ASACOL 400 mg gastro rezistan 100 tablet Klinik Özellikler

Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş. (EİP)

[ 29 March  2013 ]

4.1. Terapötik endikasyonlar

Ülseratif kolit: - hafif ve orta şiddette hastalıkta remisyon sağlanması

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Oral yoldan kullanım içindir.

Tabletler, kırılmadan ve çiğnenmeden bütün olarak bir bardak su ile yutulmalıdır. İdeal olarak tabletler yemeklerden önce alınmalıdır.

Uygulama şekli:

Ülseratif kolit

- Remisyon sağlanması

Günde 2.4 - 4.8 g dozlara bölünerek

- Remi sy onun sürdürülmesi

Günde 1.2 - 2.4 g tek seferde veya dozlara bölünerek Crohn hastalığı

- Remi sy onun sürdürülmesi

Günde 2.4 g tek seferde veya dozlara bölünerek

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda ASACOL kullanırken hastaların yakın takibi önerilir.

Pediyatrik popülasyon:

6 yaşın altındaki çocuklarda kullanıma ilişkin bilgiler sınırlıdır.

6 yaş ve üzerindeki çocuklarda:

- Remisyon sağlamak için; günlük 30-50 mg/kg doz bölünmüş dozlarda başlanıp,

ihtiyaca göre 75 mg/kg’ a çıkarılabilir. Günlük toplam doz 4 g’ı aşmamalıdır.

- Remisyonun sürdürülmesi için; günlük 15-30 mg/kg doz bölünmüş dozlarda

uygulanabilir. Günlük toplam doz 2 g’ı aşmamalıdır.

Genel olarak, 40 kg’a kadar olan çocuklarda yetişkin dozunun yarısı; 40 kg üzerindeki çocuklarda ise normal yetişkin dozu uygulanabilir.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

- Mesalazine ya da içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda,

- Salisilatlara karşı aşırı duyarlılık hikayesi olan hastalarda,

- Böbrek fonksiyonu ileri derecede bozuk hastalarda (GFH dakikada 30 mİ’den az),

- İleri derecede karaciğer yetmezliği olanlarda,

- Gastrik veya duodenal ülseri olup, kanama eğilimi olanlarda,

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Renal yetmezlik:

Böbrek hastalığı ileri derecede olan hastalarda kullanılması tavsiye edilmez. Kanda üresi yükselmiş olan ve proteinürisi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Tedavi sırasında böbrek fonksiyon bozukluğu gelişen hastalarda mesalazinin neden olduğu nefrotoksisite düşünülmelidir. ASACOL tedavisine başlamadan önce ve ASACOL tedavisi sırasında periyodik olarak bütün hastalarda böbrek fonksiyonlarının incelenmesi tavsiye edilir. Böbrek fonksiyonlarının tedavinin ilk 2 haftası içinde ve sonraki 12 hafta boyunca her 4 haftada bir kontrol edilmesi önerilir. ASACOL tedavisi başlandığında kısa aralıklarla yapılan testler nadir görülen akut renal reaksiyonların tanınmasını kolaylaştırır. İlk 3 aydan sonra, tedavinin ilk yılında böbrek fonksiyonlarının 3 ayda bir kontrol edilmesi önerilir. Herhangi bir akut renal reaksiyonun olmaması durumunda, takip aralığı 6 aya uzatılabilir ve daha sonraki 5 yıl için yıllık takip aralığı uygulanabilir. Başka hastalık belirtilerinin ortaya çıkması durumunda ileri tetkiklerin yapılması önerilir. Renal yetmezlik görülmesi durumunda tedavi derhal kesilmeli ve hastanın tıbbi yardım alması önerilmelidir.

Kan diskrazileri:

Bu müstahzarla ilgili olarak çok nadiren ciddi kan diskrazileri bildirilmiştir. Eğer bir hastada izah edilemeyen kanama, morarma, purpura, anemi, ateş veya farenjit gelişirse hematolojik muayeneler ve tam kan sayımı yapılmalıdır. Bu tür tetkiklerin, tedavinin ilk 2 haftası içinde ve sonraki 12 hafta boyunca her 4 haftada bir kontrol edilmesi önerilir. Tetkik sonuçları normal ise testler, tedavi süresince 3 aylık aralıklarla yapılabilir. Eğer bir kan diskrazisi şüphesi veya belirtisi varsa tedavi derhal kesilmeli ve hastanın derhal doktora başvurması önerilmelidir.

