OXIMIN jel 25 gr Farmakolojik Özellikler

Drogsan İlaçları Sanayi ve Tic. A.Ş.

[ 28 June  2016 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik Grubu: Klindamisin kombinasyonları

ATC Kodu: D10AF51

Klindamisin:

Klindamisin, Gram pozitif aerob bakterilere ve anaerob bakterilerin çoğuna karşı bakteriostatik etkili, linkozamid grubu bir antibiyotiktir. Klindamisin gibi linkozamidler, bakteri ribozomunun 50S alt ünitesine bağlanır ve protein sentezinin erken evresini inhibe eder.

Klindamisin, esas olarak bakteriyostatik etkili olmasına rağmen, yüksek konsantrasyonlarda duyarlı türlere karşı yavaş bakterisidal etki de gösterebilir.

In vitro şartlarda klindamisin fosfat, inaktif olmasına rağmen, in vivo ortamda hızla hidroliz edilerek antibakteriyel etkili aktif klindamisin’e dönüştürülür.

Klindamisin’in komedonlu hastalarda Propionibacterium acnes türlerine karşı olan klinik aktivitesinin yeterli düzeyde olduğu gösterilmiştir. Klindamisin, in vitro ortamda bütün Propionibacterium acnes kültürlerini inhibe eder (MIC 0.4mcg/ml). Klindamisin uygulaması sonrasında cilt yüzeyindeki serbest yağ asitlerinin düzeyi, yaklaşık olarak %14’den %2’ye inmiştir. Klindamisin lökosit kemotaksisini baskılayarak inflamasyonu azaltır.

Benzoil peroksit:

Benzoil peroksit, komedon gelişiminin tüm evrelerinde hafif keratolitik etkilidir. Akne vulgaris’e neden olan Propionibacterium acnes’e karşı bakterisidal etkili, okside edici bir ajandır. Ayrıca, akneyle ilgili aşırı sebum üretimini azaltarak sebostatik etki gösterir. OXİMİN, hafif keratolitik ve antibakteriyel özelliklerin kombinasyonu ile hafif ve orta şiddetli akne vulgaris’in özellikle inflamasyonlu lezyonlarına karşı etki sağlar.

Akne tedavisinde monoterapi olarak kullanılan topikal ve oral antibiyotikler (örn. Klindamisin ve eritromisin) P. acnes’a ve floraya (örn. Staphylococcus aureus, Streptococcus pyogenes) antimikrobiyal direnç gelişimi ile ilişkilendirilmiştir. Klindamisinin kullanımı bu organizmalara karşı indüklenebilir direnç gelişimi ile sonuçlanabilir.

Benzoil peroksitin bakterisidal etkisi vardır ve P. acnes direncinin ortaya çıkmasını indüklediği gösterilmemiştir. Benzoil peroksitin, klindamisin % 1 ve benzoil peroksit % 5 kombinasyonu içerisine ilave edilmesi klindamisine dirençli P. acnes sayısının azalmasını sağlamaktadır. Ancak bu çalışma klindamisin % 0,5 ve benzoil peroksit % 2,5, klindamisin %1 ve benzoil peroksit % 2,5 veya klindamisin %1 ve benzoil peroksit %3 kombinasyonları ile yapılmamıştır.

Kazanılmış direncin prevalansı belirli türler için coğrafi olarak ve zaman ile değişebilmektedir. Özellikle şiddetli enfeksiyon tedavilerinde direnç gelişimi ile ilgili bölgesel özelliklerin bilinmesi gereklidir.

Her iki etkin maddenin bir üründe bulunması daha uygun olup, hastanın tedaviye uyumunu sağlamaktadır.

Yüz bölgesinde inflamasyonlu ve inflamasyonsuz lezyonların bulunduğu akne vulgaris’li 1319 hastanın katıldığı randomize, çift-kör beş klinik çalışmada, 396 hasta %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin, 396 hasta benzoil peroksit, 349 hasta klindamisin ve 177 hasta sadece sıvağ kullanmıştır.

Tedavi 11 hafta boyunca günde bir kez uygulama ile yapılmış ve 2., 5., 8. ve 11. haftalarda lezyonlar sayılıp, hastalar değerlendirilmiştir.

