OSSI 4 mg/5 ml infüzyon için konsantre çözelti Farmakolojik Özellikler

Global Pharma İlaç Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.

[ 11 January  2013 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Bifosfonat ATC kodu: M05 BA08

Zoledronik asit, bifosfonatlann başlıca kemik üzerine etkili, yeni ve oldukça güçlü bir sınıfının üyesidir. Bugüne kadar bilinen en güçlü osteoklastik kemik rezorpsiyonu inhibitörlerinden biridir.

Bifosfonatlann kemiğe selektif etkisi mineralize kemiğe yüksek afinitelerine dayanır, ancak osteoklastik aktivitenin inhibisyonunu sağlayan esas molekÜİer mekanizma halen açık değildir. Uzun süreli hayvan çalışmalarında, zoledronik asit kemik rezorbsiyonunu, kemiğin formasyon, mineral izasyon veya mekanik özelliklerini olumsuz etkilemeksizin inhibe ettiği gösterilmiştir.

Kemik rezorpsiyonunun çok güçlü bir inhibitörü olmasının yanı sıra, zoledronik asit, metastatik kemik hastalığının tedavisinde genel etkinliğini oluşturan çeşitli anti-tümör özelliklerine de sahiptir. Preklinik çalışmalarda su özellikler ortaya konmuştur:

• In vivo: osteoklastik kemik rezorpsiyonunun inhibisyonu kemik iliğindeki mikroortamı tümör büyümesine daha az uygun hale getirir. Anti-anjiyojenik aktivite ve analjezik aktivite.

• In vitro: osteoblast proliferasyonunun inhibisyonu, tümör hücreleri üzerinde direkt sitostatik ve pro-apoptotik aktivite, diğer anti-kanser ilaçlanyla sineıjistik sitostatik etki, anti-adezyon/invazyon aktivitesi.

Kemik tutulumu olan ileri evre kanserli hastalarda iskeletle ilişkili olayların önlenmesinde klinik çalışma sonuçlan:

Prostat kanseri hastalarında ( 4 mg zoledronik asit alan 214 erkeğe karşı plasebo alan 208 erkek) zoledronik asit, İskeletle İlişkili Olaylar (SRE’ler) açısından plasebo ile karşılaştınlmıştır. Tedavinin ilk 15 ayından sonra, 186 hasta, 9 ay daha devam ederek 24 aylık çift kör tedavinin total süresini tamamlamıştır. En az bir S RE yaşayan hastaların oram (zoledronik asit ile % 38’e karşı, plasebo ile % 49, p=0.028) ve ilk SRE’ye kadar geçen medyan süre (plasebo için 321 güne karşı 4 mg zoledronik asit için 488, p=0.009) açısından 4 rag zoledronik asit plasebo karşısında anlamlı bir avantaj sağlamıştır ve hasta başına düşen iskelet morbidite oranının yıllık sıklığı azalmıştır (4 mg zoledronik asit 0.77, plasebo için 1.47, P=0.005). Plasebo ile karşılaştırılan zoledronik asit grubundaki iskelet ile ilişkili olaylarda, çoklu olay analizleri % 36 risk azalması göstermiştir (p=0.002). Başlangıçta agn ölçülmüş ve çalışma süresince periyodik olarak ölçüme devam edilmiştir. Zoledronik asit alan hastalarda, plasebo grubundakilere göre daha az ağrı artışı kaydedilmiş ve farklar 3, 9, 21 ve 24. aylarda önemli seviyeye ulaşmıştır. Daha az sayıdaki zoledronik asit hastasında bir patolojik kırık yakınması ortaya çıkmıştır. Tedavi etkileri blastik lezyonlan olan hastalarda daha az belirgin olmuştur. Etkinlik sonuçlan, Tablo 1 ’de gösterilmektedir.