Karaciğer yetmezliği:

Mesalazin içeren ilaçların kullanımı ile karaciğer enzim seviyelerinin yükselebileceği bildirilmiştir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda ASACOL dikkatle kullanılmalıdır. Kardiyak aşırı duyarlılık reaksiyonları:

Nadir de olsa, ASACOL tedavisi sırasında mesalazine bağlı kardiyak aşırı duyarlılık reaksiyonlan (miyokardit ve perikardit) bildirilmiştir. Mesalazine bağlı kardiyak aşırı duyarlılığı bilinenlerde ASACOL tekrar kullanılmamalıdır. Orijininden bağımsız olarak daha önce alerjik nedenlerle miyokardit ya da perikardit gelişmiş olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Pulmoner hastalıklar:

ASACOL tedavisi sırasında, başta astım olmak üzere pulmoner hastalığı olanlar yakından takip edilmelidir.

Sülfasalazine karşı aşırı duyarlılık:

Sülfasalazine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda, sadece yakın tıbbi takibin mümkün olduğu durumlarda tedavi başlanmalıdır. Kramp, karın ağrısı, ateş, şiddetli baş ağrısı ya da döküntü gibi intolerans belirtileri görülürse tedavi derhal sonlandırılmalıdır.

Gastrik ve duodenal ülserler:

Hastada gastrik ya da duodenal ülser varsa, tedavi dikkatle başlanmalıdır.

Karbonhidrat intoleransı:

Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukozgalaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalan gerekir. Laktüloz ve benzeri ilaçlarla birlikte kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Yaşlı hastalar:

Yaşlılarda müstahzar sadece böbrek fonksiyonu normal olanlarda ve dikkatle kullanılmalıdır.

Pediyatrik hastalar:

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Birlikte kullanımı önerilmeyenler:

Müstahzar dışkı pH’ını azaltacak ve mesalazinin doğru bir şekilde salınmasını engelleyecek laktüloz veya benzeri preparatlarla birlikte verilmemelidir.

Birlikte kullanıldıklarında önlem alınması gerekenler:

Mesalazin, tiyopurin metiltransferazı inhibe ederek azatiyoprin ve 6-merkaptopürinin immunosupresif etkilerini artırabilir. Buna bağlı olarak hayati tehlike arz eden enfeksiyonlar görülebilir. Böyle bir kombinasyon tedavisinin özellikle başlangıcında lökosit sayısı her hafta tekrarlanarak izlenmelidir. Tedavinin ilk ayında lökosit seviyesi stabil ise, sonraki 12 haftalık bir dönem 4 haftada bir, takiben 3 ayda bir lökosit seviyesini kontrol etmek yeterlidir. Mesalazin ve varfarin birlikte kullanıldıklarında INR değerlerinin değişebildiği bildirilmiştir. Mesalazin varfarin etkisini inhibe edebilir. Eğer bu kombinasyon vazgeçilmez görülüyorsa protrombin zamanı yakından izlenmelidir.

Birlikte kullanıldıklarında dikkat edilmesi gerekenler:

Sülfasalazin, digoksinin emilimini azalttığı halde, mesalazin ve digoksin arasında herhangi bir ilaç etkileşimi bildirilmemiştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi B’dir.

Mesalazinin gebelik ve laktasyonda kullanımı yalnızca doktorun kanaatine göre bu tedavinin potansiyel faydalarının potansiyel risklerinden üstün olduğu vakalarla sınırlı olmalıdır.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Deneysel ve klinik veriler, mesalazin alan doğurma potansiyeli olan kadınlara doğum kontrolü uygulanması gerektiğini göstermemektedir. Mesalazin doğum kontrol ilaçlan ile etkileşime girmez.

