PERIZOL 10 mg film kaplý tablet (50 tablet) Klinik Özellikler

Merck İlaç Ecza ve Kimya Ticaret AŞ

[ 31 July  2018 ]

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Aşağıdaki durumları içeren hipertiroidizm tedavisinde;

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

    Metimazol, karbimazolün aktif metabolitidir, buna rağmen 1 mg metimazol, 1 mg karbimazole eş değer değildir. Bu durum metimazol ile tedaviye başlanacağı zaman veya karbimazolden metimazole geçiş yapılacağı zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Aşağıda tavsiye edilen dozlarda kullanılmalıdır;

    Yetişkinlerde kullanım:

    Hastalığın ciddiyetine ve günlük iyodür alımına göre tedaviye genelde günlük 10 ila 40 mg metimazol dozları ile başlanmaktadır. Çoğu vakalarda günlük 20-30 mg metimazol başlangıç dozları ile tiroid hormonu üretimi inhibisyonu sağlanabilir. Daha hafif vakalarda, tam doz gerekli

    olmayabilir ve daha düşük bir doz düşünülebilir. Ağır hipertiroidizm vakalarında 40 mg metimazol başlangıç dozu gerekli olabilir.

    Tiroid hormonu düzeylerine bakılarak hastanın metabolik durumuna göre doz bireysel olarak ayarlanmaktadır.

    İdame tedavisi için aşağıdaki tedavi seçeneklerinden biri önerilmektedir:

      Hipotiroidizm oluşumunu önlemek amacıyla levotiroksin ile kombine olarak, 5 -20 mg/ gün

      4.3. Kontrendikasyonlar

      PERİZOL, aşağıda belirtilen durumlardaki hastalarda kullanılmamalıdır;

        Metimazole, diğer tiyonamid türevleri veya yardımcı maddelerden (bkz. Bölüm 6.1) herhangi birine karşı aşırı hassasiyeti olan,

        Orta veya şiddetli kan sayımı bozuklukları (granülositopeni) olan,

        Hipertiroidizm nedeniyle oluşmamış, önceden var olan kolestazı olan,

        Ciddi karaciğer yetmezliği

        Tiyamazol veya ön ilacı karbimazol uygulamasından sonra akut pankreatit gelişim öyküsü bulunan

        Metimazol ve tiroid hormonlarının kombine tedavisi, gebelik sırasında kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.6).

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      PERİZOL aşağıdaki hastalarda kullanılmamalıdır;

        Hafif, aşırı hassasiyet reaksiyonları öyküsü (örn. alerjik döküntü, kaşıntı) olan.

        Metimazol aşağıdaki hastalarda sadece kısa dönem ve dikkatli gözlem altında kullanılmalıdır;

        Guatr büyümesi riski nedeniyle trakea daralması olan büyük guatrlı hastalarda.

        Vaskülit

        Vaskülit semptomlarının ortaya çıkması halinde, ilaç gerekli olması durumunda kesilmelidir. Genel olarak, semptomlar tedavinin kesilmesinden sonra geri dönüşümlüdür.

        Miyelotoksisite

        Vakaların %0,3-0,6'sında agranulositoz görüldüğü bildirilmiştir ve hastalar tedavi öncesinde agranülositoz semptomları (stomatit, faranjit, ateş) hakkında bilgilendirilmelidir. Bu semptomlar genellikle tedavinin ilk haftasında görülür, ama tedavinin başlamasından birkaç ay sonra ve tedaviye tekrar başlandığında da oluşabilir. Tedaviye başlamadan önce ve başlandıktan sonra kan sayımının yakın takibi, özellikle önceden var olan hafif granülositopeni vakalarında önerilmektedir. Özellikle tedavinin ilk haftalarında bu semptomlardan herhangi birinin görülmesi durumunda, hastaların kan sayımı için derhal doktorlarını aramaları önerilmektedir. Agranülositoz doğrulanırsa ilacın kesilmesi gereklidir.