İkinci bir çalışmada, zoledronik asit iskelet ile ilişkili olayların sayısını azaltmış ve kemiği de içeren diğer solid tümörleri olan ve daha Önceki medyan olarak yaşam süreleri sadece 6 ay olan hasta popülasyonunda S RE sayışım azaltmış ve bir S RE’ye kadar olan medyan süreyi 2 ay uzatmıştır. NSCLC (küçük hücreli olmayan akciğer kanseri) bulunan 134 ve diğer solid tümörleri olan 123 hasta zoledronik asit ile, NSCLC bulunan 130 ve diğer solid tümörleri olan 120 hasta plasebo ile tedavi edilmiştir). Tedavinin ilk 9 ayından sonra, 101 hasta 12 ay »ratılmış çalışmaya girmiş ve 26’sı, çalışmanın 21 ayım tamamlamıştır. 4 mg zoledronik asit iskelet ile ilişkili olaylan olan hasta oranını (4 mg zoledronik asit için %39, plasebo için %48, p= 0.039), ilk SRE’ye kadar geçen medyan süreyi (4 mg zoledronik asit için 236 gün, plasebo için 155 gün, p=0.009) ve hasta başına düşen iskelet morbidite oranının yıllık sıklığı azalmıştır (4 mg zoledronik asit için 1.74, plasebo için 2.71, p=0.012). Plasebo ile karşılaştınlan zoledronik asit grubundaki iskelet ile ilişkili olaylarda, çoklu olay analizleri % 30.7 risk azalması göstermiştir (p=0.003). Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri hastalarındaki tedavi etkisi, diğer solid tümörleri olan hastalardakinden daha az görünmektedir. Etkinlik sonuçlan Tablo 2’de gösterilmektedir.

Tablo 1: Etkinlik sonuçlan (Hormon Tedavisi Alan Prostat Kanseri Hastalan)

Tam SRE (+HCM)

Kırıklar*

Kemikte

radyasyon tedavisi

Zoledronik asit 4 mg

Plasebo

Zoledronik asit 4 mg

Plasebo

Zoledronik asit 4 mg

Plasebo

N

214

208

214

208

214

208

S RE’1er bulunan hastaların oranı (%)

38

49

17

25

26

33

P-Değeri

0.028

0.052

0.119

SRE’ye kadar geçen medyan süre (gön)

488

321

NR

NR

NR

640

P-Değeri

0.009

0.020

0.055

İskelet Morbiditesi Oranı

0,77

1,47

0.20

0.45

0,42

0.89

P-Değeri

0,77

0.023

0.060

Çeşitli olaylardan zarar görme riskinin azalması (%)**

36

-

NA

NA

NA

NA

P-Değeri

0.002

NA

NA

* Omurlara ait ve omurga dışı kırıklar dahil

** iskelete bağlı tüm olayların sayısı, çalışma süresince ortaya çıkan her bir olayın total sayı» NR Elde edilemedi NA Uygulanamadı

Tablo 2: Etkinlik sonuçlan (Meme veya prostat kanseri dışındaki solid tümörler)

Herhangi bir SRE

(+HCM)

Kırıklar*

Kemikte

radyasyon tedavisi

Zoledronik asit 4 mg

Plasebo

Zoledronik asit 4 mg

Plasebo

Zoledronik asit 4 mg

Plasebo

N

257

250

257

250

257

250

SRE’ler bulunan hastaların oranı (%)

39

48

16

22

29

34

P-Değeri

0.039

0.064

0,173

SRE’ye kadar geçen medyan süre (gün)

236

155

NR

NR

424

307

P-Değeri

0.009

0.020

0.079

İskelet Morbiditesi Oranı

1,74

2,71

0.39

0.63

1,24

1,89

P-Değeri

0,012

0.066

0.099

Çeşitli olaylardan zarar görme riskinin azalması (%)**

30,7

-

NA

NA

NA

NA

P-Değeri

0.003

NA

NA

‘Omurlara ait ve omurga dışı kırıklar dahil

** iskelete bağlı tüm olayların sayısı, çalışma süresince ortaya çıkan her bir olayın total sayısı NR Elde edilemedi NA Uygulanamadı

4 mg zoledronik asit ile 90 mg pamidronat’ı karşılaştıran bir Faz III randomize, çifl-kör çalışmada, en az 1 kemik lezyonu olan multipl miyelom ya da meme kanserli 1222 hasta (564 hasta 4 mg zoledronik asit, 558 hasta pamidronat 90 mg), her 3 ila 4 haftada 4 mg zoledronik asit ile ya da pamidronat 90 mg ile tedavi edilmiştir. İyi klinik uygulamalarına uyum gösterememesinden dolayı 8 hasta etkinlik analizlerine dahil edilmemiştir. 606 hasta 12 ay süren, çift-kör uzatılmış faza alınmıştır. Total tedavi 24 ay sürmüştür. Sonuçlar, 4 mg zoledronik asitin, iskelete bağlı olaylardan korunmada pamidronat 90 mg ile karşılaştırılabilir etkinlik gösterdiği saptanmıştır. Çoklu olay analizleri, 4 mg zoledronik asit ile tedavi edilen hastalarda %16’lık önemli bir risk azalması (p=0.030) olduğunu göstermiştir. Etkinlik sonuçlan Tablo 3’te görülmektedir.

