılayan tedavinin (ör; timolol, asetazolamid) uygulanmasıyla, filtrasyon prosedüründen sonra koroid dekolmanı bildirilmiştir.

    Cerrahi anestezi:

    Beta-blokör oftalmolojik preparatlar, bazı maddelerin sistemik beta-agonist etkilerini bloke edebilir, örn: adrenalin. Hasta timolol kullandığını anestezi uzmanına bildirmelidir.

    Yardımcı maddeler

    Benzalkonyum klorür:

    RİMOSOPT'un içeriğinde bulunan benzalkonyum klorür, göz irritasyonuna neden olabilir ve uzun kullanımda göz yaşı filmini ve korneal yüzeyi etkileyebilir. Yumuşak kontakt lenslerle temasından kaçınınız. İlacı uygulamadan önce kontakt lensi çıkartınız ve lensi tekrar takmak için en az 15 dakika bekleyiniz. Benzalkonyum klorürün yumuşak kontakt lenslerin renklerinin bozulmasına neden olduğu bilinmektedir.

    RİMOSOPT'ın kuru göz hastalarında ve kornea hasarı yaşayabilecek hastalarda dikkatle kullanılması gerekmektedir. Uzun kullanımlar sırasında hastaların takip edilmesi gerekmektedir.

    Fosfat tamponu:

    RİMOSOPT fosfat içerir ve bu madde, çok nadir vakada tedavi sırasındaki kalsiyum birikmesine bağlı olarak korneada bulanık alanlar gelişmesine sebep olabilir

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    Brimonidin timolol sabit kombinasyonu ile etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.

    RİMOSOPT ile spesifik ilaç etkileşim çalışmaları yürütülmemiş olmasına rağmen, santral sinir sistemi depresanları ile (alkol, barbitüratlar, opiatlar, sedatifler veya anestezikler) additif ya da potansiyelize edici bir etkinin teorik olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.

    Oftalmik beta-blokör çözeltisi, oral kalsiyum kanal blokörleri, beta-adrenerjik blokör ajanlar, anti-aritmikler (amyodaron dahil), digitalis glikozidleri, parasempatomimetikler veya guanetidin ile birlikte uygulandığında, hipotansiyon ve/veya belirgin bradikardi ile sonuçlanabilen additif etki potansiyeli mevcuttur. Brimonidin uygulamasından sonra, çok nadiren (10.000'de <1'den az) hipotansiyon vakaları bildirilmiştir. Dolayısıyla, RİMOSOPT sistemik antihipertansiflerle birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır.

    Oftalmik beta-blokörler ve adrenalin (epinefrin) birlikte kullanıldığında, bazen midriyazisin ortaya çıktığı bildirilmiştir. Beta-blokörler, antidiyabetik ajanların hipoglisemik etkisini arttırabilir. Beta-blokör ajanlar, hipogliseminin belirti ve bulgularını maskeleyebilir (bkz. Bölüm 4.4).

    Beta-blokörler kullanılırken, klonidinin aniden kesilmesine karşı verilen hipertansif reaksiyon güçlenebilir.

    CYP2D6 inhibitörleri (örn: kinidin, fluoksetin, paroksetin) ve timololun kombine tedavisi sırasında, güçlenmiş sistemik beta-blokaj (örn: kalp hızında azalma, depresyon) bildirilmiştir.

    Bir beta-blokör ile anestetik ilaçların birlikte kullanılması, kompensatuvar taşikardiyi azaltabilir ve hipotansiyon riskini arttırabilir (bkz. Bölüm 4.4), bu nedenle hasta RİMOSOPT kullanıyor ise, anestezi uzmanı bilgilendirilmelidir.

    RİMOSOPT, iyotlu kontrast maddeler ile veya intravenöz verilen lidokain ile birlikte kullanılıyor ise, dikkatli olunmalıdır.

    Simetidin, hidralazin ve alkol, timololün plazma konsantrasyonlarını arttırabilir.