        Tavsiye edilen dozlarda diğer miyelotoksik advers reaksiyonlar seyrektir. Bunlar sıklıkla çok yüksek metimazol dozlarıyla (günlük yaklaşık 120 mg) bağlantılı olarak bildirilmiştir. Bu dozlar, özel endikasyonlar (hastalığın şiddetli formları, tirotoksik kriz) için kullanılmalıdır. Metimazol tedavisi esnasında kan iliği toksisitesi, ilacın kesilmesini gerektirmektedir ve gerektiğinde diğer bileşen gruplarından başka bir antitiroid tıbbi ürüne geçilmelidir.

        Akut pankreatit

        Tiyamazol veya ön ilacı karbimazol alan hastalarda pazarlama sonrası akut pankreatit bildirimleri olmuştur. Akut pankreatit oluştuğu takdirde, tiyamazol derhal kesilmelidir. Tiyamazol veya ön ilacı karbimazol verildikten sonra akut pankreatit öyküsü olan hastalara tiyamazol verilmemelidir. Yeniden maruz kalma, başlangıç süresinde azalma ile akut pankreatitin nüks etmesine neden olabilir.

        Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar ve gebelik

        Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar, tedavi sırasında etkili doğum kontrol yöntemlerini uygulamalıdır. Gebelerde tiyamazol kullanımı, bireysel fayda / risk

        değerlendirmesinedayanmalıdır.Gebeliksırasındatiyamazolkullanılıyorsa, ek tiroid hormonu

        uygulaması olmadan en düşük etkin doz uygulanmalıdır. Sıkı maternal, fetal ve yenidoğan izlemi gereklidir (bkz. Bölüm 4.6).

        Hipertiroidizm kontrolü

        Fazla doz, TSH artması nedeniyle subklinik veya klinik hipotiroidizm ve guatra neden olabilir. Bu nedenle ötiroid metabolik durum elde edilir edilmez metimazol dozu azaltılmalıdır ve gerektiğinde ek olarak levotiroksin verilmelidir. Metimazolün tamamen kesilip sadece levotiroksin ile devam edilmesi faydalı değildir.

        Baskılanmış TSH'ye rağmen metimazol tedavisi sırasında guatr büyümesi, altta yatan hastalık sonucudur ve levotiroksin ek tedavisi ile önlenemez.

        Endokrin orbitopati oluşumu veya ağırlaşma riskini minimize etmek için normal TSH seviyeleri elde edilmesi gerekir. Yine de bu durum sıklıkla tiroid hastalığının seyrinden bağımsızdır. Böyle bir komplikasyon, uygun tedavi rejimini değiştirmeyi gerektirmez ve doğru şekilde yürütülen tedaviye advers reaksiyon olarak görülmez.

        Geç hipotiroidizm, antihipertiroid tedavisi sonrasında ek ablatif uygulamalar olmadan da düşük oranda da olsa oluşabilir. Bu muhtemelen ilaca karşı bir advers reaksiyon değildir, ancak altta yatan hastalık nedeniyle tiroidin parenkiminde inflamatuvar ve destrüktif bir süreç olarak düşünülmelidir.

        Hipertiroidizmde patolojik olarak yükselmiş enerji tüketiminin azaltılması (genelde istenen), metimazol tedavisi sırasında vücut ağırlığında artışa neden olabilir. Hastalar, klinik tabloda iyileşmenin enerji tüketimlerinde normalleşmeyi gösterdiği konusunda bilgilendirilmelidir.

        Metimazol (tiyamazol), aktif metabolit karbimazol ve propiltiyourasil arasında çapraz alerji riski vardır.

        PERİZOL laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      İyot eksikliği, tiroidin metimazole yanıtını arttırmaktadır. İyot fazlalığı ise yanıtı azaltmaktadır. Diğer tıbbi ürünlerle direkt etkileşimler bilinmemektedir.