Tablo 3: Etkinlik sonuçlan (Meme veya prostat kanseri dışındaki solid tümörler)

Herhangi bir SRE

(+HCM)

Kırıklar*

Kemikte

radyasyon tedavisi

Zoledronik Asit 4 mg

Pam 90 mg

Zoledronik asit 4 mg

Pam 90 mg

Zoledronik asit 4 mg

Pam 90 mg

N

561

555

561

555

561

555

SRE’ler bulunan hastaların oranı (%)

48

52

37

39

19

24

P-Değeri

0.198

0.653

0.037

SRE’ye kadar medyan süre (gün)

376

356

NR

714

NR

NR

P-Değeri

0.151

0.672

0.026

İskelet Morbiditesi Oranı

1.04

1.39

0.53

0.60

0.47

0.71

P-Değeri

0.084

0.614

0.015

Çeşitli olaylardan zarar görme riskinin azalması (%)**

16

-

NA

NA

NA

NA

P-Değeri

0.03C

NA

NA

•Omurlara ait ve omurga dışı kırıklar dahil

** İskelete bağlı tüm olayların sayısı, çalışma süresince ortaya çıkan herbir olaym total sayısı NR Elde edilemedi NA Uygulanamadı

Kemik metastazları ya da osteolitik lezyonlan olan hastalarla gerçekleştirilen klinik çalışmalarda, tüm tedavi grupları arasındaki (4 mg zoledronik asit, ve pamidronat 90 mg ve plasebo) genel güvenilirlik profili, tip ve şiddet açısından benzer olmuştur.

Zoledronik asit aynı zamanda, toplam iskeletle ilişkili olayların (SRE) sayısının (hiperkalsemi hariç ve daha önce geçirilmiş kırık açısından düzeltilmiş) toplam risk dönemine bölünmesiyle elde edilen SRE oranının etkisini belirlemek için, meme kanserine bağlı kemik metastazları olan 228 hasta ile çift-kör, randomize, plasebo kontrollü bir çalışmada değerlendirilmiştir.

Hastalar 1 yıl süreyle 4 haftada bir 4 mg zoledronik asit ya da plasebo almışlardır. Hastalar eşit olarak zoledronik asit ve plasebo ile tedavi edilen gruplara bölünmüştür.

Bir yıldaki SRE oram 0.61 olmuş, bu durum zoledronik asit ile tedavinin plaseboya kıyasla SRE’lerin oluşum oranını %39 düşürdüğünü göstermiştir (p=0.027). En az bir SRE bulunan (hiperkalsemi hariç) hastaların oranı zoledronik asit ile tedavi edilen grupta %29.8 olurken, plasebo grubunda %49.6 olmuştur (p=0.003). Çalışmanın sonunda, zoledronik asit ile tedavi edilen kolda ilk SRE’nin başlamasına kadar geçen ortalama süreye ulaşılamamış ve plaseboya kıyasla anlamlı olarak daha uzun bulunmuştur (p=0.007). Zoledronik asit, plaseboya kıyasla bir çoklu olay analizinde (risk oranı=0.59, p=0.019) SRE’lerin riskini %41 oranında azaltmıştır.

Zoledronik asit ile tedavi edilen grupta, başlangıca göre ağrı skorlarındaki azalma (Kısa Ağrı Envanterine göre, BPI) çalışmanın 4. haftasında başlayarak daha sonraki her zaman noktasında devam etmiş, plasebo grubundaki ağrı skoru ise başlangıca göre değişmeden kalmış ya da artmıştır (Şekil 1). Zoledronik asit, analjezik skorundaki kötüleşmeyi plaseboya göre daha fazla inhibe etmiştir. Ayrıca, zoledronik asit ile tedavi edilen hastaların %71.8’inin son gözlemde ECOG performans skorunun düzeldiği ya da değişmediği görülürken, plasebo hastalarında bu oran % 63.1 olmuştur.

Şekil 1 rTedavi grubu ve çalışmadaki zamana göre başlangıca göre Kısa Ağn Envanteri (BPI) ağrı skorundaki ortalama değişim.

Çalışmadaki uman (hafta)

Maligniteye bağlı hiperkalsemi tedavisinde klinik çalışma sonuçlan:

Maligniteye bağlı hiperkalsemideki klinik çalışmalarda zoledronik asidin etkisinin serum kalsiyumu ve idrarda kalsiyum atılımmda azalma ile karakterize olduğu gösterilmiştir.