    RİMOSOPT uygulamasından sonra dolaşımdaki katekolamin düzeyine ait veri bulunmamaktadır. Ancak, dolaşımdaki aminlerin metabolizmasını ve alımını (up-take) etkileyebilen ilaçları (örn: klorpromazin, metilfenidat, rezerpin) alan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

    Adrenerjik reseptör agonistleri veya antagonistleri gibi (örn; izoprenalin, prazosin) α-adrenerjik agonistlerle etkileşebilecek ya da bunların aktivitelerine müdahale edebilecek sistemik bir ajanla (farmasötik formuna bakılmaksızın) birlikte tedaviye başlarken (veya dozaj değiştirilirken) dikkatli olunmalıdır.

    RİMOSOPT ile spesifik ilaç etkileşim çalışmaları yürütülmemiş olmasına rağmen, prostamidler, prostaglandinler, karbonik anhidraz inhibitörleri ve pilokarpin ile additif göz içi basınç düşürücü etkinin teorik olarak olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

    Brimonidinin MAO inhibitörleri ile tedavi gören veya noradrenerjik transmisyonu etkileyen antidepresan (örn: trisiklik antidepresanlar ve miyaserin) kullanan hastalarda birlikte uygulanması kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3). MAOI tedavisi almakta olan hastalarda, RİMOSOPT tedavisine başlamadan önce, ilaç kesildikten sonra 14 gün beklenmelidir.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    İlk trimesterde: Gebelik kategorisi C'dir.

    2. ve 3. trimesterde: Gebelik kategorisi D'dir.

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

    Doğum kontrolüyle ilgili klinik veri mevcut değildir.

    Gebelik dönemi

    Brimonidin timolol sabit kombinasyonunun hamile kadınlarda kullanımıyla ilgili yeterli veri mevcut değildir. RİMOSOPT hamilelik sırasında açıkça gerekmediği haller dışında kullanılmamalıdır. Sistemik absorpsiyonun azaltılmasıyla ilgili olarak, bkz. bölüm 4.2.

    Brimonidin tartarat

    Brimonidin tartaratın hamile kadınlarda kullanımıyla ilgili yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlarda yapılan çalışmalar, yüksek maternotoksik dozlarda reproduktif toksisite göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlar için potansiyel risk bilinmemektedir.

    Timolol

    Hayvanlarda yapılan çalışmalar, klinik kullanımda olacağından önemli ölçüde daha yüksek dozlarda reproduktif toksisite göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).

    Epidemiyolojik çalışmalar malformatif etki açığa çıkarmamıştır. Ancak bu çalışmalarda beta- blokörler oral yoldan uygulandığında intrauterin gelişim geriliği riski gösterilmiştir. Ek olarak, doğuma kadar beta-blokörler uygulandığında yenidoğanda beta-blokaj bulgu ve semptomları (örn: bradikardi, hipotansiyon, solunum yetersizliği ve hipoglisemi) gözlemlenmiştir. RİMOSOPT hamilelik esnasında doğuma kadar uygulandığında, yenidoğan ilk günlerde dikkatle takip edilmelidir.

    Laktasyon dönemi

    Brimonidin tartarat

    Brimonidinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir, ancak emziren ratların sütüne geçmektedir.

    Timolol

    Beta-blokörler, anne sütüne geçmektedir. Ancak, göz damlasındaki timololün terapötik dozunda, infantta beta-blokaj klinik semptomlarını oluşturması için gereken miktarın anne sütünde bulunması olası değildir. Sistemik absorpsiyonu azaltmak için, Bbkz. Bbölüm 4.2.

    RİMOSOPT emziren kadınlar tarafından kullanılmamalıdır.

    Üreme yeteneği / fertilite

    Bildirilmemiştir.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    RİMOSOPT'un araç ve makine kullanımı üzerine minör etkisi vardır.

    RİMOSOPT araba veya makine kullanımını etkileyecek şekilde geçici bulanık görmeye, görme bozukluğuna, yorgunluk ve/veya sersemliğe neden olabilir. Bu nedenle, hasta araç ya da makine kullanmadan önce bu semptomlar geçene kadar beklemelidir.

    4.8. İstenmeyen etkiler

    12 aylık klinik verilere dayanarak, en yaygın bildirilen advers olaylar konjunktival hiperemi (yaklaşık olarak hastaların %15'inde) ve gözde yanma hissidir (yaklaşık olarak hastaların

    %11'inde). Bu olguların çoğu hafiftir ve sırasıyla yalnızca %3,4 ve %0,5 oranında ilaç kesilmesine yol açmışlardır.

