GENIVIG HUMAN IMMUNGLOBULIN 5 G/100 ml intravenoz infüzyon için çözelti içeren flakon Klinik Özellikler

Gen İlaç Ve Sağlık Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Sti.

[ 17 May  2013 ]

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

      İmmün yetmezlik durumlarında replasman tedavisi için;

        Antikor üretiminin bozulduğu primer (Konjenital) immün yetmezliklerde,

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Replasman tedavisi immün yetmezlikler konusunda deneyimli bir uzman hekimin

        denetiminde başlatılmalı ve izlenmelidir.

        Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Replasman tedavisinde hastanın farmakokinetik ve klinik yanıtına bağlı olarak dozun

        bireysel şekilde ayarlanması gerekebilir.

        Primer immün yetmezliklerde replasman tedavisi

        Doz, bir sonraki infüzyondan önce ölçülen serum IgG düzeyinin en az 500-600 mg/dL düzeyinde kararlı olarak sürdürülmesini sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu dengenin sağlanabilmesi için tedavinin başlangıcından itibaren 3-6 ay gereklidir.

        Önerilen başlangıç dozu bir seferde verilen 0.4-0.8 g/kg infüzyonu takiben her 3-4 haftada bir uygulanan en az 0.2 g/kg'dır.

        Serum immünoglobulin düzeyinin 500-600 mg/dL olacak şekilde sabit tutulabilmesi için gereken doz ortalama 0.2-0.8 g/kg düzeyindedir.

        Kararlı serum düzeyi sağlandıktan sonra doz aralığı 3 ile 4 hafta arasında değişir.

        Hastanın klinik yanıtı ile birlikte kararlı serum düzeyleri ölçülmeli ve değerlendirilmelidir.

        Klinik yanıta bağlı olarak (ör, enfeksiyon sıklığı) daha yüksek kararlı serum düzeylerinin sağlanması amacıyla doz ve/veya doz aralığının ayarlanması düşünülebilir.

        Sekonder immün yetmezlikte replasman tedavisi:

        Sekonder immün yetmezlikte replasman tedavisinde tavsiye edilen doz 3-4 haftada bir

        uygulanan 0,2-0,4 g/kg'dır.

        Primer immüntrombositopenide:

        İki alternatif doz şeması vardır:

          Birinci gün 0.8-1 g/kg dozunda uygulanır; doz, 3 gün içerisinde bir kez tekrarlanabilir veya

          4.3. Kontrendikasyonlar

            Özellikle IgA eksikliği olan hastalarda, dolaşımında IgA antikorları olan kişilerde,

            4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            Sadece intravenöz infüzyonla kullanılır.

            GENİVİG HUMAN İMMÜNOGLOBULİN, insan plazmasından elde edilmektedir. İnsan plazmasından elde edilen ilaçlar, virüsler teorik olarak Varyant Creutzfeldt- Jacob (v-CJD) gibi, çeşitli hastalıklara yol açabilen enfeksiyon yapıcı ajanlar içerebilirler. GENİVİG HUMAN İMMÜNOGLOBULİN' de Varyant Creutzfeldt- Jacob hastalığının bulaşma riski teorik olarak minimum iken, klasik Creutzfeldt- Jacob hastalığının bulaşma riski hiçbir kanıtla desteklenmez. Alınan önlemlere rağmen, bu tür ürünler halen potansiyel olarak hastalık bulaştırabilir.

            Bu tip ürünlerin enfeksiyon yapıcı ajanları bulaştırma riski, plazma verenlerin belirli virüslere önceden maruz kalıp kalmadığının izlenmesi, belirli virüs enfeksiyonlarının halihazırda varlığının test edilmesi ve belirli virüslerin yok edilmesi ve/veya inaktivasyonu ile azaltılmıştır. Bütün bu önlemlere rağmen, bu ürünler hala potansiyel olarak hastalık bulaştırabilirler. Ayrıca, henüz bilinmeyen enfeksiyon yapıcı ajanların bu ürün içerisinde bulunma ihtimali mevcuttur.

            HIV, HBV, HCV gibi zarflı virüsler ve HAV gibi zarflı olmayan virüsler için etkili önlemlerin alınmasına dikkat edilmelidir. Parvovirüs B19 gibi zarflı olmayan virüslere karşı alınan tedbirler sınırlı sayıda olabilir. Parvovirüs B19 enfeksiyonu, gebelikte (fetal infeksiyon) ve immün yetmezlik ya da kırmızı kan hücre üretiminde artış olan hastalarda tehlikeli olabilir (hemolitik anemi gibi).

            Doktor bu ilacı hastaya reçete etmeden veya uygulamadan önce hastası ile risk ve yararlarını tartışmalıdır.