Zoledronik asitin etkilerinin pamidronat 90 mg ile karşılaştırmalı değerlendirilmesi amacı ile maligniteye bağlı hiperkalsemisi olan hastalarda yapılan iki temel çok merkezli çalışmanın sonuçlan, önceden planlanmış bir analizle birleştirilmiştir. Sonuçlar 4 mg ve 8 mg zoledronik asitin 7. günde ve 10. günde tam yanıt verenlerin oranı açısından pamidronat 90 mg’dan istatistiksel açıdan üstün olduğunu göstermiştir. Düzeltilmiş serum kalsiyumunun normalizasyonu 8 mg zoledronik asit ile 4. günde ve 4 mg ve 8 mg zoledronik asit ile 7. günde olmak üzere daha hızlı idi. Aşağıdaki yanıt oranlan gözlemlenmiştir:

Tablo 4: Maligniteye bağlı hiperkalsemi birleştirilmiş çalışmalarında tam yanıt verenlerin oranı:

4. Gûn

Gûn

10. Gûn

Zoledronik asit 4 mg (N=86)

% 45.3 (p=0.104)

%82.6

(p=0.005)*

%88.4

(p=0.002)*

Zoledronik asit 8 mg (N=90)

%55.6

(p=0.021)*

%83.3

(p=0.010)*

%86,7

(p=0,015)*

Pamidronat 90 mg (N=99)

%33,3

%63,6

% 69,7

*p-değerleri pamic

ronattan istatistiksel üstünlüğü temsi

eder

Normokalsemiye kadar geçen medyan süre 4 gündü. 10. günde yanıt oram pamidronat 90 mg ile %70 iken zoledronik asit tedavi grubunda %87-88 idi. Nükse (albümin-düzeltilmiş serum kalsiyumunun >2.9 mmol/l’ye tekrar yükselmesi) kadar geçen medyan süre, zoledronik asit ile tedavi gören hastalarda 30 ila 40 gün iken pamidronat 90 mg tedavisi alanlarda 17 gündü.

Sonuçlar, atikse kadar geçen sürede her iki zoledronik asit dozunun da istatistiksel olarak pamidronat 90 mg’dan üstün olduğunu gösterdi. İki zoledronik asit dozu arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu.

Maligniteye bağlı hiperkalsemi bulunan hastalarla gerçekleştirilen klinik çalışmalarda, üç tedavi grubu arasındaki (4 mg ve 8 mg zoledronik asit ve pamidronat 90 mg) genel güvenilirlik profili, tip ve şiddet açısından benzer olmuştur.

5.2.   Fannakokinetik özellikler Genel Özellikler

Zoledronik asit monohidrat, beyaz, kristal, kokusuz bir tozdur. 0.1 M sodyum hidroksitte çözünür, suda ve 0.1 M hidroklorik asitte az çözünür; etanol ve metanolde hemen hemen hiç çözünmez.

Emilim:

Kemik metastazı olan 64 hastada, 2,4, 8 ve 16 mg zoledronik asidin tek ve çoklu dozda 5- ve 15- dakikalık infuzyonlan, aşağıdaki, doza bağımlı olmadığı saptanan fannakokinetik verilerin ortaya konmasını sağlamıştır.

Zoledronik asit infuzyonuna başladıktan sonra, ilacın plazma konsantrasyonlan hızla artmış, infftzyon periyodunun sonunda doruk düzeyine ulaşmış, ardından 4 saat sonra doruk düzeyinin <%10’una ve 24 saat sonra da <%l’ine inecek şekilde hızlı bir azalma göstermiştir. Daha sonra, 28. günde ikinci ilaç infıizyonu uygulanıncaya kadar doruk düzeyinin %0.1’ini asmayacak şekilde oldukça düşük bir konsantrasyonda uzun bir süre seyretmiştir.

Dağılım:

Zoledronik asit kanın hücresel bileşenlerine bir afinite göstermez. Zoledronik asidin plazma proteinlerine bağlanma oram düşüktür (yaklaşık %56). Bu olaylar zoledronik asit konsantrasyonundan bağımsızdır.

