DICLOFLAM 50 mg 20 draje Farmakolojik Özellikler

Santa Farma İlaç Sanayi A.Ş.

[ 30 December  1899 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Antiinflamatuvar ve antiromatizmal ürünler, nonsteroidler, asetik asit türevleri ve ilişkili maddeler ATC kodu: M01AB05

Etki mekanizması

DlCLOFLAM; belirgin antiromatik, analjezik, antiinflamatuvar ve antipiretik özelliklere sahip bir nonsteroidal bileşik olan diklofenakm potasyum tuzunu içerir. Deneylerle gösterilmiş olan prostaglandin biyosentezinin inhibisyonu, etki mekanizmasunn temeli olarak kabul edilmektedir. Prostaglandinler enflamasyon, ağn ve ateş meydana gelmesinde büyük rol oynarlar.

Etkilerinin çabuk başlaması nedeniyle DlCLOFLAM, akut ağrılı ve inflamatuvar durumların tedavisinde özellikle uygundur.

Diklofenak potasyum in vitro olarak, insanlarda ulaşılana eşdeğer konsantrasyonlarda, kıkırdaktaki proteoglikan biyosentezini baskılamaz.

Farmakodinamik etkiler

Diklofenak potasyumun orta ve ileri derecede şiddetli ağrıda belirgin analjezik etki gösterdiği bulunmuştur, örneğin; travmaya veya cerrahi girişimlere bağlı inflamasyon varlığındahem spontan hem de hareket sırasındaki ağrıyı hızla iyileştirir; inflamatuvar şişliği ve yaradaki ödemi azaltır.

Klinik çalışmalar, etkin maddenin primer dismenorede ağrının giderilmesini ve kanamayı azalttığım da göstermiştir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

 Genel özellikler

Emilim:

Diklofenak, diklofenak potasyum drajelerden hızla ve tamamen emilir. Emilim, ilacın atımından hemen sonra başlar ve eşdeğer dozdaki mide asidine dayanıklı diklofenak sodyum tabletlerindeki miktar kadar emilir.

50 mg’lık bir drajenin alınmasından 20-60 dakika sonra plazmadaki ortalama doruk konsantrasyonu olan 3,8 mikromol/l’ye ulaşılır. Yemeklerle birlikte alınması, emilen diklofenak miktarım etkilemez; yalnızca emilim başlangıcım ve hızınıhafifçe geciktirebilir.

Diklofenakm yaklaşık yansı karaciğerden geçerken metabolize olduğundan (“ilk-geçiş” etkisi), oral veya rektal kullanım sonrasındaki plazma konsantrasyonu-zaman eğrisinin altındaki alan (EAA değeri), eşdeğer dozun parenteral yoldan verilmesinden sonraki EAA değerinin yansı kadardır.

5.2. Farmakokinetik özellikler

, tekrarlanan uygulamalardan sonra değişmez. Önerilen dozaj sınırlan arasında kalındığında hiçbir birikim oluşmaz.

Da&ılım:

Diklofenak, başta albumin (%99,4) olmak üzere serum proteinlerine %99,7 oranında bağlanır. Hesaplanan görünen dağılım hacmi 0,12-0,171/kg’dır.

Diklofenak, sinoviyal sıvıya geçer ve burada, plazmada doruk seviyelerine eriştikten 2-4 saat sonra maksimal konsantrasyonlara ulaşır. Sinoviyal sıvıdaki görünen eliminasyon yan-ömrü, 3-6 saattir. Plazmadaki doruk seviyelere ulaşılmasından 2 saat sonra sinoviyal sıvıdaki aktif madde konsantrasyonları, plazmadakinden yüksektir ve 12 saate kadar yüksek değerde kain.

Emziren bir annenin sütünde düşük konsantrasyonda (100 ng/ml) diklofenak saptanmıştır. Anne sütü alan bir bebeğin midesine giren tahmini miktar 0,03 mg/kg/gün dozuna eşdeğerdir.

Bivotransformasvon:

Diklofenak biyotransformasyonu kısmen intakt molekülün glukuronidasyonu ile, fakat esas olarak tek ve çoğul hidroksilasyon ve metoksilasyon ile oluşur ve çoğu glukuronid konjügasyon ürünlerine dönüşen, birçok fenolik metabolit (3’-hidroksi-, 4’-hidroksi-, 5’-hidroksi-, 4’,5-dihıdroksi- ve 3’-hidroksi-4’-metoksi-diklofenak) meydana gelir. Bu fenolik metabolitlerin ikisi, diklofenaka kıyasla daha az olmakla birlikte biyolojik aktiviteye sahiptir.