Gebelik dönemi

Hayvan araştırmalan mesalazinden kaynaklanan teratojenik etkiler veya fetus üzerinde toksisite ile ilgili bir bulgu göstermemiştir. Mesalazinin gebelikte kullanımı ile ilgili sınırlı klinik araştırmalar gebelik ve fetus üzerinde zararlı bir etki göstermemiştir. Mesalazin gebelerde kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi

Mesalazin kullanan annelerin sütünde düşük konsantrasyonlarda mesalazin ve düşük konsantrasyonlarda onun N-asetil metaboliti bulunmuştur. Bunun klinik önemi belirlenmemişse de, mesalazin emziren annelere verilirken dikkatli olunmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

İnsanlarda fertilite üzerine yapılmış yeterli klinik çalışmalar bulunmamakla birlikte, hayvan çalışmalarında gebelik, fetal gelişim, doğurma ya da doğum sonrası gelişim üzerine olumsuz etkiler görülmemiştir.

4.7.   Araç ve makine kullanımı üzerine etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

Oral mesalazin kullanımına bağlı yan etkiler seyrek görülür ve diyare, bulantı, kusma, karın ağrısı gibi başlıca etkiler gastro-intestinal sistemle ilgilidir. Doza bağlı olmaksızın görülebilen aşırı duyarlılık reaksiyonları olarak, nadir de olsa baş ağrısı, artralji/miyalji, ateş ve alopesi bildirilmiştir. Alopesi, kronik enflamatuvar bağırsak hastalığının ekstra-intestinal tutulumu da olabilir.

Advers reaksiyonlar, en sık görülenler en önce belirtilmek üzere aşağıdaki başlıklar altında sıralanmıştır.

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila < 1/100); seyrek (>1/10.000 ila < 1/1000), çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Seyrek: Kan diskrazileri, lökopeni, nötropeni, agranülositoz, aplastik anemi ve

trombositopeni.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Çok seyrek: Aleıjik egzantem, ilaç ateşi, lupus eritematosus sendromu, pankolit.

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Parestezi Seyrek: Baş ağrısı.

Çok seyrek: Periferik nöropati, vertigo.

Kardiyak hastalıklar Seyrek: Miyokardit, perikardit.

Solunum sistemi hastalıkları

Çok seyrek: Aleıjik ve fıbrotik akciğer reaksiyonları (bronkospazm, dispne, öksürük, alveolit, pulmoner eozinofıli, akciğer infıltrasyonu) pnömoni, interstisyal pnömoni, eozinofılik pnömoni, akciğer bozukluğu.

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Bulantı, kusma, diyare, flatulans, karın ağrısı, dispepsi.

Seyrek: Akut pankreatit.

Çok seyrek: Kolit semptomlarının artışı (Crohn hastalığının ya da ülseratif kolitin agreve olması).

Hepato-biliyer sistem hastalıkları

Seyrek: Hepatit, hepatik fonksiyon/karaciğer fonksiyon testleri bozukluğu.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Seyrek: Önde gelen semptomları perikardit ve plöroperikardit olan lupus, ayrıca deri döküntüsü (ürtiker dahil), büllöz deri reaksiyonları.

Çok seyrek: Stevens Johnson Sendromu, eritema multiforme.

Kas-iskelet sistemi hastalıkları Yaygın: Artralji/miyalji.

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Seyrek: İnterstisyel nefrit, nefrotik sendrom ve böbrek yetmezliği oral mesalazin tedavisinde görülebilir, ilacın kesilmesiyle düzelir. Renal yetmezlik bildirilmiştir. Tedavi sırasında renal fonksiyonları bozulan hastalarda mesalazine bağlı nefrotoksisite akla gelmelidir.

Üreme sistemi hastalıkları Çok seyrek: Oligospermi (reversibl).

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Pireksi.

Yaygın olmayan: Hastalığın egzaserbasyonu, göğüs ağrısı, ilaç etkisizliği.

Araştırmalar

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Prensip olarak belirti ve semptomların salisilat intoksikasyonu vakalarında görülenlerin benzeri olması beklenir: Asidoz-alkaloz karışımı, hiperventilasyon, akciğer ödemi, terleme ve kusma sonucu dehidrasyon, hipoglisemi.

Asidoz-alkaloz karışımı tedavisi : Özel duruma göre asit-baz dengesi düzeltilmeli ve elektrolit kayıpları karşılanmalıdır.

Terleme ve kusma sonucu dehidrasyon : Sıvı verilmelidir.

Hipoglisemi : Glukoz verilmelidir.

Ayrıca mide yıkanır ve diürezi artırmak için intravenöz elektrolit solüsyonları verilir.

Spesifik bir antidot yoktur.