            GENİVİG HUMAN İMMÜNOGLOBULİN kullanılması gerekiyorsa hekim tarafından, hastalık yapıcı etkenlerin hastaya bulaşmasını önlemek için uygun aşıların (Hepatit A, Hepatit B vb.) yaptırılması önerilebilir.

            Hastalar açısından GENİVİG HUMAN İMMÜNOGLOBULİN her uygulandığında, hastayla ürünün seri numarası arasındaki bağlantının korunabilmesi için, ürünün adı ve seri numarası kaydedilmelidir.

            GENIVIG HUMAN İMMÜNOGLOBULİN % 10 maltoz içerir; gerektiğinde % 5'lik glukoz çözeltisi ile seyreltilebilir. Böyle durumlarda diyabetli hastalarda dikkatli olunmalıdır.

            Şiddetli asit-baz metabolik bozuklukları olan hastalara dikkatli verilmelidir.

            Bazı şiddetli yan etki reaksiyonları infüzyon hızıyla ilişkilidir. 4.2. Uygulama metodu başlığı altında verilen önerilen infüzyon hızı yakından izlenmelidir. İnfüzyon periyodu boyunca semptomlar bakımından hastalar yakından takip edilmeli ve dikkatlice gözlenmelidir.

            Hastaların periyodik olarak böbrek fonksiyon testleri ve idrar çıkışları, akut renal yetmezlik gelişmesini gözlemede önemlidir. Kan üre nitrojeni/serum kreatinini dahil renal fonksiyon infüzyona başlamadan önce, daha sonra düzenli aralıklarla değerlendirilmelidir. Renal fonksiyonda kötüleşme görüldüğünde ilacın kesilmesi düşünülmelidir (Özel popülasyonda kullanım kısmına bakınız).

            Olası trombotik olay meydana gelebilir. Trombotik olaylar için bilinen risk faktörleri olan hastalar izlenmelidir. Hiperviskozite riski yüksek olan hastalarda kan viskozitesinin temel değerlendirmesi yapılmalıdır. Tromboz riski taşıyan hastalar için minimum dozda yavaş infüzyon gereklidir.

            Özellikle yüksek dozlarda veya hızlı transfüzyonlar sırasında aseptik menenjit sendromları ortaya çıkabilir.

            Olası hemolitik anemi oluşabilir. Hemolitik ve hemolitik anemisi olan hastaların klinik

            belirti ve semptomları izlenmelidir.

            4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

            İnsan immünoglobulini ayrı olarak infüze edilmeli ve diğer intravenöz ilaçlarla birlikte

            verilmemelidir:

              Canlı virüs aşıları:

              İmmünglobulin uygulaması kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve suçiçeği gibi canlı virüs aşılarının etkinliğini en az 6 haftalık bir periyod boyunca ve 3 aya kadar bozabilir. Bu ürünün alınmasından sonra, canlı virüs aşıları ile aşılama öncesi 3 aylık bir aralık verilmelidir. Kızamıkta bu hasar 1 yıla kadar kalıcı olabilir. Bu nedenle kızamık aşısı alan hastalarda antikor durumları kontrol edilmelidir.

              4.6. Gebelik ve laktasyon

              Gebelik kategorisi: C

              Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

              GENIVIG HUMAN İMMÜNOGLOBULİN'in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

              Gebelik dönemi

              Hayvan üzerinde yapılan çalışmalar gebelik/embriyonal/fötal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkileri bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

              İmmünoglobulinlerin gebe kadınlarda kullanımının emniyeti kanıtlanmamıştır. Gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Hasta, hamile kaldığında veya hamilelik kararı aldığında doktorunu bilgilendirmesi gerektiği konusunda uyarılmalıdır.

              Human immünoglobulin gebelik sırasında yalnız olası yararları fetüs üzerindeki olası zararlarından fazla ise kullanılmalıdır.

              Laktasyon dönemi

              GENIVIG HUMAN İMMÜNOGLOBULİN'in hamilelerde güvenli kullanımı kontrollü klinik çalışmalarla değerlendirilmemiştir. Bu nedenle emziren annelerde dikkatli kullanılmalıdır. İmmünoglobulinler anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Ancak immünoglobulinlerin emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi öngörülmemektedir. Aksine, anne sütüne geçerek yenidoğana koruyucu antikorların geçmesine katkıda bulunabilir.

              Üreme yeteneği/ Fertilite

              Hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. Hamile kadına verildiğinde fötal hasara neden

              olup olmadığı ve üreme kapasitesini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.

              4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

              İmmünoglobulinlerin araç ve makine kullanım becerisi üzerine etkileri hakkında çalışmalar yapılmamıştır.