      Ancak hipertiroidizmde diğer tıbbi ürünlerin metabolizmasının ve eliminasyonunun hızlanabileceği dikkate alınmalıdır. Tiroid fonksiyonunun normalleşmesi ile bunlar da doğru orantılı olarak normalleşmektedir. Gerekli olduğu durumlarda doz ayarlaması yapılmalıdır.

      Ayrıca, hipertiroidili hastalarda antikoagülanların artanaktivitelerinin hipertiroidizmin düzelmesiyle normalleştiğine dair kanıt mevcuttur.

      Agranülositozu indükleyen tıbbi ilaçların eş zamanlı kullanılmasında özel itina gereklidir.

      Özellikle, ameliyat prosedüründen önce PT/INR'nin ilaveten gözlemlenmesi gerekmektedir.

      Teofilin dozajını azaltmadan, eğer hasta antitiroid ilaçlar ile tedavi edilir ise teofilinin serum seviyesi artabilir ve toksisite gelişebilir.

      Prednizolon ve metimazolün eş zamanlı kullanılması prednizolon klerensini artırabilir.

      Tiroid tedavisinde kullanılan ilaçların (karbimazol, metimazol) eritromisin metabolizmasını inhibe edebilir, bu durumda eritromisininklerensınıazaltır.

      Stabil dijitalis glikozit tedavisi altındaki hipertiroid hasta; ötiroid hale geldiğinde, serum digitalis düzeyleri artabileceğinden, digitalis glikozidlerin dozajının azaltılması gerekebilir.

      Hipertiroidizm, beta-blokörlerin klerensinde artışa neden olabilir. Hipertiroid hasta, ötiroid hale geldiğinde, beta-adrenerjik blokörlerde doz azaltılması gerekebilir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Bilgi bulunmamaktadır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Pediyatrik hastalarda etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik Kategorisi: D

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) PERİZOL'ün embriyotoksik etkisinin tamamen göz ardı edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, etkili bir doğum kontrol önlemi alınmalıdır.

      Gebelik dönemi

      Tiyamazol'ün gebelik ve/veya fetüs üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. PERİZOL'ün anneye olan faydası, fetüs için yarattığı riske ağır basmadığı sürece gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

      Gebe kadınlarda ciddi maternal ve fetal komplikasyonları önlemek için hipertiroidizm uygun şekilde tedavi edilmelidir.

      Tiyamazol insan plasentasını geçebilir.

      Epidemiyolojik çalışmalardan ve spontan bildirimlerden gelen insan deneyimine dayanarak, tiyamazolün, gebelik sırasında, özellikle gebeliğin ilk üç ayında ve yüksek dozlarda uygulandığında konjenital malformasyonlara neden olduğundan şüphelenilmektedir.

      Bildirilen malformasyonlar arasında aplazia kutis konjenita, kraniyofasiyal malformasyonlar (konalal atrezi; yüz dismorfizmi), eksomfalos, özofageal atrezi, omfalo-mezenterik kanal anomalisi ve ventriküler septal defekt bulunur.

      Tiyamazol gebelik sırasında yalnızca kesin olarak bireysel fayda / risk değerlendirmesinden sonra ve ek tiroid hormonları uygulanmaksızın en düşük etkin dozda uygulanmalıdır. Gebelik sırasında tiyamazol kullanılıyorsa, yakın maternal, fetal ve yenidoğan izlemi önerilir (bkz. Bölüm 4.4).

      Laktasyon dönemi

      Metimazol anne sütüne geçmektedir ve maternal serum seviyelerine ulaşabilmektedir. Dolayısıyla çocukta hipotiroidizm gelişim riski mevcuttur.

      Emzirme esnasında metimazol tedavisi mümkündür, ancak ek tiroid hormonları ilavesi olmadan günlük en fazla 10 mg'a kadar olan düşük dozlar kullanılabilir.