    Advers olayların sıklık dereceleri aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:

    Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Psikiyatrik hastalıklar

    Yaygın: Depresyon

    Sinir sistemi hastalıkları

    Yaygın: Baş ağrısı, somnolans Yaygın olmayan: Sersemlik, senkop

    Göz hastalıkları

    Çok yaygın: Konjunktival hiperemi, gözde yanma

    Yaygın: Gözde batma hissi, alerjik konjunktivit, korneal erozyon, yüzeyel noktalı keratit, göz kaşıntısı, konjunktival follikulozis, görme bozukluğu, blefarit, epifora, göz kuruluğu, gözde akıntı, gözde ağrı, gözde irritasyon, yabancı cisim hissi

    Yaygın olmayan: Görme keskinliğinde kötüleşme, konjunktivada ödem, foliküler konjunktivit, alerjik blefarit, konjunktivit, vitreusta bulanıklık, astenopi, fotofobi, papiller hipertrofi, göz kapağında ağrı, konjunktivada solukluk, kornea ödemi, kornea infiltratları, vitreus dekolmanı

    Kardiyak hastalıklar

    Yaygın olmayan: Konjestif kalp yetmezliği, çarpıntı

    Vasküler hastalıklar

    Yaygın: Hipertansiyon

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

    Yaygın olmayan: Rinit, burun kuruluğu

    Gastrointestinal hastalıklar

    Yaygın: Ağız kuruluğu

    Yaygın olmayan: Ağızda kötü tat hissi, bulantı, ishal

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Yaygın: Göz kapağında ödem, göz kapağında kaşıntı, göz kapağında eritem Yaygın olmayan: Alerjik kontakt dermatiti

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Yaygın: Astenik durumlar

    Aşağıdaki istenmeyen etkiler, RİMOSOPT piyasaya çıktıktan sonra bildirilmiştir:

    Göz hastalıkları

    Bilinmiyor: Bulanık görme

    Kardiyak hastalıklar

    Bilinmiyor: Aritmi, bradikardi, taşikardi

    Vasküler hastalıklar

    Bilinmiyor: Hipotansiyon

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Bilinmiyor: Yüzde eritem

    Komponentlerden biri ile görülen ve RİMOSOPT ile görülmesi muhtemel ek istenmeyen etkiler:

    Brimonidin

    Psikiyatrik hastalıklar

    Bilinmiyor: İnsomnia

    Göz hastalıkları

    Bilinmiyor: İritis, iridosiklit (anterior üveit), miyozis

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

    Bilinmiyor: Üst solunum semptomları, dispne

    Sindirim sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor: Gastrointestinal semptomlar

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Bilinmiyor: Eritem, yüzde ödem, pruritus, döküntü ve vazodilatasyon dahil deri reaksiyonları

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Bilinmiyor: Sistemik alerjik reaksiyonlar

    Brimonidinin konjenital glokom tedavisinin parçası olarak kullanıldığı vakalarda, brimonidin uygulanan yenidoğan ve infantlarda (2 yaşın altındaki çocuklarda) bilinç kaybı, letarji, somnolans, hipotansiyon, hipotoni, bradikardi, hipotermi, siyanoz, solukluk, respiratuar depresyon ve apne gibi doz aşımı semptomları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.3).

    2 yaş ve üzerindeki çocuklar, özellikle 2-7 yaşındakiler ve/veya ≤20 kg olanlarda, yüksek insidansta ve ciddiyette somnolans bildirilmiştir.

    Timolol

    Diğer topikal uygulanan oftalmik ilaçlar gibi RİMOSOPT da sistemik dolaşıma absorbe edilir. Timololün absorpsiyonu, sistemik beta-blokör ajanlarla görülen benzer istenmeyen etkilere neden olabilir.

    Sistemik istenmeyen etkiler insidansı, topikal uygulamada sistemik uygulamaya göre daha düşüktür. Sistemik absorpsiyonun azaltılması için, bkz. Bölüm 4.2.