              4.8. İstenmeyen etkiler

              Klinik çalışmalarda aşağıdaki advers etkiler human immünoglobulin ile ilgili muhtemel ya

              da olası olarak gözlenmiştir. Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

              Çok yaygın (1/10); yaygın ( 1/100 ila ï‚£1/10); yaygın olmayan (1/1000 ila ï‚£1/100); seyrek (1/10,000 ila ï‚£1/1,000); çok seyrek (ï‚£1/10,000), bilinmiyor (elde edilen verilerden hareketle tahmin edilemiyor) olarak sınıflandırılır.

              Kan ve lenf sistemi hastalıkları

              Bilinmiyor: Lökopeni Nötropeni

              Granülositopeni

              Plazma viskozitesinin artması Hemolitik reaksiyon

              Bağışıklık sistemi hastalıkları

              Bilinmiyor:

              Anafilaktik tepki Anafilaktoid reaksiyon Transfüzyon reaksiyonu Anafilaktik şok

              Metabolizma ve beslenme hastalıkları

              Bilinmiyor: Hiperglisemi

              Psikiyatrik hastalıkları

              Bilinmiyor: Ajitasyon Psikojeni Uyuşukluk

              Sinir sistemi hastalıkları

              Bilinmiyor:

              Baş dönmesi Koma Bilinç kaybı Titreme

              İstemsiz kas kasılması Hipoestezi

              Epileptik nöbetler Aseptik menenjit

              Kardiyak hastalıkları

              Yaygın: Hipertansiyon Hipotansiyon Taşikardi

              Bilinmiyor: Siyanoz Çarpıntı Aritmi

              Vasküler hastalıkları

              Bilinmiyor: Flebit Tromboz Kalp krizi

              İnme

              Pulmoner emboli

              Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

              Bilinmiyor:

              Dispne Polipne Apne Hırıltı

              Gırtlak ödemi Solunum yetmezliği

              TRALI (transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı) Hipoksemi

              ARDS (akut solunum sıkıntısı sendromu) Pulmoner ödem

              Bonkospazm

              Gastrointestinal hastalıkları

              Yaygın:

              Mide bulantısı Kusma

              Karın ağrısı İshal

              Deri ve deri altı doku hastalıkları

              Yaygın:

              Döküntü

              İnfüzyon bölgesi reaksiyonları Kaşıntı

              Ürtiker

              Bilinmiyor:

              Makülopapül Eritematöz döküntü Lokal cilt reaksiyonu Epidermoliz

              Eritem

              Dermatit (büllöz dermatit gibi)

              Artan terleme

              Stevens-Johnson sendromu

              Böbrek ve idrar hastalıkları

              Bilinmiyor:

              Böbrek fonksiyon hasarı

              Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

              Yaygın: Baş ağrısı

              Yorgunluk Titreme Ateş

              Ağrı

              Sırt ağrısı

              Bilinmiyor:

              Yüksek ateş Göğüs ağrısı Rahatsızlık Solgunluk Halsizlik

              Peri-orbital ödem

              Ödem

              Vücut ağrıları

              Yukarıdaki bu advers reaksiyonlar arasında, çok hızlı infüzyon hızı veya bireysel farklılıklarla ilişkili olabilen, infüzyon sırasında çok az hastada geçici baş ağrısı, çarpıntı, mide bulantısı ve diğer advers reaksiyonlar meydana gelmiştir. Reaksiyonların çoğu hafiftir ve enjeksiyondan sonraki bir saat içinde ortaya çıkar, bu nedenle hastaların genel durumunu ve yaşamsal belirtilerini zamanında gözlemlemek ve gerektiğinde enjeksiyonu yavaşlatmak veya askıya almak önerilmektedir. Genel olarak, bu reaksiyonlar özel bir tedavi olmaksızın otomatik olarak ortadan kalkabilir. Birkaç hasta enjeksiyondan sonra bu reaksiyonlara sahip olabilir ve genellikle 24 saat içinde iyileşmektedir. Ek olarak, birkaç hastada zaman zaman döküntü, kaşıntı ve diğer anafilaktik reaksiyonlar görülebilir. Bir kez meydana geldiğinde, infüzyon derhal durdurulmalı ve alerjik reaksiyonlara göre derhal tedavi edilmelidir.

              Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

              Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35

              99)

              4.9. Doz aşımı ve tedavisi

              Doz aşımı, renal yetmezliği olan hastalar veya yaşlı hastalar dahil özellikle riskli hastalarda aşırı sıvı yüklenmesi ve hiperviskoziteye neden olabilir. Diyaliz gerektirebilir. Tedavi semptomatik olarak yapılmalıdır.