11 hafta sonra lezyonların sayısındaki ortalama değişiklikler, yüzdesel olarak aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Çalışma 150 (n = 120)

Çalışma 151 (n=273)

Çalışma 152 (n = 280)

Çalışma 156 (n = 287)

Çalışma 158* (n=358)

inflamasyonlu lezyonlar

%5 benzoil peroksit, %1 klindamisin

65

56

42

57

52

Benzoil neroksit

36

37

57

41

Klindamisin

34

30

49

33

Sivas

19

-QA

29

inflamasyonsuz lezyonlar

%5 benzoil peroksit, %1 klindamisin

Benzoil neroksit

29

Klindamisin

-4

13

11

18

Sivas

-9

-5

-7

Total lezyonlar (inflamasyonlu ve inflamasyonsuz

ezyonlar)

%5 benzoil peroksit, %1 klindamisin

41

45

50

41

Benzoil neroksit

43

Klindamisin

11

22

22

33

26

Sıvağ

-1

22

16

* merkezi çalışma

%5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin ile iyileşme tabloda koyu renkle gösterilen diğer tedavilerden istatiksel olarak daha anlamlı bulunmuştur.

Çalışmaların hepsinde, %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin tedavisi ile total lezyon sayısındaki azalma, tek başına kullanılan klindamisin veya sıvağdan daha anlamlı bulunmuştur. %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin ile iyileşme tek başına benzoil peroksit kullanımına kıyasla daha fazla olmuş fakat bireysel çalışmalarda bu farklılık, istatistiksel olarak anlamlı düzeylere ulaşmamıştır.

İnflamasyonlu lezyonlara karşı, %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin beş çalışmanın dördünde klindamisin’den, üçünde ise benzoil peroksit’ten anlamlı olarak üstün bulunmuştur. Inflamasyonsuz lezyonlara karşı, %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin beş çalışmanın dördünde klindamisin’den daha anlamlı fark ve benzoil peroksit’ten daha iyi olma eğilimini sergilemiştir.

Aknedeki total iyileşme hekim tarafından değerlendirilmiş, %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin, beş çalışmanın üçünde tek başına kullanılan benzoil peroksit veya klindamisin’den daha anlamlı bulunmuştur.

5.2.    Farmako kin etik özellikler Genel özellikler

Emilim:

Maksimum perkütanöz absorpsiyonun değerlendirildiği bir çalışmada, %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin’in 4 hafta uygulanması sırasında klindamisin’in ortalama plazma seviyeleri ihmal edilebilir düzeyde bulunmuştur (uygulanan dozun %0.043’ü). Benzoil peroksit’in formülasyonda bulunması, klindamisin’in perkütanöz absorpsiyonunu hiç bir şekilde etkilememektedir.

Dağılım, biyotransformasvon:

Radyoaktif işaretli madde ile yapılan çalışmalar, benzoil peroksitin sadece benzoik aside dönüştükten sonra deriden emilebildiğini göstermiştir.

Eliminasvon:

Benzoik asit büyük oranda hippurik asit formuna konjuge edilerek böbreklerden atılır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

%5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin ile yinelenen doz ve dermal toksisite çalışması yapılmış, 90 günden uzun süren bu uygulamada lokal iritasyon haricinde toksik etki görülmemiştir.

Oküler iritasyon çalışmasında %5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin’in sadece çok hafif iritan olduğu bulunmuştur.

%5 benzoil peroksit ve %1 klindamisin ile başka preklinik çalışma yapılmamıştır, sadece benzoil peroksit ve klindamisin’in ayrı ayrı kullanıldığı çalışmalar mevcuttur.

Benzoil peroksit

Hayvan toksisite çalışmalarında, benzoil peroksit topikal olarak uygulandığında çok iyi tolere edilmiştir.

Benzoil peroksit’in yüksek dozlarda DNA zincirinde kırılmalara neden olduğu gösterilmiş olsa da, diğer mutajenite, karsinojenite çalışmaları ve bir foto ko-karsinojenite çalışmasından elde edilen veriler, benzoil peroksit’in karsinojen veya fotokarsinojen etkisinin olmadığını göstermektedir.

Üreme üzerine toksisitesi ile ilgili bilgi mevcut değildir.

Klindamisin

hı vitro ve in vivo çalışmalarda klindamisin’e ait herhangi bir mutajenik potansiyel görülmemiştir. Klindamisin’in tümörojenik potansiyelini belirleyen uzun süreli hayvan çalışmaları yapılmamıştır.

Diğer taraftan, konvansiyonel tek doz ve yinelenen doz toksisite çalışmaları ve üreme toksisitesi temelindeki preklinik çalışmalar, insanlar için özel bir risk oluşturmadığını göstermektedir.