EXPAHES %10 500 ml (setsiz) Farmakolojik Özellikler

Eczacıbaşı-Baxter Hastane Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.

[ 29 June  2012 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Kan yerine kullanılanlar ve plazma protein fraksiyonları,

Hidroksietil nişasta, amilopektinlerin parsiyel hidrolizini takiben hidroksietillenmesi sonucu üretilir. "Moleküler ağırlık" ve "substitüsyon derecesi" ile karakterize olur. Ortalama moleküler ağırlığı 200.000 Dalton kadardır. 0.5 substitüsyon derecesi amilopektin molekülündeki ortalama 10 birim glukozun beşinin hidroksietillendiğini gösterir.

Glikojen molekülüne yakın yapısal benzerliği nedeni ile vücuda uyumludur ve anafılaksi riski çok düşüktür.

EXPAHES izoonkotik ile hafif hiperonkotik basınç etkisine sahip bir çözeltidir. Başlangıçta verilen hacmin %100’ünden fazlasına denk gelen bir genişleme etkisi vardır. Önemli volüm yer değiştirmelerine yol açılmadığı için klinik uygulamada izovolemik infüzyon çözeltisi olarak kullanılabilir.

EXPAHES uygulaması sonucu düşük olan santral venöz basınç verilen hacimle doğru orantılı olarak artarak normal değerlere ulaşır.

Böbrek fonksiyonları normal bir erişkinin, 4 saatlik 500 mİ, %10 HES çözeltisinin ortalama vücutta kalış süresi 5-6 saattir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim:

EXPAHES infüzyonu sonrası vücuttaki hidroksietil nişasta konsantrasyonu %94’e çıkar ve l’inci, 3’üncü, 6’ıncı ve 12’inci saatler sonunda sırasıyla %68, %42, %27 ve %16’ya düşer.

Dağılım:

Molekül büyüklüğü 50.000’nin altındaki HES molekülleri böbrekler yolu ile hızlı bir şekilde elimine edilir. Daha büyük moleküller a serum amilazı ile parçalanarak böbrekler yoluyla eliminasyona uygun küçük fragmanlara indirgenirler.

Kısmen damar dışına çıkan bu parçalanmış moleküller RES (retikülo endoteliyal sistem) içinde depolanır. Aylar sonra bile RES içinde moleküllerin varlığı gösterilmiştir fakat RES fonksiyonları üzerine etkisine dair çok az bulgu vardır.

Biyotransformasvon:

Parçalanmış moleküller daha sonra tekrar kan dolaşımına dahil olur ve sonraki enzimatik parçalanma sonucu böbreklerden atılır.

Glukoza kadar doğrudan bir metabolizma hemen hemen hiç meydana gelmez.

Eliminasyon:

Uygulanan hidroksietil nişastanın molekül ağırlığı 50.000’nin altındakileri böbrekler yolu ile hızlı bir şekilde elimine edilir. IV yolla uygulanan miktarın yaklaşık %70 kadarı 24 saat içinde idrarla atılır ve sadece %10’u 24 saat sonra hala plazmadadır.

Yapılan akut toksisite çalışmalarında intravenöz LD50 dozları srçanda 8.280 mg/kg, farede 20.300 mg/kg ve tavşanlarda 8.460 mg/kg olarak bildirilmiştir. Ayrrca farelerde motor aktivitede değişiklik de bildirilmiştir.

Yaprlan kronik toksisite çalrşmalartnda sıçanlarda 675 mg/kg dozunda yaprlan intravenöz uygulamanrn kas-iskelet sisteminde spesifik gelişimsel anomalilere ve embryo ya da fetusun embryo drşr yaprlartnda (örn., plasenta, kordon) gelişimsel toksisiteye yol açtrğr gösterilmiştir. Tavşanlarda 200 mg/kg dozunda yaprlan intravenöz uygulama ölüm hariç fetotoksiteye (örn., fetusta küçülme) yol açarken, 100 mg/kg dozlar kas-iskelet sisteminde spesifik gelişimsel anomalilere yol açmrştrr. Hidroksietil nişastanrn, farelerde intravenöz yoldan uygulanan 420 mg/kg’lrk dozlarla kronik maruziyet durumunda üreme toksisitesine (yenidoğanda ağrrlrk artrşrnda azalma) yol açtrğr da gösterilmiştir.

Teratojen etki gözlenmemiştir. Fare ve tavşan deneylerinde fetüse zarar verdiğine dair bir veri elde edilmemiştir. Buna rağmen gebelik ve laktasyon dönemlerinde dikkatli olunmalrdrr.

Tavşanlarda yaprlan araştrrmalar, gerek intravenöz infüzyon gerekse damar drşr ve intraarteriyel infüzyon gibi trbbi hatalar dokularda hasara neden olmamaktadrr.