    Oftalmik beta blokörler ile görülen ve RİMOSOPT ile görülmesi muhtemel ek istenmeyen etkiler:

    Bağışıklık sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor: Anjiyoödem, ürtiker, lokalize ve generalize döküntü, pruritus, anafilaktik reaksiyon dahil sistemik alerjik reaksiyonlar

    Metabolizma ve beslenme hastalıkları

    Bilinmiyor: Hipoglisemi

    Psikiyatrik hastalıklar

    Bilinmiyor: İnsomnia, kabus, hafıza kaybı, halüsinasyon

    Sinir sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor: Serebrovasküler kaza, serebral iskemi, miyasthenia gravis belirti ve bulgularında artış, parestezi

    Göz hastalıkları

    Bilinmiyor: Keratit, filtrasyon cerrahisini takiben azalmış koroid dekolmanı (bkz. Bölüm 4.4), kornea duyarlığında azalma, kornea erozyonu, diplopi, ptozis

    Kardiyak hastalıklar

    Bilinmiyor: Göğüs ağrısı, ödem, atriyoventriküler blok, kardiyak arest, kardiyak yetmezlik

    Vasküler hastalıklar

    Bilinmiyor: Raynaud fenomeni, el ve ayaklarda soğukluk

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

    Bilinmiyor: Bronkospazm (daha önceden bronkospastik hastalığı olan hastalarda), dispne, öksürük

    Gastrointestinal hastalıklar

    Bilinmiyor: Dispepsi, abdominal ağrı, kusma

    Deri ve deri altı doku hastalıkları

    Bilinmiyor: Alopesi, psöriasiform döküntü veya psöriasisde alevlenme, deride döküntü

    Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

    Bilinmiyor: Miyalji

    Üreme sistemi ve meme hastalıkları

    Bilinmiyor: Cinsel işlev bozukluğu, libidoda azalma

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

    Bilinmiyor: Bitkinlik

    Fosfat içeren göz damlalarında bildirilen istenmeyen etkiler:

    Ciddi korneal hasarı olan hastalarda, fosfat içeren göz damlalarının kullanımına bağlı olarak, çok seyrek olarak korneal kalsifikasyon bildirilmiştir.

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Seyrek olarak bildirilen RİMOSOPT doz aşımı vakaları, olumsuz sonuçlanmamıştır. Doz aşımı tedavisi, destekleyici ve semptomatik tedavi içermektedir, hastanın hava yolları açık tutulmalıdır.

    Brimonidin

    Oftalmik doz aşımı (Yetişkinler):

    Bildirilen vakalarda, genelde istenmeyen etkilerde listelenen advers olaylar olmuştur.

    Yanlışlıkla yutma sonucu oluşan doz aşımı (Yetişkinler):

    Brimonidinin yetişkinlerde yanlışlıkla yutulması hakkında çok az bilgi mevcuttur. Günümüze kadar bildirilen tek istenmeyen etki hipotansiyondur. Hipotansiyon episodunu posthipotansif hipertansiyonun izlediği bildirilmiştir. Diğer alfa-2-agonistlerin oral doz aşımlarının hipotansiyon, asteni, kusma, letarji, sedasyon, bradikardi, aritmi, miyozis, apne, hipotoni, hipotermi, solunum depresyonu ve nöbet gibi semptomlara neden olduğu bildirilmiştir.

    Pediyatrik popülasyon:

    Pediyatrik bireylerin brimonidin oftalmik çözeltisini kazara yutması sonucu ciddi istenmeyen etkiler yayınlanmış ya da Allergan'a bildirilmiştir. Bu bireyler, SSS depresyonu, genelde geçici koma veya düşük bilinç seviyesi, letarji, somnolans, hipotoni, bradikardi, hipotermi, solgun beniz, solunum depresyonu ve apne gibi semptomlar tecrübe etmiştir ve gerektiğinde

    intübasyonlu yoğun bakıma gereksinim duymuşlardır. Bütün bireylerin, genelde 6-24 saat içinde tamamıyla iyileştiği bildirilmiştir.

    Timolol

    Sistemik timolol doz aşımı semptomları, bradikardi, hipotansiyon, bronkospazm, baş ağrısı, baş dönmesi ve kardiyak arest içermektedir. Hastalarla yapılan bir çalışma, timololün kolayca diyalize edilemediğini göstermiştir.