Bivotransformasvon:

Zoledronik asit metabolize olmaz ve değişmeden böbrekten atılır. İlk 24 saatte, uygulanan dozun %39 ± 16’sı idrarda bulunur, kalanı ise başlıca kemik dokuya bağlanır. Kemik dokusundan çok yavaş bir şekilde sistemik dolaşıma geri serbestlenir ve böbrekten atılır. Toplam vücut klerensi 5.04 ± 2.5 litre/saattir, dozdan bağımsızdır. Zoledronik asit insan P450 enzimini in vitro inhibe etmez.

Eliminasvon:

İntravenöz uygulanan zoledronik asit trifazik bir işlem ile elimine edilir: tı/2a0.24 ve tı/2p 1.87 saatlik yanlanma ömürleri ile, sistemik dolaşımdan hızlı bifazik kaybolma ve bunu izleyen tj/2Y 146 saatlik terminal eliminasyon yanlanma ömrü ile uzun eliminasyon evresi. Her 28 günde bir verilen ilacın tekrarlanan dozlarından sonra ilaç birikimi olmamıştır.

Doferusallık/dogrusal olmavan dunım:

Zoledronik asidin farmakokinetiginin doza bağlı olduğu saptanmıştır. Infuzyon süresinin 5 dakikadan 15 dakikaya çıkanlması, inftizyon sonunda zoledronik asit konsantrasyonunda %30 azalmaya sebep olur, ancak plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi altında kalan alanı etkilemez.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:

Zoledronik asitin renal klerensi, kreatinin klerensiyle anlamlı ve olumlu yönde bir ilişki göstermiştir. Renal klerens kreatinin klerensinin %75 ± 33’ünü yansıtmış ve çalışılan 64 kanser hastasında ortalama 84 ± 29 ml/dak (sınırlar 22 ila 143 ml/dak) olmuştur. Popülasyon analizi, kreatinin klerensi 20 ml/dak (ağır böbrek yetmezliği) ya da 50 ml/dak (orta düzeyde böbrek yetmezliği) olan bir hasta için öngörülen zoledronik asit klerensi, 84 ml/dak’lık bir kreatinin klerensi gösteren hastanın sırasıyla %37 ya da %72’si olacaktır. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarla (kreatinin klerensi <30 ml/dak) ilgili olarak oldukça sınırlı farmakokinetik veri vardır. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda OSSİ kullanın» Önerilmez.

Hiperkalsemi va da Karaciğer yetmezliği:

Hiperkalsemisi olan hastalarda ya da karaciğer yetmezliği olan hastalarda zoledronik asidin farmakokinetik verileri mevcut değildir. Zoledronik asit, insan P450 enzimlerini in vitro inhibe etmez, biyotransformasyon göstermez ve hayvan çalışmalarında uygulanan dozun %3’ünden azı feçeste bulunur ki bu zoledronik asit farmakokinetiginde karaciğer fonksiyonunun geçerli bir rolü olmadığım gösterir.

CinsiveL vas ve ırkın etkisi:

Kemik metastazlarının olduğu kanser hastalarında gerçekleştirilen üç farmakokinetik çalışmada, cinsiyet, ırk, yaş (aralık 38 - 84) ve vücut ağırlığının zoledronik asit toplam klerensi üzerinde herhangi bir etki yapmadığı gösterilmiştir.

53. Klinik
öncesi güvenilirlik verileri Akut toksisite

Ölümcül olmayan en yüksek tek intravenöz doz farelerde 10 mg/kg vücut ağırlığı, sıçanlarda 0.6 mg/kg olmuştur.

Subkronik ve kronik toksisite

Zoledronik asit sıçanlara subkutan, köpeklere intravenöz olarak 4 hafta boyunca günde 0.02 mg/kg a kadar dozlarda uygulandığında iyi tolere edilmiştir. Sıçanlara 0.001 mg/kg/gün subkutan ve köpeklere 0.005 mg/kg/gün intravenöz 52 haftaya kadar uygulama da iyi tolere edilmiştir.

Üreme toksisitesi

Zoledronik asit, sıçanda 0.2 mg/kg’ a eşit ve üzerindeki subkutan dozlarda teratojenikdr. Tavşanda teratojenite ya da fetotoksisite görülmedi ise de matemal toksisite bulunmuştur.

Mutajenite ve karsinojenik potansiyel

Zoledronik asit, yapılan mutajenite testlerinde mutajenik değildir ve karsinojenite testlerinde herhangi bir karsinojenik potansiyel kanıtına rastlanmamıştır.

Lokal tolerans

Tavşandaki lokal tolerans testleri, intravenöz uygulamanın iyi tolere edildiğini göstermiştir.