Eliminasvnn r

Diklofenakm plazmadan total sistemik klerensi 263±56 ml/dakika’dır (ortalama değer ± SD). Plazmadaki terminal yan-ömrü, 1-2 saattir. İkisi aktif olmak üzere 4 metabolitin plazmadaki yan-ömürleri de kısa olup 1-3 saat kadardır. 3 ’ -hidroksi-4 ’ -metoksi-diklofenak metabolitinin plazmadaki yan-ömrü çok daha uzundur ama bu metabolit, hemen hemen inaktiftir.

Verilen dozun %60 kadan intakt molekülün glukuronid konjügasyon ürünü ve hemen hepsi glukuronid konjügasyon ürünlerine dönüşen metabolitler şeklinde idrarla atılır. Dozun %1 ’den daha düşük bir bölümü değişmeden idrarla atılır. Dozun geri kalanı, yine metabolitler şeklinde olmak üzere safra yoluyla dışkı ile vücuttan atılır.

DoErusallık/Dogrusal olmavan durum:

Diklofenak, doğrusal farmakokinetik sergiler.

Emilen miktar, dozun miktarı ile doğrusal orantıdadır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:

Tek-doz kinetiğiyle ilgili bilgiler, böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalardagenellikle uygulanan dozaj programı dahilinde değişmemiş aktif maddenin birikmediği izlenimini vermektedir. Dakikada 10 ml’den daha düşük kreatinin klerensi değerlerinde, hidroksi metabolitlerinin hesaplanan kararlı durum plazma düzeyleri, normal kişilerinkinin 4 katı kadardır. Ancak bu metabolitler, sonunda safra yoluyla vücuttan atılır.

Karaciğer yetmezliği:

Kronik hepatit veya kompanse sirozu olan hastalarda diklofenakm kinetiği ve metabolizması, karaciğer hastalığı olmayan hastalardaki ile aynıdır.

Pedivatrik popfllasvon:

DİCLOFLAM drajelerin çocuklarda ve 14 yaşından küçük ergenlerde kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.2).

Gerivatrik popttlasvon:

ilacın emiliminde, metabolizmasında veya vücuttan uzaklaştırılmasında yaşa bağlı herhangi bir fark gözlenmemiştir.

Klinik çalışmalar:

Diklofenak potasyum, uzun zamandır kullanılmakta olan, klinik verileri iyi bilinen bir üründür.

5.3. Klinik öncesi gflvenlilik verileri

Akut ve tekrarlanan doz toksisite çalışmalarından elde edilen klinik-öncesi veriler; ayrıca diklofenakla yapılan genotoksisite, mutajenite ve karsinojenite çalışmaları; amaçlanan terapötik dozlarda insanlar için spesifik bir tehlike olmadığım göstermiştir. Standart preklinik hayvan çalışmalarında diklofenakm farelerde, sıçanlarda veya tavşanlarda teratojen etkiye sahip olduğunu gösteren herhangi bir kanıt yoktur.

Diklofenak sıçanlarda, anne-baba fertilitesi üzerinde etki göstermemiştir. Matemal toksik dozlarda minimal fetal etkileri dışında yavruların doğum öncesi, sırası ve sonrası gelişmeleri, diklofenaktan etkilenmemiştir.

NSAİ1 verilmesi (diklofenak dahil), tavşanlarda ovulasyonu ve sıçanlarda implantasyon ve plasentasyonu inhibe etmiş, hamile sıçanlarda duktus arteriosusun erken kapanmasınasebep olmuştur. Sıçanlarda diklonefakm matemal toksik dozlan distosi, uzamış gestasyon, fetal sağkalımda düşüş ve intrauterin büyüme geriliği ile ilişkili bulunmuştur Diklofenakm hem üreme parametreleri ve doğum hem de rahim içindeyken duktus arteriosusun daralması üzerindeki zayıf etkileri prostaglandin sentez inhibitörleri sınıfınınfarmakolojik sonuçlandır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).