      Yenidoğanın tiroid bezinin fonksiyonu düzenli olarak gözlemlenmelidir.

      Üreme yeteneği/Fertilite

      Üreme yeteneği üzerinde etkisi olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      4.8. İstenmeyen etkiler

      İstenmeyen etkilerin değerlendirilmesi, aşağıda belirtilen sıklık tanımlarına göre yapılmıştır:

      Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Yaygın olmayan: Vakaların %0,3-0,6'sında agranülositoz oluşmuştur. Agranülositoz tedaviye başlanmasından haftalar veya aylar sonra da oluşabilir ve tedavinin kesilmesini gerektirir. Vakaların çoğu spontan olarak gerilemiştir.

      Çok seyrek: Trombositopeni, pansitopeni, jeneralize lenfadenopati.

      Endokrin hastalıkları

      Çok seyrek: İnsülin otoimmün sendromu (kan glukoz seviyesinde belirgin düşme ile).

      Sinir sistemi hastalıkları

      Seyrek: Tat alma duyusunda bozukluk (disguzi, aguzi) seyrek olarak görülmektedir; tedavinin kesilmesinden sonra gerileyebilirler. Yine de normale dönüş birkaç hafta alabilir.

      Çok seyrek: Nevrit, polinöropati.

      Vasküler hastalıklar

      Bilinmiyor: Vaskülit

      Gastrointestinal hastalıkları

      Çok seyrek: Akut tükürük bezi şişmesi. Bilinmiyor: Akut pankreatit

      Hepato-bilier hastalıkları

      Çok seyrek: Bazı vakalarda kolestatik sarılık ve toksik hepatit vakaları tanımlanmıştır. Semptomlar, ilacın kesilmesiyle gerilemiştir. GGT (gama glutamil transferaz) ve alkalin fosfataz veya onun kemik spesifik izoenziminde artışı gibi kolestazın klinik olarak önemsiz işaretleri, tedavi sırasında hipertiroidizmin neden olduğu rahatsızlıklardan ayırt edilmelidir.

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Çok yaygın: Çeşitli derecelerde alerjik deri reaksiyonları (deri döküntüleri, ürtiker, kaşıntı). Genelde hafif geçer ve tedavinin devamında geriler.

      Çok seyrek: Jeneralize dermatit dahil alerjik deri reaksiyonlarının şiddetli formları, alopesi, ilaç kaynaklı lupus eritematoz, hem yetişkin hem de pediyatrik hastalarda, Stevens-Johnson sendromu dahil (izole raporlar dahil çok nadir: jeneralize dermatit dahil şiddetli formları sadece izole vakalarda açıklanmıştır) şiddetli kütanöz aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.

      Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

      Yaygın: Dereceli olarak artralji gelişebilir ve aylar süren tedavi sonrasında bile görülebilir.

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

      Seyrek: Ateş

      Pediyatrik popülasyon

      Çocuklarda advers reaksiyon sıklığı, tipi ve şiddeti yetişkinlerdekine benzerdir.

      Hem yetişkin hem de pediyatrik hastalarda, Stevens-Johnson sendromu dahil (izole raporlar

      dahil çok nadir: jeneralize dermatit dahil şiddetli formları sadece izole vakalarda açıklanmıştır) şiddetli kütanöz aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovilijans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Doz aşımı ilgili metabolizma yavaşlamasına bağlı semptomlar ve geribildirim etkisi yolu ile adenohipofizin aktivasyonu sonucu guatr büyümesiyle sonuçlanan hipertiroidizme yol açar. Bu durum, ötiroid metabolik durum elde edilir edilmez dozun azaltılmasıyla ve gerektiğinde ek levotiroksin uygulamasıyla önlenebilir (bkz. Bölüm 4.2).

      Yanlışlıkla yüksek doz metimazol alımının negatif sonuçları bilinmemektedir.